28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
I Ocak 195» CUMHUBİTET »DIPLOMAT IAZAN : YAKUP K.ADKI &AKAOSMANOGLU mımtııııiMiıın ııni!iııifflNffliwiııııınMRnıifiııııın m ıtıı«rm«*mrrTifttniHuiıııııniMnııiiiıiHTt .riıııınııiiitıiiinıiiiıiMiıııtıritiiiıııiMiuujiJiiiıııiiiiııiJiniJ ıutıııtftıtııııııifiıııııııııııiMiıtırfiıijiJitıtMiın HlllllllllllllllllHIIMIIIIIIIItffllB flıza Pehlevî, kendi mem'eketinin ölcülerine göre Koca Petro çapın rla bir hükiimdardı Fakat Ahunt'Ur, bu kan» »usamış kara sakaliı, kara sarıklı cehennem zebanileri ve bunlann em rinde bulunan câhil insan yığınlan her şeyden evvel kendilerini, bütün imtiyazlarına son vererek yıllarca baskı altında tutan, dinî müesseselerden, vakıflardan aldıkları aidatı k«sip onları, yıllarca yarı aç yarı tok bir hayata mahkum kılan adamdan intikam almak istiyor lardı. Mademki, o adam ölmüştü: onun evlâd ve ayali vardı; onun kurduğu devlet ve hükumetin erkâ nı vardı. Şimdi, Rıza Pehlevi'den hınçlarını ancak bunlann kanmı içmekle teskin edebilirlerdi. Halbuki bu büyük milet şefinin, bu yapıcı inkilâb erinin bıarktığı eseıleri, yalnız, bunları ortadan kaldırmnkla mahvetmek mümkün değildi. Bütün Tahran şehrini, genış caddeleri, heykeller ve anıdlarla süslü meydanları, resmî bina'arı, yeni mektebleri ve Üniversitesile hep o yaptırmıjtı. Tahran'dan Bağtlad'a adar uzanan 1000 küometrelik asfalt yol ve diğer jehir arası yoliar onun himmetile meydana gelmişti. İran. demiryoluna, i!k defa. onun devrinde kavuşmuf tu. Bu bakımdan Rıza Pehlevi'ye kendi memleketinin ölcülerine e,ore Koca Petro çapında bir hükiimdardı, dersek hiç mübalağaya dü?müş olmayız O. İran denılen ou Btatik ülkeyi, sırf kendi güeü. ken di kollarile ardından ite ite bugün kü nisb! mideniyet uluşağına eriştirmiştir. Boy bos itibarile de Moıkof eşitine benziyen bu dev adamı, her gün labahın altısında, •linde kalın sopası ile inşaat yerlerini teftişe giderken görenler söylerler: Onun ayak sesini duyar auymaz bütün işçilerin ve i} ba|inda bulunanların nasıl telâşa dü şüp toparlandıklarını ve ne hummalı bir gayretle çaıış.mağa koyul duklarını... Şah Rıza, sert bir ırgat ustası gibi o şantiyeden bu şantiyeye dolaşarak, tenbellpri cezalandırıp hamaratları mükâfatlandırarak milletinin kalkınma ve ileriy.» doğru gitme hareketini bizzat kendi soluğu ile hamlelendirmiş ve bu cehte kendi kollarının kenii yumruklarınm bütün gücünü kuvvetini katmıştır. «Canım, urun etm:yelim. Orası da İran gibi müstakil olur!» deyişi bu memlekete karşı duyduğu eski bir hıncın istihza yoluyla öcünü almak istemesi manasını ifade etmez mi? (1) Bu konferansa dair sonradan yapılan yayınların açığa vurduğu bu söz mill'yetçi Farsın v* bunlann en başında bugünkü genc Şahmşah'ın yüreğine bir ok gibi E»p Isnmış olduğundsn aslâ şüphe etmemelidir AngloSaksonlarla Pus laı ır. harb sonrasından beri İran'da gelip giden nice hükumetlerden hıc birini, eskiden olduğu çibıkendi nüfuzları altına alamayıjtarının sebebini biraz da bu izzeti nef'.f yarasında aramak lâzım gelir. Muttefikler yalnız Kiza Pehlevi yi b r eşkiya başı gibi yaka'ayıp Ü!fünaen sürgüne göndermekle kalmamışlar. yıllarca, Rusya ya harb malzeme.'i sevketmek için bü tün halkı ve bütün nakil vaııtalarüe tepe tepe kullandıklan İr?ndsn çekilip giderken teşekkür borç lannı bile edâ etmeye lüzum görmımislerdi. Bunun tam tersine oıarak İnglterc'nin ilk işi A'iadan peııol havzasındaki vaziyetinl daha zWade kııvvetlendirmek olmuj; lîusya ise İrrn Azerbaycan*ını kendi Azerbaycanına katmak t t gbbbüsüne girişmişti. Bu mese'enin Birlejik Milletlerdt n» urun. n«" karışık müzakerelere yol açtığmı hatırlanz. Fakat, bir çoklarırrırca malum olmıyan hakikat fudur ki, Rus kıt'alarımn oradan çe kilip gitmesini bu müzakerel«r tttıin etmemiştir, Harb sonrası tarih:nde, Rusya'ya karşı bu tek mvvaffakıyet küçük İran oriusunnn millî gayreti ve büyük İran dıplomasisinin dirayeti (ayesinde kazanılmiîtır. Evet, bu muvaffskıvet. bu tek muvaffakıyet Tahranda Kavamı SalUna, New York'd? Hüseyin Alâ tarafmdan idare oiunan v« ilk bakıçta biribirine zıt görünüp de gerçekte iki muvıızi hf.t takib eden yüksek ve ince bir dış politika taktiğinin netice^'dir. (Aıkası var) (1) Stalin'in (Riza Şah İran'ı) hakkındane menfî emeller beslediğini bizzat kendi ağzından işittiğim şu sözl» Lsbat edebilirim: Kıol Çar, İsmet İnönü misyonunun Moskova'yı ziyareti münasebetile bize verilen ziyafetlerin birinde, Türkiye Bpçvekiline ?öyle demişti: «İran Azerbaycanmı 1?gal etmeniz zamaru gelmiştir §anırım.» Çıplak başlılar döküien saçlarına yakında yeniden kavuşacaklar İngilterede Romicol adlı bir ilâç bulundu, hâlen yedi hastanede bu hârika ilâcın tecrübeleri yapılıyor, durum bir ay içinde kat'î net?ceye bağlanacak = Londraya W kilometr» megafeİ d e bulunan bir hattaney», bir İmüddetten beri. dtinyaıun dört fbir kösesinden mektublar yağmak Htadır. Bu mektublarm hepai de = «dazlak kaialı» klmaeler tarmfınŞ dan gönderilmektedlir. İ Stocke Mandevillt'dekl hattaŞnenin doktorlanndan K«nneth Dry İden, geçenlerd* •erdijl Wr beyaİnatta »öyle demisti: = c S ay »onra, daılak kafalar| d a yeniden »aç çıVmafim laglıyal c a k bir ilâç hakında açıklama yaHpacağız!» 5 Şimdi hastaney* mektublarm = yağmasına sebeb de bu sözlerdir. =Doktor Kenneth bu mektublardan İbahiıl* »öylt dcmiftir: g < Aldığımız mektublar açık bir ğıurette göstcriyor ki, dazlak kafa Hdünyada gay«t mühim bir yaradır. İBilhana 1730 yaf aralannda bu= lunan crkeklerden gelen mektubğlar çok acıkh bir lisanla kaleme aHİınmjfU. Bunlardan çogu, »açsız ğolduklan için nifanh bulamadıklaİ n n ı , tvlenemediklerini, hayatt» tek ğbaşma kaldıklanm yana yakıla anİlatmdktadırlar. Diğer taraftan baıı ŞAmerikalı iş adamlarından aldığı=mız mektublar da son derece alâka İçekicidir. Bunlar da. başları kabak lolduğundan i | göremez hâle geldik lerini, müşterilerini kaybettiklerini söylemektedirler îngilterede vazife görmekte olan bir avukat da, saçlannı haıtalık sonunda kaybettiğini ve o tarihten itibaren de mah keme hururuna çıkıp hiç bir davayı kazanamadığını. kendin» olan emniyeti de kaybettiğini anlatmıs | | tır.» SAHTE KAHRAMAN^ LAVVRENCE Dwllyen: SAMİH SAMİ (Ronicol) admdaki bu ilâç, nihayet dazlak kafalıları saça kavoı?turak mıdır? Doktorlar ı.on derece ümid vardırlar. Bu ilâc bidayette ba?ka hastahklarda kulanıllıyordu. Damarlara hayatiyet veren bu ilâcla tedavi edilen bazı hastalarda, saçlann y n'den kuvvet bulduğu görüldüğün dendir ki, bu tahada çalısmalara gidilmistir. Doktorlar. durum anlasıldıktan sonra gazeteler* ilîn vermi»ler ve ttcrübelerini tamamlamak için bir kaç gönüllüye ihtiyaçlan olduğunu bildirmişlerdi. Bu ilân garetelerde intijar ettik ten 12 saat tonra, hastaneyt 500 dazlak kafalı tgönü'.lü» gelmi; ve tecrübelerde raıife almak istediklerini löylemi^lerdi. Bu tgönüllüler» den her biri ha rika ilâcUn (!) 300 tablet yutacaklar ve daimt olarak müşahede altında bulundurulacaklardır. Diğer • *• rübeler başlamadan evvel bu başŞ laruı durumu kat'î şekilde tesbitŞ edilmiştir. Difter taraftan bazı göS nüllülerin dazlak başlanndaki (av = va rüyleri) de ince usruralarla ke = silmiş. toplanmış ve eayet hassas Ş terazilerde tartılmiftır Bu tecrüH beve. (Bonicol) ilâeı ile tedavi ta | mamlandıktan sonra bir defa daha = ba{vun.ılacak, saçlar kesilip tekH rar tartılacak, aradaki fark boy = lelikle tesbit edilecektir. 3 (Ronicol) ilâcı, mühim «çıklama» VRpılmcava kadar p«k tanınmamışH bir ilâctı Bu ilâctan 300 tabletir | fiatı takriben 35 Türk liraKidır. Ro | nicol. asid nikotinik'e yakm birğ maddedir ve sık sık kullarulan ba = sit bir vitamindir. = ReçetMİz aaülan bu İlâc çlmdii ise pünün mevzuu haline gelmiş = tir HattA hastaaclerdcki gönüUü| lerden bazılan t yalnız a«çlanmız = çıknuyor aynı lamanda kendimizi: gendefmiı d« buluyonız» d«miatir. = dir. Fakat doktorlar kat't oUnk hlç{ bir şey «öylemeraelrtedirler. Bunİ lann gazetedler geldikçe söyledfkf leri sözler şunlar »hıyor: t 3 ay sonra belli olaoak. bekleyin!» Haıni S. taraftan Londraya 60 kilometre me safedeki (Stocke Mandeville) hastanesi, bu tahaccüm karşısında, ne kadar büyük bir sosyal yara olduğu açık surette anlaşılan saçsızlık hastalığınm te<lavisi için diğer has taneleri de yardıma çağırmıştır. Halen İngilterede (dazlak kafalılari m durumu ile 7 hastane devamlı surette meşpul olmakta. (Ro nicol) ilâcırun ne neticeler verec»ği de büyük bir mcrakla beklenmektedirt *** Hastanelerde tecrübeler büyük bir hassasiyetle yapılmaktadır. Gdnüllülerin daılak kafalarınm resim leri hususi fotograf makineleri ile I çekilmiş, bu işte büyük pertavsızI lar kullanılmıstır. Böylelikle tec Başkumandan Allenbynin şarlâtan iîi adam: Lavrence 21 Uykucu hırsız Wetsf«nbuTg, (Almanya) T (A P.) Bu kasabt laklnltrinden bir çiftçinin kanaı dün gee« geç vakit polis karakoluna kosmuş ve memurlara büyük bir telâşla: «Yatağımın altında hırsız var. Hattâ horul horul horulduyor. Yetişin.» demistir. Nöbetçi memur buna pek inanmamakla beraber çiftlik evine gidilmij ve orada kadının karyolası altında yüzü maskeli bir sahsın derin bir uyku çekmekte oldugu görülmüştür. Rudolf Hirsche adlı 32 yaşındaki adam «Buraya soygunculuk için girdim. Fakat pek uykusuzdum. Evvelâ biraz kestireyim ded:m» riemis. ve uykusunu tamamlamak üzere mahalll hapishanedt misafir edilmiştir. Oğretmen ve Oğrenci Köşesi J Akabe'nin işgal edilmesl fikrini her îaman Lawrence'i methetmiş ilk defa Lawrence mi ortaya attı? ve hattâ ondan, harbin en büyük El Veyç'ten hareket eden (Akabe) şahsivetlerl kadar alâka çekici bir seferinin komutanı Lawrenc« mi adam olarak bahsetmiştir. Fakat dir? husus! mahiyette görüşmelerinde (Sahtekar Lawrence') adlı etertn Lawrence'den bahsederken böyle müellifi Richard Aldington bu «u bir lisan kullanmaktan her zaman İran'daki gerilik unsurları ki alleri evet diye cevablandırmamak cekindigi de hayretle müşahede e ortaya dilmiçtir. Bu görüsmeleri Lord her şark memleketinde olduğu gi tadır. Onun ehemmivetle Wawell ve General Barrow tarsbi burada da halkın çoğunluğunu koydueu hakikatler sunlardır: teskil eder o büyük adama hiç t Lawrence. Akabe itRalinden fından nakledilmiçtir. Allenby, ha şüphesiz, biraz da bu yüzden ga sonra parlamış, Kahiredeki (Arab klkt Lavvrence ile şarlatan Lawren raz bağlamıştı. Durup durvırken böroru) nurı karanlıSından »ıynl ce'l hiç bir zaman birbirinden ayırd herkesin rfhattnı bozmağa ne hak mntır. Bunda nasıl rmıvaffak ol edemediğinl v« daha çok sarlatankT vardı? Şu yumuşak. | u »ıcak muşrur? Lo\vell Thomag adında hjhnı gördügünü müteaddit Hefave su engin Asya gecesinin derin Ameriknlı bir gazeteci, Lawrence'i lar söylemistir. Hattâ onu. sahnesessizliği içinden o patırtıcı Dec kahraman (\) olarsk tanıtmayı ak ye çıkmıı bir artiste dahi benzetca! nererien çıkmıştı? Yüz yıllar lına kovmvış. bunu heyecanlı ve o miştir. dan beri Hurileri, Gulamlan ve ku\Ticu toplıyacak bir mevzu olaLavvrence, Allenby üzerinde bitürlü meyve bahçeleri ve şurup rak ele almi5tır. Halbuki Akabe dayette lyi bir tesir bırakınca, bütan ırmaklaıile tatlı bir cennet ' nin işsali fikrini LauTenee ortaya tün Arabistan ktn^'etlerirıin basrüyajı görerek uyuyanların uyku j atmıs degildir Dijer taraftan. harb komutanh*ını istemi^tü Bu talebi sunu hem de böyle jsrsıp tar ten sonra Arablarla urun temaslar derhal reddedildi. Bundan sonra taklayarak kacırmak cüretin: kim da bulunan ve bu temaslnra daya Lawrenc» Ali ile Abduilsh'a varden, hangi Şahinşah'tan almış narak esaslı bir ettid hazirlıyan dımirı tamamile ke?i!mesini ve bun tı? El âlemi. hangi Tanrı, hangi Antonius'un da kavdettiSi gibi. E! lara verilmis olan bütün malz?me din namına böyle önüne katmıj gi Veyç'ten hareketle ve Hüvevde ka ve silâhların kend'^irıe ve Favsala di1 ordu? bilelerinin de vardırm ile Akabe'nin verilmesini i?tedi. Bu teklifi de ele eecirilme«ir.i hedpf tutan pla k."tıul olunmadı! İşte, kara kitlenin Riza Pehle nı. Hiivevdeli ksbile şeflerinden O sıralarda. Türk kuvvetlerinin vi'ye bir türlü affedemediği suç Aııda tatbik mevkiine koymuş durrluruldueurtdan ve cephe hattı la dan bri de bence budur. Gerçi tur.» nın da muhafaza edildisinden bahne Pehlevi inkılâblarının taraftaAğustos Lawreipein (Aksb? fatihii diye sedilmiştir. 1917 yılınm rı aydınlar sınıfı, ne de bunun aleyhtan karanhk kafahlar beni, tanıtılmasına yol arsn hâdiselerin ayında Akabe'nin işgalinden tam böyle bir ruh tahliline sevkedecek iç yüzü hakkında şu tafsilât veril bir ay sonra karşıhklı askeri kuv vetler hakkında Lord Wawell şu herhngi bir fikir, herhangi bir miştir: ;< his belirtİ5İnr!e buiunmamıştır. Lâ« Hüvevde kabileslnden 200 rakkamları vermi?tir: Fil stin ve İrak cephelerinde 71.000 Türk ve k n, gerek ayüınlann ki sayıları çadın kontrolu altında bulundubizrikilere nisbeten az olmakla ran Auda koyu bir Türk düşma 180.000 İngiHz! beraber keyfiyet bakımından bi nı idi. Bu Arab Favsal ile buluşİnsfiliz muhaiTİri Aldington istih zimkilerle boy ölçüşebilirler evet. " " " v « ona ckalbinde valnız za ile soruyor: gerek İran aydınlarının Riza Peh Türklere karşı ki n eüttüeünü» « Kim kimi HıırduruvorJu'» levi'yi milli 'bir guruıla yad ediş anlatmış ve derhal Akabaya taBir sene sonra. Allenbv'nin (biilprinden, gerek öbürlernin onu bir aiTuz edilmesini de ileri sürmüs vük zaferi) ndan biraz evvel gene Deccal olarak anışlarmdan böyle tü. Bu plân, Faysal'ın projelerine Lord ' Wawell'e göre durum şöyle bir psikolojik hükme varmak pek de uyduçundan derhal snlasma idi: kolaycîır, hele bizim gibi aynı ruh olmuıhı. Aynı günlerde Faysal « 200.000 İnciliz ve tahminen buhranlanndan ve aynı sosyal te da, iıyânı hazırlamak üzere Stıri 60.000 Türk (bunlar da aç, fena teç di ginliklerden geçmekte bulunan ye'ye »siyasf bir heyet» gönder hİ7 edilmiş ve vırt'k elbiseli (!). lar için. mekteydi ve bunun başında da İngiliz muharriri, bu vaziyette Necib el Bekri bulunuvordu. Fay Arablann harbi icin sarfedilen alKaldt ki, bunlann, bir afyoniu sahn kuzeni bulunan Serif Nas:'r tınların yerine gidip gitrnediğini uykudan ansızın uyandııılmış kira da. Faysalm şahsî mümessili sıde sormakta ve bunun neye yaraseler g bi ihtil?çlar içinde nasıl fatlle heyete başkanlık edecekti. dığını araştırmsktadır. kıvarndıklarını ve ne şuursuzca Bütün bu hazırlıklar yapıhrken *** hareketlerde bulunduklanru yakın Lawrence ortalarda yoktu. Ancak Lawrenee. Kahirede bir muddet' cian görrnesini bilen, bir garblı da bundan »onra (sahte kahraman) hi olsa, İran'daki gerilik cereya ortaya çıkmış ve «Suriye'deki A siyaat faaliyetle meseul olduktan nma bundan başka bir teş.hls ko rab sefleri nezdinde hizmet ede sonr» yeniden «tren dinamitlemek» yarrrz sanınm. Fedaiyanı İslâm, bileceeini» söyliyerek heyete da icin çöle dönmüştü. Onun bu faaAllenbv başka bir bakımdan, cezbesi tut hil edilmesini istemişti! Lawren liyeti neye yarıvordu. olacak mu; dervişleri, yahud da Muhar ce savaşa gitmiyordu. Şsm'a Fay de buidan süphelenmiş gi, 1917 vılınm ekim ayında Lawrem âyinleınde kan revan içinde salm talimatını götürmek üzere ı rence'i Kahireye çağırtmış ve »n» uluvarak sokak sokak dolaşan »er yola cıkıyordu!ı | maksatla trenleri havaya uçurduserieri andırır. Bu İngiliz muharriri Richard Al gunu anlatmasını» istemişti. Biifz önce Tran ayr\nlarınm dington, «Errurum v« Lawrenİskende toplantıda Allenby'nin Riza Pehlevi'yi milli bir gururla run» hâdiselerini sişirmlş ve Law ce'le alay ettiği bilinmektedir. Bu andıklarından bahsetmiştim. İran rence'e mal etmiş olanlann gene na son derece üzülen LavvTence lı'.ara millî gururun ne olduğunu aynı şişirme usulile Akab* işga (kahramanlığım) göstermek için, öğreten de Riza Pehlevi'dir. O, bas. linin de kahramanı (!) olarak Akabe'nin 650 kilometre kuze^nlanna geenciye kadar. bütün bir Lawrence'i dünyaya tanıttıklarını de, Filistin cephesindekl Türk tarih boyunca. kimi Rus kimi İn kavdetmektedir. kuvvetlerine takviye getiren esas giliz emellerine hizmet eden okuhavaya Diger taraftan gayet manldar harb Yarmuk vâdislnde nıuj y?zmıslar, ilk defa olarak, o olan bir nokta da şudur; Lawren uçuımayı teklif etmişti. nıın yürüdüğü yoldan vatan top ce'in o sırada Kahireye gönderKudüs taarruzunu hazırhyan rsllırına kavuşmuş ve onun gös diği bir rapor kaybolmuştur! Bu Allenby, «bu hizmetin 5 ve 8 katerdiğj misaller, verdiği derslerle raporu kimler sakladı. Lawrence sım 1917 tarihleri arasmda görülbu toprak üstünde yalnız kendi e bundan hiç bahsetmez. Muhtemel mesini» istemişti. rrplinin ve kendi iradesinin hâkim dir ki bu rapor, Akabe hâdiseleri (Sahtekâr Lawrence) adlı serln o'maî;! lâzım geldiğini öğrenmij hakkında, Lawrence'in ve onu müellifi Richard Aldington, Law tir. Zira. Riza Pehlevi devlet ida (kahraman) diye tanıtanların, dün rence'in tesbit edilen bölgeye 1tarcitiin dizginlerini eline alır almaı yanın duymasmı istemedikleri badar gittiğini fakat bu işl de baş»! b> vsnr'an Rus. öbür vandan İn zı hakikatleri ortaya koyuyordu. ramadan elleri boç geri döndüğögiliz nüfuzuna karşı gelmesini bil Lawrence, Akabe işgalinden son nü kaydetmektedir. Lawrence bu miç ve İran gercek istiklâline ara Kahireye dönünce yeni bir baç nu tevil için sayfa sayf» «hatıraîil onun rlevrinde ermi.sti. NiteAllenby! lar» yazmıstır! kim. 1941 de AngloSaksonlarla komutanla karşılaşmıştı: GELECEK YAZI: Flllsiln harbt. Mnskofların el ele verip o büyük Bu. onun için »anslı bir tayin oİvatanseveri ortadfn kaldırışları bi mustu. Allenby, Ortaşarktan hiç Bir adamın 535 lirası çahndı raz da bundan dolayıdır. Mütte bir jey anlamıyordu ve daha ilk Tophanede Hopa otellnd* kalan Bayfkler arasındaki Tahran konferan temaslannda Lawrence'in tesiri alram Aksu isminde bir (ahıs, Eyübde s:r,da. bir Avruna milletinin i?tik tırda kalmıştı. İn?iliz muharriri TMohard Alding Tokmaktepe mezarhğından geçerken. lâli bahis mevzuu olurken Staliiki kişi zarfçüık suretile 535 lirasını nin. kendine mîhsus sinik tebes ton bu hueusda şu noktayı belirt çalmıstır. Bayramın polise şikSyeti mektedir: lümlerden biril» güliunseyeıek: üzerine lariçıluıo uransuına « Allenby resml toplantılard» OUftU. Spor birliği kanun tasarısı Meclisten geri alınırken Yazan: Eski Bir Oğretmen «Olmaclı, boz; yeniden başla!» kaidesinin yeni bir mUali... 1938 de çıkan 3530 numaralı kanunla kurulmuş Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü kaldırılıyor; Türkiyt Spor Birliği kuruluyor. Yeni kanun tasansının tarihi 4VIII.1951. 4'1 1955 tsrihli gazetelerd» bu tasarının hükumetçe Meclisten geri alındığını okuyoruz. Tasarı, üç buçuk seneye yakın Mecliste kaldıktan son a ne gibi esbab ile geri alınıyor? Mersk ettim. Şu tasanyı bir okuyayım. dedim. Aradım, buldum ve okudum Malum ya, o tasarı hazırlandığı sıralarda Genel Müdürlük büyük bir iht lâs ithamı altında idi. 1947 den 1950 ye kadarki rruamelâtı (çünkü ondrn önceki muamclât Divanı Muhasebattan geçmişti.) teftiş ediliyordu. Zimmet ve ihtilâs vardı. Ve nitek'm muhasebeci bu suçlardan beş yıl hapse mahkum oldu. Tabii bi' düsünüşle bu yolsuzluk. bütün te?kiiâta bulaştırıhyor; ıslah çareleri ar nmadan ilga yoluna gidiliyordu. Kanun, bu hava içinde hazırlanmıştı. Önce gerekçeyi sözHen secird m. Rasta muhtasar fakat «gayri müfit» hir tarihçe var. Hayrli rlaha ekileri geçelim: f kat 1938 de Basbpi'pnlığa bağlı ola ak kurulan. 1942 de moral ve terbiye birliâi t üşiinrefile Maarif BaUanlığına alman Beden Terb VP^İ Genel MücHirliiJü için şöyle bir hükme rastlıyoruz: •'Grnç! Müüvlüğiın hükm! sahîiycti haiz bir teşkilât ve katn a bütçeye sahib kılırımasma r?*rapn işlerin beklenen düzen ve denctleme içinde yürümesi ve ihtiyacla mütenas'b semeıe vermesi mümkün olamamıştır» Sormaz ımsınız: Acaba neye?!... Elcevab: bağlı olarak dört bef sen* talıjtı. Personel v* para imkinı dahÜlndc spor iflerilc de alikadar olan bu teşkilât, askerlik öncesi ça!ıs,mnlarında dü^ünülen neticeyi veremedi. Yersizlik, adamsızlık, müspct i; için engel oimuştu. Terbiye birliği mülâhazasile Maarif BakaıUığına geçt;kten sonra sporda yttkili, tahsil ve meslek bakımından yetiskin kiçiler iji ele aldılar. Sayın Başbakanımızın da bulunduğu Beden Terbiyesi Merkez İîtişare Kurulu faaliyete geçti. Sporun teıtiblenmesi, kulübler : n bütün memlekete yayılması. milletlerarası müsabakalara hazırlık, spor sahalan gibi konular, İkinci Dünya harbinin bütün güçlükleri içerisinde azımsanmıyacak bir gayretle yü'ütülHü. Elimde istat:stik bilgisi olmadığı için söyliyemiyeceğim, fakat bilenler söylesinler. yapılan işler öyle bir cümlelik bir hükümle sıfırlaştırılması kolay olmıyacak ehpmmiyetteoir, sanınm. nel Müdürlüğe tayin olunmustu. Onun idaresinde ve Başbakan'ığa Robert Taylor'un yeni mukavelesi Holhnvood. 7 (A.P.) Metro Go!dwyn M;yer film şirketinin en eski yıldızı olan Robert Taylor bu firma ile yeniden 6 yıllık bir mukavele imzalamıştır. Yakışıkh aktör, 21 yıldanberi bu firma hesabına çahşmaktadır. Bu. beyaz perde âleminde b r rekor teşki! etmektedir. Bu bakımdan. büyük yıldızl rdan yalnız Bing Crosby. Robert Tavlor'dan biraz ileri^edir Crosby. 23 yıldanberi Paramount hesabına ealışmaktadır. Aktör Clark Gable'nin M»1ro Goldwyn'den ayrılışındsnberi Robert Taylor'a bu kumpanyanın yeni kralı adı verilmiştir. Aktör bu unvana pek ehemmiyet verir görünmemekle beraber f'rmanın ken diiine en büyük bir itibar gösterrüği barizdir. Yeni konturatı icin şunları söylemişti: "İmzala Heriiler ben de fırsatı kfçırmadım. 21 sene zarfında kurrpanyadan bir hayli para aldım ama, en yüklü kısmı uçup gitti.» Metıo Goldwyn'in bu yıllar zarfında Robert Taylor'a ncret olarak 3 milyon dolar verdiği t;hmin edilmektcdir. Yeni bir hava rekoru Buffalo, New York. 7 (AP.) Hava Bakanı Harold Talbott, B47 tipinde b : r tepkili bombardıman uçağının hiç bir yere inmeden 21.000 millik bir mesafe kat'ettiğini ve havada 47 saat 35 dakika kaldığmı dün gece açıklamıştır. Bu tepkili uçaklar için yeni bir uzun mesafe ve havada kalma rekorudurBu mesafenin dünyanın çevresinin beşte dörtlünü teşkil ettiğini belirten Bakan: «Bu, hava kuvvetlerimizin dünyanın herhangi b'r noktasına ulaîabileceklerini göster mektedir» demistir. On yıl sonra uçaklann hızı. ses hızmın iki misli olacak Londra, 7 (a.a.) Dün akş,sm Londrada İngiliz «anayi federasyonunun verdiği bir ılyafette söz alan Teslihat Vekili Selwyn Lloyd, on yıl sonra uçaklann hızının ses hızmdan iki defa daha fazla olacağım, yani saatte takriben 2500 Km. yi bulacağını blldirmiftir. Mısırda kumarhaneler kapahhyor Kahlre, 7 (a.a.) Milli îstlkamet Vekili Binbaşı Salâh Sallm, dün akşam verdiği beyanatta, Mısırda kumar oynanan yerlar» vtrilen bütün ruhsat tezkerelerinln geri ahnacağını bildirmiştir. Vekilin ilâve ettiğine göre yalnız üç yerde kumar oynanmasma müsaade edilecektir. Ancak, bu yerlere pssaportlarını göstermek jur«tile münhajıran yabancılar (i Tabiî. memnunsuzluklar ve 5!kâyetler vardı. Hangi biçim teşkilât kuıulacak da bu türlü şikâyetler olmıyac k. spor isleri üç 2ünde tıkırında gHmeğe baçlıyacak? Tas.'nyı oki' ", de^'am pttim. Zr nnediyordıım ki. hükumet. tam Hfnıokratik bir görüşlç spor işin f 'TT>mile serbest bırakacak. bir çok ienokrft memleketlerde olduğu gibi kulübleı serbestçe kurulup Görülüyor ki, yalnız misal olakendi maddi kaynaklarile çalısacöklar. Tsbiî. Beden Terhiyesi Ge rak verdiğimiz bu hükümlerde bi1 re Müdürlütü. filân gibi re.tmi le kanun tasamı pşmiş değildir. lâğvetme, yeni teşkilât metc'ler de silinip gidecek. Nt ge Teşkilât kurma ışlerinde çok ihtiytlı harer"! reket etmeliyiz. Serbest sporu, güBunu anlamak için yeni spor dümlü olması iktiza eden ve Maabirliğinin önce gelirlerıne bir ba rif Bakanlığınm sorumluluğu altınkaiım: da cereyan edecek olan beden ea) Devlet bütçesinden yardım. ğitimi islerle karıştırmamak, bize b) Vilâyet özel idare bütçelerinn daha doğru görünüvor. Memleketbir yıi önce fi'li tahs lât toplmı te spor demokratik bir sistemle nın % 2. geliştirmeğe karar verilmis ise bu c) Geliri 50 lirarian fszla brle hususlara şu veya bu B;kanhk ise Evet, bu b'HHa i?pat e^ipi bir kelime bile yok On üç. on dört sene diyelerin bir yıl önceki tahsilât karıştırılmamh. değil midır? Bu tasarıya göre Beden Terbiyesi Gefa liyette bulurmuş. bir müe«sese toplamının Te 4. nin akıbeti tayin edilirken bu kadar kesin hükme götürücü kuvvetli sebebler olmak lâzım gelmez mi? Her halde bunlar vardır ve b : linmektedir. O halde neye söylenilmiyor? Acaba «mahrem» mi? Yalnız bu zimmet ve ihtilâs sebebile Maliye Bakanlığı, teşkilâtmdaki An kara Merkez Muhasebeciliğini kaldırmah idi. Çünkü beş., altı sene önce orada da milyonluk bir zimmet ve ihtilâs vak'ası olmuştu. Mu hasebeci hapsedildi, ceza gördü ve galiba da öldü. Muhasebecilik hâlâ yerinde durmaktadır. Gen«l Mü akşamına kadar hesab açtıracak olan sayın mOsterllerine dürlük muhaaebeclsl vazifesinl kötüyt kullanmıa diyt bir te;kilitı bir anda yok etmeyl makul bulmuyoruz. Kaldı ki, iyl idar* edildiği zamanlarda memleketia h«men her taraflnda yapKnğı apor A T R I C A tessleri bugün 200.000.000 luk bir yeni yıl dolarıgfle rarif ceb takvimi hedlye etmektedir. kıyrr«t tajımalttadır. Bir tflfkilâFazla bilgi almak için jubeden broşür İBteyiniz. tın yapmadıkltnru tSyltyip d* yap tıklarıru aeulı (eçmak, alçinî... «d» ile «•» yi geçelim. Bunlar paylar, filân... Zaten «a» dan gayrlıi bir çok vilâyat v* pek çok belıdiyeier için na mana ifad» adar, onu bilen bilir. Farzedelim, bu parmlann htpal geldi. Bakın, gidlaleıi naaü: Vilâyet v* beledlyalerdtn geltcek % t vt % 4 lwİB % 70 lni Maarif Bakanlığı oralann «okul içi ve dış.ı spor ııhalan T« tttiılcrinin meydana getirilmetlndt, g«ri kalan % 30 unun yansı da inahallindeki okullann spor faaliyetl»rinde kullanılmtk üzart Birlik tarafından tefrik olunacak paralar bir tafatan genel bütçeye gelir ve diğer taraftan Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinde açılacak öözel bir bölüme Sdenek» konulacak. Gördünüz ya peşin parayı? Haydi borc: «Bu saha ve tes'slerin kua bir zaman zarfında ve bir sıra dahilinde yapılmasını temin için bu % 70 ler karşıhk gösterilmek suretile Bakanlar Kurulu kararile istikraz» akdolunpcak. Demek iş. gene bir elde ve Maarif Bakanlığında toplanıyor. Tabii B^kanlık, Beden Terbiyesi Müdürlüğü ilk ağizda kendi işini. yani okulian düşünecek. birlik de öbür tarafı. Al sana bir ihtilâf! .. Kim buna hakem olacak? Eğer Bakanlığın dediği olacaksa neye bi'lik yapılıyor? Eskisi gibi Genel Müdürlük kalsaydı bundan başka ne olabilirdi? nel Müdüriüğünun işleri. daha dar bir teşkilât olan ve Maarif Ba.anlığı içinde bulunan Beden Terbiyesi v« İzcilik Müdürlüğüne verilmis obnuyor mu? Kanun tasarısında Bakanbğa dusen işleri de bu kanunu hazırlamıj olan Milli Talim v» Terbiye Heyeti görecek değildir ya?... İki sıktan bri, okul dışı sporu ya büsbütün terbest bırakacaksmız (demokratiği budur) vahud eski teşkilâtı ıslah edip yürüteceksiniz! İ^te bu kadar... Köy okulu hâtıralanm Julia Weber. Amerikalı bir öğretmen. 44 yaşında. Önce iki öğı tmenli bir köy okulunda, sonra tek öğretmenli ve sekiz sınıflı bir köy okulunda (bizim «böyle şey olur mu?» diyen meşhur pedagoglrnn kulağı çınlasın!...) çahşmış, insan geiişmesi üzerine doktorasını yasnuj ve şimdi New Jersey eyaVti maarif dairesinde çocuk ince!°:re konusunun öğretmenlere manlık vazifesini görrnekteBaşlık olarak aldığım hâtırahr, bir kitab... Bir meslek tercümei hali. Gün gün yazılmıj. Canlı, sürükleyici ve hele ne kadar öğretici. Hocslığinın üçüncü yıhna başlarken bakın ne diyor: "Biz öğretmenler hayatlarımız ge nişledikçe genişliyen ve insanlar için iyi olduğunu düsündüğümüz bir hsyat görüjüne sahib olmalıyız. Çocuklanmızın flıtiyaclan meydana çıkükça onların ihtiyaclanru karşıhyacak bir program hazıriamağa çalışmalıyız.» Kitabı ingilizce sanmayın. Hasaa oğlan köy enstitüsü (resmisi ilkÖğretmen okulu) meslek derslerl öğretmeni Ahmed Rıza Tükel türk çeye çevirmiş. Bu yapıpı ve yaratıcı Amerikalı öğretmenin köyde ve ilkokuldaki hayatını okurken onu, meselâ Beşikdüzü köy enstitüsünden çıkmış bir kız öğretmen'mizia b^şından geçenlermiş gibi aldım. Yetiştirdiği, hayata pr=tik olarak hazırladığı çccukları Türk çocukları olarak düşündüm. Gözümün önüne bahtjyar ve bayındır Türk köyleri geldi. Meslekdaşlarıma okumalarım h l rsretle tavsiye edeceeim bu kitab, eminim ki. aynı hayalleri onların dimağlarında da uyandıracak. Onlar da benim gibi güzel ve ilerideki günlerimizi düşünerek bu kitabdan çok şeyler öğrenecekler, istifade edeceklerdir. Bilhassa son kısımda bir demokraside nasıl yaşanacağını öğretme bakımından çok dikkati çekecek tecrübeler var. Çalıskan meslekdasımız Ahmed Rı za Tükeli bu kitabı dilirrize çevirmekle yapbğı başarıh hizmstten dolayı tobrik ederim. Yeni emek verimlerini bekleriz. T. c. ZİRMT ŞİŞLİ ŞUB1Sİ 10 Ocak 1955 BANKASf 40.000 Lira İkramiy T. C. ZİRAAT Ayağı ile mezanna gitti Wiesbaden, 7 (a.a.) Oppenheim'da hir psnsiyonda oturan orta yaşlı bir işç4, kendisi için satın aldığı mezar yerini tesb't etmek üzere mezarhğa gitmis ve bir daha dönmemiştir. Kendisini araır ; 3ğa giden arkadaşlan, adamı satm aldığı mezarın üzerinde kalb sektesinden ölmü} olarak bulmujlardlT. BU blldiğimlz kadannı sflyliyalim. Bu Genel Müdürlük, mcmlakette, emsalln» benzetllerek ukerlik öncesi bir beden eğitimi te?kilâb kurmak maksadile yapı'.mıs v» ordunun «s guzide erkân C«aail Tamar ŞİŞLİ ŞUBESİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear