01 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
VfJMHUKİ VKT t Kasmı 1953 | TIB ÂLEMİNDE Vücudü dondurarak ameliyat yapılıyor I n g i l i z atom bombasının sırları Harwell'deki İngiliz atom ara»trrmalan merkezine gideneniz duvarlarda, yerlerde, kapılarda, bir takım aletler görürsünüz. Bunlar, atom dünyasının polisleridir ve vazifeleri üzerin« tehlikeli bir zırh veya ışm bulaşmı» kimseleri haber vermektir. Yanlanndan «bulaşmış» biri geçecek olursa derhal düdük öttürürler ve tehlikeyi llân ederler. Atom çekirdeğinin parçalanması esnasında vuku bulan iki hâdise vardır: Birincisi, müthi» bir kuvvet doğar; ikincisi ortaya görunmez zerreler (alfa, beta zerreleri) veya ışınlar (gamma ışınlan) yayılır. Bunlar insan vücudüne girince hüceyreleri tahrib ederek muhtelif hastalıklara sebeb olur. Cildimiz bunlara karşı nisbeten mukavimse de ağız veya başka bir menfezden vöcud* girdikleri takdirde tehlikeleri daha büyüktür. Atom bombası fabrikalannda bunun için, çok sıkı tedbirler almmıştır. İşçiler kahn beton veya kur şun hücreler içinde çalışırlar. Fakat buna rağmen bir zerre veya ışmın dışan kaçmış olması ihtimali her an için vardır. İşte, bunları yakalamak, daha doğrusu haber vermek için, muhtelif aletler yapılmıştır. Bunların bir dolmakalemi kadar küçükleri olduğu gibi, büyük hacim tutan birer makine halinde olanları da vardır. Bunlar radyoaktiv ışmlann mevcudiyetini ve tesir derecesini tesbit ederler. Bu arada, on sene müddetle nefes almayı tehlikeli hale getirecek kadar kuvvetli ışmlan tesbit edenler de vardır. Bir atom lâboratuarında en büyük tehlike kaynağını, tpil» den çıkan sular teşkil eder. Bu sular şimdiye kadar denize atıhrdı. Fakat İnciliz atom araştırmalan merkezi başkanı Dr. W. Penney bunun da tehlikeli olabileceği kanaaündsdir. Vakıâ »lâboratuardan çıkan v« içinde radyoaktiv zarreler bulunan sular denizde bir katre kadardır, büyük okyanuslarda kaynayıp gider» diye düşünülebilir. Fakat, suların, içindeki ttehlike» dağılrcadan 5nce sahile vurup karada» kilere chastahk» bulafhrması thtimall çoktur. Onun için slmdi Harw«ll liborm* tuarlannda muazzam sarnıçlar yapılmışbr. Üç milyon litre kadar ra alan bu sarnıclara «bulaşmış» tular doldurulmakta v« tehlike böy» lece kilid altına konulmaktadır. Aynı lâboratuarlarda aynca, baca» lardan çıkan dumanlardaki radyoaktiv madd«leri toplayan ve etrafı yayılmalannı önleyen cihazlar <U konulmuştur. «Crusader» motörii saatte 320 kilometre ile suyun yüzünde uçarken Bu yarışta ölüm John Cobb'a «ölümle yarış eden adam» derlerdi. Fakat ne yazık ki bu sürat kralı, karada kaç kere ölümü arkada bıraktığı halde, sularda giriştiği yarışta ölüm omı yendi. O gün Loc Ness gölünün sulan gayet sakindi. Doksan iki kiloluk vücud, motörün ufacık pilot yerine oturdu ve makineyi işletti. Bir saniyede «Crusader» isimli gümüşili, kırmızılı küçük tekne müthiş bir süratle fırladı ve hızı gittikçe artadüzeltiliyor... Kesilen yer kapatı rak sulan yarmaya basladı. bp dikiliyor ve bütün ameliyat saBu İskoç gölünün etrafını çeviren dece beş buçuk dakika sürüyor. yollarda on binlerce seyirci, saatte Şimdi hastanın ayıltılmasına, da320 kilometre gibi müthiş bir sürha doğrusu, vücudün «eritilmesiatle gitmek üzere teşebbüse girişen ne» geliyor. Çocuğu sıcak bir banyonun içine oturtuyorlar. Kırk da motörü heyecanla takib ediyorlardı. kika tutuyorlar. Donan uzuvlar ya Motör hızlandı, hızlandı ve kenvaş yavaş çözülüyor, kan deverana disine gaye edindiği sürati buldu. başlıyor, vücud ısınıyor ve hararet John Cobb teşebbüsünde muvafgene 37 dereceye çıkıyor. Uyuştu fak olmuş ve karadaki sürat rekorrucu maddenin tesiri de kaybol lanna denizde de bir yenisini ilâve muştur. Çocuk yavaş yavaş kendi etmişti. Motör dönmüş, geri geline geliyor. Uykudan uyanmış gibi yordu. dir. Doktorlar gülümsiyerek: «Geç İşte facia o anda vuku buldu. miş olsun!s diyorlar. Çocuk, uykudayken, mühirrı bir ameliyat ge Suların birdenbire havaya fışkırdığı çirmiş olduğunu ancak o zaman öğ ve bu su bulutu arasında bir takım enkaz parçalannm etrafa fırladığı reniyor. görüldü. Gözler hayretle, dehşetle *** açıldı ve bir çığhk koptu: «CrusaVücudü dondurarak yapılan bu der» parçalanmıştı. ilk ameliyat doktorlara büyük üDerhal imdad motörleri hâdise midler vermiştir. Bundan sonra bütün ameliyatlann, bilhassa kalb yerine koşuştular. John Cobb, ameliyatlarının bu şekilde yapıl belinde cankurtaran sünidi olduğu masmın çok daha uygun olacağı halde, ağır yarab olarak bulundu. düşünülüyor. Bundan başka, kalb Sahile getirdiler. Boynu kınlmıştı. üzerinde yapılan araştırmalar bu Bir iki dakika sonra ruhunu teslim suretle daha kolay olacak ve he etti. Karısı hıçkıra hıçkıra ağlarnüz yeni bir tıb kolu olan kalb a ken, kalabalık arasında da, kadm, meliyatında çok daha mühim te erkek, gözyaşı dökenler çoktu. İçrakkiler kaydedilecektir. lerinden biri: 'Cesur bir İngilizi Diğer taraftan kalb ameliyatları kaybettik,» diyordu. böylece yeni bir safhaya girerken John Cobb elli üç yaşmdaydı. Avustralyalı tıb âlimleri de sun'î Otomobil sürat yarışma 1932 de me kalb yapmak üzere yeni çaîışmalara başlamış'ardır. Bu yapma kalb rak sarmış ve hayatı 1939 a kadar ler evvelâ hayvanlara takılmıştır. müthiş bir mücadele içinde geçOnlarda ahnıcak r.eticelere göre miştir. 1935 te Sir Malcolm Campgeliştiri'.ecek ve ihtimal yakın bir bell saatte 498 kilometre ile dünya zamanda ir.sanlara da tatbik edile otomobil sürat rekorunu kurduğu cektir. zaman John Cobb ona karşı mücaalüminvumdan yapılmıştı. Kazanm neden ileri geldiği henüz katiyetle anlaşılmış değildir. *** Facia esnasında John Cobb'un karısı da seyirciler arasındaydı. Mrs. Cobb, elinde dürbin, «Crusader» in gümüş sulan yara yara gidişini seyrediyordu. Motör hızını arttırdıkça kadırun kalbini titreten halecanm da o nisbette arttığı yüzünden belli oluyordu. Motör, saatte 320 kilometreyi bulup dönmek üzere dümen kırdığı esnada ilk sevinç çığhğını da kadın kopardı: «Tamam Dönüyor» Fakat, bu dönüş yolculuğunun yarım kalışı gibi, Mrs. Cobbun du'daklannd^ki tehessüm de birdenbire silindi ve faciayı haber veren ilk çığhk da bu dudaklardan çıktı: «Eyvah!» Bu haykırışın yankısı gibi, arkasmdan etrafı müthiş bir çığlık kapladı. Seyircilerin hepsi motörün bulunduğu yerden şimdi gökyüzüne doğru beyaz bir köpük bulutunun yükseldiğini görmüşler ve faciayı anlamışlardı... Hâdiseden sonra baygınhklar şeçiren zavallı kadın, kendine gel diği zaman, kocasının bu yarışa başlamadan önce söylediği sözleri hatırlatmıştır. John Cobb, kendisine rekonı bu seferki tecrübesınde kıracağına dair kanaati olup oîmadığı sorulduğu zaman şu cevabı vermişti: «Maksadım rekoru kırmaktır. Fakat, insan niyet eder, Allah kıs. met eder. Onun için, şimdiden hiç bir şey söyleyemem. Kısmetse muvaffak oiurum. Kısmet değilse bir daha dener:m. Ben sadece bütün gayretimi göstereceğim.» Bu sözlerde gizli olan kadere inanış, John Cobb'un faciayı önceden hissettiğini düşündürecek mahiyettedir. Şimdi, onun yarım kalan teşebbüsü tekrarlamak kendisindeıi sonra yetişen sporcu'.ara düşüyor. • *• ' Amerikada Mınneapolis Üniver«sitesi bb profesörleri, beş yaşında bir çocuğa yapüklan kalb ameliyatmda yeni bir usul kullanmışlardır: Hastamn vücudünü dondurmak suretile ameliyat kolaylaştınlmış ve böyleee kanamanın önüne geçilmiştir. Çocuğun kalbinde yaradıbştan bir bozukluk vardı ve doktorlar bunun ameliyatla giderilebileceğine kanaat getirmişlerdi. Son zamaniarda çok ilerliyen kalb ameliyatı tekniği bakımından bu vakada büyük bir tehlike görülmüyordu .Fakat doktorlar, bir müddettenberi hayvanlar üzerinde denenerek iyi neticeler alınan «dondurma» usulünü de bu ameliyatta ilk defa olarak tstbik etmeğe karar verdiler. Böylece, bu beş yaşındaki çocuk, tıb tarihinde vücudü dondurlup ameliyat edilen ilk hasta olarak yer aldı. | Bir ameliyat esnasında doktorlan j korkutan en büyük tehUke, açılan | yerden fazla kan akması ve hasta | nın kan kaybmdsn zayıf düşmesi, hattâ ölmesidir. Bu tehlike, muhtelif uzuvlara göre az veya çoktur. Fakat kalb gibi, kan deveranmın merkezi olan bir uzvu kesip biçerken kan kaybı tehlikesi, şüphesiz, çok büyüktür. İşte, vücudü dondurmak yoftle kanın akması önlenmiş, aynı zamanda kalb üzerinde ameliyat daha kolaylaştırılmıştır. Vücudün bütiin diğer kısımları dondurulduğu halde yalnız kalb dondurulmamış, fakat kan deveran etmediği için kalbin atışı da durmuştur. Bu | suretle, çok ince bir uzuv olan kalb üzerinde kolayca oynamak mümkün olmuştur. Vücudün dondurulma işi söyle yapılnuştır: Çocuk evvelâ. alelâde bir ameliyatta olduğu gibi, bayıltılmış, sonra üzerine lâstikten bir yorgan örtühnüştür. Bu lâstik crtünün içinde, donma derecesine yakın bir dereceye kadar soğutu'muş alkol Tnahlulü vardır. Bu soğuk örtü altında vücud gittikçe soğumuş ve iki saat içinde hararet 37 den 24 dereceye düşmüştür. Şimdi vücud, kalb nahiyesi müstesna. tamamile donmuş vaziyettedir. Kan damarlarda pıhtılasıp kalmış, kalb de muvakkaten rturmuştur. Bunun üzerine. doktorlar ameliyata başlamışlardır. Operatörler evvelâ kalbi açıp bozukluğun bulurduğu noktayı tes bit edivorlar. Sonra bu bozukluk İngiliz atom araştırrnglan mer. kezinde insanlan atom tehlikesin» karşı korumak üzere olduğu gibi atom sırlannı da insanlardan korumak için sıkı tedbirler ahnmış. tır. «M I 5» diye şifreli bir iMm verilen teşkilât İngiliz atomunun sırlanm korumakla mükelleftir. HanveU'de yapılıp Avustralyadaki ilk denemeye gönderilmek üzer» yola çıkanlan İngiliz atom bombasının bulunduğu elli kisilik büyük yolcu uçağı Singapura uğradığı zaman M I 5 teşkilâtmın adamlan derhal etrafını sarmışlar ve tayya. reye kimsenin sokulmasına imkân vermemişlerdir. Aynı tayyare Avustralyada Darwin hava alanına indiği zaman gene etrafını teşkilâ» tm adamlan sarmıştır. Bomba gibi, Dr. Penney ile muavinleri de aynı şekilde bir emniyet tedbiri içind» batı Avustralyada Onslow'a götü» rülmüş, oradan Montebello adasına geçilmiştir. John Cobb, yarışa başîanıak üzere motöre giriyor deleye girişti ve nihayet 1939 da saatte 594 kilometre ile bu rekoru kırdı. Harb esnasında Ingiliz hava kuvvetlerinde pilot olarak vazife alan John Cobb harbden sonra tekrar yarış mücadelesine girişti ve 1947 de otomobil sürat rekorunu saatte 634 kilometreye çıkardı. Bundan sonra deniz motörlerinde sürat yarışına merak saran John Cobb plânıru kendisinin çizdiği • Crusader» i yaptırdı. Tekneye • Comet. tipi uçaklardaki motörlerle aynı olan tepkili bir «Ghost» motörü konulmuştu ve 10 eylulde yapılan ilk denemede «Crusader» saatte 289 kilometre kaydetti. O gün: «Mükemmel! Daha hızlj gidebileceğime kanaat getirdim» diyen John Cobb yeni teşebbüsüne hazırlanmaya başladı. On bir senedir Sir Malcolm Campbell'de bulunan deniz sürat rekorunu 26 aralık 1950 de Amerikalı Sayres almıştı. John Cobb bu rekoru kırarak şerefi gene İngiltereye kazandırmak istiyordu. Fakat bu yarışta ölümü maalesef yenemedi. Vakıa 320 kilometre ile eski rekoru kırmış oluyordu, lâkin geri dönmeğe muvaffak olamadığı için rekor resmen tesbit ediiememiştir. «Crusader» kısmen tahta, kısmen İngiliz atom araştırmalan başkanı Dr. Penney ... Tibette kadmlar bir kaç ko caya varabilirler. ... İlk posta güvercini 1166 yılm^ da Mısır ve Suriye hükümdarı Sul> tan Nureddin tarafmdan kuilanılmıştır. ... Yüz binlerce yıl önce yaşıyan o dev gibi hayvanlarm sonradan yeryüzünden silinme'.erine fare'er sebeb olmuştur. O devirde türeyen fareler bu hayvanlarm yumurtalarmı yemişler ve on.arın kökünü kazımışlardır. ... Avustıalyada bal zehirlidir. Çünkü arılar ekseriya, orada çok bulunan zehirli bir nebattan bal alırar. Bal umumiyetle balrengidir, fekat yeşil bal da vardır. Yeni Gine'dek: ballar kırmızıdır. ... Avrup?.da evlere numara konulması 1805 de başlamıştır. ... Güneşt^ şaz halinde 50 milyon ton plîtin vardır. ... En fazla yıldırım çeken ağac kavakt:r. Ondan sonra sırasile karaağac, çam. kaym, armud, söğüd, dişbudak, ıhîamur. elma, ceviz; kestane ve çınar gelir. ... Dünyada en çok et yiyen mem leket Arjsntindir. Orada adam başıpa senede 100 kilo et sarfedürr.Ektedir. Amerika senede 60 kilo ile ikinci c'arak geliyor. ... Kırmızı, karanhkta en kolaylıkla en kolaylıkla görüien renktir. Bunun i?in. hava alanlarmda işaret olarak kırmızı lâmba kullanıhr. ... Gündüz en göze çarpan renkler mavı beyaz veya sarı • siyahtır. Otomobiiler için yollara konulan işaretler şimdi bir çok memlelıkla göriilen renktir. Bunun için, hava alanlarmda işsret olarak kırmızı lâmba kullanıhr. ÇAMLI KUL£Montp€İ|ier(Fransa) NOSTRAOAMUS ftOlNDAKİ MEŞHUR KftHİN "BU ÇAMLftR KURUDUĞU ZAWftN ŞEHİR HARJTAOAN SİLİNECEKTJR,. 0EDİ6İ İÇİM KULE DEKİ ÜÇ ÇAM 7 4 9 VILDAN BERİ MUHAFAZA EDİLİR. ÇftMLftR O/VH OZAMIMM Ştaveley Ti BU MftDENCI FENER İNGIU2 ETTIG. TEK KftNUNU 350 KİLİ5ESINDE 102 VILDAN BEftî HİÇ SÖNMEMİ5TIRÎ ÂLTIN TIRNAKLI ADAM! AFRİKA'DPv UGftNDA KRAU flİTESA 1OTIRNAĞ1NI DA S0KTÜRMÜ5 ; YERLERİNE bOH\ A t T l N KOVDüRMÜŞTÜRÎ BOYNÜZLÜ ARMA İngiltcrede chency AİLE5İNİN RRMASINDA İKİ ÖKÜZ B0YNU2Ü VARDIR, ÇÜNKÜ 1485 % te ŞEREFİNE SİR JOHN CHENEY YANAR. BİR DüŞMANft KARSİ KENDİS.Nİ 8İR.ÖKÜZ ' KAFATASIYA M Ü A ET?l. BÜTÜN DÜNYADAKİ MADEN I5ÇİLERİ 1404'te ADİ BİR MADENİN A'LTINA ÇEVRİLMESİNİ YASAK ETMİŞTİI sts'DlCATE. In», WORLO RIGHTS Kr KliVKD \' (1367KI3)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear