28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
.CUMHÜBÎYCT 1,0 Ocak 1955 5ehir= Birleşik Amerikada hasta azhğından sanatöryomlar =haberleri VEREMLE MÜCADELE I j Pazartesi Konusmaları kapılarını kapadılar Ne kadar tevimli, ne kadar şirin, ne kadar ölmezoğlu ölmez olursa olsun bir sanat eserinden bıkmak Eyüb kongresinde konuşan ll olağan işlerdendir. Bıkmak ayıb başkanı, «Halkçı» gazetesinae değil de bıktığımız şeye küsmek ileri sürülen tekliflerin partiyi onu kötülemek ayıb. Ben falanca siyasî faaliyetten alıkoyaressamı yirmi ıene durmadan sevcağını söyledi mişim, falanca ressamı on beş yıl bağrıma bannışım, bir başkasını CÜ.P. Beyoğlu ilçesinin yıllık elim ayağun gibl benimsemlşim. kongresi dün saat 10. da İlçe mer Sabah kahvalUsında onlar. öğle yekezinde toplanmıştır. İl temsilciVe meğinde onlar, akşama onlar, su rinin ve eski mebuslann hazır bu kadar sene bütün eserlerile senli lunduğu kongre hararetli ve müna benli olmustum. Eee. müsaade edin kaşalı geçmiştir. Neticede eski kay de onlardan bıkayım artık. Ama, makamlardan Ekrem Güvenç İlçe ille de: Yoo.. bte bir severiz ama pir başkanlığına seçilmiştir. Dün gene saat 14. de toplanan severiz. Bana, benim ilk göz ağnCJI.P. Eyüp İlçe kongresinde ÎÖZ larım yeter de artar bile... diye dayatırsak olduğumuz yerde demiri alan CH.P. İl başkanı Avukat Taattığınuzın resmidir. ceddin Özgüder, hall ^1 gazetesinin Sofradan ne kadar doymus kalson zamanlardaki neşriyatına temasla; bunun hüsni niyetle yapıldı karsak kalkalım yere düsmüş ekmek parçasını öpüp basımıza koyğına inanmakla beraber gerek ken mamız ne güzel bir gelenektir. Bisinin, gerekse Cumhuriyet Halk jdm öpüp bir kenara koyduğumuz Partîsinin prensipleriyle bu teklif ekmek parçasını açin biri iştahlı lerin telifinin güç olduğuna, hattâ alacak basına değil ağzına götür»tavsiye edilen politikanın partiyi cektir. siyasî faaliyetinden tamamen alıko Baska dlllerde karsıhğı var mı vacak mahiyet taşıdığuu belirtml}dır bilmem ama, bizim dilimizde tir. candan bile bıkılır. Canından bile İl Başkanına göre, Anayasa ve hfikimler teminatı matbuat rejiminin yeniden ele alınması, seçim ka nunu, radyonun tarafsızlığı vatandaşlann siyast kanaatlerine göre eşit muamele görmesl ba;hca dâva lardır. t Başkanı sözlerinl »Syle bl tirmistir: 1954 senesi •ıbbî bakımdan çok faal bır yıl olmuştur Yen. senenin başında geçen 365 gunün bılânçosunu hazırlamaya koyulan gerek basm, gerekse saır enstitüler arahk ayına kadar bu yılın en muhım hâdisesi ve halkın ilgi gösteıdıği cn bilyuk mesele olarak «S'ça'a kanser yapar mı, yapmaz m f » sualinı kabul etmekte muttefiktı. Senelerdenberı zaman zaman ortayn atılan bu fıkirler etrahnda hiç bu seneki kadar beynelmilel mahı>et arzeden bır münazara ve munakaşa açılmamıştı. Bu sene enstıtuler kurulmuş, sağlık teşkilât ları f >ahyete geçırilmış, müsbet ve menfı tezler üzer ndekı iddialarm hakit at paylarının dereceleri ınceJe'imış ve araştınlmışUr. Aynı müesseseler ikinci hâdise olaıak da akliye hastanelerınm Ameıık=ıda rekor teşkıl edecek sayıda hastalarla dolup taşmasuu zikredıyarlardı. <İ9ifSınr ren buyuk âmillcrden bırı de «Sı$ .gara kans«r muc^delesıdır» defay.an mılyonlarca insan »ıgara içmek zevkınden feragat edememış ve knnsere yakalanmak korkusuna dıijm ıştur. Yapılan anketler bu korkunun, sıgara içenleıin çoğunda mevcbd bulunduğunu göstermektedir. Icmjyenler de, şehiılerde her an bjnlerce sıgaranın tuttuijünü goıerck havanın temıj olduğundan şupheye düşmüşîerdir. Hele salon ve eğlenee mahallerinin mavımtıak duman tabakalanle b'rtülmesi sigara dumanından korkanla»a ayrı bir tahrik vesilesi hal ne gel rniştir Halhuki aralık ayında basın yeni bir meseleyı ortaya atmıştır. Evvelki hâdıseler «endişe> yaratmak bakımmdan kendilerini ön plâna •ldırt'rken bu hâdise «gönüllere su 8erpme» bakımından başa geçnrş~tir. Amerikada bazı verem sanaTicaretliler Cemiyetinin kongresi TlcaTetlller Cemiyetinin yıllık kongıesi, dun saat 11 oe Marmara lokalındp yapılmıştır. îhsan Yenerin riyaset divam başkanlıgına getırilmesınl müteakıb okunan idare heyeti faaliyet raporları uyeler trrafından slddetle tenkid edılmıştır fheler tenkıdlerinde bılhassa. cemıjete karşı alâkanın artırılması lçln çali'Umamğı ve raporların yazılı olarak tiyelere verıLmedigl gibi mevzular üzerinde durmuşlardır Dılekler faslında «öz alan delegeler, !ş me\zuunun halledılmesı ıc=ıb ettığını belırtmışler, blr 1 burosu kurulmasını 5 JptFrm'erdır f l >1HUKIVKTln TKt'KİKASI: |toryomlan müşteri daha doğrusu hasta azhğından dolayı kapılarını kapamak zorunda kalmıştır. Işte bu haber derin aklsler yaratmıştır. Dünyanjn bir çok yerınde el'an en tehlikeli hastalık olarak kabul edilen verem, streptomycin, isoniazid ve PAS adlı üç ilâç sayesinde Amerıkada «öldurücü» vasfını kaybetmeye başlamıştır. Amerikanın üb âlimleri antiboyotik olan bu ilâçlar hakkında geniş propaganda yapmaktadırlar. Bu hususta Etibba Odası ileri gelenlerinden biri şunlan söylemiştir: &Antibiyotik ilaçlar, ölüm nisbetlerinde, diplomatla rm haritalar üzerinde yaptıklan deçışiküklerden fazlasını yapmaktadır.» Aynca ıki nesil önce, zatünie, Amerikada her yıl 200,000 kişiyi öldurmekten sanık bır azıh katıl iraiş; şimdı ise cezasını çekmektedir. Aynı şekilde menenjit de 20 yıl önce yakaladığı her 3 kişinin birjni öldürürken şimdı vereme çevirmediğı zaman yüzde yüz tedavi edilebilmektedir. Antibiyetik ıjâç or.dusunun bilbassa terramysin sınlfı bu muharebelerd» . mücuir olmakadır. «Bu şekilde çahşıldıgl takdtrde 2000 inci senede yeryüzündeki nüfus bir milyar daha fazla olacaktır> diyen eczacılar, «gıda için de aynı ılâçlarla harekete geçmi} bulunuyoruz» kelimelerinl sözlerine ilav» etmektedirler. Amerika Tavukçular Birliği bu sene piyasaya bir milyar tavuk arzettiklerini açıklamıştır. Bu rakam, 12 ıene önce arzedilen miktardan bir misli fazladır. Aynea, Terramycln ile Streptomicin'i karıştırarak kullanan Amerika Ziraat Vekâleti, meyva ağaclarını kurutan hastalıklann yüzd» doksan beşini bertaraf etmeğe muvaffak olmuştur. Antibivot klerle ölüme çare bulunacak mı dersiniz? « Bu dâvalan tahakkuk ettire eek iktidann yarr'mcısıyıı.». Lbnanımızıt gelen Amerikan harb gemileri bıkmasını bilen blr millet nasıl olur da her Allahın günü hiç durmadan ele alınan eserlerden bıkmaz. Bundan otuz bes sene önce İstanbuldan Anadoluya gelenler bavTjllannda blr kutu tahan helvası getirlrlerdi. Dudaklarında da iki melodi. Birisl hep Ada sahillerinde beklediğinden dem vururdu, öteki de Üsküdara giderken yağmura tutulduğundan. Bizler Anadoluda, İstanbulu bu İki melodlden bilirdik. Boşuboşuna Adada bekleyen kişiye acır, yağmura tutulan kâtibe de gülerdik. Kâtib türküsünden daha çok hoşlanır, kolall gömleği, çamura bulanmlt ceketile onu daha blr cana yakın bulurduk. Ada kmlarında bekleyeni bir türlü gözürflüzün önüne Retiremeı ama bir parça zorladık mı hayal me yal müezrin kılıkh bir zat belirirdiHer nedense bu mubarek kişl mayo yerlne uzun bir donla deniz konarında dolaşır ve ikide bir elinl kıılağma atarak şarkısını söylerdi. Aradan oülz beş sene geçti baylar Bu iki melodi de dimdik ayaktadırlar. Allah daha uzun ömürler versln, bu gidlşle torunlanmızın torunlan da onlarla kundakta sallanacaklar. C.H.P. İlçe kongreleri Aldı da bir yağmur Bedri Rahmi Eyüboğiu Yazan: I ABAHTAN ABAHA... Tebdil gezen Abdurrahman Çelebiler Evvelld gün gelen Blrleşik Amerlk» donanmasına mensub (U S Hichox» de«rroyerinden sonra diin de «Gallan» isiml! blr nakliye gemlsl llmanımıza demiriemişttr Dijer taraftan «Ciss^t'ott lslmll blr tankerln, diln Derlnce llmanına geldiğl haber plınmistır. »U S Hichot» destroyerl ve cGalIanı nakliye gernlti 12 ocak çarçamba ptınüne kadar Ilraanımi'dT kalacaklardır Çaltşma Ençtitüsii açilıyor Çalışma Vekâletlne baîlı olarak sehKâtiblm şirin blr ttirküdtir. Yolu rlmİTde lnırulmus olan Calısma Enstiaçık olsun ya, aynı piyango Ada satıMt 17 ocak paıartesl günıl V8pılacak hillerinde bekleyen müezzine vurtörenl müteakıb, Ç»hîm» Veklli Hayreddin Erkmm Mrafından •çilacaktır saydı?. Yahud da ne bileylm «Bir ihtimal daha var» veya şu son seVekâlete ba^lı teşkilât ve kurum memurlarının «Çalışma »artları, işçi ile nelerde tnsanı dünyanm en güzel işveren müna»eb«tl, 1] emnlyeti v« Eemti olan Kalamıştan soğutacak işçı saSllgı sosysl gııvenllk» glbl muh«Bir tath huzur almağa geldik Katelif mevnılarda .öfrptım goreceğl ensME V L İ D lamısa!..* titu ifin Çransadarr genej sekreter ola rak M Rock ve Ikl eksper geleciktU:."' Tuggeıieral Ktml Gurtanın, tnerhum Enstltürtün llk defıinde 1| müfettlıleıt Dr. Kkrem Gürkaotn *f>, Kniae GOr Bak, bak, bak!. Hıîzurun da ögreUm görecektlr.kanm. Atlna AtajMt Kuroıay Yarbay tatllsı elf>İ3İ olunrra? za'hirf Aman Şeklb GUrUnın, tzmlr KarayoUarı me Allahım o ne bestedir!.. O ne güf. Rukulesi açıklannda 1 " : murlanndan Necdet OUrUnııi Aayıları. tedir!, Ya o «Her yer karânlıkî ya Sclanlk e^afından Intihara teşebbüs Amerikalı bayan yanlışlıkla koluŞEREFEDDtN OÜRTAN'uı Aksıray Yenikapıda oruran Mehmed na kâtibımi takacak yerde bunlarGürbüzun 21 yaşlanndakl kııı MUıey azlz ruhuna ithaf edllmek uzere vefa dan birisini alıp Rotürseydi? yen, dUn sabah Koprüden • OskUdart tının 40. gunüna raıtlıyan 10 ocak 1955 Kâtibim türküsü bir halk türgitmekte olan 10 20 vapuru Kııkuletl bugünkO pazarteıl gunü lklndi namaaçıklarında Ucen kendlsini dcntze »t ıını müteakıb Btyoglu Aga Camllnde küsüdür. Onda halk türkülerinın mak lstemi;se de, gförenlcr tarafındın Mevlldl Şerlf okunacaktır. Kcndisinl sıeaklığı. sadeüsi var. Halk türkükurtarılmıştır. aevenlerln, akraba ve dostlarumzın. arzu lerinin daha çok köy turkülerinin MUzeyyen verdlği ifadede: babaıının edenlerln te»rlflnl rlc« edtrlz. delisl olduğum halde ikide bir kâkendlslnl Istemedlgl blr adamla evlenYegenleri dlrmege kalkısmaıı yüzUnden filmek istediglnl s6yleml|tJr. Gcreken tahklkata baıUnmıstır. Bir kadın fazla klnin yutarak intihara teşbbüs etU OıkOdv Sultantepedı oturan Maclde lslmll blr kadın. Ankaradtn kocasının geleceglni haber alınca «lnlrlenmlj. fazla mlktarda klnln yutarak İntihara tesebbtls ctmlstlr. Macld» Haydarpata NOmune haıtaneslnde tedavl altına alınmış. tahkikata başlanmıştır Havayollannın 7 kişillk ekipi dün Hollandaya gitti Bir bilirklşi Ada sahilleri bestesinlrı bize Şamdan geldiğini söylemişti. Nereden gelirse gelsin biz onu bağnmıza basmışız yaPeki ya birim sevimll kâtibe ne buyrulur? Sen güzel güzel hergün Üsküdara gidip gelirken tut bir çır pıda Amerikaya kadar uzan!. Meğer Amerikalı mülâyim bir baran bu türküyü çok sevmiî, Türkiyeden nargile. mangal, terlik götüreceği yere tutmuş bizim kâtibln kolundan ver elini Amerika. Gallba oradan da Kanadayı boylamışBu tempo ile giderse bizim kâtib daha çok çeşidli dillerde dolaşacak, onu her defasmda yeni bir dil çe|nisine bulanmif olarak al yeni baştan edeceğlz. tibim türküsünü duydukça: El Yttti bt birader!. Kabak tadı vtrdl, demek hakkımu değil mi? Köy turkülerinin en güzellerinln arkaıında büyiik olaylar vardır. BÜtün köyü saran bir dügün bir demek. BUyük blr müjde olur. Arkasından kml kandU türküler yakıhr. Bütün köyü, bütün memleketi saran bir belâ belirir. Bir deprem, bir sel afeti, bulasık blr hastalık' Arkasından türküler göz göz açılır. Düğünler, dernekler geçer, depremler, fifatlar geçer türküler de arkalarından yavat yavas kaybolur giderler. Yerine yenileri yakılır. Olay mı yok arkasından türkü yakacak? En güzel köy türkülerinde bizi saran bu tazeligin özü, güzeli yabana atılacak bır gcrçek deglldtr. Ben koy turkülerinin dellsiyim. Hey hey!... Salınsin türküler bir ncdan nca Evvel Allah hepsinde vınm, Onlar kadar sahici, Onlar kadar eerçek insancavna Bana bir bardak «a derresine"Bir 4ürki söjlemerten frirersem " yananm * En sahici şiir tadım köy türkülerimizde bulduğumu her fırsatta söyledim. Köv türkülerine bayıhrım ama bundan on bej sene evvel memleketimlzin bir kaç köşesinde derlenmiş bir avuc türküyü on be; sene hiç durmadan bütün radyolanmızda tekrarlar dururlarsa el Gene de hey heyL Marl keşidesine Katılmak lçln derhal 150 Yeni yılın ilk keşidesinde bir müşteriye Llralık blr hesab açtırınız 25.000 L Î R A L I K P A R A İ K R A M I Y E L E R İ Tiirk filmciliğinin yiikseltilmeHollandada revlzyon gormekte olan Devlet Havayollannın ıkl motorhl sine dair rapor «Douglas» tipmdekt 8 uçağmdan ] taTürk Fıirı Dostları Derneğınln ha nesıni daha getirmek uzere, 7 kişilık zırladığı «Türk filmciieğlnin sanat se bir ekip dun saat 14 30 da ucakla vıvesml yükseltmek lçin hallı lüıumlu Amsterdam'a gltrnlstır. meseleler hakkında rapor» bugun saat Hatırlarda olduğu gıbi bu uçaklardan 15 te Istanbul Gazetecıler Cemıyeü lokalmde yapılacak bır basın toplantısı 3 tanesl daha Bnce getirilmişti. ıle umumî efkâra açıklanacaktır. Turk Fılm Dostları Demeği idare Ocak 10 Cemaziyelevvel 15 heyetinın uzun müddettenberi ve muhtehf ecnebi memleketlerin sinema ve fllmcilik ıjjlmelnle Türkıyetfe mevcud fılmcilık çalışmalarını mukavsseli bir şekilde ele alan bu raporda. Türk fılmcılı^ı mese'.elerının tarsfsız bir şe V 1 7 25 12 21 14 46 16 59118 351 5 39 kilde gozden geçirildıği ilerı KuıulmekE. j 2 27 7.23 9 47 12 00[ 1.37 12 41 tedif | 10.000 Kuruluş tarihi 1882 Tafsilât gişelerimizde ÜRA • Ayrıca 2engin PARA ikramiyelerl Her 150 Liraya Kur'a Numarası • Son para yatırma günü Bir 26 Ocak 1955 Selânik Bankası mıştı. Charles Bannister'in blîe bu derece korkunç ve iğrenç bır şcnaat işleyebileceğ ne bır türlü inanamıyordu. Sonra, aylardanberi kocasının yüzüne dahi bakmamış olmasma, onun böyle bir şev yapabilmek için körkütük sarhoş olması lâzım geldiğme inanmasına rağmen, gene de kıskançhktan ken dini kurtaramamıştı. Fakat asıl mühimmi: Dehset verici b:r korkunun pençesinde idi: Hâdisenin duyulmasından korkuyor, her şeyin mahvolması ihtimalinden korkuyor, bunca yıllık emeğinin, istikbahn vadettiği nlmetlerin bir anda heba olmasından korkuyordu. Mrs. Bannister için hiç blr zaman hasls, para canlısı denilemezdi; fakat, son zamanlarda, haylı muhteris bir kadın oldugu muhakkaktı: Muvaffakiyet, jöhret iradesini kamcılamif, emellerinl, arzularını hududsuzlaştırmıştı. Aynca, geçmlşln zorluk larını da haürlıyarak, tabiatlle lstikballnl maddeten emnlyete almak kaygısında İdi. Gerçı Jack Lett'e «Avustralya seyahatini tehir etmeliyiz!» derken bu seyahatin ileride nasıl ve ne maksadla yapılabileceğini düşünme mijti bile. Bununla beraber, sırf mağlubiyetl kabul edemiyecek, tes l'itı olamıyacak bir mizaç iktisab etmiş oldugu için bir türlü «Avustralya seyahatinden vazgeçmeliyiz> diyememiş, bunun yerine «tehir!! etmeliyiz'» demişti. Ne yapıp yapıp muvaffakiyetlerle dolu geçmijten bir şeyler kurtarabilmek ve bu temeller üzerine istikbali kurmjk ümidınde idi. Böylece seyahat «en az üç ay için» tehir edilmişti. Bundan sonra Londradan aîtmış yetmiş kilometre Ötede bir kssabada bir ev kiralanmış ve kafile tam bir inzivaya çekilmişti. Resmt ifadeye göre Esther tahammülünün üstüne çıkan devamlı gayretler netice«i son derece yorulmuştu, doktorların da tnvsiyesile tam blr sükunet içinde ist rahat etmek zorunda idi. Bu itibarla bir müddet için ne ziyaret kabul edebilecek, ne gazetecilerle komısabllecek, ne de her hangi bır gösterive Iştirak edebilecekti. Karşılastıkları meselenin ilk safhasını böylece hallettikten, sağdn soldan sorulan sualleri doyıırucu bir şekilde cevablandırdıktan ve dolayıslle nefej alabllecek vakit kazandıktan lonra Mrs. Bannister bütün zekftnm Istikbal davasını halletmeğe hasretmlsti. Buckinghamshlre'de klraladıkları kücük vilâ gayet sakindl: Civarın gürültüsü patırtısı, bir buçuk İki kilometre uzaktan geçen ana yolun trafik ugultusu ön kapıya kadar dahi ulaşamıyordu. Bu evin gıcırtılı, geniş bir merdivenle çıkılan üst katındaki bir odada da Esther yeni kavuştuğu dünya nimetlerinden zevk almağa çalışıyordu. Baslangıçta adeta meauddu: Yeniden görmek, dinlemeği. konuşmağı bğrenmek ona sonsuz bir hac Çarşamba İslanbul Bankası Jack Lett onunla konuşmuyordu; ilk fırtına geçiştirildikten sonra Mr. Bannister kocasının mevoudiyetini bile kabul etmez olmuştu; Esther ise artık onun fileminde değildi. Buna karşılık onu paçasından tuttuklan gibi kapı dışan da edememislerdi; zira Bannister korkulu ve tehlikeli bir görgü sahidi idi1 Sırlannı iişa edebilirdi. Onu kapı dışan etmemişlerdi ama mevcudiyetini de tamamile inkâr etmişlerdi. Diğer taraftan bir takım tedbirler almak, eski programı tadil etmek, yahud bazı tasavvurlardan vazgeçmek lftzım gelmişti. Mr. Bannıster'in dediğine göre, evvelemırde, Avustralya seyahatini tehır etmek lâzımdı. Jack Lett: «Tehir etmekten ne kasdediyorsunuz?» diyecek olmuş, fakat Mrs. Bannister ona öylesine tarife sığmaz bir bakışla bskmıstı kl sualine başka her hangi bir cevab bekleyememişti. Esasen Esther'in alilliğinden eser kalmadığım açıkça ilân etmekten hayli zarar görecek olanlardan biri, hattâ başlıcası kendisiydi. Bu itibarla »eninde sonunda bir çıkar yol bulunur» diye ümid ediyordu. Mrs. Bannister'in bakışlarile karşılaştıktan sonra ise bu çıkar yolu onun bulacağına adeta ıman edivermişti. Mrs Bannister'e gelince: o daimJ' bir kaynayış içinde idi: Merhamet, hiddet, korku onu pençelerine al 6 3 Yazan: NHMOl.AS MONSAKKAT nindeki bir boşluk dolmuş, vakfcle I «Anlatınm.» mana veremediği için «muallâkta Esther ondan ayrıldı, gidip yatakalan bir cümle bırden manalam ğın bir kenanna oturdu, ona da vermıstı Evef Kaba saba sözleri gelip oturmasını işaret etti. Yüzü arasırd? Jaek Lett; «Sen de onun büyük bir ciddiyet içinde idi ve la yatmak mı istiyorsun, yoksa?» sararmıştı: Gözleri Grant'm gözledemistı. Bu kustahça sözlerin ara rüıe dıkilmiş adeta yalvanyor, dinsındakı «sen deo lafı o gündenberi lemesi, inanması ve affetmesi için zihninı kurcalamıştı: yalvanyordu "Bu da mı oldu Esther?» di «Ne olursa olsun seni seviyebildı. yorum. «Elini avucuna alarak tekKızrağız utançla başuıı iğdi: rarladı: «Ne olursa olsun seni se <Evet... Zorla!» viyor ve sana inaniyorum!> < Aman Allahım. Peki, kim?» «Bunu bilmek ne kadar iyl'» • Bannıster!» «Şimdi anlat: Seni dinliyorum.» «Nerode? Londrada mı?» «E'et!.» Böyleoe, karşılıkh inanç içinJe, • Peki ama . » en ufak bir tereddüdü kalmadan Devam edemedi. Kafası, hisleri Esther hikâyesini anlattı. Hlç çekarmakarışıktı. Çözmeğe çahştığı kinmeden, hiç bir geyi giîlemeden muammamn anahtannı bulmuştu. eli güvendiği erkeğın elleri içinde, Fakat bu anahtar öylesine igrenc, uzun uzun konuştu. Zaman zaman öylesme çırkindi ki bunu bir türlü Grant galeyan ve hiddetle yerinden •kullanamyordu fırlıvor, o zamanlar Esther gözleri 'Peki ama seni.. Sonra ne tâ Grant artık tahammül edemi,«Mu? Bu numara fash ne zaman yerek, kendınden, insanhğından u* İ d ? tanarat gözlerini kajınnaya kadar Çeyiren: M KEN AN KAN onun gozlerinrle anlatıyordu. Esther sanki inandıramamış gibi, sanki vücudünü, iffetini kendıhğın den ikram etmiş olduğuna hükmet mesinden korkuyormuş gibi, acı, dokunaklı bir boyun büküşle: «Zor la oldu!» diye tekrarlayarak söze başlamıştı Zorla... Ve ondan sonra, uzun müddet, koparılmış bır çıçek gibi, öylece kalıvermiş, Londradaki otel dairesi gürültülü bır atlıkarınca gibi gözlerinln önünde dönmüş dönmüştü. Zorla... Ve ondan sonra zedelenen vücudü tamir etmek istemis vesarhoa oldugu vakitler Bannister bunu kendine bir iftihar vesilesi edinmişti. Fakat artık o da böbürlenemez olmustu. Hattâ, artık varlığile yokluğu bile farkedilmez olmuş, mütemadıyen hapis gibi odasma kapalı kalmış, ancak fırsat buldukaç adeta kaçak gibi aşağı, otelin banna inmiş, koridorlarda, kapı aralannda göründükçe, şeni suçunun şüphe edılmez damgası yüzünde kaçınmaga, kendini belli etmemeğe çauşmıstı. rüşüyordu Ikisi de, kâh beraber, kâh yalnız odasına gellyorlar, onun la konuşuyorlar, dışarıda olup bitenleri anlatıyorlar, büyük bır merakla, tecessüsle sordu^u sualleri Otelde şüpheli ölüm cevablandırıyorlardı. Böylece, EstSlrkeclde Fllıbe otelınde k?lmakta her, yavaş yavaş gaib zamanı dol olan Ahmed Burhaneadin Çakır odadurabümis, hassaten son seneleıin sında olu bulunmus, cesedı Morga kalolaylannı, muvaffakiyet ve şöhret dırıİTak tahkıka*a bas^lnmıştır. lerinin nasıl başladığını, nasıl geni";leyip yayıldıĞını oğrenmişti. Esasen Mrs. Bannister'in kendisi icin M EV LlD neler yapmıs olduğunu müdrıkti, Hepımızı sonauz acılara garkefakat kendisinin başkalan için ne'erek ebedı>ete goçmuş olan. sevler yapmış oldugunu, binlerce kisilik kalabalık kütlelere nasıl sevgi tCLÂL KÂZIIVT Karabekir ve hamiyet hsleri asılayabilml; olin azb ruhuna İthaf ed ÎTiek uzee olümJnün 40 ıncı gunüne müduğunu bilmiyordu. Bunu öğrenidıf 11 ocak salı gjnü, Teşvikiye mek ona zevk ve gurur vermiştı Cnmiı Serıfınde o?Ie namazın mlı'e'ıkıb Mevhdl Nebevi kıraat Bununla beraber, günün birinde olunacaktır. Merhumeyi sevenleMrs. Bannister gelmls, tatsız bir rin ve arzu eden dındaşlanmmn bahls açmiftı: Blr aksam aşağıda, teşriflerlni rlca ed»rlî oturma odasında otururlarken Mrs. Kızl?rı ve Damadları Bannister: «Bilemezsin!* demlfti. » m n gayretlerinin... Yaptığımız gösterilerin ve bu sayede toplarlığımız paralann körlere ne ka/r büyuk Nüshası 15 tramşrar bir yardımı olduğunu tasavvur e Abone jeraltt rttrklyc Harie demezsin!> Ltr* Kl Llr» Kc, Seneltt c.oo 81.0» «Biliyorum. Anlattıydınız. Ben Altı ayUk ZZ.50 UJSt de bununla İftihar ediyorum zaOa »yiı* xa.oo M.M ten. Fakat benlm kadar bundan Bt) »rllk 4.80 (.M siz de ftibaı etmeü«iniz. Netice itıU I R K A 1 ı. barıle her fey «izln eserinlz değil Uazetemlzt «OnderlleD «vraJt «• ymı>'iu mi?» ie»r»dIlUD t<JUa>etln U4* ohınn .a (Arkası vaı) tUnlardan menıllfet Kabol «dUm«ı . kujuculanmız, yediğımiı ekmeklerin fennî olmayışından bize gönbette levdiğün ressamlardan bıktığım gibi onlardan da bıkarım. Ni derdikleıi mekrublarla şikâyet eçin zahmet edip de yurdumu dip duıujor. Gelelim et ve sakazun her tarafmı karış kari| dola tat meselesine . Keçl paçasının koyun paçasından şıp kır çiçekleri gibi her Allahm günü bir yenisi süren türkülerimizi makbul olduğunu herkes bilir. Şederlemezler? Bu ife kendllerinı hirlerlmizde, her bti>en, arzusu verenler pekâlâ bilirler ki onları nisbetinde ked paçası bulabiliyor. meshur eden bu güzel köy türkü Hattâ, koyuncuklann patacıklanleri olmuştur. Niçin borclannı ö nı bile, keçilerinki diye süruyorlar demezler? Köyümüz mü yok gidil müşteriye . «Cumhuriyet) okuyucularına bir medik; türkülerimiz mi yok derlenecek? meslekî sır fısıldıyayımü Başkalaİlkağızda derlenmij beş on tür nna fâş etmerinler ki, piyasa altküyü söyleye söyleye posasını çı üst olmasm!! Yoksa paçanın iyikartmak, onlarj canlan gibi seve sinl bulamaz oluruz! Koyun paçasının ikl tırnağınm ön kısım arek dinllyenlere: rası yarılacak olursa. içinden bir Oooof!. Bıkük artık! kıl ke<=esi belirir. Bunu kesip çıDedirtmek |*rt mı? Köy türkülerimizi bir Bela Bar karmak lâzımdır. Hnlbuki keçi patok sevinci ile kucaklayan aydın talarında bu kese >okhır. Makbnlmüzik adamlanmız bize bu kır çi lüklerinin bir sebcbi de budur. Uzun uzun bu tafsilâtı verisim, çeklerinden cennet gibi eserler çıkaracaklar. Ama bu da şıp diye o piyasada, bol nJktarda keci palacak işlerden değil. Bu mutlu gün çasının bulunabildiğini ispat içinlerl beklerken eldekini tekrarla dir. İmdi gelelim a«ıl mevzua: maktan bıkalım da kıyıda bucakta Et alırsıni7: Satıcıların iddialan« varsa hepsini onun önüae dökelim, Müzikle uğraşan ustamız rınca hepsi guya koyun etidir. Pabeğensin beğendiğini alsm Sonra ça alırsınız: Hepsi guya keçi paonlan bin bir inbikten süzerek yep casıdır. Göreyim, şuna hizi inanyeni biçimler içinde yuğrulmuş o dırsınlar: Türklyenin kücuk baş larak bizlere sunsun. hayvanlan misli menendi bulunBlr Amerikalı profesörde gör maz bir acajib varatıktırlar: keçi gezen düm de, hem sevindim hem utan bacaklan üzerinde tebdil dım. Adamcağız Amerikadan kalk ko\ unlardır! Demek ki, kasablardan satın almif, Gaziantebin bir köyü ıe gitmis, Ve oradan yüzlerce türkü der dığıtnız etlerin bir çoju keci, hattâ lemi|. Yalnız bir tek köyde on beş, kıl kecisi .. Zira, bu Abdurıahm'n yirmi türlü bambajka Köroflu tür Çelebiler, papuçlarını çıkarıp göküaü. mülmeğe gitmijorlar a Nasıl oluyor da, hiç bir dukkânda keçi Amerikalı profesör: Sl* köy islerini çok sevdiğinizi eti satıldığına rastlamıyoruz? Mezbaha tiyatrosunda bir ceieb söylüyorsunuz. Tabiî bunlan bizden çok daha iyi billrsinlz, dlyor ve kasab oyununa getiıilmediğimize bizi lcimse inandıramaz. du. Evvclâ, o bakımdan kontrohın Bu türkülerden çoğunu ömrümde duymamıştım!. İşi şakaya bozduk: kuvvetlendirilınesini dilemek hak Biz şimdilik. İstanbul folkloru kımızdır. Yedtijünizi bilelim .(Kıl üstüne çalışıyoruz. Bildiğiniz gibi, keçisinin sılıhat bakımından tavsiye edilmcdiği malumumuzdur.) meselâ Üsküdara giderken.. Fakat asıl dava: Galiba, bir < hayAmerikalı profesör yüzünU buvao hüviyet varakası» na şiddetle rusturdu: Of unan! dedl. Te|kür ede ihtiyac var. Çıinkü şu sual cevabsız kalı\or: Mandaları. atları. d"riml. veleri, merkebleri ve katırları ihtiyarlayınca, sakatbnınca kervn kcnan nereye gönderiyornz? En az meşkAkü, sucuklıaneye, pastırma atclyesine ve snlarn jurdıına .. Yok, hayır; bütün bu mubarclî hayvanların etlerini turfi sayecak desilim. Dünyanın her yerinde at Mecliste KomUyon eti yenir. Avnıpanın biijük haşşeçaUşmalan hîrlerinde bile at kasabları. at efi Yazan: loknntaları vardır. Bizim erf'a^ at Nurullah Kunter yermis. Hele taUr amcalar atı koyıına hâlâ tercih eder. Birinci 1'mumî Harbin ve onu 1*kib>M»a devrenin zaruretleri içinde Ken de at etini gurbet ilterde yMim'thBYalovada ikl hırsız y Bursa ve Yalova cıvarıntfa 6000 Ura dum. Ekşimsidir. Şairin iiîbini 41e tutarında e?ya çalmış olan Celll Türan "hâtırı mczaka h'ttm' u nâ^nsve arkadası Ankiralı Hacı. dun sabah tur. Gene Birinci Umumî Harhde, saat SSO da Yalova pollsi tarafından yakalanmıjlardır. Yapılan »oruşturma Crlâl Slııhtar İstanbul halkına eda. daha once Yalo%a Ru«tempaşa Ca sok pastırması yedirdi diye gürıı'mllnden halı ve seccade çalanların da tiilcr cıkmıstı. Vücude 7ararlı olbunlar oldugu mevdana çıkmı? ve hak m"dı"nnı o rabmctli doVfor irtrliı larında kanunî takıbaia başlannııştır etmisli. Fakat eşık etini de isthen yer Deve arkada. bütün o sa\dıpım kafile hayvanlar mübahtır aBahrlye Nazırı merhum Mnralı İbra ma, bilelim. bilel'm efendim ne 3 ehim Paşazade merhum Morall Âlı Bey Higimizi! Ve bilhassa kesimleri kerımesi eski Kahıre Büvuk Elçısi Şevket fuad Keçecı zevcesi, Bayan Ha fennî olsun. Hnvvan s^yımı bizHe ötfdenb"ri senl Cüncol üt Naci Ali Morahnın hemşıreleri ve Alı Fuad Keçecinın yapılırdı. Athra. katırlara, devevalldesl lere. nıanrlilara. merkeblere Wrer MELEK ŞEVKET hihiyct cüzdîin) deMl««" bil» hnviyet pıısulacıffi kestnFk pJ:â1â FUAD KEÇECİ Hanımefendı Hakkın rahmetine kavuş ti'i'rokundür. muştur. Na'51 mağfiret na'şı 11 ocak Öliinre, in=a*ıl"jın kaydını yapsalı gunü Moda çıkmazındakı 11 nu tınr gibi. tırnakl"ri".daki nunıramaralı Moralı sahilhaneslnden saat 11 mezarlığına de alınarak Osmanaia Catn'.ındcn öğle larına göre, hayvsn namaîinı müteakıb Sihrayıce<lıddeki dff'nlerini sağlanz. aile kabrıstanına tevdi edılecektır Satılınra ise drftere kavıd "UiÇelenk gönderilmemesl rlcâ olunur. süriihir. Yeni sahibi. anlasılır Ö~ı*** riinün sonunda hanpi mezbahaya Balıkesir eşrafındın merhum Mdstc e'ıi'iği malum olur cabizade Kaymafcam Tahlr Be» mahRu tedbir, gavrinİ7amî. envrisıhdumu. Nezihe Mustecablı eşı, Prtrol Ofısi Muhasebe memurlanndnn Rnıf ve hî kesimlpri önler, belki kaçakçıFoça tacirlerinden Tahlr Mustecnblıog lı''a ria mâni olur lunun pederlerl, Şeker FabrihiİTrı MuVohim şekilde hastalanan ve K dıirü Ömer Koçoglu ve eşi. Turpud Mııstecabhoğlunun dayıları, Balıke^ır U'n havvanl°rın insanlara yedivileşıafından MezarlıkJar MudurUifıı mpınesi. binlerce sene evvclki momutenıed v» murakabe memuru (Urrtyetler tarafmdn bile marldî SÜBEYYA Mnsteçablıoğlu ve manevî tedbirler altına alıumış8 11955 gecesl vefat e minir. Cena tı. zesi 10 1 955 gunu oğle nanıazırı müŞimrüki ffarantHerin kîfi olmateakıb Beyazıd Camılnden k.i!cirıhrak Merkezefendl Kozlu kabrntanırm Hı?ma dair karlneler maalesef kuvde£nedılecektir. Allah rahmpt e\:e=.ın vetüdir Anlnorıım. şu keçl koyun Mustecblınclıı .Tilesı karçaşalığı. hic bir kontrolun ciddhe alınmpdıSını röstei'iyor ve yeverlyordu. Hemen her gün Mr. ni kontroiİT teklif edenlerin ceBannister'le de, Jack Lett'le de gö >aretini kırıyor. ÖTÜM CÎJMHU*UYET
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear