26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Boş Vakitlerini Nasıl Taksimde «Sıraserviler» deyiz. 66 numaralı apartıman işte şurası... «Safiye Aylâ, kendi apartımamnın en üst katmda oturur» demişlerdi... Merdivenleri aycimlatacak otomatik elektrıgin düğmesine basıyoruz. Nafıle... Her yer karanlık... Fakat, biraz sonra kavuşacağımız aydınhğı aüşünüyoruz: Pür nur o mevki... (Sanatkârın 5İrin esmerliğıne r.ğtnen!) Merdivenler, merdivenler, merdivenler... (Oysa ki, şu merd'ven boşluğu bizim misafir salon'irıuz genişliğinde bir asansörü fcrsh ferah ahrdı!) Her katta bir eski maroken koltuk... Sanatkâi1ım'zm insanlık tarafı kuvvetli: Kiranılarını, misafirlerini düsünüyor! Tavan arasına kadar çıktık. Meğer üçiincü kata ineli yıl olmuş da haberimiz yok... Hsydi Safiye Aylâ: "Ben Üçüncü Selimin zamanında yaşamalıydım,, diyor! Ama. dedi; bir apartımsnda yemek kokusuna da taham.nül edemem! Koku. koku! diye suratmı ekşitiyordu: Beni öldürmek mi Utiyo r sunuz (Allah esirgesin!) pis bir koku kâfi... (Ne iyi etmişim oe çorablarımı değiştırmişim!) Otobüsler:mize binrrıyorsunuz her halde Hanımefendı... Binmez olur muyum? Fakst Safiye Aylâ, kadın ses sanatkurimızm en cntelektüelidir. Onu bu resimde, kütübhanesi önünde, fotografmın çekilişine itiraz ederken görüyorsunuz. gerisin geriye... Safiye Aylâ bizi bekliyordu: Üzerinde sarı sarı çiçekler açmı$ koyu kırmızı bir pijama... Sımsiyah saçlarını bir kordelâyla ensesine toplamış. Kulaklarmda malum halkalar... Reşad Enis Bey, s.zi röportajlarınızdan tanırım, diyor; hattâ birismde telmihen de olsa baaa karşı ağır bir tenkidniz vardı. (Şimdi ne yüzle ziyaret» ge'iyorsun" der gibi bir konuşma.. Fakat, gazetecinin vasıflarıru bilmpz mis'niz? Her çeyden önce pıskin olacak... Sonra gene \>lşkin, gtne pişkin!) Iyi döşenmiş (hem de sar.atkâr ztvkile) geniş bir salonda, rahat koltuklara yaslandık Duvarlarda yağlı boya, irili ufaJdı tablolar .. Bunlar hıp. Safiye Aylânuı sanatkâr eşi Şerif Muhiddinin iuçasından çLkmış... Kocamın en büyük arzusu benim reşmimi yapmaJc... Fakat bir türlü poz veremıyorum ona... Duvarda büyük bir yağlı boya tablo: Şerif MunHdLrun ressam Fehiman tarafmdan yapjmış bir resmi... Şu duvarın önünde bir piyano; üzerinde ud. . Doğu ve Batı müziğinin bu evde birbirile kaynaştığına bir sembol... Belki tüirsiniz: Bir müddettenberi ITokın misafiri bulungiî Strif Muhiddin, vakrtdle Amerikaya seyahatinde Amerikdı'.arı B I J rsbma hayran buakmış Öylesine ki, müzik otoriteleıi şu hükme varmışlar: «Paganini kemandf ne yapmışsa Şerii Muhiddin udda onu yapmıştır!» Foto muhabirin fleşi simşek gibi çaktı. Safiye Aylâ, oturduğu kolhıkta birdenbire do Hayır, dedi; Istemem... Bu lâübali vazıye'te foîuğralımı çekmemeliydiniz. Hem ne lü;um var efendim? Ben güzel bir kadın Seğüim ki! Esmerun. (Sanatkârımız mütevazıdır. Ha"i:î rengirjdş bile!) Ne güzellik krahçesiyim, ne sekzapil kraliçesi... Siz Türk müziğinin kraüçesisiniz Safiye Hanım... (Şirın. şirin güldü. Ben de ols«r\ gülerim) Türk müziğini seviyor musunuz Enis Bey? Evet. şüphesiz... 1 En çok kimleri begenirîirr'z' Yalnız sizi... (Şirin şirin gül dü. Bundan sonra seresevpa konuşabiliriz artık!) Sordum: Amatör işleriniz var mi? Böş vakitlerinizi nasıl geçirirsiniz' Ellerini, birbiri üzerine atüğı dizlerinde kenedledi: Boş vakitlerimde evirain i=lerini yapmaktan zevk duvarım. Meselâ ortalık temizliği... (Bit+abi elektrik süpürgesile...), Mesell çamaşır... (En modern çamaşır makinesile ..), meselâ yemek pişirmek... (Düdüklü tencereyle olduğunu kendiîi tasrih etti. Ûüdüklü tencereye bayılıımış.) gayet geyrek... Evimiz santr bir yerde... Yemeğimizi yedtğimi2 kulüb şuracıkta... Umıimiyetle taksiyi tercih ederim. Ya hususi arabanız? İri siyah gözlerini açarak manalı manalı gülümsedi: Arabam yok! dedi. Sonra telâşlandı: Fakat bunu yazmayınız ricı ederim. Neden kuzum? ugün dünya aanat U ' rihine Safiye Aylâ, çocuğu olmasım rihine geçmi} büyük hiç istememis. resamlarm tablolannm Çocuk yetiştrmeyi çok zor değeri umumiyetle 30.000 lira ile bııluyorum da ondan, diyor; bir 3 milyon lira arasındadır. Haibuki kaç fcarpuzu bir koltuğa nartl sığdırabilirim? Ama, bazı sanat çağımızın ressamlan arasında Pik â l a r pekâlâ doğuruyor ve bü casso gibi birkaç talihli sanatkâr haric. tablolan 5000 liraya bile Siz ve herkes öyle bilir. Röportajı yapan: yütebiliyor: o da başka... Kuzum alıcı bulan ressam pek azdır. Ya? bu sözlerirri de yazın ki kimsevle Bilmiyorsanız öğrenin: (Kıs kötü kişi olmıyayım. Eski ressamların tablolarına kos) yüz binlerce. h?ttâ icabında mil Spordan hoslanır mısınız? yonlarca lira ödenmesi. bugün bin Yok canım?! O zatın mu Deniz sporlarından... Biraz ^ «ilFlfıırlHinri'ırıiEiiifflrrtnrıjıiijırıı.rııııın ıııntrnıı" • 'i;]:ıırıııi'ilv'tn:li!i'l' t..M r lerce ressamı eski resim üstadlasiki ile alâkası j ok ki! yiizerim ve çok zevk alırım. Gügpçpr. riıyor. Arabasız sanatkâr olur mu? rını taklide sevketmiştir. Günü: Fakat... (Fiskos) ıpfin seyrini sever m. Ayıbdır Ama. konserlerinız çok sey(Tabiî, ses sanatkârı... Yoksa müzün ressamlan içinde tıpkı Esmayı üzerimize sıçTatmamak söylemesi ama, futboldan «ımdibizim Babıâlide öyle sansfkâılar rek... Jan Veimeer, Remfrandt, Van iein tasrih edeyim: Bu zat ne ye kaHar bir sey anlamadım. Ne var ki. otomobili değil, patucu Goeh, Renoir. Cezanne gibi reSebebi şu: İytce özledikter politika adamıdır, ne de yüksek zsman bir futbol macına gtem, bile yoktur!) sim yp.pıp bunları o ressamların sonra sahneye çıkarıttı. Sahne bir makamda oturmaktadır. seyircilerin heye.anları, konuşe?er!eri diye sanat meraklılarına heyecanımın daima taze kalma* &* m,ları bfrti mantan çok ?lâkal.nMeğer araba. bilmcm ne vnyuttura>ıl?r Pek faziadır Hattâ sını jstiyorum. (Sahne heyecaru dırır... Katıla katıla gülerim... rışma çıkan ses sanatkârinrı aİtalyada tonınmış şahsiyetler, dünvada 30 000 Corot, 3000 Van gibi. kendi de herdem taze değii ratında zînginıik semboiu imiş. Küab okur musunuz? sinema yrldızları yıllık kazanclaGosh. 1000 O/anne, 2000 Renoîr midiı?) Arabalarının markasıle )v';jnıır Felsefe ve dinî eserler... Rorını devletten saklıyorlarmıs... ve binleroe Rembrandt tablosu Sahnede okuyuşımuzdaki, ha lermiş. Bir çoğu "Kad:l!ak» dan rr?n hiç okumam. (Onun ha^atı Bu haberin tedaisüe, Safiye Aymevcud olması bunun en eiizel reketlerinizdeki. konuşmsnızdaki başkasına ilt fat etmezmış. Halroman!) lâya sordum: delilidir .Haibuki yukanda isimrahathk bir çokları gibi beni de kın rağbet deıecesi de otonnocı* i: * leri sayılan ressamlar arasında en Kusura bakmayın; kaç defa şaşırtır... Halkın karşısına çıkarlin markasile alâkalı imiş .. f?7Îa eser veren Corot bile hayamilyontrsiniz? Merdivenleıi inerken, Safiye kcn h ç de mi heyecan duymaz Başka ne işler yaparsınız tınrla ancak 2000 t>blo vaomıştı. Ben m ? dedi. Mubslâgslı Aylânın felsefes'ne kendimi inei:ısınız? efendim? Yün örgü, dikiş iıân? rivayetlere kulak asmayın. Hem, dırmağa uğrastım: Otomobil dera; Son senelerde münekkidler ve Duymaz olur muyum? Hem Siz de beni görücüye V 'ks ze bir şey söyliyeyim mi? Ben apsrtıman derd, çamçaır makitablo mütebP'sısları eözlerini dört de mutekit bir in.anım; bir takım mış kıza benzettiniz canım! on altı yaşımda mektebden çıkıp nesi derd, buz dolfbı derd... acmışlardır. Zira sahtekârlar en dualar okumadan sahneye çıka Ev işierıniz bitince ne \ a(Muallim mektebinde okumuş aMcger ne kadar meiudmuşura ''a Bfiksöz tablo mütehsssıslarını bile mam... Sahneye çıkınca halkı bir parsınız? ma, hangi kapı.=ından çıktığı belhaberim vok! aMstmfiktadırîar. Daha geçenleHe tek insan gibi gö'ürüm. Çok sayAlmanyada bir ressam Renoir, dığım, sevdiğim bir insan .. Hayretler içindp kaldı: Deeas. Matirse ve Pirasso'dan Düsündü ve güldü: A, a. a... Bir evin isi 'ii4er ayırd edüemiyecek şekilde resim Haibuki, bir seyirci ve d ; nmi kuzum? (Rahmetli anam 6A yaptığmı açıkîamıştı. Bu ifşaat leyici olarak sahne bana çok koöyle derdi ve hemen ilâve edeıdi: üzerine kendisine tablolan göster mik görünür! Allah bitirmesin!) mesi teklif edilince. tablol?.rın t>* * • riiinallerden farksız olduğu hay Sahneden ve ev işl?rinden retle görülmüştü. artan vakitlerinizde de bes*?'c:i' Kıymetli sanatkâra, Türk müyaptığınızı söylemeyi unuttunu.'», : G?ne son aylar zarfında bir Alz ğindeki kısırhktan bahsettim. Safiye Hanım... man ressamın Lühpck'de St. Mary Bizi meyhane şarkılarından kilisesindeki 7000 senelik resimkurtaracsk bestekâr yetişmiyor. Ben bestekâr desil:m, diye lerden ilham alarak sahte tabloiar dedim. telâşlı telâşlı itiraz etti; beni:n yaptığı meydana çıkmıştı. Alman Meyhane şarkısı değil. diye bestekârlığım gönül eğlendirmck ressamınm bu husustaki muvafparladı: İtri. Hacı Arif Bey meykabilinrlen... fakıyetini belirtmek için Alman Ah bu gönül şarkıları... de hanede söylendiği gibi radyoda posta idaresinin üzerinde sahte da. konservatuarda da söyleniyor dim. tablolardaki resimler bulunan pui Neden meyhane musikisi? Emin "Gönül şarkıları» nın güftesi lardan 2 milyon tane bastırdıgğır.ı olun ki klâsik musikinrz yükseV bir ahbab öğretmcninmiş. zikretmek kâfidir! çapta bir musikidir. Asla mey Beste güzel, fakat güfte pek Sahte tabloların Avrupada yahane için yapılmamıştır. Ama zemonoton! dedim. (Sanki anlarpılarak gizlice Amerikaya sokulmin ve zaman onu oraya düşürmışım gibi!) duğu anlaşılmıştır. Bueün Avru Bıliyor ma^unuz. halk ko müştür. Eskiden musiki sohbetpa kıtasında sahte tablolar üzeleri bir mâbeddeki topluluk kalayca anladığı güfteden hoşlanırinde ihtisas sahibi yüzden fazla dar ulvî idi, huşu verici idi. Üyor. Meselâ «Ya sen gel buraya, ressam olduğu tahmin edilmekteçüncü Selim zamanında yaşamaya beni aldır oraya» şarkısle şöh dir. Fakat en muazzam parayı, yı ne kadar isterdim! Her halde ret yapmış okuyurular var. «Yâbüyük ressamların eseri gibi sarâb, kalbimin sahibi nerede?ı' di Padişah bu şarkıları dlnlerken tanlar kazanmaktadır. içki içmiyorduye soran güfte de öyle... Haîkı Asrımızm en büyük tablo sanat Safiye Aylâ, gene de bir muanlamak çok zor iş... kân muhakkak ki Hams Von siki inkılâbını dörtgözle bekle Siz halkın psikolojisini anlıMeegeren adlı Holandalı bir resyan bir sanakârstnız... En çok be mektedir. samdır. Yaptığı tabloların altına ğenilen sarkılardan birinin güfte Bütün dünyaya hit»b eden dünyanm gelmiş geçmiş en büsini lutfeder misiniz? bir musiki... Atatürkün «rzusu yük ressamlarından Vermeer'in Şu imiş: Aşk yaprağına kanada buydu. imzasını atan bu ressam. bütün rak, bir koza öresim gelir Hü MuFİkirnizi istediğiniz hale dünyayı aldatmağa muvaffsk olnerimi kıskanarak, ölümü göresim getirmek için çalışıyor muyuz? muştu. Hakikt Vermeer tablolaRelir Gülün ilk direği gabah, Ne gezer? Evvelâ mektebinndan birinin onun elinde oldubülbülün ,«on feryadı ah Ben ni kurmak lâzım... İstidadlar bir ğunu haber alan Mareşal Göring son nefeste Allah, diye yalvaratarafta körleşip gidiyor... Radyo520.000 lira ödiyerek bu tabloyu : sım gelir Bülbül güle yalvarnun hali meydanda... Tavsiyes z satm almakta tereddüd etmemişgirilemez oraya... Azizim, radsın, gül varsın bahar arasın ti! Bir ressamm tablolanm taklidSen benim hem gülüm hem ba yoyu kim idare ediyor biliyor le de iktifa etmiyen Van Meegemusunuz? harımsın, sana yalvarasım gelir.» Safiyt Aylâ, düşünmeyi de seviyor. Fakat, blzim gibi binin ren sonradan Yerborgh ve Ho En mesud anlarım sahnede Mesud Cemil... y a n s m t değil Tnilyartn yarısınıL. ochs'un tablolannı da taklid et* * * • 1! degfl1') k ı y t t ı ttıldıgıiB n m a a Wr tek b«tt«nly«m •mrdı Ftkat öylesin» mesuddun» kl! Sonra, muhteşem bir eve, mobilyalara, hizmetçilere, uşaklara sahib oldum. Derdim büyüdü. Otomobil aldım, derdim büyüdü, çamaşır makinesi aldım, tasam arttı. Apartıman aldım, keza... Malik olduğum bütün şeyler derdlerimi büyüttü. (Ver şu kaşığı biraz da biz ölelim!) dikili ağacım olmadığı zamanki rahathğımı, saadetimi ne kadar arıyorum! Sahte tablo ticaretile milyonlar kazananlar! EsH şaheserleri yahancıfam «atmakia suçlandmlan Holandalı bir ressam, bunlann kendi hrçasından çıktışrını itiraf ve isbat ederek 15 yıl ağır haplsten kurtuldu B Reşad Enis mişti, Fakat meshur ressamların srilinde yeni tablolar yaratması hiç de kolay olmuyor. bazan ikl sene uğraşması icab ediyordu. Van Meegeren'in sahtekârhğl tesadüfler neticesinde meydara çıkmca herkes hayretler içinde kaldı. Şaheserleri eccnebilere sstmak suçiyle tevkif edilince. dâhl ressamların tablolsrın'n kendi fir çasmdan çıktığmı itiraf ettiyse He evvelâ kendisine kimse inanma^!. Uzun münakaşalar sonunda kendisine bir stüdyo tahsis edi» lerek Vermeer stiünde yeni bir tablo yanması söylendi. Bunu fırsat bilen Van Meegeren şaheserin şaheseri tablolannı yarattı. Münekkidler bunun Vermeer tablo'arından hic bir farkı olmadığını hayretle gördüler. Holandp.Iı ressam ancak bu sayed» 15 ;ene ağır hapis cezısmdan kurtuldu vve yalnız sahtekârlık sucundan mahkum oldu. Bazı münekkidler ise Louvre müzesinde bulunan dünyanın cn meshur tablosu Mona Lisa'nm Ha sahte oldue\ınu iddia etmektedırler. Bu iddiaya sebeb tablonun takribcn 20 sene kadar evvel m'izeden çalınmış olması ve aylarra süren aramalardan sonra bulunmasıdır. İşte bazı münekkidler bu yüzden bulunan Mona Lisa'nm hakisi olmadığını ileri sürmektedirler. İkinci Dünva Harbinden scnra tablo sahtekârlığının artması ü zerine, mütehassıslar yeni tabloları bir takım testlerden geçirmpğ? başlamışlardır. Buna ragmen tablo sahtekârlığı devam etmektedir. Doğmadan safılığa çıkarılan çocuk Londrsnm kenar mahallelerinden birinde oturan Eva Anthony admdaki bir İngiliz kadını, kocasının geliri az olduğundan karnmdakiçocuğunu daha doğurmadan talib olacak herhangi bir ailey» vermeye karar vermistir. Çocıık muhtemelen 20 şubat günü dünyaya gelecektir. Eva Anthony. Raymond ile evlenriiğim raman bütçemizi tetkik etmiş ve ancak bir çocuk yapabiec!eğimİ2İ karrrlaştırmıstık. Nitekim şimdi iki yaşında Stephen adında bir oğîum var. Ama bu ikinci çocuk bizirn aile saadetimizi mahvedecektir. Onu daha görmeden bir hayır sahibine tevdi etmek istiyorum» demektedir. Pedagoji ve psikoloji profesörleri bir annenin evlâdını görmeden terketmenin çok daha kolay olabileceğirrf »öylenıekte vm leyleğin de yavrusunu atarken gözlerini kapayıp herhangi birini yuvasından ittiğini misal olarak belirtmektedirler. İngiliz basını ile birlikte müteaddid çocuk bulma cemiyetleri doğmadan satılığa çıkanlan bu çocuğa müşteri «ramaktadırlar. IMPARAT0RUN1 ARİLARI TAÇ GIYM£ TORENİNDEKt ELBİSESİNDE 300 ALVN ARI VARDf, 8unlar Kral IÇICHİLOBRİC mM748t) ' BALUNGA KA8/İ£$i SİÜ DAKİKAtiK KİLİSEÎ SAINT JOHN R£İSiN/W 8/R ISTIFA VE EDERj ÎNr/HAR ÇeX/LM/ŞT//{ Ogcte/7$be/rg f ^ / e
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear