Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURÎYET 22 Marl 1941 HAVACILIK | Doğru değil mi? | Bir «hüsnü kuruntu» Bir takım genc edebiyat meraklıları tarafından geçenlerde neşrine başlanüan <Yenüik» isimli bir mecmuada dikkate değer şeyler var. Evvelâ lutfen şu muazzam iddiaya bakınız: «Türlc fiiri bugünkü olfrunluğunu Nedimdenberi hiç bir vakit idrak edememişü. Bugün pırıl pırıl yanan ruhile taptaze bir Türk fiiri vardır.y «Yenilik» mecmuasının ikinci sayısının, ikinci sahifesinde, büyücek bir makalenin baş tarafını teşkıl eden bu güzelce satırlardan elbette hepimizin sevineceğimiz bir mana çıkıyor: Demek Türk şiiri, asırlardanberi erişemedigi bir seviyeye bugünkü genc ve güzide şairlerimizin harikulâde değerli kalemlerile, artık yükselmiş bulunuyor. Badema üzüntüye mahal yok. Ve bu düşüncelerle pek tabiî olarak bu güzel şiirlerden bir kaç nümune arıyorsunuz. Zaten çok uzaklara gitmeğe de lüzum yok. Ayni mecmuanın, ayni sahifesinde, hattâ yukanya bir kaç satmnı yazdığımız makalenin bulunduğu sütunlann sonunda bu şiirlerden mebzulen var. Bunlardan bir iki tanesini de okuyuverelim: Şarkıh kahve Bu •ehrin şarkiU kahvesi Denize yakınd\r. Her gect o farkt »Syltr Saçında bir beyaz karanfİL f Şehir ve Memleket Haberleri J Elektrik saati hırsızları bulundu Kapıcıyı lâfa tutup apartımanların saatlerini aşırırlarmı^ îngiliz fabrikaları. tahtelbahir harbinde çok muvaffak olacağı anlaşılan bu tayyarelerden 10 dakikada bir tane yapabiliyor! Denizaltılara karşı hafif av tayyareleri » C. H. Partisinin tertip ettiği honferanslar Belediyenin sihhî imdad teşkilâtı Haziranda yeniden 6 otomobil alınması düşünülüyor Belediye sıhhî imdad teşkilâtını genişletmeğe karar vermiştir. Bu teşkilât yalnız yaralılar için değil, ayni zamanda evlerde anî hastalananlar, lohusa lar, hattâ dılencilerin nakli gibi işleri de ifa edecektir. Belediye bunun için bir talimatname hazırlamaktadır. Şitndiki halde Üsküdarda bir cankurtaran ve bir hasta nakliye, Beyoğlunda iki cankurtaran bir nakli, Fatihte bir nakliye, Beyazıdda bir nakliye otomobili vardır. Bunlardan başka bir ihtiyat nakliye otomobili ile dilenci nakliye otomobiü merkezlerde bulunmaktadır. Haziranda yeniden altı imdadı sıhhî otomobili daha satın alınması düşü nülmektedir. Bu otomobillerle lohusalar ve evlerdeki hastalar nakledileceği gibi her arabada âcil vak'alara yetişmek üzere birer doktur bulunacaktır. HEM B NALINA MIHINA] Haberier arasında irkaç gün evvel, Sofyada bir Alman zabitile bir Bulgar Üniversite talebesi arasında kanh bir hâdise vukua feldiği haber verilmisti. Bulgar ajansı bu haberi tekub ediyor; fakat tekzibin ifadesi dikkate değer: Bulgar ajansı, .Bazı yabancı radyolarnı yaydığı bu haberlerin, Bulgar mahfillerinde hayal mahsulü olarak istihza ile karşılandığını bildirmeğe mezunmuş!» Bu bahiste istihzanın manası ne? Bulgar mahfillerine göre, memleketlerini işgal ve isüklâllerini sıfıra indiren ecnebi ordusuna mensub bir zabite karşı, münev\er bir Bulgar gencinin kahramanca bir harekette bulunmasını düşüntnüs olmak istihzaya lâyık bir hajal midir? Bulgar radyosu, tekzibe bu «istih/a» söziinü kanştırmakla Bulgar istiklâl ruhile alay ertiğinin, «Bizde nerede böyle münevver genc?» demek vaziyetine düştüğünün farkında değil galiba! Halbuki münevver Bulgar gencliği içinde, bir işgal ordusa subaylannın, kendi memleketlerînde, mağrur ve mutaazzun kılıc şakırdatmalanna tahammül edemiyecek bir değil, birçok Ünivcrsitell vardır. Bulgar ajansmın bu tekzibine, kaş yapayım derken gbz çıkarmak deıler. ulgar radyosu, diğer bir haberinde de, Bulgaristanda zabıtatun bir takım esrarengiz keşiflerinden bahsediyor. Casuslar yakalanmış, propagandacılar bulunmuş, beşinci kolcular ele geçirilmiş ve nihayet bombalar kesfedilmiş. Fakat, bu bombalann hiç biri, Pera Palasta olduğu gibi patlatms ve masum insanaln öldürmUş değildir. Bunlar, sadece su bendleri yanında uslu uslu yatarlarken bulunmuş. Anlaşılan, Bulgar zabıtası, Makedonya komitacılannın bomba depolanndan birini bubnuş olacak? Bu bombalann hepsi ecnebi mamulâtuıdan ve Avrupanın bazı bedbaht memlcketlerinde sabotaj yapmak için kuliamlan bombalar» la ayni cinstenmiş. Bu da, tnbiidir. Çünkü Makedonya komitacılan bir müddettenberi kendilerine Makedonyayı vâdeden bir devletin cnırinde beşinci kol hizmetini görmektedirler. İngtBz tayyare Blolarmdan biri Alman tezgâhlannın devamlı ve sıta çalışmaları neiicesinde haftada dört kâdar ceb deniz<ıeını denize indirerek donanma emrine verdiğini Ingiliz Başvekili töylemektedir. Bu ceb denizaltj gemileri, iki yüz ellişer ton hacminde ve on beş kişüik mürettebatı ile ikişer torpito kovam taşıyan ve bir de ufak çaplı topu olan teknelerdir. Sayılannın yedi yüz kadar olduğunu Alman propaganda makamları iddia etmektedirler. Demek oluyor ki; Almanya havadan başlayacak giddetli harbler yanında İngütere deniz ablokasını kırmağa, dağıtmağa, Amerikan yardımının emniyetini sekteye uğratarak bu işl geciktirmeğe çalışmak gayretini ancak hazırladığı denizaltı ceb gemilerile bajarmağa niyet etmiftir. Yazan ! Arif Ahtskat tayyare inşa ettiği . ve bunun evsafına ıgöre de hafif av Itayyaresi vazifesini Jgörebileceği tasarlanmıştır. Gene ağır bombardıman tayyaresi inşa eden İngüiz fabrikatorlanndan biri bu hafif av tayyarelerinden on dakikada bir tane meydana getirebileeeğini hesablamıştır. Demek oluyor ki sekiz saat çalışmak üzere günde iki ekip fabrikada kalacak olursa hafta sonunda altı yüz tayayrenin hizmete çıkarılabilmesi imkânı doğacaktır. Bu halde Atlantik üzerinde bu hafif av tayyarelerinden kurulacak fazla miktardaki Baea Ne bitmet farktn var Baea! Bütün gfin tütertin. Park Namütenahi eant tıktlan bir adam Her gün Parkta uyuyor. Yukandaki iddiamn gönüllere ferahlık veren mana«i karşısında şu küçücük şiirlerin ipe sapa gelmiyen aczi insam oldukça hazin bir hayal sukutuna düşürüyor. Pilhakika nümune olarak ortada bu şiirler varken bütün o güzel iddialar bir «hüsnü kuruntu» dan başka bir sey olamaz, diyoruz, Cumhuriyet Halk Partisi tarahndan dünya ahvaii karşısında Türkiyenin durumunu izah etmek üzere Bir müddettenberi şehrin muhtelif tertib edilen seri konferanslara yursemtlerinde, apartımanların merdiven dun her tarafında 25 marttan itibatenviratına aid otomatik elektrik saatren başlanacaktır. Parri genel merlerine husızlar dadanmıştı. kezince tefrik edilen elli kadar mebBu otomatik saatleri apartıman sausumuz. kendilerine tahsis edilen hiblerinin kendi mallan olduğunu bimıntakab.ra şimdiden hareket etmişlen açık gözler, muhtelif suretlerde alerdir. İstanbulda verilecek konfepartıman antrelerinden bu saatleri suranslar için Sıvas meb'usu Şemsedkerek çalmak imkânını bulmuşlardı. din Günaltay seçilmiştir. Şemseddin Muhtelif zamanlarda vuku bulan ihGünaltay önümüzdeld salı günü sabarlan göz önünde tutan emniyet müdürlüğü, bu yeni çeşid hırsızlığı şid at 17 de Üniversite konferans salonunda ilk konferansuu verecektir. Bu detle takibe başlamış ve bu işi yapan seri konferanslann umumî alâ^a>ı iki açık gözü dün yakalamıştır. uyandıracak mahiyette olduğuna bilSeyyar elektrik işi yapan Petro ve Trabyanos adlarındaki bu iki açık goz, hassa işaret edilmektedir. Şemseddin Günaltay, müteakıb konferanslannı, her otomatik saatin 8 ilâ 12 lira kıy Eminönü. Beyoğlu ve Kadıköy Halmetinde olduğunu pek iyi bildiklsrinkevlerinde verecektir. den hırsızlığa başlamışlardır. Gözlerine kestirdikleri binalarda kapıcının bulunmamasından veya sair sebeblerden istifade etmek suretile İstanbul ve Beyoğlu semtlerinde muhtelif apar umanlardan otomatik elektrik saatlarını çalmağa muvaffak olmuşlardır. Esasen elektrikçi olan Petro otomatik saati sökerken Trabyanos da ona gözcülük yani erketecüik etmek veya kapıcıları oyalamak suretile yardımda bulunmuştur. Dün haricî ticareümiz için fevkalâde Zabıtanın sıkı takibatı neticesi ya bir gün olmuştur. İstanbuldan dün kayı ele veren hırsızlar, haklannda şimdiye kadar görülmemiş miktarda tanzim edilen evrakla birlikte bugün fazla ihracat yapılmış bu bir günlük adliyey» verileceklerdir. ihracatın yekunu iki milyon lirayı geçmiştir. Boyle bir yekun ihracat ticareŞEHİR İŞLERİ tımizde ilk defa görülen bir rekor teşkil etmektedir. Bir bahçe mütehassısı Dünkü ihracatın bir hususiyeti de yapılan muamelerin hemen kâmilen fehrimizde Nafıa Vekâleti bahçeler mütehas serbest dövizle olmasıdır. Esasen son sısı olarak çalı$makta olan bir ec zamanlarda ihracatımızm kısmı (azamı nebl mühendisi şehrlmize gelmiş ve serbest dövizle yapılmakta, memlekete İstanbulda tasts edilecek çehir bah bu sayede büyük bir servet girmektedir. Rekor MÜTEFERRtK Toprak bayramı Dün, Nevruz, yani ilkbaharm ilk günü idi. 21 marta tesadüf eden Nevruz toprak bayramı olmak üzere kabul edilmlşti. Evvelce muayyen yerlerde kutlanan bu bayramm tesidi bu sene de köylülere bırakılmıştır. Dün tstanbuldan 2 milyon liralık mal ihrac edildi B Ühtikâr suçluları devriye kolları her türlü nakliyatı müdafaa etmek kabiliyetini gösterecck, hem de denizaltı harbinin umulan neticeyi elde etmesine mâni olabilecektlr. Ufak çaptaki motörlerle fazla sür'at Deniraltılara karşı müessir olacak elde etmek te mümkündür. Çünkü tusilâhlarla bu hareket» mânl olmak ve rizm tayyareleri arasmda doksan beyAlmanyanın denizaltı harbine mukabe girlik motörlerle saatte üç yüz yelmış lede bulunmak ta İngiltere için bir kilometre sür'at teminine muvaffak omecburiyettir. Bilhassa Atlantiğe serpi lunmuştur. Bilhassa bu hafif av tayyaKahve ve açy ithalât birliği, çay itlecek bu ufak teknelerin ihmal edil relerinin inşaat kolaylığı ve ucuzluğu bakımmdan ahşab olarak kurulmalan halâtı için akreditif açümasını Ticaret tnemesi lâzımdır. Vekâletinden istemiştir. Geçen ay zarHücum botlan, kafile sistemi, kafi tayyarenin çok hafif olabileceğinl gösfında hariçten 30 bin kilo çay ithal oleye refakat eden torpito muhrlpleri terir. Bu suretle pahalı kalıblar kullunmuştur. Bu normal sarfiyatın yarıa denizaltı gemilerine karşı birer tedbir lanmaktan çekinilmif olunacak ve as kadardır. olarak gösterilebilirse de, muhakak ki gari iniş sür'atinin küçüklüğü de dar Diğer taraftan Rizede yerli çay ls en şayaru itimad çalışmayı yapacak ve meydanlardan iniş ve kalkışlar» elvetihsali işi de sür'atle ilerlemektedir. en müessir neticeyi alacak silâh tay rişli bulunacaktır. Bu tayyareler üze Rizeden geçen sene 200 kilo çay istihyare olacaktır. Yirmi beş metre kadar rine ikişer makinelitüfek ve bir kaç sal edilmişü. Bu senenin rekoltesi de denize dalmı* bir denizaltı gemisinin ufak su bombası koyarak iki yüz elli bu olacaktır. Fakat 942 de rekolte 30 iki bin metre irtifadan uçan bir tay tonluk hacmi olan denizaltı gemilerine bin kiloya yükselecektir. 1946 senesinde yarenin rasıdı tarafından netliğe yakın saldırtmak hiç te fena olmıyacaktır. Rizede çay istihsali 900,000 kiloya yükbir sıhhatle göze çarptığını gerek y» Bilhassa Amerikan yardımının büyük selmiş olacaktır ki bu memlekeün bir yıllık çay istihlâkine yakındır. pılan keşifler ve gerekse tespit edilen çaplı tayyareleri bol bol İngiltereye fotoğraflar meydana koymuştur. Rizede elde edilen çay nefaset itibasevketmeğe başladığı bu sıralarda, ileHarbin ilk zamanlarında başlayan ride başlayacak denizaltı harbinde bü rile Uzakşarktan gelenlere pek yakındenizaltı muharebelerinde denizaltı ge yük rolü olacak hafif av tayyarelerini dır. Rize çayile beş sene sonra memletnilerini batırmada tayyare devriye kol inşaya ehemiyet vermek ve gelecek ket ihtiyacı tatmin edildiği zaman halannın büyük yardımlan dokunmujtur. deniz tehlikesini dnliyecek vasıtaları riçten sadece harmanlar için pek az Manş üzerinde tesadüf edilen bir çok vaktinde hazırlamak lyi bir tedbir o miktarda çay getirilmesine lüzum hasıl olacaktır. denizaltılarının yerlerini tayyareler lacaktır. muhriplere baber vermiş ve imhaiannBu tayyarelern evsafıru takribt olaKonyada ağac bayramı da muvaffak olmuşlardır. Bunun içln de rak jöyle gösterebiliriz. Doksan, yüz denizaltı gemiıinin bulunduğu noktaya beygir kuvvetinde, yedi metre kanad Konya (Hususl muhabirimizden) tayyareler denizüstünde duman nesre genişliği, alü metre gövde uzunluğu, Ağac bayramı, Orman ve Zıraat müdürdecek cisimler atmışlardı. Donanma em sekiz metre murabbaı kanad sathı lüklerince tanzim edilmış bir program rindeki tayyare gemilerinden havala tayyarenin bütün ağırlığı yedi yüz mucibince Alâeddin tepesi eteğindeki nan hava silâhlarımn deniz kervanla elli, sekiz yüz kilo, sür'ati saatte üç İnceminare meydanında tes'id edildi. nnı denizaltılara karşı çok kolay ve yüz elli kilometre, çıkacağı irtifa beş Bayramda bando, sivil ve askerl ilk ve emniyetle müdafaa ettikleri de görül bin metre, silâh olarak iki makinelitü orta okullar talebesi, bir kısım siıâhsız asker, memurlar, cemiyetler mensubmektedir. fek, havada kalış müddeti üç buçuk. lan ve oldukça kalabahk halk vardı Yalnız şu var ki; Atlantiğe serpile dört saat. Merasime İstiklâl marşıle başlandı. Mucek olan bu altı, yedi yüz denizaltı Bu şekilde hafif vasfmı alacak av tay teakıben Ziraat müdürü Halil Yardımoı ceb gemilerinin peşine takılacak, ta yarelerinin denizaltılarına karşı muvaf ve Ziraat müdiriyetinden birisi tarafınkiblerine koyulacak tayyareleri ana va fak olacağını ve bunlann inşa zamanla dan nutuklar söylenip talebeler taıafıııtan müdafaa filosundan ayırmak biraz nnı hesablayan mühendislerin mevcu dan ağac sevgisini canlandıran şiirler da tehlikeli olacaktır. Çünkü bu zamau diyetlerinl gözönüne getirirsek havacı okundu ve sonra evvelce hazırlanmış da Alman hava akınlarının karjdan larla denizaltıcılar arasmda Atlantikte olan çukurlara bir çok fidanlar dikileması, denizaltı herbinin yapacağı tesir bir savaşm başlıyacağına muhakkak na rek merasime nihayet verildi. Ağac bayramı dolayısilo vilâyetimizin leri önlemekten daha çok lüzumlu gö zarile bakabiliriz. her tarafında binlerce fidan dikildiğini rülecektir. Kafileye refakat vasıtalanA. AHISKAL bildiren haberier gelmektedir. nın yardımcıhğını yapacak seri hücum botlan muntazam surette çahşarak tayAnkarada bulunduğum Millî Mücadeie yarenin boşluğunu kapatabilir. Fakat KUçUk hlkâye = yıllarında bir aralık (Türkiye Mualbu halde de tayyareciliğin denizlerde lımler Birliği) nin kâtibliğini yapmışkuracağı tarassud baskısını gevşetme tun. Birlik binası, Ankaranın bir kemek hayırlıdır. Şu halde ne yapmalı narmda, eski hukumet meydanınm dır? Memleket müdaiaasına tahsis edil arka tarafında tozlu bir sokak içinde miş tayyarecilikten fedakârlık mı? Yok metruk bir kahveden ibaretti. Issız bir hoş tutardı. Çok namuslu, hamarat ve Ba bu maksada elverisli yeni ve ucuza sokak olan ve çoktanberi kapalı bu de itışen, kakışan çocuklar, bir de Ça mazisıni yaratmağa, onun evini, kö Ayşe seni everelim mi? Tramvaya binerken güzel olduğu için de isteyeni çoktu. lunan bu kahveyi kiralamış, kınk ca kır Ayşe isminde bir meczub kadındı. yünü, çocukluğunu, kızlığını, velhasıl mal olacak bir silâh mı bulmalı? Sualini duyar duymaz adeta, azgın Saraçhanebaşmda İstiklâl llsesi Fakat, üvey anası onu (50) altına kömını, çerçevesini yaptırmış; bir tarafa Zararsız bır deli olan bu sefil kıya mes'ud zamanlarıru düşünmeğe çalı bir deli olurdu. Saldırmaktan, koş kapıcısı Hayri, dün sabah SaraçhaMemleket müdafaasmdan fedakârhk uzun 'tahta bir masa koymuş, bir köfetli kadın sokağımızın her günkü zı şırdım. Bazan da kendi kendime so maktan, bağırmaktan yorulunca bir ye yabancı yaşlı bir davar tüccarına büyük fedakârhklara mal olabilir. Da şeye küçük bir yazıhane yerleştirmiş, yaretçilerindendi, Alnından verdi. Verdi değil, sattı üerifin bıyığı ne durağmdan tramvaya binerken çenesine rardım: kenarda durur, bir sinir buhranı içinde muvazenesini kaybederek düşmüş, ha ziyade maksadı koruyacak hafif ve bir de saç soba kurmuştuk. İşte, Bük kadar yüzünü kırrnızıya boyaması ve kaskaü kesilir ve hıçkırıkla kahkaha kızın saçları kadar. Nah şöyle manda muhtelif yerlerinden ağırca yara Acaba Ayşe hep böyle miydi? ucuz silâhları kullanmak ehven olacak reş büyük elçımiz Hamdullah Suphi bir paleti andıran suratının ötesine gibi bir adam. Kız, küçük, masım... Ben, böyle dalarken, o, onume kadar arasında garib, korkunc bir feryad kotır. Burada ilk hatıra gelecek iki mem üstadımızın reis bulunduğu Muallim berisine kazan karasından iri iri benAğlaya ağlaya, çırpma çırpına gitti. lanmıştır. Hayri, kazayı müteakıb gelir durur, boyalı yanaklarmı iki bı parırdı: hastaneye kaldırılmıştır. ba olabilir. Biri memleket içindeki si ler Birliğinin bütün mefruşat ve tez ler yapması, çok açık saçık konuşması, çak yarası gibi çizgüeyen garib bir gü İstemeyon ben o herifi, istemeyon Hepimiz bu işe kederlendik. Bu işte bir vil teşekküllerin elinde bulunan hafif yinatı bundan ibaretti. Fakat bu harab zaman zaman ağır küfürler savurması lüşle beni seyrederdi. Para almazdı. nuhuset sezdik. Dediğimiz de çıktı. İben o herifi! vasıtalardan istifade ederek sadece ks ve mütevazi bina, o zaman Ankaradaki da bir sokak kadını olduğunu gösteri Kabul ettiği yalnız tütün ve sigara idi. Bu sahne, hemen her gün tekerrür şittik, kız, gerdek gecesi dağlara kaçbakılınca genc ve Onu da hiç bir şey soylemeden alır, şif vazifesini yapürmak, yahud da ikinci bir avuç münevverin uğrağı bulunu yordu. Yakından mıs. Aramış, taramıs, bulamamışlar. eder, dururdu. ve daha müessir olarak hafif av tayya yordu. Karaoğlan caddesinde meşhur zararsız güzellikte bir kadın olduğun yakar ve derin derın bir iki nefes Sonra öğrendik, dağlarda çobanlarla Etrafı yakıp kavuran bir temmuz Gümüşane 21 (a.a.) Şiddetli Merkez kıraathanesinden başka bir farketmek kabildi. Hele iri yeşil göz çektikten sonra içe içe uzaklaşır, gireleri inşasım göze almaktır yatmış. Fena hastalık almış; jandar günü idi. İhtiyar bir köylü, kapının yer, orada da oturacak bir iskemle leri, onun vaktile köyünde çok gönül derdi. malara yakalanmış, hastanelerde yat kar fırtınalarından Kop ve Zigana Bugün için hafif av tayyaresi diye gölgeliğine sığmmış dinleniyordu. İh dağları beş gündür kapalı bulun bulamıyan muallimler, muharrirler, ler yakmış bir yosma olduğuna canlı Çakır Ayşe, sokağımızın çocukları mış; şehirde kötü evlere düşmüş.» Ve hizmete girmiş bir silâh var mıdır? Ve hattâ meb'uslar burada toplanırlar, iki şahid idiler. Fakat, ne yazık kı, için en büyük eğlence idi. O, köşe ba tiyarla hoşbeş ediyorduk. Derken Ça işte gördün ya, sonra da böyle olmuş maktadır. Münakalât durmustur. bunu nasıl temin etmelidir? O gözlerde, şimdi karanhk izbelerden kır Ayşe, çıka geldi, Yaypak yürüyüBu yollarm bir an evvel açılması görüşürler, derdleşirlerdi. şında görünür görünmez oyunlarını bıYaktılar km Allahtan bulasılar.» Av tayyareleri gözden geçirilirse gö Böyle toplantıların olmadığı günler, sızan ziyalar gibi insana melâl verici için cahşılmaktadır. rakır, etrafına çepeçevre toplanırlar şile tâ, yanımıza kadar sokulda Ona İhtiyar köylü İ geçirdi. İkimizin de Ç rülür ki; ağırlıkları hiç birisinin iki işlerimi bitirince can sıkıntısını defet ve ürkütücü birer ışık yanıyordu. Hele dı. O azman her kafadan bir ses çı bir kaç sigara uzattım. Aldı, koynundan çıkardığı mukavva bir tütün ku gözleri dolu dolu olmuştu. Ayşeye sesbin kilodan aşağı olmamakla beraber mek, vakit geçirerek oyalamak için renk renk bezlerle yamah sefilâne el kardı : tusuna yerleştirmeğe başladı. Bu sırada lendim: motörler de gittikçe bin beş yüz beygir bir iskemle alır, kahvenin önüne çıkar bisesi, yüzündeki boyalan ve karma Ayşe, nereye gidiyorsun? Ayşe, bak neler diyor? ihtiyar köylü Ayşeye acıyan gözlerle liğe doğru ilerlemektedir. Bütün dünya dım. Böyle yalnızlık saatlerinde inyan karışık saçlarile Çakır Ayşe, artık iğNüshası 5 fcuruştur. renc bir mahluktan başka bir şey de Tilatoraya (tiyatroya) gidiyor mu bakarak başını salhyordu. Güneşten O, sesimi duymamış gibi sigarasını av tayyareciliğınin gözü Ueride, büyuk çok hish olur. Ağaçtan kopan bir yapAyşe? Türkive Haric ğildi. kavrulmuş buruşuk yüzündeki teessü çekiştiriyordu. Sesimi yükselttim: te ve kuvvetli motördedir. Gaye fazla rağın yere düşüşünde, gölgede seril Bir göbek atsana Ayşe! için için Ayşe, bunlar doğru mu? rü okumak mümkündü, Ona çok acıyordum. Daha sokak basür'at yanmda bol ateş kudretini gö naiş yatan bir kedinin uyuklayışında, O, bu sözlerin hiç birine aldmnaz, Senelik 1400 Kr. 2700 Kr. Ayşeyi tenıyor musun? diye sorO zaman kıpırdar gibi oldu. Melâl rebilmektedir. Halbuki hafif v e ufak hattâ, bir karıncanın yürüyüşünde bile, şında tozlar içinde sürüdüğü yırtık yolunu kapayan küçük haylazlan ite1450 > Alü avlık 750 » dolu, yorğun gözlerini bize çevirdi. Şu800 > motörlü yapılacak av tayyareleri tnlhas tnsan, kendini meşgul edici, düşündü ayakkablarile yaypak yaypak yürüdü rek, yılışık gülüşile etrafma bakma ba dum. Üç avlık 400 » rücü, teselli edici bir kuvvet hissi arar. ğünü görünce, içimde gizli bir nokta kına ilerlerdi. Fakat ,ona: Evet, dedi. Tanırım. Bizim köy urunun ölmeyen bir noktasından vü 150 » sa denizaltı harblerine karşı kullanıBir avhk Yoktur. Böyle boş ve ınziva içinde geçen saat nın kanadığını hissederdim. Herkes ve cudüne yayılan bir ürperiş içinde du Ayşe, seni everelim mi (evlendi dendir. lacak ve hattâ muvaffak olacak bir lerimde bu tenha sokak içinde beni her şey bol bol düşünmeğe müsaid o relim mi?) Sonra, Ayşeye döndü: dakları kıpudadı. Sesi, belli belirsiz •iiâhtır. oyalayan şeyler de heybeleri dolu e lan bu saatlerimde, o, sokağm tozlan Dedikleri zaman çileden çıkar, ço Kız, Emin dayıyı tanımiyon mu? bir nefes gibi duyuldu: Gazetemize eönderilen evrak ve vanlar Küçük bir Amerikan tayyare fabri şeklerin arkasında soluk soluğa şehre içinde etrafa yılışık yılışık bakarak i cukların üzerine saldırır, eline ne ge Deli, hiç ses çıkarmadı. Bakışları, İstemeyon ben o herifi, istemeyon nesredilsin edilmesin iade edilmez ve kasının bir saat on dakikada bir hafif gelen yorğun köyluler, toz toprak içinlerlerken muhayyilemden Ayşenin çerse onlara atardı. tütün paketine saplanmış, ayakta hare ben o ferifil ziyamdan mes'uliyet kabol olunmaz, Doğru değil mi? Çay yaziyeti lthalât Birliği Vekâletten akreditif müsaadesi istedi Dağlara kaçan kız Fiat Murakabe komisyonu fiatı malum nevrozini fahiş fiatla satan Şişlide Halâskâr Gazi caddesinde eczecı Karabet, Tarakçılarda manifatura eşyasmı yüksek fiatla satan manifaturacı Edvar Henri, hassa ihtlkârı yapan Sultanhamammda 3/2 numarada Bohor oğîu Hayim, saç ve çinko ihtlkân yapan Kutucularda 6 numarada Andonu çeleri hakkında tetkikatta bulun Dünkü piyasa hareketlerinin en mü Cumhuriyet Müddeiumumiliğine ver muştur. Mütehassısın Vekâlete verdi&i raporlar arasmda Boğazın l ö him irismiTiı Yugoslavyaya yapılan 1,5 mlştir. sahilinin ağacsız olduğu ve bura milyon liralık pamuk ihracah tutmakCevdet Kerim Incedayı larda ağac dlkilmesi lüzumlu bu tadır. Bu ihracat da serbest dövizle yair îsvîçre gazetesinin, RumanyaTrakyaya gitti lunduğu beyan edilmektedir. Diğer pılmıştır. Bunlardan başka Mısua yapda «Demirmuhafızlar» deniîen taraftan şehircilik mütehassısı M. rak tütün, İspanyaya ham afyon, AlŞehrimizde tetkikler yapan MüProst da Boğazın sahll kısmına ya manyaya pamuk çekirdeği ve incir, İs nakalât Vekili Cevdet Kerim İnce mahud haydud çetesinin yaptığı katliâmlardan bahseden yazısmı, dünkü kın olan bostanların iç tarafa alın viçreye yumurta satılmıştır. dayı, Trakyaya hareket etmiştir. Cumhuriyet'te elbette okıımuşsunuzdur masmı istemLştir. Şehir lçinde 2500 İthalât Vekil yann dönecektir. Bir ecnebi devlete istinaden iktidar bostan vardır. Bunlar peyderpey RÖ Dün şehrimize muhtelif yollarla mümevkiinl ele geçirerek Yahudileri mezBaronun içtimaı zönünden kaldırılaçak ve sahil yol him miktarda ithalât eşyası gelmiştir. bahada baltalarla kesen, eski Başvckillarına ağac dikllecektir. İstanbul Barosu umuml heyetl, Tuna yollle termos şişesi, fayans, relerin cesedlerini ormanlarda sürüklejanatör, alüminyom eşya, demir levha, bugün saat on dörtte Eminönü HalCeza gören esnaf yen bu haydudlann General AntonesPolis altmcı ?ube memurları, dün ampul, eczayi tıbbiye, telefon malze kevinde toplanarak, avukatlarm te ko tarafından temizlendiğini yazan gakü kontrolları esnasında muhtelif mesi,, zücaciye eşyası, demir eşya ve avün sandığı işinl ve diğer bazı me cete, şu tahmin ve mütaleada bulubeledi suçlardan Emlnönü mınta çelik borular, Rumanya tarikile sul seleleri müzakere edecektir. nuyor: kasında 32, Fatih mıntakasmda 9 fat daminyum, porselen esya, sud kosİKTISAD «Bununk beraber, Rumanyada, mîlve Beyoğlu mıntakasmda 7 olmak tik, kalorifer levazımı, renkll kâğıdlar, letin karakteri, an'aneleri ve memlekemukavva ve sair eşya gelmiştir. üzere 48 esnafı cezalandırmışlardır. Ucuz ayakkabı tin dahilî bünyesile kabili telif olmıyan Mısırçarşısının istimlâki Ayakkabıcılar cemlyetinln ucuz bir haric! politika takib edildiği için, M AAR1FTE re sağlam halk tipl ayakkabıiarı dahilî sarsmtılar zuhurundan da korkutamamlandı tespit için hazırladığı nümuneler lur. Kral Karol, demokrat partilerin Mısırçarşısınm istlmlâk muame Mekteblerin tatili tetklk edilmektedir. Cemiyet bu a kuvvet ve ahengini ciddl gurette bozlesi tamamlanmıştır. Belediye İle yakkabılardan en büyük tipln maOrta mekteb, lise, meslek ve san liyetini 575. diğerlerinin 500, 450 ve muştur. Şimdi de totaliter rejim iflâs dükkân sahibleri arasındaki ihtilâf bu suretle ortadan kalkmış oluyor. at mekteblerlnde ikinci yazılı yok çocuk ayakkabılarınm da 350 ku etmektedir. Şu halde selâmeti nerede Çarşmın tamiriue yakında başla lamalar bitmiş ve talebelere karne rus olarak göstermistir. Bu $ekllde aramalı? Bunu kestirmek mümkün denacaktır. Tamir esnasında Çarşının ler tevzi edilmlştir. Bu mektebler, verilecek kârla beraber blrinci tip ğildir ve Rumanyanın istikbali oldukça hususl mimari üslubunun bozulma tatillere dün sabahtan itibaren baş ayakkabıların 700 kuruşa satılması karanhktır. Doğrudur. Ne yaptığını bilmiyen kalamıslardır. Tatil. önümüzdekl haf lizım gelmektedir. masma bilhassa Itina edilecektlr. rarsız Kral Karol, demokrasiyi kepaze ta perşembe sabahına kadar devam Dilenciler azaldı Amerikadan gelecek demir etmişti; Demlrmuhahzlar, kanh ellerile edecektir. Belediye son zamanlarda dilenciAmerikadan getirilecek demirler inkılâb ve ihtilâll rezil ve bednam ettilerl kapalı otomobillerle toplamak Mekteblerde Hava kurumu için Demir İthalât Birliğine açılmış ler; diktatörlük rejimi ise ecnebi bir tadır Darülâcezedeki 1000 dilenci olan akreditifin, toplu bir halde is işgal ardusuna dayanarak kendi kenyerinden 950 tanesi dolmuştur. Bu na karşı alâka uyanıyor timali bazı spbebler dolayısile kabll dini yemektedir. Şu halde selâmeti nemünasebetle dilenci adedi azalmışMektebîerde Hava kurumuna aza olmamıştır. Bunun İçin ayni akre rede aramalı, daha doğrusn nerede bultır. Toplanan dilenciler Darülâceze yazılan talebe miktarı 60 bini geç ditiften istifade ederek demlr ltha mah? Sualin cevabı basittir: Talihsiı de çalıştırıldıklarından memnun de miştir. Mekteblere gönderilen 60 lât tacirlerinin ferden hareketleri Rnmen milleÖnin kendi mukadderatını gillerdlr. Kaçmak çarelerlni ara karne azalara tevzi edilmlştir. Ha münasib görülmüstür. kendi eline almasmda. O gün de elbette makta lseler de bunlar bir daha dl va Kurumu tarafından hazırlattırıgelecektir. lencilik yapamıyacaklanna dair t« lan propaganda filmi, Eminönü Şüpheli bir kaza minat vermedikçe salıverilmemek Halkevlnde orta mekteb ve lise taBir kaç gün evvel başı yarıiarak tedirler. > lebelerine gösterilmeğe başlanmış Şişli Çocuk hastanesine yatırüan tır. Filim, pazartesl gününden itiÇocuğunu niçin bırakmış? Baea yangınları baren ilk mekteb talebelerine gös Rafi ismindeki bir buçuk yaşında bir çocuk, «raddî menenjit»tenöl Kasım adlı bir hamal, dört yaşmSon yirmi dört saat zarfmda Fa terilecektir. müstür. Adliye hekimi Enver Ka daki öz çocuğu Niyazlyi Hamajlar tih Kızılçeşme mahallesi Mehmedpaşa akaretlerinde tutkal fabrika Profesörlerin konferanslan ran, cesedi muayene etmiş, defnlne cemlyetl binasmın önüne bırakmış, kaçmıs. Polise haber verilmlş, tahruhsat vermistir. smda. Yüksekkaldırımda Büyük C. H. Partisi genel merkezi taraDiğer taraftan, bu ölüm etrafın kikat yapılarak, Müddeiumumilik Hendek Celâlbey apartımanının 1 numarah dairesinde Beyoğlunda fından Üniversite profesörlerine, da tahkikat yapılmaktadır. Bir ri çe çocuk terki maddesinden açılan Meşrutiyet caddesi Tarandı apar muhtelif vilâyetlerimizde verdiril vayete göre, çocuk, evinde oynar dava, İstanbul yedinci asliye cezatımanmın 2 numaralı dairesinde, mekte olan ilmî konferanslara de ken, yerde duran maşanın üstüne sına verilmiştlr. Hamal Kasım, mahkemede «işim« Kadıköyünde Mühürdar caddesi vam olunmaktadır. Üniversite Rek hızla düşmüş ve başı bu suretle yaBayan Gülizara aid 31 numaralı törü Cemil Bilsel, kendisine aid o rılmıştır. Bir rivayete göre de, ana den çıkarılmıştım, Hamallar ceml" kârgir evde bacalarda birikmiş o lan konferansı vermek üzere, bu sile babası kavga ederlerken, koca, yeti relsl görüp de bana acısın, tek« lan kurumlaruı tutuşması neticesi gün Edirneye gidecektir. Rektör, hiddetle ellne geçirdiiğ maşayı ka rar işe aldırsın diye, çocuğumu oyangm başlangıcları olmuşsa da, konferansmı «Tanzimatın başara rısmın basına fırlatmış, fakat masa raya götürdüm, bıraktım. Beni pogenişlemesine meydan verilmeden madığı dava» mevzuu etrafında ha çocuğun başına raslamıştu. Tahki llse haber verip yakalattılar> demistir. kata devam olunmaktadır. söndürülmüştür. zırlamıştır. Müddeiumumî ceza tstemiş, hâkim de, maznunu çocuk terkinden ketsiz duruyordu. İhtiyar köylü, bana dönerek anlattı: dolayı üç ay hapse mahkum etmlş Köyümüz uzak değildir. Yaya bu ve çocuk, övey olmayıp öz olduğunraya dört saat tutar. Ayşe de oradan dan, cezayı, dört aya çıkarmak sudır. Vaktile güzel, yosma bir kızdı. retile artırmıştır. Diger taraftan, Köylü, kendisini severdi. O da hepimizi ceza tecil olunmustur. B Ihsan Arlf = Kop ve Zigana dağ'arında münakalât durdu CUMHURİYET Abone şeraiii