Catalog

M AgosİM 1951 Slfc Türk "Canh Resim,, filmi 22 ressam günde 400 • 800 resim hazırlıyorlar Biri Yakışıkh Adam,,, biri "İdeal Erkek,,! M ı.ı >jm •\ Jo Kuhlman, kendisinl meşhur eden acaib mayosile bir plâjda \ ,. Tyrone Power Senelerdenberi kadmların beyaz perdede iki sevgilisi var: Robeıt Taylor'la Tyrone Power. Bu iki yakışıklı delikanlı zaman zaman masallartn güzel şehzadesi gibi genc kızlann h3yallerinde yer işgal etmiş, ideal birer erkek olarak kalblere girmiştir. Son zamanlarda Bob Taylor'un yıldızı söner gibi oldu. Buna mukabil Tyrone daha fazla göze girdi. Acaba? Nasraddin Hoeuun ttk&yedea filme geçerek eammsu ım And Film rnüessesesi sahibi Tur tir. And Film müessesesinin kuratelyesinde gud pemirağ ile karikatürist Yük duğu «Canh resim» sel Ünsahn hazırlarnakta olduklan Yüksel Ünsalla bürlikte 21 ressam ilk Türk renkli «Canh resim» filmi çahşmaktadır. Desinatör ve kopist Yüksel çalışmalan ilerlemektedir. Resim olarak ikiye ayrılmışfar. ler kısım kısım hazırlandıktan son Ünsal, dekor, sahne ve tipleri hara bu iş için hususî surette yaptı zırlamakta, desinatörler bunlan harılan makinede filme alınarak ban reketlendirmekte, kopisler ise reyo ve kopye işleri için Amerikaya simleri boyıyarak çoğaltmaktadırlar. Bu çalışma ile atelyeden günde yollanmaktadır. Pek mahdud memleketlerde ya 400800 resim çıkmaktadır. Hesabpılan bu filmlerin mazisi de pek lara göre film 1952 yılı başlarında eski değildir, bununla beraber kısa piyasaya arzedilebilecektir. Mevzu, Nasreddin Hoca ve Kelzamanda gösterdiği tekâmül dikkate değer. Bilindiği gibi ilk «Canh oğlan hikâyelerüe, İki modern hiresim» filmi, Walt Disney tarafın kâyenin bir kompozisyonudur. Bu dan 1928 de yapılan basit bir kısa hikâyeler, tek bir mevzuda normal korde'.â olup hem renksiz, hem de insanlar arasında geçen hâdiseler'.e sessizdi. Bu filmden ewel, hattâ birleştirilmiştir. Yani filmde canh on dokuzuncu asırda dahi, bir çok resim tiplerile canh insanlar karşı denemeler yapılmakla beraber bu karçıya geleceklerdir. Filmin musiki kısmı ve dubişin mucidi Walt Disney sayılabilir. Zaten bugünkü seviyeye çıkmasın lajı üzerinde de titizlikle durulmakda da en biiyük pay onundur, Bu tadır. Milll motiflerimizle bir orgün bir çok rakibleri çıkmış olma kestra ve arka musikisi yapılmaksına rağmen, Disney en baştaki tadır. Filmin Avrupa ve Amerikaya mevkiini muhafaza etmektedir. Bu da gitmesi ihtimali gözönünde tusahada M.G.M. stüdyolarında Fred tularak, oralann, merak ve heyemükemmel Quimby'nin imal ettiği «Tom and canla karşıhyacaklan Jerry» adlı kedifare serisi çok bir Türk ve şark havası yollıyarak muvaffak olmakla beraber, Dis memleketimizin en müsbet propaney 'in uzun filmleri bu sanayün gandasını yapabilmek için çeşidli yenilikler düşünülmektedir. Bu şaheserleridir. çeşid filmler pek mahdud memleDisney, 1928 deki ilk kısa filmden ketlerde yapıldığından memleket «onra doğan iki büyük imkândan, ses haricinde tutulacağı muhakkak give renkten de istifade suretile muaz bidir. Zaten çahşmaîarın cereyan ram tekâmül ve yenilikler kaydetarzı ve semereleri bu ümidi kuvderSk nihayet, 193637 senelerinde vetlendirecek mahiyettedır. yaptığı «Pamuk Prenses'le Yedi Cüce» filmiyle iki saatlik müstakil bir filmin de tamamen resim olarak yapılabüeceğini isbat etmiştir. Bu filmden sonra, Disney 510 dakikalık kısa filmler imal etmekle beraber, bir buçuk, iki saatlik filmler meydana getirmeyi gaye edindi. Bunun neticesini gördük ve görmekteyiz. «Pamuk Prenses» ten sonra, «Dumbo» (Uçan Fil), «Bambi», «Pinnocchio» eserleri meydana geldi. Nihayet «Canh resim» filmciliğin şaheseri yaratıldı: «Fantasia»... Bu filmde Disney Philaıdelphia Senfonik Orkestrası şeft Leopold Stokowsky ile işbirliği ederek. musikile resmi mucize deuecek bir tarzda birleştirdi. Bu, iki dâhinin müşterek eseri hakikaı ten bir şaheserdi. Onu takib eden yıllarda Disney yeni bir yol tutru: Musiki resim kompozisyonu... ve Çaheserler birbirini takib etti: cThree caballeros», «Saludos Atniços», «Make mıne music», «Melody Time». Bizde «Canh resim» filmciliğine gelince; bundan evvel bir kaç deneme yapılmış olmakla beraber, bunlar hiç bir zaman tecrübeden üeri gidtmemiştir. Son olarak bir kaç ay evvel And Film müessesesi bu işi ciddî olarak ele aldı. Memleketteki sanat hareketlerinin bir cabalamadan ileri gidememesinde en büyük âmil, muhakkak ki sermaye yokiuğııdur. And Fiim sahibi Turgud Demirağ büyük bir sanat anlayışı göstererek bu işe memleket filmciliği için muazzam sayılabilecek bir para yatırarak, sanatın yegâne ihtiyacı oian sermayeyi temin etmiştir Kendisi bununla ka'mayıp, avnca bu sahadaki tecrübe ve bilgisile de Yüksel Ünsala yardım edecektir. Filmin resiralerini Yüksel Ünsal hazırlamak ta. prodiiktör ve rejisörlüğünü Turgud Dpmirağ vapmaktadır. Bu film 24002500 metre kadar olup 1.5 saat sürecektir. Bizde henüz bu tarz kısa film zihniyeti yerlesmemiş oldueu icin hemen. uzun film yapı'ma volıma gidilmiştir. Bu uzuntukta bir film aşağı yukan yüz bin re^mden mevdana eelecekMar? Piekford. Kanada film mükâfatlannı kendi e hie dağıt mak üzere Kanadaya gitraiştir. * * :j= Bunu rakamlarla tesbit etmek isteyen bir Amerikan gazetecisi geçen ay binlerce kadının fikrini sorarak bir anket yaptı. Netice? Gayet tuhaf: Robert Taylorla Tyrone Power atbaşı beraber gidiyorlar. Anketin neticesinden öğreniyoruz ki kadmların Bob'a yahud Tyrone'a âşık olduklan falan yokmuş. Sadece her ikisini de «güzel bir erkek ı, «yakışıklı bir adam» olarak beğe Robert Taylor niyorlarmış. Ankete cevab veren genc kız ve kadınlann büyük bir ekseriyeti bu iki delikanhnın ikisini birden beğeniyor ve birini ötekine üstun bulmuyor. Kalanların da yarısı Tyrone'u, yarısı Bob'u beğeniyor, hesab tamamlanıyor. Yalnız bir nokta daha var: Kadmlar Bobert Taylor'u «yakışıklı adam», Tyrone Power'i ise «ideal erkek» sayıyorlar. u Amerikalılar milyonlarca dolar Sarfile Italyada «Quo Vadis?» filmini çevırdiler. Film bitti. Yakmda gösterilecek. Fakat, daha gösterılmeden bir rakibi çıktı: Italyaniar da «Okey Nerone!» ismile onun bir Quo Vadis?,, ve rakibi benzerini çevirdiler. Onlann dediğine göre bu film daha güzel olmuş. Amerikalılar ise kendi çevirdiklerini üstün buluyorlar. Filmleri görmeden önce bir mukayese yapmak isterseniz şu iki sah neyi karşılaştırabilirsiniz. Birinde Romalı asker Marco ile genc hıristiyan kızı Licia'yı Robert Taylor'la Debarah Kerr, ötekinde aynı sahneyi Piero Palermini ile Jackie Frost temsil edivorlar. Iddialı bir artist Bu yaz Amerikanın Miami p!âjmda garib bir deniz elbisesile dolaşan bir kız göründü. Oldukça güzeldi, fakat arkasında böyle acayib bir deniz elbisesi olmasa ihtimal göze çarpmazdı. Sonradan anlaşıldı ki bu kız yeni sinema artistlerindenmiş ve maksadı sade şöhret ka zanmak değil, aynı zamanda artistik tecrübesini srttırmakmış.. Jo Kuhlman adındaki bu artist, kendisine bir stüdyo tarafından yapılan teklifi tereddüdsüz kabul etmiş ve derhal faaliyete geçmiştir. Teklif Şudur: Yeni çevrilecek bir filmde kadın artistlerden biri kendiliğinden numaralar icad edecek ve bu sahneler seyirciler tarafından beğenildiği takdirde mukavcledeki şartlar artistin lehine değiştirilecek. Yani, kısacası ,daha fazla para verilecek ,aksi takdirde eline pasaportunu tutuşturacaklar. Stüdyonun bu teklifini bir çok artistler kabul etmemişler, çünkü kendilerine güvenememişler. Ja Kuhlman ise. hiç tereddüdsüz kabul etmiş ve ilk iş olarak, arkasına, resimde gördüğünüz acayib biçimli mayoyu geçirerck soluğu plâjda almış. Jo diyor ki: «Halkın ruhi}'atmı anlamak için, evvelâ onun hislerini tahrik etmek ,sonra göstereceği aksülâmeli görmek lâzımdır. Ben bu tecrübelerimle halkın ne gibi şeylerl beğenip nelerden hoşlanmadığını anlamak ve filmde ona göre sahneler icad etmek istiyorum Muvaffak da olacağım.» Bakahm muvaffak olabilecek mi? ir Susan Peters son defa fUm çevirirken baygınhk geçirmiş, fakai sonra birdenbire kendini toparla» yarak rolünü daha iyi oynarruştır. Hollyvvood'da şimdi ona: «Rüyada yaşıyan artist» adını taktılar. jtmmzıınmm [ \ ETMİŞTİR. Cheyen (coiorido ) KEMBLF. Vivien l.eİKh'in çevirdiği «Arzu Isimli frsmvav» filmı dünyanın en bövük sineması olan NewYork Radyo Fvi sinema salonunda gösterilecektır. •^ 'îciic Tiernev ile rîlenn Ford «Biv Mahhısun Esrar:« i<;rrinr1e ycp bir fi'm cevirîvfrlar. Pu pscrdn Ethel Banjıuore da rol almij LOFTON V£ GllBfRT TUftNEO. P/JKı îK» q o t F /OERflKtlSI NC Zfl ADINDAKI Bu K Ö P E K 11 YAŞIHÖM SOMRA TTflMR A/Nl İ t ?f\LMf\ B" HuHME ÇOtOoOtooo y ÇOCUK CıoRE ?P/^M €P'İ Ş ^ GELMCOBN HftNEPÂN ÇÖKrV / x tu.