25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 18 Mart 1941 «BUYÜK MÜASIRLAR» Bütün onunla temasa gelenler şu humita müttefikitrler ki onun kadar tatlı, piırüzsüz ve kelimelerini seçerek konu•an insan enderdir. Kelimelerini seçtnek hususunda, onda bir kuyumcunıın mücevher dizmesi kadar, fakat insiyakt olarak, bir dikkat ve ihtimam tneveuddur. Büyük Britanyada, bilmemekle beraber, 1933 senesindenberi, diyebiliriz ki, tabeYazan: oııa karşı beliren ve dildiği gün, şinıdiye büyümekte olan teh kadar yazılan eserle likeyi en evvel hiç rin üzerinden bakaşüphe yok ki Miscaktır. Natıka kudter Churchill sezmiştir. O senedenberl, reti fevkalbeşer denecek kadar müaitı sene durmadan, dinlenmeden ve kemmeldir. Sözlerinde ikna edicilik vassadece bir meb'us olmaktan başka bir fı da ayni kuvvettedir. Hangi işte olursa nfatı olmaksızın VVinston Churchill her olsun Mister Churchill son derece dikhrsatta ve her türlü vasıtalara müra katle çalışır ve en ulak teferruata kacaatle vatandaşlanna bu tehlikeyi telkin dar tam olarak hazırlar. • etmiştir. Alman silâhlanmasınm biitiin Belki ona birçok evsah nefsinde ceteferruatına kadar meydana çıkarılma metmek hususunda en büyük yardımı sında gene en müessir amil Churchill'in yapan da bu dikkati. bu enerjisi olmuşyazılan, sözleri ve neşriyatı olmuştur. tur. Lâkin surası da inkâr olunamaz ki, İlk zamanlar dinliyecek kulak bulamıyan hem a%ker, hem tarihçi, hem sporcu, bu sözler yavaş yavaş İngilizler arasın hem politikacı, hem gazeteci, hem muda da lâyık olduğu ehemmiyetle telâkki barrir ve hem de idare adamı olarak edilmeğe başlanmıştır. ve bütün bunlann hcpsinde de ayni Bu şartlar altında Churchill'in tekrar kuvvetle rauvaffak olmak hususunda en kabineye ahnması icab etmiş ve Cham büyük hlsse fıtrf istidad ve kabiliyete berlain kabinesine bn suretle dahil ol aynlmalıdır. tnuştur. Ve i«te bu sebebden dolayidır ki, bu Şimdi 67 yaşında bulunan Mister harbde ve Fransanm sukutuna müncer Churchill, yaşını hiç göstermemekte, on olan hâdiseler arasında İngiliz milleti •ene daha gene bir adam gibi görün tek bir ses ve tek bir kalb gibi. milleti mektedir. Kuvvetli, yapık cüssesile, hâ tarihinin geçirdiği en büyük imtihandan lâ bir çocuk gibi pembe yanaklarile ve muvaffakiyetle çıkarmak üzere Winston hiç bozulmaz sıhhatile Churchill'in daha Churchill'e dönmüştür. Çünkü onun çok uzun zaman muammer olacağı tah şahsinda, bu harbi muvaffakiyetle basamin olunabilir. racak bütün vasıflar, cesaret, idarecilik, Winston Çörçil MÜELLİFİ: |Poğru değil İstanbula gelip sefil ve yoksuî kalan taşralılar Belediyemiz, bütçesinde bu sene yeni bir fasıl açtı. istanbula iş aramak üzere gelip geçinme vasıtası bulamadıklan için sefil ve yoksul kalan, paraları olmamaları dolayısile memleketlerine dönemiyen diğer vüâyetler halkına yardım maksadile 5 bin liralık tahsisat koydu. Bu para İle onların vapur, tren biletleri alı. narak yerlerine avdetleri temin edilecektir. Hayatmı kazanmak imkânını elde edemediği ve yol parasına sahib olmadığı için İstanbıüda otekine berikine el açmak gıbi feci bir vaziyete diişen vatandaşların imdadına koşmak hiç süphesiz çok faydalı ve yeriııde bir teşebbüstür. Fakat bu muavenet yapılırken ayni za manda diğer vilâyetlerin, köylere varmcıya kadar halkımızı böyle müşkül bir mevkide kalmak ıstırarından kurtaracak şekllde tenviratta bulunmaları, onların hedefsiz ve gayesiz seyahate çıkmalarmm önüne geçecek tedbir almaları icab eder. Bu suretle rast şele herk&sin İş bulmak ümidile İstanbula gelerek sonunda sefil ve perişan kalmalarma mânl olunmalıdır, dlyoruz, ( Şehlr ve 171611.161161 Haberleri yoksul talebe j r Üniversitedeki . Muhtac talebenin tespit ediliyor Üniversitede, yardıma muhtac talebe sayısını tespit etmek üzere bir anket açılmasına karar verilmişti. Rektörlük tarafından hazırlanan matbu kâğıdlar bugün talebelere dağıtılacaktır. Bu kâğıdlarda talebelere, ne ile geçindikleri, çahşıp çahşmadıklan, kazancları, nerede oturduklan ve saire gibi şahıslarına aid sualler sorubnuştur. Talebe bu suallerin cevablannı doldurarak Rektörlüğe verecektir. Flşler, bir komisyon tarafından tetkik edilecek, bu suretle hakiki muhtac talebe miktan tespit edilmis olacaktrr. Elde edilecek neticeye göre Rektörlük esaslı bir yardım plânı hazırlayacaktır. Bunun için Maarif Vekâletinden daha fazla tahsisat istenecektir. ŞehHtt . . • bÜtçeSİ NALINA İHEM MIHINA! Zaman unsuru arbde zaman unsurunun rolü pek büyüktür. Büyük bir kumandan, bu unsuru çok iyi kullanmağı büir ve ondan daha toplar gürlemeden çok evvel istifade etmeğe başlar. Harbe hazırlanmak için zaman, seferberliği ve yığuıağı sür'atle ikmal ederek hasımdan evvel davranmak için zaman, baskın yapabiimek için zaman, taarruz veya müdafaa için zaman, harbi kısaca bitirerek veya uzatarak kazanmak için zaman, bir meydan muharebesinden sonra takibde zaman, birinci bir meydan muharebesi katt neticeyi vermemişse ikinrisi hemen başlamak için zaman, daima mühim bir muvaffakiyet nnsuru olmuştur. Tarihin daha evvelki bütün harblerinde ve meydan muharebelerinde olduğu gibi, geçen Büyük Harbde de «zaman» Hnsuru büyük bir rol oynamıştır, Almanya, kısa bir harble muzaffer olmak emelinde idi; İngiltere harbi nzatarak kazanmağa çalışıyordu. Almanya, bu emelinde muvaffak olamadı; harb uzadı ve İngiltere kazandı. Esasen, İngiltere, daima harbi uzatarak kazanmak ister. İngiliz sevülceysindeki " " " " unsuru daima uzundur, Çünkü İngiltere, muhtelif sebeblerden dolayı, biçbir raman, harbe hazır bulonmaz; bu defa da İngilis millî müdafaa knvvetlerinden yalnır donanma harb« hazndı; hava ve k a n ordulan hazıı değillerdL Kara ordusunun esasını teşkil eden mecburl askerlik bizmeti, haxb« den bes ay kadar evvel kabul edilmi?* tL Bu defa, harb ilfln edildikten sonra, blr ay kadar dayanabilmiş olmasma rağmen, küçük fakat kahraman Polonya, İngiltere ile Fransaya mühim bit zaman kazandırnusb. Avrapanm yıldınm harbinde sekiz ay on gün kazanmaH pek mühim bir kârdır, fakat, gevşek bi> İdare yüztinden, müttefikler bilhassa Fransa, kazandıklan zamandan Utifade edemediler. Meselâ, bn saman larfmda, İtalyayı orta dan kaldırabilirlerdi ve Almanyayı, istemediği bir vaziyette, istemedigi yerde, istemediği bir zamanda harbetmek mecburlyetinde brrakabilirlerdL Daha böyle birkaç mlsal daha gösterflebilir ki bir tanesi de ellermdekl vantalardan istifade ederek Majino hattmı denize doğrn mümkün olduğu kadar uzatarak Ahnanlarm taarra» edeblleceği eepheyi gene mümkün olduğn kadar daraltmaktı. Bütün bunlan yannsurn narbin Q|İ safnasmda Almanyanm işine yaradı. Harbin Ddncl lafhasmda, " " « " un« snm, Almanyanm değil, İngilterenin müttefiki olmuştur. Çünkü, Fransanıa mağlubiyeti Uzerine şahlanan ingiOzIeıv denizin temin ettiği emnlyet sahasmın arkannda, müdafaalanm yeni bastaa kurmuşlar ve zaman nnsurunu İyi kullanarak hem adalanm tahkim etmlşlenj hem Akdenizde ve sarkt Afrikada vaziyete hâkim olmuşlardır. Aunanlar da^ zaman nnsurunu, harbin üçüncü safhaa üzerinde müessir olacak bir fekild« kuOanmağa çalısarak Balkanlara inmi^< ler ve kendilerine kari zaferi kmsaztdia raeağmı sandıklan vasıtalan hanria« mışlardır; fakat bu ikind devrede, za* mandan İngilterenin istifadesi meydan» dadır; çünkü mağlub olmamış; anl rfüş» manın müttefUdne müessir darbeler in« dirmistir. Yeni başlamış olan fiçftncfi devrede zaman unsuru gene pek mühim bir rol oynayacaktır. Almanya, Amerikanıa yardnnı seller halinde akmadan ve A« merika, filen harbe müdahale edeceV kadar hazırlanmadan evvel, harU ka» zanmak mecburiyetindedir. Almanyl için, gene zamanı kısaltmak lAzımdır. İngiltere için de, zamanı nzatmak şart» tır. Fakat bn şart, yalnız Almanyay^ karşıdır; şarkl Afrikada İtalyaya karşaj İngiliz sevkülceyşi de acele etmek v4 yağmur mevsiminden evvel, İtalyanlar^ bir iki esaslı darbe daha indirmek mec< buriyetindedir. Burada, zaman İngilte* renin değil, İtalyanın müttefUddir; fa» kat, harb, İngiltere ile Almanya arasın* da ve garbda biteceği için, şark] Afrik* harekâtmın ehemmiyeti, yalnız, İngiliz* lerin oradaki kuvvetlerinden bir kısmı* nı, başka cephelere gönderebilraesi ba* kımından miihîtnıiîr, NÜZHET BABA Valının rıyasetınde toplanan Şehir Meclisi bütçeyi 1 muhalif reye karşı 58 reyle kabul etti uzak görürlük ve vatanperverük ve müthiş bir zekâ birlesmistir. İngiliz milletinln mukadderatını eline aldığı günMAARIFTE kü siyasî ve askerî durumun ifade ettiği zulmet ve kudretsizlikle, Büyük BriBahar tatili tanyanın bugünkü ve hemen hemen büOrta tedrisat müesseselerl aym tün tehlikeleri atlatmı*. bir çok yerlerde ve bir çok sahalarda zafere nlaşmıs yirmi birinden itibaren bahartatiDiğer taraftan gene umumen teslim o vaziyeti arasında bir mukayese yapıla line başlayacaklardır. Ecnebi ve ehınan bir cihet de Mister Churchill ko maz. kalliyet mekteblerinde de tatll ya nuşmasmı bildiği kadar dinlemeslnl de pılıp yapıimıyacağı hakkında vâkl Daha ilk Başvekil olduğu gunkfı sözbilmesidir. Esasen her zaman Için cevab lerinde; >Ben İngiliz milletine bugün olan müracaate gene cevabda, ressml vermekten ziyade sual gormak ve diniçin kan dökmek, bitab düşünciye ka mekteb programlarını kabul eden lemek itiyadmdadır. dar çarpısmak ve hatta girye ve elem mekteblerin bu tatilden istifade ede. Yazüarmda bazan dddiyetle kanşık den baska birşey teklif edemlyeceğim» bilecekleri, diğerlerinln kendl talı8yle kesUB bir lstihza vardır ki, İngil mealindeki sözlerinde bile mttellim fa matnamelerine göre hareket ede terede onun diline dfişmekten çekinmi kat vakur bir asalet vardır. cekleri bildlrllmiştlr. Bu kayde blnayen ve yahud da düştükten sonra hıren ancak Musevl mekteblerl İle bazı Demokr&sl davasuıı, totaliterlere karpalanmıyan insan yoktnr dense mubası müdafaa için seçilen adam, hiç şüphe Ermeni ve Fransız mekteblerl tatll lâğa sayılmaı. Avam Kamarasında. saçyapacaklardır. yok ki büyük çapta bir lnsandır. masapan söz söyliyenlerle bazan öyle güzel alaylan vardır ki, bunlardaki ince nüanslars ancak ingUizeeyi çok iyi bilenler vâkıf olurlar. Mister Churchill'in Londradan 20 mll nzakta bir malikânesi vardır. Boş *aDianlannı ve tatillerini hep orada geçirir. Orada kendi elile yaphğı küçük havuzlar, bahçeler, küçük evler vardır. Ve bütün bu meşgaleler arasmda en çok sevdiği iş de tuğla önnektir. Bundan adeta müthiş bir zevk ahr. Hatt» bu aebebden, sosyalistlcrle başı hoş olmamasına rağmen bir zamanlar tnğla öructileri cemiyetine bile intisab etınlsdr. Bundan başka en çok sevdiği uzun purolardır. Bunlardan durmadan içer. Suluboya resme de çok meraklıdır. Hatta bunlardan teşhir edilenlerin altmda müstear ismi olan Charles Morin imzası görünmektedir. Mister ChurchilHn belH de en büyük vash bayal kuvvetindedir. Bu cümleden olarak ve meselâ, tankların terakkisi için koydugu esaslar ve bunlara aid teknik tadilât süphesiz ki modern harb vasıtalannın geçlrdiği inkılâb üzerinde vâsi mikyasta amil olmuştur. Mister Winston Churchill müthj? bir encrjiye sahibdir. Muazzam bir kitab olan son eseri Marlborovgh'u (yani ecdadına aid) bitirir bitirmez AngloSakson tarihini yazmağa başlamışhr ki bn eser başka birinln elinde muhakkak surette on beş senelik sây istiyen bir iştir. Henttz bn eserin tabedilip edtlmediğini Doğrn değil mi? Diğer taraftan, Vali v« Belediye ReŞehir Meclisinin dünkü celsesinde hesab raporlan okunuyor isi Doktor Lutfi Kırdar da yoksul Üniversite talebesile yakından alâkadar İstanbul Şehir Meclisi dün Vali tekrar toplanacak, yann son lçtlolmaktadır. Fatih medreselerinde icab ve Belediye retsi Lutfi Kırdarm baş maını akdedecektlr. eden tamirat yepıldıktan sonra, burada kanlığında toplanmıştır. FenerbahVali ve Belediye relsl Lutfl Kır. oturan talebelere, Evkaf idaresile müş çe yarım adasmdaki yolların umuml dar, yarın mesaisini İkmal edecek nafıa olan Şehlr Meclisi azalarma pertereken yardım yapüacaktır. Yardım tenviratı hakkmdaki teklif şekli etrafında Rektörlükle temaslara encümenine havale edilmlç, sinema şembe günü Taksim Belediye KazL lardakl mevkl adedleri hakkında nosunda bir çay zlyafetl verecektir. başlanmıştır. tanzlm edilmekte olan zabıtal belediye talimatnameslnde hüküm mevcud olduğuna dalr zabıtal belediye komiayonunun mazbatası aynen fcabul edildikten sonra 1941 mall yılı mülhak bütçelerinin müzakeresine geçilmistlr. Miinakalât Vekili tedkikler yapıyor Altı sene evvel işlenen cinayet Cevdet Kerim İncedajn Trakyaya da gidecek Şehrimize geldiğinl vazdığımız Münakalât Vekili Cevdet Kerim İnoedayı dün tetkiklerine başlamıstır. Münakalit Vekili, dün bu tetkikler csnasında kendi^ görüsen bir muharririmize şunlan söylemiştir: • İstanbuldaki tetkdklerime bugün başladım. Evvelâ Kuruçesme kömür depolanna giderek burada tetkikler yaptım. Kuruçefme kömür depolannda tahmil ve tahliyenin daha sür'atle ve İnsan kalu yerine makine kuvvetile yapılmaa İçin mihanikt tesisat yaptırdık. Bu tesİMtı yakından gördüm. İsleyişini gözden geçirdim. Geçen gelisimde karar verilmiş olan Tophanedeki «ski yolcu salonu binasından dahilt hatlar vapur yolculan için bir bekleme salonu vücude getirilmesi İşi ikmal olunmuştur. Bu salonu da gördüm. Bunun üstünde liman isçilerinta Istirahat ve temizlenmeleri için Limanlar Umum müdürlüğü tarafından bazı tesisat vücude getirilmiştir ki ağır bir vartfeyi feragatle yapan bu lşçiler İçin bu çok yerinde olmuştur. Yarın va öbür gün de burada tetkiklerime devsm «ttikten sonra Trakyaya gideceğim. Trakyadaki tetkiklerim bilhassa Trakyanın Marmara sahillerinde yeni yaptınlmıs ve yaptırılmakta olan iskeleleri görmek için olacaktır. Bu meyanda geçen seyahatimde demiryolunda ahnması icab eden bazı tertibat üzerinde de tetkikler yapacağım. Dönüşte belki birkaç gün daha İstanbulda kalınm.» Büyükdere meyva ıslah istasyonu Yemişçiliğimize teknik bir hayat veren çok kıymetli bir müessese haline geldi Büyükdere Meyva fidanlığından güzel bir görünüs On üç yıllık idaresine nazaran, fena bir Belediye reisi, fakat iyi bir Vali olan Muhiddin Üstündağın, İstanbula hediye ettiği, muhterem Valimiz Doktor Lutfi Kırdarın da daha büyük ihtimamJarla genişletürdiği faydalı bir müessese vardır ki bu da, Büyükdere meyva ıslah istasyonudur. Bu müessese, mutedıl iklimi itibarile çok nefis yemisler yetiştirmeğe müsaid olan Istanbul vilâyeti arazisini bir meyva bahçesi haline koymak için çahşmaktadır. İstasyonun başmda İbrahim Fuad Tezean gibi Avrupada tahsilini ikmal ve tevsi etmiş kıymetli bir müdür vardır. Şecaat Eken, Nahid Güneralp, Sanih Alparslan, Cemal Koygun, Güzin Dilek, Fethi Yalçın gibi arkadaşlarile beraber, hayatını bu istasyona hasretmiş olan çahşkan ve mesleğinin hakikaten ehli müdür, 1931 denberi, müesseseji her sene daha geniş ve daha mütekâmil bir hale getirmekte; arazisini, fidanlarını, ağaclarını ve ders gören talebosini çoğaltmaktadır. kadan fidan getirterek bunları üretmektedir. İlk mektebi bitirmiş köylü çocuklar istasyonda tesis edılmiş olan bahçıvanlık yurdunda araeli ve nazarî olarak pratik muallim bahçıvan yetiştirilmektedir. Köylüye ve halka meyva fidanlan tevzi edilmektedir. 1933 senesinde 11,456 fidan dagıülmışken 1939 senesinde bu miktar 5^283 ü buimuştur. Müessese, mütehassıs, memurlaruıı İstanbul vilâyeti köy'.erine göndererek oralarda cköy örnek meyvalıkJan» adile fennî meyva bahçeleri tesis ve köylüye tevdi etmekte, her sene bunların ıslahına çalışm^ktadtr. İstasyon, meyva ağaclarına ârız olan haseratla mücadele etmekte ve bu usulleri köylülere ve halka öğretmektedir. Kısa bir zaman içinde islasyonda yetiştiriîen şeftaliler 21, armudlar 35, elmalar 23, erikler 24, kayısılar 14 çeşidi buimuştur. Üzerinde çalışılan kirazlar 12, vişneler 6, ayvalar ise 9 cuıstir. Işte Hacıosman bayınndan Büyükdere kıyılanna inerken her sane biraz daha büyüdüğünü gördüğünüz Büyükdere Meyva Islah İstasycnu, İstanbul vilâyeti yemişlerini gün geçtikçe daha enfes bir hale getirmeye çalışan böyle havırlı bir müessesedir. Cemal, mehtabuı donuk ışığında, kaldırımlara akseden dev çaptaki gölgesini takiben başı önünde, ağır, ağır yürüyordu. Ziyan olmuş günlerinin safahatını bütün acılığile yadederek, belki yüzüncü defa olmak üzere, başka bir adam olmanın zamanı geldiğine kanaat getiriyordu. Bütün hayatınca sürüp giden kararları ve neticeleri artık hep birbirinin mütemmimi haünde zincirlenmişti. Her defasında bin müşkülâtla edindiği vazifeye, ancak aybaşı olup eline aylığı geçene kadar mukavemet edebiliyordu. Bu kısa müddet bütün enerjisinin tükenmesine kâfi geldiğinden, alışkınhk şekline giıen gayrifaal yaşayışına tekrar avdet ediyor, ihtiyacla kavrulduktan sonra yeniden iş bulmak mücadelesile çırpınıyordu... Dimağı, mütemadiyen düşünmekten uyuşmuş bir halde iken, birden yerde ayağma birşey takıldı, eğilip aldı. Bir cüzdan!... İçini açınca, titriyen ellerinde, yüzlük, elhlik, bir banknot tomannın cazib temasuıı duyarak, yerine çivi gibi mıhlandı. Kalbi çarpa çarpa saymağa başladı. Bir... İki... Üç.... Bu esnada, ansızın önüne uzanan iri bir gölge peyda olmuştu Gayriihtiyarî sarararak başını çevirince, kendisini şüpheli bakışlarla süzen bir mahalle bekcisile burun Kendilerine fiat murakabe memuru süsü vermişler Perapalas infilâkında yaralananların vaziyeti Galatada Necatibey caddesinde Foti isminde bir telciyi dolandırdıkları iddia edilen Mustafa ile Hasan, ariliyeye gönderilmişlerdir. İddiaya göre, Mustafa, Hasanla beraber Fotinin dükkânma gitmiş, bir miktar tel satm almış, fatura Istemiştir. Po. ti. istenllen faturayı verince, Mustafa kendlsinin fiat murakabe kontrol memuru olduğunu iddia ederek, «tell fazia flatla sattın, ihtikâr yaptm, hakkmda zabıt tutacağım> diye Fotiyi korkutmus, sonra da zabıt tutmamak için 100 llra lstemiştir. Bu sırada Mustafanın hiç bir alâkası olmadığı halde kendisine fiat murakabe kontrol memuru süsü verdlği anJa^ılmış. işin içyüzü meydana çıkmıstır. Sultanahmed birinci sulh ceza mahkemesi, Mustafa hakkında tevkif müzekkeresi kesmiştir. Ha . 1931de 90 dekardan ibaret araziyi san, serbest bırakılmıştır. Her iklsi hakkında da tahkikata devam olu kap ayan fidanlıklar ve bahçeleı, her sene biraz daha artarak 1940 ta 300 naoaktır. dckara çıkmıstır. Böylece, eskiden ecnebilerin polo, daha sonralan, GalateKokmuş peynirler saraynlann ve diğer takımlarm ara sıra Fiat murakabe bürosuna dün bir futbol oynadıkları Büyükdere çayın, bakkal müracaat ederek Yorgi Konşimdi modern bir fidanlık ve meyva ısdopulos peynir ve yağ ticarethanelah istasyonu, bir meyva bahçıvanlık sinin kendisine sekiz kilo kaşar peymektebi olmuştur. nirini kilosu 70 kurustan sattığını, Bu müessese, işi ehline verince nasıl fakat peynirlerin kokmuş olduğunu görerek geri götürdüğünü, bunun ü iyi neticeler ahndığma canlı bir misalzeıine de kovulduğunu söylemiştir. dir Burada 1928 senesinde Ziraat müFiat murakabe komisyonu içtima dürü Tahsin Dilek tarafından teklif oluhalinde olduğundan peynirler getl. narak İdarei Hususiye bütçesinden verilmlş ve Dördüncü Vakıf hanı ko rilen 18.000 lira gibi küçük bir para ile rldorlrını müthiş bir koku istilâ et işe başlanmak istenmiş, fakat bu para miştir. İki mütehassıs peynlrleri yetişmediğinden muahharen Muhiddin nıuayene etmiş ve peynire batırılan Üstündağ tahsisatı 58 bin llraya çıkartbir çakı çıkarılamadan kırılmıştır. mıştır. 1931 senesinde Belediyeye aid MütehassısJar bu peynirlerin geçen 6.5 hektarlık arazi üzerinde binalar yaseneden kalma kokmuş peynir ol. pılmış, damızhk kısmı ayrılarak buraduğuna dair rapor vermiştir. Bunun ya Anadoludan, Avrupa ve Amerikaüzerine Yorgi Kondopulos ihtikâr ve dan fidanlar getirilmeğe başlanmıştır. sıhhati umumiyeye müzır mal sat İlk fidanlar, iki sene sonra, 1933 senemak cürmünden müddeiumumiliğe sinde köy şahsiyeti maneviyelerine meccanen, halka pek ucuz bir fiatla tevzi sevkolunmuçtur. Diğer taraftan bu firmanm bir edilmiştir. Bir taraftan da arazi muntaraftan toptancı, bir taraftan yarı tazaman tevsi olunmuştur. toptancı ve ayn bir cihetten de peBugün istasyon şu işleri görmektedir: rakendecl olarak tlcaret odasına Güzel memleketimizde yetişen nefis kaydolrtuğu haber alınmış ve tetkik meyvalar üzerinde, daimî etüdler yapıllere baslanrrıstır. makîa, en müsaid yetiştirme usulleri aranmakta ve ticaret kıymetini haiz Dünkü ihracat çeşidler tespit edilmektedir. Müessese, Dün şehrimizden 282,000 liralık Avrupa ve Amerikada yemişçiliğin ileri Ihracıt yapıimıstır. Bu meyanda Al olduğu memleketlerle temas haiindedir; manyaya vc Mısıra tütün, Yunants bura'ara eleman göndererek ihtıya'latana toprak ve tuğla gönderilml«tir. nnı artırmaktadır. Avrupa ve Ameri İstanbul Cumhuriyet müddeiumumiliğinden alınan malumata göre, <Perapalas» taki infilâk tesirlle yaralanan ve tedavi altında bulunan 19 kişinin sıhhi vaziyeti, gün günden bili tatbik oîamıyacağını mart so . düzelmekteair. Yakmda hepsinin de unda tiyatro müsterilerinin dağıl tamamlle iyiieşecegi umulmaktadır. dığını, evvelce de bunun tatbikma tevessül edilmiş ise de artlstlerin boş salonla karşılaştıklarını söyleFrancala unu miş, Sehir tiyatrosunun muntazam Toprak ofisi dünden itibaren fran messisine ibaret etmi? ve bu tale cala unu olarak verllmekte olan 180 bin hemen kabul edilmiyerek ma tetkik edilmesini çuval yerine 140 çuval un vermeğe kam tarafından başlamış Belediye de buna göre fı Lstemiştir. Bütçe encümeni namma nnlara taksimat yapmıştır. Franca izahat veren azadan Halil Hümi elacılar tekrar 180 çuval un verilme. sasen bu hususta k a t l bir taleb dersini istemislerse de buna imkân ol meyan edilmeyip makamm tetkikine madığı anlaşılmıştır. Verilen fran arzedilmesi istenildi&inl sövlemis ve cala unlarından kısmı azamı hasta bütçe bu suretle kabul edilmiştir. Konservatuar bütçesi 104 244 llra nelere aynimıştır. olmak üzere kabul edilmlstir. Konservatuar müdürünün maası 60 liOtomatik el tezgâhları radan 70 liraya çıkarılmıştır. KonVilâyet köycülük bürosu Silivri servatuarm varidatı 700 lira olup Şile Yalova Beykoz kazalarında mütebaklsini belediye ödemektedlr. otomatik el tezgâhları kursu aça Mülhak bütcelerln müzakeresi necaktır' Küçükçekmecede açılan bir ticesinde heyeti umumlyesi reve kokurstan iyi neticeler elde edilmiştir. narak bir reyi muhalife karşı 58 reyVilâyetin 305 köyünde 2,000 e yakın le *abu! edilmiştir. Bu bir revi muha eski el tezgâhı vardır. Bunlar oto lifin kadm azadan Meliha Avni olmatik tezgâhlarla değiştirilecektir. du&u anlasılmıstır. Meclis bugün Karaağaç mezbaha varidat ve masrafı 1,748,982 llra olmak üzere kabul edilmlştir. Bunun 180,000 lirasa bua satısmdan elde edilecektir. Uzun müddettlr lmtiyaz halinde bir çirket« verilmiş olan bzu satı^ının lmtiyaz müddeti bu sene nlhayet bula Bundan altı «*n« evvel Kadıköyunde cağından bu varidatın tezayüdü göz Cbıünde tutularak bütçeye 160,000 Kumlukta Vahid isminde bir garson, kayısla boğulmus olarak bulunmus, bu lira konmuştur. cinayettcn dolayı Eyüb v« Şuayib isimBarsak hasılatından 39,000, pacalerinde iki kisi İstanbul birinci ağır haneden 35,000, kan hasılatından ceza mahkemesinde muhakem* edilmis30,000, et nakliyesinden276,982 llra lerdi. NeÜcede, her ikisinin da beraeti elde edilecektir. kararlaştırılmıştı. İki ay evvel, bir ihDarülâceze bütçesi 228,496 llradır. par fizerina evvele* Pendikta kasabİdare Şlrketi Hayriyeden 7,000, Delık eden Gebzeli Mustafa, bu dnayenlzyollarmdan 13,300, imalâthane tin faili olmak üzer» yakalanmiftı. den 7,000, üyatro ve sinemalardan Mustafanın muhakemesine, ayni mahka80,000 llra varidat elde etmekte aramede dün sabah başlanmıştı*. da açık Belediye bütçesinden ödenTahkikata göre, kasab Mustafa, başmektedlr. Yalnız Şirketi Hayriye ve Denizyollarının yardımı kâfi görül ka bir işten dolayı gönderildiği İzmit miyerek tezyidl için te^ebbüste bu hapishanesind* Şükrü adlı bir kahveci ile tanışmış, aradan bir zaman geçtiklunulacaktır. Şehir tiyatrosu bütçesi 147,597 llra teo sonra da her fkisi Beyoğlunda buolarak kabui edilmlştir. Bu sene ba luşmuslar. Beyoğlunda kahv* isleten zı artistlere ve bazı memurlara zam Şükrü, kasab Mustafaya geceleyin bir yapılmaktadır. İhdası mutasavver rakı ziyafeti çekmiş ve içki âleminde kendiainin Kadıköyündeki propağanda memurluğu lüzumsuz Mustafa, Kumlukta garson Vahidl öldurdügü görülerek bütçeden çıkarümıatır. Belediyenin Şehir tiyatrosuna halde ele geçmediğini anlatarak, öfünyardımı geçen senekinden üç bin müş. Kahveci Şükrü de, ertesi gün küsur lira fazlasile 35,051 llradır. onu ihpar etmis. Dram ve komedi kısımlarındaki sıMustafanın tahkflcat aafhalanndaki ralardan ön üç sıradakl koltuklar ifadeleri, «Pendikte garsonluk eden Vaücretlerine yirmi beşer kuruş zammı hid, beni et kaçakçılığı yaptığundan İle 75 kuruşa çıkarılması teklif e. dolayı heber vermisti, ben de intikam dilmekte idl. Daimî encümende dram ahnak maksadile onu kayışla boğdum» kısmında 16 koltuk, komedi kısmında şeklindedir. Maükemede, şöyle söyleda 18 koltugun ücretlerinin yetmiş miştir: beşer kuruşa iblâğına karar veril Ben böyle bir itirafta bulunmamistir. Bu suretle 3060 lira fazla varidat elde edilecektir. Daimî encü dun. Şükrünün ihparma gelince, o, men, mart nihayetinde hltam bulan birisine eroin satmıştı. Parayı onun hetemsil sezonunun havalarm nlsan sabına ben gittim, aldım. Şükrü «eksik ayında da aerln gitmesi dolayısile getirdin, parayı iç ettin» diye, kavga nisan gayesine kadar temdidini is çıakrdı. Bu sebeble böyle bir suç uydurdu, beni tutturdu. Sarhoşlukla ağtemlştir. zımdan lâkırdı kaçırmıs değilim. Azadan Refik Ahmed Sevengil arMahkeme, şahidlerin çağınlması lçln tistlerln nisan sonuna kadar temsil vermeleri hakkındaki teklifin ka muhakemeyi bırakmıştır. Kayışla boğulan garsonu kimin öldürdüğü araştırılıyor Tramvaylarda tek bilet usulünün neticesi Tramvaylarda tek bilet tarifesinin tatbikı uzcrine kısa mesafe yolcularının bir haylı azaldığı ve bu suretle tramvaylardaki izdihamın mahsus derecede önüne geçildiği anlaşılmıştır. Maamafih son gün lerde havalarm bozukluğu dolayısile bilhasa kadm yolcuların fazlaca sokağa çıkmamalarmm bunda tesiri görülmüştür. Bu suretle yolcu adeBir Fransız gazetesi, garbdaki mflca* dl hemen hemen günde 10,000 ka delede «amiral zaman» en mühim rolij daı bir eksiklik göstermektedir. oynayacaktır, diyor. Çünkü Amerikaıi Tünel seferlerinin tahdldl hak yardunının, Alman tayyarelerinin v4 kındaki kararın Nafia Vekâletine denizaltılannın şerrinden knrtulup İn « arzedildiğini yazmıstık. Ay basma giltereye gelebibnesi zamana bağhdın, kadar Vekâîetten cevab geleceği u. Şimdilik, her geçen gün İngilterenin le« mulmaktadır. Vekâlet bunu kabul hinedin çünkü Amerikan malzemesi yo« ettiği takdirde Tünel sabahlan saat Ia çıkmıstır ve bunu müjdeleyen de, bq (7,5 dan 10) a kadar işleyecek (10 yardnnı yaratan büyük adamm kendi'* dan 12) ye kadar tatil (12 den 13) e sidir. kadar işleyecek (13 ten 16,5) a kadar tatil edilecek ve (16,5 tan 20,5) ğa kadar çalışacaktır. KUçUk hlkâye buruna geldiler. Bir sanıyelik şaşkınlık devresinden sonra, avcundakileri hemen cüzdana yerleştirdi, adımlannı sıklastırarak ilerledi... Biraz sonra pansiyon odasmda, renkten renge girerek tekrar saymağa başlamıştı... On altı bin lira!... Kendisi için koca bir servet... Yalnız, bekçiye nahoş tesadüfunden dolayı huylandığmdan, ilk işi hemen deri cüzdanla, sahibine aid bir takım evrakı yakmak oldu. Endişesi bu suretle biraz hafifliyerek paraları portföyüne yerleştirip koynuna sakladı. Lâkin, şüpheyi davet etmeksizin bunları gelişigüzel kullanması için, kendisinin herhalde gene blr baltaya sap olması icab ediyordu. Ertesi sabah, bir hafta evvel müracaat etmiş olduğu fabrikadaki münhal kâtibliğe başvurunca, talih kuşu tekrar yarenliğini göstererek iyi tahsil görmüş olması nazan itibara alındığından, vazifeye derhal kabul olundu... Aradan bir hafta geçmisti... Cemal, her gece koynundaki portföyün kıymet • * Para kuvveti li muhteviyatını karşısına seriyor, bu temaşa, kendisine o zamana kader sahib olamadığı bir cesaret, kuvvet veriyordu.» Bir gece, arasıra sabahladığı barın yolunu tuttu. Arkadaşlarından beş sefih gene, mutad masada toplanmışlar, içiyorlardı. Kendisinin de aralarına katılmasile meclis daha hararetlendi, ka dehler birbiri ardından şerefe kaldunılarak, tam manasile çakırkeyif bir âlemdir başladı... Geceyarısına doğru, başbaşa kaldığı arkadaşı Kurd Mehmede, gayriihtiyari içinden taşan saadet ve memnuniyet duygulannı saçıyordu. Bu gayritabil coşkunluktan kuşkulanan Mehmed, tecessüs alevlerile yanan küçücük gözlerini karşısındakinin ruhuna nüfuz etmek ister gibi dikmiş bakıyor... Neden sonra, masanın uzerine abanmış vaziyette sızdığı yerden doğrulunca, Cemalin hatuladığı son sahne bu oldu, etrafına balondı, kimseler kalmamıştı. Ayağa kalkü. Bacaklan pantalonundan bosalır gibi kof kof frfF»"»^ basuıda .J müthiş bir ağırlıkla, pansiyona don mek üzere dışan çıktı. Yolda, şimşek gibi çakan an! bir fikirle elini koynuna atınca banknotların kabarttığı portföyü yerli yerinde buldu ve müsterih avuclarile okşayarak yürüdü.M 4 Bu son haylâzlıktan itibaren, edricî tedricî, farketmeksizin çalışmaktan zevk almağa başlamıştı. Sakladığı paranın sayesinde yaruıdan emin, patronunun bazı teşebbüslerine dair ortaya attığı cür'etkârane tavsiyeleri kuvveden fiile çıkarılınca, hep müspet neticeler ahruyordu. Fabrikada istifade temin eden bir eleman iken, az zaman sonra idare şefl oldu. Artık gitgide parmaklan portföyü yoklamağı ihmal eder olmuştu. Nitekim bir akşam, üzerinde taşımaktan vazgeçerek, çekmesine itina ile yerleştirip küidledi... Aylar geçerken, bütün mevcudiyetile sanldığı işinde görüş kuvveti kökleştikçe, dağarcığında hapsetmiş olduğu oazarl bilgici, pratüç kabiliyetile atbaşt koşuyordu. Nihayet, yeni teşkilâtlardaH birine yüksek rütbeyle baş olarak Bt*> çildi Rahat yaşamak imkânım bulduktan maada, bankada yekunu tedriceq kabaran, bir servete de sahib olmuştu. Günün birinde sakladığı dolabdan cüzdanı çıkanrken bir an duraklayaralt düşünmeğe başladı... Şimdi, doğru yolda, kolaylıkla ilerlerken gösterdiği enerji, sadece bu meblâğm mevcudiyetinderı doğmuştu!. Dudaklannı genişleten derin bir minnettarhk tebessümile portföyü açtı, ve... simasının tirelerine müthiş bir hayret eseri yayıldı: Cüzdanı on altt bin liranın yerinde, gazetelerden kesil^ miş parçalar şişiriyordu!.» Cemal, Afallayarak birkaç saniye donup kaldı, Sonra, ansızın haüzasmda, bardaki arkadaşlarla buluştuğu gece, Mehmedln mütecessis nazarlan, canlandı Kendi kendine mırıldanmağa başladı: Anlaşıldı!... Ben, sıap kaldığua esnada, Mehmed üstümü karıştırarah bu marifeti becermiş!... Biraz şaşkınlığı geçince, gayriihtiyari tekrar gülümsedi.. Demek, başka bir adam olmasına şu kesik gazete parçalalan, ve muhayyel para vehmi kââ gel^ mişti!... Çeviren:
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear