25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Haftatün Şakalan • .: * • 7 Marf 4»5f Hafız Zülfü Efendi üisini hayli geçmiş, sakalına epeyce kır duşmuş bir adamdı GÜ2el bir adam. Eoylu boslu Güzel gözleri, inci gıbi dişleri vardı. Sesi fevkalâde olduğu ıçin bilhassa cuma ve teravih namazlannda cemaati çok olurdu. Hafız Zülfü Efendi îstanbulun selâtin camüerinden birinde başimamdı. Güzel Mevlid okur: fakat daima Mevüdi camilerde okurduHafız Zülfü Efendiye bin lira v*rseniz evde ve kadm meclisinde Mevl'd okumazdıHafz Zü'fü Efefnd'ye âşinalan çok bürmet ederlerdi. A&irbaşh, vakarh. hos sohbet mazbut bir adamdı. Hafız Zülfü Efendinln dünyahğı oldugu rivayet olunurdu. Erehköydeki kö»kü sonradan satın almış, Asmaaltmda bir iki dı'ikkln sahibi olmustu tyilifı sevdifti lçin fakir fıkarava bakardı Hafır Zülfü Efendinln köiküne tiç defa hırsız girmiş, üçünde de hoca herifleri kovalamıstı; fakat köşkün bulunduğu yer bira* ıssız, şohreti de zengine çıktıgı için imam evde silâh bulundurmayı ihtiyat lcabı sayardı. E Son defa çıkanîan silAh taşıma kanununu ana iemtln bekçisl haber verdl. îmam efendi! Şimdi yenl niram var. Evdeki silâhı haber vermek lâzım, dedi Hoca bekçinüı söziine pek kulak asmadı; ama isi bir tahkik için bir gün karakoldan geçti Muavinin bir kahvesini içtl. Silâh hakktnda bir kamın çıkmış? Esası nedir? diyt «ordu. Muavin de: 15 eubatta bitlyor, imam efendi Yoksa siz de mi silâh tasıyorsunuz? Yok, hamdolsun bizim gahsı O gün camiin kayyımını ahpabı bir avukata gönderdi... îstida yazıldı Aîtına imam efendi imzasını koydu. ve müdiriyete verildi. *** îstida binlerce evrak arasmda muamel? gördü. Tahkikat için Erenköyüne kadar gitti. KarakoHan î=tidaya yapılan derkenarda tabıî imamm hüsnü hal sahibi oldugu, sabıkası olmadı*ı ve evinin de ıssız bir yerde bulundugu yazıldı. Evrak tekrar müdiriyete iade olun du. Aksam bekçi imam efendivi buldu. Evrakınm müdiriyete jn*tigini, oradan takib etmesini sövledi. İmam Zülfn Efendi ertesi gün kavyımı müdiriyete gönderdi Kâğıdı buldurdu. Üç f^tpgrafla otuz kuruşluk pul' isted'ler. Kayyım da geldi sSyledi... İmam bird»nbire: Ben resim çektirmem! dedi Ama vesikaya yamstıraeaklar. Anladım ama çektirmem. Vesikayı vermezler .. O aksam imam, karkola gitti. muavini buldu. Bizrm evrakı bulduk Hah' Vesikavı aldınız mı? Hayır alamadık. Çok is. var da.. sıraya koymuş lardır. Bir iki gün sonra alırsuut Alamıvaeaihz galiba! Neden? Verraiyorlar mı? Yok, o degil ya!. Hele siz bir telefon et^eniz Ne diye telefon edeyim efendi' Su bizim vesikayı buraya gön derrinler. UsuMen drtHl. VesiVavı sahibine teslim ederler. Bir k*re müdiriyete kadar gitseniz • Sirk°cirt"e Giderim. o bir jey de&'l.. Yalnız Gc ro«im istivorlarrrns. Tabit. vesikaya yapıştırmak lçin. Benim resmlm vok. Aman hoca efendi. sokaklarda sevvar fotoffrifçılar var, »ipşak.. re Yspimam Nenen n? Günah dive n r ' Hayır. frünam falan hesabladı Nedir ya? Uzun.. ne l»e.. demek reaimsiz olamıvacak? Vallaha! E&er müdirivette bir türndı&Tıız varsa bir kere onunla pörüsün. belki bir çev yarjrlar; ama hic rannetmiyorum. îmam: ertesi eün iik Istidayt yaz mıj olan avukata sitrl Ooo' Hafız efendl buyrun hakalım. Sırak su mu, soğuk »u mu?. S^fruk su!. Neden öyle» Bir mtişkülünuz mü var? Yok hamd"lsun 8yle möhim bir müçkiüümüz yok ama. bir küçük içimiz var. Kahve'er eeldilrten sonra !mam an'atmava baçladı. EfenHim su bizim mahud silâh ıvesika'ı için geldim. îliştiler mi? Yock . il şmeHiler. Allah razı olsun muamele bitti. Peki? Yalnız vesikayı alamıyoruz,. Niçin? Bizden üç resim istiyorlar. İsterler.. yok mu resminiz? Eskirlen çekilmiş • vaı. Ne kadar eski? On beş sene evvel Valiah bilmem ama o kadar eskisiîii kabul etseler bıle size benzemez! Orası da var ya . CaniTn bir resim çeKttriverin! îşte onu vapamıvorum 1 Aaa Neden? Günah diye mi? Yok acanım. Resim çekmenin ?unah olmadığını bilirim Olsa da Onahı Hak safurdur Bızim hasbelirab rpktirdiğımız resmin günaI hını affeder, O hslde? tmim bir mufidet sükuttan sonra: Resim çektirnr'mek için çok büyük yemin etmistim de 1 Haa O başka.. O halde ne j yapmalı' I Vallaha bilmem. Onun icin j eeHim Acaba müdirivette bir tanıdık falan vok mu? Bana vesikayı resımsiz verseler. Belki varlır: ama birdenhlre sklima aelmedi Siz bana iki ?ün sonra gelin de belki birlikte gideriz. Üç gün sonra îmam Zülfü Efendi avukat ahpahmın vazıhane^ine B'tti. Birlikte müdirivete pttiler. Mü dür muavinlerinden birini gördüler. Fotografsız vesika v©remeyiz. Mazur «örünüz. Kanunda garahat var Aksine nasıl hareket ederiz. diye kaH surette reddetti. Oradan da çıktılar. İmam. avukat ahpabmdan aynlırken. dedi ki: Hafız Efendl! Siz kasavet çekmeyin! Ben o ıçi başka tiirlü hallederim Şimdi bırakalım mı işi oldugu yerde.. hiç kurcalamıvalım. Bana s'z gelecek hafta salı günü gelir misiniz? Salıya gelemem.. Mevlidim var O halde cumartesi? Olur. Cumarte«i günü lnşallah ikindi nnmazından sonra gelirim. Çok münasib birlikte çıkanr, Ertesi Bun imam. eskt dergiilmlarrlan tanıd'Sı yaşîı bir ulemayı Fatihteki evinde zıyaret etti. Eiini öptükten sonra: Sizden bir sey lstfzana geldim pfpndi hazretleri, dedi. Buyrun! Bir kımse yemlninde bile bile hânıs olursa eunahı nedır? Günahı büyüktür. Dünyada ve âhirette âkıbeti fena olur. imam sustu. Dersiâm sordu: MaHrle nerlir'' Eiendim, dâiniz bundan on beş yı] kadar evvel resim çekürmemeye yemın etmiştım. Ne şekılde vemın etmiştin? Eğer bır daha resim çektırırsem dınimden dönmü? olayım demiştim. Hoca! Bu ne biçim yeminî Böyle ağır yemıni etmek de günahtır, bozmak da .. Şımdı resim çektirmek mı istıyorsun? (Gulerek) Yoksa damaci mı olacaksın? Yok efendi hazretleri, öyle de ğıl... Bızim fakirhane Erenköyünün ıssız bir köşesinde... Birkaç defa haneye hırsız girdi. Evde bıı silâh var. Onun için limdi vesıka almak lâzım imiş. Yeni kanun çıkarfnışlar... Vesikayı hazırladılar. Üstune resmimızı yapıştırmak lâzımraış. Onun için... Vazgeç oğlum. ver silâhı polise... Vazgeç bu işten... îmam hocanm fetvasuu da aldıktan sonra büsbütün ümidsızliğe düştü. Günlerden persembe idi. O gece imamın evıne hırsız girdi. Kümesteki tavuklan aşırırken iştti. Silâhı aldı... Bahçeye çıktı... Herıf imamdan kaçmadı. Ancak Hafız Zülfü: Bre imansız seni gebertirim! Diye silâhı çekince kaçtı.. Vakayı hoca ertesi gün karakola haber verdi. Bahçedeki ayak izlerıni gordüler. Tahkikat açıldı. Ama imam dersıâmın tavsıyesı hıiâfına silâhın lüzumuna bir kere daha ınandı. Cumartesi günü imam ikindiyl kıldırdıktan sonra camiden çıktı. Zaten avukatın yazıhanesi yakındj. Yürüyerek yatıhaneye vardı. Avukat imamı güler yüzle kabul etti. Buyursunlar, İmam efendı, buyursunlar, dedi ve hemen bırer kahvt d( ıımarladı. Ne var ne yok bakalım? Snrmayın! Ev^'eiki akşam bizim bahçeye fene hıfsız flrdi. Allah Allah .. Bırak şu evi bari hafız efendi! Nasıl bırakırız canım. E. hırsız gıriyor. Giriyor! Ne yaptıruz? Hıç .. Silâhı aldım. görteriverdim. Herif kaçtı. I Yaa! E peki, resim meselesi ne oldu? Ondan yana iıntöl yok. Çok muhterem bır hoca Unırım. Ona danıştım. İmkânı yok resim çektiremıyeceğim... Vah vah .. Şimdi ne olacak? İşte onun için gelip gidiyoruz ya mirim! Avukat gulerek: Ama gıdıp gelmeden bir fayda çıktığı yok ki... Ne yapalım, sağhk olsun Hoca efendi, ben geçen gun düşündüm. taşındım. Bir türlü mıza karşı kımsenm bir adaveti yoktur; ama fakirhaneye bir kaç defa hırsız girdığınden evde bir silâh var Acaba bunun muamelesi uedir"' Muav'n ona vaziyeti anlattı. Vilâyete bir arzuhal verilecek, ondan son Emnıyet mudürlüğü tahkıkat yapack .. Neticede kendisme bir vesıka verilecek.. ve ilâve etti: Aman hoca efendi! Elini çabuk tut' Şurada üç dort gun kaldı. Sonra aîb ay hapıs var. Yaaa! Heraen icabıa* bakalım, dedi. den aynlmak istedi.. epl^elelim biz harfleri vazdırmak icin elıni tuttu Ama çenemi menclille bağlamayı ukendisini sevmiitik taiika ran ol ruvor. Daha ılerisine gitmiyordu nutmadım. görenlere anlattık.. s Gtçmiş olsun. B^'ktaşta ı r madık.. böylece aramızdski her zaten biz derste iken yaşlı kadm türlü munasebetler kesildi Sadece da sık sık odamıza selıp gidivordu kasab vardır Onâa Dir ilâç var Üç bir evrle ikamet ediyorduk.. sık stk Bende takat tükenmek üzere oMu ?ünde gegçirir.. diyenler oldu.. öğeve geldiâim için benHpn irinHz bir gu sıralarda bir gün bizim mahbu leyi. ikindiyi kıldırdık. Akşam eve döndük kan rordıı: vere gitmesine. geceleri ise hiç so be... Adı Mahbube mi? Dişiniz mi ağnyor? kasa çıkmamâğa merbur idi. Hayır, yani seveilimız olan kız Havır saçkıran oldu sakalım.. Bu sıralarda bir gün beni Cihandedim. î eirde bır vere mevlMe caŞırdılar bana hir teklıfte bulundu: Bizim cumartesi akşamı bir | Gittim.. Mevlidi dinlivpnlerin hepO akşam vattık . ertesi ffün ben i si hatun idi. Biz mevlidi okııduk kostümlü balomuz var. Gelir misi erkenden talebemizin hanesine.. ı 'âkin ön sırada kaışıma oturmus niz? gulerek karşıladı.. bir fazenin muttasıl bana hakıp gü! Nedir o kostümlü balo?.. Nasıl eğlendik deşil mi' dedi.. düğünü farkettim Mevlidden sonra Herkes kılığını deeiştirip ee ben de: haneden çıktım.. bes on «dım attık lir. Ama sizp kılık deŞiştırmeâe ha Arasıra böyle yerlere gidelim, tan sonra hir tazenin bana yaklag cet vok. rübbe sarıkla gelirsiniz dedim. herkes mahsus kostüm degıştirmıs tıgını sördiim. Akşam tekrar eve döndüm Ka Hocafendi sizinle biraz ko sanır .. rım: nusmak istiyonım, dedi. Öyle şey olur mu nurum? Bi Size bir mektub var.. diye bir Bir de baktım ki; mevlidd» kar zi tanırlar.. halledemedım. Sız muteassıb bir zarf verdi.. adam değilsiniz. Ne diye resim şımda oturan tare. ama m'rim . va Aa! Kostümlü baloda maske Aç bakalım Nedir? d°d'm.. ni bir huri. o kadar enzel C<»nabı takıhr. çektirmemeye yemin ettinız? açtı. ve bana bir şey uzattı.. aldım... Hak cünahlanmızı affetsln Z?*en İmam durdu. NeHir o maske?.. Canım o bir uzun hikâyedir ; Hempn eitti. İceri1=n bir varım hoca kılı? !e. kanlarig tirHVfe zevj eörinre vüre^imiz oynadı. Gencliğimıze aid bir hıkâ>e vÜ7iıne taktı. iki söz deügi var.. çekümis bir resim. Ne diyeceŞimi Buvurun! dp<ljm.. Vapura kadar daha bir buçuk ?onra bana verHi Taktım. Aynava şasırdım.. Ben akademide talebevlf" Tez Vapura kadar daah bır buçuk baktım . kimsenin tanımasına imKanm: vinî sanatlar kısmır.davım Eski yakân vnk. saat vaktim var.. zı öğrenmek is«ivorum Bana me*k Hem='rede mi çektiHiniz? di Hah!. Öyle ise benim de ısım eder misinir' dive sordu. Hıç te İsterspn sakalmı da tıraş et! ye alav etti. yok... Bana su hikâyeyi anlatıver reddiıd etm«"1«n: dedi Ben hemen reHdettim. Hanjji nanıussuz bunu uyd jrbakalım hocam. Olmaz Sonra "fmam sakalım muş, dedim ve hem?n resmi yırt Olur evlâHım, dedim. Ne lüzumu var mınm! Geçmıs kesmıs» Herler. dedim Avukat lâfını kesti.. tım. ?;üldü. bir vak'a... Efendi hiç de fırsat kaçırmaz Aman ranım onun kolayı var Bende daha on tane var, efen Hoca. sana bir teklifım var. suı! di, efendi.. sen ne sanıyorsun0 O Eğer bana bu yeminin sebebını an Yok' O eynsda aklımıza bir sınız. Saçkıran oldu dprsiniz. Sa senın talebPn, b^nım mekteb aıkakahnız uzaymca tekrar açarsımz. daşımın hemşirîsi.. olan bitenı hep latırsan, ben vesikayı sana tedariİJ «ev selmt* değildl. Kız sordu: dedi.. ederim... biüyorum.. ya yarından tezi vok . Sizin eve mi geleyim?. Resim çektirmeden mlT. Aman hncam sen nevmi'isirı'' boşanırız. va ben bu resmı Evkafa Evet!. Sorma mirim Lâkm bunlan «i gonderırım Gız^telerp bastırırım. Düşıindüm.. evet Hpeem Wzimki Beh artık fazla dınliveme'iım.. Ama Müdiriyetten reddettıler var, hayır desem.. ya kızın veri yok ?in namu=umıza havaıe edivorum Kim^p^'p sövlpm°vin Al^abaskına.. ^Hmaşırlarımı aldım. E\r)en c'.ktım. sa.. yti. Y"k a carım. snvlejpm de si Bir hafta sonra celb ^e'di. Bir cel Sen nereyi istersin! diye sor Ettiler, ettiler ama ben bu7İn eibi kâTiil adamm bövle bir sey sede taiâka k a n r verıır'i.. o v s t ı dum.. yolunu bulacagun. Bizim eve gelirs.^niz daha iyi vapttjhna kim inanır. İftiradır. der Yok, yok. Bana lüıumu yok.. olur, dedi. ler.. Hem eski bır derdimtzi tazeleyectGülerek söziine devam ettl: Hay hay, dedim AHres verdi ğim, hem de veıikayı alamıyacaErtesi p'i«ı »k«amüzeri biz dpr«r Efendim uzarmıyalım.. Biz o ğım. ba$Udık. Evde bir vaslıca kaHın aksam evden hpmsireve gece vstı Namusum üzerine söz veriyo hir <ft bizim talehemiz vardı. Ço «ına eidivomz dive cıktık Dognı rum. Hikâyeyi anlat... Vesikayj cuk vazıva istidad gösteremedi. çok "amive sittik Ciibbe ile =arı§ı alalmayı ben taahhüd ederim. Hık, k'zm hanesine geldik Onları defa: Eğer sözünde durmazsan bir Ben bu harfi vszamıvorum iraHa hıraktık. O civsr^a ^•'"~ b"Tdaha yüzün* bakmam.. Siz elımi hıtup vazdırın! diye biz bere eidip s?ka!ı tıraş ettirdik. Tpk Vallahi alırım.. yahu bu kadar rar orava HonrKik.. ve saat on V u >den vardım istedi.. kat'f söz verdikten sonra bıraı ia cu6a doferu cühhe sarık. Bir de tak Uzatmıvalım mirim. bir avlık "la sakal . onu Ha kız istedi Uvitimad et hocam.. der»tcn «onra bil talebemne abayı durma hoca oldueunu gostermek Hoca bir sigarâ yaktı ve kahv«yaktık.. için vanalım. dedi. Bir takma sa den de bir derin yudum aldıktan Vavvy! ka' . vüzümiızp de o sivah maske mı sonra anlatmağa başladı,. c Efendim, ben vaktıle Fındıklı Evet.. ieytanı lâin zihnimizi çe nerlir onu taktık. bir "tomobill | vırdi.. balonım olduâru vere gittik. cihetlennde ikamet ederdım Genc Kız kaç yaşmda... lığimHp de guzel bir adamdım. Aman hocam ne ceseret? Yirmi. >Trmı bir.. Şimdi de guzel adamsınız.. Sorma r,inm fn=anın s n zü k= Siz? Yok şimdiki gibı değil.. bana 1 rard' mı 2»fM her tarafını bıını Biz de 35 ten jTikarı.. vaktile Şeker Hafız derlerdi Hafıt vor. Nevse efendim Balova eıttı Eyyv? bir kara sakalım vardı.. günün iik.. mpried^'l^h ~L rinde mahalledeki kızlardan birisi ' Evet! Ondan sonra bizim dersbovalı kadırüar.. bize gonüTveHi Kızm Jcüni ktmse lerde ben ona eski harfleri ÖSret» vüzlenni aörmek kibil rieSil bizin si de voktu. Benim de bi~ hpmçi cek verde o bana yeni âdetler telkin • kız d» hâşâ sozum meclısten dışn lan sonra ben bıı ^Tıı • ııdın BIMrem vardı. Kendisini Allahın em etmeee batladı.. ! rı. çineenp kız' kıl'C'na ?ır»nı«n lisınde mevlid okumamaya. reîim Niyetin nevdi hocam' rile teyzesinden isted'm. Biraz te| Gırdık içen . vur oathsm. çal ov cpktırfn^mpve tm"o ••tım. anladıa Dogruju benım nıvetım. esk: nssın HaşlaH'K pölpjırneğp bir arn mı mır;m dedi . imamm Erzleri yareddüdden sonra kiüi bize verdiler Nikâhlandık. ksdınır, anasından | karıyı bosavıp bunu almaktı' Ama Hirısi bir szirlik vırtı V>pni"n ar armıştı.. kalma evinde ikamete başladık ı cesaret edemıvoHum. Meslek ıtıba kamd3n eelıp maskemı cözdü.. saAvuKat hu hikâve izerine oekOnceleri iyi geçindik.. lâkin aradan l rıle böyle bır şey bızı imametten Kalımı da çekti.. hav Allah.. tam o meden silâh vesıkasını çıkardı.. bir sene geçtikten sonra kaHın su atmalarına sebeb olurdu.. sırada en^ümiın onünd'e >=im"ek ei imam vesıKadakı resmı görunce: raya buraya gitmek istedi. Yok sı Ev? bi bir sev parladı skbm başıma Bunu hangi namussuz.. nema, yok tiyatora, yok çaleı. mü Lâkin gönül belâ yüz kara. «eldi. Hemen kavusu viı/um» tut Telâşlanma! Sen camiden çı« saade etmedjm. derler . olur âleme maskara.. şöyle ttım.. kız da vardım etti. Maskemi karken haherin olmadan resmml Beraber gidelim. demez mi" bir söz vardır Biz haftada bir yap zi. sak^l'mızı tpkrar taktık. Sabancı çektiıdık Bununla verpinin'» hinıs Ona büsbütün içerledinv. Uzatmıya tıâımız dersi üçe kadar çıkaıdık. kadar eğlsndık . olmazsın! Al vesikanı da güle guıa hm mirim üç sene sonra kadın biz ama kız fettan şevdi ha! Yalnz Ertesi eün doânı camie eittim kullan.. dedi. j BOŞ YAKTINİZİ HOŞ GEÇffiMEK İÇİN .J 28 V 29 Sa.vı Oyuııu Yuj''<'skı altmış ^'i.t h,ıv e 1 den üi e Kadar (61 clhıl) butun oayıları. h=r birini birer kere ku'lannıak şartile, o tekilde koyacaksm:; k' ) S o H a n «»ç^ 'nlfif^nr, «jsO*: A a VpçpİPr'pp Vncp]prp b * r Sl r aHaV" sayılarm toplamı 260 edecek ve b) Kahn çizgilerle gösterilmiş ortadaki doitkö^ıiı"! ıçındt de gsne soldan îaga, yukarıdan aşağı \e KOşelerden köşeiere her =ırad?ki sayıların toplamı 130 olscak. Meseleletin halledilmiş çekilleri gazetemizin 4 iincü »ahifesindedir. l'ĞÜR Selma ile Belma arasmda: «Yeni evimizden pek memnunuz, kardeş. Oraya taşmdığırruzdanberi kocamla bir kere olsun kavga etmedik.» «Ya demek pek uğurlu geldi?» Yazan: Haluk Durukal «Öylesi degil. şekerim. OdaHer yerin mutlak surette kendi > dairevi, ışıklı. ışıksız, Uzerinde ra lar o kadar dar ki birbirimize sırtımızı çevırmeye bile imkân yok.o ne göre bir hysusiyeti vardır. Bi kam bulunan kurtılar. zim memlekette de nedense bazi Söz verme Yapmıvacağı veya EN EMİN YER bir ise peşinen Müsaade buyrun, kartımı tak kelimeler lugat manalannı değiş yapılamıvacak iki kılıbık konuşuyordu: I rlrmiş ve bajka ba$ka manalar al «evet» deme. dim edeyim . «Sen paranı evde nereye sak' mıştır. Iste her gün ımıhtelif vesiArkadaşlık Sonu bıçak ve ta[ lıyorsun, bırader?» KAYTB j lelerle kulianmakta olduğumuz ke banca ile biten bir oyunun başlan «Oyle bir yere saklıyorum kı Tarifede yazılı saatinde kalkıp ! limelerin haklki manalannı göstc gıcı. karımın eline geçmesuıe ımkân ?aatinde yerine varan. içinde yirmi ! ren (rünlük lugarimizden bir İki Yalan Günlük havatımızın ida vok: Yamanacak sor«b'a"n arabes oturmuş, yirmi altı ayakta yaprak .. mesine yaravan. penisilin kadar bol suıa.» yolcu bulunan, kapıları yolculaAçıkgöz Başkalannın strasını kullanılan bir ilâç. nn kollarmı, bacaklannı, başlan alan. haklannı >iyen. EFCA! Taksi Sinirleıımek, kavga etm kapmıyan, biletçileri insanın Narh Tatbikı asla kabil olmı mek için binilen lâstik tekerlekli. Yaşlı artıst ağîamakh olmustu: ayağına basmıyan ve içinde sigara geceleri otel VBZifesini goren, ben «Duşünün! Arbk ihtiyarladıiçilmiyen. yere tükürülmiyen bir y»n. fıru farkedip de sanat hayatuıdan Ooktor (Ttısaltılmıs otarak Dr zinle müteharrik bir vasıta. otobüs uzun zamandanberi kayDolmuş Içerisinde radyo çabolmuştur. Gören veya bulan var ile Ifnde edilir.) Daha ziyade ticari lınan. nutuk çekilen, sigara içiien. aynlmaya karar vermesi bır artıat sa insaniyet namına İstanbullulara ve siyasî sahalarda muvaffakiyeti her yerde duran, her yerde binile ıçin ne fecidirîı Gazeteci başını salladı: temine yaravan bir meslek çubesi bıldirmesi rica olunur. bilen kontrolsuz lâstik tekerlekli «Evet. Fakat bir artistın arEt Medetı! memieketlerin baş tıakliye kntusu. FİRE GİBt tık ihtiyarladığını farkedemeyip lıra gida maddesi. Kontrohuz. di «Falancanm yeni rotnanılu Sistem IImî manasinm kar^ısipiinsiz sehirlerin sakinleri en az lifi henüz memleketimizrie yoktur. sanat hayatından ayrılmaya bır okudun mu?» türlü karar veremeraeai ondan da cOkudum. Dün gece yarım ve en pahalıya yiyebilirler. Her Ancak fiatlan arttırmak hususunfecidir!» cins havvandan çıkar. da tüccar ve esnai bu kelimenin saatte bitirdim » Muhalefet Vesairi nakliye ee sonunn «atik» ilâvesile mükemmel «Amma yaptm ha! Dokuz CEZA yüz sahıfelık roman yarun saate rikmelerinin meteoroioiik ifade ile bir işblrliğini ifade ederler. Hâkim kararı okuyordu: mazeret şekli: beyaza siyah. iyiye Su Medenî sehirlerin yıkama. okunur mu? » «Sanık bayanmtuçu sabıt gödaima kötü deme. yıkanma, içme, temizleme l;lerinde rülmüs, dört yıl hapse mahkum «Pire gibi okudum...» Trafik lâmbası Medenl sehir hiç düşünmeden senenin her mev olmu|tur. Ancak, kendisi yaşından «Pıre roman okur mu?» «Roman okumaz ama, oradan lerde 24 saat durmartan geridlerHp «iminde bol bol kullandıklan tabii on sene tenzilât yaptığı için bu haika ve vaMİalara yol güsterdiği hir varlık. oraya atlar.» miktar cezasına ilâvt olunacakve dinlemivenlerin siddetle cezaPiston Maklnelerin çahşması tır... SİYASET ; Kadm. kunduraeıda ayağına gö landi'i'rfıkları sö.vlenilen üç renkl na yarayan çelik kol. Mevki, af. taltif, (erfi işlerine yarayan göriinDalkavukluk Şark memleketre blr iskarpm bülamamıştı. Tez otomatik lâmbalar. lerine has. iş yapmadan para, mevKaraborsa Baska memleket mez kol. gâhtar kabahati ona buldu: Radyn Dinlenilen, bıkıhfı hal ki. itibar kazanma sanatı. Sandai «Affedersiniz ama, hanım lerde harb ve kıtlık senelerinde ismi duyulan, memlekerimi*de bir de haşkası olmadığı için gene din yelerin muhafaza ve ömiirlü olmaefendi. sizin bir ayağınız otekinsında da cilâ yerine kuU«nıhr. nevi ve tedavisi kahil nlamıvan. da lenilen bir nesne. den büyük » Posla Şehirler arası sürat mef im! salgm halinde bir ne\H hastalik Matmazel Frenk memleketleKadın kızdı. dükkândan dışarı Haddi istiab tstiabın haddi humu olmaksızın haberleşmeyi te rinde kızoğlan kızlar için knllanılan fırladı. tıin eden vasıta. bir sıfat. Memlekerimizde iki keliGittığı bir dığer kundurrfcı dük iok demektir. ümnmun hİ7metinc Telefon Sinir mukavemet öl tne yabantı dil bilen 60 lık çocuk kânmda tezgâhtar aynı şe>i müşa Tİren her nakil vasıtasma eski bir vusiınü göstereo zilll bir alet. bakıcılanna denilir. çpleneste mu'^rnk asrınlan. üzerinhede etti: de rakamlar huiunan levhalar. o Affedersiniz hanımefendı» Yasak Yapılması istenilnjlven, d"edi. «Zannedersem sizin bir ayafakat yapılmasmda çok kere mahğınız ötekinden küçuk ..» Kadm bu dükkândan bir çıft nır olmıyan. Ranrlevu Çok kolay verllen ve ıskarpin alarak çıktı . asla tutulmıyan. TEŞBİH Edebi romandan bır parça: Vakit Kendimizre kıvmetli, «Q kadar ujumüştu ki kemikle bsskalarının isine varnmadığını zan rine kadar donmuşlu ve bütün nettiğimiz bir mefhum. iskeleti şimdi ona bir apartımanın , Umurai saal (addelerde, nkalorifer boruları gibi gelıyordu...» 1 mumî yerierde vakri jaşırtmak için Hayai ve tanat Gördüklerimiz. işittiklerimiz: BİZİM LIIGAT TARIHTEN FIKRALAR Derleven: «Ancak Aldığırmz Fi?»ta» Türk tarihinde Kececizade Biijük Fuad Paça di^e ün ka zanmı* değeıli de.let aHamı, büyük ekılik. hariciye ııazırliğı gibi muhim hi/metk'rde bıılunnıuş ve Ahdıılaziz /amınında iki dcfc sadııâzamlığa getuilmiştır. SuKan Abdula?izin Mısır ve Avrnp» se>ahatlerinde lıeıaber bulunmuş \e kuvvetli fransızcasile Padi«ahın vaptıŞı siHarı tamire c^lı^mı^tır. Dönusfe kalb haMalır fazlalaştığı icin Nis> çitmiş; 1868 de orada ölmüç ve cenazesi İstanbula gctıi'iituı^Ur. Paris seyahati sırasında Sultan Ahdülaziz şerefine tertib edilen 7İ>afette İ"çıınrü Napoleon, Fuad Pasa^a dnnerek: «Basınızı derd olan ^u Girid aılasını bir müşteri bulup saldra.ınız iyi olacak* dedi. Paşa derhal mukabele etti: « Evet. îÜ7eI ve isabetli bir fikir.. Bu cevab uzerine İmparator sordu: « Kaça satarsınız?» Fuad Pa>.a, şu zarif ve kısa ccvabı verdi: « Ancak aldığimız fiata » Giridin yirmi heş yıl ^iiren bir muharehe ile alındıgını ve binlerce Türk kanı pahasına mal olduğunu L'çünrü Napoleon da bildiği için bu kıvmetli Turk diplomatının keskin zekâsını takdir etti ve Abdülazize hitaben: .Bu Paşa çok yaman bir adam!» dedi. .Saraydaki Altm Taslar Devletin para buhranına bir çare arandijı sırada altın eşyalardan bir kısmının satılması dusuııülmü^tu. Bu du rnmu Sultan Abdülazize söylemek cesaretini ancak Fuad Pa^. gostermişti. Padişah. Fuad Paşanın yaptîğı bu teklife çok kızdı: • Saıa>lıların su içtikleri altın tasldrı da mı çok gördü nüz?. diye bağırdı. Bu sÖ7İeri karsılıksız bırakmak ktemiyen Fuad Paşa derbai şu zarif cevahı verdi: < Hayır, maksadımız n değldır scvketiu Pkdişahım Allah gostermesin, bu memlekel düşınan eline ciıerse F.fcndımizin rukâbına sarılarak Kon>a o\a<,ınııı AOIUIHI tuttıığıınıuz 7aman hanım sultanlarımız bu altın laslaılh saraj çeşmcsınden ayrılık suyu mu içeceklerdir?» En Büyük Sa«det Nedir? Abdülaziz bir gün hunıruna çiren damadı Nuri P<.d>a «ordu . Insan hu dun>ada nasıl yasarsa mrsııri oUbilir?» Bu ânî sual karsı<.ında Nuri Pasa ne di^ececinı şpsırdı. Nihajet, Padisahın «onlünü hos eriprok ha/ı cf\ahlaı verdi. Fakat Abdülaziz çok ciddi bir sesle: .H.ı>ır. havır! Senin 'öylediklerin bunlarm ce\vbı savılmaz. Benim H.ı^iindüklerim daha başkadır. Sana kısaca anlatajım, diııle» dedi Padisahın bu sözlerini havretle karşılıyan Nııri Pasa: Efendimizin düsünceleri şüphesizdir ki birer hikmettir. lipsince Ab« Bırak su bpvlik sözleri! Beni dikkatl* dinlp Fetr hen hir htfkümdar olrm,a%dım. riraretle meş^ıl olur ve bunfUn rtek büyük bir ze\k duvardım. Ak5am evime HondııŞtim /aman beni karsılnacak coctıklarımın. .Raba bize no eelirdin.'» sualİPiine knrsı onları memnun edecek hedi>eleri vererek sevindirmek en hüvıık saadrttir .
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear