28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
19 Ocats 1§SS vuınnu ni « ivx |Almanyada Amerikan işgal kuvvetlerile Sir İranlı için eski şair'erin evliyalardan farkı | alâkalı iki büyük rezalet oldu yoktur ve bunların kelâmı ilâhidir YAKIT BAIIItl ftARAOSMANOGLU diplomasi salnamelerinde mlsll g8: rülmıfmis bu (nakil) ve (tay n) hâ DiSer taraftan bu Işlerle alikah cliscsi. Bern de. cogunu evvelden bir Amerikalı memurun hududu tanıdığım vabancı diplomatlrrla geçerken üzerinde 50 000 mark İsvicre Hükumet erkânını ve ıki Bundan başka if« bir takım kabulunmuştur. Aynı memur. şehrin vıl önce ayrılıp giderken hakkımen güzel viilalarırMan birini yap dın ve kızlaruı da isimleri kanşıda nice dostluk nişaneleri gösteren tırmıştır. Onun kazancinın da yor. Bazı yerlerde aynı kimseler gszetecilerini pek deıin bir haymilvonlan büldugAı tahmin edili tarafndan kadın âlemleri tertibNeden? Çünkü Suretkâr gibi rete dü^ürmlistü. Herkes, binim yor. lenmi'tir. Buralan canı ııkılan diger bazı genç edeVyatcılardan an bu geriye döniişümden memnun İ Bowen> göre Amerlkslı fne«skerlerin v»n'a memuılsrm topladlğıma gKre Fsrsca lediinni v« mu olmak, yokga bana acım?k m = murlar Almanyâda inşâ edilcn Amerikadaki muhaîtemesl mr« !an(r> »glendiSI verlerdir. Gizli emperiyal bir dildir. Bir yandan lâzım geldiğ'ni bilemiyordu. Bizd «nda hâdileyi açıklayau muhen fuhurun yataklandır. = askert yapılardan ve arsa alıj veRezaletin Mesnevi. öbür yandan Şchname il* iı«e bu işe »asmayan kalmmı?tı v | rışlerinden 150 milyon mark kadlı Bowen, fÖyle demiîtlr fnniınu teşkil e^«n JMdmh erV=VH en yüksek ifade kemaline etmiştır. hâdse, âöne dolaşa matbuata ak E zanmışlar, bu paralan ceplenn» t Harmj. bu Tİllâyı 250.000 Slemlerde inzıbat «rletin* Her venillk hamiesi onu. bu kemal setmiş: İstanbul'da, Ankara'da bazı 5 indirmişlerdir. İddiasını isbat etn ı r k a jraptırmiftır. Burada her rastlanmıştır. mprtebeslnden derece derece indisakacı fıkra yazî rlarının diline dü E tiği takdirde Amerikalı mühendigfln davetler tertiblemi?, mliaflrrip soysuzl'ştırmaktan ba^ka bir müştü. Bunlar, umumiyetle aley 1 sin büyük bir rezaleti, işgal kuv«M türaflı lerirıe ziyafetler çekmistlr. Şamise varamaz. Kimin haddine onun hime tefsir edilebilecek bir takım = vetlerine mal edeceği, memur vt panyt V* v1?ki su gibi akıyordu. a^ım v<»rdiV1erI olavlar jrltelde bir kelimesine dokunniak. Bir sek telmihlerde bulunuyorlar. beni iğ = askerlerden çoğunu töhmet altınKtlrnar partilerinde blnler dönü 'ürrtul kazanmakta, mahkemPİeHn lınt. bir tabirini deâiştirmek. E«peleyip kışkırtmağa çabshyorlardı. da boldndurarak mahkeme huzuyordu. Son zamanlarda şirkettekl vc nraştırmaiann netfeesl »sbırki üstadlsr bünları na*ıl kullanmış Öyle ki. en sonunda, Hariciye Vekâ runa çıkaracağı söylenmektedir. Işlnl bırakarak tâahhfld islerlne »ırl'Vla b#klenmekteilir. Ahlâk ?a e nereve koymussa "Musllaknt leti. bu dedkoduların önüne geçzsb'tası b»tı kadı«|»n (»ortfuva Spb'a» gibi hfp orada ve hep öyle Bu arada hâdiseye *dı kan$an n,ek için tekıar Bern'e tayinmin Bunlarrfon ek»*Hsf eizklücaklardır Üstadlar. dedik. HaAlman ve Amerikalı müteahhid(kendi arzum) üzerine yapıldığın: Milyonluk projelerin inşasına li rollnrflan havntiarrm k»?»nan şa! Bir İranlı için e=ki sairlern Ev lerin iki tarafta cereyan eden h vadis şeklinde bir tamimle ilân iftirak eden yapı flrmalanndan kadr/ılar olmakla beraber b'r kacı liv*lardan farkı yoktur ve bunların mahkemelere »evkedümesi muhetmek lü?umunu duydu. Hâkikatte çofu, karşı tarafın dolspianna Bamn«Tıi »iielerin kızlandır. Bir keiSmı ilahldlr. temeldir. Almanyanın Kaiserslau>?e isin aslı jundan ibaretti: Sıh dayanamıyarak iflâs ermişlerdb". kısmı da Am^riValıUria metres Aksi takdiıde nasll 6İur dâ çobatern şehıinde de muhakeme edihatimin g ttikçe bozuİTası yüzünRüşvet alıp verme o kadar art havatı vas»van. «nlarla evienip Aİ nindan kövlüsüne. kövlüsünden işlenler vardır. Şimdiye kadar 12* den Tahran'dan başka oir yere nak mıştır ki memurlar vazife ve »a» merikaya gitmfk isteyen kadınçsine kadar bütün bir kara cahil lâhiyetlerini unutur olmuşlardır. lardır. ihbar yapılmıştır. MüteahhidlerAmerikan polisinln yakaladıgı kadınlardan bir kısmı l'mi. gerçi. ben i=temiştim. Takat halk kltlesi. ama hâfızların Küran bu yerin mntlaka Bern olması huH A 9 İ ¥ E ıııııııııııımımıııııııııınııııııııııı ıılıııııııııııı ıımı ımııııımıııııııııımmmmııııııııı ııııııiiiııııııııııııııiıiıııııııiMiııtıııııııılııı »ııniffiııııııııtiiiıııifiniıiuııııniTiınMtrıınııııırftııiMiıııııııtııııııııtınrnırntttiMttıııııtıtıırııııııııııiıııriıttnıııııiııııııııınrrnıifrrfcınıntııifnr^ okuvusları Rİbi. o sairlerin niçe yüz «ıi'unda hiçbir meyil göstermemişyıllık ılirlerini h»ll ezberinde tuBu »onuncu fasla bnflık olarak tim. tup söyiemek imkânıni bulablHrdi? (Hasiye) diyeceğim yerde (Zeyil) (Arltası var) O «alrier ki. bütün ortâ tahsilimiı boyunca Farsi hocalarımızin bize bir tiirlü öğretemediklerl derecede Madrid, 18 (a.a.) İspanya tahtı yük*ek ve derin manalar t?*ımak üzerinde hak iddia eden Dofijuarun ta v* tercüme veya tefsirlerinde oğlu, Donjuan Carlos bugün trenki gtiçlük bugtin hâlâ blrçok tarkile Lizbondan Madride gelmiştir. yateı «arb »limierlne dirtek çüriH Donju?n Carlos'un askeri ve yflk mektpdir Büvük Alman »airi Gö* sek tahsiünl Ispanyadâ >t pm&sı the, d<»h««irıın en olctrniuk ca»inrfa hususunda, General Franco ile Don bu edebiyatın te'irine na'il kö'ü juan aratında geçenlerde bir anko'rüne katıldıSını blz# rDKin) laşma meydana gelmişti. idlı eserilt kâfı derpce açıklamıs Londralılardan ionra şimdi PaBazı Parisliler ve Fransanın da evler tahliye edilmektedlf. Dün İskoçyanm bazı y»rl»rinde degil midir? Fnkat. Oöth», ae»h*. risliler ciddt lekilde cndiaelenmek ha başka şehir'erinda de bir çok Kadınlan ısıran artist *** derece sıfınn altında 15 e kadar > Far* Dwancılarının ruhuna fu dev kimS'eler yajmurlann durması için Kötti hava »artlan devam ettigi düjmüitür. Gazeteler, uzun s°n=Los Angeles, 18 (A.P.) Bir ka tedirler. rin herhanfl Wf okur y m r İranGeçen hafta Taymis nehri fid dua etrrtpk trdirler. Fran^â dahüın takdlrd» Semplon ekspresinin de lerdenberi ilk defa meşhur fBIg dının kalçsıını uırmak aktör Sonlısı ntiru* edebilmlı miydi? ffle zan ny Tufts'a.MO dolara mal olmuj detli v* devamlı yağmurların tesiri de, Venediğs dönen |«hirl«rin sa muntazam işltyemiyecegi v« belki Ben) «aatini de buzlar kap'üHnu altında yüktelmif, tehlika teviya yısı «üratle «rtmsktadır. Souppe» d» bil" müddm tsmamil« duracağl v« saatin işliyemeı hale ReH;Jıni netmfyorum. Zira. Garbm VBtttn r. ı , vukua yazmaktadırlar. İşçiler 5 buruk saaîir ve rîklr adamian glbl Oothe 1» yaşındakl danaSz v» yüzücü stne ulaami|tl. Lor.dra gazeteleri, v« Varcnnes («hirlerind* htlk rv belirtilmektedir. Isviçreda de ilhomını in«ndan ve tablarfeö Margarie Von, mahkemeye mürs nehrin ıulan fehrin bazı mahalle dcn eve kavıklarla gitmektedir. gelen »u baskıhlan demiryolunubir at ugraştıktan scnra büyük »aati *1an, dütiya gSrtlsönfl !n.«an v# tacaat ederek Sonny Tufts'ın bir yat ferini Istllâ edebllir dlyerek halkrf Jîara yollarl tamamile sulaf altın kaç noktada kesmif ve semolon buzlardan kurtarabilmiçlerdir. dâ kalmıştır. Marne, Yonne, Loing *k*presi tehirle hareket etnıiştir. (Big Ben) «a=ıti hundan ewe\ bir biat üstüne kurmuş olan b ; r huma gezintisinde güvertede yatarken ya ihtarda bulunmuşlar. tedbirler alıfımasını tavsıye etmişlerdi. Bugün nehirlert de taşrntstlr. Ta\Tnis nehri tarafıfıdan muvak de 1949 da bozulmuştu. O tarihte nistti. Fars edebivatımn kökü is* nma gelip sağ kplca=ını ısırdığını Londra suların i.=tilâ=ına ugramakFransanın büyük şehirlerinden katen istilâ edilmekten kurtulan de kuşlar iki buçuk metre uzunluTub* aftacı Bibi göklerdedir ve dtl* iddia etmiş ve 26000 dolar tazmitan tamamile kurtulmuş mudur? Lyon'un da sular tarahndan Utilâ Londrada ve umumiyetle İngilte Jundakl yelkovanlardan birinin ülarından sarkan yefnisler. ağizlar nat istemişti Dansöz bu hâdisen'n Meteoroloji eksperlerine göre, ha edilmesi bir gün meselesidir. renin her tarafında senelerdenberi terine y*rle$mişl»r ve »aati durdurlcln decil göniiller içindir. Bu yeısabını bozduğunu, 44 yaşındaki yır! Yağmurlar azalmış ve çok şidDiğer taraftan yağmurların dur jjörütmedDc sidrfetle »ofuklar hü muşlardıl Bii=;lerin her biri bir başka tad. bir ktörün diş izlerinin kalçasında kal detli »ofak başlamıttir. Fakat ye maaı da Ftansızlan kurtaramjyacak küm sürmektedif. HftnlS. b«ska ad taşır ama. verdikleri §ar dığını söylemişti. niden bir yağmur devresine girile tır. Çünkö meteoroloji merkezleriSonny Tufts bu iddiaları reddet ceği de gizlenmemektedir. hocluk herj «Bezmi Elest» sarhoıne göre. yağmurlar durduktan sonÂdem 40, Havva ise 38 lzmirde işlenmiş tütün mişse de hâk:m 600 dolar tazminat lugudur. Şair «Aşk» mı diyor? Bu, $imdl ise Paris »ular tarftfından ra bir müddet kar vafaeak v# bun•demesini emretmiştir. bizim bildiğimiz aşk değildir. «Sev metre boyundaymış! satiflan dan sonra da havalar birden ısmaSönny Tufta geçen sene de 27 tehdid edilmektedir. Selne nehri gilinden mi bahfediyor? Bunu, ken caktır. Böylelikle karin eriyip yeLondra, 18 (T.HA.) yfsında Barbara H. Atkinj admda kıyılanndaki bütün rıhtımlar «udi sevgılimiz gibi etten kemikten İzmir 18 (Telefonla) îglenmla niden su baskmlanna yol açacafı arkeoloğ ve mutehassıslannın con d : ğer bir dansözün de *ol kalçasın: lar altında kalmıştır. bu mahluk sanmıyalım. «Vuslat» belirtilmektedir. ysptığı tetkikler netieesinde Ade tütün piyasatmdakl alı# vertşler Dün Paris gazetelerinden bazılaısırmıı ve dansöz 25 000 dolar tâzian mı Hem vurııyor? Onun a^zınBir çok kimseler 1955 yılmın min 40 ve Havvanın da 38 metre hararetlenmi» bulunmaktadlr. Bir minat talebi ile mahkemeye mü n ?u haberi iri puntolarla vermiıCİa vuslat kelimesi. belki. ölümü ifa (âfetler senesi) olacağına da inan* boyunda oldukları üerl fürülmek Çekoelortk türus mübayaa heyett racaat etmlîti. Fakat kadın «onra lerdir: İt eder. Bunun zıddı olan «hasret» tedir. maktadırlar. ''an davasından vazgeçmişti. buffin şehfimize gelmljtb T* tzml«Seine nehri Austerlitz köprüsü 1»« belki, yâre doğru bir yakınlaşHılis taze süt'den, en iyi mal**• «ıak man?sına gelir. Netekim, eski Bir kadın, kendisini suçüstü civarında 4 metre 80 santim yük Paris belediyesi, Seine nehri kı lzmir genc karması galib rin t»Tntımış tOrttn tadrl«rü« t«zeme ilt ve büyük bir titizliksekliği bulmuştur. Meteoroloji mer İzmir, 18 (Telefonla) Genc Fars şairinln d'ünde «nergisn ve yakahyan kocasını yaraladı kezleri. devamlı yağmıırlann da te yılarındaki yollarda otomobillerin millî takım seçmelerine hazırlanaa ma»lanna bajlamifür. Ç«k tötHa «sümbül» birer çiçek ismı değil göz le yapılmış bol kalorili Antalya. 18 (Telefonla) Üç ay siri altında nehrin pazar gününe bırakılmamasını tavslye etmiştir. İzmir genc karması bugün Hava heyetinin tzmirdiB 100.000 kll* ve saç demekti. O. gerçek çiçekleri vvel Kezban isimli bir genc kızla kadar 6 metre 70 santimi bulacağmı Diğer taraftan Fransanın bir çok Harb Okulu takımı il* bir hanrlık kadar ttitfin aUcağı aOylanmekt*z?ten ne vakit gördü ki? Hep iç AFU BİSKÜİLERİ nehirlerüıde de seyrüsefer durdu maçı yapmiftır. Harb Okulu ;vlenen merkez kazamızın Ekşili acıklamaktadırlar!» ilk dlr. Aynca İki ttalyaa tfitfia *kaâVme çvrik bakışları bir hayali çöyünden Mahmud Yavur. kendiBu vaziyette Parisin bir çok ma rulmuştur Seine nehrinde köprü devreyi 10 gatlb bitirml|, fakat pert d* tdtfiaıM* totkJUar y ^ br'içenin lâtif cisimlerinden başka her zaman tercrh ettiğiniz ine ihanet eden karısını suçü=tü haüeleri sular altında kalacaktıar. lerin altmdan ma\'nslanfi geçmesi ikinci devrede 4 gol atan genc kar bir oçey» e takilıp kalmamistır. maktadır. Bunun difmdt halaa !•> akalatmıştır. Bir baskın sonunda Simdfden Seine nchrinin suları ba ımkânsız hale gelmiştir. gıda olmalıdır. ma. sahadan 41 aynlmışttr. tanbulda bulunan Dofu AlmaBT* Aynı zamanda alelâcele hususî :ina y?ptıkları görülen Kezban ve zı bölselerde taşmıstır. Fakat esas Sarajevo Izmire gidiyor $imdi, *iz gelin de çağdna İran yardım ekipleri teşkil edilmiştir. ;uç ortağı hâdiseyi mütcakıb çırıl tehlikenin önümüzdeki «ünlerde mübayaa heyetinin d« SnfimfisdeU ert«hiyatc!İtındân bir yenilik ve Bunlar, Seine nehri etrafındaki çıplak bir vaziyette sokaklarda koş belirecegi kaydedilmektedir. îzmir, 18 (Telefonla) Sarajevo günlerd» tnnlr* gelme*i beJ ya bir garblılaşma hareketi beklemağa başlamış'ar ve bu arada KezParislilerin çoğu 1945 vılını ha duvarları yükseltmeğe başlamı|l*r futbol tâkımı, cumartesi ve pazar mektedir. B5ylec« bu blı hafta . yin. Bu, yalnız Tuba ağacının tama günltri Altay ve İtmirsporla kar fında İzmirden 34 milyoo kflo ban, kocasını, eline geçirdği bir tırlatmaktadırlar. O sene Seine neh dır. müç tersine çevrilmesini icabettita»ı beynine vurmak suretle, ağır ri süratle taşmış ve Parisin bir Şimdiden Parisin bazı yollan sılaşmak üzer* yarın fahrimize lenmls rütün aaülacaftı ren bir dev işi değil, aynı zamanda şekilde yaralamıstır. çok mahalleleri sular altında kal kullanılamaz haldedir. Meselâ tn gelecektir. olunmaktadır. bos ve lüzumıuz bir teşebbüs sayıl Devlet hastanesine k3İdınlan Mah mıstı Bugünkü tehlikenin daha valides Versailles yolu düf) fetnak lâzım gelir. Zira. her klâsik mudun kafataçı kemiğinin çatladığı da büvük olduğunu sövleyenler ceden itibaren sefere kapatılmıştır. UYUZtiOMt İASTAIİKLAIINA l a l j l YAGSIZMKOKUSUZ coktur Parisliler arasında. sürtün Rhone nehri tarafından tehdid edibildirilmektedir. edebiyat gibi egki Far» edebiyatı hemen hemen her saatinHe Seine len Lyorl sehrinde de belediye aleKadın hakkın''a zina ve varlada olduju yerde ve bulunduğu keçevirmiyenler lâcele müdafaâ tedbirleri almaktama hâdisclcrindcn dolayı takibat nehrine aözlerini mal mertpbefinde durup sonsuzlaş dır. Bir çok a^ağı mahallelerdert Vok gibidir. yapı'maktadır. mı|tır Evet, durmu$ ve r»ı* Cemivetinde henüz bu gibı t plere rasgelinmediği gibi Edebiyatı da (cedidelesmek)'den hayh uzak buiunüyordu. GenÇ şah* leri. hâlâ Sa di'n n. Hâfız'ın temrinkri içinde bocalayıp durmaktadırlar. Bunlar ara^ından şU güne kadar ne biı Namık Kemal. ne bir Hâfnid vetişmiştir En yenisine »ncah Şeh Galip tarzında b r (neo classique) nazarile bakılabilir. Sir vakitler Londra'da İng'lizlere FarS edebiyatl öğreten. «imdi Tahran'd» İngiliz Bidebiyati profcsötiüğu «d«ı Şair Sureikâr bunlardan biridlr. Kım bilir kaç zamandan ben FarsIJ talebelerin Shakespeare'in tefeirini vapmakta olmı bu zat kendi hesabınâ hlebr an dıamatik «ilr tecrübesine kapılmamış. ve daima memleketirun destan ve tasavvuf ed^bivatın» saplanıp kalmıstır. mıştır arna, diğer e?leri gibi mafiye karıuip girmtrniştir. Hem dünya. hem İran Öleüsünde hâlâ bütün canlılığ'.nı ve aktüelliâini rnuhafaza etmektedir. Ben ki, zevkim ve kültürüm itibarile kendimi Firdevsi'den ziyacie Homiros'? daha yakın bilirim. bir giln Tahran'da. e=k' tirendaz danslarmın gösterildiSi bir milli töreni seyrederken birden bi re kudiimleT ç*lınar«k okunmnğa basl*nan «$ehname»ı'nin tunç uğul (ularile hayatımın en yüksek siır ve musikî heyecanına ermistim veg o Vakit. Divan şa:rleıimİ7İn neHen vüz yıllarca Fars edebivMının te«iri altında kaldiklarını anhmı^'m. Gerçi bız onları bir kaç hamlede tasfiye Ptmiş hulunuvoruz. Çünkü bizde Divan edebiyatı bir ziinve. : b r S ray edehivatı idi Hicbir devirde kendı halk veya tekke debiyat:mız gibi Türk milletinin ruhuna ve şııuruna ntifuz edememıs tir Bu bskımHBn bi'im ktiltür ve edebivat TarihimizHeki yenilesıne hateketlpri kendi ruhumuza ve *en di suurufnuza doftru vürüvüp • d s > lerimizi ifadp eder. Na«ıl ki, fene bu bakımdarl* çağdas Farsların eski edebiv'tlanna saplsnıp kalış '=rı. kfnHi b'nliklerinden ayr'mftk istemevislerinin bir deli'idir. Bizlm sski dedİRİrniz edebiyat rlili ile on ların ?imdi konuşmakta bultındük İan dil arasında h c b r ayrılık gay nlık olmadığı gıbi o pdpbiystın ifa de ettiği hisıer ve fikirler de buîünkti Iranlının duvuş ve dü^ünti«ünHen farklı depildir. O. dünvayı hâlâ Divfn siirinin renk ve çizgi halinde. f'1 d'si levhaiara ak^in^en ihsret oipn minyatürlerdeki gibi mücerrcdle<miş olarak görüyor. veya (İkinci defa Bern) dese idim belki yazdıkiarımın kronolojık dü: zenine daha uygun düşen b r şey yapmış olurdum. Z.ra. diplomatik karyerim Tahran Büyük Elçiliğinnen ayrılmamla nihayete ermiş değildir Ondan sonra üç yıl stiren bir Bern Elçiliğim daha vardır. Ben, bu yeni, daha doğusu eski : vazıfeme bir y?ndâr> kendi ketıd m le halef selef olmak, öbür yandan Büvükelcilikten Orta F.!çil ğe inmfk suretile pek dolifik ve çapraşık şartlar içinde gitrniçtim v« «ııımmıuıiNMiuıııiHuııııııııımııııiHiııııııııııııııııııııiHi ııııııııııııııınıııııtıınıuııııuıııııııuııiHiiHiniNiuıınHinmtmtHiınııııımHitııiııuıuııiHnmıiUiıiuıııııtıııiKinıııılınıının ııııııııımınılıınıııımıııııınııııııııııııııtıııınıııııııınııııııııınnııııııııııııııııııııniMiıınuL | Bazı Amerikan memar ve askerlerinin 150 milyon marklık bir yapı ve arsa spekülâsyonuna I karıştıklan iddia olunuyor ve bir kaç laemlekette birden tahkikata baslanmış buljnayor E § = g 9 İ 1 j | = = g ğ 1 = Almanyanıa Amerikan bölgesinde Amerikalı rnernurlan» kıymeti 150 milyon fnark» vâfta bir y»pı Tt arM »pekülâiyonuni kanftıklan h»b«r ytrilmi?tir. Hark lonunun cn büyük «ktndalı oltrak rasıflândırılan hldlfe fimdl Amerikada muhakem* •dilmeku olan bir Afflerikllı mühmdiı tarafından ifja edilmi^tir. Mühendi» Robert E. Bowen, Almanyâda bi» yapı şirketinin müdürü bulunduğu sıralarda vazifesini luiistimal etmekten samktır ve halen mevkuf turulmaktadır. den biri burada 5000 mark cezayâ çarptınlmıştır. Lâkin bu ceza gavrimeşru kazançlan kâr$'sında pek ehemmiyetsizdir, deniliyor. Çünkü müteahhidin karısı mahkemeden çıkan kocasını «rtınd» 30 000 marklık bir kürk olduğu halde karşılamıı ve bu hafif par» cezasınl güler yüzl» öğrenmişür. Aynca bir müddet için bu gibi ıhalelerin durdurulduğu da haber veriliyor. Tahkikatın neticesi alınıncaya kadar yeni ihaleler yapılmıyacaktır. Halk, Almanyâda Kataerslautern mahkemesi dolayısile »uiistimali yapanlars bir isim takmifbr. Bu isim Mau Mau'lara telmih olarak aimancada inşaat manasına gelen «BauBau» dur. i fspanya (ahfının vârisi Madridde c DUNYA HÂDİSELERİ Londradan sonra Parîs de sular altında kalmak tehlikesile karşı karşıya D BiSKUiLERi PARAZİTAM • CUMllLîKtYET» in Tefrikası: r 3ir Bekârın SEVGİLlLERİ 0>» detti. Bönaparte aokağıhda küçük bir atolye kiıaladım Ve Gilzel Sanatler mektebine girdim. Fransu artiatleri birliği jürısi başkanı Lu* Andre Mollard'ın sınıfında idim. Bu zat 1898 senesinde bir şeref ma dalyası kazahmış. enstitü azalığıJıa seçilmışti. Klâaik ekolü ternsil ediyordu. Kendisinden çok jey Öğrendim. Horace amca, ressamlığa ciddi şt kilde atlldıgirhl ögrenince bcni can dan teb'ik etti. Hattâ «baba» il* *l«y ettl: Bahâh bend*n daha köhn# ka fah herif! dedi. Balzac zamanındal) kalma fikirieri var. Ben verdiğin baran tasvib edivorum. RessamlaTî severim. keyf ehli insanlnrdır. Za« ten. sana ben de yardım edeceâim. oöulcağızım. Nasil yardım, amca? Sana sahici modeilsr tutacafım! Havva ana kıyâfetile poz varecek peri kızlarına ıhtiyacın olduğu taraan, deVşirme işini üsturne alıyovum. seanslarında da h a m buluiiacağım. Bir kurşun kalemile bir karton alıp geleceğim, kızın res mini yapıyormuşum gibi görüneceğim... Yaman çapkınlardandı, şu Horace amca! Mesleğin zevkli tarafı m şimdiden buiuvermişti. Mütevazi atolyemde (nül etUdlenn* başIddığım zaman, Horace amca g*ldi: Edgard, bana bir hizmett* bu lunmak İSter misin? dedi. Tabiî, amca. Nedir? DeuxMagots kahvesinde, geç<?n gün, güzel bir İsveçli kız gördüm. Anladığıma göre Pariste sıkıntıh bir dııruma düşmüş. Kandıraytm dedim. olmadı. Ya'.nız, adımn Gerda olduğunu, SaintsPeres sokagında hir otelde oturdu^unu blliyorum, o kadar. î$i ilerlet îaıan: MAl'RFCE DEKOBRA Her paletinde fırçalanna o kadar aşıksan, kendi yağmla knıdın kavıulursun. Aylâk aylâk oturup da benim kesemden tjeçı*. neceğini ümıd ediyorsan aldamısın Hıç bana güvenme! Güvenmiyorum, babal O akşam harb şurası, için için rfüşmanca bir hsva i!e soaa erdı Sr'eket veısıh. ertesi sabah, bflfll ÇOk seveıı ve bu sevgİMni ispat et«tfek ıçın hıc bir fırlatı kflçırfhtyan innettı baha; Evlâdım, dedi, efeef fesrrle h» kikrtt<»rı istıdndın virra f.?reddüt et me FVl* pgra sıkmtısı çpkmemen İÇin rlimderi geleni yapacağım V 1 eklmde Parise döndüm «3aba» harchğımı kesmısti. Annem •muhterem kadın terzi masrafl*r>ndan her ay beş vüz hank katıp gizllo* bana göndermegi vta meden ewel vücudünün biçlmi hakkmda fikir edinmek istediğım icin. harikulâde bir bahane buldum. Ressam bir y.eğenim var, poz verdirmek için model arıyor, dcdim .. Seans basına bir Louis altını verecek, dedim . Mes'ek çok diirü=t bir meslrktir. Matmnzel, diye ilâve cttım... Kat'iyen hiç bir thlikeli tarafı yok... S?nat hrrşeyin başında!.. Senin adrpsini verdim. Sıli günü saat ikide de ranrlevu .. Terrddüt etti. ayrılırken de (bir düfüneylm) dedi. . Ertesi gün, Horace amca. bana geldi. Sabırsızhktan kıvran'yordu. Daha artistvari olsun diys bovnuna bir Lavalyer kravat takmıştı. Saat ikiyi çeyrek gece Matma:*1 Gerda kapımı çaldığj zaman, amcam, benim şövaleme yakın bir •ÖValenin arkasında, sakin sakin Otumyordu. Itveçli güzeli aayet ciddî karşı'adım. mak.î»d'mızın gulüp eğlenmek olmadiğınr kendUinvs lh*a« et tim. Tuvillerimi, e»kisleriml gftrün M irkildi itiraz etti: Ay. çıolak mı poz verecefim? Evet, Matmazei. bütün modell«r çıplak poz verirler . Esasen, ülz de biürsiniz ki fnü) afif bir >.ev dir. Yakışıksız olan şey yarı çıplâkhktır. Gerda başını salladı. Ne de olsa, iki (övalt arkasrna pusu>a yatmış Bitısik odaya g*çiu. Daha mu ızbandut gibi iki herifin da, bbyle hiç akılda yokken soyun vafık olur. Gerda kapı eşiğ".nde durdu, d3nmak, ona aşın bir hareket gibi geiiyordu. Gerda. bilhassa, boş kar dü. gene sordu: Herşeyimi çıkarayım mı.. Ne tonunun önünde, masum masım kurşun kalemini yontmakla meş^ul varsa? Ne varsa, Matmazel. amcamı yadırgıyordu. Yavaş sesle Bir kaç dakika sonra Gerda göbana sordu: E, bu adanı? .. O da mı res züktü. Bütün ihtişany içuıde bir $lmal Venüsü idi. Hiç püriizü olsam? Elbette Mstnıaîel . Bizim a mıyan bir vücud! Gül pemb»sile süt beyazın bir halıtası! Yuvsrlak oile hep res=3mdır. j mUzlanna çelâle halinde dökülen Garıb |«y!.. Ressâma da hic i kurnral saçlar. Horace amcanm, benzem'yor. i Oerdâ'yı. yersiz bir takım iltifat Yüksek cemiyete mensub klm lara boğacağını hissettim. Heyeca?eler hesabınâ çalışır da ondan. nını zaptetmesini işaretle anlattım, Minyatür mütshasslsıdır. Çök pa Gerda'yı da, siyah kadife kaph sera kazanır. Parayı koyacak yer bu dirin üstünde, Goya'nın maya tablamaz. losu pozunu almağa davet ettim. Bu söz üzerine, Gercîa. Horace Mükemmel, dedim. Bu pozu amcaya eskisi kadar düşmanca muhafaza edm. bakmaz oldu. Mütevekkil bir UEskis tamam olunca Gerda'ya bir vırla: atkı verdim, dinlenmesini «öyledim. O hnlde. sshiden yan çıplak pfitifurlar yehildi, Xeres içildi. Horace amca, karaya vurmuş balık poz verme mi ist'yormnuz? Hatta Göte Yarı çıplak değil... Tam çıp gibi kıvraniyoıdu. borg'lu şahane göçmen'e açıktan lak! Ooo!.. Çorapsız... Korsesiz açıja iltifat etlyordu. Saat altl oldu, amcam. Gerda'ya mi? kapmın önünde bekliyen arabasi Hiç bir ieysiz! Gerda, gözlerini afif bir tavırla le otele kadar refakat etmek tekpastel kutusuna dikmiş olan min lifinde bulundu. Gerda artık yola yatür mütehassısına tekrar baktı. gelmisti, teklifi memnuniyetle kaGaliba, amcamın parayı nereye ko bul etti. Ertesi gün merak ettim, resim yacağım bilmemesi keyfiyeti en kuvvetli sebebi teşkil etti, çünkü sanatındaki müptedil ğinden memnun kalıp kalmadıgını sormak iGerda birdenbire razı oldu: Pek âlâ, dedi, soyunacağım. çin Horace amcaya telefon ettim. T»l«fena ihtiyar hlrmetçJ kadın Emma cevab verdi: Mösyö Edgard, binbajı dfln gece eve gelmedi, dedi. înşallah başına bir kaza gelmemiştir. Yok yok, Emma! Mürterih ol... H:ç bir kaza gelmedi, bilâkis! Bu sefer, Gerda'nın. oturduğu otple telefon ettim, onun odasını istedim. Bariz Skandinav şivesile konuşan mecalsiı bir ses cevab ver di: Kim konu|uyor? Dünkü resiiım... Edgard! Yakmdan bir se*. ftsıldadı: Telefonu bana ver, yeğenimdir... Allo... Edgard?... Nasılsm? Çok iyiyim. amca, S'z? Ben de. Öğle yemeğini saat birde. Foyot da bizimle beraber yemek i^termisin? Eelbette! Bir şeye ihtiyacınız var mı? Evet. Gelirken bir kitabçıya uğıa, bana ki tarre kitab al. DefItal okumak isti'oıum bu kitablan. Hangi kitablar. onlar? On ikinci Chsrlebin taribi ile Benrnadottc'un Btıınei Napoleonla mektublaşmalan. VI Yirmi bir yaşına şirdiŞim zaman, kur'a askeri olarak, Orleans'daki piyade alayına verüdim. Amcamm pistonu sayesinde, Paristen iki saat ötede bir kışlaya verleşmiştim. Aşağı Alp'larda v / a Pirene daâlarında vatan h'zmeti RÖr meğe bu:ayı tercıh ediyordum. Ajkerlik hayatım durgun, y*van, hâdisesiz geçtl. Doğrusunu söyliyeyim. Horac* amcam bana al kerlik zevki tattırmamıştı. Fakat beni, eski arkadaşlanndan, alayın kumandan mUavini olan yarbay Langismont'a tavsiye etmişti. Üç aydan ben askerlik yapıyordum. Günün bırinde, Orlean.s'dan postaya verilmiş bir mektub aldım. Orlean«'da hiç klmseyi tanımadığım için hayret ettim. Zarftan bir kart çıktı. î'çinde şöyle yazıyordu: «Yarbay Larıgismont ve refikası, 17 aralık akşamı saat 9 da yemege teşrifülızi rica ederler. Dans edüecektir.» Bretonnerie sokağı 214 Yarbayın bana verdiği bu büyük şerefin. sevgili amcam sayesinde olduğunu »nladım. Bir gamizon şehrinde öyle pek fazla vakit geçirecek şey olmadığı içn, Bretonnerie sokâğına gittim. Her disiplinli asker gibi, dakikası dakikaâına hareket etmiş, tarn saat dokuzda randevuda hazır bulunmuştum. ilk giden bendım, Bir masanın üstüne portakil stılarmı ve bisküileri dizmekle meşgul bir garson, gidip madama haber vereyim, dedi, bana oturacak yer gös*erdi. Elimde beyaz tire eldivenlsrle, sırtımda üniformamla, sıfır numara makine ile kesilmiş saçlanmla ken dimi, bırdenbire, pek enyai buldum. (Arkan raı)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear