Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
29 tkincikânun 1944 CUMHURİYET Sark cephesinde Yakınsarkta millî davalar Moskova 300,000 den fazla Alman askerinin eçen hafta içinde Mısrr parlameutosunda Mısı.ın iç ve dış. siyaseti üzerinde sapılan müzakereler ve bu münasebetle Mısır Başvekili Mustafa Nahas Paşanın söyledigi nutnk, Mısırda beliren ve gittikçe kuvvetlenen bir cereya'nı açı&a vunnuş.tur. Bu cereyanı iki kola ayırmak raümkiindür: 1 Mısırın tara istiklâlini sağ'amak, 2 Mısırın siyasî birligini kurtarmak. Mısırın tam istiklâlinden makşad, harb sonunda bütün Müttefik devletlerin (ve tab ! atile İngilterenin) Mısırda bu'unan biitün askerî kuvvetlrrini cekmeieri ve Mısırın müdnfaasını da Mısırtfara bırakmalarıdır. Mısır parlamentosu azasınflan bir çoklan bu bahis üzerinde uzun uzsdıya durmuşlar, hatta içleıinden bazı'an, Müttefiklerin şimdidrn bu yolda söz ver melerini ve laahhüde girişmeleıini istemişlerdir. Bir mem'eketin müdafaa mes'uliyetini yabancılar derohde eder'.erse o milletin tam manasile müstajdl sayı'amıyacağım çok lyi bilcn Mısırın millet vckillcri, Mısırın bu harb sonunda, müdafaa mes'uliyftinl de yalnız başını sırtiıyarak tam rmnasile müstrıkil milletler arasında mevki almasını dilemektedirler. Şimdlkl harbin son bulması üıerine dünyanın bir barış devri yaşıyac^ğını ve bu sırada istilâ siyasetinin hortlamıeına imkân ka'mıyacağını anlıyan Mısırlılar. bilhassa bu umumî barış fırsatından istifade ederek, millî müdafaalannı ciddiyetle kıırmnk ve boylece hürriyet ve istiklâ'ini bütünleştirmiş bir millet olarak mil'etler arası bayatta yer almak emelindedlrler. Biitün Mısırlılar arasında bu bakımdan tam ittifak bulundnğu göze carpıyor. Mısır Başvekili de bn bahis üzerinde Mısır parlamentosunu tatmin eden beyanatında bu meseienln, hükılıvctinin en bellibaşlı h'deflerinden oldıığunu söylemiş ve onun için İnsiltere ile Mısır arasındaki ittifak muahedesinin tadili lâzım ge'diğini, kend : sinin bu tadill temln içhı çalıştı&ını anlatnmtır. Mısırın istiklâlini biitünleştirmck ve snğlamlamak için gözeülen ilk hedef, Mısın, her hangi sekilde olursa olsun. yabancı işgaldcn kurtarmak ve Mısırın ırüdafaa mes'uüyetini doğrudan dofrnya Mısıra devretmektir. tkinci nokta ise, Mısırın siyasi birliğine aiddir. Bundan maksad Sudan meselesinin hallidir ve Mısır ile Sudanctan tnürekkeb siyasî bir birlik vücude getirmektir. Sudan meselesi, bugiin, İngiltere ile Mısır arasındaki en mühim davalar arasındadır. Mısırlılar, Sndanı. kendi öz yurdları ve Sudanlıları kcndi öz kardeşleri saydıkları için Mısır ile Sudan arasında hiç bir ayrılık gayrılık kalmamasını, iki memleketiru bir memleket glbi birIrşmelerini ve beraber yaşamalarını istiyorlar. İngiliz siyasetinin hedefl, Sudanı bir tngiüz sömürjçsi haline grtirmek oldııfn ve bugün Mısır ile Sudan arasınHakl irtibat, kunı lâf hududunu aşmadıgı Için Mısırlılar, bn meselenin d» artık hallini istiyor ve Nil vadisi üurinde hâkim bir devlet kurroak vaUtinin lıu'ul eUiğine inanıyorlar. Mısırın siyasî birligini kurrcaktan da maksad budtır. Nahas Paşa, bn mesele üzerinde de kesin sözler söylemiş ve hükumetinin en bellibaşlı hedeflcrinden birinin de Sudan meselesini ha'letmek olduŞunu anîafarak Mısınn harb sonu davalarını açığa vurmıstur. Mısır, İngiltere i!e bu meseleleri kolayhkla halledebilecek mi? Mısınn Londradaki sefiri Neşet Paşaya göre bunu kuvvetîe umnîak icab eder ve Nahas Paşaya göre iki tnrsf ara^mdaki karşılıklı güven bunu temine yardım edecektir. Bunun doğru çıkmasını temenni etmek de bize düşiiyor. Roma muharebesî hâlâ başlamadı . çember içine ahnmak üzere olduğunu bildirîyor Baştarafı 1 tnci sahtfcde küçük arazi kazançları i.emin etmişlerdir. Şaşkof ve Pogreblşçe cenub batısmda taîrruza geçen kıfalarıınu kuvvetli düşman mukavemetine rağmen yeniden arazi kazanmışlardır. Bu kesmde yeniden birçok düşman kuvvet'.erı ve 115 tank imha edilmiştir. Sovyetlerin Novograd Volinsk savaş bölgesinde yaptığı taarruzlar akitn kslmıştır. Pripet ile Beresine arasında düsmanın dün de devarn ettiği yarrra teşebbüsleri, çetin çarpışmalar sonunda akamete uğratılmıştır. tlmen göiü şimal batuında ve Leningrad cenub dolaylarınJa gittikçe artan bir şiddetle yapı'.an rnüdafaa meydan muharebesi henüz devam etmektedir. hesinde 350,000 kadar Alman askerini kuşatmak ve imha etmek maksadile dev adıaılarile Kızılordu bugün Estoiya hududu üzerinde sulunan Narva.'dan 65 kilometre ve Lenmgradm cenubunda kilid mevkii olan Luga'dan da 45 kikmetre mesafede bu'unmaktadır. Bu Alman tümen'.eri Leningrad bataklıklarmdaki meyd3n muharebesi sür'atle geliştikçe daha ziyade tehüke altına düşmektedir. Ruslar. Almanların etrafında çemberi doğudan sür'atle daraltırken batıdan da ilerliyorlar. öyle ki bundan birkaç gün evveline kadar ancak 150 bin Alman kuşaülmak tehlikesine maruz iken bugün 300,000 den fazla Alman askeri tehlik^e düşmüş bulunuyor. Sovyet plânı AlmanUrın etrafında çifte çember çevirmeği istihdaf eder gibi gözüküyor. Almanlar şayed ilk çemberden kurtulabilirlsrse ikıııci demir çember içinde yakalanacaklardır. Almanların elinde chemmiyetîi ancak bir demiryolu kalmıştır. Leningrad kesiminde Ruslar bir çeviıme yapmak istiyorlar Moskova 28 (a.a.) Leningrad cep Rusyada yeni tarihî kararlar BcştaraU 1 ind sahlfaâe yetler Birliğine dahil cuır.huriyetlerin müdafaa sahasındaki haklaıınn genigletilmesi hususunda Sovyet Ha!k Komiserleri Meclisi tarafından yapılan tekhfleri incelemiştir. Ankarada bir sahtekâr ikametphında ölü oiarak bulundu Ankara 28 (Telefonla) İzzet isminde birlsi Ticaret mahkemest heyeti mührünü taklid ederek hazırladığı sahte kâğıdlarla Ankara Defterdarh^mdan 1700 Lira almıştır. Sahtekârlık anlaşılmış ve İzzetin yakalanması için tertibat alramıştır. Pakat zabıta İzzetin Yenişehirde Sakız apartımamndaki ikametgâhına girdikleri sırada kendisini halâda ölü olarak bulmuşlardır. tzzetin telâşla taban:asım almak Istediği sırada ateş alsn îabancsdan çıkan kurşunla fjldüğü £naşılmıştır. Baştarafı 1 tnct sahifede harekâtta bulunan Amerikan klt'alan müt«addid tepelere doğru iler. lemektedlr. İııglliz ve Amerikan kıt'alarl köprübaşlnı Romanın cenubunda daha zi. yade genişletmişlerdir. Almanlar kuv Eaştarafı 1 incî sahijede vetJİ bir karşl taarruzda buammuşîar. sa da İngilizJer tarafından gari atllmlş raflndsn Bulgar hükutnetin« verildiği lardlr. Bir çok esir almmıştlr. Sekizijıci söyienilen ve dört noktayl ihtiva eden ordu cephesinde devriye faaliyetleri bir muhtıradan bahsetrr.ektedir. Eununla beraber Bulşar meseleleri devam etmektedir. hakkında İyi haber alan Budapeşte Alman tebliği muhalif!«r t a Berlin 28 (T.P.) Alman ordular] mahfilleri, hakikaten raflr.dan verilen böyle oir ır.uhtıra Bdşkumandanllğının tebliğinde bildirildiğine göre, cenub İtalya c^phesinin mevcud olsa bile bunun hükumet tabatl kesiminde düşmanın bir kaç yer. rafından .kabul edİ'eeeŞİni sanmıyorde giriştiği mahallî taarruzlar, topçu lar. Sobranyanln toplanmasına gelinmuzun mütemerkiz ateşi altında kı ce, sanlldığlna göre bu too'antl esnada bizzat mü'zakere saionunla olrllırlş ve birîiklerimiz tar.ıflndan yapllan mukabil taarruzînr ııeticesinde, masa bile meclis koridorlarında, Bular siyasî mahfillerlnin tenıayülleri son savaş günlerinden kalan bazı ge. dik'er kasatlîmıştır. Fazla miktarda husu?unda ve bilhassa îinadiki siyasî durum çerçevesi İçinde olmak üzere esir almmlştır. Düşmanın Adriyatik sahilinde yap ^abinede bir değişik'.ik yapllmnsı bah. tlğl müteacdid taarruzî keşii hareket. 'jıde dikkate değer bazı beiirtiler kaydecülebilecektir. Fakat büıiin bunlar leri akim kaimlştlr. memleketteki gerginüğin vücudüne Koma cenubundaki köprübaşmda dün her iki tarafça harat'etli keşif ve ng'pl olamlyor. Alman tamam'ayıcl borkın faaîlyeti olmuştur. Düşmanm malumata göre Varna, Rasçuk, ve Fİbir kaç kesİTde tankiarin himayesi al. ibe gibi şehirlerin tah/lvesine bllfiil r e kend'liğinden başlanmlş oldıığu ve tlnda giriştiği taarruzlar püskürtülhrlkın büyük şehirlerden hükumetin nıüştür. kararlnı bekiemeden avrılmağa başlaSekizinci ordu taaıruza mı geçti? ığl söyleniyor. Bilindiği gibi halkin Ankara 27 (R.G.) Resmi olmıyan :ncak Sofyadan kütle halinds kaçışı haberlere göre, sekizinci ordu Adıiyatik zarinedir ki, Bulgar hükumeti Sofcephesinde taarruza geçmiştir. Ba haber ayl tamamen boşaltmak kararını a'>henüz başl:a kaynaklardan teyid edil mlştl. Büyük şehirleri halkln bu şememiş olmakla beraber böyle bir taarİlda boşaltmağa başlanuş olnaasl yeni ruzun ba^lcması pek mümkün ve yakm ıir paniğe mâni olacaksa da mevcud görülmektedir. üçîükleri de arttırmaktan halî kalmiYeni köprübaşında niçin henüz ,'acnktır. Bulgaristanda halk şahirlerden kaçıyor yacak olanların harb divanina teslim edileceklerini ihtar eytemiştir. Redyo habercisi, Bulgar Dahiliye Nazırı Hıistof'un temo v küz kamplarınlr. kuruduğunu ve halen buralarda 7,000 kiş:r.in mevkuf bulunduğunu söylerr.iş olduğunu ilâve eylemiştir. Temcid pilâvı.. ilhassa harici meseleleri mütaleadaki olgunlnk ve fikirlerindeki isabetle hakh bir şöhret kazanmış bir meb'us mnharririmiz son günlerde hayat pahalılıgı ve suiistimal meseleleri hakkında, bir jnakale yazdı. Bn makaleyi okuyanlar hatıriarlar, oknmıyanlara hulâsa edeUmç^ «Hayat pahalılıgı bir istihsal ve ls. tihlâk meselesidir. Birinciyi artıno * i n ciyi kısmadıkça pahaülıgın önüne geçilemez. Halbuii bir çoklanmız hâlâ fedakftrhga katlanamıyoruz. Sıüistimale gelince; bunun öntoe geçmesini hükumetten istemek abestir. İdam cezası tarih kadar eskidir: fakat cUrümlerin önüne geçilememiştir. Bu çok geniş hazırhklar istiyen bir ahlâk işidlr. Bütün millet bununla uğraşmadıkça dünden bugüne bu ma.raz da tedavl edilemez.> tşte muhterem mebns mnhanir, ?toıdi halkımızı tasalandıran iki büyük mesele hakkında böyle düştinüyor v* maalesef bu mevznlarda, haricî meseleîerin mütaleasındaki isabeti gösteremiyor. Ötedenberi bizde ne laman pahalılıktan bahsedilse, önümüze sürülen bir temc?d püâvı vardır: tstihsall artınnak, istihlâki azaltmak Normal lamardarda belki bir kıymeti olan ba kaldenin dünya piyasasmdan aynlmış, hatta şehirler arasındaki fiat münasebetleri taraamen altüst olmnş bir yerde bizim memlekctte artık bir manası kalmamışdr. T7za|a giime|e hacet yok. Bfl sene bizde emsaii görülmemiş derece bol mahsul idrak edildi. Bir çok yerlerde çiftçi hâlâ mahsulün? müşteri bniamadı. tstihiâke gelince; küçük kasaba v« köylerde bir kısım mahsul ucnz fiatIara rağmen müşterisiz kalmış. Filiıleniyormnş. Büyük şehirlerde de zahiro nakli yasağmdan dolayı istihlâk pek az. Buna rağmen un ve nnlu maddelerin bilhassa istihlâk mıntakalanndaki fiatı da meydanda. Artık bn e&kimi? kaideyi sık sık önümüze sUrmekte bir fayda var mı? Hepimiz jfördük kl İstihsal fazlalığı maddi ve manevi her türlü kor.troldan azade olan düıensia bir çarşıya hiç bir teslr yapmıyor. Esasen halkm istedigl ocuzluk değildir. Buna iyi anlamak lânm. Onnn istediğl fiatlarm birteviye ve süraüe yükşelmesinin önüne geçilmesidir. Onnn i^edigl yairhanede dinlenen zeytüıyağlanmnv çuvallrada nynyan fasnlyalann ve t e nekelcrde yatan sadeya&Iann hiç blo sebeb olmadan sahiblerl tarafındaç her gün biraz daha pnhalıya satılraaması, satılaroamasıdıp. Ba da yalnız iktısad ilmlnln haüm seibn ve naıari kanunlari'e önlcr.ecek şey değildlr. Sayın muharrire före ,b!ze gelen ecncbiler burada givrdüklerl boün&a ve bizim neden bu kadar müsrifane by hayat FİirrlüSümüze şaşıyorlarmış. Bu şa?kınlık deliline dayanarak kendisi de halkuıiızın fedakârhklara katlanmadığından şikâyet ediyor. Bizim bildigimİB ve pek iyi bildiğimiz bir şey varsa, o da huraya gelen yabancılann Istisnasıs olarak b;7de hayatın başka blr yerlerden cok daha pahalı oldugnnu sövlemekte birleşnıiş olmal: rıdır. gir taraftan harb İçinde boralıyan, blr taraftan da Almanyayı doyuran Rumanyanın bize kifosu brş kuraşa patates teklif etmif olması öniİTnüzde dnrurken o patatesi 30 knruşa y:yen halkımıza fedakârlık yaptr»ndı|ını söyiemsk haksızhk o!ur. Bis, pek malıdad bir kısmm hiç bir şeyden mahrum olmağa razı olmıyacak t^dar sefih bir hayat sürroekte olduklannı yabancıların ajzmtlan ö?renme|e lüzum kalnıadan biliyortız. Lâkin bn zümrenin hactni denize göre damladır. Asıl' ijüvük kütîe temenni edildiğinden de fazla mahrumiyet'ere ve fedakârhklara kntlanmaktadır. KıymetH Başmnharririmizin aniaşılan daha fazla üifet ettiİH mnhitlerde bn fedakârlar zümresine mensnb kimselerin azhğı belki kendisini lâvikı veçhile tenvi£ etmemiştir. t n^nsm ki, fedakârlık etmek zarurett bazılarını elinde avucunda kalanı satıp «ivdıktan sonra manevî kıymetlerini harcamağa kadar sevketmiştir. Daha fazlası istenebilir mi? Ve bnmın netlcesi olarak bir suiistimal da'.çası yerinden oynamıştır. Bunnn sebeb ve carelerinde de sayın muhîrrirle ayni eörüşte oiamamak ciir'etini fösterecejh'm; fakat başka bir gün. B Sofya valisi değiştirildi Sofya 28 (T.P.) Naibler mcclisi taraf.'ndan verilen bir karar gereğince Sofya valisi emekli genernl Gercikof va. zifRsİnden affedilmiştir. Yerine, Ticaret Nezaretinin eski umumî kâtibi avukat Dİr/zço Sokolol Sofya vali'.iğine tayin edilmiştir. Sobranya müzakerelerinden scnra bir resmî tebliğ neşredüdi Sofya 28 (T.P.) Sobranyanm 25 ve 26 sonkânunda cereyan eden müzokerelerire dair bir resmî tebÜğ neşredilmiş. tir. Tebliğde ezcümle şunlar tebarüz ettirilmektedir: «Söz alan bütün meb'uslar Bulgar milletinin emeüerine ve haklarlna dayanan dlş jiyasetini tasvib etmiş ve Makedonyz ve Trakyadaki Bulgar topraklannın müdafaBLSI için her vasltaya tevessül edilme. sinin lüzumlu olduğunu aöylcmişle.'âir. Yeni teşkil edilmesi kararlaştlrllan iandarma teşki'.âtlnln fevkalâde bir mesele olarak telâkki edilmemesi, bunun her mcdenî hükumet teşküâtlnda yer almış olan bir tesis olarak kabul edilmesi tebarüz ettirilmiştir.» biiyük savaşJar olmuyor? Federal cümhuriyetletirı tiyasî haklarının genişletilmesı Mcskova 28 (a.a.) U'iıted Press'in Moskova muhabirinin bildirdiğine göre, hsrbin başındanberi ikinci defa olarak Sovyet Yüksek Sârasına tarihî ehemmiyeti haiz teklifler yapılacaktır. Dolaşan rivayetlere göre, bu teklifler, muhtelif Sovyet federal cumhuriyetleri milli müdafaa ve dış siyasete müteallik haklarınn genişletilmesine dardir. Kremlin'de b?r tebliğ neşredildi Londra 28 (B.B.C.) Bugün Moskovadan bildirildiğine göre, Bolşevik partisi merkez komitesinin Kremlinde yapılan toplantısı sonunda bir tebliğ neçredilmiştir. Tebliğde Sovyet sosyalist cumhuriyetleri birliğine dahil cumhuriyetlerin milll müdafaa tesebbüslerinin ve haricl siyasete aid haklarının genişletilmesi hususunda karar .'erildlği bildirilmektedlr. Finlandiya Amerikada foplanan bir konferansa mümessil gönderiyor Londra 28 (a.a.) Finlandiya radyosu nun habor verdiğine göre «Finlandiya beynelmilel işçi teşkllâtı» nisan ayında Philadelphia'da toplanacak olan endüstrl teşkilleri kcnferansına murahhas ;öndermeğe Washington vasıtasile davet edilmiştir. Radyo şunlan da ilâve etmiştir: «Maliye Nazın ve sosyal demokrat partisi reisi M. Viano Tanner gazstecilere beyanatta bulunarak Finlandiyanm bu konferansa davet edildiğinden dolayı bahtiyar olduğunu ve bir ve yahud daha ;iyade murahhasın gönderileceğinl söylemiştir.> Japonlar, esirlere işkence ediyorlarmış Washington 28 (a.a.) Blr Japon esir kampır.dan kaçmağa muvaffak olan üç Amerikan subaymm verdikleri ifadelero dayooılarak. tanzim edilen blr rapor, Filipln adalannda esir olan 36,000 Amerikan ve Filipin askerinin Japonlar tarafından Işkenceîere ve açhga maruz btrakıldıklarım ve bunlardan bazılanmn öldürüldüklerinl açıga vurmaktadır. Amerika Hariciye Nazın bu münasebetle beyanatta bulunarak bu işln cezasız kalmıyacağını söylem'ştir. Roma 28 (T.P.) Alman Eskerî mahfilleri tarafından verilea malümaıa göre, önümüzdeki günlsr zarfmda Albane dağları cenubıuıda yani Müttefiklerin yeai kurdukları köprübaş'annda çok şiddetli ve kanlı msydan nıuharebelerinin yapılması beklenmektedir, İngiliz ve Amerikalıların Nettuno ve Anzio dolaylarjnda yaptıkları çıkarma hareketi, diğer çıkarmalara nazaran bazı hususiyetler göstermektedir. Düşmanın Dieppe, Saint Nazaire, Girid ve ilha=sa Sicilya adasına yaptığı çıkarmaların heme^ akıbinds çck şiddetli arpışmalar olmujtu. Halbuki Nettuao ıkarmasındanberi birkîç gün geçtiği lalde, iki tarafın kısmı külüleri birbiinin üzerine atılmamış ve bir tek meydan muharebesi dahi olmamıştır. Bunun biriici sebebi. hâdiseîerin, d.işmanın beklediği gibi cereyan etmemei ve ikinci sebebi de, I.Iaıeşal Keserling tarafından yapı'.acak tepkinin jeklenilen istikamete yöneltilmemesiir. Göründüğüne göre, Alman Başkumadanlığı, bu kesimdek: savaşları düşmanm işine gelen şartlar altında kabul etmek ve Alman Xıt'alannı, düttefik donanmasının ağır topçu aeşiniı^^tesir sahası dahiline sürmek rıiyetinde değildir. Mareşal Kesserling imdilik Nettuno ve Anzio köprübaşı ıtrafına bir demir çember kurmak ve Alman birliklerini sağlam mevzilere erleştirmekle iktifa etmijtir. Sofya 28 (a.a.)«Zora» gazetesinin yazLondra. 28 (a.a.) Peşte radyosuımn dığina göre Sofya lokantalarl müşterilsri lün akşam gec vakit bildirni°ine gö ne asker'.erine olduğu gibi yalnîz bir tare, .Bulgar hükumeti, biitün endüstri bak yemek vermeğe mezundnrlar. Loşçilerinin fabrikalaılna dönmelerini kantalarda yemek yiyan şahlölar orada n;retmiş ve yarln İşbaşlnda bulunml ancr.k 30 dakika kalabileceklerdir^ 'emerküz kamplarına 7000 ki?î sevked!İmiş Sofya lokantalsrında ancak bir kab yemek verilecek Berün ağır bir hava hücumuna daha uğradı Baştarafı l tnci sahifede ;urette meskun ikametgâh mahallerinde a kültür âbidelerinde hasarlar olmuştur Halk araslnda kaylblar vardır. Şim. diye kadar alınan malumata göre, gayet güç müdafaa şartîanna rağmen diişırıln 23 bomba uçaiH dü=ürülmüştür. Halde yapıldığı iddia süiisfimaüer Baştarafı 1 inci sahifede air unvanlar altında göstermeTc suretile, menfaat mukabilinde hüviyet varakısı verilcîigl, 3 îîâlde boçalan yaahane'erin başkalarına devrinde açıktan 500 1000 lira arasında para ahndığı ve bunlara emsal de bulundugu. 4 Hâlde çahştınlan muvakkat amee bordrolanna muhayyel kimsclerin ithal edildigi ve bu mevhum sahıslar r.amıra lmzalar atı'mak sureüîe para alındığı. Bu iddialardan hangisinin ve ne dereceye kadar doğru oîduğu, ismi geçenlerden hangl şahıslann bu fiillerle aiâkası bulunduğu tab'atüe tahkikat sonunda anlaşılacalîtır. Şehre 1500 ton bomba atıldı Londra 2S (a.a.) Reuter ajansınni nvaclhk muharriri. dü:ı geca Berlin ü. zerir.e 1500 ton İnfilâk ve yangı n bombasınln atıldlğını bildinııekteflir. Bu £kln, 18 sonkânundanberi Berline karşi npl!an büyük aklnlarm ]2 ncisi olmuçtur. • ümerika îspanyaya petrol vermiyecek Wnshington 28 (a.a.) Bir'eşik Amerika hükumeti şubat ayı içinde İsprnyaya petrol sevkiyatınl kesmeğe karar vermistir. Yunan İş Nazın öldüriüdü Atina 28 (TP.) Yunan İş Nazın Nikolaus Kalivas, perşembe glinü 25 30 aşlannda üç genc adam tarafından einden çıkıp nezaretine gitmek için otomobülne bineceği sırada katledilmist'r. Amerika ve îngiltere Hari İş Bankasa küçük cari hesabciye Nazırları beyanatta lar ikramiyeleri çekildi Antara 28 (a.a.) Türkiye tş Banbulundular Roma içinde muharebe Eden'in Seyanatı Londra 28 (a.a.) Hariciye N3zırl Mr. Eden Avam Kamarasında söz alarak Japffnyadakl İngiliz harb esirlerlne ve enterne edilmiş olan sivil tngilizlers yapılan muamele hakkında izahat vermiştir. Ziraat Vekilimiz Adanada Adana 28 (A • Dün şehrimize ge> len Ziraat Vekili Raşid Hatiboğlu bugün de tetkiklerine devam etmlş, öŞled sonra Çiftçi Birliği kongresinde hazır bulunmuştur. Vekil, yann Merslne hareket edecektlr. Hatiboğlunun yarm akşam Mersinden ömer Rıza DOĞRUL "îphrimî?? r'önmes' muht n meldir. yapılmıyacak Cenevre 28 (a.a.) Almanların kontrolu altında bulunan bölgelerde çıkan İtalyan gazete'.erinin haber verdiklerine •kasımn kumbaralı ve kumbarasız kücük cari hcsablan arasında tertib eylediji göre. Roma daimî surette açık bir şe1944 ikramiye plânınm 28 sonkânun çe. hirdir. Binaenaleyh bu şehrin sokaklakilişi bugün banka umumî merkezinde rında harb edilmiyecektir. Müdafaa teryapılmıştır. Bu çeküişte kendilerine ik tibatı şehrin dışınds.dır. ramiye isabet eden başlıca talihlUerin lsimlerini, hesab numaralarmı ve heBUGÜN ÇIKAN sablannın bulunduğn şube merkezUrini bildirij:onız: 2000 liralık ikramiye îzmlrde 27589 hesab numaralı Rnhim KarabıyıŞa, 1000 9 Katmerli Vergi!.. liralık ikramiye İstanbu'da Beyazıdda V «Ben nekadar kıırnaz 10101 hesab numarah Abdülgafura lsaoldum!..» b?t etmiştir. # Zavallıiar!.. İki yüz lira kazananlar: Adanada Nazmiye (11336V Zonşrııldakta Demir (2992V W Bir beslenme tarzl!.. Ankarada Halid (27700). ve daha birçols: 100 lira kazananlar: İskenderunda Ali Cemal Nadir, Mahmud Ye. (897), İstanbulda Azime (113525). sari, Serm°d Muhtar, PaBunlardan başka muhtelif mahallerde tavatslz imzah eserlerden 125 hesab sahibine çeşidli lkramiyoler başka: çıkmıştır. Kiralık sahifede: Eski gazeteci ve muallim Ahmed Ziya Şenuzan vefat ettı Teessürle haber aldığımıza göre eski mua'lim ve gazeteci Ahmed Ziya Şenuzan dün Bakırköyündeki crinde clmüştür. Merhum geçen yıl .iübilesi yapılanlar arasında ve Ahmed Mithat devrinin gazeteciliğini yaşamış sayılı basın mensublarmdan biri idi. Cenazesi bugün öğ.leyin Bakırköyünde Hat boyundaki evinden kaldırılarak oradaki mezarlıga gömülecektir .Allah rahmet eylesin. Perde Sahne Bugün çıktî Vasfi Rıza Zobu tiyatro münek kidlerine cevab veriyor Burhan Felek, İbrahim Hoyi. Hasan Âli Ediz, Hikmet Feridun Es ve Nusret Safanln vazlları SusKalbim Susl Bundan yıllarca evvel Boğaziçinde başlıyan hazin bir aşk maceraşı.. İhtiyar bir adamla evlendirilen bir Çerkes kızınm sonradan Kocasının yeğen: ile gizMce seviŞttıesi.. Kızın, bir çok dedikodulara ehemmiyet vermiyerek çıldırdığı sevgilisine yılmadan aşk baharını yaşatması.. Ve sonra nanköı âşıkının hizmetçiden yetişmiş bir artist kaduıı kendisine tercüı etmesile vukua gelen facia... Ağlamadan okuyamıyacağıuız nefis bir roman. Nezihe Muhiddinin eseri. 100 Kr. Polonya Başvekili Amerikaya gidiyor Londra 28 (a.a.) Polonya Baş.vekil M. Micolajczyk önümüzdekl ayın başın da Mr. Roosevelt ve Cordell Hııll ilı Rııs Polonya hudud meselesini görüş mek üzere Birleşfk Amerikaya r T MECLİSE Yazan: Yahya Kemal Beyatll ve hediyeS karikatiir müsabakası! 1 Yalnız (Perde Sahne) ye mahsus en son sinema haber ve resimleri Bugün çıktı B. FELEK lardl. Zehra, İçinde derin, geniş bir açllma, aydlnlık hissediyordu. Yerden ayrl'mlş, havaya, suya, rüzgâra karlşrr.lş ;İbİ ylldlzlara yaklndl!. Herşey nek&dar derin. güzsl ve berraktı! Sık ?lk nffes ıllyoT ve nazla, iştahla havayl kokluyordu. Kendisini her zamankindcn fizîa tcprağa yakm, toprakla beraher, bir yaprak, bir dal, bir su damlasl gibi hafif, toprak gibi verimli, hayata sus amlş hissediyordu. Vücudünun binbir yerinde canll doğmağa, füiz veımeğe hazlr, hayat noktalarmln aîmskta olduğunu duyuyordu. Ssvmek ve sevilmek, toprağa dönmek, kendini tcprağa bu kadar yakm, ona bu kadar kfirişmlş, ve böyle hakikî, zevk, arzu İle dolu kendini bulmak.. Saadet. hayat hepsi bu olnısîîydı. Bir an gözîerini iapadı, uzağı, c büyük şehri, geride bıraktlğı İnsonlarl hatırladl. Onlan. o hayalleri koyu bir karanllğln İçinde belli belirsiz farkediyordu. Kocasl, Münire, Sadlk Ziyr ve daha öbürieri, hepsi.. Haylr, şimdi her zamanki gibi onlarl nefret ve hiddetle düşünmüyot'du. Hatta merhameis benzer bir his, kalbini dolduruyordu. Burada, bu serin toprağln üzerinde, sevdiği adamın kollarl araslnda herşey, her zamankinden daha ayilnllk, belirtiü anlar gibi oluyordu. Bütün o fendıldarl hilo ve riyakârllkları, yalanlarile o insanlara aciyordu. Çünkü şimdi onlarln felâketlerinin nereden geldiğini biliyordu. Topraktan, tabiatten, ve o en büyük ve güzel şeyden aşktsn kaçarak kendi kendine yalandan, hüeden, bir yiğta budala'.ıkiardan y«Ü bir âlem yaratan. bu âlemb' İçinde slkintl ve kederden boğulan insanuı aklbetinl dehşetle görüyordu. Tüprağa dönmek, bir nebat gibi hilesiz, yalanslz, güneş ve aydlnlık İçinde hay^ta karışmak, bir nebatln topreğa kendini verişi gibi aşka serbestçe, kormz, endişesiz kendini blrakmak ve ' nihyyet toprsk gibi verimli, serbest, bütüîı boyunduruklardan uzak yaşamak!. Mes'ud olmak İçin buna erebilmek lâ< zlmdl. Osman diyordu ki: Jj Seni hemen alip gideceğim. Yarin • den tezi yok. Biliyor rr.usun, Madam . Vcrsyi da çiftliğe yol'.adlm. Artüî o da bizimle yaşlyacak. Seni öyle seviyor ki.. en ona oğlunun aclsml unutturmuşun," öyls diyor, daha anîatacak ne çok şeyler var! Çiftlikte herşeyf âeŞİştirdİm.' Evi boyattlm, eşyalarl yeniledim. Okaliptüslerim bir boy daha attı. Yaklnda küçük bir çam ormanlmlz da olacak. Çlflîîge yakln bir tatll su kuynsu bu'mndu. Zehra, güzelim seni bir an evvel çift'.ikte, evinde görmek İstiyonım. Orada büsbütün benim oiacaksln gibi gelU yor. Orada.. • j Zehra: . 1 Evet, orada!.. ' Diye tekrarhyor ve başl riğir, olgutl bir çiçek gibi onun goğsüne düşüyordu. Evet, orada!. Genc kadln daha görmeden hayalinde çizip sevdiği o küçük onrana, kaktüslere, o slcak toprağa, suya, güneşe, herşeye mes'ud, rüyall bir tebessümle gülümsüyordu. S O N Me!ek Hanim içini rektyor ve mlrlldaniyordu: Akşam vakti böyla yalnız çlkmak! Genc bir dul!. Kasabayi düşün. 4Me yaprcağlz, ne yapacağlz Alahım! Ve Yusuf Bey pencerenin önünde omrzJarı eğilmiş, kaşUrl büsbütürı gö/^erinin üzerine İnmlş, kendi kendine blrşeyler mlrıldanlyordu. Zehra yüzüne damla damla döküler yağmurun altlnda garib bir titreme İçinde kendi kendine tekra: ediyordu: «Ne yapmak, ne yapmall?. Ve koşuyordii. Böyle gitmek sonunda bir neticeye, bir kurtuluşa varacakmış gibi koşrr.ak onu keyecanlar.diriyordu Depoya çikan patikaya geldiği zaman arkaslnda hafif ayak seslari duydu. Biı an geri dönmek İçin tereddüd etti, korkar gibi oldu. Sonra omuzlarlnı silkti yoluna devam etti. Tepeye gelince biı tü:rseğin üzerini seçerek oturdu. Şehre baktl. Karanllk iyice basmlştı. Aşağıds kaseba yer yer lşlklarla parîamağa başllyor ; gökte ylldlzlar ateşten göîler gibi açllıp yanıyordu. Bulutlar geçmiş, yağmur durmuştu Berin bir rüzgâr esiyor, genc kaalnlr 6açiarlnl dağıtlyor, ateş gibi yanan yüZür.ü serinletiyordu. Zehra rüzgâra doğru gerilmiş, yüzünü vermiş. dsrin sIuk]ar allyor, havayl kuvvetle kokluyordu Toprak, taze b!r ekmek İci, O'gun bir çiysk gibi ve biraz kirli kokuyordu. Bu koku başlnı döndürüyor vücudünü ürpertiyordu. Biiyümüş tjc^lorîe sşuğlya, K"*sabaya bnk^or, İç:':•.'.:.il yanml; olar, •vlerde cereyan eden şeyleri görmeğe ^ilşlyordu. Sokaktan dönen çocuklarl, ocak başmda yemek hazırliyan kadlnlarl, nalln tıkırdılarini, telâşll koşuşmalarl, akşam hazlrhklarlnl, hepsinl görür gibi oluyordu. İnsanln bir evi olrr:ak, oraya yorgun, düşüncesiz, imân va kuvvet dolu gidebilmek, oranln sahibi olduğunu, beklendiğinl, ararTdlğlnı bümek.. Zerıra soğuk, çirkin bir ürperti İçin. de: Benim kimim var? Diye, mirlldandl ve İlk defa ölümü j düşündü. Ölmek.. Kakat korkuycrdu. İçinde bir şey buna İsyan ediyordu. Bİrdenbire ürkerek etrafına baklndl. Tekrar ayak sesleri duymuştu. Herc ba sefer yaklaşan ayak sesleri.. Genc kadln bütün vücudü korkudan gerilerek bekledi. Karanlıkta birdenbire peyd2 olan gölgeyi gördü. «Bu bir hayal!» diye, doğruldu. Fakat kalbi çarplyordu. Kuvvetie titremeğe başlamiştl. Gölge ysklaştl. irileşti. Zehra boğuk bir sesle: «Haylr, olamaz, diye kendi keıioine mlrıldandı. Bu bir yab3ncl, bir serseri olmell. Fakat bend«n ne İstiycr?» Ve birdenbire sıçriyzrak bütün vücudü asabî bir takallus içinde bsğırdl: Osman!. Kohn bir erkek sesi cavab verdi: Zehra!. Ve genc adam karanllklarin içinde cne doğru koştu. Korkma yavrum, benim Zehra.. Genc kadm dişleri sıklşmîş, gözleıi büyümüş, olduğu yerde saîlanarak hayretten boğulmuş bir sesle: ~ Osman, diye tekrar etti. Sen misin, '.yj. olabilir m5.! Ah O=uıan, Osnıau!. Ve kendini onun kollarl araslnda bulduğu zaman aSlamağa başladı, Yağmuı ROMAN : 9 8 gibi yaşlar.. Bn yaşlar gözîerini perdeliyor, onu görmesine mâni oluyordu. Yari baygin bir hale gelinciye kadar ağladı. İkisi de toprağa, yere oturmuş, daha doğıusu çökmüşlerdi. Zehra, onun iollarlnl, omuzlarml tutuyor, yüzüne. gözlerine baklyor ve Osman gülümsemeğe, onu teskine çallşlyordu. Zehra bir çocuk gibi, saylklamağa benzer bir sesle karmakarlşlk söylüyordu: İnanamlyorum, diyordu. Demin unutmak İstediğim bir hayaldin. Demin ben ölmek İstiyordura. Osoian senden şüphe etmiştim, anllyor musun? Senden!. O zaman müthiş bir şey oldu. İçimde birşeyler çöktü. İçimie sen yîklldln. Halbuki bak eskisi gibisin!. Gözlerin ne aydlnllk, ne güzel gülüyorsun! Fığer sen gelmeseydin.. Fakat ben seni bekiemiyordum. Ben sanlyordüm ki sen.. Sus güzelim diyordu Osman, sus.. Sana herşeyi anlatacağlm. Çok heyecanllsln, beni korkutuyorsun. Allahim ne kr.dar solmuşsun! Ne müthiş ıstlrab çekmiş bir halin var^ Zehra kaybetmekten korkor sibi ona Yazan: PERIDE CELÂL şiödetle sarıllyor: . Zehra: Haylr, diyordu. Alçakllk eden benO zaman evi terketmiştim diye, dira. Bütün kabahat bendedir. Ssna ılçkırlyordu. inanmamak! Ben buna cesaret ettim. i Evet hepsini biliyorum. Madam VeBeni aldattlğmı düşündüm. Osman sen ra anlattl. Zavalll yavrum ne kadar lsden şüphe ettim. Çok bedbahttlm, yal tlrab çektin! Fakat bana İnan, ben de n'lzdlm ve sen gelmemiştin. Oh Osman ;ok müşkül anlar yaşadlm., Onu blrakaclğlm... mazdlm. Bir an yanlndan ayrllmamı İsTekrar ağlıyordu: tenıiyordu. Ona karşl merrıametle do Beni blrak diyordu. Bu gözyaşlarl luydum. Buna rağmen senl düşünüyor, içiındeki zehiri akltlp götütüyor. Nasl! zaman zaman İsyan ediyordum. Fakat ferahla'dlğlmi, nasll mes'ud olduğumu şimdi pişman değilim. Kollanmin aragörmüyor musun! Sen geldin, sen!. Ah sında öldü ve hiç bir zaman bir başkahaftıuki bir daha geimiyeceğini san slal sevmekte olduğumu bilmedi. mlştım.. Senin de öbürieri gibi olduğuİkisi de birdenbire matemli bir sukunu.. Anliyor musun?. Halbuki sen İste ta düştüler. Fakat bu uzun sümaedi. bursdasln. Beni seviyorsun, benim İçin Kederindn kurtulmak ister gibi Osman geldin!. . genc kadlnl şiddetle bağrlna baslyordu. Osman onu kucakllyor. bir çocuk okYüünü saçlarına gömnüştü. Zehra ölen şar gibi yavaş yavaş saçıarlnl, alnmi okkadln İçin bir klz kardeş gibi kalbimn şuyordu: aclcîığınl hissediyordu. Fakat duymakta Beni dinle diyordu. Oraya gittiğim olduğu saadet bu kederi yenecek kadar zaman onu hasta buldıım. Anliyor mubüyüktü. sun, Ağlr bir zatürriaye yakalanmıştl. Genc adamln kollarl araslnda, orozuÇok istlrab çekiyordu. Onu o halde blraii.mazdlm. Fakat sana tslgraf çektim. nun üzerinden göğü gorliyordu. Dünya, gecikcceğirrıi bildirdim. Teigraflml al yaşamak ne güzeldi! Ylldlz'ar şimdi gök yüîünde,, avuc avuc ateş gibi ymniyormamiş olacaksln.