26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Itn FRANSA MEKTUBLARI Memleket HîkâyelerU 1 Parise Yazın Gelişi Reflk Halidin meşhur «özünü her halde bilirsiniz: «Zengin edam yaYazan: Veli: «Kan.» dedi, «Kahve İyi fJlrUInin âdı Resld, Cteklnlnkl tm kayak yapıp, kışın yüzebüenolsun, şöyle şekeri çok! Bunlar...» ^ Durmustu. Reşid çok uzun dir» diy» bir tarifl vardır. YalEvm orta direği yanında, başıboylu, incedk Durnıua tostoparnız bu tarifin Fransaya uyup nı ön ayakları üstüne koymuş, lak denecck kadar, lusa, |i$manuyamıyacağı hayll münakaşa mevdişleri dokuhıp tüyleri seyrelmış dı. luu olabilir. Çünkü nlsan orihtiyar kdpek, gurültüye bir goBahardı... Yağmur yajmıj, topVeli kızdı: tasından mayuın ilk haftasının zünü usulcana açıp sonra geri rağa apaydınlık bir gün vurmus «Kımin için geldiniz? Mercisonuna lcadar trenler, otokarlar, tu. Toprak ısıldıyor, ışıklar »an mek çiftliğine Veli adı anılmadan kapadı. her sınıftan zengın, fakir, talebe, Veh: «Size» dedi, «çok iyi bir ki topraktan fişkınyordu. girilir mi?» i*çi, memur, her çeşid insanı bahar iş bulmak gerek!» Yağmur altında, aabaha kadar Reşid: ve paskalya tatilleri münasebetile Reşid: «Sağol gardaşım VeU yol yürümüşlerdi. Şündi ıslak karlı dağlara ve sıcak denizlere ta «Biz geldik .. Kimseye sor evendi.» dedi. «Biz senın ünunü «ırtlanndan, usul usul bir buğu madık.. Gördük de geldik...» Siyıp dunırlar. Yılbaşı veya yaz taduyduk da geldik.» kalkıyordu. Epeydir yolun orVeli tepindi: tillerinde de bu akırun temposunun Veli kansır.a dondü. tasında, konutmadan, durup düve zıd ıki istıkametının değişmedi «Ulan,» dedi, «kimse size «Bak,» dedi, «Kan, ne di•unüyorlardı. Belden a§ağılan ğıni düşünürsek Fransızlann, hiç ol orada VeU var, size iş verir de yorlar?» çamur içinde kalırusü. rnazsa bu bakımdan, dünyanın en medi mi?» Sonra Reşide: «Bir daha söyle Uzakta, ovanın ortasında, bir zengin memleketınde yaşadıklannı Reşid Sustu. de karı da duysun.» a>na gibi çiftlik evlerinin çinkokabul etmek hatalı olmaz. Veli ısrar ettl: Reşıd: lan paruyorlardı. Sanşın eivcivler .. «Biz senin ünunü duyduk «Söyleyin, demedl mi?» Durmus, «ğır «ğır bafinı kalParisin nısan başmdanberl geçirReşid: «Senin adını,» dedi. da.. tâ melmekette. » dırdt. Residin yorgunluktan odiŞi tipik ve devamlı istihaleleri Veli: muzlan düjraüs, kuru, kavruk a «Ağam, biz köyde duyank.» dikkatle takıb edecek olursanız, bu «Siz en çok ne 15 yapmayı Veli: vurdlan bırbirin* geçmij, ihtidiyara bBhann ve yazın belki biraz yarlamıj giblydi.. «Şimdiye kadar neden söyle seversiniz? değışık, fakat çok cazib alâmetlerle Reşid: Bakıstılar .Sonra, gene hiç komediniz ya? Demek benim adımı adeta sine sine yerleştiğini hi&se «Dutmalık.» nujmadan, yürüdüler. Ayaklan köyde duyarsmız?» dersiniz. Durmuş: nın bileklerin* kadar çamur içtReşid: Memleketimize leylek sürülerile «Dutmalık.» ne gbmülüyorlardı. Yorgunluktan «Duyank.» % dcne done gelen bahar, Parise vt Veli: ayaklan bırbirıne dolanıyordu. vitrınlerine paskalyadan gunlerce Veli, bir el işareti yapıp önle «Ben şimdı size istediğinlz İkindiye kadar yürüdüler... Gü evvel, cıvciv ve yumurta yığınlarine düştü... Onlar da arkasından işi veririm.» ne$U top rağa bir duman çökmüırile kurulur oturur, jeker ve çikovürfldüler... Küçücük, çitieri Reşid yavaş yavas boynunu içitü. Öteden, güney taraflanndan, lâtadan veya meşhur Fransız mutçökmüş, bükülmüş, bel vermıs bir ne çektı, utana utana: «Veli ağam karanlık, kocaman bir bulut parfağuun leziz bir maddesinden yaçası üstlerine doğru geliyordu. huğun önüne gelince durdular. efendi» dedi, «hakgınız ne ola?» pılan bu renk renk, boy boy, şekil VeU aynen çekirge gibiydi. Ç.fthğe girdiler. VeU: şekil yumurta ve civcıv kalabalığı Sert sert: «Kanl Kan's diye Besim: B*dri Rahmi Eyttboghı «Herkese ne ise size de o Beyaz bır horoz gübreliğin Oabütün mağaza vitrinlerıni istilâ eseslendi. Siz, benim adamımsırnz, size az tünde eşeleniyordu. Sonra önle «Kız» dedi, «Byle değil mi?> ağam, b«nim aklım «rmez» dedi. der. Bir çok müesseselerin adeta Evin küçöcuk kapısından saç veremez ya ağa! Bır değıl, beş rinden korkak bir köpek geçti... Kadm: «Oyle» dedi, «öyle.. AReşid: rekor denemelerüe ıınşa» ve 30, 40, baş karmakanşık, yüzü buruş bu değıl, sizin gibi bin tane gelir giBoynu pınl pırıl bir tay, durup ğa her zaman gelir bize. Bızım a «Adamı t u bllir, s6xü ne bl55 Kg .. diye ilân ettiklert muazgeriniyor, sonra sıçramalanna rus bir kadın, eliyle açık göğsünü der bu kapıya. Ağa der ki: «VeU ğamız çok eyi.. Sayesinde tuzsu» lir!» zam şampiyon yumurtalar gelip kapamağa çalışarak, göründü.. yeniden basbyordu. oğlum, kimsenin hakkı kalmasın sabunsuz kalmadık. Ağamız gibi Durmus, hali büytüc suçunun geçenleri vıtrınlerin önüne biriktiPariste bir yaz günü: Seine »ahillerl VeU: «Kan,» dedi, «bunlar bi bende. Bana Allah vermiş vere var mı?» Burunlarına ekjl bir gübre kon« olduğunu bilmiyor, gaskm rır Paskalya civcıvleri Parısın yalzim misafirlerımiz.» Durmus, değneğinl çeneaine sa»kın bakıyordu: lerınde Parisliler tarafından güzel kusu geldl. ceği kadar. Fakir fıkaranın hakYAZAN: nız vıtrinlerıne munhasır değildir. ve sıcak günlerın mujdecileri, sevDurmuş durup, Reşide bakb.. Kadın içeri çekildl. kını koyup da boğazımda, ce vermiş, VeU her konuştukça |a# «Ben» dedi, «adamı da bilYazın müjdecileri olarak M a n | Fransa muhabırirois: gili ve vefakâr muhacir kuglar gibi Reşid de durdu. Sonra kocaman, Veli gürledi: hennemde yatırma beni.» Bi kınlık gösteriyor. Basila boyuna mem, sözü de.. Bağula sucumu!» ötesi komşularının ve uzak Iskankarjüanır. uzun hangar gibi, kerpiçten binaVeli: «Çulu ser, döşek at, bunlar zim ağa gibi hiç yok. Oyle ö «evet» diyor. dinav memleketlerının sarışın dilya doğru yürüdüler. «Haydi bağışladık. Hani de tâ Albustandan, Veli demiş gel teki ağalar gibi hak yemek, kırBirden, ağzından kaçıniı: Şairin dediği gibi... ber civcivleri Parisin büyük bulvar baçla tutma dövmek yok bunda. Uzun blnanın kapısına geldik mişler.» «Ne e>i ağa! Adam böylesi dik, biz tutma değiliz. Bu çiftlik v» gazınolarını, meydan ve gezile bu pınl pınl arabalar yetmiş, sek Bulvarlarda, meydanlarda ve kü lerinde, karşılanna, yerden bitme VeU önde, onlar arkada, içeri Başkalan bir verirse, o beş ve nin yoluna ölür. Para da ve bizden sorulur. Ona göre!» çük korularda çiçek açan kestane rini doldururlar. sen ki|iyi qayet rahat koltukl&r rir; verir amma, borcdan da kur rirse...» Bu nrada, çay kadehlerinin dedikleri cinsten, kara yırtık do girdiîer. Lüks sajümıyan seyahatler içerisinde Almanya ve Hnlandadan ve erik ağaclan, Paris dilberlerinin içinde, kadın kahveyi getirmişti nunun içinden bile bacaklarının Kadın telftşla, evin çamur Için tulmaz. Hak yemez, o taraftan Velinin tepesi atb: Metrolarda, istasyonlarda grup Parise 67 saat zarfında teşıyabi göz «lıcı renk ve biçimde koatümkorkmayın. Ben kefiL B*n kefiVeU düsundü: Akhna geldi: eğrillgi belU olan, çelimsiz bir deki toprağma çulu seriyordu. leri, sıcak güneşe yavaş yavaf ar «Verir mi de s6t müî Ortagıup kayakçı kafıleleri, çadırlan lirler. adam çıktı. «Kız» dedi, «çocuklar aç, VeU, çulun ba» köşesini göste liyim ağanın.» zedilen eller, kollar, bacaklar, niğıyız, dedik, ulan ağanın. Beni tut dahil, butün malzemelerini sırtlaBir dünya başşehıi Birden: cDurun bakahm.ı de rip: «Oturun,» dedi. «Mademki Reşid: «Çok iyi, gardaş» dedi. ma mı sanıyorsun? Bu çiftlik simdi. Çabuk yemek:» mış aileler, kayıs. çanU, flâma kahayet omuzlar, kahvelerden dısan, Biraz tecrübeli olan Frsnsızlar di. «İndirin yorganlarınızı iirtı Veli demiş gelmişsiniz, benim ba Durmuş: Kadın: benim elimde. Ben olmasam balabalığı içinde kayaklarını burnu lisanlannı işıtmeden dahi kıyafet kaldınmlardan caddelere doğru tanızdan.» şım üstünde yeriniz var.» «Sahi» dedi, «hiç akıl etmenuza sürterek, kauçuk sandal ve veya yürüyüşlerinden muhtelif mil ;an masalar ve aralaruıa konan çok «Eyi, eyl, biz de böylesini a tar gider. Ne sandınız ya! Verir Reşidle Durmuş, hiç bir şey Tek odadan ibaret basık. üs nyorduk.» mi de soz mü? Benim elimde.. dik.» yataklannın denklerıni sağa sola liyetteki seyyahîan hayret edilecek cazib pastel renklerinde büyük «Sylemeden, ağır ağır yorganlan tündeki otlar kalbura dönmüş oYak, yak! Kır, kır! Ye, iç! Kimse VeU: » itıştirip sıkıştırarak, günün ve ge bir vukufla tanır. Hususiyetler'ni şemsiyeler, park kapılannda Beyyur Veli, Reşidin eUni tuttu: ru sırtlanndan çözüp, duvarın lan evin içerisinde hemen hemen cemn her saatinde gözünüzün önün ve alâmetlerini işaret ederler. Bu reklâm burolarına benziyen don «Yok bizim ağa gibi Çukur «Nereden geîip, nereye gidiyor «Tft memlekeüermden adımı sun, Veli?» diyemez.» dıbine koydular. eşya denecek hiç bir şey yoktu. den geçip giderler. duyup gelmişler. Başım üstünde tatiller esnasında Paris, Fransızlar durmacılar, nasıl geldiği belli olmı Reşid: cAdım bağıjla, ağam,» Yalruz köşede, kıhfsız bir yorgan kadar. Sekiz yJdır yanındayım, Baharda ve yazın finiversiteler dan boşalır ve adeta bir dünya ba; yan ve anide gök gürültülerile boSonra kansına döndu. Kansının yerleri var.» dedi. la, küçücük bir minder duruyor bir kötülüğünü görmedim. Gelir gözleri büyümüstü. ve diğer mektebler komşu memle şehri haline girer. Bu esnada Lon janan tatlı ve aerin sağnaklar da Dışandan kalm bir kadın sesi ketlere çok cazib seyahatler tertib dra, Amsterdara veya Stckholm'e diğer müjdecilerdir. .. Adam: ıBenim adım Veli.ı du. Minder öyle eaki, öyle kirliy eve kadar. Inanın, oturur şu sizin «Oyle değil mi, kan?» geldi: Kadın: ederler. Boylelikle bir kaç güngitmeğe hiç lüzura yoktur. Çünkü dedi. cBu çıftlıkte ağadan sonra di ki... İt yatmaı derler ya, öyle oturduğunuz çulda. «Oğlum Veli, «Veli VeU! Gözü kör olası ... Ve sonra, şairin dediği gibl, ben gelırim. Bunu boyle bılesuiız. işte . Başkaca .. Ha bır de, çam nasılsın?» der. «Para gerek mi?» içerisinde az bir masrafla lspanya, onlann büyük bir kısraı, her aınıf «Nasıl derlerimi»? Blx dön Veli! Öküzlerin altını da, bizim sonra her jey birdenbire olur... Ben ağanın gözbebeğiyim. Bu su bardağı vardı. Bardağın yaru der. «Yok ağa, yok gerek değil. dürüyoruz bu çiftliği tek bası evi de süpünnemissin daha! HayAvusturja, Isviçre veya Italyanın tan insanlan .renklerı, kıyafetleri, Kestane ve çmarlaruı koyu ve kaçütlıkte herşey benden sorulur, yönü sızan sularla göllenmişti. görulecek bütün yerlerı otokarlar şakalan, eğlenceleri ve bir ağızdan ranlık gölgelerinde yapraklann naSayende geçinip gıdiyoruz. Para mıza. .» di çabuk!.» boyle ..» la gezilir, arttk yerine göre denize söylenen farkılanle burada, Paris sıl, ne kadar da çabuk böyle sık, Veli: «Kan,» dedi, «Bunlar tâ lâzım olursa, eksik olma. Kesen Reşid: VeU yumruklannı nlctı. Benzi girilir veya kayak yap'.hr Hemen tedir. Durmuşla Reşid toparlanıp Ve Albustandan benim adımı duyup bize her zaman açık, gelir alınm» böyle gur boy verdıklerini düşü «Danlma ağam, onun akh kül kesüdi. her Fransız aılesinin büt',elerinde liye karşı hürmetkâr bir hal al gelmişler. Çabuk, bir kahve yap!» derim. Ağa, karıma döner: «Nasıl ermez.» Caddelerde dizi dizi, boyunlann nür veya SaintGermain'de bir ak «Bu kan» dedi, «ağaya lâyaz tatlli seyahatleri için munta*a*n <k Wr örnelr renkH yün atkılarila şam şarab ve bahk kckarl ılık ve dılar. Veli de kabardi: Kadın koşedeki ocağa bir iki sın kızım, jıasılsın gelinım? GeDurmus V^pk ır" 11 » 1 iceAilmis» yık değıl. Gftvurun bin. Bana bir fasıl aynlmıştır. Yabancı mem Ingiliz kolej kızları, grup grup do duygulu havayı içinize çeker, va tKım gonderdi sizleri? Be çırpı atıp ateşledi. Sonra koca çinebiliyor musunuz? Bir noksa yüzünde ter damlalan boncukbile, ağaya bile evi süpürttürür.» leketlere gidilmese bıle Manj veya laşan Belçikalılar, Norveçliler, si zın Parisin üstyrıe adeta çöktüğünü nim adımı mı verdiler sıze?» man bir cezveye su doldurup o mnız var mı?» diye sorar » lanmışü. Hızla kalkıp, hmçla süpürgeyi Reşidj «Bızgeldık^s dedi. Normandiya sahillerine, Yukan Sa nema ve fotograf makinelerile da hissedersiniz... Kansına döndu: cağasurdu. Korka korka: «Gusura galma, eline aldı. voie'nln karlı zirvelerine yahud o ima telâş içinde olan Amerikalılar, hemen bir kaç saat pünevinde birbirlerinl nedense hiç çekemıyen nun sıcak Rivyera kıyılarma gitmek en Danımarkalılarla Isveçliler, sıra t\mütevazi aileler için dahi bir luks ra hocalannın peşlerinde dolaşan ve hiç de yadırgamış görunmiyen •ayılmaz. keplen armah gene Ingiliz yumurGidenler ve gelenler Turizm Genel Komiserhğınin bil caklarj, otokarlarda memleket şardirdığıne gore, paskalya tatılı esna kılan söyliyen Alman universıtelısında 550 bin Parisli şehri terket leri, kahve önler:ni. konser sa^ntn'ştir. Bu akını nakil vasıtalarında, larını, müze ve galerileri istilâ eden yollarda, otellerde veya dığer ser diğer seyyahlar, bütün şamata ve güriiltülerirU rağmen, bahar tatılvis kısımlannda karşılayıp tanzım etmenin azametini takdir edersiniz. Fakat iş bununla da bitmez, çün1 Bır saymın yarısı beşte bikü gidenlerin yerine belki de daha rltldefl İf fazladır. Bu sayı nedu? 1 Balıklar da yavrulamak için kalabalık olarak, tA Norveç ve Fınyumurtalan üzerine kuluçka ya• 30 (elli) yi öyle ^öH parça 2 landiyadan başlıyarak, bütün Avtariar. ya böleceksiniz ki eh küçügü 4 le rupa memleketlerind'eh Seyyâh ka2 Rasadhanelerin şehirlerden ay Japonyada, mahiyeti çarpınca, ikincisine 4 ilâve edince. fi'eleri gelmiştir. Amerıkan okul çocuklannın, Bir 19.329 ölü ve 10,000 • yakın asker uzakta olması lâzımdır. leşmış Milletlere karşı duyduklan de kayıb vermiştir. Zayiatımızın Bu seyyah sınıfl da, bllhİSŞa Üttl itlbarile pek meraklı, fakat cere üçüncüsünden 4 çıkannca. en iü3 Cıvalı termometreler gazli itıınaaın bır nışanesi olarak, hediye tamamı en son raporda 109.971 ola. harbdenberi, çok |ellşeti, Frâfillİ yan İarzı bakımından hayli alayh yüğünü de 4 le taksim edince yetermometrelerden daha doğru gosettikleri 50,000 dolarlık bir fıskı rak gösterilmiştir. Birleşmiş Mılletturizm sanayiînde ve pdlltikatirida bir hâdlse olmuştür: kunlar aynı çıksın. terir. Japonyanın deniı kiyısında. güyeli havuz Birleşmiş Mılletler Ana ler kuvvetlerme dahil diğer birlikmuhım değişlkllkler yapılmaKnı 4 Foma İmparatoru Augustos yasasır.m imzasının yedınci yıldd3 Aya seyahat mevzuu üzerinler de gonderdikleri asker sayısına icab ettiren yeni bir sınıftır. Ckse zel bir eğleüce şehri olan Takamücevhsrli tac takardı. nümü münasebetile açılmıştır. nisbetle ağır kayıblara maruz kaU riyetle talebe, Igçl veya metnuf o muto"da devarn ederken ortaya ı^e yazjlan bir romanda şu satlrları 5 Sofokles güzel bir adamdı. oİtudul: Amerıkan okul çocuklan adrna mışlardır o lan bu seyyahlar ancak bir kaç giifı bir haber yayılmıştır oDcnlzden canh bir deniz kızl havuz ve fıskiyeyi hediye eden kahp az para harcamaktadırlar. FaAmerikan hava kuvvetleri ... Artıkherşey tamamdı. YolWashington eyaletinin Seattle kakat sayılan lüks gınıfia kiyas dahi çıkarıldı'» arttınlıyor sabasınıian bır mektebU kız olan feSlentirle bulunan büti'in ah^li cUlar heyecan ıc^ıde bekliyorlardı. edılemiyecek kadar çok oldtlgtltıKongrenin her iki meclisinia Birclenbire müthiş bir gürültü işiJoy Prıce, fıskiyenın üzerındeki mumessillennden müteşekkil Dİr dan getirdlkleri doviz Fransit ida detıiz klvısına kosmuş ve bu metildi ve yolcıilar. yerden havaya plâkadakı şu yazıyı okumustur: recilerini ve turizm mütehassıslan raklı hârtisenin kahtarnîirlı olan komıteye gelen askerî tahsisat «a«Birleşık Arnenka ve ona bağlı nununa gore, Birleşık Amerüca hafiHadıklarmı anladılar Simdi sanlnı yeni imkanlar ve yenl lstikamet deniz klzını gnrmek Merniştjr. arazideki çocuklar tarafından dun va kuvvet1 eri arttırılacaktır. Ş si« yede l0t)0 kılometre hı*la fiidiyorler aram«y« «evketmiştir. Böylelikya çocuklarına karşı duyulan le butün turizm mekanizmasında bir deniz kızi çıkahl^'S'riâ üıarirİ! lardı. Fakat, hava gemisini boşluÂvan ve Mumessıl'.er Meclisîeri dostluğıın bır nışanesi ve Birleşm4 tarafından kabul edi]en kanun geyeni ayarlarnalır olmus ve olmak hız rrtı yoksa? Her halde inanma ğa atan infilâkın sesini hâlâ duyuMılletler vasıtasıle sulh içinde br reğmce hava kuvvetleri gelecek semi'S'ti'irlır, çun'^ü denız kızlannın yorlar ve dağlarda hasıl olan aksi tadır. dünyaya kavuşulacağına dair olan ne içinde 20.000.000 000 dolardan faz Yukandaki resünde telefonla gorüşen dört kişi var Çizgileri eUBiz gent Ptrise, onun bahar ve sadece mafallarda mevcud olduğu sadasını işıtiyorlardı. Bir müddet itımadın daımi bır hatırlatıası ola la tahsisat alacaktır. Hava kuvyaz renklerine dönelim. Bugunler nu bilirsiniı. sonra gokyuzunün derin boşluğu nizle veya kalemle değil, sadece gözünüzle takib edeıek kimin kiminle rak Bırleşmış Milletlere hediye e vetlen sozcusune gore, bu tahsisat konuştuğunu bulabilh misiniz? Fakat işin aslı şudur: de Pantheon ve Sorbonne semtleriiçindeydiler.» dılmiştir 0 Bir Japon eamba* k'îi, kendisine 1955 ortalannda 143 hava alayına nın asırlık dar lokaklanndan Mflve buna ilâveten de modem Jet Tarihin dönüm noktası deleme v« Opera'nın geni} bulvar belden asağısı bahk biriminde bir Bu hikâyede bir yatılışlık vardır, «New York Herald Trıburıe» ga uçaklarile, kabılısevk fuzelerden larına kadar büyül? retıgâretlk eto mayo vaptırmjştır. tfayjondan ya hangisi? zetesitıde yazdığı bır makalede müteşekkil 126 avcı uçak alayına karlar di*ill durur. Birer vagon pılan bu tnayocun üst kısmı şef4 Üç sandıkla bir miktar top Walter Millis, geçen haita ıkıncı yı sahıb obnayı sağlayacaktır. heyootinde olan bu mustzam vusl faftır ve vücudç yapışınca farkellru tamamlamış olan Kore har'oıÂyan Meclısi tarafından kabul t a a r Manşı vs Baltıftı geçerek ln 4llmemektedır. K12 mayoyu giyip var. B.rinci sandıktakı top'ann tt$ 1 Bir kadına ıon sözü söyle4 Aralarmda konuşan İki ernın, tarihm en katî donum nckta edılen askerî bütçe pereğince, ^egı ttre, I»koçya veva tskandinav deniıe pirmiş, sonra orada yuzen mislinl ahp 14, ikinoisindeltiierin mesine imkân bırakmıyan |ey ne kekle iki kadın arasında e fark lafından birini teşkil ettığini soy^e lecek ser.eki savunma masrafları memleketlerindan gelirler. Ustlerl lerden birinin karşısına çıkarak iki rhls inden 16, üçüncüsündekile dir? vatdırî denız km rolü oynamıştır! mekte ve demektedir ki: için 46.000 000 0r>0 doisr aynlmış*jr. tamamen cam vt aüjminyum olan tin de üç misiinden 35 şıkanrsak S İneanlann dörtte birini 81«GİJze hoş görunmiyen ve şra5 Herkes görür, fakat başka Hava kuvvetlerine avnlan tahsiheps nde aynı sayıda top kalıyor ve düren adam kimdir? diye kadar bir zalere ulaşmamış o sat gecen senekmm aynı oimasına 3 Yiyip bıtirince aç kalırsın. sına gösteremez. bu sayı blitün sandıktaki toplann lan Kore ihtilâiı. hakikatte, zama rağmen. kara ve den'z kiıvvetisnne yekunudtlr. 6u Hesabca her sannımızın en büyük zaferlerinden bı avrı'an miktar geçen senekinden dıkta kâş top var? ri olduğunu ıspat etmiştır. Bu u 12 000 000 000 do'ar azdır. ğurda mücadele edenler, en buyuk 5 Ahrnede: ckaç yaşındasın?» Mü?terek fcorrnte, ıki meclis araharblerimizde çarpışmış kahraman sındakı askeri bütce fa^Lmı svarııd.ye sorduk cBenim doğum tarllar kadar vatandaşlarının hürme yaca'^tır Bu fark. hava kuvvet'enhinde aynı sayı o kadar tekerrür tine lâyıktır. ne Âv?n H^e'isinın irume=oil sr eder ki bundah daha fatlasını bucEn büyük hakikat Korenin te MecUsınaen dsha az pesın nara tagün hayatta olan başka kimsenin cavuze karşı kcjmasıdır. kat dsha fazla kredı müsradesı verdoğum tarihtnde bulmak kabil de«Amerıkanın para, teknik bJgı mesidir. ğildir. diye cevab Tfirdi. Aeaba Ahve yardımıle Yuııanistana tnü^anamed hâfıgi tarihie do|muşturf Manalı bir aîâmet le etmesı soğuk harbın muhtemeAmerikadaki seçım propa2an<;ialen en kat'i zaferıydı. Bırlesmış Mılletierin Korede kan, azım vc ları son gunle^de çok haı = 'e.'enpara ile müdahale etmasi ise sıcak mıştır. Bu arada geçen hafta Waharbin muhter.ıelen en kat'î zaferi shıngtonda veıılen bir kokteyl parni teşkü etmıştir. Korede öğrenıien tide şoyle bir hâiıse clınu?rur: Truman'ın kızı H^rearet, kokdersler arasında şunlar vardır: Dünyada milletlerarası bir siste teyl partıye, gögsunde Hanıman ın min vücude getirılmesı hususunda resmmi ta?ı an bir rozetle aelm şkuvvet de siyaset ve diploması ka tır. MaK'ımdur ki Harrıman, Oe... St. Louis (Aroerika) dakl bir dar lüzumlu bir unsurdur. Bu sısmokrat partının Cumhur Baskanhastanede, Cinaya prva yapan bir temın kunılması için siyasi ehlıjct. bğına gostermesı en tpzla muhtedişi güvercini, kuluçka çıkaracağı Mae dönüjü, hakem | e a kalmıjtı. B e | dakikaya kadar trene yeanlayış ve comerdliğe muhtacız mel olan adaylardan hırıdır. zaman, doktorlar ve hastabakıalar tişmesi lâzımdı. Fakat sehrizl yollan da pek dollmbaçltydı ve aralaFakat kuvvetm de lâzım olacağı Gazetecıler bunu gorunce Maryatağa yatırmışlar ve orada kendi rmda çıkmaz sokaklsr vtrdı. Acaba hangi yolu takib etmeli ki istas ha'ler ırevctıd dacaktır.» garet Trum=ın'a «Bui"U yakanıza sine bir hasta gibi bakmıalardır. yona çabucak çıksın? SU ktndistat yol gösterebtlir misiniz? Millis, Birleşmiş Mıüetler kuvvet takmanızı size b a h w z mı tenbıh lerinın Kcredeki fedakârlıklannın ettı?» diye sorm j^lardır. • *• Mesefelerin halledilmi| şekilleri faıetetnlrin Margaret cevaD vermemiş, sade^Tukandakl on bir it.ekten yalnız deıeceslne işaret ederek dıyor kı. ... Bugttn yüz bin apandisit hâ«Kore muhasamaünın başladığı ce dudağuıı bukup gulumsemekle ikisi bırbirinin tıpkı üpkısıdır. 4 üncu sahifesindedir. disesinden ancak biri ölümle netiiki yü zarfmaa Bırleşik Amerika iktifa etmiştir. Bunlar hangıleridır. celenmektedir. SÜPÜRGE Yaşar Kemal Aydemir Balkan BOŞ VAKTİNİZİ HOŞ GEÇİRMEK İÇİN 1 Akisler Bir deıtiz kızı bulundu! Zilıin sporları Doğru mu, Çocuklar Birleşmiş Milletlere bir havuz yanlış hediye ettiler Cörüşünüz kuvvetll mi? Nediroblllnbakahmî İstasyona ncredcn gidüirî Blllr mlliniı ki Bınıerl bnlun!
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear