26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHUKÎYIT 30 Kasım 1958 Doktor Jivago sene ve o ev tevlıtn: M h.tNAN KAN =haberieri İstimlâk yolsuzluğfl K 1 O E ı> ı; * Lara ise, Galiullin'in Paşa'nın harple tutuşan geniş ovalar göMedeni dünyada her i*i hâtırasına gösterdiği sadakate, o rünüyordu. YAZAN okumadu. Okumşıdır; çünkü insanun «syalarıru muhafazayı kendine Yuri karısma bir mektup yazdı: jy bbür iayvanlardan ayıran düderd edinmiş olmasına raşpnen •Civardaki ordu birliklennin başünjne melekesi, şözle, kelime ile kendisinin onunla bir parçaçık ol ülarını gördum. Piv'nl'ni. manevısun a""kalanmadığını, ismini, nere yatı kuvvetlendirebilmek için sarf Milli Korunma Mahkenıesinin i^ler ye insan beyninde olup biteo den gelip nereye gitti^ini olsun sor edilen bütün gayretlere rağtne nıahkumiyet kara^nı Tem hii çalışma, harf sistemile dışırruzda da kendini gös.tgrir. Yazma, bu ^ı tartişmaları jimdı acı acı ha okullar açıbyor.' jŞeçenlerde Hinmadığını hatırladı. Kendi kendi hercümerç gittikçe artıyor. yiz, samkların aîeyhine bozdu. dur. Soylemek, kendi içimizde oku tırlıyorum. Biraz önce özetlediğım distan Eğitim Bakanının bir desinden nefret etti. Haşiye mahiyetinde söyliyeyim Bu karara uyulduğu takdir djjğurnuz, yani dLugündi^ğümüz fi , dü^üjıce tamaujUe tersine alınmak mecini okumuştum. Orada Bakan, Bu ihmalirun tesiriıü gidermek ki (daha ev'vel de yazmam munıde, cezajar ep az 11 sene kirjeri havaya yazmadan başka bir lâzımdı. Okuma yazma, bir lüks okuma yazmadan yoksul kalmış ve nankör ,görünmemek arzıısile, kündü ya1) işimin büyiik bir kîsşey değildir. Konuştuklarımız, harf ış değil, tam bir iktisadî mesele büyük halk ve çocuk yığınlarınm arttırıhmş olacak ertesi sabah koğuşlarını dolaşırken mı, Urallar'da doğmuş olan Mosde<|iğimız o işar.etlerle ifade ç^il idi. Yeni Ankara kurujurken har birap pnpe eğitilip yerleştirilmeleri Gaüullin'le uzun boylu alâkadar «1 Numaralı istimlâk YoUuzluğu? d\ği zaraan, havaya uçup jgidece | canrruş paranın en aşağı iıçte birini için girişjlmiş gayre.tler y* hunla kova'lı bir hastabakıcı ile beraber oldu, hayatı geçmişi hakkında su çalışmağı ıcap ettiriyor. diye adlandırılan d^vada Toplu Malli ğine, türlü şekilerde, devamlı su dışardan gelmiş yabancı işçilere rın verinjli neticelerinden bahsedialler soçdu. Sonunda da: Koruııma mahkenıesi tarafından ve«Annenin öldüğü gece, o meşum rette tekrar edilme imkânını ka verdiğimızı düşünraüyorlardı bile yordu. Köyle şehirler arasmde bi «Hayret! Hayret, doğruşu!» rılen mahkümiyet kararını, Temyiz ı Okuma yazmanın bir kafa işlemesı zim gibi büyük yaşama ayrjıkladiyebildi. «Brest sokağı, 28 numa partide muddejumumiye ateş etmiş Ceza Dairesi sanıkl?nn aleyhine zanır. Şu halde okuma yazma, fjkirlen plduğunu hesaba kataııyorlar, kol rına maruz olan memleketinde bu ra, Tiverzin'ler, 1905 ihtilâli, o u olan kızı herhalde hatırlıyacaksınboemuştur. Dava yenıdeD nutulmaz kıs.! Fakat Yusupkş?» dır. Galiba sonradan muhakemesi mahkemede gojcülecek olup, Temyi bjr takım senbollerle uçup gitmek larm verünli işleyebilmesi için ka UEUI sayesinde çok sayıda çocugerekti ğun okula ve öğretmene kavuşaHayır, bir türlü hatırhy^mıyprdu de olmuştu. Henüz mektepli bir kız zin bozma karajma uyulduğu tak ten kurtarıp daima istifade edile , faların sağlam çalışması onu. Karşılaştıklarmı, konuştukla olduğu sıralarda da, babanın bizi dirde sarukbrın cezaları en az 11 bilir bir hâle getirmektir. Böylece ğini mulâhaza konusu yapmaktan bıleceğıni soylüyordıj. Çir., daha kökten ve ekonomik düşünceler, sılinip gitmekten kur çok uzak bulunuyorlardı Bu yüzrını hiç hatırlıyamıyordu. Mazur îötürdüğü aşağıhk bir ote'de Mişa sene artınlmıs olacaktır. Fatih 2 numaralı Istımlâk Komis tuljır. Onun içindir ki, yazısız me den ilk öğretim dâvası. uzun se kalkınma ile denk bir çabamn içingorülmeliydi: Aradan bu kadar ,1e beraber, onu daha evvel de dedir. Binlerce şekli olan eski yasene gesmişti. Fakat o se.nç, o sene görmüş olduğumuzu sana soyledi yonu Başken ve bazı üyeleri ile il deııiyçt olamaz. Yazı, insanhğın neler arka plânda yer aldı. Okuma yazmada geri kalmış, dün züarını bırakıp yeni harfleri kabul ve o ev! Böyle bir sene gerçekten ğimi hatırhyorum. Neden gitmış gili mübendıs ve mımarınıo yolsuz hâfıza hazinesidir. Düşünen dıgelip geçmis. miydi? Bijyl.e bir ev tik o otele? Unuttum şimdi. Yal luk yaptıkları iddia ile rçılrrnş olan mağlarm verimleri, onunla tekten yanın en kalabalık memleketi Hint eden Çin'de, bir taraftan motor yagerçekten mevcut m^vdu? Bütün nız, buz gibi bir gece olduğunu ha dava, bilirıdiği gibi sanıklara 4 ilâ lfl teke, kuşaktan kuşağa. devirden ile Çin. bu alanda hayret uyan pacak kadar endüstride ilerlenirbunlar şimdi yeniden, ne kadar tırhyorum. Gahba Presnya ayak sene arasında hapıs cez.sı verilmetı devire geçer En eski çağlardan gu dıracak hamleler yapmaktalar. Hin ken öbür yandan halkı ve çocukcanlı bir şekilde hâfızajında geçit ianması sırasında idi. Her ne ise karan ile sonuclandırıbnıştır. Tem nümüze kadar tarih, adını andığı distan'da bizım Köy Enstitüleri ları okufma yazdırma için sert, tpyiz Ceza Da'resi. Toplu Millî Korun her kavmin medeniyetini en açık benzerinde oğretmen yetiştirme içm Bİrli tedbirler ahnmai;tadır. Bir yapıyordu. Silâh sesleri... Ne de şte o kız, bu Antipova. ma mahkemebinin iştirak halinin surette yazısmdan okur. Geçmışte mişti e zaman? «Hazreti İsâ'nın «Evime dönebümek için müte hesablt"nmadığını Ueri sürerek ka yaşamış olanların nasıl insanlar Ord. Prof. Dr. Ferk H. SAYMEN " • • cevabı» değil mi? Çocuklukta ilk addit teşebbüslerde bulundum. Fa rarı bozmustur. iştirak hali hesablan plduğunu, neler düşündüğunu bu defa karşılaştığınız hâdiselerin, hiskat göründüğü gibi basit bir şey dığı takdırde sanıklardan komisvon yoldan keşfeder. Yazı, beyinlerin lerin izleri ne de kuvvetli, ne de değil bu. En mühim mâni işimin başkanı Ali Kemal Sahm, Kudret röntkenıdir. delici ve keskin oluyordu. çokluğu değil kolaylıkla bir Şen, Sedad Gürsel. Mahmud Yener Bugun dünya. eskiye nisbeüe da «Özür dılerim, teğmenim, a başkasına devretmek mümkün. ve Osman Geçim hakkındaki karar. dınjz, soyadınız ne idi. Evet, evet, ajıl mesele seyahat. Ya hiç tren en' az 15, en fazla 30 sene hapis ce ha medenidir. diyorsak bunun mânası şudur: Bugün dünyadaki inbir kere daha sdylemiştiniz. Te olmuyor, ya da, geçenler öylesine zası olarak değişeeektir. sanlar, eskiye göre daha çok ya»ekkür ederim Osip Gimazetdino tıkl^c tıklım dolu oluyor ki, bir 42. yıl Resim Sergisi yarın zıyor, daha çok okuyorlar. Hüküm, viç. Geçmiş günleri tekrar anma yer bulup sığışmağı ummak dahi açılıyor ayrı ayrı milletler için de aynıdır. ğa vesile olduğunuz, o gunleri ba imkânsız. Güzel SanatUr Bırlığı resim şu Bir toplumun medeniyet düzeyi, Yenllenmi; 4. bası Rcpertuarlı 2 cild 1242 sahife Fiatı 45 llra nş hatırlattığuuz icin size ne ka«Ama, tabii, bu hep bijyle de besince Amerikan Haberler Buro ondakı okuma yazma nisbetile öldar teşekkür etsera azdır.> sunda t"rtiblenen 42 nci yıl resün çülür. Çünkü okur yazarı çoklukİ S M A İ L A K G Ü N Bütijn £Ün co ev> i dügünerek vam edip gidemez! Antipova ile raliullin dahil olmak üzere, ıçi sergisi. yafin saat 17 de Belediye ta olan topluluklarda düşünce daha dolaşü durdu: Bazı bazı âdeta kenMatbaacılık veKitapçılık Müesseseleri Reisi Keml Aygun tarafından me fazla gelişmiş, daha fazla ilerlemış di kendine söylenir. hayret nida mizden istifa etmiş ya da te'Iıis rasimle açılacaktır. Merkez: Cağatoğlu Servilimescit Sok.24 istanbulTel. 2209 68 edilmiş olanlardan bazılarımız, ne demektir. Kafası ijliyenlerin çok ol lan çıkartır gibi oldu. KİTABEVİ (B.bı4ll) Aokar, C«d. 4 Sergi 20 aralığa kaHar devam ede duğu yerde her türlü işler ve eseri j Düşünün bir kere: Brest sokağı, olursa olsun, en geç gelecek lıafta cektir. H A K Soiu sonunda buradan ayrtlmağa karar ler, akla. ilme ve tecrübeye daha 28 numara! Ve ijte jimdi gene bir Şoförleri şikâyet telefon uygun olur. vuruşma, bir çarpışma vardı. Fa vermiş bulunuyoruz. Ayn ayrı yola numaraları İki kere iki dört eder, cinsinden kat bu seferki ne kadar çok daha çıkmak niyetindeyiz: Böylesi daha Trafık Şubesı Mııdüriuğü Uksi ve olan bu gerçeği Tanzimat harekef korkunçtu. Çocuklar hep büyümüs kolay olacak gibi görünüyor. dpjmuş şoförleri ruıkîonrİH \ lerdi artık. O evde, köylerde kasa«Şu hale göre. her ne kadar tel lar tarafından telefonla vaki şikâyet tUe bilincimizin aydınlığına çıkarbalarda ona benzer daha nice ev grafla seni haberdar etmeğe çalışa leri takib edevek şoförleri cezsbn mıştık. Garplılaşma, garbı okuma de yaşamış olan çocuklar şimdi hep* caksam da, günün birinde pat diye dırmakta ve neticeyi şikâyetçiye bil ve okuduklarımızı yazma demekti. Bizden sonra bu yola gıren Caorduda, hep burada idiler. Ne ka karşına çıkıvermem pek mümkün!» dirmektedir. ponlar. bu mcseleyi ve dâvayı hedar olağan üstü bir şeydi bul Ne (Devamı var) Trafik Müdurluğunün gecelen men yüzde yuz çözdükleri. memlekadar olağanüstü... 442170, günüdüzleri de 441661 nuuiîrab telefonları, şikâ\etleıi bekle kçtlerinde okuma yazma bilmiyen Birden, bütiin kojuşlardan, ya(1) Rusyanın pçniş. münbit rik*mse bırakjnadıkları halde neden taklarından kalkabilecek durumda raat bölgesi «Çernozem» = kara mpkteclir. varısına olan bütiin yaralılar, kimi koşarak, toprak adile anıbr. Müstehcen resim ve kitap biz hâlâ yo'.unBu soruyu pelememiş bulunuyoruz? her Türk vc kimi koltuk değneklerile seke seke, yayınlıyan iki müessese hak aydını, ömründe bir kere olsun, kimi bastona abanarak gürültü ile, kında tak'bata geçildi '.endine sorsajdı şimdıye kadar takırdı İle, bağınşa bağırışa holde Ceza Enstitüsii kürsüsü iki Mektubla müstehcen resim ya>ımı biz de dağm doruğunu a$mı$ atoplamverdiler: kısma ayrılıyor na çalışan 2 gizli yayınevınin varlığı macımıza yanaşroış olurduk. Ne r ya «Petersburg'ta »okak çarpışIstanbul Üniversitesi Hukuk Fa tesbit edilmiş ve bunlardan biri.inın zık ki, iş böyle olmadı. Hattâ bir maları oluyormuş. Petersburg gar kültesi Ceza Ejıstitüsü kürsüsü iki sahibi yakalantiak. dun 2. Asliye "<lsım aydınlar, halkuıu^ın bu konizonu da asilere katılmış. Düpe kısma ayrılmfktadır. Kurulduğu gün Ceza mahkemesindc tevkıf edılmişnuda anş^rvalara mahkum edjlditir. düz ihtilâl bu!» den itibaren tek kıjrsü halinde çalıIddıa>a göre: UNOF. INOF adlı ğini, kudreS nisbetindcn çok üstun BEŞİNCt BÖLÜM şan Ceza Ensfitusürde bir kürsüyü bir çalışma zorunda bırakıldığını. MAZİYE VKDA... Ord. Prof. Sulhi Dönmezcr ile Du iki gizli yeMnevı kuruUrak fasUjtte okum,a ya>ajıarun meder(ileşme içîn geçnuştır. B'J i yınevlcn muhteljf Hasfahanenin nakledildiği kasa çent Sahır Erm3n, dığerine Prof. rautlak bjr sart plmadığını soylebanm adı Melyuzeyevo idi. Mün Nurullah Kunter ile Prof. Naci Şen kıtab ye resLrnler basmakta plup. A yip yazdılar. Daha eskiden, halk V m soyun getirıleeeâ'i .öylpnmektedir. nadolunun muhtçlıf yerlerine mcktuS bit kara toprak (1) bölgesinde idi. okuyup yazarsa uyanır, uyanuıce Kara toz bütün gün çekirge buîu Yeni durunıa gore. bu kürsü için gön.dererek. para mukabilınde istiyjn da idareşi güçleşir, kaygusıle bu tu gibi kasabayj kaplıyordu. Bu kadrosuzluk konususu da ortadan lere müstçhcen resım vç kitab gon i?in üslune düşüimeklen çekinUderileceğini büdırmektedir B'i tozu kaldıran mütemadiyen kasa kalkacaktır. tublardan birisi çehrimiz Savcılığına mişti Fakat her iki duşünü^un ntbadan geçen birlikler, konvoylargonderilmis olup yapıl n kovustur tlcesı ayni oldu. Mılletımız. >u^uıı dı; her iki istikamette de akıyorma soriiında ÜNOF adlı muessesonin bile, h:c değı'se yarı varıya o"üı. du bunlar: Bir kısmı cepheye gisahibi Ercümend adlı ç^hıs yakalan yazar hâle getinlemedi. \ AYFER DAĞLIOĞLU dıyor, diğer bir kısmı ise cepheden mıştır. Memleketın =hl?kını bo7Ucu, Bu jolda harf inkılâbı gi:zel b'r dönüyordu; bu yüzden de harp decemiyetin ahlâk ölsu^rine mugaylr başlangıçtı. Mület mektepîeri havam ediyor mu? Yoksa bitti mi? bulunan bu h reket dolayısile îanık Kestirmek mümkün olmuyordu. 2. Asliye Ceza mahkeme^ne verilmış reketi, verımh bir uşuldu. B> cok | FAHRI AKIN ve yapılan sorgudan sonra tevkif işîerirrJ'de olduğu gibi oundd c'a Her gün Jivago, hastabakıcı Cen î Nişanlandılar. edümistir. DıSer müe'sese ve sorum maymun iştahhlık. kısa bir zaman tipova ve Galiullin mantar gibi İstanbul 29111958 luları hakkında kovusturmaya devam sonra bu hamleyi gevşetti. İdsre ba bitiveren bir yığın yeni vazife ile şmda bulunanlaıın çoğunla kinoat karşılaşıyorlardı. Her iş, onlarla Hâkim Hdnpklerine yapılan şu idi: Okuma yazma işi. paraya birlikte, bilgili, tecrübeli sayılan ' şehirlilerin sırtlarına yükleniyordu. 7am Adliyede memnuniyet dayanır. Bir memleket, ittisatca yükselmedıkçe. zenginleşmeaıkce TEŞEKKÜR Belediye meclisinde onlar, orduuyandırdı çok masrafa muhtaç bu mesele * daki ufak tefek komiserlik vazife26 11,1858 sabahı erken saatlerHâkım odençklprjne japıl'n zam halledılemez. de Çeraber'.ıtas. Vezır Han 43 No. lerinde onlar, sağhk işlerinde onlar sehrimiz adlije^inde büjuk mem Milletvekili olduktan son: a polılar çalı^ıyorlar ve çeşitli işlerin nunluk u^'andırmL«tır. Adliye mensuKUNTİŞ bu hâkim ve savcılar. son zarrn^lar tika çe\relerınde bu konuda yap i böyle birbirini koğalayışına açık Mobliya A'oljemde vufcubulan da görülen seri halindeki istifaların havada spor yapmak ya <da kör ebe yangın luzası dolayısıle »ayın anck böylelikle durabileceğini ileri mr,';t*rl, arkadaş ve dos'ılarımın oynamak gibi bir değişiklik, bir benl teselli «tmek İçin yardım ve sürerek momnunivetlerini belirnrişeğlence gözile bakıyorlardı. Fakat gösterdıVleri yaltın alâkaya karşı lerdir. İleiüler. »dliyedeki memur gün geçtikçe artık oyuna bir £on cajjdia teşekkurlerum istifa mın önlenmesi icin de me verip de kendi işlerine, evlerine mu>ların 130 liradan ba=lıvan avlskKCLTÜR YAYINLARINDAN dönmenin bir yolunu bulmağı dülannın arttırılmasının zarurî oldufünür olmuşlardı. gunu söylemektedirler. Yuri ile Antipova sık sık berar ber çauşmak durumunda idiler. Kasım 30 Cemazi.evvel İS 2 Kadıkoylü vatandaşlanmızın Köp S Yağraur, kara tozu kahve renkli rüye indiklerınde, buraya bir iki c çamura çevirdi, çamur çoğu kaldı adım mesafede bulunan Mısırçarçısi Şahabettin Uzluk £! ,*• > 47 numaralı mağazadan seçilmiş en s rımsız sokaklara yayıldı. guzel renklrrde ADAI^ET Battaniye Kasaba pek küçüktü. Hemen ve kumaşlannı büyük istekle mübaV. ] 7 04ı 12 03 14 28 16 42 18 19 520 İNKİLAP K İ T A B p V İ N D E S A J\ Uffi A K T A D I R her sokağın ucundan gamlı bozkır yaa etmekte olduklannı ögrendik. ' E. 1 2 22 7 21 9.46 12 00 1.37 İÎ37 lar ve karanlık sema, ihtilâl ve Her işin başı HASANÂLİ YÜCEL Saka! şeyter ğretmensiz kalan okullardan, okulsuz kalap öğrencilerden yana jikâ>et edip duruyoruz. Benim bir şikâyet mevruum daha var. Hem öğrftmeni, hem öğrenctei, hem binası olan nkullardan. Daha doğrusu bu okullarda tatbik edllen bir tedris usulündcn şikâyet edeceğim, Bu şikâyet kjonusu bir nebıe * i kiden de vardı, ama benlm müçahedeme göre şimdi daha esaslı. Diyelim on. on iki yajmda bir çocuğunuz var. Günün birinde, bakıvorsano», e«cuk, elinde deftpr, ıkına sıkına bıt yazı yazmağa uğraşıyor. Daha doğrusu. kalcm elinde, defter önünde, derin derin dttşünttyor. O kadar sı' •••>' !ı lıir bali var ki. dokunsanız ağlıyacak. Derdini soruyorsoniu, anlatiyor. Öğretmeni bir me\tzu vormrç, ba mevzuu yaz demiştir. Ama mev. zu, çocuğun yaşmdan da büyük tür. ba^mdap da. Evvelâ raevr anlıyamamısttr ki, başkalarının Iıvbilpcesri şekilde yazsın. Babasmız: eocuğunnzun, Hps'n vamnda raahcub oJması öğretmeninden kötü not »lmas başarısızlık ytizönden, kendi nefsine VarŞi küçük «üşmesini is'enıeısiniz. Ahyorsnnm elinize kalemi. co<oŞunuzun yerine, o mevruu siz, föj le bir dört başı mamur, iöşenıyorsunjız. Siz dedimse. söz misali yani: aslında siz, ben, o, bütün çocuk babalan, o gün, bu vazifeyi, çocuklarııpızın yerine bizler yapıyornz. Ç&cuk. büyük gibi yazamaz. Bttvjik de elbette çocuk gibi yazama*. Bunun hepimiz farkındayızdır. Çocuk da, bıx ie, oğretmen de. Ama ertesi gfin, bütttn çocukl da. başlanns da kocaman kocaman Uflarla doldurulmuç kâğıtlan, kocaman öğretmene verdikleri zaman, herkes f/ memnundur! Çocuğu zoria hliekâriıga den ba tedris nsulünden »e fı da nmanz, acaba? Sinemaya pek seyrek yiderim. Bu sevrek gidişlerimdcn birinde, bir akrfialite filmi »eyrettim. perdede feçmeie başlaymca irkildun. Orada Charchiil jftıflktfi, D« Gaule jözüktti, bir futboi maeı sejrettik. yanl bofönkn dfinya badiselerinin ban parçaiıtnnı gürdiik. Fakat ben, filmln ba^mdaa »onuna kadar, goziertmie değiise W1e knlaklarnnla, kendîmi. pek çoftıklu^nm sıralannda. İcsn^ve fcn^lndeki salaş tiyatroda /ortjriaijrn, JHınakyan kumpanvasının, «onrtmflfa daima adalet yerini bnl'ao, nmrkisi konrıı. dükfl laymakla 'fikcırmez rraiedilerinden birmi seyredor eibl oldum. Bir Türk kadar rBr*l. pflrfl'srils tflrkçe konnşan Ermeni ratandaşın kıtlıği mı vardı? Hattâ fenç nesB içinde dvielerini büirim ki. Mınakyan devrinln, ezik, yayvan Ermeni şivesile kendileri alay edecek kadar Tiirkçe konu«mada ustadırlar. Bu gençler dururken, neden doIayı bu aktüalite filmini çok bozuk şiveli bfr kinueye seslendirmişler, diye şaştım. davası Avrupa gja«tesind» bu saba yplile okuma yazma nısbetının yuzde ellinin üstüne çıktığı yazılmışt». Muhakkak olan şudur ki, bej yüz milyondan fazla insanı endustn çalışmalaruıa hazırlamada okuroa yazmanın verimi art^ırjcı bir etkem olduğu kabul edilmiş, bunun bir «zat ve sıfajtı şüşleme» ınesej lesi olmayıp ekonomik bir dâvanın çözülmesi hususu olduğu açıkça anlaşılmıstu'. M. Eğitim Bakanının son demeci, Türk ordusunda her yıl 100.000 erin pkuma yazma öğrenmesi için tertip alındığını bildiriyordu. Sevindik. Okul ve oğretmen görmemig vatandaşın vakalanacağı kurumlarm başında. şüphesız, ordu gelir, On on beg yıl önce orduya çağırılan erlerin ancak %6 sının okuyup yazma bildiğım unutmıyalım Bugün bu nisbeti hayli aşmış olmamua rağmen çağdaş silâhları kullanabilmek için bütün erlerin okuma yazma, hesap ve diğer esaslı bilgileri öğrenmış olmaları şarttır. Memlekette hemen kurulacak on üç merkezde, silâh altında bulunsn yedek subaylardan ükokul öğretmenleri bu işi yapacaklardır. Amerıkalı dostlarımızm ehemmiyetle üstünde durdukları ve hükumetin memnunlukla giriştiği bu yeni okuma yazma seferberliği elbette bizi de memnun etmiştır Dileğimu, bu çalışmanın iyi ve dıkkatli başlaması ve hele ciddi olarak devam etmesidir. Yapılan proğrama göre orduya giren er, okuma yazma ve diğer luzumlu bilgileri elde etme ıçın once okuma yazma merkezlerine a'ınacaklardır. iki ay sürecek ve günde >edi sekiz saati dolduracak bu kesıf çalışma ile yetışecek erler, ancak böyle bir hazırlıktan sonra askerî talimlere başlıyacaklardır. Eskiden .»ez, goz, arpacık» öğretimile pekâlâ savunma işini görebilen er, bugün yeni silâhları kullanabilmek igin sade okuma yazma ve basit hesapla yetinemiyor. Bazı fizik bilgileri bile elde etmeğe mecburdur Oğretim. bütün askerlık boyunca sjnıflara ve vazifelere göre elbette devam edecektir. £r, terhis edilirken de kendisine, koye goturmek üzere, onu ilgilendırecek vasıfta bir küçük kütiiDhane hedıye edilecektir. Medenî bir tppluluk olarak ekonpmik kalkınma mı düşünülüyor? Okuma \azma, o çalışmanın başıdjr. Memlekette sağlık durumunun düzenlenmcsi mi ele alınıyor; okuma yazma, böyle bir proğranuo pgrçeklesmesine esastir. MJİ! servetin en mühim yakynaiiİHrrndka biri olan ormanlarımızın yangından ve harap olmaktan knı^an".mssı mı isfeniyor; okum3 va?rna yplundan daha sağlam önleyici tedbir bulunamaz. Vatan cavun'iıası meselesi karşısında mıviT: okuma yazma işi basarının bir'nci şartıdır insan, İslânı dıninin «Oku'» emn!e başladığını düsünup ds muslümanların bu alanda geri kalıslarını gürdi'ğü zaman derin bır acıle hayrete dusmekten kendıni alnmıyor. Kutsal kitabımızın adı, Kur'an djr. Kur'an, okuma kitabı derııektır. Medenî insan olmak için iyl müslüman o'.manın teşvik edici ruhundan istifade etmesini hilnıeliyiz. Sozün k«ası, şu ve bu kijünceîere d'işmeden. Türk millptinm bir tek kişisi müstesna jlmamak şartile, yüzde yüz okur vjzar olmasıdır. Bunun dışındaki ber fikfr bâtıl. her hareket yan!ıştjr. Cıınkü her medenî iş. okuma yazma i!e başlar. Sistematik TÜRK İŞ HUKUKU MEVZUATI **• S UAD İY E APÂRTMÂN DAIRELERİ 1O KİŞİYE KALAMIŞDA kredileri i 16S KİŞİYE ZENGİN PARA İKRAMIYELERI r«t«m«y*nl*re 4 5 ; O O O İSTÂH8UL TÜRKİYE İŞ BANKASI KADIKÖYLÜLER t • Mevlevilikte Resim *1 Benim jibl, herkes buna fa^tı. Seans bittikten tonra. sinemann ilgilileri ile konu^tum. Bu işden «*ılar da yaka sUktiler. Bu fillmer, Fnuua'dan bSyU sesli olarak gcliyor, barada ses'endirilmivor ki biz müdahale edelim de, bu sakatlığı düzeltelim. dediler. Bir film sanstir heyetimiı var. Bu heyet, resmi de, »esi de sansür eder. diye biliyoru*. GözlerimiKabataş I/sesinde Yahya zi kötü reMmden sıvanet i<m bazı Kcnıali anma töreni sahnclere kıymaktan eekinmiyen Kabataş Erkek Lısesi KultürEde bu muhierem heyerten, knlaklarıbiyat ko}u tertiblediği Yabva Kemali mızı da kötü lisandan korumas;nı rnma toreni dun saat Ü30 ile 16 rica etsek, acaba derdimizi dinlearasında okul konferans salonunda tebilir miyiz? yapılmıştır. Hamdi VAROGLTJ Hatibler Yahya Kemalden jiirler okumuslar ve edebi şahsiyetini beBssas re yayan lirten konu«malr yapılmıstır. Cumhuriyet Matbaacılık Te ttı Parü kongresi var, oraya gidt buk dönerira.» Yüzüne baktı. ceğim. Ankaradan delegeler geldi. «Fakat beni beklerken eve gecikGitmesen olmaz. Ama çok kalmam mez misin?» Ev! Burkuldu Fatmş. Asü söylejnek Fatma güç inandı: «Sahi mi? Yoksa ba$ka bir ta Istediği feyi nasıl da unutmuştu? rafa mı gidiyorsun?» «Hayır, seni beklerim Muhsin «Başka tarai neresi?» abi..» dedi. Kadm gamlı, içini çekti: Canını sıktığı birisine kendini «Ne bileyim.. seni bir kadın vebağışiatmak istiyen bir küçük kız ya bir kız beküyordur. Ben buım gibi gelir. Anlatabıldım mı? ] «Qlmuş..> «Allah Allah, v I ı} uysaljığı içinde: Kadın suspus uir halde, zılgıt Ağrıma dokunur o zaman, gücü! Hele pantalonunu ütülerken öyle gün gelmeseydim keşke, diyil mi «Boşandık, daha yeni boşandık!» yemiş bir çocuk gibi onüne baktı me gider. Ortada bir iş mi var, ben kıyasıya bastınyordu ki, pantalo Muhsin abi? İşini bozdunı belki. diye açıkladı durunıunu. «Şimdi Onu buraya. getirecektin belki.» durdu. Muhsin abi keadisine denk >aşlamışım ben bitıreceğim. Doğru nun dız yerleri gitmekle kalmıyor; geoç babanun evinde y»tıj) ksJkı p^iriyor. Aferjn. Affrin ams kaŞakayı seven Muhsin: güzel bir kızla eylşnecek olşa za mu sozüm? Hem, ben o kadar be bezin altından sanki bir daha hiç «Ya, getirecektim. Ne yapaytro, yorjım bep. Çorap fşbrikasmdakl dınlar}a hiç btr ajışveri|l yıjkrnuş. bozulmıyacakmışcasına yamyassı vallı kızcağızın çekeceği var. De ceriksız mı>im, ha?» Kendi söyledi, «Kızla kadınla uğbirşey çıkıyordu. Kâğıt gibi ipince sen umulmadık sırada şıp diye işitap döndüm gene..> mgk, herkes aksi.. Fatma, hayaleBarışmağa can atan Fatma: Erkek hiç beklemiyordu, faftı: raşacak sıra mı simdi?» ıledi. vinde beiiren o güzei kjzı çarçabuk Islıkla valsler çalarak giyindi damladın!» «Diyılsin, vallaha djyilsin.» deAklı karışır gibi oldu. «Pekiy, nasıl oldu bu?* sçpetledi. Gozleri doldu, burnunu di. «Yalnız alıngansın, bir de he Saçlarını, o her bir teli ince birer Der demez baktı, Fatma ağlaFa^na, derin bir »oluk alarak: çekerek: tel parçaşını anduan saçlarını ıs rnaklı. Yer yarılıp utanoından yemen kızıveriyorsun!» Devamı var «Sorma!> dedi. «Hadi git ye çaİçinden geçenler de, aşağı yuka ata ıslata taradı. Mavî üstüne ak rin dibine girecek nerdeyse.. sük«Pekiy ama ne bağırıyursun? > dedi. <ıÇaBia£irını yıkar, ütünü u rı, sozlerini tamamlıyordu: (aSeni benekü bir kravat bağladı. Sonra lüm püklüm. PROF. NtMBÜS'ün MACERALARI: «Yalana amma da teı inanıyorancak duygulartmla aniıyabilirim. bu kılıkta; iki dirhem bir çekirtulerim demek istedim.» Erkek, alt dudağı mahzunca aja Ben herkesi duygularımla anlarım dek, dudaklarında ıshk, kan ter sun!» deyip gönlünü aldj. «Kuda 5 ğıja sarkan kadını görüp yelken zaten. Düşünmeme lüzum kalmaz içinde hamaratca çalışan Fatma kadınla uğraşacak sıra mı şimdi?» Ya çahşmaktan ya da heyecanÇok alıngansın, zira benim gibi mn yanına gitti. leri suya indirirken: «Çamaşırcı kadın, huuu, daha dan goğsü hızla titriyerek inip çı«Anladun anladım..» diye mırıl sen de fakirsin. Seni de itip kakkan kadına doğru yanaştı. Gulumdandı. tKusura bâkma e mi? İşle mışlar anlaşılan. Ufacık bir yar bitmedı mi?» rime kimse karışsın istemem de.. dımdan gocunuyorsun.. senin yaOnu görünce yüzüne belirsız bi süyordu. Onun gülümsediğini gösen yanlış anladın. gücendin. Sa'cın şındaki erkek bakıma muhtaçtır gülüş yayüan «çamas.ırcı kadın»: ren Fatma da gülmeğe yeltendi, gücenme. Yıllar yılı kendi işimi halbuki.») «Bitiyor, az kaldı..v> dedi. «Göm pek beceremedi. Gözlerini yuvarkendim gomıeğe alışmışım. Sen Muhsin ne desin? ses çıkarmad leğinle fanilânı bir su daha yıka lak yuvarlak açıp sordu: sanıyorsun ki, bunlar bana güç ge artık. Kızı kendi haline bırakıp yacağım bitecek.» «Ya.. yani ben de gjcJeyim mi?s ^ lir. Gelir de, nezaketen, seni yar daha nemi kuıumamış beyaz göm«Pekâlâ, ben bir yere gitmek El^yle Jeğeni gösterdi. «Bundımdan ahkoyarım. Kazın ayağı leğini ipten çekti. Ütülemeğe gö zoı undayım.» lar kajşın mı yüzüstü?» b%le değil, inan ki.. İşimi benim türdü. Azıcık kızmasını bekledık«Kalmasın!> dedi Muhsin. cBjBaşını lcaldırdı Fatma. Oau şöyyerime bir başkası yapmağa kal ten sonra ütünün altına tükrüklü le tepeden tırnağa bir süzdii. tirmek niyetindeysen bitir, beni olsa, bana, ben sakatmı parmağını değdirince ütü cız.. etti. «Ne baktın öyle?» dedi Muhsin bekle. Bîr aksilik çıkmazsa çaCUMHURlYETın Edeb! Tefnkası: 35 Bir kaç gün evvel Şıls deresmin NÂZİME NADt Baruthane mevkii önlerinde bahkçıYazı lşlerini fi'len ldare lar tarafından bir mayın görüldüğüMes'ul Müdör nü bİldirmiştik. Mayın arama ye ÖMER SAMt buk dönmeğe çalış..» iınha ffup kumandanlığı elemanları. G««etemizf gondenlen evrak ve ya»ıAdam başından hemen gitmijce dün saat 10 de, bu maynı zararaz ar neşredılsin edümesin iade r.lunmaz. îlin'.ardan mesuliyet kabul pdilmes. sine ona sırtını çevirdi. Leğ^ndeki hile getirmişlerdir. kirli suyu yalağa boşalttı. Adamın gerçekten çıkıp gittiğine kapı çarpıldı inanç getirince; zihnini M E V L 1 D dahş bir cesaretle ijletti. Bir takım Kıymetü aile büyüğümüz, rahnıetli kuruntularla tıka ba^a doldurdu. Cevat ENDERİN'in Tanıdlğı. bil^iği erkekler Tbabası, vefatının bırlncl senel devriyesi münasebetile tırni» njhuaa ithaf edilmek üzere 30 Kasım 1938 koçaşı sıfır numara tembelken, pazar günü Bğle namazını müteakıp Şışli CaMuhsin abi bir kadın gjbi ij gömlinde Hacı Hafız Hasan Aku$, Hafız Mecit rüyor. Tel dolabmda bir sahan kıy Sesigür, Hafiî Zeki Altın, Hafj? Kânt Karaca, HaJu Ismail Daniş, Hafız Ali Gülses, Hafız Aziz tn^U roskarn». Remek yemejj bila Bahriyeli. Hafız Abbas Nazaş, Hafız Mahmut Hataylı, Fatihli Kardeşler ve Duahan Hacı Hafız Nusret \efilçay tarafından Mcvlidi Şerif kıraat edilecektir. Kendisinl seven dostlann, dlndaçlann ve akrabaların teçrlflerl rica olunur. Knâerin, gU»#vi vc özay. allesl Şile açıklarında gprülen may;n lararsız hale getirildi Gaıetecilik TOrk Anonim Şlrke« Cağaîoğlu Haikevl sokak No 39/41 Sehibl "v
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear