Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET 13 Ağustos 1941 I f Sehir Rföim san'atımıza haberleri umumî bir bakış at ve hayat 3 T  H M İ N L E R KAMIL AKDIK i n C r l MIHINAJ Kıt bir hesab ir Moskova gazetesi, Almanyanın insan kaynaklan etrafında bir hesab yapmış ve bu memleketin askerî maksadlar için 7 milyon kisiyi hizmete alabileceğini yazmış. 50 yaşına kadar bütün e r kekler bu yekuna dahildir; Almanyada 8 ile 40 yaş arasında, silâh altına alınabilecek 4 miiyon erkek bulunduğu tahmin edilmekledir. Bu iki rakama ilâve edilen mütalea, İzvestiya gazetesinin bu hesabı, Almanyanm harb uzun sürerse insan kıtlığı çekeceğini göstermek için yaptığını gösteriyor. Filvaki Sovyet gaietesi şöyle diyor: «Bu hal, Hitler'in neden bir y.ldınm harbile bitirmek istediğini ve neden Sovyet harbinin ilk hajtalarında. en iyi as/cerleriııi ve en iyi mütehassıslarmt ölume sevkettiğini izah etmektedir.» İzvestiyanın bu hesabı doğru mudur? Biz, doğru oldıığunu sanmıyoruz. Gerçi, Almanyanın insan kaynakları 189 milyon nüfuslu Sovyetler Birliği kadar bol değildir amma, bir devletin askerî k'.ıdreti, yalnız nüfusile ölçülmez; başka bir çok amiüeri de hesaba katrnak lâzundır. Almanya, 191118 harbinde 66 milyon niifusundan 11 milyon asker çıkarmıştı; Çaılık Rusjası ise 167 milyon niifusundan 12 milyon kişiyi seferber edebilmişti. Nüfuslar arasındaki nispet gözönüne alınmca, o zaman, Alman İmparaturluğu. Rus Çarlığından çok daha büyük bir askerî gayret sarfetmişti. Bu defa, Almanya da, Sovyetler Birliği de harUc daha iyi hazırlanmışlardır; fakat nüfus itibarile aradaki nispet, Almanyanın lehinedir. Çünkü Almanyanın nüfusu 85 milyona çıkmıştır; Sovyetlerin asker alabildikleri nüfus ise, Rus hesablarına göre, 174 milyon tutmaktadır. Geçen yıl ilhak ettikleri memleketler hesaba dahil değildir. IHFMNAUNAI Halic vapurlarında yeni tarife Ucretlerde halk lehine büyük tenzilât yapıldı Türk empresyonistleri Nurullah Berk Yazan: j atkâr mizacı idi. Gü Asker ı r neşi ve onun ışıklavasü aiunda toplar I rını emen kırmızı ınış oiduğumuz züm Devlet Deniz> olları, Haliç vapurlarıntoprakların şair muMerhum Kâmil Akdikin şaheserlerinden : Mısırda Prens Mehmed Alinin sarayında bir kapıya yanlan levha... re Şeker Ahmed da yeni bir ücret tarifesi yapmıştır. savviri idi.Hem onun Halkm lehinde olan bu tarife 20 ağusPaşa, Hüseyin Zegürültüsüne kulak «Tuhf erülhattatin»i, empresyonizmi en tostan itibaren tatbik edilecektir. Yeni kâi Paşa, Süleyman vermesi mümkütı cGülzarı Sevab» ı Seyid Bey, Ali Rıza Bey ve saire gar temiz, en saf çeklile tecelli ederdi. Naz tarifeye göre köprü ile iskele arası dört müdür? «Davhatül Küttab. ı bın resim teknığini öğrenmiş, fakat ora mi Ziya, san'at dürüstlüğünün nümune mıntakaya ayrılmıştır: *** dolduran on binlerBirinci mıntaka: Köprü Yemiş arası daki cereyanlara kapılarak mizac ve si olarak öldü Hüseyin Avni Lifij de çok Kâmil Akdıki ce hattat ara^ırda karakterini unutraak gafletine düşme hassas, İnce bir ressamdı. Nedirr.'in ve birinci mevki 5, ikinci mevki 3 kuruj: kaybettik. Dediklerı KâmU Akdikin tekmişti. Bu belki, bir dereceye kadar, bu Divan şairlerinin mısraları arasında gidiş dönüş birinci mevki 10. ikinci gibi onun aziz vücudile bir devri gömnik mevkiini tayin etmeyi bu İşin pizümre san'sikârlarımn safiyetinden de gcrdüğü manzaraiarda tabiatin nemi mevki 6 kuruş. İkinci mıntaka: Köprü dük. Bu, doğru oldugu gibi yeni bir yasasile uğraşanlara bırakıyorum. Beş Kasırnpaşa, Cibaii, Azabkapı, Fener, Baileri geliyordu. Sebebi ne olursa olsun, ve buğusu vardı. devrin çoktan açıldığı da doğrudur. LâÇall* İbrahiiıi. hemen hemen ekol ya lat arası Birinci mevki 6, ikinci mevki altı senedenberi yakmdan tanıdığım Kâbu zümrenin bize temiz, mütevazı, halis tin harflerinin kabulünden sonra hüsm:l Akdik, bence hayatındaki ve esebir Türk resmi getirmiş o'duğu muhak paoak kadar emin bir cesaret ve çalâki 4; gidiş dönüş birinci mevki 11, ikinci nühattın ölümü muhakkaktı. Fakat asıl ile renkleri kanştırdı ve onlara lirik biı mevki 7 kuruş. Üçüncü mıntaka: Köp rindeki isükrar, ahenk, muvazene, olkaktır. onu öldüren amil, canlı varlıkları regunluk itibarile de\Tİmizin bütün san1910 yılına doğru Sanayii Nefise mek ifade verdi. Bilhassa eski eserlerinde rü Hasköy, Ayvansaray, Hahcıoğlu, sim ve heykel vasıtasile temsil etmeyi atkârları arasında en büyük üstaddı. Bu j tebinden diploma alıp Parise giderek serazâd mizacı aşikârdır. «Mevlevi» ler Derterdar, Sütlüce. Eyüb arası Birinci yasak eden bazı hadisleri, kelimesi kehükmü verirken sadece eserinden bahUmumî Harb başlangıcında memlekete serisini teşkil eden ban eserleri bugün mevki 8, ikinci mevki 6; gidiş, dönüş limesine kabul eden softa zihniyetinin birinci mevki 15, ikinci mevki 11 kuruş. setmeyip hayr.tını da kaı:*tırmam soy'.u dbnen ressamlar, Türk san'atında yenj bile hatırımızdadır. ortadan kalkması ve yarım asırdanberi yaratıcılarda hayatın, tefekkür ve ifaFeyhaman ilk Türk portrecisidir. Gid Dördüncü mıntaka: Köprü Kâğıdhane bir devre acmış o'dular. Çocukluk hatıdevletin resim ve heykel tedrisini ele denin birbirinden ayrı şeyler olmaylralarımdan biri, Beyoğlunda bu ressarn diytt ve ağırbpshiığile vücude getirdiğı arası birinci mevki 19. ikinci mevki 8: almasıdır. şındandır. Onun dıişüncesindeki istikların tertib etiikleri İlk sergidir. Avru ban tasvirıer, bazı kadın portrelerinin aidis dönüş birinci mevki 18. ikinci Ortaçağda bizde hakikî mikyasile rerar hem eserine hem de hayatına akpadan yenı dönen Çallı İbrahim. Fey devamı ve hayatı artık münakaşa edi mevki 15 kuruş olarak tespit edilmiştir. sim ve heykel yapmaya İmkân yoktu. setmişti. Hayatı eserini ve eseri hayaAyni mıntaka dahilinde veya karhaman, Nazmi Ziya, Namık İsmail, Hü lemtz. İran müslüman olduktan sonra: «Peki Kamık İsmailde istikrarsız fırça oyun şılıklı iskele'.cr arasmda: Birinci mevki tını inkâr etmiyordu. seyin Avni Lifii, Sami ve Hikmet Beyama artık hayvan resimleri yapmıyacak * * * ler, reslm idraklerini. bu sergideki lev ları vardı; Şevket Dağ sabırla ve bazan 5. ikinci mevki 3 kuruştur. Sııbavlar mıyım, san'atımı bırakacak mıyım?» diHer ne pahasma olursa olsun yeninin halarda. cesrretle atılmış fırça darbe emin bir frıuviffakiyetle cami içlerıni, bütün mmtakalarda 5 kurusa sevahat yen bir ressama: «Evet yapacaksuı, lâleri, parlak cazib renklerle ifade edi Hikmet Onot mavnaları, sandalları ve edeceklerdir. Erler için de ikinci mevki peşinde koşmak için mazjyi, an'aneyi inkin hayvanlarm kafalarmı kesmelisin, kârla yola çıkan. kâh Bizansa veya İtalyorlardı. Türk resminde tezahür eden denizin kıvrı.ıu'.annı, M. Sami muazzam 1 kuruştur. canlı görünmesinler, gayret et ki çi7 1 0 yaşındaki çocuklardan birinci yan primitif lerine, kâh zenci, kâh Okbu yeni görüş. başlangıcda herhalde levhalorda harb menkıbelerini ifade çeklere benzesinler!» diye cevab verimevkide 5, ikinci mevkide 3 kuruş ayanus ssr'atlarına hayran olan, cupelt çok seyirrıy*. ürkütrnüş olsa gerek. ederdi. liyordu. Ve bu zihniyet bütün islâm Almanyanın nüfusu 1937 de 68 milGa'alasaray lisesinin büyük resim sa lmacakhr. Talebeler birinci mevkide 4 bisme'i icad ettikten sonra Yunan şaheÇünkü bu san'atkârlardan evvelki resülkelerine hâkimdi. Plâstik san'atiar ikinci mevkide 2 kuruşa seyahat edeserleri önünde eğilen ve altmış yaşınjondu; harbden evvel ve sonraki ilhak samların esKrlerine ahşan halk, ilk ba lonile iki tavafındaki sınıfları işgal edekapısı böylece kapanınca zaruret dolada hâlâ kendini bulamıyan Yirminci asır ve ışgallerle Hiller, Avrupadaki bütün kışta birer boya yığını gibi göriinen bu rek her yıl'n ağustos aymda açılan ser ceklerdir. yısile halı, çini, hat gibi tezyinî sanHalic vapurlan için de abonman kar ressamının karşısında o bir ehram gibi tablolan riiyet kanunlarırun dışında gibi giler bizi burada alâkadar eden zümatlar hiç bir memlekette görülmemiş Almanlan kendi emri altına aldı. Buneleri yapılmıştır. Her biri 10 yaprak metin ve muvazenelidir. Can sıkuıtısıntelâkki edebilirdi. Hakikatte Çallı İbra renin tezahür ettiği çerçeve olmustu. Bu bir inkişafa nail oldu. Bu hal normal gün Almanya, mutedil bir hesabla 85 olan bu karneler birinci mıntakada bi dan, acizden gelen kısır ihtilâlleri akhim ve arkadaşlarının yaptıkları, Fran zümre, keidi rrHhallî ve millî kadrosu değildi. Nitelcm devlet lâikleşince tabıi milyon Almandan asker alabilir. Harbrinci mevki 50. ikinci mevki 30; ikinci lından geçirmemiş ve sadece yaşayan BIZ Empresyonist mektebinin artık for içinde hemen hemen bir <mekteb> olaKâmil Akdikin eserlerinden : bir aksülâmelle resimle heykel tezyinî den evvel neşredilen bir Fransız tetkimıntakada birinci mevki 55, ikinci an'anenin yeni bir filizi olmaya çahşcak kadar taraftar toplamış ve uzun Bnvücşmiş bir şeklinden İbaretti. Celî kelimei tevhid san'atların yerini almaya başladı ve ya kindc Almanyanın nüfusu henüz 67 mevki 35; üçüncü mıntakada birinci mıştır. bir devre içinde Türk resminin safhalarım asır zarfında vücudile iftihar ede milyon iken silâh altına alabileceği in19 vmcu asrın ikinci yarısından sonmevki 75, ikinci mevki 55: dördüncü hummalı faaliyetin içinde kendisini bulnndan biri olmak rol ve şerefini kendi**• bileceğimiz bir resim mektebi doğdu san mevcudu 13 milyon kişi olarak hemıntakada birinci mevki 90, ikinci mevra Claude Monst'nin getırdiği Empresmaya çahşmıştır. ne çekmiştir. Her hareket müspet ve Şimdi bütün arzumuz bu daha beşeri sablanmıştı. 191418 de Almanya, 66 ki 75 kuruştur. Devlet memurlan için yoııızrr>i, tablati olanca parlaklık ve Hakikî san'at. bir daha değiştirme*** nıenfi unsurla»: nasıl kendinde toplarsa yüzde 30 tenzilâtla 50 yapraklı karneler olan san'atlarda Kâmil Akdik ayarında milyon nüfusundan 11 milyon kişiyi fişeffaflıfile ifade etmek iddiasile, paletmek üzere kabul edilen bir yaşama tara len seferber edebildiğine göre bu hesab bu bir nevi Türk empresyonizminin de, verilecektir. «Dehanın uzun bir sabır ve sebat ol şahsiyetlerin yetişmesidir. tekl bütün kara ve koyu renkleri atmış oldugu için. Kâmil Akdik san'atı bir pek de yanlış değildir. eski kıymet'eri parçalamak ve dağıtduğunu», tabiatin bile mükemmel bir ve güneş ışığını teşkil eden yedi rengi din gibi benimsemişti. Onun için bir Burhan TOPRAK makla beraber, taze bir görüş gctirdiği, eser meydana getirmek için birçok tasŞimdi 85 milyon Almana hâkira buesas kabu! ederek ctabiale açılmış birer «hendesei ruhaniye» olan hüsnühat büTürkiye Isviçre ticaret binz dar olön lesim çemberini genişlaklar yaptığını unutanlar Kâmil Akdilunan Almanyanın insan kaynaklan pencere» ye benziyen aydınlık levhalar tün varlığıydı. Her şeyi bu gayeye hizlettîği muhakksktır. Birer müzehhibcikin çok aradıktan, çok yorulduktan sonmüzakeresi daha çoğalmıştır, Bu artış 18 milyon kavücude geürmişt;. Zamarda bu görüş 180 dönümlük fundahk met edecek tarzda tanzim ediyor ve onnin sabır vc aşkile tablolar terkib eden ra yazısmı imza ettiğini bir kusur oladar tuttuğu için, Almanyanın silâh alumumileşmiş, dolayısile kıymet ve hasMcmleketimU.le İsviçre arasındaki ti dan başka bir ihtirasın dimağında neve boyayan eski ressamlarının eserlerirak ileri sürerler. Hiç aramadan, lıiç yandı tına alabileceği insan mevcudu da bu lığını kaybetmişti. Artık bütün tablocaret anlaşması temmuzun 31 inde sona fes almasma imkân bırakmıyordu. Dünne alışan mdhit, yeni bir hamle karşıyorulmadan ortaya çıkarılan ölü doğ Çengelköy ilerisinde fundalıklarda nispette artmıştır. Nufusun yüzde onu larda ışıklar sarı ve tunıncu, gölgeler erdiğinden, yeni bir anlaşma yapmak yada en çok kıymet verdi ği şey gözleri sında bulundu. Ve feyizli olmasa dahi muş eserlerin son derece bollaştığı bu yangın çıktığını dünkü nüshamızda askere alınabilir diye meşhur bir hesab mor ve mavi idi. Başlangıcda mümtaz üzere, Ankarada müzakerelere başlan ve elleriydi. Görme kabiliyetinin azalşüphesiz ki her hamle lüzumlu ve faydevirde, Kâmil Akdikin bu kusuru be'kı yazmıştık. Yangın, bilhassa halkın ve vardıı, Fakat geçen Büyük Harbde nübir zümreye inhisar eden bir tabiat gömıştır. ması veyahud ellerinin ütremesi onun en büyük bir meziyettir. Çünkü yaratdalıdır. Kaîdı ki Çallı İbrahimin, bilÇengelköy polis memurlarının gayre fusunun yüzde 17 sini silâh altına alan rüş ve iefsin yayılmış, bütün mekteb ve için ölüm demekti. Zira ona niçin ya na meselelerinde talıh ve tesadüfü berhassa ilk faaliyet devresi içinde vücude Mercimek fiatları nle 180 dönümlük bir sahadaki funda memleketler görülmüştür. Bu hesaba atölyeierde çaljşanların yeni dini olg'etirdiği çalâk eserlerle arkadaşlarınır. Fiat Murakabe komisyonu dün öğle şadığını so:sclar belki şu ıki kelime İle taraf etmek, teferrüatı esas kadar kıy lıklar yandıktan sonra söndürulmüş nazaıan, Almanya, 18 mihonluk yeni muştu. Empresyonizmin bu şekilde resyeni hamleleri, resim tarihimize, değeri den sonra toplanmış, mercimek fiatlarını cevab verecekti: Yazmak için. metlendirebilmek için başka yol yoktur. tür. Yapüan Uhkikata göre, Çengel nüfusundan vuvarlak hesab 23 milyon mileşüği bir devrede Avrupada çalışmış münakaşa edilmez bir kaç yüz eser ka toptan 17.5. perakende 20 kuruş olarak Yazmak için az yemek yiyor, kola Kâmil Akdikin en basit bir yazı için köyde Hasibpasa çifUiginde oturan Ali kişi daha temin edebilir. Böylece Alolar. ressamlanmızın da bu umumî hazandırmışür. Bu zümre san'atkârlann tespit etmiştir. incinmesin diye elinde hiç bir şey ta bazan bin müsvedde yapacak kadar Çakmagın oglu 7 yasında Hüseyin manyanın 1516 milyon eli silâh tutan rekete uymaları kadar tabü bir hâdise dikkat ve gayretini çekmemiş olan klababasından gizli olarak mısır insana malik oldugu meydana çıkar. olamazdı. fstanbulun mekteb ihtiyacı şımıyor ve gözlerine ihtimam için de kendisini işine ihtirasla vermesi onun Çakmak sik mşa kaideleri bertaraf edilir ve davs hıfzıssıhha kaidelerinin en basiüne bile müstesna şahsiyetini teşkil eden un pişirmek için fundalıklar arasında ateş Gerçi, bu ınilyonların hepsi cepheye Manrif Vekâlcti orta tedrisat umum Efasen memlcketimizin ve bilhassa sadc renk zaviyesinden tetkik edilirse. kayıdsız, şartsız itaat ediyordu. 87 se surlardan biridir. İlham, yorgunluğu yakmış ve bu ateş etrafa sirayet ede sevkedilemez, geri hizmetleri ve harb müdürü Ankaradan sehrimize gelmiş, İsU>nbulun lıavası, sarı, turuncu ve mor onlaım biraz kara, herhalde hareketsiz nelik ömrünün son aylarında göziük nu gizleyen san'atkârın bir cilvesi de rek yangma sebebiyet vermiştir. Bu sanayü de milyonlarca kol ister; fakat dün Maarif müdürlüğünde Vekâlet larm cıvıldaştığı atmosferi, berrak se Türk paletine canlılık getirmiş olduktakmadan, dimdik gezip dolaşan üsta ğilse, tembellikten ve aza razı olmak husustaki tahkikat evrakı Adlij'eye ve Büyük Harbin dört yılında, Almanyanın müfettişleri ve Maarif müdürünün işması. ekseriva çividi bir mavi arzeden ları muhakkaktır. Pek yerinde gelen bu dın «Bütün hayatımda karnımın doy tan başka ne olabilir? Virtuosite'ye ge rilmiştir. 11 milyon kişiyi silâh altına aldığuu ve tirakile bir toplantı yapılmıştır. Bu den'zi, büyük plastik satıhlardan ziyade inkıiâba, şimdi, genclerin desen ve İnşa duğunu bilmiyorum!» demesi bu niza lince o da ekseriya saman alevi kadar yarah, ölü, esir olarak 5 milyon zayitcplantıda İstanbulun bu seneki mekBelediyenin getireceği pprçalanmış, dağınık şekiller taşıyan hususunda, bir kelime ile klasik olmak ata tahammül ettiğini unutmamak geteb ihtiyacı gözden geçirilmiş ve mev rr.a nasıl bağlandığını göstermeğe kâ ömrü olan bir cambazlıktır. msnzpra yapısı, desen mimarisi taşımı plânmdaki er.dişeleri katılmış bulunuotobüsler rektir. İzvestiya gazetesinin hesabını cud mekteblerin ihtiyacı önliyebilecek fıdir. yan ve me vcu dıy etini renk pırıltısında yor. 1928 senesi etraflannda tohumlana•*• biraz fazlaca kıt tuttuğu anlaşılıyor. vaziyette oldugu görülmüştür. Hükumet, otobüs mübayaası için Be Gururun, şahsiyet iddıasının, nahvear.^yan bir san'st şekline en müsaid bir r?k yavaş yayaş gerçekleşen bu endişeOrta. tedrisat muallim kadrosu da Biliyordu ki san'at uzun, hayat kı tin, egoisme'in, ber türlü hased ve ki lediyeye 500.000 liralık akreditif açmışlemin teşkil edıyordu. nin mahiyctini sırası gelince tetkik eylul iptidasmda hazırlanmış olacaktır. sadır. İntihab şarttu ve vakit kimyaiıin kaynaştığı, çarpıştığı güzel san'at tı. Belediye bu para İle İsrtçreden otoDığer taraflar yeni ressamlar, Şeker edeceğiz. Gazi Terbiye Enstitüsü ile Yüksek Mu dır. Bunun için nesihle, celi ile, rık'a lar nıuhitinde Kâmil Akdik bu dava büs getirtmek ıçın temasiara devam Ahmed Paşa, Süleyman Seyid Bey zümallim mektebi haziran devresinde 110 İle. sülüsle ve divanî celisile bir müd lara dudaklarmda asla kahkahaya in etmektedir. Diğer taraftan gene Beleresini «fotonrafik» buhıyor ve tabiati mezun vermiştir. Bu mekteblerin eylul det uğraştıktan sonra, kendisini nesihe kilâb etrciyen, ruhunun saffet ve be diyeye lüzumu olan b a a kamyon ve Fırınlarda terazi bulunacak körükörüne taklid ettiğini iddia ediyor Buz bulundurmıyan bayiler devresi mezunlavı de almdıktan sonra. veıdi. Çünkü bu eski yazıyı yazmak kâretini aksettiren daimî bir tebessüm motör mübayaası için de 90,000 liralık Baa bayilerde ve bilhassa geceleri bunların münhal muallimliklere tayindu. Bugün tamamile aksini düşünmekle Fırınlarda yapüan teftişlerde ekona en hakikî müşkülle çarpışmak gibi le bakmıştır. Onun herhangi bir iddiada bir akreditif açılmıştır. Bunlar da Aberaber, asker ressamlardan sonra ge saat 22 den sonra hiç bir yerde buz leri yapılacaktır. meklerin glttikçe düzelmekte oldugu merıkadan getirtilecektir. geliyordu. Kolaydan, zahmetsizce elde bulunduğu görülmediği için mütevazı len san'at neslinin bu aksülâmelini ta bulunmadığı hakkında Belediyeye vave verilen cezaların bunda müessir buedüenden, kendi kendini aldatmaktan Bir hakaret davası olduğuna hükmedilebiur. Bununla berihçi gözile tctkik edince normal bulu ki şikâyetler üzerine buz bayileri tefKarlman müessesesinin lunduğu anlaşılmıştır. Belediye her fıKüçükpazarda oturan Necati admda nefret ettiğı için lıerhangi bir hileye gel raber ölünceye kadar yanından ayırüş edilmeğe başlanümıştır. yoruz rında bir terazi bulundurulmasını alâmiyen, yazıp bozmaya, yalayıp silmeye, muhakemesi madığı ve benim hakikî hocam ve mekbiri ile kiracısı Zahide arasında ehemkadarlara tebliğ etmiştir. Irndi, bu gnıp ne yaptı? Bilânçonun Börekçilerin şikâyeti miyetsiz bir meseleden bir münakaşa iğneleyip silkmeye müsaid olmıyan ve tebim dediği eski ustaların eserlerınKarlman müessesesinin mes'ul mü2?ınam gelmiş midir? Bu ciheti şimdiBörekçi fınnlan sahiblerinden mü olmuş ve bu sırada Zahide ev sahibi bir bakışta sahibinin kemal derecesini den mürekkeb koleksiyonuna daldığı va dürü ile çanta ve valiz dairesi şeî'inin Belediyeye memur alınacak lik der'nleş^irmiyelim ve Türk empres rekkeb bir heyet, dün Vali ve Belediye meydana veren nesih onun tab'ma en kit, kendisini Şeyh, Hafız Osman, Ye muhakemesine dün de devam edilBelediye, münhal memurluklar için yonistlerinin bpşır.a, U2un zamanlar ken reisi Lutfi Kırdan ziyaret ederek Ek Necatıye hakaret etmiştir. Adliyeye in uygun bir yazıydı. Küçücük bir der\'iş dikuleli Abdullah. İğrikapılı Rasim gibi miştir. Dünkü celsede Fiat Murakabe müsabaka ile memur almağa tikal eden bu hakaret hâdisesine dün karar di arkadaşlirınm haksızbğına uğra mekçiler cemiyeti relsinin aldığı unlan üçüncü sulh cezada bakılmış ve suçu höcresinden farkı olmıyan ve atöiye büyüklerin müsavisi ve muadili saydı komisyonundan gelen raporlar okun vermiştir. Bunlar için bu ayın yirml yen Nazmi Ziyayı geçirelim. Bedfi Rah tevzi ederken müsavata riayet etmedisabit görülen Zahide 3 gün hapse mah vazifesini gören yatak odasrnda, tam ğından hiç şüphe yoktur. Nimilâhlarm muştur. Muhakeme, gelmiyen bazı şa beşinde bir müsabaka imtihanı açılami, genc derulebilecek bir yaşta ölen bu ğinden şikâyet etmişlerdir. Vilâyet kum edilmiştir. yarım asır bu çileyi yaşamış ve bu meclisinde yaşayanların fanilerin kuru hidlerin celbi için talik edilmiştir. caktır. kıymetli ressam hakkında çok canlı bir bunlar hakkında tahkikat yapmakta • kifab yazmıştır. Fakat Nazmi Ziya, e dır. htiyar kadın uzun tereddüdlerden ile evleneceğim. İlerde istersem toru.ıusaslı bir etüde mevzu olabilecek bir sanO= KUçUK hikâye sonra yola çıkmıştı. Yürürken ve nuzu da elinizden alacağım. Çünkü bir Teşekkür tramvayda, o kadına söyliyeceği sözsokak kadını damgasmı taşımaklığımSevgili babamız Kavalalı Hafız Arif leri içinden tekrarhyordu. Zihni tamadan mes'ul olan sizsüıiz. Siz olmasayEfendizade Mehmed Ali Tuksalm ebe mile girişeceği nazik meselede, duygudınız, bugün küçük, sakin, fakat diyen aramızdan üfulü dolayısile ge ları ise evde bıraktığı üzgün, hicranl) namuslu bir evin, bir kaç küçüğün anMUkerrem Kâmil Su * nesi olmaktan beni kim menedecekti? rek şahsan ve gerekse mektub ve tel kızcağızmda idi. Acaba netice müspet grafla taziyette bulunan zevata ve biz mi olacaktı? Ona: «Siz, diyecekti, siz Rahatça bir koltuğa yerleşti. Bir sigara çıkmaü idi Yarabbi? lümüne sebeb olduğunuz o mazium ka Hayatta başıma ne geldi ise sizdendir, zat ebedi medfenine kadar gelmek su güzel bir kadınsınız. Serbestsiniz. Eli yaktı. Ayaklarını üstüste atarak: Yıldız, kahve fincanını hizmetçinin dını hatırlıyor musunuz? Babamı ayart sizden, sizden... retile acımıza iştirak eden kıymetli nizin altında kimbilir ondan başka datığınız, annemin üstüne ortak geldiğı Buyurunuz, dedi. Sizi dinliyorum. elinden alarak misafirine verdi: Genc kadının sesi yükselmijti. Rengi dostlarımıza ayn ayn teşekküre tees ha kaç tanesi var? Kime baksanız. ki Emriniz Hanımefendi?! Üniversite talebesi her sene oldu Buyurun, dedi. Köpüklü kahveyi niz hatıruuzda mı? Evdeki haJumıye bembeyaz olmuş, gözleri dehşetle büsürümüz mâni olduğundan minnettar mi çağırsanız zevkle arkanızdan koşağu gibi bu yıl da teşkil edilecek tiniz, annemin gözleri önünde bana et yümüştü. Pakize Hanım bu asabi buhPakize Hanım muktedir olsaydı der çok sevdiğinizi hatırlıyonım! lık duygularımızın muhterem gazete caktır. Şu halde kızımın hayatı ile, za hal yerinden firhyacak, bir kelime söykamplarda askerî tatbikat görecekÜvey anne, titriyen parmakları ile tiğiniz eziyeüer aklınıza geiiyor mu? z ran karşısında sindi. Mazisi gözlerinın nizle kendilerine iblâgını rica ederiz. vallı yavrumun saadeti ile oynamayınız. lemeden evi terkedecekti. Bu meş'um fincanı aldı. Düşündü ve karannı verdi. lerdir. Kamp müddeti her defakilePakize Pamm Pakize Hanun, bize önüne serilmişti. Gerçekten suçlu idi. Tütün tiiccan Emin Arif Tuksal ve Hiç olmazsa küçüğe acıyınız. Onu bed tesadüfle o kadar sarsılmış, öyle şaşır Mademki truraya kadar gelmişti ve çok çektirdinız. Annemin yüreğine in Parçalanan bir sesle: re kıyasen 20 ağustosla eylul sonu baht etmekle elinize ne geçecek?..» kardeşleri arası olarak tespit edilmiştir. Pamıştı ki, oldugu yerde adeta mıhla o da maksadını anlamıştı. Şu halde niçin dirdiniz. Beni bir hizmetçiden çok daha Haklısın kızım, diyebildf Şimdi de kat, diger yıllar kamp zamarunı meseleyi sonuna kadar yürütmemeli i fazla kötu jartlar altında çalıştırdınız, ıstırab çekmek sırası kardeşinin!.. KaBunları bir çok defa içinden soyledi. nıp kalmıştı. müteakıb icra edilmekte olan ikÖlüm Ev sahibi oturduğu yerde bir düğ di? Once sesi pürüzlü ve sözleri tered horladınız, dövdünüz, vücudumu çürük derimize razı olacağız. fakat bir türlü sözlerinin sonunu getima! imtiharJannın bu sene ayni ler içinde bıraktınız. Ağzımdan burİnhisarlar Kabata§ Levazım dairesi remiyordu, bunalmıçtı. Ellerini çare meye dokundu. Derhal kapıda bir baş düdlü idi. Fakat konuştukça açıldı: Yıldız yerinden fırladı. Teessürünü müddet zarfmda yapılmalarma Makısım şeflerinden Bay İskender kısa bir sizlikle oğuşturuyor; ya ötesi. ya son ka hizmetçi göründü. Kahve istedi. . . . Şüphesiz sizinle karşılaşaca numdan kan boşanmcıya kadar tekme yenmeğe çahşarak: arif Vekâletince karar verilmesi ihhastahğı müteakıb vefat etmiştir. Ce ra diye 'kendi kendine soruyordu. Sonra misafirine dönerek: ğımı bilsem bu müthiş teşebbüse gi lerdiniz beni değil mi? Hele çocuğunuz Kardeşim dediniz, diye konuştu. timalleri başgösterdiği için Ünivernazesi dün Bomonti tzzetpaşa sokağın Benimle karşılaşacağmızı şüphesiz rişmeği asla aklıma getirmezdim. Fakat olduktan sonra büsbütün çileden çıktı Bu doğru. Evet o da babamm kızı! Damadmın bir çılgm gibi sevdiği. site gencleri pek haklı olarak büyük Tam yedi yıl kahrınızı çektim. daki hanesinden kaldırılarak aile kab yoluna kucak dolusu paralar döktüğü tahmin etmemiştiniz, dedi. Ne yaparsı olan oldu bir kere. Bırak. Kevser, sen nız, GenU, pürüzsüz alnmda ince, uzun bir endişeye düşmüşlerdir. Hele bu ristanına defnedilmiştir. Mevlâ rah kadın, lüks bir apartımanm en güzel nız. Evdeki hesab çarşıya uymuyor çok den kızımın hayatını istiyorum. Çünkü Yan aç, yarı tok, mahrumiyetler için kaşları gerildi. Gözbebekleri alevlendi. sene dersleruı erken kesilmesi ve de, tavanaralarında tam yedi yıl, bu Yüzünü hüzünlü bir gülüş kapladı. İnmet eylesin dairelerinden birinde oturuyordu. Pa defa... Niçin buralara kadar zahmet e* kocasını seviyor. imtihanlann muayyen zamanlardan Refikalan muallim arkadaşlarımız kize Hanım kapının ziline dokunduğu tiğinizi biliyorum. Fakat bunun beyhu Ya ayni erkeği ben de seviyorsam? ne demektir biliyor musunuz? tikam almakla kırılaru tamir edecek deevvel yapılması sekiz bini mütecaviz dan Bayan Suad Saide ve diğer akra zaman kalbini yerinden sökülüyor zan de bir şey olduğunu her halde idrak Fakat kanun onun tarafındadır. Genc kadın başını salladı, göğüs ge ğildi ki... İçli bir sesle: Üniversite taiebesmden ancak dörtbalanna taziyet ederiz. netti. Vücudü ter içinde kaldı. Şimdi etmişsinizdir. Aksini düşünmek o meş Yook, rica ederim, tamami'.e hu çirdi ve devam etti: Kardeşimin hayatı ile oynamaktan te birinin o devredeki imtihanlara •*#* kapının açılmamasmı temenni ediyordu. hur zekânızdan şüphe etmek olur Ha sust vaziyette bulunuyoruz. Tercih ya Canuna duyurdunuz. Bana ilk ku vazgeçiyorum, dedi. Fakat o bir şey bilgirebilmelerine ve diğerlerinin büMaraş meb'usu arkadaşımız Mansur Bütün cesareti birdenbire kırılıvermişti nımefendi. parken kalbe kıymet verelim. cak açana sonunu düşünmeden verdım memeli... tün ümidlerini ikinci devre imtihanBczdoşanın refika^ı. şehid binbaşı Bay Pakize Hanım. bir zamanlar yumruğu Onun bir de çocuğu var. kendimi. Sizden kurtulmak için yaptım Kapıyı şık bir hizmetçi açtı. İhtiyar Ihtiyar kadın hicabla, minnetle, bir larma bağlamalarına sebebiyet verPehmi kerimesi İsmet Bozdoğan çek kadın canını dişine takarak Hanımefen altında ezdiği. saclarını yolduğu, elini Bu kuvvetli bir silâh belki. Fakat bunu. Evden kaçan. kendisini nikâhsız sürü çapraşık duygularla sarsıldı, salmiştir. mekte oldugu hastalıktan kurtulamı di ile görüşmek istediğini söyledi. Genc yüzünü tırmaladığı o kara kuru kızm. bana bu da vız gelir. olarak bir adamın kollarma atalt kızı landı. Bir hamlede kendisinden erişilBu devre imtihanları da böyle yarak vefat etmiştir. Bir çok akraba kız, misafiri salona aldıktan sonra ya o çinpene maşası diye isimlendirdiği Şu halde? kim affeder? Sonu malum. Düşmek ko mez mesafelerle ayrılan, uzaklaşan, yükkamp zamanına tesadüf edecek ove arkadaşlarının iştirakıle cenaze na vaşça çekildi. Burası gerçekten ince bir sıska Kevserin nasıl olup da bu hale Necmiden vazgeçmiyeceğim. Hem lay, kalkmmak müşkül değil, gayri selen kadına baktı, bir şeyler söylemek lursa gencler çalısmak için pek az mazı Hacıbayram camiinde kıhndıktan zevkle döşenmişti. Duvarlarda kıymetli geldiğini düşünüyordu. Yıldız Hanıme maskelerimizi atalım rica ederim. Va mümkün... Kâh kötü, kâh iyi günler istedi. Onun bir yuvanın selâmetini sonra Cebecide asrî mezarhğa defnedil tablolar. köşede büyük bir piyano var fendi namı altında şehrin bir çok de ziyet şudur: Siz kızınızın saadeti ile a geçirerek bugün şahidi olduğunuz hale zaman bulabilecekler ve muvaffakibağışlıyan ellerini önmeği düsündü ve miştir. Kederli ailesine sabır ve sayın dı. Vazolardaki çiçekler taze ve eşya likanhsmın, bir kaç kıymetli adamın lâkadar bir annesiniz. Onu kıskanclık geldim. Güzel, kıvrak, mühlik bir soyet nispeti de o derece küçülecektir. bütün bunları yapamıyacağını anlaölüye Tanrıdan rahmet dileriz. Binaenaleyh Maarif Vekâletinin vayüreklerine ateş salan bu kadın. demek azabı ile kıvranışlardan, bir sürü ba kak kadını! Korkunc değil mi? son derece zarifti. maktan gelen bir acı içinde kıvrandı, * * • ziyeti takdir ederek Üniversite ikEpey sonra kapı açıldı. Sade bir ev ki eski üvey kızı idi? Damadının zih yılma ayılma ve gözyaşlarmdan kurBile bile damadınızın yoluna çıktım. ağlamağa başladı. mal ve ikinci devre imtihanlanna Eski Seyhan Defterdan. Galata 3 elbisesi ile harikulâde güzel bir kadın nini çelen, kızınm ve torununun felâ tarmak için bana başvurmuş bulunu İçimden gelerek ona zehirli bir ağ ör Yıldız, hayır, hayır, Kevser de ağeylul nihayetinden sonra başlanmanumarah kazanc itiraz komisyonu aza göriindü. Henüz lâmbalar yanmadığı i ketini hazırlıyan o sokak kadını demek yorsunuz. Çünkü huzurunuz benim i düm. Üzerinde öyle işledim ki, evet lıyordu. Mazisine mi, yoksa kara bahsına müsaade etmesi memleket sından Halil Eroğlu kalb sektesinden cin salonun loşluğu içinde birbirlerini ki yabancısı değildi? rademe bağlı. Ben aradan çekil:ısem desem karısı olacağım. Anlıyor musu tma mı? Bu gözyaşlarının nelerin üsgencliğinin menfaati noktasmdan Vaziyet kanşmıştı. Ondan bir yu selâmete çıkacaksınız. Fakat ben bunu nuz? Halinize şükredip oturmanız lâ tüne, hangi büyük kederlerin, sefaletrîünkü salı gıinü vefat etmiştir. Cena tanımadılar. Fakat mesafe azalınca iki çok muvafık ve münasib olur, divanın saadetini iade etmesini istemek istemiyorum. Siz bedbaht olmağa, ıs zrmken bir de benden fedakârlık isti lerin, hayatmı saran o müthiş lekenin zesi buşrün öfle vakti Şişli Küçükbahçe ses ayni sanivede yükseldi: yoruz, gururumı incitecekti. Vazgeçse kızi tırab çekmeğe lâyık bir kadınsınız İs yorsunuz. Olamaz bu, hayır, hayır ol ve meçhul geleceğin getireceği nelenn, sokak Meşrutiyet apartımanından kal Siz. siz burada ha? riırılarak namazı Teşvikiye camiinde Demek ki sendin. Sen, Kevser. belki de kederinden ölecek, yavrusunur ter misiniz biraz maziyi hatırlatayım mıyacak bu, onu bırakmıyacağım ve nelerin üstüne aktığını kimsecikJerin, boynu bükülecekti. Ne yapmalı? Bu sİ7e?!.. kılmdıktan sonra Feriköy kabristan sen öyle mi? sizi yaşadığınız o maddeten kusursuz onun zavallı kalbi kadar, kavramasıua lığına defnedUecektir. Bir zamanlar saadetini çaldığınız, ö hayattan da mahrum edeceğim. Necmi imkân yoktu.» Genc kadın kendini çabuk topkdi. müşkül işin içinden en az zararla nasıl Yazan Eurhan Toprah 3 I Doğru değil mi? \ Sokak kadını Üniversitede ikmal imtihanları Doğru desil mi?