Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
12 Temmuz 1947 T İnöntimiıı bcyannamcsl Paris Konferansı aris konferansı bugün, en kuvvetli ihtünale göre, on dört devletin iştirakile toplanacak ve derhal işe başlıyacaktır. Sovyet Rusya ile ona sıkıfıkı bağlı olan altı devlet, konferansa iştirak etmiyeceklerini bildirmis buranuyorlar. Bunlardan biri olan Polonya, ükönce !:onferansa iştirak ve Marshall plânından istifade lehinde büyük bir istek <;t>stermiş olduğu, halde sonralan bu .'urumunn değiştirmek zorunda kalmış, Cakoslovakya ise konferansa iştirak için karar vermiş olduğu halde daha sonra Çek Başbakanının Moskovaya gitmesi üzerine kararuu bozmak ıstırarile karşılaşmışür. Gerek Polonyanın, gerek Çekoslovakyanın ilkönce istek gösterdikleri balde daha sonra durumlarını değiştirmeleri vc Sovyet Rusyaya olan sıkıfıkı bağlılıklanm belirtraek ıstırarında kabnalan, tabiidir ki, birçok şeylere delâlet etrnektedir. Fakat bnnları tekrar bahis mevzuu etmek ancak yaralı hisleri daha fazla rızlatmaktan başka neye yarar? Durum apaçık olduğu için fazla söz söylemek lüzumsuzdur. Yalnız muhakkak olan bir rokta, yardıma muhtac olan bu devletlerin, istemiye istemiye yardımdan yiiz crvirdikleri ve bu hareketlerinden dolayı aynca ıstırab dayduklarıdır. Sovyet Rusya ile ona bağhlık gösteıen devletlerin yardım konuşmalavına iştirak etmemelerinin daha başkalarının yardımı sağlamak için işbiıliği yapmalarına mâni olmaması icab ederse de Sovyet Rusyanın bütün Avrupayı Amerikadan çevirmek niyetile hareket ettiği şüphe gbtürmez. Belki Sovyet Rusyanın dileği bütün Avrupanın, Amerika ile değil, fakat kendisile, tıpkı doğu Avrupanın kendisine katılan altı devleti gibi isbirliği yapmasıdır. Fakat batı Avrupa, bu tarzda isbirliği yapmayı kabul edemiyeceği için Amerika ile isbirliği yapnıayı seve seve tercih ediyor ve onun için tara manasile demokrat olan milletler Amerikan yardunmdan faydalanraayı, kadri bilinmesi gerekleşen bir ninıet sayıyor ve ona göre hareket ediyor. Bugünden başlıyarak bu işi düzenlemeğe bakacak ve bir an evvel açlıktın, sefaletten ve ıstırabdan kurtularak yeni bir hayatiyetle yeni bir doğuşa kavuşmağa çahşacaktır. Avrupa milletlerinden bir kısrnımn yardım plânı dışında kalması rauhakkak ki iyi bir şey değildir. Çünkü bu hal Avrupayı ikiye ayırmakta ve bu ildyi çatıştırmak için zemin hazırlanıakiadır. Hele batı Avrupadan ayrıbnak istemedikleri halde Slavlık birliği gibi daima kırmak istedikleri tazyik çemberine zorla sokulan milletlerin inanmadıklan ve istemedikleri bir cepheye kat:şmağa mecbur edilmeleTİ ne acı bir ;tydir. Fakat bu gibi meeburiyetleri üklenmek bir cephe için kuvvet değil, fakat zaaf ve içinden yıkılma amilleridir. Doğu cephesi de işte daha bugünden inansızlığuu ve içinin çürüklüğünü aulatnuş bulunuyor. Asü mesele, şLmdilik bütün bunları hertaraf ederek yardım plânını süratle ' azırlamak ve sürgtle onaylamaktır. Do£j milletleri, baühlann refah yolunu tiJttuklarını gördukce yalnız içlerini '3kınekle kalmıyacaklar, tazyik çembe:Ini de kırarak hürriyete kavuşacaklar dır. Bojtarof» I ln<A tahijeda Valiler ve maiyetlerinîn d u r u m u durum, muhalefet partisi liderinin «fiiİdare mekanizması, yani valilerimiz ü bir netioe beklemek* şeklinde ifade ve maiyetleri, bir senedenberi çok ağır ettiği hükümde gorülür. Yani, bir başka bir tecrübe geçirmişlerdir. Öyle zamantürlü söylenirse, vaziyet karşılıklı id lar oldu ki, memlekette hükumetm mevdialar balcıınından düğüm halini mu cud olup olmadığı bile şüphe götürürdü. hafaza etmiştir. Sorumlu hükumetin huzur ve asayiş Düğiimü çözmeye çalışma vazifesi münakaşa götürmez. Fakat, meşŞimdi ben, bu düğümü çözmeye çalı ru ve ksnunî siyasî partilere karşı taşacağım. İki tarafın şikâyet ve müdafa rafsız, eşit mjamele mecburİ3>eti, siynsî alarının delillerini tafsil etmekte fayda hayat emniyetinin temel şartıdır. Bu gönnüyorum. Zaten bunlar umumî ef arada siyasî partilere mensub olan veya kârca da kâfi derecede bilinmektedir. görünen hususî maksad sahiblerinin Gördüm ki, taraflardan hangisinin hak şirretliklerini pervasız olarak tesirsiz bısız, yahud hangisi daha evvel karşısını rakmak hususunda partilerin dikkat göskırmaya başlamış olduğunu aramakta termeleri icab eder. da fayda yoktur. Ben, idare mekanizSiyasî partilerin hangisi işbaçma genıasının baskı yaptığını Hükumet Rei lirse gelsin, onîar, idare mekanizmasınsinin kabul etmemesini, böyle bir hare da çalışanlarm haklarma ve itibarlarma keti tasvib etmiyeceğini katiyetle beyan karşı adaletli bir zihniyette olacaklarıeylemesini, bir teminat ifadesi olarak na inandıracaklardır. aldım ve bunu Bay Bayara söyledim. Zannediyorum ki, Hükumet Reisi ile Ben, muhalefet liderinin kanun dışı rnuhalefet lideri arasındaki son tartışmaksadlar ve metodlar isnadını reddetmada, iki tarafı sebat ettikleri noktamesini, muhalif parti çalışması için şart dan ayırmsk gayretine düşmeksizin, her olan kanun içinde kalmak esasmın göziki tarafm bekledikleri şej'leri söylemiş önünde tutulduğuna ve tutulacağına dair ve temin etmiş oluyorum. tetmin edici bir teminat olarak kabul Partiler arasmda emniyetin ettim ve Başbakana bunu söyledim. Her yerleşmesi lâzımdır iki tarafla uzun konuşmadan çıkardığnn bu neticelere inanmak Lstiyorum ve Vatandcşlarıma, hükumetle ve ikti. inanıyorum. Bizi bu inamşa getiren bu dar parti?ile muhalefet partisi arasında günkü durumu, memlekette siyasî parti göruşme ve araya girme safhalarmı ollerin çalışıp gelişebileceğine kat'î ümid duğu gibi anlatm:ş olduğumu ümid everen en mühim merhale sayıyorum. derim. Varmak istediğim netice, baş. temel şartın, Şimdiye kadar, memlekette geçen ikti lıca iki parti arasmda dar ve muhalefet tecrübesinin muvaf yani emniyetin yerleşmesidir. Bu emfak olmamasını, bir senedenberi geçir niyet, bir bakımdan, memleketin emdiğimiz tecrübelere, onların dayanama niyeti manasım taşıdığı için, benim gömış ve bugünkü siyasî durumu elde ede zün.de çok ehemmiyetlidir. Muhalefet, teminat içinde yaşayacak ve iktidarın memiş olmalannda görüyorum. kendisini ezmek niyetinde olmadıŞıtıdsn Gelecek için tedbirler müsterih olacaktır. iktidar, muhalefeBenim kanaatimce, bir buçuk sene tin kanun haklarından başka bir şey denberi geçirdiğimiz tecrübeler ağır ve düşünmediğinden müsterih buiunacakfcazan ümid kırıcı olmuştur; ama, gele tır. Büyük vatandaş kütlesi ise ikticek için her türlü ümidleri haklı çıka dar, bu partinin veya öteki partinin eracak bir muvaffakıyet de temin edil linde bulunması ihtimalini vicJan ramiştir. Bu durumu muhafaza etmek ve hatlığile düşünebilecekür. Bu ne+iceye onun grelişmesini sağlamak, iktidar ve varrr.ak için karşılaptığım güçiukler, muhalefet parülerinin vazifeleri olmak çok zaman. yalnız ruhî mahiyette olan âmillerdir. Bu güçlükleri yenmek için, lâzım gelir. Gelecek için tedbirler, benim kabul siyasî hayatmızı idare eden. £«idarda ettiğim gibi. şu noktadan hareket etmek ve muhalefetteki liderlerin samimî yar. dımlarını isterim. le bulunabilir. Benim bu son dinlediBu beyanatımı, neşrinden önce Basğim karşılıkh şikâyetler içinde mubabakanla muhalefet lideri görmü=lerc:'\ lâğa payı ne olursa olsun, hakikat payı da vardn. İhtilâlci bir teşekkül değil, Cumhur Başkar.!. Samsun ve Burdur Valilerini kabul ettiler bir kanunî siyasî partinin metodlarile çalışan muhalif partinin iktidar partisi Ankara 11 (a.a ) Curahur Başkanı şartları içinde çalışmasmı temin etmek Lıönü dün. Ar.'carada bulunan Samsun lâzımdır. Bu zeminde, ben, Devlet Reisi Valisi Orhan Güven ile Burdur Vali=i olarak, kendimi her iki partiye karşı Rebii Karatekini kabul buyurarak akmiisavi derecede vazifeli görürüm. şam ysmeğine aîıkoymuşlardır. "»""inııımıılllllllllllllllllıllllOfflülllllllllllllllüllllllllıııınıııu ,.,., Aeı Ekmekler. Acaba roevsim icabı mı? Yoksa francala çıkıyor diye, fuıncılar gene dalavereye mi başladılar? Ekmekler çok bozuldu. Renk simsiyah. halita fena ve randıman çok yüksek. Fakir halk bile francala yemeye mecbur oluyor. Geçen sene bu vakitler. galiba, elde kalmış (bakliyaf) stoklanm yedikti .Bu sene ne yiyonn? Yedi dükkân süprüntüsü mü? Toprak Mahsulleri Ofisi, Belediye İktısad müdürlüfü ve fınncüar gfinahı teksim edednrsunlar. Biz iyi ekmek istivornz. Konferans bugün toplanıyor Bastare.fi 1 inci sahijed* tarafından karşılanmıştır. Mister Bevin Londradan ayrıidığı sırada son derece neşeli idi ve gazetecilere «ümid ederim ki Pariste işler çok iyi gidecektir. Yoksa yola çıkmazdım, demiştir. Paris Konferansma iştirak edecek olan milletlerin sayısı on altıdır. Konferansa davet olunan 22 milletten daveti kabul edenler şunU'dır: Türkiye, Yunanistan. Isveç, Norveç, Danimarka. Irlanda, Belçika. İtalya, Portekiz, Avusturya. Lüksenburg, Izlanda, İngiltere ve Fransa ile birlikte sayıları on altıyı buluyor. Daveti kabul etmiyen devıetler de şunlardır: Sovyet Rusya, Çekoslovakya, Yugoslavya, Bulgaristan. Lehistan. Rumanya, Macaristan ve Arnavudluk. Çekoslovakyanın durumu Çekoslovakyanın son dakikada cayması umumiyetle teessür uyandırmış ve bilhassa Amerikada hayretle karşı. anmıştur. Çünkü Sovyet tesiri altmdaki memîeketlerden hiç olmazsa birinin, bu tazyikten kurtularak konferansa iştiraîî edebilece^l samlıyordu. Çekoslovakyanın son dakikada cayması, bu tahminl bertaraf etmiş ve bir sürpriz yapmıştır. Finlandiyaya gelince Finlandiya hükumetine gelince, o da konferansa iştirak etmek lehinde oldu&u halde maruz kalchğı tazyik yüzünden son dakikada bambaşka bir çare bulmuş ve bu çareye dayanarak konferansa Iştıraki reddetmistir. Anlasılan Finlandiyamn bulduğu çare. sulh muahedelerinin henüz tatbik mevkiıne konmamış olmaması ve bumın yapılnn?ır.dan önc« milletlerarası konferanslt\ra iştirak etmenin vük<;ek siyaset üzerinde teslr edecek bir tafcım lhulâtlara meydan vermesıdir. Paris, Londra ve Washingtonda bu münasebetle milletlerin hürriyet ve egemenliğinden Molotov'un ne kasdetmiş oldugunun anlaşıldığı belirtilmektedir. Washingtondan bildirildiğlne göre. Amerika Dış Bakanı General Marshall bugün âyan meclisinin dış işlerl komitesi üyesile İki saat süren gizli bir konuşma yapmıştır. Konuşma hakkmda hicbir haber ahnamamıstır. Fakat Londrada bulunan Mr. Harriman doğu devletlerinin konferansa iştirak etmemek için vermiş oldukları karardan bahsederken. bunların, ileride bu karardan vazgeçtikleri zaman Amerikan yardımından istifade etmelerine bir mâni bulunmıyacağmı söylemiştir. Hîdisekrtlrasındi Ayı ile mülâkat Kılıçları hatalartmîza saplıyalım Başmakaleden devam Yunanislanda tevkifler devam ediyor Atina 11 (a.a.) Burada yapılan toplu tevkiflerden sonra dolaşan söy. lentilere g<ire, yakalananların hepsi bir yıl müddetle Sporal takımadalarmdan Ikaria adasma sürüleceklerdir. Tevkif edilenlerin sayısı üç bini buldu Londra 11 (a.a.) Komünistlerin tahminlerine göre, Yunan polisi tarafından yapılan taramalarda tevkif edilen şahıslarm sayısı 3 bini aşmaktadır. Daily Worker isimli komünist Ingiliz gazetesinin Atina muhabiri daha şimdiden Spitalis adalarına sürülen şahıslarm miktarınm 10412 yi bulmuş olduğunu bildirmektedir. Atina 11 (a.a.) Tevkiflere devam edilmektedir. Selânikte 875 kişi yakalanmıştır. Tsalya'nın Lamia şehrinde 100 kişi tevkif edilmiştir orman yangıns Bastarah 1 inci sahiiede târiı oluşu, ateşin büyümesine sebeb olnıuştur. Bu yangın mmtakası civarındaki nahlye ve köylerden evvelce sevkedilmiş olan söndürme ekiplerinden başka. şehr;,T?.izden bir jandarma yüz'oaşısının komutasmda 200 kişilik bir jandarma kafilesile itfaiyeden bir grup, yeniden o bölgeye gönderilmiştir. Yanşın bölgesinde çalışan kimselei'in 2000 kişiden fazla olduğu bildirilmoktedir. Yanan ormanlar, tamamen çamlıktır. P.T.T. direkleri bu ormanlardan temin eâiliyordu. Zarar milyonlarla ölçülmektedir. Yangmın ne suretle çıkt:ğı henüz anlaşılamamıştır. ömer Riza DOĞRUL Cumhur Genel Kâtibliği Başkaıtlığı İspartada belediye seçimi hakkında C.H.P. Genel Sekreterinin telgrafı Bulgaristan batı Trakyayı isliyor Sofya 11 (a.a.) Başbakan Georgui Dimitrov, Daily Telegraph'ın özel muhabirine verdiği bir mülâkatta, sulh andlasmasınm tasdikından sonra Bulgaristanla yabancı memleketler ve bilhassa İnsiltere ve Amerika arasmda devamlı dostane münasebetlerin bu memleketler, isbirliği yapmağa hazır bulundukları takdirde mümkün olduğunu söylemiştir. Başbakan, Bulgaristan için Ege denizinde mahrec meselesine temas ederek şunları söylemiştir: < Bu mesele batı Trakyanın Bulgaristana iadesi meselesile sıkı sıkıya bağlı bulunmaktadır. Bugünkü durum şözönünde bulundurulacak olursa başka bir t a r a hallin mümkün olmadığı anlaşılır. Bulgaristanın başka arazi talebleri yoktur. zaınan biz ileri bir demokrnsi denetnesine henüz başlamamışhk. Bugün hâlâ aynı makinenin çarklarile gemimizi yüriitmeğe çalıştığımıza şüphe cdilebilir mi? Garblılaşma uğruna yüzyıh aşan zaman zaman pek coşkun hamlelerinıizc rağıncn, durumunıuz oldukça hazindir. hâlâ içimizde bir şarkhlık ruhu sinnıiş, kalınıştır. Tam manasile samimî olamıyor, başladığımız işe bütün kalbinıizle sarılamıyor, hattâ kendi kcndinıize inanamıyoruz. Tanzimat Türkiyesi ile 1947 Türkiyesi arasındaki benzerlik, yakındân bakıldığı zaman tüylerimizi ürpertecek kadar büyüktür. O zaman, her şeyden önce şckilci idik. bugün de her şeyden önce şekilciyiz. Hattâ diyeceğim ki, bugün şekle ve satha olan bağlılığımız, belki Tan7İ>nata da rahmet okutacak kadar genişlemiştir. Formüller hazırlanıakla, dekorlar çizmekle. ezberlenmiş sözleri birbiri ardına söylemekle rejim ilcrlemez. Bir inanca bağlanmak ve onu bütün ihtimallcri göze alarak basarmaya çalışmak lâzımdır. Türk halkı kendi nıukatltleratına buyruk mudur, dtğil nıitlir? Bu suale samimî olarak ha>ır ccvabını verenler çıkarsa, ben onlara mııtlaka düşnıan olmam. Fikirlrrini, ülkülerini, devletin idaresi hakkındaki düşüncelerini öğrenmek isterim. Belki de hakları vardır. Xafalarında yaşattıklan teşriî mekanizma sistemi. olabilir ki. milletimizin biiııyesüıe de uygundur. Fakat ileri garbh milletler sc\iyesine ulaşmak ve doğrudan doğruya halka dayanan bir hürrivetter rcjiın'.ni memleketimizde geliştirıniîk isiiyorsak, bugünkü eksiklerimki sı\!İmadan itirafa mecburuzdur. Flcr sorumlu hükumet şefinin vazifesi W\ısurlarırnızı örtmek değil, tam lersine bütün çıplaklığile ortaya koynıaklır. Nihayet içinde bulunduğumuz durum ne Saracoğlunun. ne Receb Pekerin, ne de bir başkasının eseridir. Pir gün Demokratlar da iktidar yerine gelseler, yurdumuzun kısa zamanda cen nete döneceğine inanmak safhğııi'lan uzak kalalım. Kusurlarımızı ancak görmekle, göstermekle ve elbirliği edip çalışmakla giderebileceğiz. Bu da başta bulunanlarımızın samimiyeti ve uzak görüşlülüğü ile mümkün olabilecektir. Birbirimize karşı boşuna söz düellolan açmıyalım. Kılıcları hatalanmıza saplıyalım. NADİR NADİ Baştarafı 1 ind sahiiede açılma törenler: bütün Zongyldaklıların iştirakile yapılmıştır. Vali Halid Aksoyun bir nutkundan sonra Zonguldaklı gençler kürsüye peerek bu vesile ile Atatürke karşı iki mecmuanın yaptığı neşrıyatı protesto etmişler ve Atatürkün izinden yürüyeceklerine and içmişlerdir. Bundan sonra maden işçileri 'endikasmdan da muhtelif işçiler söz almışJar ve onlar da Atalarma sürülmss :stenilen lekcden üzgün bulundunlarmı bildirmişlerdir. Bunu müteakıb anıt!ar Vali Halid Aksoy tarafından kordelâ ları kesilmek suretile açılmıştır. Atatürk an:tına yüzden fazla çelenk konulmuştur. Başbakan Receb Peker adına da Atatürk ve Inönü anıtlarına birer buket konulmuştur. Anıtları sanatkâr Zühtü Müridoğlu yapmıştır. Zonguldakta diinkü tören Paris elçiliğimîzde bir kabul resmi tertib edildi Paris 11 (a.a.) Fransız milli meclisinde Türk. Fransız parlamenter grupunun teşekkülü münasebetile bugün Paris büyük elçimız Menemencioglu ba grupu lltihak eden meb'uslann, Türklyede bulunmuş olan eski elçilerin ve Fıansız D'.ş İşleri Bakanhğı erkânının hnzır bulundugu bir resmi kabul tertib etmiştir. Geç vakte kadar süıen bu toplantı Türk Fransız dostluğunun h ı roretli tezahürlerine vesile teşkil etmiştir. Bir Amerikan askerî heyeti Ankaradan geçti Ankara 11 (Telefonla) General James Millikin Bevans, General Lucas Wictor ile üç albay ve diğer bazı subaylardan mürekkeb bir Amerikan askerî heyeti, hususî bir uçakla dün An. karaya gelmişlerdir. Tahran istikametine gitmekte clan bu kafile, Ankarada bir gece kaldıktan sonra bu sabah 6 da uçakla hareket etmiştir. Ankara 11 (Telefonla) Bu pazar günü yeniden yapılacak olan Isparta Belediye seçimi münasebetile, C.H.P. Yaş haddini dolduran Kemal Genel Sekreteri Hilmi Uran, seçim emher mülâhazanın üstünde tıjGedeleç emekliye ayrıldı niyetinin tulmasmı, halkın inanını sarsacak haAnkaıa 11 CTelefonla) Kanunî yaş reketlerden sakınılmasını tavsiye ethaddini doldurdufandan dolayı Cumhur miştir. Demorat Parti esasen bu seji. Zarkanlığ1 Genel Kâtibi Kemal Ge3e me de girmemektedir. leç, emekliye ayrılmiştır. Memleketm Kuruçeşme yolunda bir otoidare hayatmda dürüst, başarılı hizmetleri iffet ve gayreüle tanılan Kemal mobil parçalandı Gedeleç, Başbakanlık müsteşarlığmdan Beşiktaş KuJübü futbolcularmdan Esnra, tayin edildiği Cumhur BaşkanŞükrünün şahsm» aid hususî otomobüi lığı Genel kâtibli&i mevkiinde de aynı fczşan ile vazife görmüstür. Kemal Ge gece saat on birde Kuruçeşme yolunda d?leç, bu sabah da, makamma gelerek tramvayla duvar arasına sıkışmiş ve Bu arada resmi vaziîe hayatmm son çalışma gü otomobil parçalanmıştır. r.üne aid işlerle meşgul olmuş ve müte tramvay da yoldan çıkmıştır. Insanca zayiat yoktur. aiıben genel kâtibîikten ayrılmıştır. Patrik Maksimos, Türk Yunan dostluğunu övdü fzmirde bazı sabun fabrikalan kapandı Izmir 11 (Telefonla) Kostils yokluğu yüzünden bazı sabun fabrikalan kapanmıştır. Bir çogu da kapanmai tehlikesindedir. Sümerbank iki ay evvel İzmir fabrikasmda kostik tetiarik edilebileceğini ilân etmişse de şimdiye kadar İzmir için bir gram kostik bile temin edilememiştir. Anadolunun bir çok yerlerl sabun ihtlyaclarını İzmlrde temin ettikleri İçin fabrikalann kapanması oralannı sabunsuz bırakacak mahiyette görülmektedir. Atina 11 (a.a.) Patrik Maksimos bugün Atina Gazeteciler Birliği idars meclisi üyelerini kabul etmiş v» beyanatta bulunarak Türk Yunan öostluğunu hararetle övmöştür. Patrik aynı zamanda Türkiye devletinin durumu ve Türk milletinin hissiyatı Karşısmda duymuş olduğu şahsî sevinci de ifade etmiş ve Türk Yunan münasebetlerinin daha sıkılaşması keyfiyetinin İspartada şiddetli zelzele Türkiyeyi ve Yunanistanı sevenler için Isparta, 11 (a.a.) Şehrimizde bu bir gaye teşkil etmesi lâzım geldiğini de ilâve etmiştir. Patrik bu dostluğun sabah beş otuzda çok şiddetli ve deistikbalini heyecan ve şevkle mütalea vamlı, saat 6 da hafif ohnak üzere iki deprem olmuştur. ettiğini sözlerine eklemiştir. izim gazetede erken saatt« pek kimse bulunmaz. Bütün arka.da$larunız gibi bizlm de iş saatlerimiz beşten sonra başlar. Ben o gün erken gitmiştim. Vapur münasebeti mi, otomobil münasebetsizliği mi bilmiyorum, hangi sebeble gaz»' teye mutad saatten erken gelmiş.tim. Sakin odamda günlük gazeteleri gcas den geçirirken hafifçe kapı vuruldu. Evet! dedhn. Gene hafifçe kapı aralandı ve içeıl ıir ayı girdi. Evet bir ayı. Bnrnund» ıir sargı olan bir sevimli ayı. Şaşaladım. Burhan Felek siz misiniz? diye ordn. Evet, ne Istiyorsnnuz? dedün. Müsaade ederseniz sizinle biru Umumî intibaa göre Paris konferansı ;örüşeceğimHay hay! Şöyle buyurun! diye koU yarın çalışmalarma başlıyacalî ve bu çalışmalar pürüzsüz devtm edecektir. Mu ugu gösterdim. O yere çöktü. N'eden yere oturdunuz? röhhaslar, iktisadî müşavirlerile birlikte gelmiş oldukları için ihtısas komiteleri Biz kendimizi bilen ayılarduua. derhal teşekkül edecek ve çalışmaya Koltuğa oturmayıı, dedikten sonra babaşlıyacaktır. na sordn: Zatıniz Bdediyede aza nıısınız? Ruslar, bir Molotov plânı Evet! Bir şey mi var? hazırhyacaklarmış Belediye zabıtası nizamnamesinl Paris 11 (A.P.) Associated Press )ilir misiniz? muhabiri Joseph Dynan bildiriyor: Ezberimde değil ama açıp okurum. Viyanadan buraya gelen bazı haberle Öylc ise şunnn yirminci madde&tni re göre. Rusya yakında. doğu Avrupadaki peyklerinin iktısadl kalkmmalan ana bir okursanız sixe minnettar oiçin bir Molotov plânı ha^ırlıyacak ve urum. Ne güzel konuşnyor. Ayı bana semp»Marshall plânına Iştirak etmelerinl menettiği memleketlerde bu plânı tatbik ik gelmeğe başladı. Güldüm: Adınız ne sizin? edecektir. Kocaoglan. Bu haber Paris siyasî mahfillerinde Nerelisiniz? büyük bir alâka İle karşılanmıştır. TJBabam Balkanlıdır. Ben borada mum! kanaate göre bu suretle A\Tupa fııli oiarsk iki bloka aynlmış olacaktır. doğdnm. îstanbulluyum . Dereek hemşeriyiı? Siz de Solukule tarafında otnnıriiınuz? Hayır, biıün tarat Kurukiıledlr. Neresi oî tîsküdar kuram. Malum ya bfcrim Boştora/t 1 inci tahijeâ* larm başına toplanmış bulunuyordu. araflarda su süantısı çekerte. Tebhğ heyecanla takib edilmiştir. Kuzum aga. şu Belediye niıamn»Beyanname, muhalefette de çok mü mesinin yinninci maddesini bana bir osaid bir tesir uyandırmıştır. Demokjat kuynver. Parti çevreleri, tebliğin satirları aıasınÇekmemi açtım. Nlzamnameyi bulda istikbal için çok güzel temlnatı ih âum ve okudumt tiva eden müjdeler bulmuşlardır. Bu hayvan «Yollarda ve meydanlarda oynatmak, dövüştürmekher ve nerl tt** çei.elerdeki intibaa gore. Devl:t R«isi, bir etmek ve bunlan kahvehane, lobu tebligi ile partiler karşısında kat'î anta, sinema ve tiyatro gibi nmuml bir tarafsızlık taicib edeceğıni İfade et yerlere sokmak yasakUr.» miştir. Teşekkür ederim. D«mek ki ban» Gene bv çe\Teler, tebliğden, baskı ld iöyledikleri dogru ünis. Öyle ise hakdiasımn kabul edilmiş olduğu netıcesl kımızı aramaya geldim. ni ç;karmaktadırlar. Cumhur Başkanı, Ne oldu? muhalif partiyi, ihtilâlci bir teşekkül Ne olacak a|am. Belediye kannadeğil, bundan böyle de kajıunl bir sl Ian yasak ettigi halde biri hâlâ sokak1 yasi partinin metodlan İçinde çalışan larda, meyâanlardı, kahvelerde oynabir teşekkül olarak vasıflandırmak ve tır dururlar. Memlekette demokrasi var. i'îtidar partisi şaıtlan içinde çalışmaHerkes hakkını arayacak. Hele »c karsının teminl lüzumuna, yani bu suretle nına. hiç de oynanmiyor. Daha evvelkl partiler arasında müsavi şartlarm sağgece sahiblm beni Suadlyede gaalnoya lanması gerektiğine işaret etmiştir. götürdü. Aynı çevrelerde Başbakan Receb Pa Ooooî Artık ayılar da garinoya Lerin son cevabında, hükumetçe tutnılan diyor desene! yolun zanırt olduğu iddiasma mukabil, Gittigi hfr ?e: Devlet Reisinin, demokratik yolda gelişme zaruretini izah etmesi manidar gö oynattılar. Ne yapaüm. geçim dünyasl ; dedik başladık oynamaya. Habire bnr«; rühnektedir. mımdaki zinclri çeker, habire sorşr: D. P. Genel İdare Kurulunun «Kanlar nasıl utanır?» diye. N e | toplantısı bileyim ben be agam! Gönnedim k i j Ankara 11 (Telefonla) Demokrat Ben de göbek atar durnrum. Ben göbelE| Parti genel idare kurulu bu sa.bah da attıkra o hınzmayı çekti. O çektikç toplanmış, öğleden sonra yaptıgı top ben içrrledim. Bu sefer iş inada, bindfc| lantı, g?ce saat 21,30 a kadar sürmüş verdi bana sopayı. Dayanamadım. Çektür. İdare kurulu toplantısında. De tim burnnmu. Kopardım delifi. Önce oj mokrat Parti vilâyet idare kurullarınca ralarda saklandun. Ertesi gün bir ka» seçilecek bir veya iki delegenin iştirakile nun altında araba vapuruna «man zaman Ankarada toplantılar ya Geçtim bizim tarafa. Kimseye görünme pılmasina ve bu küçük mikyastaki kon den size geldim. Varsa bu nizam, grelerde ^ne.mleket ölçüsündeki bik edin. Bizi meydanlard^ şnrada bu İçin îiklr teatisine karar verllmiştir. rada oynatmaktan kurtann! Zaten Son dakikada ogTendigiıne göre, bu zim yerimiz burası değildir. Biz or şeküdekr ilk toplanh, 22 temmuz salı da yaşamaya alışmışıı. Yerimiade günü saat 15 te Ankarada Partl merke ynrdumuzdan etmiş, bizi gurbete geti zinde yapılacaktır. mlşler. Ne diyelim. Bir kere eUnize D.P. genel İdare fcurulu, yann da top miişüz. Bir de âleme kepaze olalım. Gö lanacaktır. bek atahm. Üstelik aç karnına oynıyalım. Bir de sopa yiyelim. reva mıdır?, ütanbulda blzden başka oynatıUcak Bir Yunan ticaret heyeti hayvan kalmadı mı? Rica ederim şu bi* geliyor zim halimize bir çarel. Acıdım biçareye ve ilk fırsatta mec» Atina 11 (a.a.) Türkiye ile Yunanistan arasmdaki ticaret anlaşmasını ye liste makamdan bu hünayesia hayvaaJ nilemek üzere bir Yunan ticaret heyeti lara edilen zulmün neden önlenmediginl soracagımı vadederek marinm yakında Türkiyeye gidecektir. savdım. . B. FELEK Hatim duası Nuruosmaniye Kur'an ÖgTetim Kursru talebelerinden Karamürselli Hafız Nail Yozgadh, Hafız Mehmed ve Bigalı Hafız Mehmed Enıinin. talim ve hıfza Kur'an hatim dualan 13/7/947 pazar günü Sü leymaniye camii şerifinde ögle namaztnı mütealab icrası mukarrer olduğundan kurayi Bramm ve ihvanı dinin teşrifleri rica olurnrr. NuruosiEaıılye Kur'an Öğretim lcursu öğretmeni Hafız Hasan Akkuş Beyannameyi D. P. nasıl karşıladı? , CUMHURİYET» in Tefrikası: 7 âbcuıcı Diye hırsla haykırdım. Bere'iet vsrsin, koıiiordan geçerken açık kapısmdan iç manzarası gozum?, etrafa saçbğı hafiî asidlı kokusu da burnuma çarpan tuvaletin yerini biliyorum. Esas ihtiyacımdan başka susuzluğumu da orada tatmin eiebilınm. Çünkü Viyan?nm musluk suyu aynı zamanda içme suyudırr. Bir dakika boşa akıttıktan sonra bardağınıza doldurdun'JZ mu, bizim orta derecede memba sulannı andıran hafif, bsrrak ve soğuk bir mıyi damağınızı okşar. Br:stDİ, İmperial ceğıl, vaktile «matbu3t mümessili» olduğum devrede kald'ğım ikinci sımf «Remer» oteli şu anda «memnu cennet» gibi uzvî ve ruhi iştiyakımı kamçılayıp duruyor. Muhterem Mazhar Bey .ben s m a ne fenalik ettimdi ki sen de bana bu oyunu oynadınl IV Eger akşamki sini'lıliğiml yolculuk yorgunluğunun doğurdugu rahat uyku bogmamış olsaydı, sabahleyin «kançılajya» ya iner inmez ilk işim müsteşar Mszhar B«ye çatmaS olacaktı. Çün'iü scnra tokıragı çe\'irdi ve hafifçe eğüe devam etmemden o hayrete düşmüş gi hinizi duyduk, birlikte gelmek için de rek bana yol verdi. Gördüğürn manzara bi bir hareket yaparak yanındaki kol hattâ bir kaç gün bekledik.. Fakat Ankarada işiniz uzadı galiba.. karşısmda, gülmek mi, hırslanmak mı tuğu gösterdi: Teveccühünüze çok teşekkür edeBuyursanıza Nüzhet Bey. lâzım geleceğini hemen kestiremedim. Çerçevesiz gozlüklerinin arkasında zeHemen cebinden alttn bir tabaka çı rim hanımefendi, dostlarım bana daima lâyık olduğumdan çok fazla muhabbet kâ, istihza ve kanştıncılık ifadelerinın karıp uzattı: gösterirler.. Efendim, harcirah, +aylnihep birden parladığı gözlerini bana dog Bir sigara Nüzhet Bey. ru kaldırarak yerinden da\Tanmak is Teşekkür ederim, henüz kahvaltı min millî iradeye tasdikı mesnleleri tiyen, fakat boyunun kısalığından do etmedim. Aç i a r n a sigara içmek mu falan epey uzun sürdü. layı ayağa kalkıp kaikmadığı pek belli tadım değildir. Mazhar Bey, refikasile bu kadar göolmıyan Mazhar Beye doğru ancak bir Ya.. Sahi, bakm onu düşünemedik rüşmemizi kâfi gördüğünden mi, yok. sa hâlâ önünde açık duran «şifre anahYazan: AHMED HİDAYET REEL kaç saniyelik tereddüdden sonra yüril Nüzhet Bey. yebildim. EUni uzattı ve sesini mümkün Derhal ziîe basti: tar kitabı> ile kadıncağızın gülünç bir Walter, hemen yukarıya çıksın. mevkide kalmasmm devam etmesirıi tendi paramla temin edeceğim rahata oliugu kacar tatlılık ve nezakete buKizmetçiye söylesin. Çay mı, kahve ml istemediğinden mi? mâni olup Viyana gibi bir yerde beni lamak istijerek: ne emrediyorsunuz. Biraz tereyağ, resefil ve perişan etmesine iıiç bir mana Buyurun Nüzhet Bey! Fevziye, dedi, Nüzhet Bey geldi, versmedim. Bu, ilk günden «burnu Cali bir tedirginiik ve çekingenlikle çel, peynir. Vâkıa biz de henüz yerleşe artık sana hacet kalmadı. Şifreyi onunmedik. Adeta göçebe hayatı yaşıyoruz la çözeriz.. Çocukları al, yukarıya çık. sürtsün!» tarzınaa bir düşünceden, ya etrafıma bakarak cevab verdim: ama, sizi aç bırakmıyacak kadar tertlhud da hemen bir çekişme mevzuu a Rahatsız ettım galiba. Hanım, hoşbeşin kısa kesilmesinden batımız var. ramaktan başka bir şeye hamledile İstağfuuUah!. hiç de memnun görünmedi. Kocası, Çok teşekkür ederim, fakat vakit müdahale etmemiş olsaydı, bulup bumezdi. Cnündekir.in «şifre anahtar kitabı> farkına de epey geçti. Saat on buçuk oldu sanı luşturacak, «Kançılarya» nın kapısmdan lçeri olcuğunun ancak yaklaşmca benimle öğleye kadar ofa rım. Şimdi bir lokma bir şey yersem ög pekâlâ çene çalabilecekti. udigim v&kit gene, ince yüzlü, sarışifl vardığim, karşısındaki iskemlede le yemeğim yandı, demektir. o da facia bir delikanlı İle karşılaştım. O da bü ran şışman, ablak yüzlü kadma baktı: Sohbetinize doyamadım! Yeni başkâtibimiz Nüzhet Bey, olur. tun Avusturyalılar gibi almancayı geDer gibi bünyesinin iriliğine ve yaBen söyledikten sonra ikrama kalkıFevziye! nizden ve gırtlaktan konuşuyordu: şmm ileriliğine pek de yakışmıyacak an nezaketsiz adamın tekhfini kabul Dedı ve bana dönerek: Safa geldiniz, başkâtib bey, dedi. şuhca bir eda ile: eder miyim hiç? Zaten, o da bu red Refiksm! Ben tGarçon de bureau» Walter. Sizi Sizi gerçekten dostlarmızın övdüKelimesini ilâ'.'e etti. Hammm elini hareketimden fazla memnuniyetsizlUc gece karşılamaya gelip hizmstinizğü gibi buldum Nüzhet Bey, dedi, sık öc bulunamad'ğım için affmizı dilerim. öpmek için eğilirken pencerenin önün göstermedi. 'VValter'e: Bir şey yok, dedi, kolum kazara sık görüşelim. Muhitimiz sizin için bir de parmakların'n ortasır.da sicimîen Refikam birden rahatsızlanıverdi de. aile yuvası olabilir. Yabancı diyarda yapüklan şekilleri alıp vererek eğlen zile dokündu. Müsteşar bey makarmrtda mı? Fakat Fevziye Hanım, çok basit, ala garibliğinizi duymazsınız. Diye sordum. ginsi bir tebessümün mekte olan biri dokuz. ötekı on bir oa Iltifatınızın minnettarıyım, haduda'Cırında açılmak üzere bulur.iuğu iki yaşiarında kadar görünen sıska. so turka bir kadın olduğu her hsl ve tav r.un farkına varaığımı anlayınca baş'.nı luk benizli iki oğlan çocugu işaret etti: nndan belli olmasına rağmen muhak nımefendi... Fevziye Hanım, çocuklarmı önüne önüns eğarsk cevab verdi: kak ki bizim müsteşar beyden çok na Yavrularım, Fuad ve Nihad. Dedi. Yavrular, hiç tınmadılar. Pen zik. Kaîın kaşlannı geniş almna coğru katıp odadan çıkar çıkmaz, karşıki is Evet efendim. kemleye geçtim. Şifre anahtar kitabına ve ellerinde'ki ıple kaldırarak: Geniş ve bomboş kalem odasmı bir " r e d a n bakmaya Nüzhet Bey, dedi, Istanbulda sizi bakarak serzenişli bir tavırla sordum: likte geçtik, Walter kapah kapıya kıvrık | meşgul olmaya devam ettiler. Benim liâlâ Ğört yana ş^ '.'0! şaşkm bakmaya tanıyanlardan kiminle görüştükse metls?r?i parmsğr.e ikj defa Gününüzü neşe içinde kahkahalarla geçirmek ister misiniz? ÜSTAD ERCÜMEND EKREMİN Bu en k^vetli ve harikulâde nefıs mizahî romanını yarmki okuyunuz. ÜLKÜ YAYINEVİ Mecmuasında okuyunuz. 1 ÇIKTI. TÜRKİYE YAYINEVİ