24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
İKÎ CUMHURİYET 28 Kasım 1960 Son senelerde Amerikada bombarmıman tayyan;ciliği büyük bir inkişaf göstermiştir. Hani tayyare deyince, insanın akhna şöyle balit bir vasıta gejtir. Fakat vasıtanıa teferruatıoa nüfuz edince, neden ddlayı bü.vük tayyareleri yal mz Amerikanın yapmakta olduğu daha iyi anlaşı'.acaktır. Amerikalılar Uçankale (B 17) ismini verdikleri ilk 30 tonluk tayyarelerini 1935' senesinde uçurmuslardır. Saatte 400 kilometre sür'at yapan bu tayyare 2,7 tonluk bir bombayı 8.000 kilometre mesafeye götüroıüştür. Tayyare 188.000 dolara mal olmuştulr. Japon sehirlerine atom bombayı atan (B 23) Uçaakalesi ilk defa 1942 de uçmuştur. 480 kilometre sürat yapan bu tayyare 4.5 ton botnba yükünü 11.000 kilometreye ulaştırmıstır. Tayyarenin flyatı 625.000 dolar tutmustur. Amerikalılar harbden sonra ( B 36) Uçankalesi yapmıslardır. Bu tayyare de 480 kilometre sür'at yapmış ve fakat 16.000 kiloonetrey« gitmiştir. Parası 3,5 milyon dolardır. Bu tayyarenin Tapılmasını* mütaakıp, evvelki tip'^r Amerikan hava ordueundan fcaldınlmıstır. İMT seoesinde fB4T) rlpl uçanka!• yapılmıstır. 960 kilometr» tür'at yapan bu tayyare 9 tcm bomba veya roketl 4.800 kilometreye g5türmektedir. Tayyarenin 'bedeli I milyon dolardır. Tayyare&in aiırlıgı da 91 tondur. 19M tenesinde (B 82) lipl ortaya çıkmıstır. Tayyare 18.000 metre irtifadan fazla yükselmekte olup nıt1« 1.000 kilom«tr« »ür'at yapmaktadır. 11 ton bomba T«ya roket yükünü B.900 kilometre Sefıir Amerikada bombardıman uçaklannm iıdkişaffı =haberleri Para Foıın HAVACILIK Ya;tan: Amiral Afif BÜYÜKTUĞRUL «ıesaieye ulaşjtırmaktadır. Tayyarenin bedeli 7İ9 milyon dolar olup ağırlığı da 182 tondur (Deniz Bankın Şehir tipi gemilerinin iki misli ağırhğırtda). Tayyarenin attığı roket, aynca, 600 kilometre mesafeye ulaşmıştır. 1956 senesinde (B 58) ler yapılmıştır. Normal sür'ati 1.800 kilometredir. Beheri 25 'milyon dolara mal olur. Amerikanın bu tayyareden 106 tane inşa edeceği tahmin edilmektedir. 1960 bütçesine bu tipten 40 tayyare yapılması için tahsisat konmuştur. Amerikalılarıa en modern tip bombardıman tayyareleri cB 70 Walkyrie» uçaklandır. Bu tayyareler pek hususî bir hidrojen akaryakıtı ile uçmaktadır. Saatteki sür'ati takriben 3.200 kilometre olacak, 22.000 metreden fazla irtifaa yükselebilecektir. Beher tayyarenin bedeli takriben 100 milyon dolardır. Amerikalıların (B 70) tayyarelerinden aonra da Nuklear ile işliyen tayyareler yapacaklan ileri türiilmektedir. ııiEiıııııııııiJiııııııımııııııııııııııııııııımıııııııımmııııııııııınııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııEıııı 1 HUKUKİ BAHÎSLER l I1IIIIIIIIII1IIIII1II=IIII 1111=11111111 IIIIIIIIIIIIIIIIIII1IIIIIII1 •llllllllllffliaillüllllllllllllllllllllllllllllllllllllllf HEN Act şeyler ldığım mektuplan günü rnnüne okuyamadığım zamanlar oluyor. Bir iki gün geçti mi bazan bunlar oldukça büyük bir tomar teskil ediyorlar. Okonması ve ayıklanması tabiî mesele değil ama böyle bir ise giriştiniz mi bazan muayyen bir zaman parçası içinde o kadar acı seylerle karsılasıyorsnnu ve bunlar öyle bir yekün teskil ediyorlar ki, ister istemez içinizi bir karamsarlıktır kaplıyor. «Biz bu işleri dfizeltemiyeceğiz» endişesi yüreğinizin ta ortasına çöküyor. Heyeti Uluslararası heyet bugün Amerika'ya hareket ediyor îki günden berı şehrimizde bulunan Mr. Cohran, Mr. Sturc, Mr. Woodley ve Mrs. Gordon'dan müteşekkil Uluslararası Para Fonu Heyeti bugün Amerika'ya hareket edecektir. Heyet mensupları dün îstanbul' un tarihî ve turistik yerlerini gezmişler ve gördüklerinden çok mem nun kaldıklarını söylemişlerdir. ZERRtN AKER tle Malatyalı Yüksek Mühendis FAHRETTÎN Hatiboğlu Evlendiler 27/XI/1960 Bursa T E Ş E K K U R Arnavutkoyünde Ceviz sokağund*» oturan Fethiye Gürdal itimli kadın kiracısı ile yaptığı münakaşa sonunda bir miktar ilaç içerek intihara teşebbüa etmişse d e kurtarılmıştır. öte yandm Fatih'te Ferhatağa mektebi lakinlerinden Hatice îgl^r d« ev sahibi ile kavga etmis ve 21 adet uyku ilâcı içmiftir. întihara tesebbüs eden iki kadın tedavi altına »hnmışlardır. Amerika'da üç aylık bir inceleme eezisi yapacak olan 6 Türk işçi lideri dün «abah saat 9.48 te Yeşilköy'den New York'a hareket etmişlerdir. Türk ışçi liderleri, gezileri nrasında Amerika'daki iççi kurumlarının »aatler, ücretler, çalışma jartlan ( toplu pazarhk metotlan, aikâyetlerin gördüğü islemler, satıs memurlannın çalışma ve rolleri İle bu tesekküllerin işverenlerle günlük münasebetlerini tetkik *de ceklerdir. Gezi, Amerikan Ekonomik Tardım Programı gereğince yapılmak tadır. Ev sabibi kiracı kavgası yüzünden iki kadın intihara teşebbüs etti 6 kişilik Türk işçi grupu Amerika'ya gitti 15.11.1960 rttnti ini kalb krisl netlcesinde vefat eden alla bttyügümü» todavl etmek için gelen çok muhterem doktorlara, cenaze•lnd* bulunan. bizzat veya telcfonla tasiyedc bulunan ««, doat, akraba ve m«slek arkadaılanna büyük acımıı teker ' teker teçekküre minl oldugundan gazeteniz delâletiyle jüknnlarımızı arzederiz. AKSÖZ ailesi YAKUP AKSÖZ'ü 30 OCAK KEŞİDESİNPE: 125.000 lira 1 talihliye 30.000 lira • 30 Kasıma kadar hesap açtırinız Kadın yüzünden öldürmeye teşebbüs EN YÜKSEK FAİZ EN FAZLA KAZANMA ŞANSI TüRK EKSPRES BANK Zvvelkl gece Kadırga'da bir genç, kendi levdiği kızla evlenjirilcn bir sahaı öldürme tesebbu•ündc bulunmuçtur. Trabzon'un Maçka llçeri sakinlerinden Kemal Kongar Beyazıt'ta yorgancılık yapan babasınm yanı.ıa micafir olarak g»lmiş v« amcacının kızı Perihan ile evlenmek istcmistir. Perihan'm babası bu evlenme müsaadesine izin •ermcmif ve kıZMI Ahmet Otaş adındaki bir yorgancı ile nişanlamjstır. Buaa aon der«c« (inirlenen K«mal tabaneaNüshası 25 Kuruş sını alarak Ahmed'in Kadırga'daki Türkiyc Haıiet yorganct dükkanına gitmis ve hiç Llr» Kr. Lira Kr. bir sey söylemed^n kurşunları 150.00 75 00 9«nelik yorgancı gencin üzerine boşalt80.00 40.00 8 »yhk 44.00 mıştır. Ahmet yere yattığı içii 22 00 I ,yUk kursunlardan kendini korumuç, Ba«an *• Yayan aneak avsğından hafif bfr yara alCumhuriyet Matbaacllık •• Gazetecilik Türk Anonbn Şirketl mıstır. Yarah tedavi altına alınCağaloglu Halkevl Sokak No. S941 mı». sanık tabancasiyle blrlikte Sahibi kaçmıştır. ©ba CÜMHURİYET Ya« lslerinl fiilen idare eden Meeul Mttdflr Oa«etemize gönderilen evrak ve yaaılar neşredilsin edilmesin iade •dihna*. tlanlardan mesuliyet kabul edllmer * Abon« ve ilAn lslarl için. larfın ustfln« lAbone» vey» «îlân Servisi» kâydının konmaaı lazımdır. NÂZİME NADt ŞAHtN PERESE işde errmiyet ve sürat BTJ GAZETE BASIN AHLAK YASASINA UYMAYI TAAHHÜT ETMÎŞTÎR. Sabıkalı randevuculardan bir kadın tarafından isletilmekte olan Küçükçekmeo^'deki bir otel evvelki gece saat 22 sıralarmda 24 kişi tarafında:ı basılmıştır. Bir hayli hasar yapan ve bu arada iki <>arsonu yaralayıp gazino sahibi kadını da döven sanıklar gldikleri kamyonla kaçmıslarsa da bllahare yakalanmnlardır. örfi îdare makamlanniTi da ne< jrul olduSu oiay. »ebebinin ha*it bir öç almadan Ibaret olduğu samlmaMadır. 24 kişi bir oteli bastılar Telefon numaralarımızm aşağıdaki gekilde değiştirilmi| olduğunu muhterem müşteTİlerimize arzederiz. Hırsızlık olaylan Son 24 saat içinde şehrimizde 6 hırsızlık olayı tesbit edilmis, biri hariç diğerlerinH sanıklan yakalanmıstır. Bu arada Şehremininde bir eve helâ penceresinden giren ömer özbek adlı hırsız ı^vde bulduğu elbise ve gömlekleri çalıp kaçarken yakalanmıstır. 49 34 50 49 34 51 44 61 30 44 63 89 = Türk Ticaret Bankası A. Ş. Galata Şubesi Santral Santral Muduriyet Kambiyo Senetler ıııınııı Kasım 28 Cemazivelâhır 9 M a V. ] T.02J12 01 14.29|18.43|18.20| 5.18 7.19 1 9.4612.00 ! 1.37|12.3S «tspat H»kkı»4ıu Y A Z A N : * susunda şimdiye ka dar birçok yau y» zılmıa balnnmakta«ür. Fakat ba yauı . uan hitbirisinin. meselenin esas rahuna ortava mî bir korku altında bırakmak koymns olduklan iddia oluna neticenni tevlit eyler, ki bn da maz. Zira bütün ba yazılarda fimme intizamı ile telif edilemiTemyiz Mahkemesi Içtihadı Bir yecek bir hal teskil eder. Esssen leştinne Kuralnnnn ispat hakkı her fert cemiyet nazannda şerefnı ortadan kaldırdıgı kabal edil li bir kimaedir. Ceza kanann mümekte ve ba e«s« fiterinde m« eyyidelerine mahalif hareket ederse, ba hareketinin cezasını çetalâa serdolnnmaktadır. İspat hakkını meydana çıkaran keeektir. Binaenaleyh bn müeyhâdise. Temyiz Mahkemesinin, 26. yidelere aykın olmıyan bir fiilin açıfa vnrulmasmda, bilfarz bir 5.1949 tarih ve 721S namaralı Res kimseye «Sen kanna vasıtalık yamî Ceridede neşrolanmmş bol« pıyorsnn» şeklindeki bir hakarenan 16.3.1949 tarihii icvih=«dı bir «in ispatında, oeniyet icin bir leştirme kar^rıdı, O ııman Tem faide matasavver değildir. yiz Mahkemeslnde vazifede bn481 inci madde nmami bir kailandn^umnı ve bu içtitaadı blr dc elarak ispat hakkını tanımaleytfrme karannın müzakeresine makla beraber, âmme menfaatleiştirak etmis olduŞnmnz için, tne rini gözönünde balundararak tiç selenln rnhuna daha esaslı bir ?K halde ispat iddiasını kabnl etmiş kilde nüfaz etmiş oldağnnmzn bnlunmaktadır. cannetmekteyiz. a Tecavnz olunan şahıs bir tçtihadı birleştirme karannın memnr olap da Isnat olnnan fiil, çıkmasına tebep olan hadis* şn ] memuriyetinin icraaına taalluk dnr. Hâkimlerden birislne nesren ettiği; b Isnat olunan fiilden dolayı vaki bakaret üzerine, hakaret fiilinin maznnnn, iddissını Igpat e tecavaz elnnan hakkında takibat dectüini Ueri sârmöş. mahkeme icraaına baslanılmış oldağv; e Dâvacı, dâvasında isnat ode bu iddiayı kabnl ederek ispat husnsandaki delilleri tahkik et lonao fiilin ispat olunmasım amiştir. Temyis Mahkemesi Dör çtkça talep eylediti; hallerde kadüncü Ceza Dairesi, bâkimler nnn, ispat iddiasını kabnl etmektedir. bakkındaki mnhakeme merciine Ceza Kanunnmnz, 1889 tarihii göre, ba ispat iddiasımn aynı ttalyan Ceza Kannnnndan iktibas mahkemede tetkik edilemiyeceği edilmis bnlnnmaktadır. Bu kanane karar vermiştir. Bilâhare Ha nnn mer'iyeti zamanında Italya' san An ve Kenan öner dâvasın da hasnsi mahakeme mereileri da. Temyiz Ceza l'mnrni Heyeti, yoktu. Yani Bakanlar için ayrı ayrı bir mahkeme merciine tabi bir muhakeme usulü ve ayn bir olsa da, ispat iddiasımn aynı mah mnhakeme mercii, askerler için kemede görüleceşinl kabal etme ayn bir mahakeme asuia ve ayn sj üzerine, Temyiz Dördüncü Ce bir muhakeme mercii, hâkimler za Dairesi ile Ceza Imnml Heyet için ayn bir nsul ve ayn bir mahkararlan arasındaki ayrılık dola keme meveat değildi. Kim olarsa yısiyle ig, Temyiz Uranmî Heye olnın, herkes mmomi mahkemelerde muhakeme olunurlardı. Otine, tçtihadı Birleştirme Kora nnn icindir ki, bu 481 inci madluna intikal etmiştir. Kurol, ba de yalnız «memar» dan bahsetsasî bir mnhakeme merciine tâbl mis, n c m a n n sıfat ve dereeesiolan kimseler haklarındaki İspat ni nazara almıyarak İspat iddiaiddiasımn, bu kimselerin hnsasî sımn aynı mahkemede tetkik ve bir mahakeme merciine tftbl ol karara bağlanacağı hükmünii maları dolayısiyle, aynı mahke vaz'etmlstir. Halbuki bizde memede tetkik edilemiyecefine ka mar nfatına girenlerin takipleri için ayn ayn mahakeme asallerar verraiştir. Ceza Kananamn İspat hakkı ri ve ayn ayn mahakeme mereinı 481 incl maddesinde bahis mev leri bolanmaktadır. Bakanlar znn etmis ve ba madde hükmünü hakkında 1924 tarihli Teskilâtı Esasiye Kannnnn» ve onu tamam480 incf maddeyc atfeylemiftir. lıyan Meclis îç Tüzüğü hüküm480 inci madde, maddeli hakaret lerine göre tahkikat yapılmakta saçana ait bnlnnmaktadır. Bir ve mahakemeleri «Divanı Âli» de klmsenin toplu veya dafınık Wr görülmekte idi. Bu günkü Anayakaç kişi ile ihtilSt ederek diter sanın hükümlerine göre ise Babir kimse aleyhine halfcın haka kanlar, Temyiz hâkimleri, Devret ve husumetine manız kılacak let Şfirası reis ve âzaları «Adalet veya namus ve haysiyetine dokn Divanında» mahakeme edilmeknaoak maddei mahsnss tayini ile tedirler. vakl bir fiilin isnadını tecziye etKezalik, Hâkimler Kananuna mektedir. Buracıkta bir~iki kelime ile, hnkukçu olmıyan okuyu göre, hâkimlerin vazifelerinden cularımızın da megeleyl anlama dogan suçlarından dolayı, tabkik lan İçin, «Maddei mahsnsa ile ha usulleri ve muhakeme mereileri karetin» ne demek oldağona isah tamamiyle ayrılmıs bolanmaktaetmek yerinde bir hareket olaeak dır. tste bütün ba aynlıklar, 481 tır. Maddei mahsnsa ile hakaret, inei maddenin tatbikindeki güçHikleri meydana getirmiş ve yusuç failinin mağdura haysiyet ve karıda işaret etmi? oldufnmnz geref kırıcı muayyen bir fiilin is içtihadı birlestirme karannın eık nadı suretiyle vücnt bulmakta masına sebep olmustur. dır. Bir kimseye «Yankesiciı detspat hakkı dâvası, yukanda fl« mekte muayyen bir madde yokfıkra halinde belirttiğimiz hallertur. Yalnıı sövme fiili vardır. Fa de bahis mevzuu olmaktadır. Mekat •Filân zamanda fılânın saa sele tecavfiz olnnan sahıs bir metini yankesicilik suretiyle çaldın» mar olup da isnat olunan fiilin sözünde mnayyen bir madde is sıhhstinin ispatı iddiasından çıknadı suretiyle, maddel mahsusa maktadır. Birtakım kurn nazarilı hakaret cflrmti meveottur. velerle dimağlan yormaktan ise, Ceza Kanunnnan ispat hakkı bâdisenin dügüm noktasını bir maddesi bulunan 481 inci madde misal İle eanlandırmak, fikrin si «Maddei Mahsusa» lı hakaret anlanlması bakımından daha kofiillerine atıf yapmakta ve «480 lay ve daha yerinde bir hareket inci maddede beyan olunan cür olaeaktır. Bakanlar, yukanda da lsaret mün faili beraet etmek İçin isnat ettiği fiilin sıhhatini veya ?a etmis oldafamaz veçhile, vazifeguçları dolayısiyle vi ve mütevatir oldnŞnnu ispat den dolayı etmek isterse hn Iddiası kabnl o Yttce Divanda muhakeme edillunmaz.» esas kaidesini vazetmek mektedirler. Herhangi bir ferdin bir Bakan's «Filân işde şu kadar tedir. diyerek, Ba do|ra bir hükümdür. Çün i D İ I ı t l m ı l ettin» kfi hakaret suçları umumiyetle madde tâyinl saretiyle hakaret bir kızçınhğın, bir tehevvürftn ettifi ve Bakan'ın da dâvacı ııneticesi olarak vukua gelmekte fatiyle normal mahkemeye mfiradir. Binaenaleyh böyle bir tehev caatı halinde, «uç faili, yani Bavürî bir halde söyleniimiş olan kan'a madde tâyini suretiyle issözlerin ispatım kabnl etmek, natta bulunan kimse; isnadın vafertlerin bütün kanunlarca emni zifeden doğmas olması dolayısiyyet altına alınmış bulunan zatî le ba iddiasını ispat edecegini her haysiyetini daimi bir tehdit, dal zaman talep edebilir. Yukanda tspat Hakkı I Baha Arıkan A da isaret etmiş oidufumaz veçhiyle ttalya'da normal mahkemelerden baska hasusi muhakeme mercii olmadığı için, 481 incf madde, bu talebin dâvanın görüldüğü aynı mahkemede kabul edilerek tetkik edileceğini amir bulunmak tadır. Halbuki bizde, yine ynkanda söyledigimiz gibi, mubtelif muhakeme mereileri meveat »Idu gundan ve Bakanlar için ayrı bir muhakeme mercii bulundağundan, dâvayı gören mahkemenin bu iddianın ispatım kabal ederek tetkik etmesi, daima demiyoruz, fakat ekseriya iki nevi hüküm doŞması, meydana çıkması netice sirıi verebilmek istidadmı jöstcrmektedir. Dâvayı gören mahkeme ispat İddiasını kabnl ederek tetkik edip, neticede isnat sahibinin iddiası veçhiyle Bakan'ın «filân meseledeki» suiistimalini sabit gördüğfi takdirde, Isnat sahibine hiçbir ceza verilmiyecek, ceza sukut edecektir. Fakat Bakan'ın «filân meseledeki suiistimali» sabit görülmüş oldugundan, Bakan hakkında Meclis tahkikatı açıldığı ve neticede Bakan Yüce Divar.a sevkolnndn|« takdirde iki ihtimal mu\acehesinde bulunulraaktadır. Bakan Yüce Divan'da ya mahkam olaeak veyahnt da beraet edecektir. tşte dfin gece ayıkladıgım tomardan ayırdjgım üç mektnp : 1 Balıkesirde 1929 da memnriyete girmiş. Yani bugün 31 senelik memar. 18 sene nahiye mfidürlfiğfi yapmış. Kadrosuzluktan bir türlü terfi edememiş. Bngün eline 521 lira geçiyor. Bunanla ev geçindiriyor ve Üniversiteye giden en büyük oglunun masraflannı da karsıkyor ( geride daha iki tane v a r ) . Hulâsa aradan 31 sene geçtikten sonra 1960 da 1S29 da aldığı maası alamıyor. Yürekler acısı bir danım. tstediği ne? Memur maaşlaruun arttınlması mı? Hayır, er olarak askerlikte geçirdiği müddetin kıdeminde nazan itibara alınması. « Yedektobaylann alınıyor da neye erlerin alınmıyor? » diye soruyor. Haydin gelin de cevap verin, bakalım. 2 Çatalcada iki köyün başöğretmenleri oturup müşterek bir mektup kaleme almışlar. «Hani diyorlar, öğretmenlik cazip hale jetirilecek, köy öğretmenine hak lar tanınacak, aynca n ı n e n de takviye edilip raevkii itibara kavuçturulacaktı?» Yine aldıkları 277 lira, yine ahır köşesinde yatıyorlar, yine mohtarın emrinde, Ağaya kul... Eyyy ne zamana kadar sürüp gidecek bu hal? Başöğretmenlerin istediklerl de yapılan vaitlerin derhal yerine getirilmesi değil. «Köy muallimi aynı zamanda köy mohtan olsun» diyorlar. « Böylece kalkıa sevgisini kazanır, h«r görftlmekten kartulur. itibarı artar. > Bana çok faydalı, aynı zamanda çok pratik bir teklif olarak göriindü. 3 Adana'da bir işçi, hazıra kundora yapan bir işçi belki hepsinden dertli. « Bütün dünyada insanlar azami sekiz saat çalıstırılırken ben gecenin en ikisine kadar çalifiyorom. Söyleyin, ben de insan mıyım? > diyor. Derdi bu kadarla bitse yine iyi. Kundura malzemeslnl tüccar ve esnaftan veresiye alıysr. Tabii fiyatı bana göre biçiyorlar. öyle ki tüccar ve esnafa borcunu verdi mi, elinde, avocunda bir şey kalmıyor. Aynı zamanda ba tüccar ve esnaf kendisine üstünde « bozuk maldır > damgasını taşıyan malzeme veriyorlar. Tabiî böyle malzeme ile yaptığı ayakkabılar kimseyi tatmin etmiyor. Malını herkesten ocuza kapatıyorlar. Alırken en pahalısı, verirken en acuzu . Tabiî zavallıcık ba yazden 16 saat çalışmasına rağmen yine de karnını doyuramıyor. « Be nim ve benim gibilerin derdine çare bulacak yok mu?» diye sorn yor. Evet, hakikaten yerinde bir sual? Ba vatandaş ile kimse mes gul olmaz mı? Kurucu Meclis, Anayasa, Seçim Kannnu derken bir taraftan da |O işlerle kenanndan, kösesinden ağraşmaya baslasak artık... Hem bunlan dfizeltecekler yukanda saydığımız dâvalarla meşgal olanlarımız da değil. O halde ne duroyorlar? Cevat Fehmi BAŞKTJT Mahkum olduğu takdirde mese le yoktur. Zira her iki mahkeme kararı arasında, yâni Yüce Divanla Bakan'ın suiistimalinin sâbit ol dugunu hüküm altına alan Mahkeme kararlan arasında, ihtilâf meveat değildir. Her ikisi de Bakan'ın «filân meseledeki» suiistimalini sabit görmüş bulunmaktadırlar. Ancak Yüce Divanda Bakan'ın, normal Mahkemece sabit görülen fiilinden dolayı berâeti halinde, mesele bir çıkmaza glrmektedir. tki kaza merciinden birisi Bakan'ın «filân isdeki suiistimalini sâbit görmüs» diğeri sâbit görmemiştir. Kaza organlannın fonksiyonu bakımından, her hangi bir Snlh Mahkemesi hükmü ile en yüksek kaza mercii kararlan arasında hiç bir fark meveat olmadıgından, Bakan, bir mahkeme nin hükmüne göre suiistimali sâbit olmuş bir adam, diğer mahke menin hükmüne göre ise saiistimal isnadından tamamiyle berl bir sahıs vaziyetindedir. Kaldı kl normal mahkemenin Bakan'ın suiistimalini sabit görmesi dolayısı ile, Bakan'a lsnatda bulunan sa hıs ceza da görmemiştir. Halbuki Yüce Divan'ın Bakan'ı beraet ettir miş olmasına nazaran, isnat sahibi nin ceza görmesi lâzım gelecek ti. Bakan hakkında elc aldığımız ba misâli, diğer hususf muhakeme mercii olan kimseler için de nazara almak, işlemek mümkündür. tşte İçtihadı birlestirme karannın bütün ruhanu ve maksadını burada aramak lâzım gelmekted,r. tçtihadı birlestirme karan, ba kabil hususî muhakeme merciine tâbl olan kimseler hakkında, ispat iddiasımn tâbi olduğu ha susî kaza merciinde halledilmetini, neticesinin dâvanın görüldüftt mahkemeye bildirilmesini, bir ayrılığa mahal verilmemesinl istihdaf etmektedir. Nitekim karann hüküm kısmında bn hnsus «ba se bep ve raülâhazalara binaen husu sî ve istisnaî tahkik ve mahakeme merciine tâbi olanlar tarafından kendilerine vâki İsnat sebebi ile açılmıs hakaret dâvalannda sa nık olanların, isnat eyledikleri ha kareti mutazammın fiil ve hareketleri ispat iddiasımn aynı mahkemede kabal ve tetkikine imkftn olamıyacağına» demek suretiyle açıklanmak tadır. Onun içlndir ki, şimdiye kadar yazılan yazılarda tçtihadı birlestirme karannın ispat hakkını kal dırmış bulunduğa yolandakl Iddiaların tamamiyle yerinde bir mülâhaza olarak kabulüne lmkân yoktur. Gerçi tçtihadı birlestirme karannı kaleme almıs bulunan o zamanki Temyiz Başrelsl karann raucip sebepler kısmına Arkası Sa. 5, Sü. 1 de BÜYÜK ÜYÜ BİR KAYIP Saban, Mano ve Nahum aileleri TÜRKİYE HAHAMBAŞISI RAFAEL DAVİD SABAN'ın 26/11/960 tarihine müsadif cumartesi akşamı kısa bir hastalığı mütaakıp Hakkın rahmetine kavuştuğunu büyük bir teessürle bildirirler. Cenaze merasimi bugün 28/11/960 pazartesi saat 11,30 da Galata Büyük Hendek caddesinde Neve Şalom Sinagogunda yapılacaktırÇelenk gönderilmenesi rica olunur. BÜYÜK BİR KAYIP TÜRKİYE HAHAMBAŞISI Pek muhterem RAFAEL DAVİD SABAN1!!! 26/11/960 tarihine müsadif cumartesi akşamı kısa bir hastalığı mütaakıp Hakkm rahmetine kavujtuğunu derin bir teessürle bildirıriz. Cenaze merasimi bugün 28/11/960 pazartesi saat 11,30 da Galata Büyük Hendek caddesinde Neve Şalom Sinagogunda yapılacaktır. TÜRKİYE HAHAMBAŞILIĞI B0$ YERE ISTIRAP ÇEKMEYİNİZ ^liııııııııııııııııııııiMiııııııııiMiıııııııııııııııııııı CUMHLTRlKET'in edebî tefrikası: mııııııııııı yı tuttun. Sonra Gızbogan yamaçlarına gectin. Olmaı bSyle Duranâ, 8yle sesslz, slgarasım çekiyordo. «Ba köyde yeşil çamene hasret mi koyacaksın bizi? undan sonra heç koynn davar beslemlyelim mi? Ak yoğurda möhtaç mı olalım arkadas?» Hepsi de Duranânın konuşmasını bekliyorlardı. Muhtar, üyelere döndü: «Arkadaşlar, madem köylü bizi 5ne düşürdü, bu işleri bir yoluna koyalım.» Duranâ'ya döndü: «Senden görüp başkaları da özeniyorlar. Nerde sürülmedik bir yer kaldıysa, aksamdan gözü ilişen sabahtan varıp daklaşı yor. Ölesiye biz burada oturacağız arkadas. Çoeuklanmız burada oturacaklarj Tekrar üyelere döndü: «Bu ise ne cevap veriyorsunuz arkadaşlar?» Üyeler, bir ağızdan: «Doğru!.j> diye gürleştiler. Muhtar: «Bak Duranâ!» dedi. «Sna yedi gün müsade verecem arkadas. Deral, Dereden elâkanı kes. Komşunun sabrı tükenmiştir arkadas. Çift koşap ektiğini bozacaklar, bir vukuat filân olursa karışmam.» t Duranâ, sifarasinın kalanını ocağa attı: «Köylü benim yesermiş ekinimi bozamaz!» dedi. «Bozsun da bir tanısın!...» Muhtar, iki dizi üstünde doğruldu. Ellerini kasığına koydu: «Ulan D«ranâ, ulan duramaz olası! Sen nasıl Duranâ olmuşsun? Vlan sen köylüniin yeşil çümenini bozarsın da, köylü senin ekinini neve bozamaz?» «Bozamaılar!» dedi Duranâ. «Bilâkis mesal olurlar. Bir yüklü kannın eoeafuna diişürenler nasıl yedi ton ceza yiyorlarsa, yesil ekini bozanlar da öyle eeza yerler. Hökümetin kanunu var....» «Emme, vanp daha önce sen daklastın. Belfiyı sen garcaladınji DuranS, alayh alaylı güldü: «Orası benim dedemin emlâki be! Irametik Kerimce, ölmeden önce kaç defa söyledi. duymadınız mı? Evet, şimdiye kadat sürmedim emme, ihtiyacım yoğidi. Şimdi ihtlyaeîm var. sürüyorum...» Muhtar, gene iki eli kasıklarında, iki dizi üstünde: «Tahu Duranâ, bu akılları bırak !• dedi. «Akıl diye daşıma bunlan. ölmüş adamdan şayit gösterilmez. Yazık sana...» «Neçün yazık oluyormus? Kerimce, aha ba Altıbarnağın emmisi değil miydi?» «Emmisiydi.» «Nniçün inanmıyorsun madem?» Muhtar. ellerini biribirine çar pıp çiildti: «Pes!» dedi. Sonra ciddilesti: «Sen şiradl buradan elâkanı kesmiyor mnsun?» «Kesmivoram.» «Öyleyse kalk, işin tamam. Gi debilirsin. Kalk, ujurlar olsun arkadas. Yani ben komşuyu top lar cuvabını söylerim. Komşu da bir garar verir ençücü. .» Duranâ'nın kalkıp kıpırdadığı yoktu. «tstersen kalkma, akşama kadar otur burda. Saklı lâfımız yok. Simdi sıra Baytar Memet' Zeliha, avluda bir dananın bitini kırıyordu. Bırakıp yakarı koştu. Bir telâşla, bu odadan ötekine, ötekinden berikine koşmağa başladı. Altıparmak, kapıya durdu. tmamla muhtar geliyorlardı. Selâmlastılar. Muhtar: «Zobada ateş yanıyor mu?» dedi. Altıparmak: «Yanmıyor emme, yakarızj dedi. «O kolay.» «Yak çabuk zobayı. Buna derler karakısın ortası. Kar yağıp buz olmadığına bakma. Gancık havadır bu bavalar. Yak. Sıcaktan zarar gelmez adama. Kbşeni saülam gazığa bağla dedikleri bu. Ayağında toktur yok ki soğukta oturasm...» Yukan çıktılar. Altıparmak. «Derhal yakanm.» dedi. «Kapıyı kırar odun ederim sizin üçiin...» Muhtar ayakkabısını çıkanrken hayatın toprağını kazdı: «Ula atakçı dürzü!» dedi. «Kapıyı kırar odun ederim dersin emme, su kerestelerin bol vaktinde, daha hir havatı tahtalatraamışsın. Bön adamın birisin. Uyan arkadas. uyan! Bak el Ier damlannı turalattılar da me ra sürüyorlar...» Zeliba, ellerini Snünde kavuş turup, ayn ayn «Hog geldin» dedi. Muhtardan, tmamdan, karılarının hatırını sordu. El öptü. Altıparmak, «Çıra getir.» dedi kansına. Kadın, çırayı, odunu getirip bıraktı, çıktı. Altıparmak, Muhtara: «Sen ba na, hayatı tabtalat, diyorsun. Köyde usta yok Muhtar. l stayı geç, tahta biçecek bıçkı yok. Aha getirip samana iki tomruk gömdüm, saklamıyoram. Emme çıkarıp kallanamıyonım.» «Ulan, onn mu dıişünüyorsun?» dedi Muhtar. «thtiyaç kerestesine yazıl aslanım. Tefenni dağlarından. yohot Gölasar taraflanndan dört çam şöstersinler. üç günlük yoldan bir gamyon tut, yükle gel. Gelirken yollarda da bıçtırırsın.» • Alay et bakalım.» dedi Altıparmak. «•Alay değil.Benim de ihtiyacım var biraz keresteye emme, bir yolunn bulamıyorum. Getirip samana gömemiyorum. Eller gi bi ormancılara tav vermesini de beceremiyoruz, bakalım, halimiz ne olaeak böyle?» Az sonra, Korulon öteki üyeleri de geldiler. Arkadan Baytar Memetle Duranâ da geldi. Bekçi Ali Gede kapıda dikiliyordu. Mnbtar. sırtını duvara yasladı. Altıparmak, arkasma bir yastık koyda. Üyeler, sagına soluna oturdnlar, Duranâ, sağ köşeyi, Baytar sol köşeyi tuttular. Muhtar, bekçiye izin verdi: «Sen git, Ali Gede.» dedi. Hepsi, Muhtara bakıyorlardı. Durang, tabakasını çakmagını çıkanp bir sigara yaktı. Muhtar elindekf izmariti ocağa attı: «Mesele malumdur, arkadaslar.» dedi. Hemen Duranâ'ya döndü: Nohut Deresi üçün kom şnlar şikâvetci oldular. Deral oravı bırak arkadas...» Duranâ, hiçbir şey yokmnş gibi, sessiz sessiz sigarasım çekmeğe basladı. Muhtar: «Sükut ediyorsun!» dedi. «Yoğsam komsular yalan mı sSylüyorlar? Varıp Yazyurdu'nda bir büke daklaştın, ora te. » Baytar Memet'e döndfi: «Be ri bak arkadas, Baytar. Cavap ver: Irim'deki yeri genşeltmişsiıı. öteygün Bibilân'dan gelirken gördüm. Tola doğru on adımdan fazla enmişsin. Gerl al...» Baytar Memet, kızardı, bozardır «Emme yanımdakl komşular hep endiler, Muhtar. ben de eni yorum ki hizaya feleyim. Madem, onlar da geri alsınlar!» «Senin onlarla göbeğin bitişik mi?» «Deyil emme, herkes bana di yor ki, lân sen niye kakmıyorsun? Ben arada kalıyoram. Onlar çeksin, ben de çekeylm . » Muhtar, ellerini gene biribirine çarptı: «Yâni ben onlann ağ zına tükureyim!» dedi. Duranâ'ya döndü: «Görüyor musun? Na sıl biribirlerinin üstüne atıyorlar! Yann ötekileri çağıracam, onlar da, Duranâ çeksin, biz de çekelim, diyecekler. Ben böyle köyün anasını satayım! Evet, sa tayım arkadaş. Yâni eşşeklik bende: Hazır muhtarsın, al eline sabanı, zaptet beyendigin yer leri. Ne hoş, elinde yetfi var... Sorarlarsa, ötekiler çekilsin, ben de çekileyim cuvabını ver. «Burası bana dedemden kaldı, ırametlik Kerimce şayittir!» cnvabını ver...» Duranâ: «Dedenden kalmadıy sa nasıl kaldı diyebilirsin?» «öyle ya!» dedi Muhtar. «Dedemden kalmamışga nasıl kaldı diyebilirim? Doğru.. Eee, ulan Baytar Meraet, havdi aslanım, senin de mâmelen bitti. Gidebilirsin. .» Arkası var • Baş, diş, aflale, sinlr aânlannı teskin eder • Bayaniann muayyen zamanlardaki sancılanna karşı faydalıdır aat RiPiN ara ile günde 3 adet alınabilir. ve ber çeşit KAZAN BORULARI SU, HAVAGâZS FONT BORULAR H A L İ L ERDOĞAN'da A d r e s : T e r s a n e caddesi Nefe sok. 1 3 G a l a t a T e r s a n c a d d e s i 25/2 G a l a t a T e l : 44 56 66 ^ıımıımummııııımııımıııımııjiiııııııııııııııııııııııııııuııım ııııııııııııııııııııııııııııııııııiiiıııııııııııııa^'
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear