26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ENİS AYGEN ZIMPARA BEZİ ve KÂĞ1DI Tesis tarihi: İMALÂTHANES1 1939 Demir Tahta Kundura İplik Tarak Sanayii için bez kâğıd zımpara imaJi. Pangaltı Baysungur sokak 88, Tel: 80769. J 2 2 inci yıl Sayı: 7 6 1 2 umhuriyet İSTANBUL CAGALOĞLU Telgrai ve mektub adresi: Cumhuriyet, tstanbui Posta kutusu: lstanbul No. 246 Telefon.' Başmuharrir: 22366. Tahrir heyeti: 24298, İdare ve Matbaa kısmı: 2429924290 Gençlik R o m a n ı PERİ KIZI Rezzan Emin Yalman tnTM^ınrirfh tercüme edilen bu roman aileletiu^Bdıkları eşsiz eserdir. 125 kuruşhtt. Cuma 26 Ekim 1945 Ahmed Halid Kjtmbtüi *L j Kalinin'in PatrikHane ile Bul Cumhuriyet bayraıtıı demeci kilisesi dün barıştılar Millî Sefin mühim bir hitabede bulunması muhtemel Za(erikazanmakher tehlikenin son bulntası demek değildir,, u Ankara 25 (Telefonla) Cumhuriyet bayramı için yapılan hazırhklar tamamlanmak üzeredir. Geçid resmine iştirak edecek izciler kafile kafile yurdun her tarafından gelerek provaIara başlamışlardır. Geçid resmine ordunun bütün sınıfları iştiak edeceğinden, bir deniz tabupj da Ankaraya zelmiştir. Cumhur Başkanı tebrikleri 29 ekim saat 13 te Büyük Millet Meclisi binasinda kabul edecek tir. Geçid resmi 15 te başlayacaktır. 29 ekim akşamı Ankarapalasta verilecek balodan başka Orduevi ve Halkevinde de balolar verilecektir. Gerek Meclisteki merasim, gerek geçid resminin safhalan radyo île yayılacaktır. Cumhur Başkanımızm 29 ekim günü geçid resminin başlamasından önce Hipodromrîa mühim bir hitabe irad buyurması ihtimal dahilindedir. Manzara elin sizinle bir boy Afrikanın şimal kıyılar'nda hir yere gidelim; jü>iunüzü Avrupaya çe\irip istersenız \üksekçe bir merdivene tırmandıktan sonra politika ayna^ını dikkatle re ibretle bir gözden geçirelim. Goreceğirniz manzara şu olaiktır; Her tarafta bir sıkıntı ve rahatsızlık havası esmektedir. Hiç bir yerde halk memnun değüdir. Harbin sebeb olduğu iktısadî perişanlık, bütün memleketler üzerinde pençe pençe ağır jaralar açmıştır. Avrupanm solunıtua rastlayan yarısından itibaren Almanya ortalarına kadar AngloSaksun kuvvetleri, elden gelen jarthmı halka gostermeğe çalışı> orlar. Bunlar, batı memleketlerinde Müttefik, Almanyada da işgal ordusu olarak bulımuyorlar. Fakat geçicilik sıfatını ve nizam kurma gavretini düşman milletlerden bile sakla mıyorlar. Injiliz kumandanlıijı, Alman polisi ile işbirliği yaparak Berlinde karaborsa ile mucadele edijor. Nazi olmıyan her türlü politika tesebbüsleri AnploSaksonlardan himaye görüyor. Fransa dahil, Alman işgalini atlatan bütün batı memleketleri ise hürrivetlerinp tamamile ka\nısmuşlardır. İngiliz ve Amerikan ku\vetleri, oralarda ev sahibine yardıma can atan iyi yürekli ve nezaketli birer misafirdirler. Tam bir seryapüıyor, hükumetler kurulup anaya•alar hazırlanıyor. Bu seçimler umumlyetle sol temayüllü rejimlere yol açmaktadır. Alman boyunduruğn altına hiç girmiyen Ingiltere ile işgal felâketini altı yıl müddetle eineye çeken Fransada sosyalist cere>anı politika düzenine hâkinı olınurtur. Belçikada yapılan denemeler ayni teınayülün orada da yaşaılığım gösteriyor. Isveçte çoktanberi bir sosyalist hükuıneti zaten iş başındadır. Öyle anhvoruz ki bir sola doğru kayma haıeketi Avrupanm sol yarısını baştanbaşa kaplamMır, Sağımıza rastlayan Avrupa memleketleri Rus işgali altında bulunuyor. Fakat AngloSaksonların düştuanlarına bile yardım vadeden gayretlerine karsılık, Ruslar, her tarafta sert ve amansız bir işgal rejimi yürütıne\i tercih edij o r görünüyorlar. Almanyada ne yapıyorlarsa, Polonyada. Macnristnnda Bulgaristanda, hattâ Çekoslovakyada da onu yapıyorlar. Komüni>tİ3r her yerde Rusların koltuğu altma sığınmıslardır. Demokrasi, hür seçim çibi tabirler, komünlstlere başarı sağlnmak için birer maskeden ibarettir. Çiflçi, demokrat, hıristiyan sosyalist, battâ sosyalist gibi partilere topyekun faşist damgası yapışhrılmıştır. Bnnlara söz hakkı verilmiyor. Içlerinde takibe uğradıkları Hin dağa çıkanlar oluyor. Bir kolayını bulup yakasını kurtaramıyanlardan hapse atılanlar, hattâ ilk anlarda gürültüye getirilip kafası uçurulanlar çok görüldü. Bütün bu baskı ve dehşet havasına rağmen, şurada burada hazırlıkları yapılan seçim denemeleri. halkm sol rejimlere karşı fazla bir yakınhk dujmadığını belli edijor. Avrupanın sağında gördüğümüî manzara, sola rastlayan memleketlerde gördüklerimizden temelli bir şekilde ayrıdır. Fakat en mühîm ayrılık, Sovyet Rusya ile garb demokrasileri arasmdaki bünye farklarından ileri geliyor. Avrupanın sağından itibaren ta Uslu Okyanus kıyılarına kadar uzanan Sovyet Rusya, 1917 ihtilâline nazarnn bkgiin çok değismiş bir manzara içindedir. Bu rejimin sollukla alâka derecesini kesin olarak tayin ermek güçtür. Gerçek valiyeti ele alırsak, Rusyada bngün tek partinin diktatörlüğüne dayanan bir devlet kapitalizmi hüküm sürmektedir. Ban memleketlerinin çütmeğe çalışhçj sosyalizm ile bu rejimin tatbik ettiği sosyalizm arasında bir benzerlik hemen yok ffibidir. Bu şartlar altında, Avrupaya bakarken gözümüze ilişen politika tcmayüllerini birbirine karıştırınamağa dikkat etmeliyiz. Adı ne olursa olsıın, sağımızdaki rejimlerin temeli eskisi gibi gene sağa dayalıdır. Ruslar, isgal ettikleri memleketlerde bir takım zümreleri ele geçirerek kendilerine mahsus u/un mesafeli bir politikayı ısrarla gerçeklestirmeğe çahsırken, garb dernokıasileri, bir yandan bünyelerini tazeliyor. bir yand.in da bu uzun mcsafcli Rus politikasına karsı kendi menfaatlerini korumayı düşünüyorlar. Adlî Tıb, katilin mazur görülüp görülmiyeceği hakkında mahkemenin sorduğu suale ne cevab verecek? Alâkalı mütehassıslarla bir konusma Ankara ^ • cinayeti Londra 25 (B.B.C.) Mosk.ivadan haber verildiğine gdre, S o ^ e t Birliği Cumhur Başkanı Kalinin bugün çiftçi liderlerini kabul eder?k üeri sürdükleri bazı sikâyetlere cevab vermiştir. Çiftçiler maddî ihtiyaç Sakımından henüz j genişliğe ka\oışamadıkkrını söylemişler, buna karşı Kalinin şu o«vabı vermiştir: € Bu senenin son bulmasından önce maddî bolluk da kendini kısmen olsun gösterecektir. Zaferi kazanmak, her teh^ likenin son bulması demcK değildir F?kat zâfer sayesinde stratejık durumumuzu düzeltmiş bulunuyoruz. Bundan Eonra bir daha harb ile karşıl^şmamıza imkân vermiyecek tedbirlari alacağız.» Harb cephesinden donen askerlerin Alman kültürü tesiri altmda kaldıklarmdan bahseden çiftçilere karşı Kalinin şu sözleri söylemiştir: c Alman tekniğinin başanlarım küçümseyemem. Fakat Alman kültürü sathidir ve kimsenin şözünü boyamaması icab eder.» Şehrimize gelen Bulgar Eksarhı Pairişiıt elini öptü ve ona hediyeler verdi Bulgar Eksarhımn gazefecilere demeci Evvelki gün şehxımiz,î gelen Bulgar Eksarhı Stefan. dun sabah Fener Patrikhanesmi zıyaret etmiş ve ikl kılise arasınöaki ayrılığın ortadan kalkması munasebetüe ,dıni törenle Patrık Bünyamin'în elinl öpmüştur. Patnıt veküi Maksımos ile Sen Sinodu temsil eden Landıkiyos Doroteos ve metrapolıd tlıpolos Konstantinos sabah saat 9.30 da Şişlideki Bulşar Eksarhhanesine gitmlşler ve Eksarh Stefanl, patrıkhanede yapılacak dinî kymo davet etmişlerdir. Bulgar Eksarhı, kendisile birllkte gelen Bulgar ruhanileri ve Bulgaristanın Ankara" elçlsl Antonof, başkonsolos Popofskl. ataşemihter albay Kardeski refakatinde olduğu halde Patrikhaneye gelmlşlerdir. * Arkast sahife 3, Sü. 5 te ' Sobob ne? Fener Patriği (1), Bulgar sefiri (2) ve Bulgar Eksarhı (3) dünkU gorüşmcleri esnasında Londradaki komite tsveçe gidecek mallarımıza izin vermiyor hududlarında Yunan Dün bir İsveç silepi daha İsveçten !imanımıza gelmiştir. Bu ?ilep evvelce de lımanımıza gelmsş olan «Saçoland» isimli şileptir ve mühim miktarda ithalât eşyası getirmiştir. Isveç şilepleri Bevin ve îngiltere bundan sonra buradan geriye donerken yalnız Isveç içm değıl Danımarka iç!n Genelkurmay Başkanı de memleketimizden ticaret eşyası alaAtinaya geliyorlar caklardır. Fakat Londrada bulunan Muttcfık'erarası Avrupa laşe komıtesının İsveçe yapılacak ihracatımız için deniz Atına 25 (a a.) Rus, Bulgar ve müsaadesi vermemesi dış tıcareümiz Yugoslav kıtalarının Yunan hududuna için çok müşkül vaziyetler doğıırmak yığılmasıle ılgıli haberlerı yorumlayan tadu.^Bilhassa isveçe ihrac olunacak günluk Ellinikon Ema gazetesı şunları Katil Reşid Mercan ile Haşmet Orbay evvelki günkü yargılanma csnasında Dr. Neşet Naci Arzanın öld'irülmesi davasına Ankara Ağırceza mahkemelince bakulırken, Reşid Mercanın mudafii, müvekkili hakkında geçende verilen adalet hekimliği raporuna bir kaç noktadan itirazlar ilerı sürmüştü. Bu en Gon oturumdaki itirazları arasında. pdalet hekiminin, müvekkilini bir yandan «yüksek dejenere> olmak üzere vasıflandırdığı haide bir yandan da, cezaya ehlijetinin, kanunî sorumluluğunun tam olduşunu söylemesine dokunuyordu. Diğer taraftan; Galib Delisan isımll bırisinin, gene adalet hekimli>|:nce bu şekilde bir mülâhazaya tâbi tutularak hüküm giydikten ve bu mahkumiyet hükmü Yargıtayca tasdık edıldikten 6onra bile, Adlî Tıb meclisine başvurulup, neticede yeniden yargılanmiyı gereklendiren bir karar alındığırıı ortaya atmıştı. Bu yolda incelemelerad bulunulmadan kendisi için ölum cezası istenilen müvekkili hakkında nihaî karara varılmamasını rica etmişti. Mahkeme, adalet hekiminin raporıîe dosyanm tstanbula, Adlt Tıb işleri meclisine yollanmasım, raporda ortaya konulmuş hükmün ilme uygıın olup olroadığınm oraya danışılmasını karara bağlamıştı. Bu mevzu", dava çevresi dışında, Umî bakımdan da geniş ölçüde alâka uvandırmış, münakaşalara vesile vermiştir. Bu itibarla; Adlî tıb mevzularına vukufu olan miitehassıs kimfelerin bu sahadaki mütalealarını arsştırdık. Gorüşmelerimiz neticesinde; objektif olarak, ıhtısasa dTvanan kat'î bir kanaat belıtrmek imKânını buldıık. Buna göre; «yuksek dejepere» lik, sadece bir nevi psikopathk, bir nevi anormalliktir. •rYukspk dejejnere» oîan bir adamın, aklı başındadır, fakat kendisi. haşarıca bir takım hareketlere sevkedılme, nefsanî duygıılara kapılma tem.iyülüııü kuvvetle benimser. Aşırı ve tabhlığe aykırı işler yapma* sevkini durdurmak, buna gem vurmak istiyeceğl yerde, bilâkis bu sevki hızlandırmaktan hc;la Arkast sahije 3, Sü. 4 te miyetli mikfarda deri için müsaade verılmemıstır. Bu sebeble bu vapura yük verilemiyeceği anlaşılmaktadır. Bir taraftan mallarımmn pahalı olması dolayısüe memleketimziien mfj alması müşkül olan İsveç için şimdi boyle müşküller de çıkması tacirleri düşündürmeğe başlamıştır. , «Bütün Yunan halk efkârı, Kus Bulgar ve Yugoslav kıtalannın Yunan hududu boyunca yığılmaları hakkındaki haberleri hususî bir dikkatle takib etmektedir. Yunanlılar teknik harbinin bitmiş olduğunu bilmekle beraber, aynl şiddette diğer bir harbin, sinir ve ekonomi harbinin devam ettığini akıllarından çıkarmamaktadırlar. Eğer bu haber doğru çıkmazsa, bunu sinir harbinin bir tezahürü olarak vasıflandırmak mümkündür.> tahşidat "Rumaıtyada kanuna htirmet kalmadı!» Köylü partisi lideri Maniu, Groza hükumetinin «Rumen tarihinde en çok nefret edilen hükumet» olduğunu söylüyor \ Atina 25 (a.a.) Anadolu Ajansının özel muhabiri bıldiriyor: Bazı haberlere göre, İngiltere Genelkurmay Başkanı Sir Allan Brcok'un, beraberinde General HoWİand olduğu halde buraya gelmesi beklenmektedır. Diğer taraftan, önümüzdeki günlerde İngiliz. Dış İşleri Bakanı Mr. Bevin'in de Atinaya uğrayacağı hakkında söylentiler vardır. Bu söylentıler herüz tesahife 3. Sü. 4 te Mr. Bevin ve ingiliz genelkurma başkanı Atinaya mı geliyorlar? Maniu halk arasında bir nuhık söylerken Oğrencilerin saçları meselesindeki keşmekeş Bazı mekteb idareleri, öğrdncilerine saçlarını kesme emri verirken, bir kısmı da böyle bir karardan haberdar dahi değiller. Bu garib vaziyete nihayet verilmeli! Atom mucidlerinden Prof. Oliphant Atom enerjisi Bir İngiliz âlimi, atom bombasının kudreti hakkında izahat vöriyor Londra 25 (a.a.) Atom bombasının yapılmasma iştirak etmiş olan ingiliz bilginleri şefi profesör Oliphant dün akşam yaptığı bir demecde, Inel'terenin herhangi bir harbe girerken, Lonlranm üzerine veya yakınma düşecek bir tek bombanm şehri hâk ile veksan edeceğinden emin bulunması lâzım geldığini beyan etmiştir. Profesör, atom bomaa Arîco»» saMfe 3. Sü. 7 de Bergery. dün Pariste tevkif edildi Londra 25 (B.B.C.) Rumen millî köylü partisi lideri M. Juliu Maniu basına verdiği beyanatta bugünkü Rumen hükumetine şiddetle hücum etmiştir. Maniu bu hükumetin ancak silâh kuvvetine dayanarak ve tedhiş yolile tutunduğunu söylemiş ve tecrid kamplarının ve hapisanelerin siyasî mahkumlarla ve ezcümle millî köylü partisi ve millî liberal parti mensublarıle dolduğunu belirtmiştir. Maniu «mem1eke'tte kanun ve nizamlara hürmet kalmamıştır.» demiştir. Bugünkü Groza hükumeti, Rumen tarihinde en çok nefret edilen hükumet olmuştur. Maniu bugünkü Başbakan rmıavinl ve Dış Işleri Bakanı M. Tatarescu'ya da hücum ederek «Hitler'i teşvik ve tahrik eden odur» sözlerini kullanmıştır. Maniu memlekette serbest seçimleri sabırsıVlıkla beklediğinl ve o zaman Molotov'un .Rumanya hakkında yaıvhş haberler aldığını> öğreneceğini sözleri Ankara 25 (R.) Rumen Sosyaldemokrat partisi, seçimlere ayrı bir list« ile iştirake karar vermiştir. Sosyaldemokrat partisi, diğer golcu partileıla beraber, millî demokrat «phesine bağlj olduğu halde evvelce teklif edilen müş« terek liste usulünü reddetmişti*. Rumen sosyaldemokratlarmm memnuniyetsizliği Amerikan radyosu (B.Y.U.M.) NeW« York Times gazetesinm Bukrej muha, biri, Rumen sosyal demokrat partisinin^ Groza hükumetinden bazı taleblerd* bulunduğunu haber vermektedir. Bu 7 günku hükumeti meydana getiren müH demokrat cephesine mensub olduğlrf halde, soeyal demokrat partisi blr çok' hususlarda hükumetle uyuşamamaktadır. Bu parti komünistlerin ban hare ketlerinden şikâyet etmekte v« ilk tecU Arkası sahife 3, Sü. 1de* Sosyaldemokratlar aynlıyor mu? ne ilâve etmiştir. : Kendi kendimizi tenkld: M. Gaston Bergery Paris 25 (a.a.) Vichy hükumetinin eski Ankara büyük elçisi Gaston Bergery, öğleden sonra Bourget meyd<ınına inmiştir. Türkiyeden ge'.mekte olan eski büyük elçi derhal tevkif edılerek hüviyetini tesbit yolunda ilk sorgusu yapılmıştır, Madam Bergery serbest bırakılmıştır. VasMhtiyacı Ulus arkadaşımızda Falih R\fkı Atay tarihî vesikalar neşrediyor. Bu vesikalar, son zamanın ateşli (!) muhaliflerinin, mütareke senelerindeki kanaotlerimi gösteren, gene kendi, yazılarıdır. Aralarında ibretle okunacak pek çok şey var. Meselâ yu satırlara. bakmız: «Haricden hiç bir iz'ac ve müdahaleye maruz bulunmasak bile istiklâlimizi şimdilik yalnız basımıza idameye muktedir değiliz ve bir müddet hayırhah bir mürşidden ders almağa ve muzaheret görmeğe mulıtacız.» Bınılartn yazüdtğı sene 1919. Ayni tarihte, Erzurum ve Stuas Konqrc!eri toplanıyor, milli isüklâl hare'cetimiz teşkilâtlantyor, millete diişmana muîcovemet parolalan veriliyordu. Demokrasi, demokrasi. demokrasi..+ diye Halk Partisinvn bn memlekette, lıizinı asla. inaııınadığı?ntz) vasilığ'ne guya isyan eden bazı gazetecderimizin, meğer kendileri, ne kadar vasiye muhtac imiş Tulıaf bir levha: Saçlan kestirilen ve kestiıilmiyen öğıenciler / Yeni Romanımız " " " \ Okuyucularımızm malumudur; Hay | darpaşa lisesinde saçlarmın makine i'e ' kesılmesi için verilen emri dinlemiyen öğrenciler, okula kabul edılmemişler, onlar da grup halinde Mıllî Eğıtim müdürlüğüne gelerek şikâyette bulunmuşlar. Bir öğrencinin mekteb idaresi tarafından verilen emri dinlememesır.i maMücadelenin güç ve yorncıı olarağına zur gosterecek hiç bir sebeb ileri surüşüphe yoktur. Fakat neticed, emperîemez. Bu hususta biz de herkesle beyalist ihtiraslara geçid verecek bir ka rab«riz. Ancak bü saç kesme meselsn e payı biz Avrupanm ne sağmf'»! ^e smde butun öğıenciler arasında tam bır •olunda görüyoruz, müsavat ve eşidlik olmadıkça, yani bır NADİR NADİ kışun mekteblerin ögrenciierı o kestirmezken yalnız bir ka% mektsbin talebesine «Siz saçlarınızı sıfır numara :1e kestireceksınız» d'ye emir vermenin bir çoğu delikanlılık çağına erişmiş bu öğrenciler arasında haklı bir teessur uyandıracağını da kabul etmeden gecemiyeceğiz. Yani kısacası bu işte okullar arasında bir keşmekeş bulunduğuna ışaret etmek istiyoruz. İ>;te bunu meydana çıkaran ufak bir ankef. Galatasarav lisesinden sordu°i'muz =uale su cevtıbı aldık: « Bıze henüz bir emir yok.> Robert Kollej idaresi diyor kı: Arkası sa/ıt/e 3, Sü. i te •» lerl Bir Aşk Gecesi Aşkla kin arasında bocalayan iradesiz bir erkeğin maceralı hayatı Yazan: Hamdi Varoğlu Pazar günü başlıyoruz $. * Zeytinyağına gene findık yağı karıştırıyor musunuz?.. Geçti o bolluk devri bayım!.. Şimdi findık yağma zeytin yağı karıştmyoruz!..
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear