29 Mayıs 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
MISIRDAN ı İsken deriyede yapılan ikinci günü Yediler komîtesînîn Tüfk atleflerinm kuvvefinl taıumıyan Mssırliların, Mtlnu güsıü aldığımız dereeekr üzerine g'özleri açılmıştı w: Sarhas Feîek Kahire Bu mektnbumu ne gün okuyacağınır.ı biimiyorum. Yazılarımı tayyare posîasma ayarlamış olmama rağman bir takım sebeblerden dolayı gecikeceğini t?iımin ettiğim için öyie samyorum ki bu yazımı perşembe veya cuma gür.ü okutruş olacaksınız. Mu. hakkak olan bir şey varsa o da daha evvel bizim ikinci günkü mücadelenin neoldu junuzdur. tic?cini gazetade Aziz «kuyurelarım, İskenderiyedeki y tniiletlerarESi atîetizm müsabakasının îkinci günü birincisinden çsün oldu. Gazetelerin düinden de anlamıştım ki burada sporctılar Türk takımınm kuvveti hakkında pek de iyimser değildiler. Fakat birinci gümin neticeleri adamları uyandırdı. Müsabakalara isimleri kaydedilmemiş bir takım adamlarla kar?!İPş:r.a j»a başiadık. Gerçi biz orada müsabaka yapmağa gitmiştik ama herşeyden evvel nizama uymaları lâzımdı. B ; r kaç müsabakada yedek diye başka adamlar girince, bu yedeklerin evvel dsn isimleri verilmek İâzıra geldiğinı ileri sürdük. Yok. sa 18 Türk çocuğuna i karşı bütün Mısır atletîeri yedek olurdu.' Neyse bu tafsilât sİ7i alâkadar etmeı. Müsabakalarm ikinci günü otı yarcş vsrdı. ÎBirinci=i olsn sırıkla aÜamada bizim Muhiddinden başka adamımız voktu. Yarış nizamnamesinin sarahatine rağmen üç metreden başlatacskları yerde 110 metre marualı yarışa giren Tamvakopulos ismindeki Yunanhyı dinlendirmek için 2,80 den başladılar. İtiraz ettiysek de bu seri bitinciye kadar epey zaman geçti. Neyse bu adam 110 metreyi kazandıktan sonra yarışa girdi. Bir at'.etin girebileceği müsaoaka sayısı tesbit edürr.emiş olduğu için Yunanhlar aynı aöamı üç, dört müsabakaya sokuyorîav. dı. Sırıkta Muhiddin ve bu Yur.anlı ^ş kaldıîar. Fakat Muhiddin daha evvel bir yüksekîiği üçüncü denemede geçtiği halde bu Yunan'.ı ikincide geçtniş olduğu için birinci oldu. Yüksek1. ik 3,60 metre. 110 maniada evvelâ maniler 13 kilo olmak gerekiken çok daha hafif ve orta yerierinde bağlamaları vardı. O şekildaki düşüren atlet mut'aka takılıyordu. Yanş başlaymca derhal Faik ve bir Yunanlı açıldılar. Kesimde de göreceğiniz veçhile Faik pek güzel giderken son n a nis.yı Yunar.lı ile birlikte devirdiler. Fakat raania Faikm ayaklarma takıîdı ve çocuk boylu boyuna yere düştü. DüştüÜjü zaman Yıınanlıdsn önde idi. Yarıslarda böyle şeyler olur diyip geçmeden başka çare ycktur. Çünkü Faik bizim en lyi maniaeımızdır ve Balkanlarda meşhur bir adamdır. Bu yarışı Yuranlı 16 1/10 saniye ile kazandı. Görülüyor ki zaman pek fenadır. Disk atmada bütün atletler kötü ldiler. Birinct ve ikinciliği M^ırhlar,, iiçüncüîüğa bizim Atıf aldı. Birinci 37,88 metre atüğına göre Naili girse bu kadar atardı. Atıfın dereceâ 35,81 idi. 1500 metre koşu Eşref için bir güzel mjvaffakjyet teşkil etti. Eıza Maksud da arkasmdan geldi. Vckit 4 dakika 11 sanive. Üçüncü Mıs'.rh. 400 metreyi 51 1/10 ile blzim Adnan aldı. Arkasından ikinci Doğan Acar aldı. Üoüncü bir Mısırh idi. Uzun atlama gayet fena netîceler verdi. Birinci 6,62 ile bir Yunanlı, ikinci gene bir Yunanlı, üçüncü 6^7 metre ile bizim Hasan oldu. Halbuki buraya glrmij olan Ruhi her zam3n 6,85 yapan adamdı. İki favul ve bir kötü atlayış üzerine tasfiyeye uğradı. Ciridde adamımız yoküı. Üç birinci mevkii Mısırlılar aldılar. Mesafe 50,59 bu kadar atan bizde birkaç çocuk varkea getirmemiştik. Bizde Amerikan rökorunu kırmış olan Amerikah Seymcur müsabaka harici 63,70 metre atarak alkışlandı. 200 metre düz koşuya giren İki çocuğumuzdan Ali 23 1/5 ile ikinci oldu. Birinci 23 saniye ile bir Yunanh geldi. Üçürıcü gene bir Yunanlı idi. Koluvar değiştirdi diye Aliye itiraz ettilerse de bir karış eninde olan kireç çiîgiler zaten pek gayrimuntazam olduğu için itiraz redd . Günün en parlak yarışı şüphesiz 10 b'in metre koşu oldu. Buraya gene bizim kahraman iki gencimiz Osrnan ve Mustefa girdi. AJ^tı kişi olan koşuctılar 500 metrelik pisti bir kaç defa beraber, hattâ bizimkiler biraz da gçride oldukları halde katettikten sonra rr.ukadder akıbet yavaş yavaş belirDrıeğe başladı, iki Türk çocuğu hafif hafif mesafeyi açıyorlardı. Eanki önüne geçilmez bir kuvvet ötekileri bnnları tutrr.aktan menediyormuş f:bi bu mesafe gitgide büyüdü, büyüdü, büyüdü... ve bu iki küçük çocnk tıpkı dunya yarışlarmda Finlandiyalılarm öteki rakibleri geride bıraktıkları gibi acıldıkga açıldf.ar, birer tur bindirdiler. Kuvasalata yüz metre kala birinci gelen Csrr.an adeta yüz metre koşar gibi bir de parlak fir.iş yaparak çok alkîşlandı. ikinci <ie Osmamn peşini birakmıyan îîustafa oldu. Berhal atletler bu iki çocuğu omuziadılar ve bu mühirn Türk g£.obesini şaifaalandırdıiar. 4X100 bayrakta Yunanlılar kuvvetli idi ler. Çünkü ellerinde bizimkilerden çabuk iki adamları ve zengin bir de yedek deposu vardı. Bununla beraber eğer bayrak deği?tirme idmanlarma bu pistte devam edilebilseydi belki muvaffak olurduk. Çünkü bayrak dördüncü adamımiza ilk teslim edilmişti. Fakat onun bayrağı durarak alması ve arkada.;inm yo'.unda duraklanarak ona çarpması gibi seoebler bizi üçüncüye attı. Bunları bahane diye değil, kusur diye mülÂhaza edıyorum. Böylece günümüz bitti. Mısırlılar bu müsabakalarda umumî »ayı hesabı olmamasını istemiştiler. Her müsabakaya adam sokamıyacak kadar adedimiz az olduğu için bU bu tek'ıifi kabul etmiştik. Binaenaleyh tasnif olmadı. Ama, bu müsabakaların galibi kimdir diye yapılan hesablar Türkletln Sehir = haberleri çalısmaları CUMHURIYET 7 Mayıs 1946 I Y A K I \ 1 K HEM NALINA MIHINA ÂĞLIK ve ÖL Yazan ol, hem ölürken etrafındakiler hayatta kalsm. Galiba ölüs.ümüze yanışımız, yalnız öHüğümüzden değil, bir de geride kalanların yaşadığma imrenmenin vrerdi*i üzüntüden ileri gelse gerek. Bu üzüntünün tek avunuşu da nasıl oba kalanların da öleceğini düşünmektir belki. Bunu" anlamak için ölüm teorübesi geçirmeğe lüzum yok. Herkes kendini yoklasın, etrafımızdan birinin öidügünü gördüğümüz zaman içimizden «beu yaşıyorum ya> diye, kendimize bile Itiraf edemediğimiz, bir haz duyarız. Bu hazzın aksini de ölürken duyacağızdîr elbct. Bir İngiliz yazıcısı «Ölüm genclere gelir, ihtiyarlar ölüme gider» demiş. Bu sözün güzelliği tam amma doğruluğu tamam değil. Yaşı ilerleyip kafas» dLna kalanlarda yaş ölüme giderken ölüm kafaya gelmiyor mu? Ah, yaşm başı taşıyamayışı; ancak kırkından sonra kemale eren bu omuz üstündeki yuvarlak, dalına ağ:r gelmiş olgun bir meyva bahtsızlığile. düşüverince güvdede Eadece ölüm olan şey başta bir katil oluyor. «Saf şiir> in bir çok yönlerden apaydm seslerinl veren bizim Divan edebiyatmda, kıymetli mersiyelcr olmasraa karşılık, hiç de güzel denecek ölüm şüri yoktur. Sebebi açık: Şeyh Galib cYâri Gar> ı Esrar Dedenin ölümüne yazdığı o içli mersiyede öyle can bir dosttan ayn kalmasma yanıp yakılmakla beraber onun Fasih Dede gibi Mevlevî pirlerinin yanına gömüldüğü için eriştiği bu uhrevî vuslata adeta gıpta eder görünür. Oniar ölüme bir bltiş değil bir' başlayış gibi baktılar. Ölümün şiiri ki heybetindedir, ölüm heybetinibu kadar kaybedince ona şiir yazılır mı? * * * Divanyolundan gidip gelirken cami avlularındaki o çeşid çeşid mezar taşlarinın cihan çaplı imparatorluğu hacimlendirmişler gibi, vakarlı vakarlı duruşlarına bakınız. Her biri gömülenin hüviyetine göre ayrı bir dil konuruyor ve her biri gömülenin zamamna göre asırlan söyletiyor. Medressnin heykeü haram kıl masma karşı Türk ruhu mezar tnşını heykelleştirmişti. Şimdl heykel yapıyoruz; fakat «asri» dediğimiz mezarlıklarımız; zararımız kârımızdan çok büyük olsa gerek, kazandığımız heykele karşı mezarımızı kaybetük. Vlctor Hugo, iki şeyin en kuvvetli oîduğunu anlatmak için, «Ölümle güneşs dik bakılamaz> demişti. Fakat in^anoğiu isli bir camla güneşe koiayca bakar gibi ölümü de nekadar sayısız kore lıiçe saydı. Bir bpkıma Tevfik Fikretin: Sevor hayatı bcşer tâ seri mczarında Demesini en doğru söz görürüz. Diğer Turk ışçısmın yaratıcılığı 510 sayıîî kararname hakkmda hâlâ bir karar veriîemedi Ankaradan verilen malumata göre epayce büyvk farkla önde olduğunu g3s Antaiya miiletvekili Rasih Kapian taratsrdL Burada cari olan sisteme göre bi fmdan iktısadî bazı kararların alınması rinciye 7, ikinciye 5, ürüncüye 3 vermek için verilen takrir üzerinde tetkiklar yave bayrak yarışkırına bunun iki mislini pan milletvekillerinden mürekkeb kırkhesab etmek şartüe yapılan tasnifte 115 lar heyetinden ayrılan yediler komite.ii buçuk puvanla birinci Tür'ılcr, 93 buçuk çalışmalarına devara etmek:edir. Bugüpuvanla iki Yunanhlar ve 91 puvanla üne kadar komite K. 510 ve K. ü30 sayılı çüncü Mı?ırlılar oldu. Bizim ve Yunan. kararnamelerin kaldırılması hakkındai'.iarm yarım puanı MuhidJinle bir Yunanlnıın yüksek atlamamn üçür.cülü ki teklif üzerinde tetkikler yapmıştır. ğünda müsavi gelmelerinden hasıl ol Bu kararnameler kalkmış olsa bile Millî muştur. Nizama göre böyle beraberîik Korunma kanunu ortada mevcud bubirincilikten başka mevkilerde olursa iki lundukça bu kararnarr.ekrin kalkrr.a : ınmüsabık da aynı dereceyi kazanırlar, Fa dan fayda görülınemektedir. K. 510 ve kat tasr.ifte sayı aralarında taksim edilir. K. 630 sayılı kararnamelerin iyice anBurada da üsünculüğün 3 sayısı birer laşılmamış olduğu görülmektedir. Millî bucuk olarak il:isine taksim edilmiştir. Korunma kanunu 31, 32 ve 34 üncü Şirndi müsabakalar hakkmda umumî maddelermin koyduğu hükümlerin K. 510 sayılı karavnameden evvel tatbikatmülâhazalar; Hcr?€ydcn evvel pistin 500 melre olu ta gösterdiği aksaklık gözönünde tutulşu, 400 me'.reye alışmış olr.n bizim ço makta, bu bakımdan K. 510 sayıh kacukları şaşırttı. Pist ancak rr.üjabaka gü rarnamenin bir çok ahvalde tüccarın nü bittiği, hattâ bazı yerleri halâ yapıla lehine olduğuııokULSinda duruhnaktaciır. Yediler komitesi bu uafta Ithalâtçı madığı için bu pist üzerinde idman edile. Birlikleri:ıin durumunu tetkik edecekmemiştir. Starter, bahan.e için söylemiyorum. İşini t j r Takrir sahibi İthaiâtçı Birüklerinin bümiyor ve Yunan kulübünün azası ol kaldırılmasmı istemektedir. Ticaıet Badugu için ister istemez kislerine kapılı kanlığı, Birliklerin kaklırılmasına terafyordu. Hattâ bir iki yarışm çıkışııu ya iaT görünmetedir. Fakat, Biriiklerin rışçıların önünden vermek gibi garabet y^ptıkı vazife ve hizmetler bu .âğıv keyşç yaptjğ, v a z i f e v e hizmetler bu .âğıv key ler de göstordi. Burada bizim (Scmih) i , J i y e t i l e o r t a d a n kalkmıyacağı için bu çok aradım. Manialar nizamî degildi ama , hizmetlerin Ticaret Bakanlığma de\ri müsabaka günü bk l çıkarmak olur kk l b ü r o l a r l n m d a b i r muydu?.. Bütün bunlararagmen 18 Türk | B a k a n i , a n a k u d ü ş ü n ü l m ü Ş t ü r . Yedibirinin de biraz rahats;zlanmış oımasına, ; ] e r k o m i t e s i v e k l r k l a r m b u hususta ne Başta Moliâre olmak üzere hekimlikle hulâsa herşeye rağmen burada memlealaym nekadar çeşidli mizahı yapıldı. ketlerinin admı şerefle yüksekte tuttu Birliklerin lâğ\i pek muhtemel göıül Hani bir koyde doktor oimadığım öğrelar. Orada buîunan vaiandaçlarm.ız bize mcmektecir. nen biri «Peki ama bu köylüler doktorbu neticelerden dolayı nekadar iftihaf Komitenin tetük edeceği bir mesele suz nasıl ölüyorlar!» diye şaşmış. Bunu duyduklarııu söylediler. İrıçallah aynı de Yerli Mallar Pazarlarımn kaldıııl söyleyen adam eğer hasta olmuşsa şekilde Kahirede muvaffakıyet beklenıası veya faaüyetlerinin yalnız toptan tAman doktor,» diye mutlak bır hekimekteyiz. Oraya her millet<î mensub atmin eteğine yapı^mıştır. Tıpkı Allahı hiç letler ferd olarak girecekleıdir. İnsiii?.ler satışa inhisar ettirilmesi keyfiyeti oiabatarken caktır. Antaiya milletvekili Rasilı Kap aklma getirmiyerin gemi 54 atlet ismi verdiler. Hepsi asker. lan Antalyada mevcud 40 kadar mani «Aman Allalıun» diye y.alvarışı gibi. He. •V * * {atura ticarcthanesinden 30 unun Yerli kim'.er kmranış zaraanlarımızdadır ki îskenderiyede İstanbul îskenderiye Maüar Pazarlarımn buradal;i iaaliyeti yarım ilâh olurlar. maçı 30 nisanda yapılacak iken * * * mayuın birine alınmıştı.'Burada bu gibi i y«ünden kapandıklarına dair mektubDerdlerimizin bir çoğu eskiden de beltarlh değiştirmeleri daima görüldügün }«»da ileri surerekYerh^ MallarPazarden taaccüb etmedik. Çocuklar salı günü larının çahşmalarının tahdid edilmesini iiydi amma, devalarmdan geç'ik, isimleri bile bilinmezdi. Yirmi asır önce büöğleyin hareket ettiler ve akşam Isken istemiştir. Bu mevzular üzerinde İstanbul tacir yük Lâtin şairi Horatjus anlatır; Çocu.kderiyeye vardılar. Esasen Iskenderiye güreşleri bir nevi ilk gürcşk n revanşı lerinin düşünce ve görüşlerini bilöinnek ken Sicilyalı bir kadm fağfur tesüden idi, bununla beraber bizirr.küer takımda üzere İstanbul Ticaret Odasmdan bir serptiği baklalarîa onun fahna bakarak, bu çocuk demiş, ne lıarbde kılıc yarasile heyet Ankaraya gidecektir. hsyli değişiklik yapmıştılar. ölecek, ne dtnizde boğulmakla, ne vebaNitekim 56 kiloya Kenarun yerine Naya tutulmakla, ne de sağ taraEtaki bir suh, Celâl Atiğin yerine Ali Ozdemir, sancıdan... Anladık değil mi, şirr.di apanMuharremin yerine Adnan ve Samsunlu disit Ndediğimiz, hani sünnet eder gibi Ahmedin yerine de kilosu biraz artmış ameliyatı yapıhp duran sancı. olan Muharrem girmişti. Böylece asıl ta*** kımdan dört kişi değişmişti. Mllll Kaltıncıa Partisl lldcrl Nurl DeMüsabakalar gene maalesef seyircile mlrağı bugün Partl merkesl o!nn Üsküdarua Her derde bir deva var mı? Bufiün rin ve hakemin güreş kaidelerini iyi kav Pa^allır.anmdakt korusunda teşkilât mü yok da yar:n oba bile asıl d<?rd, devadan blr kusu zlyafetl verecektlr. ziyade, insanm kendinde olsa gerek. AyTiyamamaları yüzünden münakaşalı oldu; fakat Nasuh, Mehmed Oktav ve Ga i B u zlyaletln sonuuda yapılacak görüjme m şey birine şifa iken ötekine zehir olu•t!sin;n Belc'd'.ye sezanfer sayı hesabile hasımlarma galib lerls Milil iştlrak ed'.p etmenıesl karariaj yor. Hüner devayı bümekte değil, daha çlııılerlne geldiler. Yaşar mutadı veçhile hasmraı tınlacaktır, Partlnm Ege bölgesl başkan çok lnsanı bilmekte. Amerika'.ı büyük aman vermeden tuşla yendi. Esasen ları da kuıu Klyafetlnde bulunnıak üzere doktor Alexis Carrel'in meşhur kitaijile böyle yabancı memîeketlerde ve yabaıı dün şehrııuize g^lmlçlerci'.r, isinılendirdiği gibi «Insan dönen meçPartl üyelerl arasıuda teçlmiere mutlaS cı hakemlerin idare ettikleri güre?lerde ourette İştlrak etmek arzusu iıaklmdir. hul». Mideyle kalbi ilk defa kavanozda hasmın sırtını yere getirmekten başka Ljtlrak kararı alındığı takdlrdeı Partlnin işleten o doktor hekimliğimizin esas acselâmet yoktur. Çüııkü hakem sîzin dakaza'.arda göstereceğl namzedler merkez zini insan fabrikasını işlerken göremediy b l ğimizde bu'.uyor. Bclli doktorluğun kemağlubiyetinizi istiyen hasımlarınııa idare lıcyetinre tesb'.t orunacafctır mensub adamlardır. Neyse Celâl Atiğin j Milll Kaikınma Partisl u:r.uml iongresl mali insanm fethine bağlı, b lâl A i i j tıln j!)IT senesl mayıa ayı içicde yapılması * * * yerine güreşen Ali Ozdemir de sayı he fcararlaştırılmışttr. Bugua yapılacas topİnsanuı fethi tamamlansa bile yaratılısabile kazandıktan sonra bizim en tecrü lautıda azalar birblrierlle tanıştırılacak ve beli güreşçimiz o'an Adnan şaşılacak keııdilerlne dlrcktiTlBr verllecektlr. ' şımızın temelindeki büjKik tenakuz orşekilde ve fena bir talihsizlikle tuşla yetadan kalkabilir mi? İsteriz ki hem haMillî Savunma Bakanı nildi. Hasımnm ondan fazla hiç bir tarafı yatımız geçsin, hem hayatımız bitmcsin MUl Sıvunma Bakanı Gcneral All Rıza oimamasına rağmen. Artunkal dün »abalıkl ekspresle Aukajadan Hayat gcçmezse sıkıntıdan patlamak, geAğrra çıkan (Arabi) ismindeki teknik şeürimize gelmlştir, çerse ölüme yaklaşmak var. Uzviyetimiz Mısırh Kahirede Ahmede mağlub olmuş böyle de ruh tarafımız başka mı sanki İngîlizlerden satın aluıan lâstikler olan adamdı. Burada niyeti AhmeddenMüttelıkler tarafınaan Mısırda satışa çı Kendimizi istedikîerimiz olmuyor diye intikarn almaktı. Halbuki bız ona Mumotörlti vasıtaiara a'.d lâotlklerden üzüntüde sanırız, halbuki bütün istedikharremi çıkardık. Muharrem herifin o bazı ittalâtçılar Eatıu alarak getirtmekte lerimiz oluoluverse gene sılulacağızdır yunlarmı bozdu ve şayanı takdir bir dirler, G'Jmrüklere şlmüiye kadar bu fekll 17 nci asır AvrurJafimn en debdebeli tagüreş yaptı. Ekseriyet Muharremin gale de 2ÖOO l&itik gelmiştlr. Ancak bu lâstik c:dan 14 üncü Lui herşey ve her zevk besine karar vererek neticeyi ilân etme lerm bizde çalışan küçui tanajü kamyon elindeyken Allahın günü «sıkmbdan sl üzerine gayet mütcheyyic olmuş olan lara uyaıayacağı üerl sürtiloıeitedlr. patlzyorum» der durarmuş. İbnülemin Mahmud Kemal halk jüri masasuıa hücum ederek karan * * * Ustad İbnülemin Mahmud Kemal Inal protesto ettiği sırada bu hareketi önleLui'nln ondan daha meşhur bir sözü yebiîecek ne polis, ne de federasyon mü geçlrmekte olduğu barsak rahatsızl:ğ;nuan var: «Benden sonra tufan» demesi. Bu dolayı Italyan hastaneslnde tedavl altiııa messilieri oimadığım gören jürideki mu aünaııştı. Menmunîyetle haber aldıjımıza onun berdikçilikten daha çok hayata rahhasımız halkı teskin için, göre üFtad iylleşerek son günlerde hasta bağlılığmı gösterir. Zaten Versay saraPekâlâ! Bizünki mağlub oldu sa ııeciea çıknustır, Kendlslne geçml» olsun, yınm bütün haşmetleri içinde sıkılıp yınız!. diyerek işi hâdisesizce kapattı. ^ derlz, durması hayatrn sonundaki ölümü düÇacuk Esirgeme Kurumu dört Burada şuraya bir nokta koymak lâşünmekten ileri gelmiyor mu? Hem kra zımdır ki Mısırdaki güreçleTİ mutlaka şehrimizde sergiler açacak Çocut Esirgeme Kurumu, yirınl beş yü tuşla kazannıak lâzıtndır. Yoksa taşkın seyircilerin müdahalesi h«r zaman me çaiısın&larııua Ankarada olduğu gibi Istanbıüı Izmlr ve Aüaııada da blx sergi ha. mul ve şüphesiz bazan da tehlikelidir. llnde gOsterllmesl kararlaştırünııştır, Bu ra&ksadla sebrlmize gelen Kurum merkezl Propagauda Müdürü Beflk Bartu resml makamlarla temas ederei nazırhkiara başlamıştır. Haber aldıjımı^a göre sergi yerl olarak Taislm Boleülye Gazlaosu temmuz ayı İçin kiralunııııştır# KıymetU sanatkSr Fahrünnisa Zeydin Dün Hıdırellezdi yenl eserlerlnden mürekkeb bir res'.m eerDün Hıdıreliezdl, Evvelkl gün havanın gisi açacağını msrnn'anlyetİB naber »ldıfc. Sergl 11 mayısta sanatkânn eir'lade açıla gtlzelllğluaen lsttîade ederek k;rlara> gezeaktır Faîırünn'.sa Zeyd^ geçen »ene de bir meyo güenler düu de eskl geleneğe uya. sergi tertlb etmiş, bu sergi sanat âlemlmlz rai bllbassa Kâathaneye gtderek Hıd'.rellez bayrarcmı lkl günde kutlamif oldular, de büyllk a}âka uyandırmıştı, Dalrelerln ve mekteblerln açılt olma3ina rağmen vapurlar v* dlğer nakll vasıtaları gene çok kalabalık olmustur. Blliıaâsa gencler grup hallnde Adalara ve Kaathaneye HHEHHİ gezmıller terUb etmlşlerdlr# Dünden ltlbaren de kuzulann sakatatı ayrı s&tümaya baîlanmı^tır, Bu eene Eidırellezln gUzel hava İle gtrmeslnl bir çok 3 klınseler ya« mevslmlnln lyi geçeceğine yor. Adam var, aöylediği sözle; söz var, söylcyen adamla yük selir. Aksırıklı öksürüklü bir kalem efendisi «dünyada sıhhatten daha üstün bir nimet yoktur» lâfını, punduna getirip, şatafatla anlatmanın yolunu bulsa bile hangimiz aldu rış edeıte. Fakat onu Kanunî Süleyman gibi, zamanında bütün dünyanm da hükümdarlar hükürndan olan, bir taoidar söylerse söz, aradan geçen dört asra rağmen, yalnız «bu kubbede hoş bir sada> olmakla kalmaz, o söz kubbedeki sadalarm içinde de tuğlu ve taclı bir ferman haşmetile kurulur durur: Halk içinde muteber bir nesne yok devîet şribi Olmıya devlet cihanda bir nefcs sıhhat gibi * * * Sağhk yalnız kuvvetli olmakta değil. Hüsej'in Cahid Yalçınm hatıralarından öğreniyoruz ki Tevfik Fikret, iki kolile iki arkadaşmı birden kaldıracak kadar, kı.n"vetliydi. Fakat arkadaşları içerisinde hepsinden evvel eriyerek toprağa o düştü. Cihan çapında paradoks yaptığı için zamanımırda şöhrcti cihsna yayılıveren Fransız doktorlarından Besançon ise «İnsanm Günleri» isimli kitabmda işi büsbüfün teısir.e çevirmektedir: Meğer bir çok marazlarımız uzun yaşamamızm delilleriymiş. Demek Abdülhak Hâmid «Ölmekse garaz, ınaraz ne lâzım?» diye beyhude feryad edip durmuş. Ismail Habih Sevük Millî Kalkınma Partisinde kuzu ziyaîeii l AKA.DEM \7Misı Behemehal Okuyunuz. alışmı Bakanlığı tarafmdan ayda bir çıkarılan Çalışraa dergisinde, kıymetli Bakan Sadi Irmak, «Yaraücı Çah?ma» bashğile çıkan yansında «çalıçmanın verimli ve zevkli olabilmesi için hsr şeyden önce yaratıcı ohnası iâzımdır> dedikten sonra, yaratmayı teşvik elmc': için i; verenlerin işçilere mükâfat ve prira vermeleri tezinl müdafaa ederek bakıma İse hayahnı şöyle diyor: bu kadar Eeven in«Teknikte ilerlemi? memîeketlerde sanoğlu istikbalin ne meslek işçisini, meşgul olduğu vasıla zamanında olduğu üzerinde daima düşünen bir baş haline biîir.miyen ecelini getirmsk için hududsuz fedakârhklara kendi elile istikbalin katlanılmaktadır. Fakat bu fedakârlıkelinden kapıp ya bir şeref duygusuna lar meyvalarını vermekte gecikmemeknimet, ya bir ideal uğrunda bir tedir.t şahadet tacı yaptı. însanın asıl heybeti î Harb içinde geıdiğimiz AngloAmeriheybetler heybeti olan ölümü bile yenekan fabrikalarında bir çok yeni icadlabilmesinde olsa gerek. rın şerefi yüksek mühendislere veya * * * Ölüm için ne kadar felsefe yapılmadı. | mühendislere değil, ustalara ve iççilere Fakat ölümü ister biz getirelim, ister o aid olduğunu öğrenmiştinı. Bu saycde bize gelsin, mademki son hakikat odur, bir çok âletler, cihazlar ve makineler herşey gibi felsefe de onda biter. Ölüme büyük tekâmüllere mazhar olmuş; fabfelsefe boşsa ölümün verdiği ders hiç de rikalar daha iyi ve daha çok iş çıkarmışbo? değil. Onun heybetinden de, kor lardı. kuncluğundan da, kudretinden de üstün Amerikanın harbe girişinin ilk yıh tarafı bütün haksızlıkları ve müsavat içinde, bir taraftan Mısır tarlalannda sızlıkları kaldırarak yaptığı seviyeleştir jeni fabrikalar kurmak, diğer laraftsn me hareketindeki şaşmazlığıdır. Tüm da imalât yapmak suretile 4S,C0O uçak, seklerle çukurlar onunla hizalaştılar. 56.000 tank, CO.000 makinelitüfek, 21,000 * * * tanksavar ve 35,000 uçaksavar top gibi Gurur zaten aptallıktır, fakat ergeş muazzam bir verim temin eden ve baherkesin önünde ölümün herşeyi bir takhklarda saz gibi biten tezgâhlarda eden silindiri varken gurur kaç kere gene aynı yıl içinde sürü sürü harb gcaptallık oluyor. Hani yeryüzünde i'k misimien başka 8 milyon tondan fazla defa bir milyonluk orduyu önüne katıp ticaret gemisi yapan ve iki buçuk günde Çanakkale Boğazına gemilerden kcprü koraman bir gemiyi denize indiren Akuran İran hükümdarı Serhas «Gökün merika sanayiinin bu harikah başarılakubbesi düşse askerlerimin mızraklarils rmda ; alnıı kolu değil kafası da işleyen onu tutarım> diye Tanrıya da meydan işçilerin yaratıcılığı mühim bir âmil olokuyarak övünüp dururken birdenbire muş tur. gözlerinden yaşlar akmağa baçlaymca Bizim işçilerimize gelince, Çahşma amcası «Sana böyle ne oldu?> diye şaştığı zaman «Akîıma geldi ki en çok yü» Bakanuun şu sözierini beraberce okuyayıl sonra bütün bu milyondan bir tane lım: kahnıyacak, neyimize böbürleniyoruz?» «Bizim memleketi gezip görenlerin demişti değil ml? Yirmi beş asırdır o bü dikkatine derhal çarpacak hâ^iss, halk yük maceradan ayakta kalan tek şey o tabakalarımızda yaratma kabiliyetinirı son sözdür: Evet neyimize böbürleniyo çok gelişmeğe elverişli olduğudur. B Ü ruz? nun en enteresaa misallerini bu harb * * * içinde müşahede ettik: Dış âlemie müEski edeblyatımızda bulunmıyan ölüm tıasebetlerimizin hemen kâmilen kesildişiiririn en güz«lini «Sonbahar> manzu ği ve memlekete yeni makine ve momesile Yahya Kemal verdi. Olümü ne jtor gelmediği sıralarda makinlst, şoför, kadar gürültüsüz, fakat n« kadar içli hattâ basit işçiier arasından bir çok aanlatıyor: ıdamlar improvisaüon (yani bulus) kudYaprak nasıl düşerse akıp kmybolan raya, retlerinin harikaü örneklerirü göstererek Ruh öyle yollanrr uyanılmaz bir uykuya. harab o'.muş teknik cihazların, elektrik santlallarırun, otomobillerin, buz doEvet, yapraklar suya düştü, evet, akan İBblaruun. fabrika ve ziraat makinesular akıp gitti. Fakat ırmak duruyor lerinin bir müddet daha i$lemeırmak. Yahya Kemal ki cDüşünee> şiisini sağladılar. Bu harb içinde memlerinde de: Jcetin daha fazla sıkıntı çekmemesinde Bâki idiyse ruh dilemezdim bakasını bu küçük «keşif» lerin rolunü küçürnDer. Hangi ruh; senin, benim, onun, ' 6ememelidir. Fakat bu fatrî kabiliyeti bunun; hayır, ruhun bakası bunlarda E i s temli bir «urette geliştirmek mecbudcğil; gene Yahya Kemal ki: | riyetindeyiz. Bunun için oküllarımız gibi Cihan vatandan ibarettir itikadımca ı fabrikalarımızda da yaratmayı teşvik eDiye kendisinin de, bütün edebiyatı ' decek usuller tatbik etmeüdir. B'onun da mızın da en doğru olduğu kadar en geniş , ilk »artı, herkesi kabiüyeti olduğu işte mısraını söylemiştir, ruhun bakasım, İşte çalıştirmaktır.> cihandan ibaret olan o varlıkta arayacaSayın Sadi Irmağın fikirlerine tamağız. Asırlar boyunca şerefler çerefi bir mile iftirak ederim. Işçilerimiz, çok kaezelden akıp ge'.en varlık. O varhk ba biliyetlidir. Daha çocukken okuduğum kise bizim ruhlarımız, bakada oLsun ol bir gazeie haberîni hiç unutmam. Ordumasm ne çıkar, ruhlarmuz mutlak cen muza mavıer (Mauser) tülekleri ycnl nettedir. kabul edildiği zaman, Trabıonda bir usIsmail Habib Sevük ta, elindeki mahdud vasıtalarla bu tüfeğin bir avnıru yapmağa muvaffak olmuşru. Türk işçisiııde eksik olan yaratma kabiliyeti değil, bu kabiliyeti inkişaf ettirecek teknik muhit ve daha ziyade teşvikür. Ne\vYork'ta tamşhğım İsmail Hakkı adında bir yurddaşımız £ihm projeksiyon makinelerinde jarıya kadar kullanıldıktan sonra atılan kömiir çubuklarını birkaç santim kalıncıya kadar kullanmak imkânını temin eden basit blr âlet icad ederek bunun patentini almışür. Şimdi; bu aletin her yeni yapılanından kendi&ine küçük bir ücret verilmektedir. Bizde de ifçinin bulıı? ve yaratma kabiliyeüni arürmak için, mükâfat ve piim usullerini kabul etmek, teknik öğretimde nazariyattan âyade pratiğe kıymet vermek gerektlr. O zaman, Türkiin lekâsının ncler yaratraaga kadlr oldngunu jö I Bu hafta çıkaft 13 üncü (asikiilü ile bu emsalsiz eser tanıamlandı. Eksikleriniz varsa idaresindcn veyahud bayiinizdcn tedarik edinir. Mevcudu çok azalmışbr. TÜRK MEŞHURLARI Türk Msşhurları cildli olarak (9) liradan salışa çıkarıldı. Siparişinizi şimdideıı bayiinize veriıüz. Cenç Kalblere Hediyesî: Fahrünnisa Zeydin resim sergisi OKUNAN DETEKTİF ROMANLARI Okuyuoularımüan B. Deaııra»lana Blr tslgraf haberine gore Avusualyadan 6atın alüjğımız 5 gaabot hakkmla beklediğır.ızı söjTledl|ınİ7 malumatı vermeyiîimln MbeBl, bu gem.ifrin Eiaıı ve tıplerl hlkkındi o naberds en küçüi blr i&aret bU« olmayıfidır. Benim bildigim« gor» h'dkumetmi^ 5 tane 200 250 toululs kadar kuçük arama tarama gcmlsl alrmştır Geldlklerl zaman öğrendlklerinıl yaaarım, Dsniz inşa.!ye îabnkalarımız İçin gelen ve gelecefe olan maizem6> bu fabrikalarm muiıtac olâuğu nialzeme üe maklnelcrdsn lbarettlrt Eakır şllepi tafciımda bu sutunda lcâU maium&t vermlşUm, Gazeteletlmlîin denlsciilt» ve U3iumiyetle teknik Işlere daha ıazl£ yer ayırmaları bakkmdail düiunce ve düeğlnize l^tlrak ederim, Saygılar Açık mubabere Feriköy Âçıldı LBÜtÜN'KİtÂBEVİ ECZAl^ESİ Feriköy, Ergenekon Caddesi 76 Bugüu saat 15 te Emluönü Helkevlnd» Vall ve Belediye Belsl Lutîl Kırdenn baş. kanlığında yapılacak büyük blr toplantıda Cunıhur Re!sı M1U1 Şef Jsmet Inönünün l'.l.öğretlm hakkındakl ırvakalelermden mültem olarak bu komıda bu sene yapılan ve yapılRcalc Işler hakkmda Mllll Eğltlm MüdürlUğünün hazırladığı rapor okunacak, tır, Gaiatada^ 5 lncl sube rıhtımı ünlerlnde dün sabah' blr kadm cesedl görülmüstür, Karaya çıkanlan bu cesedr aşagı yulsarı 50 f>5 yaslariDda tahmln olunan esmerce orta boylu blr kaüının cesedldlr, Kf.zaea denlze dUşerek boğuldııgu yolunda kannat edinllırii5tir Adatet heklml Dr. Izzet j Işcaıı, kadının hüvlyetlnln tcsbltl İçin cc>tcdi Mfrga kaldırtaııştır^ Yeni Sstnh reî'.kimlz dürkü saytsı l!e !l yajına basmıştır. H?r!!:'m!ze uzun öır.ürler ve muvalfakıyetîer dllerlz. Bugün Eminönü Halkevinde yapılacak toplantı KISÂSI ENBIYA PEYGAMBERLEB Alımed Cevdet Paşamn bu ölmez Kütübhanesinde satılıyor. DAĞ (ICEGI ARİF BOLAT KİTABEVİ, 14 Mayıs SALJ saat 21 de Mllli Pii'angonun 7 majıs çekillçi bugün saat 13,3u da Aniara SsrslîvnKia yapılacaktır, Iktamij"e iazanan numaralar Ankara radyosiie bugün 22,45, ya^ıc ia 12,45 hsberlerlr.den sonra 7aymlanacaktır Bugün 13,30 dan «onra yurduaıuzan nlç blr tarafında bu çeklll^e ald bilet 6atıjı japılniiyacaktır. Karatnürselda ulüürülen Abdl Tiryakloğlunun kaTiUnln I?jn1t Agııceza malıkem:elnce öluma malıkuın edildiği hater veriltîksn, kendiainln C.H.P üyzsi olduğu yazıimıstır. Abdi Tirjakloğlu) blr miras kavga*ı yüzünden öldürülmüş olupj lyi vasıfları sayıluken Fartı üyellğl de sbyienmak istenilmlş olupF bu bajiüığın katil üidlseîUe Dir guna alS.kası yoktur. Millî piyango bugün çskiliyor Bir düzeltme çtvi*£Nie*.VAHDET OULTEKİN * NİHAL 350 Kış. YîĞINOBAU DenLzde bir kadın cesedi bulundu SARAY SINEMASINDA YARIN AKŞAM Yunan Piyano Vitrüozü ŞEHİR TtYATROSU DRAM Meşhur Fransız Violonisti KISMINDA 83746 Etıver Emiroğlu ROBERT SOETENS Piyanist S U Z A N N E R O C H VEDA R E S İ T A L İ Pıogram: Hacndel, Sonates Schumann «No. 2» Bach Chaconne Dohnanyi Macar halk şarkısı v. s. Fiatlar: 1, 2, 3. 5 liradır. Biletler yarmdan itibaren gişede satılmaktadır. CUMHURIYET Nüshasi 10 kuruştur. Abone Şeraıtı Aitı ayu* Senell» Harlc lçln Ü U LALAUNI'nin VEDA KONSERI (Chopin Gecesi) Numnralı yerler gişede satılmaktadir. Tei: 41G56. Yeni Sabah refikimiz 9 yaşmda D i k k a t Gazetemlze gönderllen errat vt vazu negrediısln edılmesln lade olunmaz
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear