Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
23 Şubat 1951 BİR DAKlKA Inönii" Pearson Diyanet îşleri ve Adalet İngiliz Oria Doğu Kvvvetleri Başkomntam miilâkatı bütçeleri kabul edildî dün geldi Baştarafı 1 inci sahifede bftmenizdir. Siz bir harb tehlikesi göruyor musunuz? Inönü Vaziyet karanlığını mu hafaza etmektedir. Karşı taraf harbe hazırdır. Bizimkilerse hazırlanmak için zaman istiyorlar. Pearson Haklısınız ekselâns. Inönü Peki bu işler sizin kanaatinizce nasıl halledilecektir? Pearson Bizler yeni yeni uyanıyoruz. Sizler bizden çok daha ev vel uyandınız ve tehlikeyi sezdiniz. Inönü Büyük fırsat 1947 yılında kaçmıştır. Pearson 1947 de ne yapmalı idik? Biliyorsunuz ki Truman doktrini 1947 yıhnda başladı. Inönü Bugün çektiğimiz ıstırabların sebebi, kaçırılmış olan bu fırsattır. Pearson Ben diyorum ki, biz 1947 yılında yanıldık. Inönü Bu kadar büyük ihmali ümid edemiyorum. Pearson Bizim Türkiyede çok dostlanmız rardır. Bundan sonra İnönü Pearson'a teşekkür ederek Türkiyeden iyi in tıbalarla aynlmasını temenni etti. Bu konuşma esnasmda Hasan Âli Yücel de Ismet Inönünün yanında idi. Pearson'un basm topiantısı Ankara 22 (T.H.A.) Bu sabah İstanbuldan s.ehrimize gelen Amerikanın meşhur radyo siyasî yo. rumcusu Mr. Pearson saat 19 da Ankara Palasta basm toplantısı yapmıstır. Aians mümessilleri ve eazetecilerin dünya mesele'erine dair sorduklan muhtelif sualleri cevablandıran Mr. Pearson ezcümle şunlan »övlemiştir: «Türkiyeyi yakmdan tanımak ve Amerikada tanıtmak gayesile gürel memleketinize eelmiş bulunuyorum. Seyahatimin maksadı Demir Perdeye c5v<y memleketleri görmektir. Bu münasebetle Karsa kadar gitmek istedim. Fakat zamanım müsaid olmadığı için ve mevsim dolayısile uçak seferleri bulunmadığından bu rr.ümkün olamadı. Yann İstanbula, oradan Yugoslavya, İtalya ve Batı Almanyaya geçerek tetkiklerde bu'iunaeağım. Paris ve Londradan sonra da memleketime döneceğim. Karsı bühassa Rusların üç vilâyet üzerindeki iddialannı cograr! bakırndan tetkik için görmek istiyorduın. Amerikan İstihbarat Servisi bu llkbaharda endişe etmektedir. Ben sahsan Türkiyeye daha geoiş yardım yapılması fikrindeyim Eğtr Türkiyeyj yardım hususunda Amerikan Senatosundan biı karar almak istenilseydi, bu yardım belki de mümkün olamazdı. Keza Türkive de Koreye uk«r göndermek isini Meclise sevketseydi bu da belki aylarca sürer ve bir ne'ice alınamazdı. Dünya vaziyetine Relinee, ben biraz nikbinim. Üçüncü düny» harbinin önüne geçilebileceğint kaniim. Şaved harb olun>a, bu büyük bir ihtimalle Yugoslavyada patlayabilir. Dıser bir ihtimalle Ruslarm istilâ plânı dailinde bulunduğu anlaşılan Türkiyenin İran ve Irak .yolile kuşatılmasmdan doğabilir. Bugün Türkiysnin Atlantik Pak tına alınmamış olması bir mana ifade etmez. Amerika, Türkiyeye Atlantik Paktı yapılmazdan önce yardıma başlamıştır. Türkiye için de Birleşmis Milletler aynı hareketi takib edecektir. Amerika, Türkive ile beraberdir. Bir hücum vâki olursa asker ve malzemesile derhal Türkiyenin yardımına koşacaktır.> Baştarafı 1 inci tahifede nin kitabından parçalar okuyarak tarihimizde asırlarca devam eden AieviSünnt davalannı tazelemenin ne büyük tehlike olduğunu belirtti. Bazı din mecmualanndan bahisle, bir kısım neşriyatla sadecp tefrika yaratmak maksadı giidülmüş olacağını belirtti. Reşid Erkuyumcu, temennilerde bulunmakla iktifa etti. Bekir Aynagamlı, dinl yayımlar döner sermayesini 50 bii) liradan, hattâ 250 bin liraya çıkarmak lüzumundan bahsetti. Kâzım Arar, ilkokullarda din derslerinin tatbiki için Millî Eğitim Bakanlışının yambaşında Diyanet Işlerj Başkanlığmın da yer almasını diledi. Orr.er Bilen konuşmasmda: «Islâm dininde hiçbir vesile ile irtica olamıyacağından» bahisle ilâve etti: «Bu uydurma kelime, hak ve adaletin imhası için Islâm âbidesine ve irfanma tevcih edilmiş son sistem bir silâhtır.» Osman Bölükbaşı: «Din hürri' yetinin bu memlekette tam ve kâmil olabilmesi için kanaatimce dinin bir cemaat işi olarak telâkkisi lâzımdır. Devletin tamamile tesir ve nüfuzundan ayrılması lâzımdır> dedi. Hükümetin bu husustaki görüşünü sordu. Başbakan lâyıkile cevab verebilmesi için Osman Bölükbaşından din hürriyeti mevzuunda ne eksiğimiz olduğunu belirtmesini istedi. Bölükbaşı, bir kaç milyon liralık bir tahsisatla din işlerir.in tedvir edilip edilmiyeceği bir mesel» olduğu gibi bugün din işlerini jdare eden teşkilâtın hükumet kadrosunda yer almasının lâiklik prensipile kabili telif olmıyacağını söyledi. Başbakanm cevabı Başbakan Adnan Menderes: «memleketimizde din işlerine harcanan para yalniz resmî bütçemize konulan 7 milyon liradan ibaret değildir. Memlekette yapılan bunca camiler. ve ayrıca Vakıflarm tamirleri, bir çok köylerde çalıştırılan imamlar, hocalar, bunlar hepsi mahalün dinsever vatandaşlannın temin ettikleri imkânlarla olmaktadır.> v e din hürriyetinin ceste ceste değil toptan verilmiş olduğunu izah etti. Kasım Kufrevî, Yusuf Kasrıoğlu da konuştular. Remzi Oguz Arık mevzuu tarihî hâdiseler ve realitelerle ele alarak müslümanlığm Türk milletinin varlığma nüfuz etmiş bir faktör olduğunu anlath Yabancıların islâm dinini nasıl övdüklerini izah etti. Hasan Fehmi Musluojlu is«, islâm hukukundan, fıkıhtan vesaireden bahisle: cİslimuı fıkhm» mukabil ecanibin medenl hukukn çüriik binaya benzer. Bir Uraf» meyleder» dedi v» bunu tetkik için büyük bir komiavon kurulmasını teklif ederken başkan: «Bunu Adalet Bakanbğı bütçesinde konusursunuz» dedi. Necdet Aksal Ulim dininin millî eğitimle alâkalj olduğunu, polisin giremediği yerlere nüfuzu bakımmdan İç İşleri Bakanlığma, suçlara cezaî müeyyideieri ihtiva ettiğinden Adalet Bakanlığına, temizliği emrettiğinden Sağlık Bakanhğı.ıa yardımcı oldu, ğuiiu ileri »ürdü. Yobazların eskiden yeşil sarık. şimdi silindir şapka giydiklerinden bahisle: cEskiler din elden eidiyor derlerdi. Şimdî. küer inkilâb elden gidiyor, diyorlar. Islâm dini yobazlanna çevrilen eilâhlar bu inkilâb yobazlarına da çevrilmeiidir.» takeresinde ilk »özfi Kârafl Boran (C.H.P.) aldı. Adalet islerimizden bahsederek bu işler etrafında gö. rüşlerini bildirdi. Yargıclanmızın çalışmalannı takdirle karfiladı. Osman Bölükbaşı yargıc ve savcılara adli teminatın tanınmasını istedi. Tezer Taşkıran çocuk ıslah evleri ve çocuk tevkifhaneleri, daha doğrusu suçlu çocuklar mevzuunda konuşarak temennilerde bulundu. Ahmed Başıbüyük, rüşvet Ihtilâs, irtikâb suçlannm önlenmesini, İlhan Dizdar yargıtay üyelerinin ve başkanlannm tayinind» siyasî bir uzuv olan Adalet Bakanının intihab ve rey hakkının kaldınlmasmı, Müfid Erkuyumcu, nahiyelerde sulh mahkemelerinin kurulmasını, Fahri Ağaoğlu Vahdeti kazaya mani olan kanunlann yeniden ele altnmasıru, Muhli» Tumay istinaf mahkemelerinin tesisini, Necib Bilge mektebden yeni çıkan hâkimlerin derhal işe başlamasının önlenmesini konuşmalan arasında istediler. Saat 14 te yemek için oturuma ara verildi. Saat 21 de Meclit tekrar toplanarak Adalet bütçesinin tümü üzerinde görüçmelere devam etti. Gece yapılan oturum Fikri Apaydınm başkanlığında açılan geceki oturumda Hüsnü Akşit, hâkimler» verilen teminatın. suiistimal edildiğini kaydederek, İstanbulda bulunanlarla, jarkta mahrumiyet içinde kıvrananlann değiştirilebilmesini. Medenl Ka. nunun tadili sırasınd^ boşanma mü essesesinin ıslahını, Adalet teşkilâtında kâtib kadrolarının takviyesini istedi. Lokauı peşinde îtmtt tiuinü iktidarda iken, onun Jıtmmetile mtlîetvekili olon Orhan Seyfi Orhon dostumuz, o devri saadetinde C. H. P. ye hoş görünmek babmda, bir sürii mensur • fcaside» yazmıştı. Bugün milletveküi olmıyan aynx Orhan Seyji, bugün iktidarda olmıyan ayn\ İsmet İnönü için, D. P. ye hoş görünmek babında, bir sürii ihicviye» yazmif. Teşekkür: Bana kitabtnın bir nüshasını gönderdiği için. Teessüj: Bu Tcitabt yazdığı için. C. H. P. sine de bir kıssa daha: Ne ekerten onu biçer!İTI! D. V. Amerikan filosu dün geldi Baştarafı 1 inci sahifede halde limana girerken 21 atun topla fehri selâmlamıs ve Selimiyeden aynı atun topla mukabele edilmiştir. Gemiler demirledikten sonra İstanbul Deniz Komutanlığı adına ve müteakıben Donanma Komutanlığı adına 2 vizite subayı Newport News kruvazörüne giderek misaiir filo komutanına «Hoş geldiniz» demişlerdir. Saat 9,30 da İstanbul Deniz Komutanı Tuğamiral Burhaneddin Erilkun sancak gemisinde Amiral Ballentine'i ziyaret etmiştir. Tuğamiral Erilkun kruvazörden aynlırken 13 top atımı selâmlan. mıştır. Bundan sonra dost Amerikan filosu komutanı Amiral John J. Balletine saat 10 da limanımızda demirli bulunan Giresun muhribine giderek Donanma Komutanı Tümamiral Rıdvan Koralı ziyaret et^ miştir. Amiral Ballentine bu ziyaretten sonra saat 10 da Dolmabahçede karaya çıkarak Amerika Başkonsolosluk binasına eitmiş ve Amerikanın Ankara Büyük Elçisi Mr. George Wadsworth'u, saat 10.45 te de Vilâyette Vali ve Belediye Başkanı Prof. Gökayı makamında ziyaret etmistir. Amiral Ballentine başka bir vazifeye tayin edilmiş olması dolayısile Amerikaya gideceğini ve Amerikaya giderken kalbinde Türkiye toprağından bir parça götüreceğini Valiye söylemiş ve Türk milletinin insanlık ve ban$ uğrunda gösterdiği büyük anlayışı ve Türk askerinin de Kore davasında yarattığı kahram \nlık destanlanna hayranlığını ifade ettikten sonra Türk gencliğini ö\rmüştür. Prof. Gökay, AmiraLm Türk milletine gösterdiği derin sempatiden dolayı teşekkürlerini bildirmiş, insanlık ideali uğninda Türk ve Amerikan milletlerinin birleşmiş olduklarına ve Amerikada iken da Amiralın Atlantiğin havasile Akdenizin havasını da teneffüse devam edeceğine işaret etmiştir. Amiral Ballentine, vilâyetten ajTÜırken kendisile görüşen gazetecilere; Atlantik filosu hava kuvvetleri komutanlığına tayin edilmiş bulunması dolayısile 6 ncı filo komutanı olarak Türkiyeyi son defa ziyarete geldiğini söylemiş ve sözlerine şöyle devam etmiştir: « Her 4 ayda bir kere ziyaret etmeğe abştığım bu güzel memleketten ve buradaki samimî dostlarımdan ayrüacağım için cidden müteessirim. Vatanıma Türkiyenin ve Türk halkının en sıcak selâmlarını götürmek, Türkiyeyi daima hatırlamak ve memleketinizi dostlarıma tanıtıp anlatmak benim için hakikaten büyük bir zevk olacakür. Bana bu zevki bahşeden Türkiyeye ve Türk halkma kalbden gelen derin sevgi duygularımı ve yurdunuzun refahı için en samimî dileklerimi Tüi'k efkârına ulaşürmanızı sizden rica ederim.> Amiral Ballentine, vüâyetten ayrıldiKtan sonra İitanbul Deniz Komutanı Tuğamiral Burhaneddin Erilkun ve 1 inci Ordu Müfettişi Korgeneral Şükrü Kanadlıyı makamlarmda ziyaret etmiştir. Amerikanm ilk Cumhur Başkanı George Washington'un doğ"om yıldönümü olması münasebetile dün saat 12 de Amerikan sancak kruvazörü Ncwport News gemisi 21 top atımı ile bugünü kutlamış va limanda demirli bulunan Gayret, Han! aynlacaklı? Fehmi Açıkgöz, yargıc ve savcılardan vaki dikâyetlerin birbirlerine tahkik ettinlmesi, iş mahkemelerinin kaza hududlarının tehdid edilmemesini, mahkemelere tahsisat tevziinde taşralann ihmal edilişini tenkid etti. Diğer bir çok hatibler konuştu. Saat 23 te Adalet Bakam kürsüye gelerek milletvekiîlerine teşekkür ettikten ve tenkidlerden istifade zaruretini belirttikten sonra dedi ki: « Üzerinde münakaşa yapılmıyan ve tenkid edilmiyen bir Adalet bütçesi olmamalıdır. Zira bunun aksi adalet teskilâtına ehemmiyet verilmediğini gösterir.» Bakan, adlî huzursuzluktan bahsettiğini hatırlatarak: «Bu sözümün yerine getirilmesi için çalışıyorum. Zira b j benim için haysiyet meselesidir.» diyerek mahkemelerin takviyesi ve hâkimlerin terfi ve terfihi, nakil ve tayinleri üzerinde uzun izahlarda bulundu. Bakanın lıahlarma Röre, icra iflâs kanunu tadilâtı için anket yapılmıştır. Usul kanunu tadilâtı komigyondadır. Evrakı matbua ıslah •dilecektir. Evlenme ve boşanma kolaylığı temin edilecektir. Üst mahkemeler teşkilât kanununun üçöncil revizyonu yapılmıj Meclise «unulmak üzere hazırlanmıştır. Yapılacak işler Adlt tıb hayatt bir meseledir. Bugüne kadar gereken değer verilmediğinden çökmek üzere bulunan bu müessese hakkuıdaki tasan Meclis» «unulacaktır. İstanbul Adalet Sarayı ihale edilmek üzeredir. Fikir mahsulleri ve hava hukuku mevzuah milletlerarası anlaşmalara göre tesis edilecektir. Tapulama işleri daha esas'.ı bir düzene konulacaktır. Ticaret kanunu yeniden gözden gecirilmektedir. Sayılan 6000 i geçen Bundan sonra, maddelere geçil kanunlar içindeki antidemokratik di. Diyanet İşlerı bülçesi kabul e hükümlerin ayıklanması için bir ilim heyeti faaliyete geçmek üzedildi. redir. Mahkumlann sıhhatini koAdalet Bakanlığı bütçesi Adalet Bakanlığı oütçesinin mü ruma prensipi ve bir hükümlüler PROF. NBIBUS'UN MACERAIJL RI: Ankara 22 (a.a.) İngilterenln Ortadoğu Kuvvetleri Başkomutanı Orgeneral Sir Brian Robertson bugün saat 12 de İngiliz hava kuvvetlerine aid özel bir uçakla TelÂviv'den jehrimize gelmiştir. General Sir Brian Robertson Etimesğut hava alanında başta bandosu bulunan bir ihtiram kıt'as tarafından selâmlanmışbr. Bandonun İngiliz ve Türk Millî marşlannı çalmasını müteakıb İngilterenin Ortadoğu Kuvvetleri Başkomutanı ihtiram kıt'asını teftiş etmij ve meydanda hazır bulunan basın mensublarına şu demeçte bulunmuştur: < Türkiyeyi iîk defa olarak ziyaret etmek ve ileri gelen Türk sivil ve askeri şahsiyetlerile tanışmak hrsatını bulduğumdan bahtiyarım. Türk milletinin savaş kudreti an'anesi eskidenberi bizce malum olan bir husustur. Ancak şunu bühassa belirtmek isterim ki Türk askerinin Başmakaleden devam hali hanrda Kore'de Birleşmiş Mil çunun savunmasını ileilendireeek letler bayrağı albnda silâh arkadaşı kararlara Tanlacağına delil addedil ve kardeşi olarak fayanı takdir bir mektedir. Tarihi borunca yabancı toprakşecaatle çarpışması bütün dünyanm kendisine karfı hayranlığuu bir kat! lara göz dikmiş olan Çarlık Rusyasmın bir generaline «Rusyanm hudaha arttırmı?tır. «dudlan nerelerdedir?» suali soİngiltere Ortaşark Kara Kuvrulduğn vakit bu general dudajını vetleri Başkomutanlığına tayin olun bükerek şu cevabı vermişti: «Rusduğum zaman komutanlık bölgesine yanın hududlan bizimle beraber yakm olan memleketleri ve bilhas yüriir.» sa kendisine ittifak ve »ağlam dostBugün Çarlık Rusyanın yayılma luk rabıtalan ile baglı bulunduğu siyasetini fazlasile benimsemiş olan muz Türkiyeyi biran evvel ziyaret Sovyetler Birliğinin de aynı zihnietmeyi istemekliğim tabi! bir şeydi. yetle hareket ettiği muhakkaktır. Bühassa dünya durumu bu anda Fakat hür dünyada alınmakta olan biraz bulutlu olduğu Için a\Tü fi tedbirler «Kızıl hududtarm» daha kirlere sahib olan memleketlerin fazla yürumcsin* her halde mâni müşterek meseleleri husustında bir olacaktır. birlerile görüşmeleri tabiîdir. TürkiCUMHURİYET yenin sayın Cumhur Başkanı, Başbakanı, Dış tşleri Bakanı ve diğer ban Bakanlan tarafından kabul olunacağımı, Türkiye Genelkurmay Başkanı Orgeneral Nuri Yamutla görüşeceğimi, Türkiyede askeri te Baştarafı 1 inci sahtfede sisat ve birlikler hakkında bir fikir edineceğimi, buradaki İngiliz talim esnasında 20 kilometre Uerliyen subaylarının çalışmalannı gözden müttefik birlikler esaslı bir düşman geçirebileceğimi ümid etmekteyim. mukavemeti ile karşılaşmamışlardır. Son günl«rde gayet ağır kayıbMaalesef çok kısa olacak olan bu lara uğnyan komünistlerin yeniden ziyaretin gününü sabırsızlıkla bek geri çekildikleri anlaşılmaktadır. liyordum.» Londra 22 (a.a.) (Lps): En mühim savaşlar sırasında Türk Tugayı ile bersber bulunmuş olan İngilterenin aktüalite birliği mümessili Patrick Kingham, Kore'deki Türk Baştarafı 1 inci sahifeâe Tugaymdan sitayişle bahsetmekte, diği neticelerle sona ermemiştir. cephede herkesin Türkleri medhede Komünist Çin hükumetinin Krem ede bitiremediklerini anlatmakta ve linden Kore için daha geniş bir şöyle demektedir: « Sanki harb ilâhı Türklerla yardim talebind e bulunduğu fakat ^ bu talebin reddedildiği söyl*nrfitk beraber. > İngiliz gazetecisi, Tugay Komute ve bundan sonra da Moskova Pekin münasebetlerinde bir soğu tanı General Tahsin Yazıcıdan da uzun uzadıya bahsetmekte, bu gema başladığı ilâve edilrr.ektedir. Kore cephesinde sayıca üstün r.eralin. emrindeki bürün erlerin kuvvetlerle hücum etmelerine rağ isimlerini bildiğini söylemekte ve men bir netice elde etmemeleri vaziyet tehlikeli olsun olmasın her Komünist Çinlileri de müşkül biı znman «çok iyi,» çok iyi» kelimeleri dunıma düşürmüştür. Bazı çevre ile durumu anlattığını nakletmeklere göre, Çin kuvvetlerinin bu şe tedir. kilde hezimete uğramaları üzerine İngiliz gazetecisi şunlan da ilâve Kremlin, Pekine karşı daha sert etmektedir: bir tavır takmmaya başlamı^ ve « Bu harbde Birleçmiş Milletleböylelikle iki memleket arasmda rin talihlerinin ne olduğu soruldubir müddettenberi mevcud «e?it ğu zaman General Yazıcı şu cevabı haklara> dayanan münasebetler vermiştir: «Madem ki Türk kuvvetsona emn.iştir. Kore meselesinde leri buradadır elbette talihimiz açık Rusyadan esaslı bir yardım görmi olacaktır.» yen Komünist Çinliler de bu işde Erler kampa döner dönmez bütün Kremlin tarafından aldatıldıklarına vakitlerini silahlarını temizlemekle kâni bulunmaktadırlar. geçiriyorlar. Silâhları onların en kıymetli şeyleridir. sanatoryumu kunılması kabul «Bugün Türklerin Kore'deki presdilmiştir.» tijleri çok büyüktür. Bütün BirleşBakan diğer mevzularda da izahlarda bulunduktan sonra fasıllara miş Milletler kuvvetleri onlara haygeçildi. Ban fasıllar üzerinde mü randır. Şimdi sorulan sual: tTürknakaşalar oldu. Neticede Adalet ler nerede?» ve alınan cevab da şudur: «Düşmana »orun.» bütçesi kabul edildi. Yeni savunma şebekeleri iz Belediyede aza ike% Muavenet, Giresun ve Gemlik yani bundan üç yıl kamuhriblerimiz de alay sancaklarila dar evvel, İstanbul şehri donatılarak kutiama törenin e iştiidaresinin Vilâyetten aynlmasmı rak etmişlerdir. Filo limanımızda bir kaç gün ka istemiştik. Bunun için komisyonlar teşkil etmiş, lâyihalar bastırmış, lacaktır. Şehrimizdeki Amerikan elçileri Partiye, hükumete venniştik. Bu rapor kıymetli vesika halinde mah vazifeleri başına dönüyorlar fuzumuzdur. Yıllarca bu işlerde Evvelki gün toplantılarını bitirbulunmuş ve ihtisas yapmış arkamiş olan Amerikanın Orta Şark eldaşlardan mürekkeb bir komisyoçileri konferansına iştirak eden nun hazırladığı bu rapordan yeni delegeler peyderpey vazifeleri ba Meclisteki arkadaşlann istifade şına dönmektedirler. etmelerini temenniye şayan buluKonferans Başkanı Mr. McGhee rum. Çünkü tstanbulda vllâyetle memleketimizden ayrıhrken göç belediyenin aynlması işi, muayyen menlere 100 dolar bağışta bulun salâhiyetlerin Belediyeye verilmemuştur. sile birlikte yapdmazsa, durum Russel Dorr Ankaraya döndfi bugünkünden de kötü olur, tşte bu Amerikan Dış İşleri Bakan yar etüdler bu bakımdan ilgili bütün dımcısı George McGhee ile görüş kanunlann tetkikile hazırlanmışrır. mek üzere şehrimize gelmiş olan Buna bir kalemde yazdıktan Iktisadî İşbirliği idarecisi Russel sonra asıl mevrua geliyorum. Halk Partisinin son kabinesi istanbulda Dorr, dün Ankaraya dönmüştür. vılâyetle belediyeyi ayırmak için Amerikan filosu İzmirde îzmir 22 (T.H.A.) Amiral CE. muhtasar bir kanun lâyihası hazırOlsen komutasındaki Amerikan fi layıp Meclise vennişti Bu lâyihada losu bu sabah şehri selâmladıktan \ Belediye sadece vilâyetten aynlıp meselâ Hakkâri Belediyesi şeklintt sonra limanımıza demirlemiştir. Amirali, Amerikan deniz ataşe sokuluyordu. muavini, Amerikan Başkonsolosu Doktor Adnan Adıvar gibi ban ve Garnizon Komutanı ile Akdeniz zevat ne şekilde olursa olsun kaUsler Komutanı gemide ziyaret et nunun çıkmasını ve ileride eksikmişlerdir. liklerinin ikmal edileceğini üerl Saat 11 de karaya çıkan Amiral, sürdülerse de bir kısnn mebodar Vali vekilini ve Belediye Başkanı da lâyihanm ücmalini istediler. O nı makamlarında ziyaret etmiştir. sıralarda İstanbulda Vali de değişDost memleket filosu 27 şubata miş; tunumî seçimler de geKp çatkadar limanımızda kalacaJrür. mıştı. Bu mülâhazalarla kannn gekaldı... Demokrat Parrl fktidara ilk işin istanbulda VUâyetle Belediyenin aynlmasi olacağı zannedllirdi. Hâlâ iktidann en für k o m Baştarafı 1 inci sahifede şanlarından olan hatibler, İstao lunmuş ve Kamarada paürtj çık bulda hep bunu teganni ettfleı, t s tanbullulara hep bunu vadettilerdL mıştır. Hiç böyle, Vilâyetm emrinde Başbakan Attlee'ye yüklenmek için eline geçen bu fırsatı kapr Belediye mi olur? Dediler. Hakhydılar. istanbul Berruyan Churchill, alkışLar arasında: Bu ödevi başarmağa muktedir İn lediyesi ne bütçesine, ne memorlagiliz Amirab. yok muydu?» detniş rma, ne kendine bağlı âmme tnüesseselerine hâkim değildi. Bir sotir. kak plânmı, bir bütçe münakalesiMüzakereler sarasında İşçl Partisi ni Ankaraya sormadan yapamazdı. mebuslan bile Başbakanı, sorularile Ama hâlâ da yapamıyor. O valdbir hayli sıkıştırmışlardır. ler ne oldu? O antidemokratik sisMillî hisleri galeyana gelen Chur tem neden makbul hale geldi? Bir chill, hücumlan sırasında hattâ eski Belediye azası ve İstanbulda Amerikan donanmasının Alman de Vilâyetle Belediyenin aynlmasma nizaltılanna karşı muvaffakıyetini şiddetle taraftar bir İstanbullu oladahi tenkid etmiştir. rak soruyorum... Neden, «Ö sözler hep hayal oldu?» Diplomatik muhabirlerin belirtArkadaşlar! tiklerine göre, Atlantik paktı savunma komitesi bu vazifeye AmeGerçi lâf kimseyl mahkemey* rikan Amirali William Fechteler'i düşürmez, o bir borc senedi değiltayin etmiştir. Fakat bu tayinin, dir. İcraya da konmaz; ama nmuml katiyet kesbetmesi için Dış İşleri efkâr önünde konuşubnuş, bir siBakanlan konseyi tarafından tas yasî zümre ve hele bir demokrasl Tejimi namma söylenmiş sözlerin diki elzemdir. kıymeti rejim ve yazı namma bunları konuşanlarm şahsl ve siyasî kefaleti altmdadu. Medeniyet usul ve âdabı. nihayet siyasî kiyaset bunu icab eder. Böyle sekiz on ay evvel apaçık söylenmiş sözlerin birdenbire rafa konması, sonra bu halkı demokrasi rejiminden soğu Baştarafı 1 inci sahifede tur. Seçmenlerinden yüzde kırk ikiNihayet insan bir şeye ya inanır, sini Alevilerin teşkil ettiğini söyliya inanmaz. yen bir Çonım milletveküi bazı Ben şahsan Belediye azası iken, dinî neşriyatm ikilik yaratıcı m a ' hiyetinden örnekler okudu. Eski ondan evvel ve ondan sonra bu Hacıbayram vaızı Ömer Bilen (An şehrin hayrını, Vilâyetle Belediyekara) «dinimizden .diyanetimizden, nin aynlmastnda görürdüm. Gene Allahımızdan, Peygamberimizden de öyle görüyorum ve bu noktai tereddüdsüz konuşulabilen bir dev nazanm değişmedi. Demokrat Parti de bu fikirde re ulaştığından» dolayı Allaha şük< retti ve: «Cenabı Hak bu D.P. ida idi. Umumî seçimden evvel mebıesini hak ve adalet yolunda ö us. Belediye seçimleri sırasında Be mürlü kılsın» deyince «âmin» ses j lediye azası namzedleri hep bunu leri işitildi. «Ecanibden alınma» ileri sürdüler. En acele, en lüzummedenî kanunumuzu beğ'enmiyen lu ,en faydalı bir iş olarak tahakbir milletvekiline göre: «Büyük kukunu vadettiler. Şimdi ne oldu bir komisyon kurulursa mukayesei da... hiç bunun lâfı edilmiyor? kavanin neticesinde isiâm hukuku Neden İstanbul mebuslan böyle bir sevkmi nun tefevvuku teslim edilecek lâyihanm hemen Meclise tir.» Arabca okutülması teklifino istemiyorlar? Neden istanbul Bede, yukandaki mütalea gibi başka lediye Meclisi muhtariyetini elde hiç bir hatibin iştirak etmediği gö etmeye çalışmıyor? Acaba böyle bir kanun çıkarsa, rüldü. Bugünkü müzakerelerde şu ata yeni Belediye seçimleri yapılması lar sözü hatırlanıp durmuştur: bir kamıni zaruret halini alır en<tPara ile imanm kimde olduğu disesi mi hâkimdir? Eski vaidlerin, sıkı sıkıya ve tebilinmez.» Mekki Said Esen minatlı şekilde yapümış vaidlerin birdenbire unutuîuvermesi insana ister istemez böyle sualler sorduPosta ücretlerine ruyor. zam yapıldı Haydi bir çok şeylerin düzelmeAnkara 22 (Anka) Haber al sine Halk Partisinin sayısız mes?.dığımıza göre Posta İdaresi 1 mart visi mâni oluyor diyelim. l â k i n tan itibaren mektub ücretlerine Vilâyetle Belediyenin ayrılmasma beş kuruş zam yapmağa karar dair Meclise bir kanun tasarısı verilmesi ve bunun müzakere ve kavermiştir. buliine de Halk Partisi mi mâni oluyor? B. FELEK Avam Kamarasında pafırdı Korede kuzeye doğru yeni taarruza girişildi Moskova Pekin münasebalı Mecliste din mevzuuna daîr diinkü müzakereler Avukat CELÂL DERVİŞ DERİŞ vefat «tmift'r. Sırrıye Derişin zevd, B\ukat Ethem Derışm ve Neş'e Derişin babası. Fatma Binzet, Sablha, Hidayet Eren. Osman Neş'et Der.ş ve Mecdi Erenin kardeşlerl Yunan siyasî buhranı atlatıldı Atina 22 fR.l Yunan kabinesi bu akşam psrlamentoda itimad oyu almıştır. Koalisyon kabinesi ile artık çahşamıyacağmı bildirdikten sonra Venizelos'a ademi itimad oyu verilmesini bir takrirle istiyen Birleşmiş Halkçı partisi lideri Cannelopulos un bu teklifi 91 e karşı 131 reyle rcddedilmiştir. c CUMHURİYET» in Tefrikası: Bununla beraber, Şakir Bey meseleyi orada bırakmadı. Pazar günü Ferid çiftliğine dönerken o da beraber gitmek arzusunu gösterdi ve misafirini arabasına alarak evden aynldı. Niyeti bu meseleyi bir de Muhsin Beyle görüşmekti. Şüphesiz, bahsi birdenbire açmıyacak, yalniz Feridin babasının da oğlunun evlenmesi işinde ne düşündüğünü öğrenmeğe çalışacaktı. Şakir Bey Feridin babasile bu mevzuu konuşmak fırsatını çabult buldu. «Oğlunuz size teslim!» diyerek içeri girdiği zaman Muhsin Bey salonda tek başma oturuyordu. Ferid, babasının hatınnı sorduktan sonra onları yalniz bıraktı. Şakir Bey bahsi derhal açtı. «Oğiunuz hakikaten şayaru takdir bir gene, Muhsin Bey.» «Teveccühünüz, Şakir Bey.» «Doğru söylüyorum. Oğlunuz la cidden iftihar edebilirsiniz. Size bu hususta gıpta ettiğimi söyliyebilirim.» «Eksik olmaym, efendim. Ferid hakikaten vücudile iftihar edilecek bir evlâddır. Kendisini iyi yetiştirmeye elimden geldiği kadaı gayret ettim.» «Emek'ıeriniz boşa gitmiş de5il. Buna emin olabilirsıniz. Ben. bır erkek elâdı olmaraanm ıztırabını çeken bir insanım...» Muhsin Bey guldu: de kız evlâdım tun!» Şakir Bey, aradığı fırsatı bulmus gibi hemen atıldı: tKolay! Oğlunuzu ff\'lendirirsuüz...» Durdu. Muhsin Beyin: «Siz de kızınızı...» diye cevab vereceğini bekliyordu Fakat, karşısmdakinin yüzünde göı düğü ifade onun bu ümidini boşa çıkardı. Feridin babası pek mahzun biı hal almıştı. Gözlerini bir müddet yere dikrikten sonrm derin derin içini çekti. «Oğlumu ben de evlendirmek isterim. Fakat şimdiki halde buna unkân yok.» «Niçin?» Şakir Bey bunu sorduğuna pişman oldu. Çünkü Muhsin Beyin ke derli hali büsbutün artmıştı. Yaşlı adam gene kısa bir sükuttan sonra cevab verdi: «Acı bir bahıs bu, Şakir Beyciğim. Feridin sevdiği bir kız vardı Birbirlerini küçüklüktenberi tanırlardı. Büyüdükçe sevgileri şeki) değiştirdi ve ciddî bir aşk haline geldi. Ferid Almanyaya tahsile giderken onunla dönüşte evlenmek üzere sözleşti. Fakat, dönüp gelinceye kadar... Kızın ömrü vefa etmedi.D Dcrrlli babanın bu sevgi sükutuna Şakir Bey de iştirak etti.Böyle bır bahis açarak zavallı adamı derd îendırdıgi için muteeîsır olmuştu Fakat mevzuu kapıyamıyacağuu da anlamış, karşısmdakinin söze yahud sükuta devamını bekliyordu. Muhsin Bey tekrar içini çekti: «Zazallı kız, bir zatülcenb neticesinde gitti. Ona kızım kadar ajıdım, çünkü Feridin ne kadar büyük bir ıztırab çekeceğini tahmin i ediyordum. I «Kızın babasile ailece tanışırdık Feridle kızın sözleşmesi resmî ma | hiyete intikal etmemişti ama, bunu biz de biliyorduk ve aramızda îma yolile ekseriya mevzuubahs ederdik. Hastalığında sık sık şidip gördüm. Kurtulamıyacağı içine doğmuş olacak ki yavrucağız bir gün bana: «Ölürsem Ferid beni hiç olmazsa beş sene unutmasın... Olümümden sonra beş sene geçmeden evlenmesin, olmaz mı?» dedi. oZavallrnın bunu ümidsiz hastahğın verdiği yarı çılgınlık içinde söylediğine emindim. Fakat oğluma bildirmek de insanî vazifemdi Bununla oğlumu ne kadar mütees6ir edeceksem kızın ruhunu da o kadar şâdedecektim.» Şakir Bey, başını salhyarak, sükut içinde dinliyordu. Feridin babası, sesini yükselterek devam etti: «Maddî olamıyoruz, vesselâm, azizim! Manevî kıymetlere inandıkça ıztırab çekmemiz mukadder. Ben o kızın vasiyetini kendisine bildirrresevdim ihtimal Ferid onu beş =eneden evvel unuturdu. Halbuki şimdi, beş sene değil, on sene bile geçse unutouyacağuu zannediyorum Avukat CELÂL DERVİŞ DERİŞ Rahmeti rahmana lntikal etmiştır. Cenazesi 23 çubat bugünkü cuma epdnü saat tam birde Teşvikiye Camiinden kaldırılarak Ztacirlıkuyu kabristanına defnedilecektir. Tanrıdan marhuma ganl gani rahmet dıleriz. Vali ve Belediye Reisimn bir mektubu İstanbul Vali ve Belediye Reisir.den dün şu mektubu aldik: «Bugünkü gazetenizde Burhan Feleğin bir fıkrasmı okuduın. Şurasıcı tebarüz ettirmek isterim ki, İstanbulda imar işleri duraklamamıştır ve duraklatnıyacaktır. Su borularının tefrişi tamamlanmış", Anadolu yakasınm suyu ela alınmış; fakir mahalleler için 3,5 milyonluk ycl ihale edilmiş; 2 No. lı parkta dahi bir kısım yoliar yeniden yapümıştır. Bu yazıda erı ziyade tsessürümü mucib oian, hEkkımda Şemseddin Gunaltaym mahmisi tâbirinin kullanılmış olmasıdır. 20 yudan fazia hukukum olan muhterem hoca Şemseddin Günaltaya derin hürmetim vardır. Fakat ben Ulu Tanrıdan başka kimsenin mahmisi değilim. Şahsiyetimi mesaima ve mesaimin takdirir.e medyunum. Bu hususun böylece bilinmesini ve keyfiyetin aynı sütunda dercini saygıiarımla rica ederim. İstanbul Vali ve Belediye Reisi Ord. Prof. Dr. F. K. Gökay Nakleden: VAHDET GÜLTEKIN en büyük emellerinden biri de, şüphesiz, sizi evlendımipk ve evinde eksik olan bir kız ev'âda kpvuşmaktır. Siz gencler evlenme hususunda pek acele etmezsiniz ama, biz babalar bunda bi v az sabırsızlanırız.» Ferid, bu bahsin acılmasına canı sık'lmış gibi ieörünüyordu. Fakat belli etrnemese çalışarak gene yalniz, bu sefer biraz daha istekEİz gülümsedi. «Daha vakti var.» Sakir Bey hayret etmiş gibi gözle'ini actı: «Keyin vakti var? Evlenmenizin mi?» lEvet.» Fcridin kat'î bir tavırla verdiği bu cevab üzerine Şakir Ecy biraz durdu. Fakat sonra. babşin kapanmasından korkuyormuş gibi tekrar harekete geçtı. «Henüz gencsin. oğlum' onu kabul ecayorum ama, benden baba nasihati, bu işi nt kadar gene yaşta yaparsan o kadar iyi edersin. Ben geç evlendim, bilirim. İnsan bu işi bir kere »ürüncemede bıraktı mı, bir daha kolay kolay karar veremiyor. Bence her delikanlı, ekmeğini eline «Idıktan sonra evlenmelidir ..» Şakir Bey, bu sözlerile misafirinin canmı sıktığını artık iyice anlanııştı. Sustu. Ondan sonra da bu bahsi bir daha açmadı. Yaptığı ilk araştırma, Feridin henüz evlennıek niyetinde olmadığım göstermişti. Şakir Bey bundan müteessirdi. Zira delikanlı nın bu isteksizliği aynı lamanda Semraya karşı da alâkasızlığım göstermiş olmuyor muydu? Eğer onun zihninde tasaıladığı şeyi Ferıd de dıişünmüş olsaydı, kızın babası bu sekılde bahsı açınca onun derha! aiâkalanması lâzım gelmez mıydi? GÖÇMEN PİYAN60SU CEKİLİSİ 500000 IKRAMIYELER TUTARI 18*000000 D OGU M Yüksek Mühendis ve Müteahhid Orhan Kısakürek ve Eşt Kadem Kısaküreğln bir kız çocukları dünyaya gelmtrtir. Yeni doğan çocufa sıhhat v« \ızun Bmürler diler anne ve babasını tebrik LAk var) £?J+~ "Lî J«l