26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
İKİ CUMHURİYETİD rJüTRlKASl: lg COMHUKfYl 10 Eylul 1958 Otmub Donunnasırun Tarüdnde tUraohk S*yfabr 30 yılda dünya İkfriciliğindeıı jonunculuga Yazan: CKMALEDDİM SARACOGLU Ağlanacak hale gelen donanma bultan Abdülhamide sâdık gdriinmek, göze girmek için hjıeket etıııeğe zevre kadar tenezzül tt»nediler. En temiz bir .İIK, aüalet ve şeref duygusile iş gördulor. Zften kendilerııe gerek resmi, gerek hususî mahiyette vaki olan 401 uşmoleı ımae hâdısenin hakıkî >ebeplerinı. mahiyetini, nasıl olup \ . tığini hiç bir şey saklamaksızın anlatmıştım. Bununla beraber uniar muhukememı, beni Yıldız ve Istanbul derebeylerınin şiddetlerine karşı muhafaza edecek ve zabitlerimizi de her tiırlü mesuliyetten kurtarmama ıneydan verecek surette idare ettiler ve öyle neticelendirdiler. Divanı harbde benim verdiğim ifade ju idi: Tajn arife günü muhasebeci, bahrhenın para havalesi henüz gelmediği bahanesile, bahriyelilere bayram aylıgını vermiyeceğini kati surette bildirdi. Tam dört aydanberi on para almamış, çoluk çoçuklarına da on para gönderememiş olan zabitler üzerinde bu uğursuz ve insaf8iz haber âdeta bir yıldırım tesiri yaptı. Zabitlerin hükumet konağına gidip muhasebeciyi odasında alıkoyarak haklarını istemekte olduklan bana haber verildi. Bu vaziyetten müteessır oldum, fakat belki zabitler muhasebeciyi iktv ederler, mânâsız inadmdan vaz geçirirler düşüncesıle bir kaç saat müdahale etmek istemedim; çünkü zabitlerin ne kadar haklı, gemilerin ne hni ı > olduğunu biliyordum. İtiraf •»de>im ki zabitleri hakh bulmakta .d;m Fakıt bu nâhoj halin geceye kadar bürüp grttiğini görünce ve muhnsebecinin âdeta intikam almak isterces'ne ır.; dından vazgeçmediğini anlayınca, daha acıklı ve çirkin hareketlere meydan veermemek üzere hükumet kona ğına gittim, ve jandarma binbaşısı Ali beyle beraber zabitlerimia ikna ederek muhasebeciyi evine gönderdim. Fakat daireme döndükt»rı yarım saat sonra anlaşıldı ki, zabitler muhasebeciyi evine götürecek yerJe (Boyana) vapuruna götürm • üraya gittiğim zaman muha&sbeçi: kateynler, korvetler, navıler Halicin murdar sularında demırii auid '.a çürüyüp giderlerken ımparatorluğun uzak köşelerinde vazife ^ J e ı beh riye subayları, dört aydır alarrnliKları ayhklarını bir bayraın ^ecsi ellerine geçirebılırek için munasebeci kaçırmak zorunda kalıyorlardı. Bütün bu içler acısı olaylardan çıkan korkunç mânâ da şu idi: Sultan Azizin yadigârı o heybetli, kudretli, ihtişamlı Türk donanması yirmi beş yü içinde yok oluvermiş, parlak bir hâtıradan ibaret kalmıştı. ACAİP BİR POLİTIKA lşin asıl acaip, aklın, mantığm kabul edemiyeceği kadar tuhaf ta.aîı Abdülhamid idaresi bir taraftan Sultan Aziz devrinin yepyeni zuhlı donanmasını Halicin pis sularında ebedi bir hareketsizliğe mahkum edip çürütürken bir taraftan devletin Avrupa tezgâhlarına yeni gemileri sipariş etmesi idi. Meselâ Abdülâziz devri don u n ıamızda torpidobotlar mevcut değıldi. Yalnız bizim donanmada değil, bütün dünya donanmalarında v ! tobot silâhı yeni bir keşif olarak henüz taammüm etmemişti. Bu ıtibarla da torpidobot, destroyer gibi sırf torpido silâhmdan faydalanan teknelerimiz yoktu. Yalnız zırhlı gemilere, korvetlere bir iki torpido tivübü yerlestirümişti. o kadar . Bu yüzdendir ki, Türk donanmasına torDido Sultan Aziz saltanatının son yıllarmda girmiş, fakat torpidooot filotillâmız Sultan Hamidin saltanat yıllarmda kurulmuştu. Perhizle lâhana turşusu tekerleme sini andıran bu acaip durumaı r â nâsı ne olabilirdi? Sultan H'ıınıj &mcasından miras kalan zırhlı donaıımayı bir taraftan çürümeğ" Tuhkvrrt ederken öte taraftan devrin yepyeni bir silâhı olan torpidobo*Hr satın alıyordu. Bu nasıl spydi? I'u ne pcaip bir deniz polifikası idi biiylt' Ali Haydar Emir bu hususta der ki: «Abdülhamid devrinde. hiç yoktan tesis edildiği halde, hiç kuüan'lmıyarak mahva mahkum edilen torpido filotillâsı olmuştu. 1908 de meşrutiyet ilân edildiği vakit en eskisi 1300 (1882 milâdîde ve en yenisi 1322 (1904 milâdî> senesinde inşa edilmiş 40 torpidobottan yalnız 18 tanesi nisbeten işe yarar bir halde bu lunmuştu...» =haberleri Şehvet canavarlarmın hepsi ruh us Otobü ganlık içinde öldürmüş olan Fransız Vacher hakkında venlmiş olan rapor gayehdir «Vecher'in cinayetleri Avusturya firması çekildik«ıntisosyal, kaaj susamış oUn bir saten sonra bazı Alman firma < " r a l g e l i ş m e l e r i itibarile sapıktırlar. distin fiilleridir. Daha önce işlemiş olduğu bazı suçların ceza gormemelari Dİezel kamyon. ve otobÜS Fakat genel olarak en eski z:manlardanberı sevgi objelerine işkence yap me^leğile ilgili olabılir. Nitekım şeh , cınayetlerinde cinsel fi'lin yerinı tut sinden cesaret alarak bu gibi vahşi fabrikası kurmak üzere mak veya cinsel münasebet sonunda vet canavarlaı ının mezbho larda çaj maktadır. Hattâ bir çok vakalarda cinayetleri işlemiştir.a Bu raporda tesebbüse geçtiler ve esnasında sevileni v.hşetle öldür üşan kasablar veya avcılar arasında gerçek cmsel münasebet de yoktur. hekimlerin tıbbî bır k .rardan ziyade, Şehrimızde 2 büyük firm.nın, bir mekle vasıflı olan saldırganlık (Sa nisbeten daha çok olduğunu istatıs Buna karşılık kesme, bıçaklama, vü genel s?elâmet namına moral hlslere Avusturya mueisebei ile müştereken üıme) başlığı altında mütalea edilir. t l k l e r gostermektedır. Zaman içinde cudu parçalama, karnı deşme, kan dayanan bır karar verdikleri göriilkurmağa karar verdikleri 20 mılyon Tarıhın bütün devirlerindç bu cinsel bunlarda her normal ınsaııda mev emme ve cmsel aletlerı parçaiama mektedir. Gene korkunç cinsel canalira sermayeh otobüs ve kamyon fbb sapıkhk mevcud olmakle beraber ı!k | c u d o [ a n m ü r m e n e f r e ü k u v v e U m gibi y.myamca saldırganlıklar ve ci varlerdan birine üç ruh hekimi sağrikası yabancı müessesenin çekılme defa olar.k kendisi de dejenere bır k d v b e d e r h a v v a n ı a n öldürme fi'lin nayetter cinsel münasebetın muadili lam rapor verdığı h lde idamından sonra yapılan otopsisinde dimağın si üzerine geri kalmış bulunmakta sadist olan Marquis de Sade tarafın d e b u n l a r ^ ^ kurbanların b j r i n d e c ] n s e l b j r ' a l m a k t a d l r . Ç o k d e f a dır ' dan «Salhane felsefesi» adlı kit:bmda iştiyak bulunduğunu keşfederler. yaşları veya güzellikleri de blr rol muhtelif yerlerinde marazî bozukAvusturya firmcsı ham madde te ' bütün çıplaklığı ile yazılmış ve met Bunl. r =rtık mesleklerini, Hanovre oynamaz. Buna göre vampırlenn cı luklar görulmüstur. Diğer bir sar'alı mmindeki guçlüğü ileri sürerek I hedilmiştir. «Justine» adb kitabı da kdsabasında olduğu gibi. bu vahşi nayetkrinde ana âmil çok defa yal | ctrısel vampir Adlî Tıb rîporunun müşterek çalışmadan sarfınazar et bir çok sadistik sahneler ve kendi cinsel iştiyakm gerçekleşmesınde kul ' nız cinsel mahiyette değildır. Nite | hasta olduğuna dtir sarahatine rağşy gç , men mahkeme tarafından idam hükmişti hayatına aid şehvet maceralarile dolulanırlar. Bu arzu ^ yanan bir sapık kim bunların bir çoğu evlidir; bir riıüş vcrilmiş. ancak darağacmda bir Öğrendiğimize göre yeni kararlar dur. dfen sonra otobüs vs kamyon fabrikaSadısme bedeni ıstırab y=ratan1 ve tipinı Emile Zola'nın «Bete Hu çoğu da bilh ssa büyük çehirlerde ola sar'a eksesi gösterdiği için tatbik münasebet imkânlanna : edılmemiştir. Bu müşahedeler itiba• '"""*" '^•••••^ „..,. Henuz gan cin;el "',"". sınm kurulması işi yeniden tıîhak bazan kurbanın da clmesine sebebi • ' main» rom.nında okuyoruz. . erkege S»™kl«8«nda evlerının karşı.ındakı I aah,bdirl«. Bunlarda çok defa bir I rile Kriminologlar, Adalet mensubkuk safhasına girmiş ve alâkalılar veren şekillerile bilhasra , , . . , ... , kasab dukkanımn taze et kokularına ' kadım kırletmek, ona zarar vermek l?rı ve ruh hekimleri arasında şehvet tarafından temaslara başlanmıştır garib bir iştı> ak hisseden ' ve adeta onu cezalandırmak ve bu su m hsus br cmsı\"«?t ve ahlak sapık karşı oonavarlarına verilecek ceza hakBu areda Almanya tar.fından kallığıdır. Tarihte Salome. L. Borpia. «Pievdegaelle» ailesinin muhlefetine retle mukabil cinse herhangı bir zakında prensıp ihtilâfları olmaktadır. kınma halinde bulunan memleketlere r^ğmen kasab çırağı olduktan sonra manda vaki olmuş nefretin yarattığı C. de Medici, Kanlı Kontes namile Fakat en şöhretü ruh hekimleri bıle yapılacak yardımlar mevzuunda alıMacar Bathory ve son Cihan Savaşı bıçakladığı sığırların taze kanlarını ruhi tansiyondan kurtulm'k rfürtübilhasa ana zekâları normal olan ve n&n kararlardan sonr.j bazı Alman p?nasırda Almanya topkma kamn icmcğe başl mış ve bizzat öldıirdüîü sıı hâkımdir. Bu şehvet canîvarUrı dahi ziyade karakter hatası sayılan firmaları da memleketimizde Dizel hayvanların ölüm mücadelelerinde içinde budala. ihtiyar bunak ol.ınları lanndrkı İlse Koch gibi kadın şehbu canavaıların ıd'mlaril? ccmuctin kamyon ve otobüs ıabrikası knrmak vet canavarları bulunmakla beraber duyduğu zevki yavaş yavsş itısan olmakla beraber bunlar son derece tasfiyelere uğradığma kanidirler. Anüzere tesebbüse geçmişlerdir. kadının S'dismi daha ziyade moral kurbanlarına döndünnese başlamış czdır. cak hakikaten t m manasile şuuru ve Bu husustaki hazırlık görüşmt'leriVampirlerin çoğu zekâca normaldir mahiyettedir. Es^sen sad'Tnin valn.z tır. hafızası bozuk oln bir ruh hastanın önümüzdeki aylar içinde fi'lî »5ffikrî mahiyette olan şekilleri de varŞehv. nî bır dürtü ile öldüren her ve lıazıl'rın da, kullandıkları hile ve sının işlediği bütün cinayetlerde idam haya intikali sağl nacaktır. dır. Normal cin.el hayatta bile bazı insan mutlaka vampir değıldir. Zira maharet itibarile, ortalama zekâ emhükmü verilmese bife bunlar artık sadistik unsurlar mevcuddur; h"ttâ bazan da > IO r arzu ife zorlamada salinin de üstündedir. Ancak bütün cinsel ! çemi;v"et safhaundan ayrılmağa ve bu bazan tabiî ve m?razi hududları be ' "'"'"".. " 3 " ' ' ""•" " " '"*" bunlsr bilhasra karakter ve ahlâk lırtmek güçtür. Fakat sadismin pn '• a r l z l O l U m o l a b i l l r ' M e s e ) a k a l b z a r f l inkişafı itibirile hepsi psikopat in ı gibilere mahsus kapalı tımarhrnelerl a n k t e c a c z e d e n b i r ' de yaşamağa mahkumdurlar. korkunç şekli (Vampirisme) ismile ; okızınb ] rânil z aölümü v ütakdirinde. g^nç, cinsel sanlardır. Buna rağmen tarihi vaka de anılan ve masum çocuklîrı veya vampir stıyılpmaz. Cinsel cinayette. kahromanlarının büyiık kısmı her i Netice itibarile bütün şehvet OB' navarları kelime man sıle ruh hasksdınları kurban ol rak scçen ^rjık öldürme ve libido iştiytkı birbirine yerde i d m edilmiştir. ' taları değildirler. Moral şahsiyet itilıktır. Bunun cinsel saldırganlıklarını bağlıdır. Esas öldürme k tilin bir Anormal bir insan olmakla beçok defa devri şekilde gösteren şeh zevk fetişi olmakta ve hakikî şehvet raber on bir kadım hayvanî saldır ' barile iptidai olan bu insanlar sepık| Iftları dışında, yaptıkları şeyler ne Haber verildiğine göre yılbaşından vet canavcrlarmdan çocukluk çağınkadar nefret uyandırıcı olursa olsun. Agu«tos sonuna kadar lim.inımızdan dan gençliğe doğru aile. okul ve ceoldukça normal rtıhlu insanlar olar:k B m'lvon 338 bin liralık ihracat ya miyet terbijcleri ile sosyalize olan O pılTiıştır görulür. Fransada «Mavi s kal» ui>e şuurüstü veya moral benlik yani ba;Ihrne edilen mallann ba'inda yap kılar yaptıran fonksion son derece ânflmış olan Marcşal Giles dahi korrak tütiin. tize balık. tıftik. iç fındıkj kunç cinayetleri dışında hürmet ilka zayıftır. Bünyevî amillerin de bir rol gelmeT<tedır eden dîndar, sanatkâr. cömerd ve En fazla mal nlan memlekotler sı oyn'mış olması muhtemeldir. Bunkibar bir însondı. Bu hususların adrasilc Amerika. îtal>a, Çekr>s]o\'akya. larda hem cinsel dürtü marazî dere!î kararlann da büyük önemi vardır. cede t=şkın veya sapıktır: hem de A'.iı^t'irya VP Poionvndır. Halkın nefretini colbeden korkunç bu dürtü altında başkasmı öldürmek 7000 doiariık cuval ve şehvet catMvarlannın cinayetleri karve bunun seyrinde şehvet duvmak kanaviçe 'thal edîldi şısında ibret dersi anlamı çok defa marazî bir telâfıdir. Ufak bir et ve'îüber aldıpmıza göre Taris 70O0 marazi sebeblere bağlı sorumruzluk ya ense teması veya Kandemir vakadolarlık çuval ve kanaviçe Mhal etkararına galib gelmektedir. sında olduğu gibi çıplk et görme miçtir. Kanaviçelerin metresinir l<*0 ku vahsî cinayeti kamçılar. 2 nci Muhasebe kongresi nıştan, çuvallann adPdinin 600 kuÖldürme iştiyakı bazı insonların Türkiye 2 nci Muhasebe kongresl bugun saat 10 da Yüksek Ikttsad ve GazetcHik Ticııret mo.Vttebi konferans «alonunda toplanacnktır. GazeteciVr balo«sunda TÜLLN GÜNDOClHI Kongreye Vckıller. Vaii. Belediye dagntılacak ile Eeisi, Başvekâlet Mürakabe Heyeti. MUHTELİP lt l n h.,| GTzetecller Sendikasınm Tıcaret ve Sanayi Odalarile Ticaret ERDEM ECE tortlhlediei Gazetecillk armağanı 1956 Eorsası erk.inı, profeşörler, tktisadt PARA İKRAMİYELERİ 1957 yılian yanşmalanntia derece D»?vlet teşekkülleri ve Husust sektörNıkâhlandılar ve evlendiler alari gazeteeilerp altm ve gümüş ka^e çalışan muhtelif Işjetmelerin mülpm armaganları «Gazeteciler Baloçavir ve muhasebecîleri davet edilÇiftehavuzlar 6.9.1958 su» nda d^Sıtıiicslrtır miştir. «Gazeteciler Balosu» 19 Eylul cuma DUn bu koıjgre hakkında lzahat Rpcesi Yeşilköy Çınar otelinde yaveren Yüksek Ticaret Mektebi Müpılnraktır. dürü Profesörü Nihat Sayar ezcumle demiştir ki: Anavtırnan kapıcılarınm I « Muhascbe artık tedrisat mevkontrola tnhi <ntulması 29 Agustos 1953 tarihinde Hakjzuundan çıkmış. halkın ve mükellefkın rahmetine kavuşan sevgılı lerin de jlgilenmeleri çart bir llim isten!yor büyılğiımüz olmuştur. Biz bu ilmi tedris hayaÇehrimizdekı aparttman ve han tında ve tatbikatta geliştirmek istiEmekli Pijade Alba\ı kapıcılarının sıhhl ve beledî kontrola yoruz. tsbi tutıjlrn.ıları istenmpktedir t'îtanM. TEVFİK ORKON'un Kongreye 400 davetli vardır Bu buldaki bir kısım kapıcıların bu cenaze merasirmne bizzat gelarada iik konfpr"nsı Alabama Üninıpslpgin icabı olan vasıflara sabib mek lütfunda bulunan mektub v^rsitesi Dekanı Paul Gardner vereolrpprhkl^rı gnz*» çarpmakta VP bu ve tclgrafla acımıza iştirak eden cektir.» yf]7d»n ba7i snsvHİ mahzurlar nrtavi t.krabA ve dostlarımıza Kemal cıkmaktadi' Kapıcıiar Derncği bu Erçotın ailesine, Kırıkkalp Lihususla i'ı«ili m^kamlar nezdinde sesi Müdür ve ögretmenl°rıne T E Ş E K K Ü R HER 100 LİRAYA BIR KURA NUMARASI muhterom gazeteniz vasıtasile 8 9 958 pazartesi günü vefat edip Kapıcıiar DernpŞi idr.re heyetinderin şukranlarımızı arzedeEdirnekapı Şehitlığine defnedilen den bir Uye şunlan söylemistir' riz Eahriye Yüzbasılığından ve înhisar önüne gelen kaüicıhk vapmaktaEşi Rasime Orkon lardan emekli mütevpffa Salih Eğidır Halbuki bunlann sıhhl vp mesKızr Neclâ Orkon nin e"i «sıi'h'tı nisvmdT lekl bnkımlardan kontrolu plzsmdir FERI1UNDE EĞtnin Kamcılara «ıhhpt püzdanı ve ehlivet ^orek cenaze merasimine bizzat gelonlere. gpr^kse ta£i\ette bulunan Ya$ıslı havalarda volcuva elıibbaya, çelenk göndercn eshas ve mf'ossesata ayrı. ayrı te";ekküre tegücliik rıkaran soför en açır ep^tirîerirniz mâni oldu&ıîndan, minsekilde cezaiandınlarak n^t ve teşekkür ifademızin gazeteniz Trafik Müdüriüğıl sivil ve resm! va«ı»"il>» du>uruTma?ını rica eder ekiplerine hilha?sa yağıslı havalarda Çocukları: î:dip Eği. Handan E halka güclük çıkar.n soforlTin sidŞohriban Akrr.ansu detle takib edilm<>Fİ ve en ağır «cDkm?dı: Muzaffer Akmansu (Tetracycline •+ Mycostatin Squibb) Vildp cezalpndırılması Için gerekli eiılr veriimi^tlr DOnkü knntrollarda taksi istasyonisimli ve lannda saati acık bokliyerek miişteri alrmyan 22. müsteriden fazla genış spektrumlu antibiotik tedavisiyle birlikte alan veva Miyen 13. volcuya kötü muamele ed»n bir soför cpzalandıantifungal profiloksi temin eden ilâcımızın nlmistır Bundan önceki sohbetimizde anahotlarını incelemiş olduğumuz şehvet canavarları bir bakıma göre cınsiyetleri ve bir bakıma göre de mo Şehir ^ I j K l II I B A H İ S L E R | fSÂBÂH] Ettekrarı bîl ahsen ••• II uallerinin bir kıs.tnına dün cevab verdiğim oku rumun, parnıak bastığı diğer noktalara da bugun cevab verip, bahsi keseceğim. Mektubdan şimdi de 511 cumlcyi alıyorum: «Kanuniler, l a v m l a r , Faühler, Barbaroslar vesaire, yazmakla tütenmiyen ve bötün dünyayı titretcn bu kahraman kumandanlar, o göıülen çarşaflı kadınların torunları, oğuUarı ve kocaları olarak tarihe lafer sahifclcri yazdılar. En yakııu, Millî Miicadelede, İnönunde, Sakaryada, Dumiupınarda, gene o çarşaflı nincler ccpheye gittiier. Bunu biz, siz, bütün Türk milleti pek iji biüriz. O gelen turistler de pek iyi bilirlcr. İşte asil Türk kahrarrtCJİarını büyüten bu ninelcıc, annelcre, yabancı unsur demege benim dilim ve dinim aslâ razı değil. Keza gonlüm de razı olmaz. insan, ismen Müslüman olmaz, kalben olur. Acaba siz, o çarşaflı ninelerin torunları değil misiniz?» Dünyayı titreten kahraman kumandanlann annelerile çarşaf arasında sayın okurumuıı neden dolayı bir münasebet aramak luzumunu âuyduğunu anlayamadım. Bir kere, Kanuniler, Vavuzlar, Fatihlcr, Barbaroslar devrinde, Türk kadmı, kara çarşafı bir yana bırakın, çar.^afin en güz alıcı renkierlc, en motlaya u\gun şckiilcrle »uslenmi^ini dahi brtünmüş değildi. Zirj, isimleri sayılan büyiık adanıların devrinde, çarşafı icad edip, öriünceklenmiş kafasıadan aldı^ı sakat emirlerle, Türk kadınınuı ba<jina gcçiren softalar, jobazlar, mürteciler henüz dun^ada \ok(ıılar. Çarşaf o kadar yenidir ki, Türk kadınıuııı, tesettür vas:tasın(ian 7İyade, Şarka mahsus bir sus halinde ferace, yajmak g.jfüği dovırit.r biie, dun denilccek kadar yakındır. Billur yaşmağının altından. 01kek gözlcrine bütün yuz güzeiiiğüe güzukcn kadınlarımızı, piyade kayıklarında, Göksu safalarında. KaSidhane gezmelcrinde tasvir eden Inb'olar. bunun en büyük şahididir. Milli Mücadele yıllaruıın kadın kahramanlarını Ue hcp tanıyoruz. Tanıyamadığımız, gölgede kahııış tnütcvazılarını da tasavvur edebiiıyoruz. Düşmana, sırtıııda kara çarşafla saldıran; ccpheye kara çarşafmın etckleri bacaklarına dolaııa dolana mermi taşı^an: aldığı İstiklâl madalyasını, çarşalının peleıinine iliştiren bir tek kadın kahratnan çıkmadı. Değil barb cephcsinde, Türk kadım, tarlasında bile çaışafla çalışmıyacak kadar aklı başında insandır. Uzağa gitmeğe ne hacct! Ankaı.ıdaki Atatürk hcykeli etrafıııda gördüğümüz gJCW, Türk kadınımn Istiklâl Harbine hangi kıyafetle kallldığını, maddi olarak gozlcr önüne seriyor. Boşuna telâş etmiyclim. Çarçnfı övenier nc kadar zorlasslar, ona, s«ıhib olmadığı millî ve dini faziletleri ne kadar çok sayıda izale etsüler, hcpsi zoraki olur. Çarşaf, Türk kadınına musallat olduğu tatihten itibaren. sözüm ona, 01111:1 namus ve iffet bckçisi olmak iddiasını gütruüş. hakrkatte ise, Türk kadınımn sadece maddi, manevi, fikrî ve hissî zindancı olmu<:tur. Muhterem okıııumun dediği gibi: «İnsan ismen Müslüman olmaz. kalbe n olur.» Bu cumlenin buradaki hikmeli vücudünü anlamadım. Ama m ü c r red olarak doğru söz. Çarşafı Tü»k kadınına yakıştıramadığım ioin Müslümanlığı bana yak!';tıramadığını sezinler gitji olduçum okıırunı, r elbet bilir ki. him eibi, ra ^af da insan; Mülüman etmeğe kâfi dcğildir. Tarhte bunıın misalleri çok. Bir tane de yakın tarihte gördiik. Çarşaf. bu dcvirde. artık gizlenmek istevenlerin, örtünmesinden, kcnd'Ierini erkek sananların, kar'ın kıyafetine girip. k a r a c k sıçan deliği aramalarından başka işe yaramıyor. Hamdi VAROĞLU ve kamyon fabrikası hasî^s!,yanisorumsuzmudfi[lar? YAZAN ı Prof. Dr. Rasim Adasai i 8 ayda 93 müyan 333 bin liralık ihrasal yapıldı Işte şimdi evrakı imzaiarım. Dedi ve muamele yapıldı, keı.d.sıni süvari beyin kamarasında rahatça otururken buldum. Imza ve mühur için zerre kadar zor yapılmamısür. Benim bildiğim budur. Öte yandan bizim zabitan da divanı harbde şöyle dediler: Biz kendisini zorla gemiye götürmedik, o bize, siz beni odama kaDemek oluyor ki, Abdülhamid ampamakla benden para alamazsınız, j cası Abdülâzizi tahtından indiren k?idi geminize götürmelisiniz ki, \ donanmayı. kendisinin de ayni âkıben mesuliyetten kurtulmuş olarak, bete uğratılması vehmi içinde, bir sizin cebriniz karşısında senetleri taraftan hareketsizliğe mahkum edip imzalamış olayım! Dediği için çare yavaş yavaş çürütürken. bir taraftan sizlikten böyle yaptık. «Beni kazan da Avrupa devletlerinin gözünü boyerine indirdiler, orada işkence /ap yayıp onları bir Türk deniz kuvvetılar!» demesi de kendisini guya tinin varhğına inandırarak guya alkurtarmak için uydurduğu massl datrrak maksad'le yeni harb gemilardandLr!... leri yaptırıyor, fakat bunlar da sularımıza gelince kazanları bir kere • «Eğer bir gün gelip de, hakiki se fayrap edilmeden, torpido kovanlabepleri bakımmdan ağlanacak kadar rma tek bir torpido foga ettirilmefeci olmakla beraber, dış görünüşü Hen Halice hapsolunuyorlar, onlar çok gülünç olan bu hâdiseyi okuyu da zırhlı firk?r°vnler. panbotlar gicu'aı önüne koyabileceğimi ümit et bi yavas v^vaş çürümeğe mahkum V1: seydim, o zaman divaharb heyetini " ' i r d ı . teşkil eden muhterem silâh arkadaşDEVRİ HAMİDÎ ACAİPLİKLERİ lanrrvn isimlerini ayrı ayrı muhafıPonanma düşmanı Türk bahriyeza eder, gösterdikleri hamiyet ve y:*î»ı;irten dolayı burada kendilerine sinin müteammid katili Sultan Abherkesin önünde teşekkür etmek tır dülhamid otuz üç yıllık saltanat süsstını bulurdum. Ne kadar vâzıic ki, resi içinde durup dinlenmeden, aiçlerinde ihtimal oğullannın, belki kılsız bü pehlivanın sol kolunu sade torunlarmm bu sayfaları okuya kat etmesi kabilinden, öz deniz kuvcakları da bulunan bu ordulu ıka vetini yavas yava? imhaya gayret dpslarımızın isimlerini busün ha ederken 1897 yılmda birdenbire pat: tîHıynmıyorum. Şurasını iyi b'' yo lıyan (Osmanlı YunarO harbi pahareketsizliğe rvım ki, Hamdi Bey admda kale t"r> dişahı donanroasını çusu bir zabit divanı harb kitatfti mahkum etmekle ne büyük bir civaHfesini göriiyordu. Yakm zamsn naveti islemiş oldufuna kısmen inan larda bu zatın binbaşı riitbesüe Is ^"mı<; oUg gerektir ki. bu hqrpter tanW|da bulunduğunu da h;ber al sonra Halicin murdar sularında çüriimpŞe mahkum ettiği zırhlı firkaElli yıldan fazla süren bir asKer teynlerden. z«hlı korvetlerden üc Iik, denizcilik hayatımın son yılla dördünü yenileştirip tamir ettirmek rmda. gene acı bir lüzum üzerine, yolunu rutmaya mecbur bıraktı. yazmssa mecbur olduğum şu c âtular, " >ıafFilvaki şayed Türk or1 yeni devrin genç denizcilerine a^ı ve ta içinde Yunan askerini perişan tatlı bir hâtıra olsunî» edip palikaryaları am?n dilemeğe «İstanbul evlül 1919 mecbur bırakmış olırasaydı, daha Süleyman Nutkî ^iine eeHnrovp kadar ir""^ratorluîşte Abdülâziz devrinde «Next En ğun bir vilâyeti olan Yunanistan gland» yani «tngiltereden hemen devleti eündeki üç modern zırhlı ile sonra gelen> deniz kuvveti diye a koca padisahm tac ve tahtını temenılan Osmanh bahriyesi, Sultan Ha linden sarsabilecek bir deniz hâkirnid s?"»n»tınm yarısmdan sonraki miyeti elde etmişti ve işte ancak o dovre icrrde. ssdecp yîrrni ^es se Taman Abdülhamid donanmanın ne nede gerek materj'al. gerekse per demek olduSunu, savaşlarda denizsorr1 I1 ın bu ağlanacak hâle lere hâkimiyetin ne demek idüğini gelmiş buiunuyordu. kavramıstı. Bir taraftan o güzelim zırhlı fir(Arkası var) n TÛMSUBANK Sayın Doktor ve Ecıacılara YSTECLfi fffHıar EYLÛL 10 SAFER 25 Ecza Depolarıno tevzi edildiğini arzederiz. hâdise için bir S v V •3 S "2 1 1.34 £ j E. R. SÛUIBB & SONS İLÂÇLAR A.O L e v e n d JsJanbul ^ ı E. J11.04' 5.411 9.18 '12 00 | 5.35'12.11]15 47 18.30 20 05 3 51 ! 9.21 ' ,|,tlm^^ «Ey ya alırsm bir kuzulu knvirı.» meselcs'dir. Sızin yüzünüîden hrca «Emme sen bana kuzu parası ve bir köyün adı bnkl=rama7 hr !• recpk>ın. Kuzu parasıyla kuzulu ko metin nazarında! Hemi de 'ftkat et, iresmi dayradasın. Ağzmdan çıksnı yun almu mı?» İVNfiS NOtİ VOttor* A&V&ftC «Can'm sen de bir kuzu alır, >:o kulaçın i'itsin! Sirrdi sorduklaruna yununa jakmağa gidersin! Her akıU da eyi cuvap ver bakalınv Bu Haben mı öğrstcım sie >avu? leç celi ted&vü masarıfını verdıği takdirde sen de dâvandan vazgeçıyor bir şey bilmezsiniz be!...» musun?» «Lâf ep... Bir kuzuyu yabancı bir «Geçmiyorum koyuı.a yakmak kolay mı, zor mu • Niçir.?. heç dü;ündüğün yok. Hemi de 'Bir «Kuzu% yanlışiık.. der çıkarsm işin içinien. «Kuzuyu ödeyeceğiz.» Ne bicım bir yanlışlık bu? KCCT .0«Nasıl ödcyeceksiniz?» vün iınde bizim tek iki V.uzuian • Pars verecez.» «Şimdi bi şey soracam.» '<di Bav Ve de nümara yapıyorsun...» başkasna isabet etmemiş mi ba yan Muhtai': • Ben parayı ne yapayım? Banu ranı. «Tabii. iMer cuvap •'eıir^in, hşlık? Ve de Haceli niçin gidiyor =u«Nasıl kuzu?» dı>e kekeıc iı «Öyleyse. • diye Muhtdiin ^'Jzünü sağlım ilâzım. Kuzusu olmayınca ister cuvap vermezsin. O ?ün bura kesti Bayram. «Benim karı da c'ö«Nasıl kuzu olacak? Bay; jfeı ku ruden kuzu almağı.' Bekçisi yok mu koyunıın bir kıymatı yok. Ben ko:: da. ben odaya girer gir...jz, n n m vülmeni^tu Çfvc;ı d» bu köyün?» ^ ; i b e zu.. » jnınum gibi bir kuzulu koyun istc ..ı. .c ,ı;>ıj ,\i adam h ' "olla mistir O da yalan, o da yanış...» .Snna hesap mı verecez bir de K.as «Ha. bak. onda biı yanlı^uk oldu. rım.» nmı havsızdan yakaladı. Ve g ö i m ü Kaymakamın geldiği gün biı ası i ra Bayram? Fazla ireli gitme. Yet«O doğru. Öyle bir şe> «Olur. Sen o koyunu bize devrekulağımı. elimi ayağimı bağladı. Yartı gy Bak, sana söylüyokuzu icabeti. Tabii. niyetm.ız kay İ tin arrtın gayri. b u k ü U Î y a . tırdıîar. Ve dövdüler. Sen de şu yan d e m e m dıkjjıııaktı. | rıım, ıreli gitme. Bekçinin isi varaı dersın, biz de sana ası kuzulu bir li it nıstır. Hficeli"yi sarmaya aldığın yetbei burda koyun alırız. Kabul mu?» n'ıHavdın. Bu vaziyete şahit oldun. miyormuş gibi, bakıyorum bizi de Sonra bu niyetimizden vazreçtik. i Guru'.da üye olduğu içm Haceli yı «Yodığ'miz dayak?» Bunun sebabı neydi?.» sarmaya almak istiyorsun be Bav Tabii. köy gurulunda olması dola! yoüadjk » 'Övle bir şey yok.» ram! Emme yağma yoook! Biz enayi yısıyla. ben Haceli'yi göndedim. i «Fyi emme. ben gidip çobana sory .Var.. «CCuvap ver!^» dedi içinden. deaildiriz aslanım. Sen bizi faka "G ' r ^n3.. dedim. "Benim • . u d u m H G Benim p dum Haceli, varıp: "Kara Bayram ın min ben sordum inkâr geldin MıUı «Yok dedik ya!. . Ne üsteleyip du ' bastıramazsın. Ben senin ne demek lardan birini duttur. al »el., <*cU, .! luzülr.rdan birini dutacaksın.MU şirr''ı cuvap ver bakalım.tistediğinj derhal anladım Daha ağ Hpceli gitmiş. Demiş benim önümü tar satın aldı.,, demış buna ne bu> ruyorsun'» «Peki. öyle bir şey yok. Karımızın zından çıkar çıkmaz Sen. burada bu çobanp. H^cı'yı biürsiniz. 'ir z ?CT rulıur?» yediŞi dayak?» «P^r,îvn hövle bir r^ Muîıtarm tepesinin tE.sı a'tı: «rııuıun ve de esrafm karşısında be semcedir. Dutmus vermj«; hir tuzu. J • Onu da t°davü ettirdik.» malumatım yoktur Bayram.» ^ d i . ni mars etmek istiyorsun. Emme d'k Beni •Ulan sen kafadan kontak mısın senin kırzuvu •Emrre o kadar işten Kaldı Daha «Ber'r^ • imHe eçbir ferdi nb.t, kat et. ken^in mars olmuyasm Biz •"is Hace'i de almıs pelmiş. «'mnıe i! be Bayram?» da kalacak. Yaz bojunca ı= dîıio nı i brip senin vasfertiği» e dö senin bildifin adamlardan değiliz. ne biİPİn? Spn olsan Haceli'nin ku Bayram: yacak???. vn'memistir. Bir yanlışlık olacak Bizde c göz var mı, bir baksans "•'vı. hilir mibin ?Tıpkı onun gibi i «Yooocok.» dedi. «Ona da bir çare düşünürüz. Ara tır » sen'!» Bunda hec kimsenin suçu H' m | • Kontak değılsin de nıçin böjle li «Yok canım, ne var !'lı& Macak' fq?l, trarqtelım şimdi. O fasıl sv \ dangrlak dangalak konuşuyorsun u sıra Haceli Fatma'yı yollar > ^ciını Pekiii.» diye bir daha yekindı ettî'ir » Elim ayaeım bağb yüz aşsa yatı Bayram. «Bu mese'ede uvdb' nızı bir fssıl. Su konıı c( " 5 'irıız me lan?> «Bunlar olacak ışler değil...» yordıım da sen ü<=tüme eeHin Fe ''' • Knolı > ıapalı, verdiğin op '"vlen onun bir f>l?kası yok. 'Vn«İsine gelmeyınce .» «Olacak iş naiılsa bir de sen soylimden biçpğı o zaman çektin aldın. ka^ulurr. Peki, ya şu kuzu nesp'ı' konu":>""7 onu. Cip "'m^zsa 6«Bırak şimdi sen benim i*i:ni' t'ele ^ ı ' ™ » EHimi BV.^âımı da sen çözdün. Unut birim"'» nim i^im için toplanmadık >.z bu"i •Ben eidip hökümete sövlejeccm tun mu?» ı ı< l Kosa: raya' Köy işi için toplandık. Bu me''^^ n**"= !nT veririz ..» «Yanış! Yanış!... Böyle bir «.ey olsele heı ne kadar senin şahsuıı ıl Onlar bir sey derlçr elbet. • ıa n «'Aferim ulan!)» diye Dağ rd. içm,p=r a <;. n ] n e yana'Tr 0 Vs>7 boyıın mamıştır. Sen iftira edivors'i" *:ize. den. güendirirse de aslında Kar^tu^'ın bir kestiğine uazi oluruz.» ca sağmı sıkım gerek bize.» CUMHRİYET'in Tefrikasn 59 Topkapıdaki vernik fabrikamı GÜ\HEN T. A. Si""rt a Sirketine yangma karşı 100.000 T. Lirasına sigorta etrrpsini sabah saat 10.15 te talimat v'ermiştim. 2.30 saat sonra yani saat tam 12.40 ta çıkan bir yar.gın ne l'lliliinilllhl ilrtlllllı cesmde fabrikam kısmen yandı. Pek Dışardan köpegin yürek kaldıran sesi geldi birdenbire. Bir eşkiya bas tabiidir ki. o saatte sigorta mukavekını var gibi havhyordu Jiöpek. Acı lenamesini henüz alrnaımştım. acı, telâşlı... Buna rağmen hemen ekspertiz ;8Mustafa koştu çıktı dış an. Sonra nıldı ve GÜVEN T. A. Sigorta Şır hemen geri dönüp seslendi: t'et^rdpn yangmdan mütevellid ha5ar «Şakir efendi geldi.» tazminatı olarak 29.350 lirayı aldım. «Koş.» d»*Ji Muhtar. «Koş, hemen Bu hâdise hiç şüphe yok ki, Türk atını al içeri. Kendisi de yokarı buyursun.» sigortaoıiık tarihinde iftiharla kay Az sonra Şakır efendi içeri girdi: dedilmeğe değer bir mahiyet taşı «Selâmünaleyküm» dedi. maktadır. Bizzat başımdan geçen ou Muhtar ayağa kalkıp karşıladı: hâdi^yi Türk sigortacılığjıın kay •Tam ramanında geldin kardaşım, detmış olduğu tekâmül Hıerhalesinin hoş geldin...» bir numunesi olarak sayn vatandaşŞakir efendi: «Hayrola?» diye sordu. «Bir şey mi larıma aksettirmeği şeref.i bir vazife telâkki ederim. vaı1?» «Kcmfurasnnız vardı da bir çıkBu münasebotle. saym GÜVEN *. maza saplandık. Tozdan dumaâdan A. Sigorta Sirketine derin teşekkjrfeıman okunmaz oldu. İBgiliz bir yanna çekiyor, Unıs bir yanna, ben lerımi sunarım. ORHAN BALABAN de ikisinin arasında kalıyorum. Hemen şuraya otur da bu meseleye bir de sen barmak at, Belkırr. senin de kendine göre bir dakım hüneılerin •'1 "ıvim aralarını bulurs\ın şunlarm...» Şakir efendi: • VaHa. sizin çözemediğiniz düğümü ben çözebilir miyim bilr..i:nK dedi. «Heç öyle kendime göre hünerim He yok.» ; «Sen övle dersin . Emme biz sc>n vazij'etini soralım bir. önce. Açlık tokluk v • ''• • «Yok canım Düzmeşe'ie yedik KROŞE Yünleritniz çıktık. Yalnız, Bayram'm karının bir satışa arzedilmiftlr. ismesi kaîmıştı. Gün ger>' u riarbiye, Cuhmuriyet Cad. ia bir vuru\ersek.» |' 315/A (Arkası var) | ' TEŞEKKÜR S6 eden cynazesinde bılunan. bizzat e\imize k.:dar gelerek, telefon ve tel.srafla tazivette bulunan akr?ba ve dostlarıniîza ayn ayrı teşekküre büyük atımız mâni olduğundan Kazeteniz vasıt=5FİIp minnet vc şukranlarımızı bildirlriz E;i ve Evlâd'.arı IVIalul Gsz Tayvareci ALİ RIZA GÖKER'in Ağustos 1P58 tarihinde ı ^\eili esım vp babamız ; vefat TEŞEKKÜR cenazesine gclmek. çicek gondormok. bizzat veya tel^raf \>' m^ktubla tzıyette hulunm^k lutfunu görteronlere teşpkkîir ve minns>tlerimizin arzma muhterem gazetPnizin tıvas.sutunu rica ederiz SABUR SAMİ DRAZ'ın A i'° bü>"üğümuz Nüshası 25 Kuruştur Abnnr Şeraıti Senelık « aylık 3 ayhk Turki^e Harici T5 00 40 00 23 nr l50f* 14 00 Cumhuny^i Mathanoılık v? Gazpfccılik Türk Annnlm ŞirketJ Ca&alrelu Hslkpvı =<.kaU N 1» 4] Pahıbi Basan ve Yayan NÂZİMR NADİ ÖMER SAMt Yazı icifTini fi'lin irfarp °dPB GazptPTin?* ernrh rıicr ^vrafe r« yazılar nfsrffiilsir »rtilmffir tnrte olunrra2 tlânlardan meEuIiyet tabul edllmeı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear