Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET 16 Ücîncifcânun 194Î jDoğru değil mi? \4,50 vapurunun da Kadıköyden yolcu almasına müsaade edilmelidir Yalovadan İstanbula 2,30 postasını yapan vapur, Adalara uğradıktan sonra 4,50 de Kadıköyüne geliyor. Oraya bir kaç yolcu ya çıkanyor, yahud da çıkarmıyor. İskelede bekliyen halktan hiç kimsenin bınmesine müsaade edilmediği için hemen kalkıp gidiyor. İdarenin bu vapura yolcu alınmaması hakkında ittihaz ettiği karan Yalova ve Adalardan dolu gelmesi ihtimalini ve ondan beş dakika sonra doğrudan doğruya Kadıköy den hareket eden bir vapur bulunmasmı nazarı dikkate aldığına ve beş dakikanın büyük ve kıymetli bir zaman teşkil etmediğine kani bulunduğuna hamledebiliriz ki, tatbikatta mesele hiç de böyle değildir. Kış mevsiminde Yalova vapuru bomboş geliyor. Yazın esasen tarife değişeceğinden böyle bir mahzur mevzuu bahsolamıyacaktır. Sonra aradaki fark, tarifede yazılı beş dakikadan ibaret kalmıyor. Yalova vapurunun sürati fazladır, iskeleye kolay yanaşıvor. Bu vaziyette kaybedılen zaman bir çeyreğe baliğ oluyor Bazılan için hayatta on beş dakikanın belki ehemmiyeti yoktur ama, bir kısımlan için bu kadar zaman pek kıymetlidir. Binaenaleyh 4 50 vapuruna Kadıköyden de yolcu alınmaiıdır, diyoruz, ( Şehir ve Memleket Haberleri J Lfiks mağazalar Yüzde yiiz kâr, herkesin iştiha sını artırıyor Fiat murakabe komisyonu, evvelce verdiği bir kararla lüks manifatura mağazalarmın yüzde 25 yerine yüzde 50 kâr yapmalanna müsaade etmiş olduğundan komisyonun bu kararma istinaden birçok ticarethaneler lüks mağaza addedilmelerini istemektedirler. Komisyon ilk olarak Beyker. T.iyon, Galatasarayda C. K. M. ve Kaluhrusi ticarethanelerini lüks mağaza addetmiş ve kârlarını yüzde yüz tez>'ide müsaade etmiştir. Fakat müracaatlerin arkası bir türlü alınmamaktadır. Sultanhamamında Refik İnsel, Ata Aatabek, Ali Tathyel, Beyoğlunda Emil Bukaki, Kirkoryadis, Nesim Barukas ve diğer ticarethaneler de masraflarmın çokluğundan bahsederek lüks mağaza addedilmelerini istemişlerdir. Birçok mağazaların da sür'atle mağazalarma ceki diizen vererek süslü bir hale koymakta oldukları haber alınmıştır. Bu şekilde yakında şehrimizde lüks mağazalar hakkından istifade etmiyecek ticarethane kalmıyacağı görülmektedir. Neticede bu sahada kendiliğinden müthiş bir pahalıhk hasıl olmuş olacaktır. Bu fena çığırı önlemek için komisyonun kararını geri alması teklif olunacaktır. Idantdan 30 seneye Beyaz peynir 17000 teneke peynir hakkmda bu gün karar verilecek Fiat murakabe komisyonu, toptan peynir tacirlerinin bilhassa beyaz peynir üzerinde yapmakta olduklan ihtikâr ile birkaç gündenberi esaslı şekilde meşgul olmaktadır. Bugün fiat murakabe komisyonunda bu mesele müzakere olunacak ve kabul edildiği takdirde İstanbul buzhanelerinde adresleri malum olmıyan yüzlerce eşhas isimlerine dağıtılmıs olan 17.000 teneke peynir İstanbul Belediyesi emrine verilerek bakkallara tevzi olunacaktır. Toptancı olduğu halde peynirin kilosunu 50 kuruştan satan Balıkpazarında 1 '2 numarada yağ ve peynir tüccarı Yorgi Kazoğluna, cürmü meşhud yapılarak dün Cumhuriyet MüddeiumumiliŞine tevdi olunmuştur. Diğer taraftan Kırklarelinden pelnıiş olan 200 teneke peyniri tekrar Kırklareline kaçıran bir peynir ticarethanesi hakkında tahkikata başlanmıştır. Bir bakkal mahkemeye verildi Andon isminde bir bakkal; kaşar peynirini fazla fiatla satmaktan mahkemeye verilmiştir. İstanbul ikinci asliye ceza mahkemesinde muhakemesine başlanmıştır. Kendisi, fazla fiatla satmadığını söylemiştir. Muhakeme, tahkikat için kalmıştır. NALINA MIH1NAİ Gelin de inanm! en, İtalyanın resmi barb tebliğlerine bir türlü inanamıyorum. Öyle zannediyonım ki, muhterem okuyuculamn, wz de benim gibisiniz. Nasıl inanajım ki, bu tebliğleri bir çok defalar «cürmıi meşhud» halinde, oz tükçesile «suç üstünde» jakaladım. Tebliğlerde, İtalyan askerlerinin yaptıkları kahramanhkları ballandıra ballandıra anlatan kısımlan. sadece, zaid ve malumıı ilâm kabilinden bulujorum. Bunda kimsenin şüphesi olmadığı için tekrara liizum yok! Esasen, resmî harb tebliğleri, kahramanlık vak'aları etrafmda medhiyeler yazmak için değil, cephedeki hareketler ve vaziyet hakkmda malumat vermek için neşredilir. İtalyan resmî harb tebliglerinin verdikleri malumattır ki beni, sizi ve bilhassa İtalyan milletini hiç tatmin etmiyor. Bir defa içime şuphe denilen kurt düşmüş olduğu için, doğru sö\lcse dahi inanamıjorum. Acaba gene hakikat kurban edildi mi diye vesvese ediyorum. Bu şiiplıeııin sebebini, bir müddet evvel, size bu sütunda izah etmiştim, sanıyorum. . İtalyanlar tarafından batırıldığı veya hasara uğratıldığı iddia edilen İngiliz harb gemileri o kadar çoktu ki eğer bunlar hakikaten batmış veya yaralanmış olsalardı, Akdenizde İngilizlerin değil; Italyanların hâkim olması ve şimdi, Maltada, Iskenderiyede, SUşeyşte, Kıbrısta, Hayfada İtalyan bayrağımn dalgalanması icab ederdi. İtaljan resmî tebliğleri, Arnavudlukta, Libyada, denizde, havada cercjan eden hâdiseleri bildirirken bir çok defalar, hakikati gizlediler ve gizlemekle kabnıyarak değişürdiler de... Bunlardan bir tanesini bizzat Sinyor Mussolini de itiraf etti. İtalyan tebliği, Taranto hava lıücumunda, bir tek geminin hasara uğradığını sbylediği halde, sonra Mussolini nutkunda üç geminin yaralandığuıı kabul etti ve bundan sonra, İtalyan harb tebliglerinin hakikati sövliyeceğini vadetti. Bu vadinin resmî harb tebliğlerini yazanlar tarafından tutulmadığuu kendisine ihbar etmeği bir dostluk vazîfesi addederim! Bir katil hakkındaki karar bildirildi Metresini öldüren Atinada neşredilen vesaik: 2 Davud Hoca meselesi patlak veriyor! Bundan evvel Yunanistan ve Metaksas rejimi hakkında mütemadi medhiyeler yazan îtalyan matbuatında anî tebeddül... navudluk işleri müsteşarı bihaber olamazdı. Arnavudluk müsteşarının bütün bunları bilmemesi keyfiyeti, itham sebebi olan vaziyetin hiçbir zaman mevcud olmadığına ve Yunanistan hakkındaki şikâyetlerin, İtalyan zimamdarlarınm, itirau imkânsız maksadlarma hâdim olmak üzere, son dakikada, beceriksizce tasni edildiğine ayrıca bir delildir.» J. Politis » Hacı Ibrahim idamdan kurtuldu Birinci ağır ceza mahkemesi dün bir katil hakkmda otuz sene ağır hapis cezası vermiştir. Mahkum olan katil, Hacı İbrahim isminde ortayaşlı bir adamdır. Hacı İbrahimin, evvelce bir müddet beraber yaşadığı Fatma Binnaz isimli bir kadını, Faühte Haydarda Mufüali mahallesinde Kadıçeşmesi sokağındaki 7 sayılı evin kapısı önünde öldürduğü sabit olmuştur. Sübut şekline gore, Hacı Ibrahim, kendisinden ayrılan Fatma Bınnazon Mustafa adlı bir amele ile biriıkte oturmasmdan dolayı, müthiş bir kin besliyormuş. Kadını oldürmeği tasarlamış, jilet bıçağına sap geçirmiş, bir akşamüstu, Fatma Binnaz kapı onunde Mustafa ile konuşurken, onları gözetlemiş. Sonra fırsatını bularak saldırmış, saph jiletle kadının gırtlağmı, boyun damarlarmı, bileklerini kesmış, \ücudünün muhtelif yerlerine de jilet sapiamış. Fatma Binnaz, kanlar içerisinde yere serilerek, derhal ölmüştür. Suçlu Hacı İbrahim, Fatma Binnazla evli olduğunu, bir koca olmak ıtibarıle kansının başka bir erkekle metres hayatı geçirmelerine tahammül edemediğmi söylüyordu. Mahkemenin yaptığı tahkikatla, evli olmadıkları anlaşılmıştır. Mahkeme, suçlu Hacı İbrahimi, bir müddet beraber yaşadığı kadını taammüden öldürmekten idama mahkum etmiştir. Lâkin, evvelce müsterek hayat geçirmelerinden münbais alâkayı, cezada takdirî tahfif sebebi saymıştır. Ve bu sebeble, ölüm cezası, otuz sene ağır hapis cezasına çevrilmiştir. İtalyan gazetelerinin neşriyatı Birdenbire Yunanistan aleyhine ağır neşriyat başladı Romadaki Yunan elçisi, hükumeli müteyakkız bulunmağa davet ettiği o gün, Yunanistanın Göricedeki viskonsolosu, birkaç satırlık bir haberle, elçinin endişelerini teyid etmişti. Beyaz kitabda, şu satırlan okuyoruz: 23 ağustos 1940 «Arnavudluk Adliye Nazın Cafer Upi, geçen pazartesi günü buraya geldi. Emin bir kaynaktan haber aldığıma göre. ziyaretinin sebebi, memleketi olan Ersekadaki fesad erbabile çeteler teşkil ederek, Koniça ve Kastorya mmtakalarmda tethiş faaliyetinde bulunmaktır.> Kimaryos Şimdi, gene Yunanistanın Roma elçisi tarafından, hükumetine verilen ve İtalyanın Yunanistana karşı nasıl cephe aldığını, safha safha gösteren aşağıki mufassal raporu gözden geçirelim 27 ağustos 1940 «Davud Hoca hâdisesine tekaddum eden son haftalar zarfında, İtalyan matbuatmın en salâhiyetli iki gazetesi olan Giomale d'İtalia ve Popolo d'İtalia, İngilizlerin, İtalyaya karşı yaptıkları harekât esnasmda. guya Yunan limanlarından istifade ettikleri iddiasmı jleri sürmüşlerdi. Maamafih, bu şüphelere rağmen, italyan matbuatı, hoşnudsuzluk izhar etmekten veya musır gözükmekten içtinab ederek, İngiliz resmi tebliğlerini neşretmesini bile affetmedikleri Yugoslavya hakkmda olduğu gibi, bize karşı da nispeten durüşt davranıyordu. İtelyan gazeteleri, bilâkis. Yunan hükumetinin resmî vaziyetinden memnun görünüyor ve İtalyan efkârı umumiyesinde. Almanya ile İtalvanın kazandıkları büyük askeri muvaffaki" yetlerden sonra, Yunan siyasetinin. artık, nazarlannı mihvere her gün biraz daha fazla tevcih ettiği intibaım, uyandırmağa çalışıvordu. İtalyan matbuatı, 4 ağustos yıldönümü münasebatile, hüsnü zannını daha açıkça göstermiş, ondan evvelki iki yjldönümünde muhafaza ettiği mutlak sükut hilâfına, Stefani aiansının. Yunan millî hükumetinin eseri hakkındaki takdirkâr mütaleasmı neşretmiştir. Bundan baska, Roma radyosu yunaica neş" riyatına o gün bir hitabe ilâve ederek Metaksas rsjimini selâmlamış ve bu hitabede, yalnız millî hükumetimizin büyük icraatı ve Başvekilimizin siyasî meziyetleri üzerinde ısrar etmekle kalmamış, M. Metaksas sayesinde, Yunanistanın mihver havasına ve alelumum yeni Avrupa havasına dahil olmuş bulunduğunu da söylemiştir. Dogru de&il mi? Kitab sergisi Bu gün saat 10 da Bevoğlu Halkevinde açılıyor Evvelce de haber verdiğimiz gibi, Beyoğlu Halkevinde bugün bir kitab sergisi açılacaktır. Sergide son seneler zarfında neşredilmiş bütün eserlerden nümuneler bulunmaktadır. Beyoğlu Halkevi reisi Ekrem Turun münhasıran gencliğe kitabı sevdirmek gibi çok temiz bir gaye ile tertib ettiği bu serginin geçen seneden daha fazla rağbet göreceği şimdiden vaki müracaatlerden anlaşılmaktadır. Halkımızın beyeneceği eserlerden yüzde muayyen bir miktarda iskonto edileceği için, kitab edinmek arzusıında bulunanlara, sergi, ayrıca maddî istifadeyi de mucib olacaktır. Mekteb şarkıları hazırlanıyor Maarif Vekâleti talebeler için yeni mekteb şarkıları hazırlanmasma karar vermiştir. Bu şarkılann yazılıp bestelenmesi işlerüe uğraşmak üzere Vekâlette mütehassıslardan murekkeb bir komisyon teşekkül etmiştir. Şarkılar bilhassa milll kültüre ve çocuk terbiyesine uygun olacak şekilde tertib edile cektir. Bundan sonra mekteblerde, her hangi bir şekilde muallimler tarafın dan hazırlanan şarkılar talebelere öğretilmiyecektir. Mekteblerde ayrıca birer musiki salonu açılacaktır. Arzu eden talebeye musiki muallimleri haftanın muayyen günlerinde bu salonda hususi surette musiki öğreteceklerdir. Muallimler ders saatlerinden bir kaçını bu tedrisata tahsis edeceklerinden aynca hiç bir ücret verilmiyecektir. Fazla istidadı görülen talebeler, muallimleri tarafından seçilecek, bunlardan istiyenler Ankara Musiki Muallim mektebine ali nacaktır. Yüksek İktısad mektebinin 58 inci yıldonumu Davud Hoca meselesi ve diğer tahrikler Hududlarda bu tahşidat ve çete faalivetleri devam ettiği sırada, bir yandan da. Arnavud gazeteleri ve Stefani ajansı, havayı bulandırmağa çalışıyor, kendi kendini öldüren âdi bir mücrimin bu ölümüne Yunanlılar tarafından yamlmış bir cinayet süsü vererek bu vak'a etrafında gürültü koparıyordu. Atina ajansı, Arnavudca Tomori gazptesinde tefrika halinde yapılan bu neşriyatı topvekun tekzib etmişti. Bu arada, Davud Hoca meselesi de hâ'â devam ediyordu. Hariciye Nezareti müsteşarı, İtalyan elçisile bu mesele hakkmda görüşmüş ve şu raporu vermişti. 27 ağustos 1940 «Bugün, İtâlyan elçisi M. Grazzi ile görüştuğüm sırada, 13 ağustostaki mülâkatımız esnasmda beyan ettiSim gibi. Davud Hocanın katlinden dolayı zan altında bulunan iki mevkufun İtalya ya iadesine, Yunan hükumetinin amade bulunduğunu tekrar ettim. Bu şahıslar, haklannda tavkif müzekkeresi kesilmeden, gayrikanunî şekilde mevkuf tutuld " t ] a r m d a n , iadelerinin ne zaman taleb ec';1eceğini sordum. İtalvan elçisi, iki güne kadar Romadan bu hususta bir iş'ar vaki olmadığı takdirde, talimat istemek üzere, resen hükumetine telgraf çekeceği cevabmı verdi.» Müsterarm bu raporunda mevzuu bahsettiği iade talebi, elçinin bu cevabına rağmen, Yunan Hariciye Nezaretine kat'iyyen tebliğ edilmemişti. Diğer taraftan. Yunanistanın Roma elçisi, İtalya Hariciye Nezareti, Arnavudluk işleri müsteşarile yaptığı bir mülâkatı, Yunan Hariciye Nezaretine şu raporla bildiriyor: 27 ağustos 1940 «Arnavudluk işleri müsteşarı M. Benim ile, 7 ağustosta, yani, İtalvan mat" buatının Yunanistan alevhindeki neşriyata baslama^mdan ancak dört gün evvel görüştüğümü söylemeği favdalı buluyorum. Binaenaleyh, bu mülâkat esnasında, Arnavvdluk işleri müsteşarının, Yunan İtalyan münasebatının muhtelif başka sebeblerden dolayı gerginleştiğini bana haber verirken, Yunan Arnavud münasebatı me~elesinde son derece salâhiyettar olmasma ratmen bundan hiç bahsetmemesi manidardır. Bu hususta, Yunanistandan çikâyetler mevcud olduğunu ihsas bile etmemiştir. Bilâkis, M. Ciano'nun Arnavudluğa seyahati münasebetile Arnavudlann yaptıklan iftirakçı tezahüratı me'iuu bahsettiğim zaman, M. Benini. bu hâdiseleri, Arnavud anasır hakkmdaki vaziyetimizle alâkadar görmek şöyle dursun, bilâkis reddetmiş. «talebe tezahürleri» diye tavsif etaıiş ve bunlann tekzib edildiğine dair bana temin?t vermiştir. Yunanistan tarafından Çamurya Arnavudları üzerinde senelerdenberi yap an tazyik, bu adamlarm nevmidisini gzamî hadde getirdiği iddiasile, İtalyanm, matbuat vasıtasile, dört gün sonra «devamına imkân kalmıyan tahammülfersa bir vaziyet» diye tavsif ettiği bir halin mevcudiyetinden, 7 ağustosta. Ar tnhisarlara memur alınacak İnhisarlar umum müdürlügüne yeni alınacak memurlar için aym 22 sinde imtihan yapılacaktır. Bu imtihana Iise ve orta mekteb mezunlan girebilecektlr. Yüksek mekteb mezunlan imtihansız kabul olunacaktır. Asker ailelerine yardım işi! POLÎSTE fki yaralama MVTEFERRtK Giden Vekiller Anî dönüş 35 000 votluk bir ilâve yapılması işi Zehirlendi munakasaya konulmuş ve bir İsviçre gelmiştir. Sütlücede Elifefendl sokağında otu firmasile anlaşma husule ran Ahmedin karısı Cemıleyi mutfakta Buna nazaran beş transformator te sis ve buna lüzumu olan kablo ve diğer çalışırken bir bocek ısırmıştır. malzeme de temin edilecektir. Bu an Kadmcağızda biraz sonra şiddetli Uydurma Isnadlar lasma Beledıye Daimî Encümenince bir ateş ve titreme başlamıştır. Celbe11 ağustos 1940 dilen doktor, yaptıgı muayenede Cemi tetkik ve kabul edildıkten sonra imzaİtalyan radyo istasyonu, gece neşri lenin zehirlendiğini tespit etmiş ve ka lanacaktır. yatında, Stefani ajansının Tiran mah dıncağız tedavi altına ahnmıştır. ADL1YEDE recli bir tebliğile ilk alarm işaretini Yanarak öldü vermiştir. Bu tebliğ: Madam Atina hakkındaki Büyük Arnavud vatanperveri Davud İstinyede oturan 65 yaşlannda Ma karar nakzedildi Hocanm «Yunan ajanları» tarafından rika, odasına aldıgı mangalda ısınır «vahşiyane» bir surette katledildiğini ken, sıçrıyan kıvılcım eteklerini tutuşMadam Atina, geçenlerde İstanbul söylemekte; turmustur. Ateş bir anda kadıncağızın birınci asliye ceza mahkemesinde ranBu katil hâdisesini, kendi hâkimiyeti vücudunü sarmıştır. Yetişenler ancak devuculuktan muhakeme edılerek, nealtmda bulunan Arnavudluk toprakla Marikayı muhtelif yerlerinden yandık ticede yirmi sekız ay hapse mahkum nnda sakin ahaliyi Yunanlılaştırmak tın sonra kurtarabilmişlerdir. Hasta olmuştu. Temyiz mahkemesi, bu ka rarı lehe olarak bozmuştur. Yakında, için beyhude yere gavret sarfeden Yu neye kaldmlan Marika aldıgı yanık birinci cezada yeniden celse açılacaktır. lann tesirile bu sabah ölmüştür. nanistanın başvurduğu kitallerden ve misli işitilmemis usullerden bir safha Arkadaşım Dürdane güzel, ince, zaolarak göstermekte; KUçUk hlkâye Bu arazinin, bugünkü Yunan Ar rif bir kadındı. Kim görse onu beyenir, navud hududu arasında, Yunan denizi takdir ederdi: Bu kokorozlu şapkayı, şu ekzannin Prevezeye kadar kısmile Yanya trik mantoyu kendisine ne güzel yamıntakası arasında bulunduğunu izah kıştırmış, derlerdi, böyleleri malum ya, etmekte; Ve nihayet, Yunan makamatmın *İ pek herkese gitmez! Fakat bu sefer bahis mevzuu olan me" Fakat, gelgelelim karakterine... Biraz talyanların yakında Arnavudluktan tarsele her zaman karşılaşmaya alıştığımız dedilecekleri> şayiasını yaymakta te hoppa, hattâ biraz da delişmence idi. hoppalık, züppelik, ukalâlık cinsinden reddüd etmedikleri iddiasmı ileri sür Okumayı sever, lâkin okudukça züppeleşir, zaman zaman şiiF, hikâye, roman bir şey değildi. Dürdanenin mavi gözleri mektedir. yazmaya heveslenir, onları kalabalık hakikaten çok hain bakıyorlardı. KaşıBütün İtalyan gazeteleri, Davud Hobir mecliste inşad edip te hazır bulu nın biri ne kadar aşağıya inmişse. öteki ca hâdisesini, Ajans Stefaninin verdiği nanların nezaketen beyendiklerini gö de inadma o derece yükselmişti. Heşekilde ve iri puntolarla neşretmiş ve yecanlı ve telâşlı cevab verdi: rünce acayib bir gunır peyda ederdi. radyo istasyonu, buna dair olan tebliği, Kuzum ablacığım, yirmi beş yaşınUzunca bir boyu, nazik bir yüzü, mübütün gün yaptığı neşriyatm hepsinde tenasib bir burnu, geniş ve düzgün bir da bir kadının kendisini tam anlayan tekrar etmiştir. alnı vardı. Zekâsının kuvvetine büyük birine tesadüf ettiği zaman onu sevmesi Ayni zamanda, İtalyan propagandası çe kafası azametli bir delildi. Koyu ve sevdiği kadar da sevilmesi delilik şefleri, Yunanistanın, Arnavudluğu iskahve rengi biberet kürkünü giydiği mi sayılır? Mecdet sade meşhur bir tilâya matuf emeller beslpmekie olvakit akaju saçlarmı sarı zemin üze ressam, güzel ve zengin bir erkek olduğu ve bu projenin tahakkuku için rine koyu lâciverd benekli eşarpile fır makla kalnydı, belki ben ona kolay Büyük Britanya ile anlaşmak üzere budolayı sarmaya bayılırdı. Ama, muhak kolay ram olmazdım. Fakat avni zalunduğu zehabını vermeğe çahşmaktakak ki yüzüne dikkatle bakıldığı za manda öyle mahir ve kudretli bir ruh dırlar. man en çok cazibeli tarafı gözleri idi doktoru ki! Benim bütün zaaflanmı, tefArkası var) Birçoklarımn mavi olarak kabul ettik mayüllerimi bir iki ay içinde çok deleri bu gözler Dürdaneye sonsuz bir rinden anladı: güzellikle beraber tuhaf bir gaddarlık. Senin, dedi, istidadın şiirden ziyainsafsızlık ta verirdi. Onu ilk görenler: de resmedir, biraz çalış, göreceksin ne Bu kadm her türlü hıyaneti yap kadar ilerleyeceksin! O zaman dimağımm girintileri çımaya kadirdir! kıntıları içinde arayıcı fiseği gibi ince Diye düşünürlerdi. Kocası Ferhad Bey Dürdaneden en bir şimşek dolaştı ablacığım... Hemen aşağı on beş sene evvel dünyaya gel çekmeceme koştum, şiir defterimi çımisti. Karanlık yüzlü, çekingen tabi kardım, heDsini yeniden, baştan aşağı atli, mahcub tavırlı bir adamdı. Karı okudum... Her kelimenin, her cümlenin sınm hoppalıklarına, huysuzluklarına ayrı bir renge boyanmış olduklarmı sinirliliklerine karşı daima hazımlı dav gördüm. Sanki her manzume başlı baranır, pek tahammül edemiyecek bir şma bir tablo idi. Ben, yazı yazıvorum hale geldiği zaman lâstik kolluklarını zannederken resim yapmıstım Mevouhiddetle masanm üstünden alıp bilekle diyetimdeki en büvük cevheri keşfeden rine geçirir, yedi yaşındaki oğlu Ce adam için nasıl çıldırmam?. Hayır. imkânı yok. artık fazla kalamıyacağım... mili elinden tutar: Haydi çıkıp biraz dolaşalım yav Bu kasvetli ev, pısırık kocamm manarum, derdi, annene gene heyheyler sız yüzü beni boğuyor. Çocugıımu da gözüm görmüyor, mutlaka kaçacnŞım... geldi! Mecdet, hakikaten Ferhadla hiçbir *** Yunan Bevaz kitabir''aki dikkate sayan vesikalardan : Yunan kruvazörü Bir t?ün ben de Dürdanenin yüzüne noktada ölçülemiyecek kadar olgun ve zeki bir erkekti. Hoşlandığı kadınlara Helli'nin İtaljaiılar •^afmdan bntır>l'f% ru saıphjten ispat e''en torpil ' aykırdım: resim sergilerinde, müzelerde randevu parcaları (Üzerinde italyanca yazüar okunmaktadır) Kız sen hakikaten delislnf Fakat, bundan yedi gün sonra, Davud Hoca meselesi ve millî hükumetin Inciliz dostluğu münasebetile, memleketimize karşı o şiddetli neşriyat başlamış bulunuyordu. Bu anî dönüs. İtalyan sivasetinin tezahürlerinde alısilmış bir hal olmakla beraber, bizzat İtalyan efkârı umumiyesini az çok şaşır+mıstı Çünkü, İtalyanlar, hükumetlerinîn Balkanlarda bir harekete geçeceğini tahmin etmekle beraber, bu hareketin, İtalyan matbuatı tarafından hakkmda müteaddid defalar hoşnudsuzluk izhar edilen Yugoslavyaya müteveccih olacağına intizar ediyorlardı. Bu neşriyatı tarih sırasile gözden geçirmeği, İtalyan mücadelesinin metodları ve muhtelif safhaları hakkmda daha iyi fikir edinmek imkânını vereceği için, muvafık bulurum. Galata sakinlerlnden Nevzad, ufak Bir müddettenberi şehrimizde bulubir alacak meselesinden Nıhad ismin nan ve tetkıkler yapan Munakale. Vede birini bıçakla yaralamıştır. kili Cevdet Kerim İncedayı dün sabah Karabaş mahallesinde oturan Ali şçhrimizden Bandırmaya hareket etDemir admda biri de arkadaşı Salâhad miştir. dini kadın yüzünden aralannda çıkan Bayram münasebetile şehrimize gelkavga esnasmda bıçaklamıştır. Snclu miş olan İktısad Vekili Husnü Çakır, ların her ikisi de yakalanmıştır. da Ankaraya avdet etmiştir. Bandırma 15 (Hususî) Münakalât Hastanede öldü Vekili geldi, liman, iskele, istasyon teArnavudköyünde Sarrafburnu 22 nu sısatmı tetkik ederek tzmire hareket marada oturan tütün amelesinden 52 etti. yaşlannda Nuri Kısa, evvelki akşam evinde dolaşırken düsmüş, başındaîi aYeni muhavvile merkezi ğır surette yaralanmıştı. Nuri, kaldı Beş yerde yeni elektrik muhavvile rıidığı hastanede dün sabah ölmüştür. merkezleri ihdasile elektrik cereyanına Yüksek İktısad ve Ticaret mektebinm 58 ınci yıldonumu münasebetile bu gun saat 14,30 da mektebde büyuk bir merasim yapılacaktır. Merasimde mektebın talebeleri, mezunları ve iktısadî hayatla alâkadar olanlar bulu nacaktır. Toplantı. mekteb müdurü Dr. Mihad Sayarın bir nutkile açüacak, müteakıben profesörler, talebeler birer hitabe irad edeceklerdir. Akşam, Taksim Belediye kazinosunİşte bir misal: da davetülere blr çay ziyafeti verile İtalyada bir mahalden 12 ikincikânun cektır. tarihile verilen bir tebliğde şöyle deniAvrıca Maarif Vekili Hasan Ali Yürelın himayesinde. ayni kazinoda bu liyor: «Umumî karargâh, ilkkânun ayı içinuece bir balo tertib edilmiştlr. de Afrikada ölen İtalyan zabit ve askerlerinin isimlerini neşretmektedir: Şimalî Afrikada 77 kişi ölmüş, 307 kişi yaralanmış ve 343 kişi kaybolmuştur, ilâ... Halbuki ilkkânun ayı içinde, İngiuz ordusu şimalî Afrikada taarruza geçmis ve Mersa Matruhta İtalyan ordusuna ilk darbeyi indirerek 2000 küsur ki«isi rabit olmak üzere 38.000 esir almıshr. İtalyan tebliği kayıblan yalnız 343 kisi olarak gösteriyor. Kaybolanlar, esir demektir. Gerçi «kaybolanlar» diye zayiat HstelerinHe esirlerden ayn bir fasıl daha vardır amma, bu ancak, harb bittikten ve esirler iade edildikten sonra açılan bir fasıldır: ölü, yarah, esir cetvellerine girmiyenleri, yani ne olduklan belli olmıyanlan ihtiva eder. Harbin devamı müddetince «kayıb» daha doğrusu «gaib» esir demektir. Bu itibarla İtalyan tebliçinin bahsettiği 343 kişi. bu ordunun bütün birincikânun ayı içinde verdiği esirler olmak lâzım geliyor. J Vilâyette yapılan toplantıda bulunanlar 5 Yardımın başlangıc ve sureti, Dün vilâyette Vali ve Belediye Reis' Lutfi Kırdarın başkanlığında şehir da6 Yardım yapmakla mukellef buhilindeki kaza kaymakamlarile Belediye lunanlar, Muhasebe müdürünün iştirakile bir top7 Yardım mükellefiyetinden müslantı yapılarak asker ailelerine yardım tesna olanlar, için halktan toplanan paranm tahsili 8 Belediye hududu için ayrılan etrafmda vaki yanlışlıkları tashih için mikyaslar, yapılan talimatname etrafmda müzakere 9 Tahkikatm kimler tarafından ve cereyan etmiş ve bilhassa şu hususlar ne suretle yapılacağı, gözden geçirilerek icab eden direktifler 10 Tahkikat itirazlarının mahiyet verilmiştir: ve suretii tetkiki, 1 Yardıma muhtao ailelerin şart 11 Yanlış tahakkukatm terkin suve vasıflan, 2 Yardım talebinin nasıl yapıla retL 12 Tahakkukat ve tahsilât. cağı, 3 Yardım talebinde bulunanların Badema kaymakamlar aldıkları bu şart ve vasıfları haiz bulunup bulun direktifler dairesinde tahakkuk cetvelmadıklarmın sureti tahkiki, lerini kaza idare heyetlerinden geçire4 Tahkikattan sonraki muamele. rek tahsilât yapacaklardır. ben sizden aynlayım?. Dürdaneye minnet dolu naıarlarla baktım. Sapsan kesilmişti. Ancak Cemil tamamile sükunet bulup ta dizlerinin üstünden indiği zaman yanakları hafifçe pembeleştL O vakit bakışlarımı yüzünde ve gözlerinde daha büyük bir emniyetle tespit ettim. Birçoklannın mavi olarak kabul ettikleri bu gözlerin renkleri ve ifadesi tamamile de§işmişti. Artık onlarda sonsuz bir gaddarhğa ve insafsızhğa delâlet eden açık ve soğuk mavilikten eser kalmamıştı. Bebekleri yeni açılmış tatlı bir menekşeyi andınyordu. *** Dürdane o akşam Mecdetin evine Ferhadı ve Cemili de beraber götürmüştü. Ressam, kalabalığı görünce iki saat evvel gene kadının telefonda titreyen sesinde sezdiği tereddüdün kendi aleyhine bir kat'iyyet peyda ettiğini anlamakta gecikmedi. İlk anlarda salona çok ağır bir hava hâkim olmuştu. Fakat aradan yarım saat geçer geçmez Cemi lin yaptısh saklabanlıklar herkesi neş'elendirdi. Ferhad, kuliste geçenlerden bihaber bütün dikkatini sahneye vakfetmiş seyirciler gibi bönbön sırıtıyordu. Mecdet içindeki yeis ve ıstırabı avutmak için zorla gülüyordu. Bir aralık aklı ve mantığı onu hislerinin nüfuzundan kurtardılar. O vakit tamamile teselli bulur gibi oldu: Adam sende, diye düşündü, bir maşuka kaybettim ama, üç dost kazandım. VerdiŞi kararm acılıŞına rağmen tereddüdün öldürücü işkencesinden sıy> nldığı icin nispeten sakin oturan Dürdaneye bakarak Ferhadın kulağma eğildi: Çok hoş bir zevceniz var, dedi, işlerinizin fazlalığı yüzünden onunla meşgul olamıyorsunuz... Bu, doğru değil... Meselâ şu bayram tatilinde beraber Bursaya gitseniz... Başbaşa bir iki gün gecirip îstirahat etseniz. Cemili hiç düşünmeyin, siz burada yokken onu ben pekâlâ avuturum! İste 38.000 esiri insafsız bir kalem darbesile 343 e indirdiği içindir ki .İtalyada blr mahal» den çıkan tebliğlere bir türlü inanamıyoruz. H. Nezihi Erkson Kâbil Üniversitesi iktısad profesörlüğile Efganistana gidiyor Gözlerinin rengi degişti! Hadiye lclâl verir, en küçük bir vesileden istifade ederek onlara nadide çiçeklerden yapılmış buketler gönderirdi Aşırı şık de" ğildi. Fakat temiz giyinirdi. E'ini sıktığınız zaman mat yüzü, mübaleğalı burnu, kara gözleri, sağlam yapıh vücudü üzerinizde ciddî bir adam tesiri yapardı. Heyhat erkeklere ne dereceye kadar itimad edilebilirdi? Sonra Dürdanenin kurulu yuvasını her ne pahasına olursa olsun bozmasına, Cemili annesiz bırakmasına kat'iyy«n taraftar değildim. Mecdetin fazla meziyetli olması da büyük bir tehlike idi. Ferhad gibi uysal davranamıyacak, vakit vakit hırcmlanacak, arkadaşımı şimdiki kocası kadar mes'ud edemivecekti. Yalnız bu fikrimi acıkça söylemek belki Dürdaneyi büsbütün isyana sevkedebilirdi. Onun için isi biraz yavaştan almak mecburiyetinde kaldım: Dur bakalım, dedim. biraz sabret.. Onümüz bayram... Çocuğunu böyle bir günde öksüz bırakman doğru olmaz! Onu zorla evden çıkardım. Mağazadan mağazaya sürükledim. Cemile birkac hediye aldırdım. Eve döndüğümüz vakit hizmetçi Mecdetin dört defa telefon ettiğini söyledi. Cemil paketleri açmca çok sevindi. Hemen gene kadının kucağına sıçradı. Boynunu büktü. dudaklarını büzdü: Anneciğim, dedi, bazan rüyada senin babamla beni bırakıp uzak yerlere gittiğini görüyorum... Hıçkırarak uyanıyorum... Sonra sahi olmadığım görünce seviniyorum... Acaba çocuk Dürdanenîn son vaziyetlerinden şüphelenmiş miydi? Yoksa sırf alelâde bir tesadüf mü bunları ona söyletiyordu. Arkadaşım yavrusunun saçlarını okşayarak: Kabil mi Cemil, diye cevab verdi, Uzun seneler Ti « caret Vekâleti teş I kilâtında mühım mevkıler Işgal etmiş olan eski ga tt zeteci arkadaşlan mızdan Hakki Nezihi Erkson, Efgan hükumetinin Ha rıciye Vekâletımiz vasıtasile teklif ettiği Kâbil Üniver sitesi Hukuk FaHakkı Nezihi kültesi İktısad proErkson fesörlüğü kürsüsunü Ticaret Vekâletinln tensibile kabul etmiştir. Bu günlerde yeni vazifesine hareket edecek olan Hakkı Nezihi Erkson son vazifesi olan Ticaret Vekâleti Başkontrolörlüğünden evvel Vekâletin merkez teşkilâtmda ve İstanbul Ticaret ve Sanayi Odası muhtelif şube müdürlük lerinde bulunmuş. kıymetli mesai ve faaliyeti görülmüştü. Kıymetli arkadaşımız, bize Efganistana ve Hindistana dair makaleler ve mektublar yazacaktır. Kendisine yeni vı.zifesinde de muvaffakiyetler dileriz. Besiktaş cinayeti tahkikatı Zabıta, Besiktaş cinayeti etrafındaki tahkikatına şiddetle devam etmek tedir. Mahiyeti itibarile karanılk bir safha arzeden bu cinayet etrafmda halen bazı müspet deliller elde edilmiş bu lunmaktadır. Bu güne kadar yapılan muhtelif kimselerin isticvabı bazı noktalan aydın latmış bulunmaktadır. Zabıtanın şiddetli tahkikatı ve mevcud deliller, bu güne kadar karanlık kalan cinayeti çok kısa bir zaman içinde aydınlata caktır. CUMHURİYET Nüshası 5 Senelik Alö aylık Üç aylık Bir avhk maıil kuruştuı. Türkıye Haric ıçın ıçın 1400 Kr. 2700 Kr. 750 . 1450 » 400 * 800 > 150 » Yoktur. Dikkat Gazetemize gönderilen evrak ve yazılar nesredilsin edilmesin İade edilmeı <e ziyaından mes'uliyet kah'il olunma?