28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16 Temnraz 1947 Paris konferansımn netipesi örünüşe göre Paris konferansı bugün çalışmalanm bitirecek ve Amerikadan istenecek yardımı hesablayıp tesbit eımeyi mütehassıslaıa bırakacakt». Konferansın çalısmalan sırasında herkes fikrini söylemis, bununla berabcr konferansın çalısmalan hiç biı aksaklığa uğramamış ve netice her yerde hoşnudhık uyandırmıştır. Hoşnud olmıyanlar yalnız Sovyetlerle konıünistlerdir. Günün haberlerine bakıbrsa Parisin komünist gazeteleri. konferangın Fransayı iki tehlikeyle karşılaştırmiş olduğunu söylemekte ve bu >iizden sizlanmaktadırlar. Tehlikenin biri Franko İspanyası için açıkkapı bırakılrnas., ikincisi Holandamn, batı Almanyanın da konfemasa çağırlmıasım ilti. zam etmesidir. Fransiz komünistlerine göre konferang Fransa için faydalı olmadıktan başka zararh olmuş ve Fransarun güvenini lehlikeye düşürmüştür. Komünistler habbeyi kubbe yaparak bu şekilde hayıflandıklan sırada kon. ferans çalışmalannı sona erdirmekte ve böylece Avruparun hepsine değilse de istiyen devletlerine yardım temini Işi. ilk safhayı başan ile atlatmaktadır. Hattâ bu muvaffakıyeti yarım muvaffakıyet saymak doğru olmaz. Çünt ü Avrupa birliğini korumak için her şey yapılnuş ve Amerikan yardımının bu birliği desteklemesi için her çareye başvurulmuştur. Şüphe yok ki birük kurulmuş olsaydı, harb ihtimali de or. tadan kalkacak ve Avrupa azun bir zaman huzur içinde yaşamak imkâuını elde edecekti, Fakat birliği istemiyenler, Paris konferansını akamete uşratmışlar ve konferanstan ayrılmışlar, bu yüıden yardımdan faydalanmak meselesi yepyeni bir mahiyet almıştır. Yarj yardınu istiyenler ondan istifade edecekler ve bu yüzden basgösterecek İkiliği göğüsliyeceklerdir. Bununla beraber bugün yardım istemiyenlerin yann inadlarından vazgeçtikleri takdirde yardımdan faydalanmalan için de tedbir alınmiş ve yardım kapısı kimsenin yüzüne kapanmamıştır. 18 milletin iştirakile toplanan Paris konferansının işlerini biürmek üzere oMuğu sırada General MarshaH'ın söy. ledigi nutuk ise, bu çabşmalann boşa gitmiyeceğini anlatarak ümidleri daha çok kuvvetlendirmiş bulunmktadır. General Marshall'a göre Avrupa, Amerikanin yardımına muhtacdır ve Amerika Avrupaya yardım etmelidir. Yoksa Avrupa demokrasiden uzaklaşır ve bir çok milletler komünizmin kollan arası. na düşer. General Marshall bu hakikati anlattıktan sonra 16 milletin konferansından hahsederken bunların çalışnıalanru övmüs ve böylece bu çabşmalann mutlaka netice vereceğini belirtmiştir. General Marshall, yardım esirgcndiği takdirde Avrupa milletlerinin teker teker komünizme sapacağını söylemekle, yardım aleyhinde olanların gözettikleri maksadı da anlatmıs oluyor. Çünkii bunların maksadı, bütün Avrupanm demokrasiye veda ederek komü. nist bir ekalliyetin tahakkümüne boyun eğmesi ve böylece bütün Avrupayı istedikleri yere ve istedikleri akıbetc Siirüklemeleridir. O halde 16 devlet konferansı Avrupayı bu akıbetten korumak yolunda yapılmiş en hayırlı teşebbüstür. Amerikanm bu teşebbüsü, gerçekleştinnes: ise Avrupa için tam manasile bir kurtulua olacaktır. Amerikanııt hâdiselere mttdahalesi bekleniyor Ba9tar0.fi 1 inei sahljede mttfrit »ol cenahın bazı mutedll unsurtirada teyid olurunaktadır. Ancak bu lan dahi bunun aleyhtadedir. tugay meıısublaTirun Konlça etrafın Bununla beraber, doğu Avrupayı dail muharebeye Iştlrak edip etmedli idare eden devletin sırf Yunan meselesi leri bllinmemelrtedir JJaamaüh bu tu için bir üçüncü dünya harbini göze agaym mevcudlyetinln mücadeleye lşti lacağı sanılmaınaktadır. Çünku şurası rak etmese daiıl Yunanıstanın egemen muhakkaktır ki Yunan meselesL bir llglne bir tehdld teşkü ettiği lcabul e kere iki ayrı dünyadan yardım gören dümektedir. iki hükumet arasında bir ihtı'âfa te İngiliz resmî makamlan bu konuda j reddi edince, uzun zaman ne yalnız bu düşüniükleri tedbirleri henüz açıklama dahilî harb, ne de hattâ bir Balkan makta iseler de duramun dddî telâkki harbi halinde kalamıyacaktır. Uçüncü olunduğuna şüphe yoktur. Hattâ. mese bir dünya harbi, ancak başka unsurlalenin beynelmilel sulhu tehdld eden biı rın da ır.üdahalasile vukua gelebilecek hâdise olarak Birleşmiş Milletlere ak ve bu vaziyette ise Yunan meselesi, çok daha karışık bir davanın Yunan safhasettirllmesl düşünülmelrtedir. sı sifatile ancak bir bahane teşkil edeGüvenlik Konseyinde Londra 15 (B.B.C.) NewYorktan cektir. Halbuki müşaMdlerin fikrinc« bildiıUditirie göre, Güvenlik konseyln bu hiç olmazsa şimdilik, muhtemel v de Amerijran murahhası Johnson, Yu değildir. nan meselestnin müstacel ve kat'î suWashington'un görüşü rette halledllmesi İçin bu meselenin Washington 15 (a.a.) Dıs İşleri Badriml surette konsey gündeminde kal kanlığı resmî sözcüsü tarafından bildimasını istemiştir rildiğine görej Birleşik Amerika Dış Fransız mtıralıhası Barodl, Yunanls işleri Bakanlığı, Atinadan aldığı raporfcanda vazlyetin (riddî ve tehlikeü oldu lar üzerine Yunanistanın şimal batı gunu söylemlş ve tam salâhiyetli yenl bölgesinde komünist kuvvetlerinin yabir tahkik heyetinin Balkanlara gön nmda miİlletlerarası tuğayın mevcud derilmesini, bu heyetln üç beş üyeden olduğunu teyid veya tekzib edeoek duteşkil olunmasım ve Güvenlik Konse rvjnda değildir. yintn tam müzahereüni haiz olması lâDiğer taraftan Bahriye Bakanlığmdan zun geidığini bildirmlştir. bugün teyid edıldiğine göre halen YuYunan hükumeti Çaldaris ile Pariste nan sularında hiç bir Amerikan gemisi bulunan Papandreu'yu müstacelen geri bulunmamakta dır. çagırmıştır. Yetküi bir nruhabir tarafından veriLondradaki umuml kanaat önünıüz len bir habere göre, Amerikan donandekı haftanm Yunanistan hesabına son masınm Yunanistan istikametine doğru derece nazik olacağıdır. tlç bir hareketi belirmemektecir. YuAnlaşılan öniimüzdeki güclerde Gü canistandan aldığı her türlü raporlara venlik Konseyi Yunan meselesile müs ve bu memlekette cereyan eden hâdisetemir'en meşgul olacaktır. lerin uyandırdığı büyük ehemmiyete İngiliz askerlerinin durumu rağmen Amerika Dış İşleri Bakanlığı, Londra 15 (a.a.) Eam'a karşı ya bu hususta herhangi bir yorumda bukırüıklajile tarunmış Ijoadraniıı Yu lunmaktan imtina eijnektedir. nanlı çevrelerinde. halen Yunanistanda bulunan İngiliz blrliklerinîn çetecllere karşı yapılan savaşa. müdahale etrnelerinden korkulmaktadır. Resml çevrelere gelince, İngiUz hökumetinin bu mücadelenin dı^mda kalmaya azmetmlş Baştaraiı l Inri »ahi/ed» oldugu belirtilmektedir. Resml istatistiklere göre. Yunanistan üst katta bulunan Hayri Fuada aid tüda kl İngiliz birlikleri 5000 Mşl kadar o tün deposuna da sirayet etmiş, etraf ve lup bunların nemen hepsi harekât sa şehir kesif bir duman ve kükürt kokusu hasının dışmdaki garnizonlarda bulun içinde kalmıştır. Her şeyden evvel acninyon nitratın patlamasından endişe maktadır. edilmiş, tehlikeyi önlemek için cviarda İngiliz hükumeti. sefirlerinden bulunan evler ve meskun mahaller tahmalumat istedi Londra 15 (a.a.) Söylendlgine gfi liye edilmiş, vak'a mahalline koşan şere, İngiliz hükumeti, Paris. Roma, Bel hir ve kâğıd fabrikası itfaiyeleri) çok grad ve Sofyadail temsilcUerine özel büyük fedakârlıklarla vazife görmeiptalimat göndererek, Yunanlı çetecilerin rine rağmen yangın söndürülememiş, biyanıbaşmda müdahaleye hazır bir hal lâ fasıla 10 saat devam etmiştir. Hâlâ da de bulunduğu bildirilen mllletlerarası dumanlar vardır. Fakat ateş önlenmiş birliğin mevcudlyetine dalr her türlü bulunuyor. Kat'î netice henüz tesbit eizahatın kendlsine bildlrllmesinl late dilmemekle beraber zarar 300 bin lira tahmin edilmektedir. Yangmm nasıl miştir. Kukla hükumet kurulabilecek mi? çıktığı, bir kasid olup olmadığıı bu daAtina 15 (a.a.) Anadolu ajansmm kikaya kadar anlaşılamamıştır. Ba^savcı Sami Erden tahkikatı blzzat özel muhablri büdiriyor: Yunan meselesl, daiült ve harlcl son idare etmekte, muhtelif şahıslarm ifahâGiselerin tesiri altında, muht«mel ih delerine müracaat etraektedir. tilâüara doğru süratü gelişme halinde Ziraî Donatım teşkilâtının teftiş gördir. Şehirlerde mürrit solculara karşı mekte olduğu bir sırada yangının çıkgirişilen kütle tevklfatı ve hudud boy ması manalı göruldüğünden savcılık ve larmda hakikl harbe müncer olablle zabıta, bu nokta üzerinde daha hassas cek dahiirharb harck&tının yanıbaşın durmaktadır. Yanan bina, kükürt ve iüda, siyasl duruma hâklm olmağa nam tünler sigortasızdır. Yangın devam ederzed ikl hâdise vardır. Bu hâ,iiselerden ken kükürt dumanır.dan çok fazla mübir tanesl, komünistler tarafıcdan <htir teessir o^an belediye elektrikçisi hastaYunanistan hükumetinin> kurulması, neye kaldırılmıştır. Yangın mahaliinin ötekisi de hükumet tarafmdan Yunan karşısmdakl cezae',ir.deki mahpuslar da komünist partl^nin kanun dışı edilme her ihtim^e karşı bahçeye çıkarılmış, sldlr. Bütün Atina mahıillerinde her yangın önlendikten sonra içeri ahnkes şundan emindir ki, vâkıalann man mıştır. tıkl seyri neticesinde bu İki hadlse de, Son durum biri diğerinl takib ederek pek yakinda İzmit 15 (Telefonla) Çıkık yangım blrer emrl vakl olacaktır. Filhaklka, milletlerarası alanda herkes açıkça tahkikatını idare etmekte olan Cumhumevkiinl alrrken, Yunanistanda son riyet başsavcısı Saml Erdem, bogucu ve kozlann oynanmsjnası İçin hiç bir se bunaltıcı gazlerin lazlalıgı dolayıâle, tayin edilen ehli vukufun, yangın mabeb mevcud değildlr. hallinde keşit yapamadjgını, yarın saat Samldıgına göre, kukla hükumet, 10 da keşfin yapılacağmı, bu sebeble Yunanistanın ku2ey huciudlan yakınla yangımn sebebl anla^ılabileceğlnl söyırnda bir yerde, pek muhtemel olarak lemiştir. halen haMkl muharebelerin cereyan etYangından, Zira! Donatım kunımuna tlgi Arnavudluk hududu bölgesinde ku aid defterler kurtarılmış olduğuadan rulmaya çalışılacaktır. savcılık, bu defterler üzerinde incelemeler yapmaktadır. Savcılıfm gösterdigi Asıl bedef Kukla hükumetin kurulması takdlrin lüzum üzerine Zlral Donatım kurumu de, endişeler, yalnız bu hükumetin Rus memuru Behlç İle Çıkık deposunun üsya ve peykleri tarafından basit bir ta tündeki tütün mağazasmda iki gündenn;nmasindan degil, iakat hiç olmazsa beri yattıgı anla§ılan Süleyman ismlnde Tito ile muhtemel bir askerî ittifak bir amele nezaret altma alınm!5!ardır. CeTdet yapmasmdan gelmektedir. Bahls mevzuu olan, Yunan komünizminln hiyanetinden doğan yardımla Siav blokunun Ankarada ramazan hazırlıkları Ankara 15 (Telefonla) Eamazanın sıcak denizlere çıkmak İçin yenl bir yaklaşması dolayısile Diyanet İşleri Refaal teşebbüsüdür. Maamafih bu teşebbüs, kolay oünaS isliği, her sene olduğu gibi bu yıl da tan çok uzakttr. Bütün Yunan milleti, İstanbul ve diğer şehirlerden Ankaraya bu açık vatan hiyaneti karşısında tek vâız ve hafızlar getirterek camilerde vabir adam gibl ayaga kalkacaktır. Hattâ zifelendirmiştir. 460 bin ton Pariste toplanan milletlerarası hububat konferansında Türkiye delegesi ve Tarım Bakanı Faik Kurdoğlunun verdigi resmî rakamlara göre memlekerimiz 1946 senesinde aknan tedbirlerle (!) üç misline çıkardığı isühsalâtından 460 bin ton hububat ihrac etmiıj. Tarun Bakamaın alındığını söylediği tedbirlerin ziraî obnadığı meydanda. Şu halde 7 eylul kararlanna işaret edilmek isteniyor. Iddiası yerinde midir, değü midir, anlamamız için ?a suale cevab vermek gerek: Paramızı ayarlamadan evvel gıda maddesi ve hububat ihrac ermek istedîk de, «Pahalıdn, abnayız!» diyen mi oldu? Bize birkaç misal lutfederler mi? Paris konferansı dün sona Baştaratı 1 tnci sahijede vetle hâkim olacak ve hattâ bunlann erini göstermeleri icab ettiğini büdir azimle tatbikl yolunda nüfuzunu gosterecekttr.> Dönilm noktası Türk mnrahhasınin teklifl Daha sonra Türk murahhası Nııman Birleşik Amerikanm halen eski dünMenemencioğlu hem Türkiye, hem Yu yadaki ananevî dostlarile olan münananistan namına söz 9öylemi§ ve iki sebetlerinde dönüm noktasma gelmiş memleketin teknik komitelerle işbirli bulunduğunu inkâr etanek mümkün ği komitelerinde beraber çahşmak iste değildir. Birleşik Amerika ya, bu memleketlere karşı yeni açılan devrin ihtidiklerini belirtmiştir. Söz söyleyen murahhaslar, General yaclarma uymak hususunda gerekli vazifesini başarı ile bitirmeli veyahud Marshall'a, Mister Bevin'e ve Fransaya bu Avrupah memleketlerin, ne kendi ve teşekkür etmi^, gündemde bir şey kal ne de Birleşik Amerikanm ananelerile mamış olduğunun anlaşılması üzerine uygun olmıyan ahenksiz yola girdikleFransa Dış Bakanı M. Bidault söz söy rini görmeğe katianmalıdır. Böyle oli§, konfeTansınj bilhassa şimdiye ka duğu takdirde Birleşik Amerika dündar görülmemiş iyi niyetle ve karşılıklı ya karşısmda kendi durumunda cezrî anlayıj sayesinde işlerini bitirmiş oldu değişiklikler yapmak zorunda kalacakğunu söylemiş ve şu sözleri ilâve etmiş tır. Amerikalıların bir çoğu, Birleşik tir: Amerikanm Avrupaya yardım siyasec Hüsnüniyet olduktan sonra iyi tinin iyi olup olmadığını soruşturuyorve çabuk iş görmenin mümkün olduğu lar. Sayısız güçlüklere rağmen, Avruisbat edilmiştir. Yapılan İ5 Avrupa için panin harb yüzünden uğradığı müthiş büyük bir yardım olmuştur. Böyleoe tahribattan kurtulması yolunda şim. Avrupanm ışığı söndürülmemiş oluyor. diye kadar büyük hamleler yapıldığı ve Bu konferansı kendi başşehrinde top başarılı ilerlemeler elde edildiği muanmış görmek Fransa için büyük bir hakkaktır. Yapılacak daha bir çok şey olmakla beraber, şimdiki durumda, mazhariyet ve şereftir.» Böylece konferansın ilk safhası son bunların nelerden ibaret bulunduğu ve bulmuştur. Mütehassıslar yanndan baş ne gibi bir yardımla halledilebileceği layarak Avrupanın istihsal kaynaklanuı Paris konferansımn tartışmalarında^ esbit edecekleri ve Amerikadan ista anlaşılacak ve daha kuvvetle tahmin ve takdir yoluna girilebilecektir. Amenecek yardımm miktarını hesablaya rikanm menfaatleri bakımından buniacaklardır. nn neticelerile mümkün olan hal ça. Mister Bevin'in yarın geri dönerek relerini biz Washingtonda çok yakınİngiliz kabinesinin toplantısmda hazır dan takib ve tetkik ediyoruz.» bulunacağı zannediliyor. Dış İşleri Bakanı bundan sonra, AvMarshall'in nutku Salt Lake City 15 (a.a.) Amerika rupa iktisadî kalkmması meseleleri karBırleşik devletlerini teşkil ed*n 48 e ç:smda Birleşik Amerikanın, dıs siyaset alet valilerinin dün akşamki yıllık meselelerinde olduğu gibi halkın büyük ioplantılarında söz alan Dış İşleri Ba çoğunluğu ile aynı fikir ve duyuş ahenkanı General Marshall, halen Pariste gi içinde birlik olmasmın zarurî bulunAvrupa iktısadî kalkınma plânmı • tan duğunu izah eylemiş ve şöyle demiştir: zlmle meşgul 16 Avrupa memloketl Paris konferansının neticeleri temsilcilerinin cesaret ve ümidini kır« Birleşik Amerika herangi bir kamamak İçin Birleşik Amerikanm A\TUpaya yardım etmesl gerektiğl noktasın rar vermeden evvel Paris konferansı neticelerinden birinin vakıaları tam olaa ısrarla durmuştur. rak ortaya çıkarmış bulunduğu hakilîaAmerlkaniD kararlan tini en titiz bir itina ile incelemek mecMarshall şöyle demiştir: « MUşterek ekonomik meselelere buriyetindedir.> General Marshall nutkunu şöyle bilr hal çaresl bulmak ve milll maniaları ortadan kaldınnak için halen AVTJ tirmiştir: pada sarfedilen gayretleri Am?rikan « Birleşik Amerika milletinin bütün milleti anlayış ve sempati İle taklb et hakikatleri tam manasile gördükten ve melidir. Bu meselelerln lâyık oldukları bi^ikten sonra, Avrupanın yardım huehemmtj'etle ksavranması, A\rupa gö susundaki talebi karşısmda vazifesini üşmelerinin n"ticelerinl Üzerine aMcak vapmaktan kaçınmıyacağına derin bir olan Amerikanm kararlarında kuv imanla inanıyorum.> Bîr komp!eks uhlanmızda, çuurumuzda bir Udlik göze çarpıyor... Birbirine zıd bir Udlik. Bu şuur bölümü işlerimizj aksatıyor, kararlarımıza tesirler yapıyor. Silkjnip ahnalıyız. Izah edeyim: Ben ne milliyetçiliği, n e milliyetsizdj liği, ne dini, ne dinsizliği taassub cesine vardınnak taraftarı değilim. Taassub, miinaka.şa kabul etmiyen kah bir aziyertir. Insanın hayatı ancak suples içinde gelişebilir. Milliyetçiliği, mutedi] ve ancak faydah şeklile kabul etmis bir adam olarak, yabancı bilgiden, yabancı ihtısas:an faydalanmayı büyük bir hâhişle iserim. Bu isteğimi müessir olabildiğirn sahalarda kabul ettirmeye muvaffak olduğum da vardır. Şimdi bu mukaddimeye ne lüzum var? Aşağıki satnlan okuyunca. kendimi nıanasız bir mutaassıb gibi göstermcmek için böyle bir açıklamaya ihtiyac oldu• ğunu siz de anlarsınız. Geleliın sadede: Yardım işini tetkik için Amerikadan bir heyet geldi. Bunların arasında bir konomi doktoru da bizim iktbadî durumumuz hakkında sözler söyledi. Söy» lediği sözlerin başlıcalan içinde memleketimizde bütün sınaî tesebbüslerin hükumet elinde olduğu, hususi tesebbüslerin âtıl ve kötürüm halde bulunduğu iddiası vardı. Gazeteler bu haklı söz üzerine çullandılar. Onu enioe boyuna tetkik ettiler ve övdüler. Bizim için çok şayanı dikkat olduğunu da ileri sürdüler. Doğııısunu söylemek lâzun gelirse, eksiğimizi müşahede ermek bir hüner değil, ona çare bulmak marifetür. Her hasta karnının ağrıdjğını, belinin sızla , dığını bilir. Bizde de, hususî teşebbüsiin dumura uğratıldığından vakit vakH şikâyet eden muharrirler, mütehassısar oldu. Bunlar kâh siyasî çarelerle," kâh alâkasızlık sükutile susturuldu ve ' devletçilik cereyanı aldı yürüdü, hâlâ ' da yürüyor. Gazetelerde yazan kalemerin eserlerini araştınrsak, şu son beş altı sene içinde hiç olmazsa on, on beş kişinin bu hususi teşebbüs davasına dokunmuş olduğunu görürüz. Bunların çinde benim de bulunmuş olmakhğun ne benim için bir meziyet, ne dava için bir kuvvet teşkil eder. Çünkii dünya sanayiinin gelişmesile kâğıddan çekere, türünden kibrite, ve rakıdan basmaya kadar hükumet elinde olan bizimkini karşılaştınnca aradaki farkı görmemek, hususl emek ve sermayenin ataletini müşahede etmemek için gözii kapalı olmak icab ederdi. Hulâsa birçoklarımu bunu kendi sütunlarımızıda söyledik. Aldıns eden olmadı. Şimdi bir Amerikalı mütehassLS bundan bahseder etmez, başta muharrirlerimiz olduğu halde: Gördünüz mü, Amerikalı mütehassıs bizde neler müşahede etti: diye hallendik. Halbuki bu hallenenler arasında bu müşahedeyi çok evvelden yapmif olanlar da vardı. Mesele şııradadır: Bizde garb m«deniyetinin, parb bilgi ve görgüsünün üsrünlüğüne karşı belki Tanzimattanberi söküp gelen bir insiyaki inanış var. Kendimizi bu adamlar önünde aşağı görüyoruz. Çok eksikliklerimiz olduğuna, onlardan öğrenecek ve alacak pek jok şeyler bulunduğuna şüphe yok! Lâkin bu bize bir aşağıhk kompleksi vermemelidir. Ne uzağa gidiyoruz? Birçok kumas tüccarlan yerli fabrikalara dolnıttuklan kumaşlara İngiliz mamulâtı damgası vurup satmıj'orJar mı? Buna mukabil, henüz acemisi oldubin bir fen şubesinden biıvne bir mütehassıs getirdiğimiz zaman ekseri ona karşı insiyakî bir çekememezlik beslendlğini ve ne yapıp yapıp adamm ayağına karpuz kabuğu konduğunu şbrmekle müteessiriz. Bu müşahedeyi Universitelerimizden fabrikalarunıza. ve Bakanlıklanmızdan atelyclerimize kadar yapmak daima mümkündür. İşte ruhlanmızdaki (dualite ildlik) buHur. Yabancıdan gelmiş fikri, malı, moda>ı tcrcih ederken, yabancıdan gelen ihtısas ve emeğe husumet gösterîyoruz. Bunda biraz da şahıs endişesinin hâkim olduğunu görmemek kabil değildir; fakat ne de olsa ne birincisi yani her oradan gelen fikir, moda ve malın üstiin tutulması, ne ikincisi yani yabancı miitehassıslardan müstağni kaimamiT fikrimakbul bir şey değildir. Ve bu iki n d ruh haleti çok defa içiminde ve işlmizde çarpı.şarak kararlanmızı tereddüde sevketmektedir. Amerikalı iktisadcımn mütaleaları münasebetile bu müsahedemizi buraya yazmakta fayda gördük. B. FELEK NOT Aydında Tuzcuoğlu imzasile tel gönderen zata: Telgrafmızdan bir şey anlamadım, bir mektubla izahını rica ederim. B.F. İzmilte diin büyük bir yangın oldu Bapnakaleden devam nildiği takdirde snsmaktan başka yapacak iş kalmaz. Çok sesli rejimlerde mühim olan, gerçekten yalnız budur. Şu adam şantaj yapmış, bu adam milleti tahrik ediyormuş, bunlar her şeyi yüziistü bırakıp gerisingeriye, tek sesli rejüne dönmek için ciddî sebebler değildir. Bir adam şantaj yaparsa on adam namuslu davranır. On adam milleti yanlış yola süriiklemek isterse yüz adam millete doğru yolu gösterir. İftiracılann vc alılâksızların karşısında hakseverier ve terbiyeliler daima çoğunlukta kalacaktır. Nihayet halk, kendi sağduyusuna güvenerek gerçeği araştıracak ve onu daima yakından göreccktir. Zati demokrasi de işte budur. Kötü kişileri önce kanun kovalar. Onun süzgecinden nasılsa kurtulabilen soysuzlan halkın içgüdüsü ve sağduyusu meydana çıkarır. Orndan da yakayı sıyıranlar olursa, sahici vatanseverler bıınlann yakasuıı sonuna kadar bırakmıyacaklardır. «Yalancının mumu yatsıya kadar yanar» diye bir atalar sözü vardu*. Ölünciye kadar halkı aldatan şarlatanlara dair demokrasi tarihinde zengin misaller gösterilebileceğini sanmıyorum. Bizde girişilen demokrasi denemelerinden hiçbiri yatsıya kadar siirmediği için yukanki hakikati kendi gözlerimizle görnıek imkânmdan yazık ki mahrum kalmı.şızdır. Bu orkestra \ T İ f o tehlikesitie Futbol borsası kapandı ömer Riza DOĞRUL Baftarafı 1 ind sahtfede Başbakan Dimitrov'un nutkuna cevab veren Doktof Groza, memleketinin h*r zamandan fazla bugün Bulgaristanin yanında mevki almakta, müşterek cephede Bulgaristanla berabcr bulunmakta ve aynı düşmanlara karşı Bulgaristanın yanıbaşmda kalmkta olduğunu söylemiş ve sözlerine şunlrı Uâve eylemişür: « Bizi bundan sonra artık hiç bir şey ayıramıyacaktır. Tuna nehri flzerine böylece atılan köprü komşu memleketier arasmda en kuvvetli bağı kurmuş bulunmaktadır.> Bulgarislan ve Rumanya Emniyet Genel Müdürlüğü Ankara 15 (Telefonla) İç İşleri Bakanlığmda yeni bir Emniyet Müsteşarlığı ihdası üzerine bu müsteşarlığa tayin edilen Haluk Nihad Pepeyiden münbal kalan Emniyet Genel Müdürlüğüne, Genel Müdur yardımcılarmdan Sebati Ataman vekâleten tayin edilmistir. gggB \ «CUMHURİYET» in Tefrikası: 1 0 lâbcincı Yazan: AHMED HİDAYET REEL Bu nezaket ve feragat karşısmda tabiî ben de hududsuz minnettarlıklanmı arzetmekten geri kalmadım. Bir taraftan otomatik şekilde bu mukabeleyi yaparken diğer taraftan da Madam Von Leibach'm ihdas ettiği vaziyete zihnimde bir mana vermeğe çalışıyorum. Trende kompartimanma gir mek teşebbüsüroü kesin olarak önleyen Fransiz Ispanyol kırması kadın, şimdi kendi evinde başbaşa kalmamız için çok cesaretli hattâ küstahça bir savıet yapıyor. Kapı kapanır kapanmaz. beni bacak bacak üstüne atıp arkalıaına hâkimane dayandığı geniş kanapede yanıbaşmda yer almağa davet etti. Bir anda tıpkı yolda, yataklı vagon peykesindeki eda«ını takındı, elini dizime koydu: Nüzhet Bey, deii, bilmem iyi mi, yoksa fena mı yaptım. Buradan da her hangi davetli olduğunuz bir yeri te'keder gibi kapıda karı knca tarafndan ciddî tavırlarla müştereken uğnr'anıp çıkmsk isterdiniz değil tni?. Dizim^ki elini yakaladım ve gözle. rimi noktalı menekşe gözlerine dikerek: Hayır, diye cevab verdim, üç gün evvel temenni ettiğim saadete tizzat sizin tarafımzdan hazırlanan bir fırsatla nail olduğum için sdnsuz bir bahÜyarlık duymaktayun.. Ve parmaklarımı avcumun iç\nde var kuvvetimle sıkarak devam ettim: Isterseniz, beni vaktile yaptı^Jiız gibi tekrar azarlayınız, fakat, kalbimi dolduran^ ruhumu coşturan gerçeği ne olursa olsun artık mutlaka size soylemeliyim., Kolumu yarıçıplak omuzlarmm üzerinden uzatıp bükerek elimi pürüzsüz denüebilecek kadar düzgün boynunun altına doğru uzattım: Françeska, Françeskacığım.. seni seviyorum.. sensiz yaşıyamıyacağım. O. ne bir çekilme, ne de bir çekinme hareketi yaptı. Sakin ve kayıdsız kal. dı. Fakat böyle davranacağma, beni itmesini, hattâ tokatlamasmı tercih ederdim. Çünkü heyecanıma. ters taraftan da olsa aynı heyecanla muka Tanndan dileyelim, bu sefer başladığımız yol artık kesin ve millet heSağhk Müdürü doktor Faik Yargıcı, sabına da hayırh olsun. dün bir arkadaşımıza çu beyarjatta buNADİR NADİ lunmuştur; < üimizde son günlerde tifo vakaları hissedilir derecede artmağa başlamıştır. Mezkur hastalık filiyasyonlarınm bulunması için yaptığımız incelemelerde: Bu hastalığa yakalananlarm ekseriBir müdıdettenberl memleketinılîde bulunmakta olan Amerikan hava he sinin lâğımların denize aktığı yerlerde yeti başkanı G«neral Hull ve arkadaş veya civarlarmda deniz banyosu alan lan dün saat 12 20 de hususl bir uçakla vatandaşlarda görüldüğü tesbit edilmiş Ankaradan şehrimize gelmişlerdir. Ge ve aşağıda mıntakaları yazılı yerlerde neral Hull ve arkada^lan Yeşilköy Ha denize girmenin, hastalık alma bakıva Meydanmda Hava kuvvetieri komu mındag tehlikeli olduğu anlaşılmış oltanı, askerî erk&n ve basın mümessil makla halkın müteyakkız bulunması ve lerl tarafmdan karşJanmışlardır. Aynı buralarda denize girmemesi' tavsiye uçakla saat 14 te Amerikaya mütevec olunur. Denize girilmesi tehlikeli olan yerler cüıen yurdumuzdan ayrılan General Hull, memleketimizien çok lyl lntıba şunlardır: 1 Umumiyetle Halic sahilleri. larla aynldıgmı söylendştir. 2• Eyüb vapur iskelesi ve civan. Heyetin Ankaraöan hareketi 3 Fatih Yenikapı istasyonu ciAnkara 15 (Telefonla) Amerikan denlz heyetinden sonra General Hull'ün varı, Etyemez ve Davudpaşa sahilleri. 4 Bakırköy sahilleri. başkanlığmdaki hava heyeti de, bu sa5 Usküdar . Ihsaniye Yalıboyu bah saat 11 de uçakla İstanbula hareket (Halk plâjı denen mahal). etmiştir. Hareketinden önce General Hull, 5un 6 Beykoz Paşabahçe Beykoz arası (yer yer lâğım ağzı mıntaknları) lan söyledi: 7 Kadıköy Rıhtım caddesi boyu. < Memleketlnizde geçlrdigimlz günleri unutamıyacagîz. Cana yakm, dürüst ve kablliTetli milletinizl tanıyabilmek ürsatmı bulduŞumuz İçin kendlmizl gerçekten bahtiyar hissediyonız. Türk meslektaşlanmizla kısa bir zaman İçinde kaynaşabilece&imiz kadar kaynaştık. îzmir 15 (Telefonîa) p Bu sabah Or.larla geçlrdigimlz günlerl dalma ha saat 9,30 da Seydiköy Gaziemir aratırhyacagız.» smdaki tren geçid yolunda bir otohü=;tren musademesl olmuş, 8 kişi ağır surette yaralanmıştır. Seydiköy 67 plâBünyanm bir köyünü seller ka numarasını taşıjan otobüs. Bul^ur. cadan ve Değirmendereden 25 ten fazbastı, 3 yurddaş öldü la kadm ve erkek yolcu aîmış, Izmire Bünyan 15 (a.a.) İlçemize bağh gelmek üzere hareket etmiştir. OtobüAptal köyünü, yağan doludan ileri ge sün sahibi olan ve ehliyetnamesi bulen seller basmış, üç yırrddaşm ölü lunmıyan Yusuf, şoför Hasan Kâhyayı müne sebeb olmuştur. Köyün bir kısım muavin yerine oturtmuş ve direksiyoevleri tamamen yıkılmış, bir kısmı da nu kullanmağa başlamıştır. zarar görmüştür. Elli hayvan ölmüs ve Gaziemirde Orman dairesi önrne gcmezruat mühim zarar görmüştür. lindiği zaman İzmir . Seydiköy banliyö treni görünmüştür. Treni, şoförlük bele etmiş olurdu. Kısa ve gevrek bir layarak nişan aldığı halde herhang yapan Yusuf da, yolcular da görmüşelinde olmıyan tesadüfl bir engel yü lerdir. Otobüs, ancak blr iki dakika için kahkaha atti: Hani aşk meselelerinde, dedi, u zünden silâhınm boşa patladığmı gö yavaşlamışsa da birdenbire süratlenezun uzadıya düşünülüp taşmıldıktan ren bir avcı gibi küskün: rek gelmekte olan trenin geçeceŞi yol. Siz, dedim, benimle alay ediyor dan adeta bir intihar geçişi yapmak İssonra fikir ve mütalea yürütmek taraftarı idiniz. Demek üç günlük tefek sunuz galiba. temiştir. Tren, otobüsün arka kısmma kür hakkımdaki karannızı vermeğe Menekşe benekli gözbebeklerinde çarpmiş ve bu kısmı parçahyarak 8 kâfi geldL birdenbire ciddiyetin en haşmetli saL yolcuyu tarlalar arasma ftrlatmıştır. Fazla coşarsam, onu da coştururum tanatı kuruldu: Tren, hemen durmuş, yaralılar, yeüsen ümidine düştum. Kolumu omuzundan doktorlar tarafmdan ilk tedavileri yaHayır, diye cevab verdi, pek semaşağıya beline doğru indirerek bir kıspılarak îzmir Memleket hastanesine kaç gibi kapadım. Göğsünün alt kıs patik bulduğum sizin için değil ya, hiç, getirilmişl erdir. kimse için böyle bir şey aklımdan geçmında parmaklarım yarı yumuşak, yaOtobüsün şoföru Hasan Kâhyanm n sert canlı plâstik bir maddenin içe mez, fakat bu kadar çabuk ram olmak Kafatası patlamıştır. Hayatmı kurtar. da işime geîmez. Hem ben size bir şay risinde gömülüyormus gibi kayboldu. mak ümidl zayıltır. Dudaklarım, ilerliye ilerliye saçlarını söî'leyeyim mi? Nüzhet Bey, siz sevg Otobüsü kullanan sahlbi Yusuf Yencü aralayarak aradıklan ipek tüylü nok işlerLnde görülüyor ki henüz pek tecrü de ağır yarahdır ve konuşamamaktabesizsiniz. Birden saman alevi gibi par dır. tayı bulmuşlardı. Bu sefer vücudünde gerginlik belir lıyorsunuz. KalHnizin bütün saffeti, ruMotosiklet kazası tileri peyda clmağa başladı. ASzının hunuzun bütün samimiyeti ile karşımzİzmir 15 (Telefonla) Bu geee saat benden yar.a olan köşesi adeta bir tik dakine bağlanıveriyorsunuz. Sonra ma21,30 da Dr. Mustafa Enver Bey cadbir mana çıkanyor^.ınuz. Zihninizde hemüptelâsı gibi durmadan ürperiyordiı. Fakat mağlub olmamak, aynı zaman. sumane yapılmış bir hareketten başka desinde feci bir kaza olmuştur. Trnacı da beni kırmamak emelinin her ikisi men muhayyel <oldu bitti» ler canla Rifat Yalçmer ve çırağı Bekir Krrlılar, birden o anda ruhuna hâkimdi. Tam o nıveriyor. Meselâ, kocamı yukarıya sav sarhoş olduktan sonra, tamir etmekte sırada üstümüzdeki odadan mahiyeti mamı, derlıal size teslim oluvereceğime bulundukları bir jnotosiklete binmişler meçhul sağır bir gürültü aksetti. Fran hamle'ttiniz. Yanlış, çok y!.nlış.. Büâkis, ve motosikleti kullanan Rıfat, önünden çeska'nın çifte gayesi için bundan uy ben sizi, bir dost olarak derdleşebilmek giden bir arabaya çarpmamak için digun bir fırsat bulunur muydu hiç 7 Yan için alıkoydum. Biraz sabrediniz. Ko reksiyonu sola kırmış, fakat muvazenegözle bana çapkm bir nazar fırlatarak nuştukça anlaşır, anlaştıkça birbirimize yi kaybetmiştir. Motosikletin arkasmdaki Bekir elektrik direğine çarpmiş ve işaret parır.ağmm ucunu üstü hafif ısınabiliriz. kemerli ve aşağıya doğru estetik fcir beyni parçalanarak derhal ölmüştür. EiHim.. m..m. Sözlerinin bir kısmın fat, bir a^aca çarptılctan sonra düşmüş nisbet altında genişliyerek inen bur. mim ko\mak lâzım... «Pek sempatik ve ağır surette yaralanmıştır. nunun hizasma götürdü: buldijğum sizin için değil ya, hiç kimse Hişt, dedi, kocam! Pastadan zehirlenenler Ben. tabiî hemen irkildim. Gene kı için böyle bir şey aklımdan geçmez..» Demek, bu kadınm hayatında kocasınsa ve gevrek bir kahkaha: Bursa 15 (Telefonla) Dün akşam dan başka bir çokları daha var. Amma şehrimizde 42 vatandaş, yedüleri kre Evet.. kocam.. yatağına girdi.. Sinirli sirirli elimi belinden çektim. da saîım. malı pastadan zehirlenerek tedavi altı Arkaıı var Şikârmm geçeceği noktayı iyice tasarna alınnuşlardır. karşı tedbirler Amerikan hava heyeti yurdumuzdan ayrıldı I İnei Bu blr ay zarîında kulüb değiştiren ve vaziyetlerl dün kat'l şekilde taayyün eden oyuncularla bunlan alan kulübler şunlardır: Galatasaray kulübü: (Ankaradan) Gündüz, Musa, Naci ve Salimi, (.Izmirden) Cemıli, (Beykozdan) Gazanferi ve Mehmedl. İstanbulspor: (Beşikt&ştan) Şeret SUreyya, Ömeri, (Fenerbahçeden) İbrahim ve Boncuk Ömerl. Vefa: (Beykozdan) Bahadır, (Süleynıaniveden) Ceb'oan, (Beyoğluspordan) Civelegi. Fmniyet: (Beykozdan) Necdeti. Earıyer: (Beykozdan) NafM. Beyoğluspor: (Galatesaraydan) Koçl. (Beşiktaştan) Hırjstoyu almşılardır. Londrada yapılacak 1943 olimpiyadi dslayısile bu mevsim Milli Eğitim. kupasıle Türkiye birin::lıklerl yapılmıyacaktır. İstanbul lik maçlan için keseierinin ağzını bol bol açan kulüb ldarecilerl bu karardan sonra galiba bir hayli ızuleceklerdir. ömer Besim tngiliz denlzrilerile yapılacak müsabakalar Şehrünizi zıyaret edecek İngiliz filosu ile Galatasaraylılar arasında yapılacak müsabakalann programı su şe Ulde tesbit edilmlşUr: 22 temmuz: İngiUz filosu Galatasaray futbol maçı (Şeref> te, 23 temmuz: İngiliz filosu İhtısas kulübü yüzmeleri (Lidoda), 24 temmuz: İki tarai arasında su topu, yüzme müsabakalan ve boks maçlan. Açık hava basketbol maçlan Spor oyunlan ajanlıgı tarafından hazırlanan açık hava basketbol maçlanna bugün Şişl: Halkevinde başlanacaktır Saat 16 da yapılacak maçların ficali gece yapılacak ve aynca ilan edilecektir. Fenerbahçenin çağırdığı Vunanlılar İzmirde bulunan Yunan futbol takımını Fenerbahçe kulübü İki maç yapmak üzere İstanbula davet etmiştir. İzmirde feci bîr otabüs(ren musademesi Danışfay Başkam emekliye ayrıldı Ankara 15 (Telefonla) Danıştay Baskanı İsmail Hakkı Göreli, yaş haddini doldurmuş olduğundan emekliye ayrılmıştır. 1943 yılmda 65 yaşını dolduran Göreli, Bakanlar Kurulunca alınan kararla üç yıl daha hizmetine devam etmişti. 47 yıldanberi devamlı bir surette devlet hizmetinde başarılı bir şekilde çalışmış olan ismail Hakkı Göreli, aynı zamanda 30 yıldan fazla bir zaman da hocalık etmiçtir. Diğer taraftan Yargıtay daire başkan ve üyeleri arasında da emekliye ayrılanlar vardır. ) A M P I R YAZI ODASI M PACÇA YAL0IZ1I SCONZ TEZYÎNArtl DEKORASYON MAĞAZASI EMANCT SCRVİ5I
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear