26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 1951 T İ Y A T R O Ffansız tiyatrosunun E kort kaybı Tekelin Yazan: Resad Nuri Güntekin Fransız Tiyatrosu bu seneki yeni sezonuna dört büyük kayıbia giriyor. Pek üstüste gelen bu kayıblann başında Jouvet'yi saymak lâzım gelir. O gerçekten dünya ölçüsünde büyük bir sanat adamı idi. Ölümü, k kendi memleketi gibi, dünya için de bir matem olarak karşüandı. Son sözünü söylerrilş bir çok büyüklerin ölümü bir tarih hatırası kaybından ibaret kalır. Köyündeki .r 1 Şehir | 1 MİLLÎ MÜDAFAA MESELELERİ [HEM NALİNA M1HINA gördüğüm şeyin bir gölgesini b>ze de aksettirmek mümkün olacağını Umum Müdür VTekili muhtelif sanıyordum. Lüdmilla'yı bir iki sene evvel Pa mevzular hakkında izahat verdi riste ÎVIiss Mabel diye bir İngiliz piTekel Umum Müdürlüğüne veyesinde gördüm. Kocasmın 39 kâlet etmekte olan Kenan Yaltır daki ölümünden sonra heraen lıe dün saat 15 de gazetecilerle bir ! men kendini yeni topluyordu. k basın toplantısı yaparak demiştir Süzan Depre Zambak piyesinde. ki: ailesi için sessiz sedasız kendini ft«Bizim anlayışımıza göre Tekel Türk donanmasının takviyesi îçin da etmiş bir genc .kız rolünü oyns İdaresinin iki esaslı fonksiyonu yıilar'anberi yazdığım yazılan tasj nııştı. piyesinde de Lüdrml vardır. vible karşılayanîar olduğu gibi, az la masum bir hayır ve şefkat ıde sadına uygun olarak devlete varida olsa aksi fikirde bulunaniar da çekilmiş ihtiyar Copeau ile son se ali uğruna adam öldürmüş masjm dat temin etmektir. var. Kuvvetli bir donanmaya ihtinelerini adeta sahnede can çekiş ve dindar bir İngiliz ihtiyar kız nı Bunlardan birincisi, kuruluş mak yacımız olmadığını söyliyenlerin çemekle geçiren hasta ve sakat Dul temsil ediyordu. Biri aile, biri ceİkincisi de iktisadî işletmecilik ] şitli fikirlerini şöyle hulâsa edebililin'e biraz da tatlı geçmiş zaman miyet için yapılmış bu iki fedafonksiyonudur. riz: hatıralanna acınır gibi acınmıştı. kârlık piyesinde onlar âdeta kendi Çahşmalarımızda muvaffak ola1 Donanma pahalı bir silâhtır; Fakat Jouvet, kendisinden henüz hayatlannın hikâyesini oynar gibilmek için şu noktalar üzerinde daha kudretli bir deniz kuvveti ç?.< iş beklenen bir adamdı. Altrruşı biydiler. ehemmiyetle durmak lâzınrîır Kabütçemize ağır yük olur. biraz geçmiş olmasına rağmen hâLüdmilla'nm aylarca devam ıden naatindeyiz: lâ bir genc çocuk gibi yükselis yo bu piyesi 27 tansivon 39 ateş ile 2 Hava ku^eti karşısında do1 Sermaye ve kredilerimizi en j nanma bir işe yaramaz. lunda görünüyordu. Her sezonda oynadıgını bir Fransızca der^ıe verimli ve iktisadî bir şekilde kulondan bir yenilik beklenirdi; her onun ölümü münasebetile yazıimış 3 Harbler, karada cereyan elanmak, eene Amerikadan, Afrikadan onun, bir yazıda birkaç gün evvel okuden büyük meycan muharabeleri 2 Mamulât satişlarında sürü ile kazanılır veya kaybeâilir. Gemi küçük trupu ile, bir kuyruklu yıl dum. mü arttırmak için tevzi ve satış udız gibi geçmesi beklenirdi. îhtişam toplarınm menzili dışmda donanJouvet için bizde bazı yazılar sullerimizde islâbst yaomak, lı mazi geleneklerinin bekçisi romanm zafer üzerinde tesiri yoktur. yazılnuşür. Bu iki kadın artist içın 3 Yeni ve daha ekonomik islündea aynlamıyan Comedi Prandaha fazla birşeyler, hattâ hayat tihsal usulleri tatbik etmek sureti Kara ordusuna ehemmiyet vermeçaise mukabil o daima yeni yollann lannın hikâyesinin yazılmasını is le maliyetlerimizi indirmeğe cahş liyiz. erayıcısı ve izcisi idi. 4 Türkiye bir tecavüze uğradığı terdim. Tiyatro artisti ve bilh'3Ea mak, Pariste bulunduğum senelerde kadın artisti hakkındaki yanlış fi4 Personel işlerinde ihtisas ve takdirde. Amerikan ve İngiliz deJouvet'yi yalnız sahnede değil, da kirlerimizi düzeltmeğe belki bir niz kuvvetleri yardımınıza koşatecrübeye kıymet vermek. ha başka yerlerde T* kullsteki ha parça yardım ederdi. caktır. Daha kuvvetli bir Türk doÜzerinde ehemmiyetle duracağıyaünda da bir kaç defa görmeğe Erkek çocuklarımızdan sonra kız mız meseleîerden biri de idarerr.iz nanmasına lüzum yoktur. (Bu sofırsat buhnuştum. G«rçekten büyük çocuklanmızda da tiyatro ve sinenuncu fikir, Atlantik Paktına dale işçilerimiz arasındaki münaseadamlar hususî yasayışlannda ne maya bir akm başlamıştır . Fakat vetimizden evvel, en ziyade Amebetlerdir. Hali hazırda idaremızde kadar «ade ve gösterişsiz, ne kadar rikan askeri yardım heyeti erkânı hangi tiyatro, hangi sinema? Bun j 25.000 i mütecaviz işçi çahsmaktaherkes gibi oluyorlar. Yanlanna tarafmdan ileri sürülüyordu. Atlr yana|ilamaı hig«frnj verenler, gözü lann sayılan umulmıyacak, hattâ, ? lantik Paktına girdikten sonra daİşçilerimizle aramızdaki münasenün rengini göstermiyenler sırma tehllkeli denecek kadar fazladır. ha çok revac ve daha fazla tarafbetler işçi ile iş veren arasında, İş Blr çoğu elinde bir şeyleri olan jeridli kapı kavaslarıdır. dar bulacaktır.) Kanunu çerçevesi dahilinde kurulArkadaslanmn ona aaml ioanıp inci gibi çocuklardı. Fakat çoğu muş olan karşılıkh anlayıs esasla*** dört elle sanldıklan adeta gözle ziyan olacakbr. Çünkü bu hayat ve rına dayanmaktadır. Yukarıdaki iddialan birer birer bu sanat hakkında bildikleri jeyler görünüyordu. Ham o zevkten v* Sayın Bakanımızm İstanbuida cevablandırayım: kapristen yaraülmıa denecek kele kendilerini sürülerle parlak gece bulunduğu sırada işçi ve sendika 1 Donanma, öyle sanıldığı kabek gibi tnianlfr ki tekiz onunu ateflerine atan pervanelerinkinden mümessillerile yaptıklan topaniıda, bir arada barmdırmak için bazan fazla değildir. Dışandan bunu ken işçilerimiz bazı dileklerde bulun dar pahalı bir silâh değildir. Hava kuvvetleri ve zırhlı tümenler, dodevlet butçeleri de yetişmez. Zaten dilerine anlatacak olanlar da yoktur muşlardır. nanmadan daha pahalıya raal olur. başmda boyle bir otorite olmazsa yahud yok gibidir. Onlara bu sanBu mevzulan lâyık olduğu cid öyle olmasa dahi, tnillî müdafaa ve tiyatro trapu olmaz. atin göründüğü gibi boya ve ışık diyetle tetkik ediyoruz. İmkânların Bulvann altmiftan fazla tiyatro gösterüerinden İbaret olmadığını, müsaadesi nisbetinde bu dilekleri silâh mevzuunda pahahlık, ucuzluk değil; ihtiyaç ve kifayet göz önün•u, su flrtu nakıslan gibi, daima ondaki gerçek başanya erismek için yerine getireceğiz. de tutulur. Ucuz diye işe yaramaz yıkılıp yayılma halinde kararsız ne kadar çetin yollardan yürümek Tütün piyasalan hakkında da varhklardır. Sımsıkı birbirini tut lâzun geldiğini anlatarak bir şeyler malumat vermeği faydalı görüyo silâh almmadığı gibi, pahalıya mal oluyor diye kifayetsiz bir donanma muş gerçek bir militanlar kadrosu, yapmak zorundayu. Yalnız onlara rum. ile iktifa edemeyiz. Bir harbde kenJan Lui Baronluğu ile beraber, n değil sanatın ve sanatkânn sahicisi 1950 rekoltesi zürra tütün pıva disine düşen vazifeyi yapacak kudnınm Pariste de, onun trupundan ile yalancısını kolayca karıştıran biz sası kapanmak üzeredir. Bu rekol rette olmıyan bir donanmaya harcaibaretti. aydınlara. teden destekleme ve kendi ihtiyacı nan milyonlardır ki asıl boşuna Ibaretti, diyorum. Çünkü onun için Tekel İdaresi 75.680.000 lira *** sarfedilmiş demektir. ölümünden sonra bu trupun yakıymetinde 43.000.000 kilo, yeril ve Fransız tiyatrosunun kayıplann yabancı firmalar 86.240.000 liıa Bir milletin millî müdafaasmda üç şayacağı çok şüphelidir. Arkadaşlan onun yeni sezon hazırlıklarile dan dördüncüsü de gene Paris ti kıymetinde 45.000.000 kilo ki cetn" silâhlı kuv^'et, yani kara ordusu, meşgul sahnelerinin dekor parça yatrosunun çok eski ve enteresan an 161.920.000 lira kıymetinde 88 donanma ve hava ordusu, beraberlan ve boya tenekeleri arasındaki bir çehresidir. Kora Laparseri şair milyon kilo tütün almışlardır. Zür ce vazifelidirler. Hepsi kendi eleölüm yatağı etrafında ağlasarak bı Jon Rişpen'in gelinidir. Gencliğin ra elinde bugün 1.000.000 kilo ka manı içinde vazife göriir. Bunlann raktığı esere ve birbirlerine ebedî de antolojilere kadar geçmiş güzel dar tütün kalmıştır ki bu da kısa hiç biri diğerinin yerini tutamaz. bağlıhk andlan yapmış olacaklar jiirler yazmısür. Ve sahnede kadın bir zamanda ekici elinden çıkmış Bir deniz kuvvetinin yaptığl Işi, dır. Fakat ne çare ki bağ kökün artistlerin en iyilerinden olarak ta bulunacaktır. bazan bütün bir ordu dahi başaraden kopmustur. Büyük şahsiyetler nınmıştır. Üstelik tiyatro müdürüdür Bu aylar, işlenmis tütün piyasa maz. Meselâ, Birinci dünya harbinçok kere eserlerini de kendilerile de. Ydlarca değerl bir sanat tiyat lannın, yani ihracat için hazırlan de, bir Yavuzun mevcudiyeti, Rusberaber göturürler. rosunu idare etmiştir. Tesadüf bana mı» tütünlerin satıs piyasası mev ların Karadeniz boğazına bir çıkarsimidir. Geçen bir iki »eneye naza ma yapmasını önlemiştir. Her trup gibi onunki de kıt ka Pariste onu da tanıtmıştır. Pariste kurulmuş yahud kurula ran bu sene, işlenmiş tütün piyasanaat geçinirdi. Kâh turneye çıkaDenizden nereye yapılacağı meçrak, kâh darda kaldıkça hükume cak bir Türk Fransız Dostluk Ce. sının daha erken açılmıs ve yeni hul bir çıkarmayı önlemek için kıyı te başvurarak aileyi geçindirip gi miyetinin başkanı olarak geçen se ahcılann da iştirakile daha sür'at müdafaasma büyük kara kuvvetleri derdi. Şimdi tehlike onun uzun ça ne İstanbul ve Ankaraya Hamlen le inkişaf etmekte bulunmuş olma ' tahsis etmek lâzımgelir. Buna rağhşma yıllannın mahsulü olan kre isminde bir eski sefir gelmişti. Onun sını memnuniyetle görüyoruz. Bu men, düşmanı denizde karşılayacak disi ile beraber bu geçim kapıla eşi Madam Hamlen iki sene evvel vaziyet piyasamızdaki bir kaç fcy bir donanma mevcud olmazsa, bu nnın da birbiri ardı sıra kapanma Passy'de tertib ettiği bir Goblen evyelki ağır durumu hafifletmişür. çıkarma yine yapıhr. Misal: Birinsındadır. Zaten kapanmasa da bu hahlan sergisinde projeksiyonlu bir Önümüzdeki mevsimde satısa ci dünya harbinde Gelibolu ihraa gibi teşekküllerde başfaktör para konferans veriyordu. Ben de bulun arzolunacak 1951 tütün rekoltesinin da dahil olmak üzere yapılan çıdeğildir. Büyük adamdan kalan dum. Karanlıkta ayakta kalmıs bir mikdar itibarile 90.000.000 kilo ci karmalar; İkinci dünya harbindeki boşluk hiç bir servetle doldurula kadınla bir erkeğe yanımdaki iki vannda olacağı tahmin edilmekte bütün eıkarmalar ve bilhassa Almıyor. dir. manlann kuvvetli tahkimatla başboş sandalyeyi peşkeş çekmiştim. Bu vesileyi bir fırsat biler^k, tan başa donattıklan ve 50 tümen* * * Birinin eaki Fransız Reiti Cumhuru sayın eklcilerimize tütunlerini 3437 Kayıplardan öteki üçü üç yaşlı Mösyö Lebrun, öteklnin Kora La sayılı Tütün Kanununun emrettiği le müdafaa ettikleri »ahillere karşı kadın artisttir. Süzan Depre, Lüd parseri olduğunu sonradan öğren veçhile çok temiz işlemelerini e müttefiklerin yaptıklan Normandie çıkarması. Kifayetli bir Alman dodim. Aynı mahallede oturuyorduk. hemmiyetle tavsiye ederiz.» milla Pitoef, Kora Laparseri. nanması mevcud olsaydı, bu çıkarBunlardan ilk ikisi arasında ' a O epeyee zamandanberi tiyatronun rib bir kader benzerliği vardır. bir emeklisi İdi. Galiba hali vakti Şehir Meclisi bugün toplanacak mayı önleyebilir, hiç olmazsa çok ağır zayiata mal edebilirdi. Başka bir Lugne Poe'nin, öteki Pitoef in ra de pek yerinde değildi. Bazı aksam Şehir Meclial bugün saat 15 t« kış dev nsıdır. Her ikisi ve Fransız tiyat üstleri Passy çarşısında alif verişe 'resinln ikinci toplantısını yapacaktır. misal daha: 1940 yazmdaki Alman rosuna yeni bir çığır açmış iki bü geldiğini görüyordum. Çeklngen Yenl seçüen riyaset divanı, eaat 13 te ordusu, İngilterenin karşısındaki kıyük san'at adamıdır. Ömürleri bo huylu olmasaydım konuşmak ister toplanarak, Meclisln çalışma progra yılan işgal ettiği halde, İngiliz doyunca şimdiki film bezirgânlan gi dim. Fakat bunu yapamadığım için mını teablt edecektir. Haber aldığımıza nanmasının mevcudiyeti karşısında göre, geçen devre, uyeler tarafından bi san'atı sefil bir ticaret malı ha onun satıcılarla konuşurken biraz taleb olunan; ;ehrin lhtiyaçlarına taaj blr çıkarma ve istilâ hamlesine teline düşüren tiyatro bezirgânlarüe alargadan sesini igitmeğe çalışıyor luk eden, takrlrlerin ve alınan karar şebbüs edememiştir. ların Beledlyece yerine getirilip getlrtlsavaşmışlardır. 2 Hava kuvveti karşısında dodum. medigi cihetlerl arajtlnlacaktır. DilekBüyüklerin birçoğu fakir yaşarGene Darüebadayi zamanında o . lerin yerine getlrilmedlği asılaşıldıgı nanmanm is« yaramadığı iddiası da lar, fakir ölüler: Rousseau gibi, Bal nun oynadığı galiba kendi tiyatro takdirde, Divan, Belediye Bajkanlıgı sağlam bir temele dayanmaz. Eğer zac gibi. Fakat düşündükleri nihayet sunda oynadığı Gaby isminde bir r.ezdtnde teçebbüse geçecek ve bu İJte öyle olsaydı, İkinci dünya harbinLhmall görülenltrln cezalandınlmala den sonra, bütün deniz kuvvetlekendi yaşlandır ve kanlan içlerıne piyes elime düşmüştü: rını lstiyecektlr. akar. Fakat tüccar olmıyan ideal rinin ilgası Hzım gelirdi. Hava kuvEvini bırakarak sevdiği bir genc Kulak, Burun ve Boğaz hekun veti, çok tesirli bir iilâhtır. Fakat tiyatrocu için iş öyle değildir. Kenkaçtnağa hazırlanırken dilerini unutup etraflanna topıan adamla lerinin kongresi bugün artık hava kuvvetile destekmış çoluk çocuğu düşünmek zoitn yaşlı kocasmın tesadüfen ağzından K.ulak, Boğaz, Burun mütehassıs he lenmiyen kara ordusu ve deniz kaçan bir sözünden onun hayatın künierinin kongreei: dün n a t 10 da dadırlar. Geçen sene ihtiyar ve sakuvveti tasavvur edilemez. Düsmakat halinde bir vilâyet tiyatrosunua da nasıl bir boşluk bırakacağını Çapa anfijlnde Saglık ve Soayal Yar nın hava silâhına karşı bizim de haoynarken sahnede hastalanan ve anlayarak geri dönen bir kadının dım Bakanı Ekrem Hayrl Üttündagın va silâhımız bulunacak ve tepkill açılmıjtır. Bllahare bir hastane od,asmda yapyalnız ö hikâyesi.. Yani gene bir ferağat bir konufrr.aslje Başkanı Profesör Gök av üçaklanmız, ^üsmanın torpido, Vall ve Belediye lürken «Çocuklar ne yiyecekier» piyesi. Otuz sene evvel artistin de ay, hazık doktorlarımıza bu kongrede bomba ve füze atan uçaklanna kardiye ağîadığı söylenen Dullin gibi. ğil piyesin tesirile bu Gaby*yi de muv&ffakıyet tem*nnl «tmijtir. şı donanmamızı konıyacak <ve hüAnkan Onlversiteai Tıb Fakultesi Süzan Depre ile Lüdmilla koca Nesrin diye adapte etmiştim. FaprofesSrlerinden NUzhet larına, hatır ve hayale gelmez jok kat gösterişsiz bir güzelliği olduğu kulak lhtiiâtın» dair tebllgl Şakirtn blr nefredlbnls sulluklar içinde ideal arkadaşîığı için oynanamadı. Belki hâlâ Şehir ve mide bonısundan çıkarılan yabancı Tiyatrosunun eski defterleri ara cisünlere dalr müjahede İle ameliyat etmişlerdir. Holivudun yılda biıkaç Kmuçlarının Izahı yıpılmljtır. koca değiştiren süslü camekân smda duruyordur. Korajıın da halis tiyatro idealt kuklalarma bakarak dünyanm en Sinemalarda 11 matinen Sanat Dergisi kaprisli mahluku farzedilen ge.çek için kendi tiyatrosunda, haline gökaldınldı kadın artistteki feragaü onlarda re, savaşları olmuştu. Gene son Ç I K T I ! Şehir Meclisi Daiml Konüjyonu elnegünlerde onun için yazılmış bir gcımek lâzımdı. malann pazar fünlerlnden bafka günyazıda şöyle bir fıkraya rastladım: lerde nbahleyln aut 11 de yaptıklan *** Edebiyat Resfan MüŞöhretli fakat kof bir tiyatro mü matlnelerin kaldırılmasına karar verrik Tiyatro Sinema. Eski İstanbul Süzan Depre'yi Pck ellif ve müdürü, ötedenberi şid mlstir. iyi tanır. Ben cnu henüz çccukiuBir karilin idamı istendi detli bir mücadele halinde b'.ılunBütün kitabçılarda arayınız. ğumda Tepebf^ı tiyatrosunda «Zam Bir ınüddet evvel Silivrinln Selimpaça bir ziyaferte «artık Her türlü müracaat: bak» isimli bir piyeste görmüş. duğu Kora'ya J köyündc tbrahtm Ataaevinl 58 yerlnPJC. 478 İzmir. ond?n kalma bambaşka bir tesirle birbirimizle ^ lh yapahma diyor. den bıçakla vur»rak Bldüren tbrahîmin bıj oiyesi «sevmek hakkı» diye a O da «sulhu bilmem ama bir mü oglu Mahmud İle hâdise eırasında dapte ederek eski Darülbedayde tareke belki fena olmıyacak» diye Mahmuda yardım eden annesl KamlleWith my sympathy nin duruımalarına dün 1 nci Agır Ceza ojTiatmıştım. O zamanki saflığunla cevab veriyor. Mahkemetinde devam edllnus ve Savcı ne demekmiş? Mahmudun ldamını istemlştlr. Üstündağuı istifası Amerikaya gidip gelen Bay K Muhlddin Oıtündağdan aşağıdakl mek orada edinip pek se'viştiğl bir doatubu aldık: •S/X/951 tarihll nüshanızda C. H. P. tuna fotoğrafını göndermek heveden latiia ettlglm hakkındakl habere sine kapılmıştı. Altına tempati ile Müzik ve yemek salonunda bir hayli sebtbler gösterllmistlr. tstifa mânasına gelmek üzere <With my haberi dogru olmakla beraber göst« sympathy» diye yazıp imzaladı, fotanmmış sanatkâr rilen sebeblerin hepsl yakıştınnadır. la toyu postaya verdi. Fakat gelen tlfanamede öyle hiç bir jey gösterilhayretler memiştir. Keyfiyetin toshihlni ısygıla cevabı okuyunca * EDİT ve ORKESTRAS1 rımla rica ederlm.» içinde kaldı: Zira Amerikab dostu hiç kimseti vefat etmtdiji cihetle Fransamn biricik caz şantözü kendisine ne «ebeble baftağlığı dlEKİM 5 MUHARREM 3 lediğini soruyordul Zavalh Bay K eğer bir LinS guafon metodu alıp da alu ay içinBu akşamdan itibaren Lokalirr.ızde O de ingilizce öğrense idi sympathy Masalar numaralıdır. "7.01 13 02 16.17 18.46 20.17 5.23 kelimesinin bu dilde TAZİYET mâT E L : 43848 nasına geldiğini bilecek ve böyle E: Jİ2.13 6.16 9.31 12.00 1J0 10.S8 bir pot kırmıyacakb. (610) faaliyeti Donanmamızın takviyesi halâ niçin lâzımdır ? Yazan: Abidin Dav'er 4 Atlantik Paktına girince Amerikan ve İngiliz donanmalarının yardımımıza gelecekleri tabiidir fakat buna rağmen, donanmamızın takviyesi lâzımdır. Niçin lâzım olduğunu izah edelim. *** Sovyet Rusyanın Karadeniz filosu bizim bugünkü donanmamızdan üstün bir kuvvete sahibdir. Çu küçük mukayese, bunu isbata kifayet eder: Türkiye S. Rusya Zırhh 0 2 Muha. kruvazörü 1 0 Kruvazör 0 5 Büyük muhrib 0 4 Muhrib 8 18 Torpido bot 0 7 Denizaltı 11 3637 Sovyet Rusyanın Karadenizde inşa halinde bulunan veya ikmal edilerek hizmete girmiş olan Alman tipi modem kaç denizaltısı bulunduğu malum değildir. Aynca Rusların elindeki Alman ceb denizaltılannm sayısı da meçhuldür. Mayin dökücü, aramatarama gii bi yardımcı sınıflar itibarile de Sov | yet Rusyanın Karadeniz filosu bi] zim aynı smıftan gemilerimizden ' sayıca üstündür. Meselâ bizim bü| yük küçük 23 aramatarama gemij mize mukabil Ruslann muhtelif | tipte 67 aramatarama gemisi vardır. Sovyet Rusyanın, şimdi revacda olan baskın şeklindeki anî bir tecavüzle baslayacak olan yıldınm taarruzuna Amerika ve Ingilterenin Akdenizdeki filolan yardımımıza gelinciye !:adar, donanmamız sayıca üstün Rus donarması karşısında, yalnız başma savaşacaktır. Bu yardımın kaç günde geleceğinı tayin ve tesbit edemeyiz. Halbuki harbin ilk günleri çok mühimdir. Bilhassa Karadeniz boğazı bölgesi gibi, strateji bakımından büyük ehemmiyeti haiz bir sahada, yapılacak çıkarmaîan önlemek içın donanmamıza düşen vazife de çok mühimdir. Işte donanmamızın bu vazifeyi başsrabilecek kudret ve kifayette olması lâzımdır. Onun içindir ki deniz kuvvetlerimizin takviyesi ve donanmamtzla işbirliği yapacak karada üslenmiş bir denizhava kuvveti vücude getirilmesini istiyoruz ve bunu, Amerikan dostlanmızdan bekliyoruz. Donanma günü Boğaz vapuru Dolmabahçe önlerinden geçerken yanımda oturan dostlardan biri, İngiliz filosuna bakarak şöyle dedi: « Şu 9 parçalık ingiliz filosıınu bize hediye etseler, bunlann masrafı maliyemizi iflâs ettirirdi.» Cevab verdim: « Bizi iflâs ettirecek kadar değilse de hazineye yeni bir külfet ilâve eaeceği »üphesizdir. Şüphesizdir amma, Karadeniz Boğazuun, Istanbulun ve Karadeniz kıyılanmızın müdafaası da kuvvetlenmiş olurdu. Bunu istemez misiniz?» Millî Müdafaamız için imkânlarımızm son haddine kadar para harcamaktan çekinmemek mecburiyetindeyiz. Çünkü bu, sadece para ile ölçülecek bir iş değildir; hayatî bir davadır. cum uçaklarımız da düşman gemilerine taarruz edecektir. Onun içindir ki kaç senedir yazdığımız yazılarda karada üslenmiş ve donanma ile işbirliği yapacak bir deniz hava kuvveti vücude getinlmesini istiyoruz. 3 Harblerin karada cereyan eden büyük meydan muharebelerile sona erdiği doğrudur. Fakat bunun aksi de vaki olur. 190405 Rus Japon harbini, Arniral Togonun Çuşimada kazandığı deniz zaferi sona erdirmiştir. ikinci dünya harbinde Japonya, karada değil denizde mağlub edilmiştir. Japonya 1944 sonbahannda Leyte deniz ssvaşını kaybedince mağlubiyeti kabul etmiştir. Japonlar 1945 ağustosunda teslim olduğu zaman, 4 milyon cengâverden mürekkep, sapsağlam ve yıpranmamış Japon ordusu, Mançuri ve Japonyayı müdafaaya hazırdı. Gemi toplannm menzili dışmda donanma bir muharebeye iştirak edemez ama, deniz hakimiyetini elinde tutmak suretile ordu'.arm ikmal ve iaşesini yapar; petrolun. harb sanayii için lüzumlu stratejik maddelerin ve gıda maddelerinin naklini temin eder; sahillere çıkarma yapılmasım önler ve kendi ordulannın çıkarma yapmasını sağlar. Daimî bir çıkarma tehdidi ile düşman kara ordusunun dağılmasmı ve meydan muharebelerinde zayıf kalmasmı temin eder. Bizim donanmamızın Karadenizdeki vazifelerinin başında çıkarmaîan önlemek gelir. Anfibaşarı mevzuatı da pıuıtnuyalım ünkü Curahuriyet'te çıkan bir Ankara haberinde antidemokratik ka nunlan inceleyen komisyonun önümüzdeki günler içinde tekrar çalışmalara başlayacağı bildiriliyordu. Bazı kanunlantmz ve mevzuatımız vardır ki bunların antidemokratik olup olmadıklarını pek bilmiyorum amma tabir caizse antibaşan ve antiterakki olduklaruu gayet iyi biliyorum. Kasdettiğim mevzuat. kırtasiyeci ve formaliteci olanlardır. Bunlar öyle kanunlardır ki memlekette süratle iş gorülmesine mâni olurlar, Bu kırtasiyeci ve formaliteci kanunlara harfî harfine uygun hareket etmek, her işi kara kablı kitaba tama'mı tamamına uydurmak, alâkahları mesuliyetten korur ve kurtanr amma işler ya hiç yürümez, yahud da aheste beste yürür. Fakat mevzuat için böyle olmasının ehemmiyeti yoktur. Geçenlerde, tş Bankasının yıldS» nümü münasebetile Taksim gazinosunda verilen ziyafette Devlet Başkanımız muhterem Celâl Bayar bu satırların muharririne Bankayı kurmak ve yüriitmekteki büyük muvaffakıyetin sırrı, işi ehlina tevdi ederek ona geniş salâhiyet vermek, bu salâhiyetin mesuliyetini de kendisine bırakmak olduğuna söylemişti. Bizim kırtasiyeeiliğe dayanan, formaliteciliğe her şeyden fazla kıymet ve ehemmiyet veren mevzuatımızda ise salâhiyet çok mahdud, mesuliyet ise hemen hemen yoktur. İşi karakablı kitaba nydurmak suretile çalışan kırtasiyecilik üstadlan. ya hiç bir iş görmeden günlerini gün ederler; yahud da memleketi milyonlarca lira zarara sokarlar da, gene mesuliyetten yakalannı kurtanrlar ve bulunmaz hind kumaşı imiş gibi o makamdan bu makama nakledilirler. Bu sebebledir ki bizde, Cumhnriyet sütunlannda bir zamanlar bahsettiğim gibi «mesuliyeti icraiye» vardır da «mesuliyeti ihmaliye» yoktur. Yani başına geçtiklerl ifte mevcud salâhiyetle rini kullanmak ve mesuliyeti ka» bul etmek suretile canla başla ealışanlardan mesuliyet aranır da. bir gün hesab vermek. mesul edilmek korkusile işi parmaklarının ucu ile tutan verimsiz oidarei maslahatçılar» bu harekctsiz, korkak, kırtasiyeci ve formaliteci ddişlerile memleketi büyük zararlara soktukları halde, şahıslarına hiç bir zarar, hattâ söz getirmemenin yolunu bulurlar. İşte bunlar «mesuliyeti icraiye» den kaçan vo «mesuliyeti ihmaliye» den dolayı da hiç bir muatebe ve muahazeye uğramıyan insanlardır ki nihayet gazetelerin ve bazan da milletvekillerinin tenkidlerine uğrarlar; o zaman susarlar ve kendilerini unut turduktan sonra, yeni makamlara geçmek suretile ceza yerine mükâfat gorürler. Çok iş görüp da bazan hata işliyenlerden ziyade, hiç bir iş görmiyen ve karakablı kitaba uygun hareketlerinden dolayı da hiç bir ceza görmiyenler, memleket hesabına daha zararlı insanlardır. Mevzuatımız böylelerinden «mesuliyeti ihmaliye» aramadıkça ve başarıcı insanlara salâhiyet vermedikçe, onlan teşvik etmedikçe istediğimiz süratli iierleme ve yükselme hamleleri tahakkuk edemez. Onun için yalnız antidemokratik kamınlan değil, antibaşan mevzuatı da değiştirmeği ihmal etmemeliyiz. Istanbulun seyrüsefer davasım hallettiğini söyliyen mühendis Baftarafı 1 inci tohifed» Geçen gün Vasıf Dokuman isimli bir mühendisin bu derde çare bulmağa çalıştığını hattâ bunda navaffak olduğunu işirtim. Hemen gidip kendisini gördüm. Vasıf 3ey orta yaşlı dinc bir mühendistir. Evvelce İstanbul Milletvekili imiş, Sümerbankın Hereke ve Feshane fabrikaları müdürlüklerinde bulınmuş. Beni gayet iyi karşıladı ve projesini anlatmağa başladı: Izdihamın önüne geçmek için Karaköyde yayalara mahsua tüneller açmayı düşünüyorlar. Fena fiklr değil ama hem masrafb h«>m zor iş çünkü o kaypak arazide su çıkacağı muhakkak. Sonra buniann açıldığı farzedilse bile dâva haıledilmiş olmuyor. Yine bütün vasıtalar Karaköyde ve Köprüde birleşecek, yine yol bulunmıyacak. Asıl mesele buna çare bulmak. Sizin bu işl kâğıt üstünde hallettiğinizi öğrendim. Projeniz hakkında biraz izahat verir misiniz? Memnuniyetle. Yapmıs olduğum projede hem seyrüseferi azaml derecede kolaylaştırmayı hrm bu işin mümkün mertebe marafsız ortaya çıkmasını göz önünde tuttum. Dâvayı köprüler vasıtısile halledeceğim. Anlıyamadun. İzah edeyim: bunun için Köprünün Kadıköy iskeleti tarafından hafif bir meyil İle başlıyarak 3.5 4 metreye kadar >*ükselecek yayalara mahsus beton sütunlar üstüne oturtulaeak hafif bir köprü yapııacak. Bu köprü Karaköyden Bebek ve Beyoğluna giden tramvay duraklanna kadar imtidad ederek yine tatlı bir meyille sokağa kavuşacak. Arada yayalann üıebikneleri için merdivenler de bulunacak ve bunun için Karaköyde «adece bir dükkânın istimlâki icabedeeek. Güzel amma otomobiller... Acele etmeyin. Onlan da dflşündük. Domuz sokağmdan da hafif meyille yükseimeğe başlıyan bir köprü Karaköy köprüsüne kadar imtidad edecek ve binek otomobilleri bu yolu takib ederek köpriiye inecekler. Şimdiki Karaköy köprüsü sırf vasıtalara tahsis edilecek. Yani yaya kaldınmlan bulunmıyacak. Bu suretle ne kadar genifliyeceğini tasavvur edersiniz. İyi amma yayalar ne yapacak? Onlar da açıkta kabnıymcak: Köprünün üstünde nrf yayalara mahsus hafif bir köprü daha yapılacak ve böylelikle yayalar ve vasıtalar büyük bir kolayhkl* yollanna devam ederek buralarda hiç vakit kaybetmiyecekler. Köprüntn bu ikinci katı mümkün mertebe hafif malzeme ile yapüacağından temelin takviyesine fazla maıraf gitmiyecek. Yayalar şimdl olduğu gibi yine merdivenlerle vapur iskelelerine inebileceklerdir. Bu üst köprünün nihayeti Yenieamiin önüne kavusacak. Fflcriniz pariak gBrünflyor amma bilmem tatbikatt* ne netiee verecek. Davanın mükemmelen ve fazla masrafa ihtiyac görtermeden halledileceğinden şüphe etmeyiniz. Tabiî tramvaylar, kamyon ve otobüsler şimdiki güzergâhı takib edeceklerinden inşa edilecek havaî köprülerin ağır ve massif olması icab etmiyecek. Hattâ bunlar sokağın aydınlanmasına bile pek engel olmıyacak. Bir de zaman zaman lüzumu ortaya atılan istimlâk projelerini düşününüz. Bunlara milyarlar yetmez. Benim projem onlann yanında gayet iktisadî bir mahiyet arzeder. Tasanmı bu civarda »eyrüseferi günlerce tetkik ettikten sonra vücude getirdim. Bunun bir de aıaketini yaptınyorum. Yakında Belediyeye ve Basbakanhğa teklifleriml sunacağım. Kabul edildiği tak dirde ki bunu kuvvetle umuyorum Istanbulun bu kısmında şehir sakinleri ıstırabdan kurtulacak lardır. Beyoğlundaki izdihamın önüne geçmek için de hazırhyacağım tasanlar var. Onlan bilâhare ele alacağım.» Mühendis Vasıf Dokumanın projesi parlak görünüyor. Fakat alâkadarlar bunu nasıl bulacak? Bu ciheti henüz bilmemekle beraber mühendisin yanından aynhrken şehrin bu kısmında arab saçma dönen seyrüseferin bir an için saat gibi işleyişini tahayyül ettim ve içimde derin bir ferahlık duydum. Mazhar KUNT YAPI ve KREDİ BANKASI A. Ş. Yönetim Kurulundan: Bankamız Ortaklannın 25/9/ »51 tarihindeki olağanüstü toplanüaında Banka sermayesinin, sekiz milyon liraya iblâğına karar verilmiş olduğundan, bu karara istinaden Yönetim Kurulunca müttehaz 1/10/1951 tarihli 8/12 sayılı karar mucibince, esas mukavelenamenin 18 inci ve Ticaret Kanununun 394 üncü maddelerinin tatbikı ve olağanüstü Genel Kurulumuzun karan cümlesinden olmak üzere çıkanlacak dört milyon lirahk hisse lenedlerinden bir miiyon liralık kısmınuı tercihan ve mevcud hisselerile mütenatib olarak «atın alınmak üzere hissedarlanmızın ve geri kalan üç milyon lirahk kısmın müşterilerimizin taahhüdüne arzolunarak bu miktardan artan kısım bulunduğu takdirde bunun da ortaklarca mütenuiben taahhüd olunması gerektiğinden yukarıda izah olunan esas dairesinde rüçhan hakkından faydalanmak arzu eden ortaklanmızın ve yesiden hissedar olmak istiyenlerin 10/11/1951 akşamına kadar taleblerinin kabul edileceğini ve umumiyetie hissedar olacaklann bu tarihe kadar Bankamız Genel Müdürlüğüne veya Şubelerımize müracaatle usulen üçer nüsha istirak taahhüdnamesi imzalamalan ve taahhüd ettikleri hisse bedellerinin tamamını ödemeleri rica ve ilân olunur. KERVAN Papa bir. İstanbul milletvekilini kabul etti tstanbul milietvekillermden Andre Vaham ın 1 ekimde Vatikanda Papa tarafından kEbul edildiği Romadan bildirilmcktedir. Papa İstanbul mllletveHline. Türkiyer.in dünya sulhu uğnında sarfettlği gayretlerde muvaffak olmasını düediğlni söylemiş ve meraleketimiz hakkındaki İyi niyetlerinl belirtnılşt:r. C. H. P. Ertuğrul Adalıyı mahkemeye verdi C H. P , Şehir Meclisi ve Demokrat Parti Haysiyet Divanı azasından Ertuğrul Adahyı. manevî şahslyetlne hakaret ettiği iddiasüe mahkemeye vermiştir. 16 eylül ara seçlmlerine takaddüm eden miîinglerde Adahnın konuşmasile C. H. P. nin halk efkârında ltibarını düsürdü*ü mevzuubahis edilerek kendisinden 20.000 lira manevi tazminat talebinde bulunulmuşhır. Moris Şövalye pazar g^iinü gelemiyor Mevsim dolayısüe uçak tarifelerinde yapılan tadilât sebebile Moris Şövalye ancak salı jeünü bir Lübnan uçağı İle şehrimize gelebilecek ve aynı gün saat 19 da Parkotelde gazetecilerie blr konujma yapacak gösterilertnl 1112 ve 13 ekfmde verebilecektir. Aramızdan ebediyen aynlmaslle bizlerl bü>ük acılara garkeden kıymetU aile büjüğümüz sevgill babamız ipekll kuınaş fabrlkatörü ve Yıldır Boyahanesl sahlbi cenaze merasiminde bulunan, evlerlmlze kadar tazlyeye gelen, telefon, teîgraf ve mektubla acılarımızı paylasan akraba ve dostlanmtza. Alman hastanesl doktor ve hemsirelertne »yrı ayrı teşekküre büyük kederimlz manl olduğundan sükranlarımızm arz ve iblâğına sayın gazetenizln tavassutunu rlca ederiz. Hatan Basri tpek attest TEŞEKKÜR Refik Koraltan Diyor ki: Gfirete meraklıyım, son güreşi Atatürkle yaptun. HASAN BASRİ İPEK'in Röportajı yapan: FARUK FENİK 21700 numaraya kimler felefon eder? Yazan: FERDÎ ÖNER Ş A T O„ PARİSTEKİ Meşhur Türkler...? tstanbul plikalı otomobillerden kimler iniyor? TerziMÜJGÂN Paristen döndfi. Yazan: METİN TOKER CLAİRE WANDER 1 Pozlannızı canlandınr. PANGALTI FOTO M. Ö Z E N SİYASET 32 nci sayısı daha güzel, daha cazib CUMHURİTET Nüshası 15 kunjjtur Abone şeraiti Türkiye Harle Ura Kr. Lira Kr. Senellk 42.00 8100 Altı aylık 22.50 Oç aylık 12.00 Bir aylık «.50 Gazetcmızr jonüenien evrak c* vaxxlar netredllsin edilmetin iade oUmmat nesullyet kftbul eıSlloMB D I K K A T NEOKALMİNA K i N) M L İ 15 KURUŞ NEZLE.BAf OİJAĞaiLARI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear