23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURIYET îlillill!!! US'.lli!:!!!?:! üüiUIUHIMî!:!! iiUUÜÜMÜUIl î ü î î l jî'ÎÎİ 4 Ar>î,k 1946 MA LI Cobanm destanı trfan Dergin'in hikâyesi Peblivanhk Hızın Veznedar Cemalin fikri Hergelecinin ustasî Mısırlı prensler Arab Saidin devîiği Yeni bir destan Yazan: Issnaiî Habib Sevük Çarkç: mektebi tal«belerincen genc İrfan, Abdülhamid zamanınm son yıUann da, henüz yirmi sulanndayken, İstanbul nuıhitinirı o zamanki orta pehlivanlarındsn Arab Mu=tafa, Sanayili Tevfik, Taphane'i Hasan gibi kendisinden henı tecrübece olgun, hem cüsssce ağır pehîivanları yenerek, ustası Yakacıkh Mehmed pehlivandan öğrendiğî teknik hünerini isbat ettbren bir, iki yıl sonra, Izmitte Çcbanoğhı Abdullahla «baş»a güreşmektedir. Güreş zevkli. kalabalık, heyecsnh, iki tarafın oyunları birbirinden. kıvrak. Genc Irfan bir aralık Çobanoğlunu cçapraz> a kovalıyor görünurken «kazkanadı» vererek anido çengeller çcngellemez rakibi sırtüstü yere serilir. Kispetini çıkarıp giyineceği sıralarda yaıuna, kıxk beş yaşlarırda görünen giiçlü, kuvvetii, köylü kryafetii, Rum»li giyinişli bir adam geliyor. Sırünı okşayarak: «Aferin oğlUTn, iyi bir güreş yaptın» der. Ve biraz sonra şunu söylc: «Sana yapılacak emek beybudeye git. Tniyecek.> Gcnc pehlivan, tanımadığı bu adamm yüzüne, kim, olduğunu söy'.esin diyen bir bekleyiçle, bakarken meçhul adam kendini tanıtır: <Ben, Hergeleci Ibrnhim pehlivar..» #** Ne? O dülere destan Hereelcci bu nra? Nice yıldır gormek için çırpmarak göremediği için üzülüp durdnğu bu en namlı pehlivanı talih ker.di ayağına getirdi öyle mi? Gene İrfan bütün hürmetile Hergelecinin üd eline yapışarak öper. Irfan İzmitte oturmaktadır. Meğer Herseleci de Izrr.it köylerinden birinde yerleşmiş. Bir arabaya atladikları gibi pehlivanın köyüne giderler. Bir kaç gün ilk dersleri aldıitan sonra Irfan Efer.di genc pehlivanın honüz Çarkçı Mektebi talebesi olduğunu unutmıyalım Evet İrfan Efendi onu Izmitteki evlerine davet ediyor. Hergeleci, evlerinde iki hafta misafir kaldı. Fakat genc Irfan artık bambaşka bir adamdır. Meğer kendini teknik bir pehlivan snnması ne gülünç şeymiş. Oyun ve teknik denen şeylerin kerametine Hergeleciden sonra eriyor. «Desenize, Hergeleci size bir pehlivanlık hızırı sibi yetişmiş» dedim. «Evet, doğru söylediniz, diyor, bir hmr gibi.» Evvelki yaz Ankaradaki büyük Türk güreşinde teknik hakern vazifesini yapan Irfan Dergin, 94 oyun yaz'.h cetvelini göstererek, usta hakkmn bir kudsiyet gibi bakan bir ecta ile: «Ne biliyorsam hepsini Hergeleci pehlivana borçîuyum'» dedi. ge sinerek; «Bunu kimseler bilmez» dedi. «Sen de bilmeı misin?» Sırrmı kim b ; lir ne zamana bırakmak istedıği halde, pehlivanhk nezhebince yalsna dolana ver otmadığı için, gene söylemek+en çekinmedi: «Hergelecinin tıstası, anası tarafından, dedesi olan Mehmed Ali pehlivandır.» Fakat o da Veznedar Cemal gibl kersmeti ustasında değil onun tanrı vergiâ olan kendi kabüiyetinde görüyor. Ustası ona sadece gür?şin uraumî ve müşterek ana esaslaruıı göstermiş olabilir. İrfan Dergin: «Türk güreşindeki pek çolî ve mübim ojiınları Hergeleci bizzat k£Tidi kcşfetmiştir.» dedi. Artık hep Hergeleciyi konuşuyoruz. Kinjdir bu Hergeleci? *** Otuz küsur senelik Abdülhamid devrinin üçüncü kısmmday;z. Abdülâzizin büsbi'itün 2.ddır.a, onun güreşle arası iyi değil. Zaten kalabalığa vesile olan şeylerden ürktüğü için İstarbulda güreş yasak. Hevesliler civar ka?abaîarla kcylerde güreşiyorlar. O zamanlar güreşi Istanbulda âlenen himaye edip güreş yaptırabilen yalnız Prens Said Halvm Paşadır. Mehmed Ali Paşanm bu torununa bir şey diyemedikleri içkı o ve kardeşi Aubas Halim Paşa, Boğaziçinde oturmaları dolayısile, en zıyade Baîtalimanının çayırlığmda güreşkT tertio edebiliyorlar. Bir gün gene orada mühim, bir güreş var. Abbas Halım Paşanm himayesindeki meşhur Arab Said de güreşeceği için çayır, görülme1miş derecede kalabalık. Seyirciler arasında, kıyafetinden Rumeli köylüsü olduğu belli, giyinifi fa kir poturu yırtık pırtık, h€îiüz yirmi beş sulannda bir delikanlı güreşleri öyle yakından, öyle anlayışh, ve öyle yerinde duramryan bir heyecanla takib «diyor ki... Etrafmdakiler sorarlar: t Galiba gürcçmek istiyorsun?» < Evet, diyor, kispetimi de getirdim» yanındaki zenbili açip külüstür bir kispet gösterir. «Deste» Üe «orta» bittiği Içîn: s Büyük ortaya mı çıkacaksm?» diyenlere delikanlı «daha yukan» der. Ne, «başaltma» mı? DeÜkanlı gene «daha yukan!» demesln mi? EtrafmdEkilerden yaşlı bir pehlivan emeklisi, aklmdan sakatlık olduğunu iandığı bu Rumeli köylüsünün çenesini okşıyaıak «ne yapıyorsun oğlum, der, başa güreşecekler arasmda Arab Said de var. Bak, bu tarafa geliyor. «Hep bakarlar. Arab Said soyunup kispetini giyrniş, kuzgunî siyah, iızun boylu, dev ciisseli, bazulan şişkin şişkin, yüz otuz kiloluk heybet bir adam. Etrafmdakiler gülerek ve âlaylı larzda tekrar sorarlar: «Bununla mı giireşeceksin?» Delikanlı, gayet ciddî ve gayet sükunetle cevabını veriyor: «Zaten Istanbulvm başpehlivanı kimse, onunla kapışayım dij'e tâ Rumeîiden kalktım geldim.» Keyfiyeti Abbas Halim Paşaya arzederler. Paşa, «eh, der, güreş mpydanı er meydanıdır, mademki kendine güveniyor, bırakmız güreşsin.» * * * tkisi meydanda, htTkes hayTette. Delıkanlmın boyu oldukça uzun olmasına rağmen, Arabm ancak göğsündedir Delüianlınm sıçraya sıçraya, hırçın hırçm, durmadan, karşısmdakine gö7 açtırmaksızın saldınşları. A, a, on bej dakika sonra herkes gozlerine inanarr.ıyarak görüyor ki Arab Saidin boyu da delikanlmın hizasma inmiş. Bu, onun Araba karşı «elense1» leri bir teviye işlemesinden ileri gelmektedir. Bu şimşek şimşek elenselerle dev zencinin bir taraftan ensesi kabarırken, bir taraftan da' boyuna eğilip durraaktan, bo>nı bir kaç karış eridi. Arab Said, bu elense sağanağından kurtulmak için diküecek olur. Tam fırsat, delikanh anide onun kalça çatılarır.a daldı. Bu, öyle «paça dalışı» gibi değil, vücud apansız bütün istinadım kaybeHiği için, kurtuluşa imkân yok. Arab Said, ziftli bir baobab devrilir gibi, küt dij'e sırtüstü yere serilmistlr. *** Abbas Halim Paşa, kendi pehlivanınîn uğradjğı bu inanılmaz mağlubiyete kar§ı, heıkes gibi, şaşkın bir hayret lçlndej'ken ağabeyisi Prens Halim Paşa, o kendine mahsu9 soğukkanlı ciddiyetle delikarlıyı yanına çağırttı: «Nerelisin oğluın?» « Bulgaristandaki Razgraduı Islopol köyündenim.» «Adın ne?» «Ibrahim.» « Köyünde ne is yapardın?» «Hergele çobanlığı ederdim efendim.» Paşa güldü: «Artık, hergelecilik filân yok, sen, bundan böyle benim adamımsın.» Evet, hergelecilik filân yok amma İŞte Türk güreşir.de Herge'eci diye yepyeni ve klmseye benzemez bir destan raeydana çıktı. ^ " Kazanc vergisi tasansmda Farti kongrelerinde isiklikkri baSkın dileklerî nisbet Halk. daha çok şehir ve belediye işleri üzerinde dilekîerde bulunuyor C. H. Partisi İstanbul Müfettişi, Kccaeli milletvekili Dr. ŞeTEfeddin Fazıl Bürge, ocak kongrelerlnin sona ermesi dolayısile dün bir muhabirimize aşağıdaki izahatı vermiştir: « Partinin ocak kongreleri nihayet bulmuş ve bucak kongreleri bsşlarnıştır. Kongreler umumiyetle eski yıllara nisbetle canlı, hattâ heyec3nh ve münaka§alı geçmiştir. Partili arkadaşlar d.TJşütıcelerini açık olarak ortaya atrmslar ve bu fikirler üzerine cereyan eden çarpışmalar, partinin ileri faaliyeti için faydalar temin etmişür. Konşre naevzuları içinde §<?hir ve belediye işleri, karşı parti'erin propagandaları, gelecek kurultr.y hakkmda tüzük ve program üzcrlne düşünoeler, geçen seçiml?rde partinin durumu, parü faaliyetierinin istikameti, belli başlı mevzulan teşkil etmektedir. Bucak ve ilçe kongrelerinin de ayni heyecan ve alâka ile devam edeceğinden şüphem yoktur.» Kazanc \ergbine müteallik tadil tasarısınrn vergi nisbetleri üzerinde yaptığı , değişiklikler şunlardur: 1 Tasarı 4437 sayılı ianunun 2 nci maddesini kaldırmak suretile beyanname usulüne göre vergiye tâbi mükelleflerin vergi nisbetlerinde bir miktar in<jirme yapmıştır. Kazanc ve buhran vergilerile fevkalâde zamlar yekununun, şimdiki nisbetlerile tasarıya göre alacağı şekil aşağıda gösterilmiştir: a) Anonim şirketlerle eshamlı şirketler ve bunlarm şube ve teşekkülleri safî kBzancı üzerinden: Bugünkü nisbet yüzde 39.90, tasarıya göre yüzde 33. b) Adi komandit, limited, kollektif ve kooperatif şirketler safî kazancı üzerinden: 10000 İiraya kadsr olan kısımda bugünkü nisbet yüzde 39.90, tasarıya göre yüzde 33; 1000120000 lira arasındaki kısımda bugünkü nisbet yüzde 60, tasarıya göre yüzde 44; 2000150000 lira arasmdaki kısımda bugünkü nisbet yüzde 66.50, tasarıya göre yüzde 55; 50001 liradan fazla kısımda bugünkü nisbet yüzde 79.80, tasarıya göre yüzde 6G. c) Diğer beyannameli mükelleflerin safî kazancile idare meclisi reisi ve azalarına ve rrurakıblara verilen veya kanunun 28 inci maddesine göre ödenen paralar için: 5000 İiraya kadar olan kısımda bugünkü nisbet yüzde 34.92, tasanya göre yüzde 26.40; 500110000 lira arasındaki kısımda bugünkü nisbet yüzde 45, tasarıya göre yüzde 33; 1000120000 lira arasmdaki kısımda bugünkü nisbet yüzde 60, tasarıya göre yüzde 44; 2000150000 lira arasındaki kısımda bugünkü nisbet yüzde 66.50, tasarıya göre yüzde 50; 50000 liradan fazla kısımda bugünkü nisbet yüzde 79.80, tasarıya göre yüzde 66. Halen, gayrisafî lrad üzerinden mükellef bulunmakta olup yeni tasarı i\e beyanname usulüne göre vergiye tâbl tutulan ve geçen makalemizde gösterdiğimiz mükellef zürcrelerinden de yukarıki nisbetler üzerlnden vergi almacaktır. Bu meyanda nüfusu 50000 den fazla olan yerlerdeki serbest meslek erbabı da bu nisbetler üzerinden vergi vereee&tir. Tasarının 15 incl maddesine göre yukandaki üç fıkrada gösterdiğimiz. vergi nisbetlerindeki tenzilât 1948 malî senesi başında muteber olacak ve 1947 malî senesine ald vergiler bugünkü nisbetler üzerinden «hnacaktır. 2 1944 mall yılmdanberi, gayrisafî lrad üzerinden mükellef olanlann çoğu Ue gündelik gayrisafî kazancları üzerinden vergi verenlerin bir kısmının ve müteahhidlerin vergilerine, ikametgâhlannın icarı esas tutulmak suretile, 4565 numaralı kanuna göre ayrıca bir zam yapılmakta idi. Yeni tasarı bu zammı kaldmnaktadır. Bu suretle, tasan kanuniyet kesbedecek olursa, önümüzdeki malî senenin yukandaki mükelleflere aid vergileri ikametgâh icarma aid zam yapılmadan hesablanacak ve alınacaktır. 3 4565 numaralı kanuna göre halen asgarî mükellefiyet vcrgilerinin hesabına da ikametgâh icarına müstenid bir ilâve yapılmaktadır. Tasarı bu ilâveyi de kaldırmaktadır. 4 Halen, asgarî mükellefiyetlerine gayrisafî iradları esas tutulanların asgarî mükellefiyet vergileri, aynı işi yapan meslektaşlarmın vergilerinin üçte biri olarak hesab edilmektedir. Tasan bu miktarı üç misline iblâğ etmekte, yani asgarî mükellefiyeti de mümasil meslektaşlann vergilerinin tamamen aynı olarak kabul eylemektedir. Bu suretle gayrisafî irad üzerinden mükellef olanlar için fevkalâde zamlar da dahil oîarak hesablanacak kazanc vergisi yekunu, beyannameye tâbi mümasil meslektaşlarmca, bunlar zarar veya az kâr da etseler, aynen asgarî mükellefiyet olarak behemehal ödenecektir. Tasan ile yeniden beyanname usulüne alınan mükellefler de bu hükme tâbidir. Beyannameye tâbi tutulacak serbest meslek erbabrnm asgarî mükellefiyet vergilerinin hesabına bunlann smıf vergileri de katılacaktır. Yapılrnak istenen nisbet değişiklikleri hskkında aşağıdaM mütalealar yürütülebilir: A Kazanc vergislnde tenzilât yapılması ilk defa bu yeni tasarı ile vaki oluyor.Ancak, yapılan tenzilfit aşağıda gösterdiğimiz bakımlardan kâfi değild;r: 1 Beyannameye tâbi olan mükelleflerin vergilerirdn ağır olması, bunlan vergi mukavemetine mecbur eylemekte Ve vergi kaçakçıhğı yollarına saptırmaîitadır. Vergi nlsbetleri kâfî âirecede indirilecek olursa, bu mükellefler, kaçakçılık tehlike ve külfetlerini Oıtiyara lüzum görmiyeceklerdir. Binnetice yapılan tenzilât dolayısiîe vergi ha ÜUİtillili I1IIIIIIIÜMI! liiUİiftiiülüH! i'iiulMıUIİIIM BA HİS L E R : llllll ülljl HEM NALINA MIHINA Emekli askerlere bir hitab ebebini bilmiyorum amma bizim her işi hükumetten veja belediyelerden beklemek gihi bir kusıırumnz vardır. Ferd olarak veja kurulmuş bir derneğin azası olarak pckâlâ yapabileceğimiz işleri de ihmal edoriz. Son zamanlarda bu kusunımu?a «nemelâzımcılık» diye bir ad da takıldı. Demokrasi, halkm kendi kendini idaresi demek olduğuna gdre, her işi hükumetten beklemekten vazgeçerek kendi işimizi görmek teşebbüsünde de bulunmahyız. Tekbaşına yapamadıklarımi7i toplu olarak yapmak yolunda gayıet sarfetmeliyiz. Fakat spor kulüblerinden tntnnuz da kooperatiflere vanncıya kadar kurduğumuz teşekküllere karşı kayıdsız ve ihmalkâr davranınz. Istihlâk kooperatifleri, me«lek dernekleri gibi, ferd ve zümre olarak maddî faydalar temin ©den ve banlarının binlerce azası olan teşekküllerin kongrelerinde, hiçbir zaman çoklnk bulurunaz, toplanb tehir edilir. Sonra Allah ne verdiyse onunla Iktifa etmek kabilinden küçük b i r a z Iıkla işler görüşülür, kararlar verilir, idare heyetleri seçilir. Böylece gittikçe azalan alâka ile işler kısırlaştr. Gözler ve dilekler hükumete teveccüh eder. Halhuki eskidenberi bildiğimiz «ittihaddan kuvvet doğar» sözü lâfta bırakılmadan elbirliğile ve artan bir gayretle çalışıldığı takdîrde, çok *aydah ve başarılı işler görmek kabildir. Senelerce evvel, Almanyada bazı spor tcşekküllerinin Idarecilerile temaslanmda bn teşekküllere mensub azanın yarım mark bile tutmıyan aldatını posta Ue mııntazaman ödemeleri sayesinde büyük bir gelir temin ettiklerini öğrenmiştim. Bizde ise mensublarının en hararetle bağlı olduklan spor kulübleri bile daima parasızlıktan şikâyetçidirler. Hep hükumetten ve belediyeden yardım beklerler. Halbuki büyük kulüblerimizin binlerce azası vardır; fakat ayaklanna kadar gelen tahsildarlara aidatıru verenler, yüı kişi bile tntmaz. Hep bildiğimiz ve şikâyet ettiğimiz, takat gene malum ve basit çaresini, sadece ihmal yüzünden sağlıyamadığunız bn halden tekrar bahsedisunin sebebi aldığım bir mektobdur. Mnhterem okuynculanmdan emekli Albay Mazhar Ataman, mektubunda emekli asker arkadaslanna hitab ettiği çu satırlan sütunuma geçirmemi istiyor. razısının bazı kısunlannı aynen alıyornm: «Bizler herbirimiz ödevlerfmizl vatan uğrunda harblerde feragatle, fedakârlıkla yaparak emekliliğe geçmlş insanlarız. Artık kalan ömürlerimizi vatana hayırlı evlâd yetiştirmeğe hasretmiş b u lunuyoruz. Bu da, serefli mesleğimizin ulusal ve kutsal bir ödevidir. Çektiğimiz sıkıntılan atfedecek yer aramağa ne lüzum var? Sebeb bizleriz! Her milletteki tekaüdler, vatanlanna bizden fazla hizmet etmemişlerdir. Bu hal bizim emekliliğe geçinoe işimizin bittiği zannile tesanüdden aynlmaklığımızın ilk cezasıdrr! Derdlerimiz pek çoktur. Fakat içtimat, sosyal ödevimizi bilmemek en büyük derddir. Bugün milletimizin içtimaî varlıkları, Cumhuriyetimiz sayesinde günden güne salâh bulmakta, varlığmı idrak eden her zümrenin tesanüdleri nisbetinde kemale eriştiğini görüyoruz. Bi« emekli askerler yalnız tesanüdden uzak kalmışız. Benliği, dedikoduyu bırakahm. Artık bu gaflet yeter! Kanunl bir surette tesekkül «tmiş bir tekaüdler cemiyeümiz var: «Emekli Askerler Dernegi> meslekî, sosyal ve gayrisiyasîdir. Amacı tüzüğünde yaaldığl gibi mensubini askeriye yetimlerinin hukuklarını aramak, her türlü ihtiyaclarına yardım etmek gibi âli maksadlardır. Aidatı pek az olduğu ve azası henüa beş yüzü geçmenuş bulunduğu halde asker yetimlerine kişhk kömür ve erzak vermek gibi yardtm'arrnı kongre raporlannda görüyoruz. Şimdi yeni kongre neticesinde hepimizin itimadını haiz, çok kıymetli ve vicdanlı arkadaşlardan yeni bir İdare heyeti teşkil edilmiştir. Fakat Istanbulda on beş binden fazla emeili varken bu mevcud nedir? Cümlenizi t e sanüde davet ediyoruz. Hemen cemiyete kaydolalrm, ilk vazifemizin cemiyeti kuvvetlendirmek, sonra da bu yoldan derdlerimize çare bulmak olduğunu biBu mektubda ve hltabda en liyade (iıhkatiml çeken nokta, Istanbulda 15 binden fazla emekli olduğn halde, Emekli Askerler Derneğinin yalnız 500 azası bulunması oldu. Bu 500 azanın derneğe ayda ne verdiklerini bilmiyorum. Birer lira rerdiklerîni ve bu parayı muntazamnn ödediklerini kabul edersek 500 lira eder. Halbuki 15.000 aza, ayda yalnız 25 kuruş verseler. 3750 lira tutar. Bu kadar para ile de saym emekli Albay Mazhar Atamanın yazısında şikâyet ettiği yetimlere yardım. cenaze masranarı, t e davi ve ilâc paraları tedariki işlerinin hemen yolnna gireceği şüphesizdir. Bütün ömürleri teşkilâtlı ve disiplinli bir tarzda geçen emekli askrrler için teşkilâtlı ve disiplinli bir yardınılaşma vapmak ve bundan geniş ölçüde faydalanmak elbette imkânsız bir iş değildir. O halde silâh başına! yerine dernek başına! Yazan Eski Maliye Müfettişi İHSAS 2 [•] BAÇ ler arasında 7700 lira fark vardır. Safî kazancın 50000 liradan fazla olan kısmmda ise halen safî kazancm yüzde 39,90 l v« tasanya ^öre yüzde 33 ü yanl verginin tamamen yarısı kadar bir fark meveuddur. *•* Ankaradan sonra Istanbulda Cemal pehlivanla tanışıyorum. Hani Yalova güreşinde ismi geçen Veznedar Cemal. Gümıüklü Cemal pehlivan değil, o, tam pehlivan olacağı sırada babası «tek oğlumdur. gjreşte başına bir sakatlık falan gelir» diye va7geçirtmiş. Bizimki «îstanbullu Cemal», gümrükte ve bankalarda vezr.edarhk yaptığı için «Veznedar Cemal», hemen h«r güreşte hakeralik vazifesüe bulunduğundan dolayı da halk tarafından «Hakem Cemal» diye tanüır. Işin kısası, soyadile Cemal Yavuz. Geçen gün Fatihteki «Türk Güreşi Yiifcek İhtisas Kulübü» ne gittim. Ce mal pehlivan da orada. «Serbest gtireş» yapan genclere resmî notlar verilmektedir. 67 kiloda iki genc sert, yaman, lcuvvet ve oyunda denk, altlı, üstlü durraadan köprüye geçerek, hareketli hareketli güreşirlerken biri alttakinin üstünde biraz fazla durunea Cemal Yavuz birdenbire bana dedi ki: < Hergeleci o!?a, üstüne bu kadar yüklendikten sonra. heraen beklenmed& bir oyunla yeniverirdi.> Herselecinin çırakları arasmda Cemal pehlivanın da bulunduğunu zaten biliyordum. Bu bllgimi kendisine sbyleyince, övünecek yerde, içini çekerek; cYa2ik ki ben ona çıraklık yaptığım zaman 36 yaşındaydım, insan o yaşta ne öğrenebilir?» dedi. Kendi kendine mirıldanir gibi b'r daha hayıflanıyor: «Ona daha erken yetişmek ne talihmiş. Yazık geç kalmışım.» Onu söyletmek için : «Demek bu Hergeleci yaman bir $ey» dedim. «Yaman da ne demek, dedi, motör gibi adamdı. Hayatıroda bu kadar pehlivan tanıdım. Muhakkak pehlivanlarımızın en zekisi odur. Güreşirken rakıbini cin gibi çarpardı. Kendine oyun yapmak istiyene karşı saniyesinde mukabil oyunu buluverişine şaşar kalırdık.» Bu kadar tekniği kimden v« .nerede öğrenmiş?» dedim. Bu işin mektebi, ustası olur mu? demek ister gibi sadece iki kelimeyle cevab verdi: «Tanrı vergisi.» Ankarada, «Türk güreşi. ne dalr haîirladığı teknik kitabı koltuğuna alarak Kjrklareli milletvekili Şevket Ödülle beraber Miüet Meclisinin lokanta kısmına geîip de bir masada buluştuğumuz zaman İrfan Dergine de aynı suali sormustum; «Bu sahiden olağanüstü adamm ustası kim?» Yüzüne esrarh bir göl 8oa zanmnlarcîa çehrlmlzde mahlut yaftı lmalitı gene p«k çoğalmıştır. Tahtakale ve clvarındakl lzbelerdeı maüzenlerde vaktüe kapatıimış olan mahiut yag lmal&thanelerl tefcrar fanliyete geçml» ve hallu zehlrleyen bir takım yagları piyasay» vermeje başlamışlardır, Bu mahzerüerdeki lmalftthanelerd« yüzde 30 nlsbetlnda mahlut yag yapüarat satışa çıkanlmaktadiT. Donyağı lmalâtlıanelerlııde «sanayle mah3iıs> perdesl altmda lmal edllen donyaglarının muhlm bir kısmı bu imalfttnanelere verUmekt« ve yaglarm lçlne glrraektfdlr. Aynca bunlar Mezbahadan bar«ak ve derl kazmtısı toplamakta re plyasadan acımış Trabzon yağlannı da a!arak bu mahlut ve muleT,Te3 yağlara bir koku Termektcdlrler, Şeblr Kecllslnln bir karan muc'.blncB yai> lmalE.thanelerlnd9 frlgorlflk teslsat bulunması lüzumlu oldugu nalde bu izbelerde boyle bir şey yoktur Beledlye zabıtası tallmatnamesl de sanayle mahsus yağlann boyanıp satıja çıkarılmasını amirdir. Pakat buna riayet edilmedijinüen donyağlan bunların lçlne glrebilmektedlr. S.hhat müdürü Falk Targıcı, bn lmaiathanelerl teftlş etmlş Te Tazlyet!erlnl ıslah etraelc Içln blr muhlet vermİ5tlr Imalât. hanelerde yapılaa mahlut yoğlardan da nümuneler alınarak kimyahaneye Bevkedll. mlştlr Otobüsler pazar gisnleri de ' îşliyecek 8 aralık pazar gün'Jnden Itlbarzn Takslmle Beyazıd arasmdakl otobüa aeferlerl, pazar gunJerl de devam edecektlr, Marmara denizinde iki serseri mayin görüldü Çatalca bucağına bağlı Peilmll kCyünOn lkl Mlometro iuzeylnde iki aded seıserl majlnln gfirüIdDğü istanbul Vlüyrtlne b!lllmlî, Vllayet de bunlann lmbfmnı 11gllllere duyurmuştur, Bir dernek daha Avukat lîmall Sıdkı Oguzbeyoğlu «Halk Koruma Derneğl» adında blr dernei kurmu?tur Blyasetle b.lç blr alâkası olmadaa tesekkül eden bu cemlyetln amacıj haksızlığa u£rayan bütün vatandPfların haklarımn yerlne getlrllmeslne çal:jmaktır, Adanada yapılacak hafıiyat Edeblyat Fakü:t«5l HltltoloH profesorO Bossertln başkanlığmda Mr heyet haîrlyat yapmık üzere Adana bölgeslne gldeceitlr. Bu ara$t!rma Kadlrll clvarında yapılecaktır, Usküdar tramvay işçilerinin istekleri Dün, Vllayette Vaiı muavlnl îsmalı Haila Boykalm başkanlığmda Üsküdar Trarcvay müdürtl Ferldun Manyas İle bu ldarenln amele delegelerlnden mılrekiteb blr top'.antl yapılarak U kanununa göre ame. lenln İstekleri ve ldarenln oevabı dinlenllmljtlr. Aırele, kendlleTlne pazar r«po Termîyesı Teriımesln^ fîdare pazar günu çalışaulara tam yevmlye venneylp de 5o ku ruş vermekte Imlş) mtlzam priml Tertlmeslnl flstanbul tramvaylarında olduğu glbl) lste. aılîtlr. Hakem Ijeyetl pazartesl guaü kaıarmı »frecekttr, Mahlut yağ imalâtaneleri faaliyete geçti sılatmda bir düşüklük olmıyacaktrr. Fîkrimizce, tasarıdaki nisbetler bir miktar daha indirilseydi bahsettiğlmiz neticenin almması daha kolaylıkla mümkün o!acaktı. 2 Yeniden beyanname usulüne ahnan mükellefler, çimdiye kadar gayrisafî irad karinesi üzerinden ve pek hafif nisbette vergi vermektedirler. Mütead^id tetkik ve tecrübeler bunlarm yüzde 10 dan bile az nisbette verşi verdisini göstermistir. Bu mükelleflerin birdenbire, bugünkü vaziyetlerini aleyhlerine muhim bir derecede değiştiren, yüksek bir nisbet üzerinden vergiye tâbi tutulmaları kendilerini kaçakçılık yoluna sevkeder. Halbuki nisbetler daha hafif tutulacak olursa, yukarıda söylediğimiz veçhile kaçakçılık azalacak ve belki de vergi hasılâtı çoğa!acaktır. B Vergi nisbetlerinde değişiklik yapılırken halen eshamlı şirketlerin vergilerile diğer mükelleflerin vergileri aragında mevcud farkın izalesi düşünülmemiştir. Senede 50000 lira safî kazancı olan muhtelif hukukî vaziyetteki mükelleflerin halen ödemekte olduğu ve tasanya göre ödiyeceği vergiler çundan ibarettir: 1 Anonim ve eshamlı şîrketler bugün 19950 lira, tasarıya göre 18500 lira. 2 Adi komandit, limited, kollektif ve kooperatif şirketler bugün 29940 lira, tasanya göre 24200 lira. 3 Diğer beyannameli mükellefler bugün 29946 lira, tasarıya göre 23870 lira ödemektedirler. Görülüyor ki aynı miktar kazancdan eshamlı şiı&etkrle diğer mükelleflerin bugün ödediklerl vergiler arasında 10000 lira ve tasarıya göre ödiyecekleri vergi Bu hal, bugün anormal olarak «lle anonim şirketleri ve eshamlı komandit şirketler kurulması şeklinde adeta taammüm etmeğe başlıyan bir kanunî vergi kaçakçıhğı yolu açmıştır. Yukanda zikrettiğimiz rakamlar İse tasarının bu yolu kapıyamıyacağım göstermektedir. C Taaarıda, serbest meslek erbabı için de. ticaret ve sanat erbabı kazancma tatbik edilen vergi nisbeti aynen kabul olunmuştur. Bu ise, vergi adaletüe ve malî nazariyatla telif edilemez. D Ticaret ve sanat erbabı vergi nisbetlerile hizmet erbabı vergi nisbet[eri srasmda da mühim bir fark gözetilmesi zarureti vardır. Tasan, ticarel ve sanat erbabı vergilerini indirirken, bugün hakikaten pek ağrr bir »ekilde teklif edilmekte bulunaa hizmet erbabırun vergilerinde bir indinne yapmayı istihdaf eylememiçür. Bu şekil, bütçs mülâhazalarile ihtiyar edllmis bile olsa, herhalde âdilâne değildir. E Gayrisafî iradı csgarl mükellefiyetlerine esas tutulanların asgarî mükellefiyetlerinî, tasruı, üç misline çıkarmaktadır. Anormal bir müesscse olan asgarî mükellefiyet sisteminde bu şekilde bir yükseltme yapmak esasen doğru değildir. Fakat aynı zamanda yükseltme sadece bir kısım mükellefler için düşünülmüştür. 2729 numaralı kanunun 3 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü kısımlarmda sayılan bankalar, şirketler ve fabrikalar gibi işlerî itibarile daha yüksek kazanc elde etmeleri kabil olan mükellef zümrelerinln asgarî mükellefiyetlerinde herhangl bir arttırma yapılmamıştu. Bu ise mükellefler arasında lüzumsuz bir lkilik ve adaletsizlik doğuracaktır. MEKTEPLI Yaşanmış hakikl hayatın acıklı romanı, yeni çıktı. 100 kuruç. IŞIL KİTAB VE BASIMEVİ İSTANBUL. DİKKAT!.. DİKKAT!.. DİKKAT !.. Panğaltı I N v l Sıneması Inci gibi kıymetli bir filmle bu akşamdan itibaren açılıyor V I V I A N E R O M A N C E Beyaz perdenin eşslz sanatkân VTVİANE ROMANCITin yarattığı fedakârlık ve ihtiras dolu bir aşk faciası, Vefasız sevgüisinln hayatını kurtarmak için ölümün pençesine aülmaktan korkmıyan blr kadının acıklı macerası. M H H H M H B ^ H H CEYLÂN FİLM ^^^g^^g^^^mmm Fevkalâde bir aşk ve macera temaşası.. 3 saatlik müthi? teşssür ve heyecan... İste; bugünden İtibaren Bütün Avrupa münekkidlerinin hayran olduklan emsalsiz ve rakibsiz büyük Fransız piyano virtüozu LELİA GOUSSEAU K O N S E R 1 Saat 21 de «NELEK SİNENASI 4 aralık 1946 matinelerden itibaren Sabırsızlıkla beklediğiniz Arab âleminin büyük ve ölmez şaheseri TÜRKÇE DEMİRHANE Y V S V T V E H B İ Şarkılan: M Ü N İ R ÜRÜ MÜDÜRÜ B E D İ A Y U S A B İ N U R E D D İ N Ayrtca: G A N G S T E R L E R Ş İ R K E T İ Amerikayı heyecandan heyecana sürükliyen Büyük macera ve zabıta tilmi. Muharrir Suad Dervişin çalman çantası bulundu göstereceği iki filmden murekkeb programınm mevzulan Muharrir Suad Derrlşln başmdan garlb blr hâdlse geçmlştlr Suad Dervlj Izmlr. den gelen 250 llrayı Galatasaray postaneslndeıı almış ve lçlnda 32 buçuk llra bulunan çantasma koyara"t saat 17 ye dogru Bas rollerde: Sıcak iklimlerin en sehhar ve maceraperest kadını Takslmde Ferldlye cadd«3lnde Farabl »o kağındakl evlne gelmlşttr Mulı&rrlr, kapıyı J A N E T M A R T İ N açacagt sırada lâclverd elblsell ve 30 yaj)annd& kadar görünen bıyıklı blr gahıs ve genc kızlarm kalblerini titreten jön prömie ALLAN LANE çıkmıs ve sert blr aesle; « Çantanı ver, muayene edeceğlms demlştlr Suad Dervlş, adamın bu sozlerlne aldırış etmemlj ve çantasını koltuğunun. aJt'.na sıkıştırara's kapıyı açıp evlne glrnılştlr Meçhul adam. Seyredenlerin tüylerlni urpertecek müthiş bir film peşincten koşmuş ve bolJn ortas:nda kenülslne seld^aTaJc kısa blr mücadeleden EonBasrclde: Esrarengiz STEPHANÎE BACHELOR ra çantayı alıp ka;mıştır Emnlyet memurlan verllen eşXâl üzerine (*) Birinci makale 29 kasım tarihli Bu fevkalâde programı görmek fırsatmı kaçırmayınız. Galatada blrlslrü yakalamışlardır. Yakalanan nüshamızda çıkmıştrr. adam 33ıj doğumlu blmekan takımındai Mete Sungut admla blr şahıstu, Üzerl a randığı spman çorabmdan 110 Hra ÇikBaftalarm, mevslmlerin ve yıllartn en büyük sinema başansı aııştır. Mc;e suçunu ltira^ etmlj ve paranın. 50 llrasını blr arkadaşma verd.ğlnl, gerl kaîar.ını da Galataia blr barda yedlJlnl s5yl«rDl5tlr, Çanta da Kulediblnde Hen dei sckağmdakl Brot apartımanının 6 nuır.aralı dalreslne ald odunlukta bulunmujtur. Eyüb Yardımsevenler Cemiyetinin müsameresi Son zaunanlarda, Eyüb KaymaSamı Raşld Erensoyuu eşl Türkan Ei'ensoyua başkanügı altında büyuk blr faallyet gösteren ve muhlt faklrlerlne çok faydau olan Yardım. DİKKAT: Bu büyük filmin ikinci kopyası bugünden itibaren seveııler cemlyetl Eyüb şubesl 6 aralık cuma günü alt^amı H^njbde Şalak slnemasıntzmirde ELHAMRA Sinemasında gösterilmektedir. da güzeî blr müaanıere tertlb etrulştlr, Bu tr.U=aiEereye kıvmetll saaatkSr Müalr Nuretldln Selçuk da saz arkadaşlarlle lştlrak edscek ve blr konser verecektlr, BUGÜN Matinelerden itibaren iki büyük TÜRKÇE film birden Norveç vapurunun kaptantnın cesedi bulundu Sarayburnu önlerlnde blr erfeek cesedi bulunmuştur. Ort™ yaşlı. l:umralı sünn€t3İ2 (TÜRKÇE SÖZLÜ ve ŞARKILI Büyük Ş A R K filmj blr klır.seye ald bulunan b'i ccsefiln nr Bu güzel esere mahsus bestekâr ŞERÎF İÇLİ tarafından bestelenen güzel şarkılan güzide ses sanatkârımız tında yakası kapalı^ uzun kollu, mavl renk. te örme blr götnlek^ bacakiannda beyaz blr MÜZEYYEN SENAR IŞIL teganni ctmistir. gomlcl psntalonu, ayaklarında siyah ayakkabıla" vardır, Adll hekiıa Dr Izzet Işcan, II L İ Z B O N M A T A H A R İ S İ (Türkçe sözlü) cesedi Morga g8nd>rtmlştlr Clsn.n ge;erMuhteşem bir eser, Lizbon batakhanelerinde ve kumar salonlarında cereyan eden AŞK.. Casusluk.. ve ds kazaec denlze düşerek boSulıa uAroza» sergüzeşt sahnelerile dolu büyük SALON fllml. lslmll Norveç vapurunun suvarlsl »»g^u'^n ceseil olduğu uetlceslne vaxıiTn:5t:rı m o Boş rridc: RİCHARD ARLEN VEKA HRUBA RALSTON ERİCH VOV STROHEİM. • • • ELHAMRA SİNENÂSININ 1ADALARPERİSİ (Tfirkçe Sözlü) 2 40 HARAMİLER LİMANI UNUTVLMAZ ŞARKI M E L E R SİNENÂSINDA Kesin Olarak 6 ncı ve sonuncu hafta bugün başladı I I ÇEMBERLİTAŞ Sinemasında I A R S L A N Tatar Güzelinin katli davası Şehıemlnindej Tatar güzell namüe m»ıuf Sulhiyeyl boğarak öldürmekten mazımn ve mevJruf Şehzadebaşmda bakkal Itrahlmîn muhakemesine^ istanbul blrlncl Ağırceza matıkemeslnce devam edllmekte™ dlr Mulıakeraealn eon celseslnde mahkeraede iddla maitamını temsll eden Demlr Dal. tahillîatın b!r kaç noktadan genljle. tllip öerluleştirllmeslne lüzum gördügunü söylemlş ve bu hususta baa Istekler bellrtır.lçtlr, Mahkemece bu lstelUerln hepsl iabul edümlştlr, Muha&errenin devamı, gerek evrelce ve« rllen bazı kararlannj gerek bu lsteklertn yerlne getirllmesl kararlle başka blr güne bırasılmıstır. YÜREKLt M İ H R A C E CUMHURIYET Abone ocraıtı Bü ayus U« aylııc 41tı Nüshası 19 feuruşlur. rurıtıy* Hartç 3»)ı) Ki. »lO tçi D içm » yazılaı edıımesla ıad» olunmaa.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear