23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 1 Şubat 1939 6 ... şimendifer hattı üzerinden geçmek üstüme çullanıverecekmiş gibi gelen binistedim. Tam iki ray arasına girdığim lerce kuvvetli düştnanın her adımda önüanda, bir trenın geldiğini gördüm. Bir me çıkmasmı bekliyordum. Fakat, süraden şaşkına döndüm, aklım yerinden oy timden de kaybetmıyordum. Zayıflık, nadı, ve başladım trenin önünden bütün yorgunluk ve korku beni kanadlandırmıs. gibiyidi. hızımla koşmağa... Bu kadar süratli koşmam lokomotifi Raylar, düz ve çıplak, step kadar ıssız ovada alabildiğine uzuyordu. Yalnız, hiddetlendiriyordu. Bunu gittikçe bana bu sonsuz ovanm ötesinde birkaç ağac, yaklaşan nefesinden anhyordum. Bitkin sakin ve koyu renkli gecede nöbet bekli bir hale gelmiştim. Halbuki o sabırlı, saParisten yazılıyor: kin ve kendinden emin olarak daima ileryor gibiydi. Tanınmış rejisör G. W . Pabst'm son Lokomotifin, bazan iniltiler kadar liyordu. Bu cehennemî takibden kurtulÇin harbile alâkadar olarak vücude geuzun, bazan da «dur!» emirleri gibi kat'î mak fikri hiç aklıma gelmedi; öyle ki, tirdiği «Şanghay'da bir facia» filmi yeni bir mana taşıyan düdüğünü çaldığı olu bir gardan geçtim de, kendimi sağımda bİT yıldız meydana çıkardı: Christiane yordu. Ağır vagonların gürültülü sesi, o solumda uzayan parkelerin üstüne at Mardayne. Bu san'atkâr, aslen Viya vada, görmediğim daha başka trenler de madıtn. Beni bir esir gibi elimden ko nalı bir genc kızdır. A\Tisturyanm Al lumdan bağlamış, gidecegim istikameti varmış gibi, akisler yapıyordu. manyaya ilhakı üzerine talihini Fransada Saniye kaybedecek vakit olmadığı tayin efcmiş olan bu raylar arasından bir denemeğe gelmiştir. Eğer fransızcayı gaiçin, dönüp arkama bakamıyordum. türlü çıkamıyordum. Çan sesi işittim. yet mükemmel bilmemiş olsaydı, tabiatile Ehemmiyetsiz bir gecikme beni ölüme Sonra, bir tünelin altından geçtim. Al Kdprude, Adalar iskelesi yanandaki sade güzelliği ve cazibesi mırvaffak o! sürükliyebilirdi. Aklıma, balastlarm ara çak, tannan, ve gürültüleri tophyan bu smdan çıkıp, düz yolda koşmak gelmi künbed altında lokomotifin homurtusu meydanda, yanyana ve yüzleri denize masına kâfi gelmezdi. Fakat artist franyordu: Yahud aklıma geliyordu da, imnu, kudurmuş tekerleklerin rayları daha karşı duruyorlardı. Kayaklarını om'uzla sızcayı yabancı şivesine hiç kaçmadan kân bulamıyordum. Traversten traverse fazla bir acı ile bağırttığını işitiyordum. nna dayamrç, çantalan sırtlarında, iki konuşabiliyoTdu. Hatta Viyanada oynadığı sahne rollerinde bile kentJisinin aîatlryarak, ve demir şeridler gibi uzayan Makinenin ense kökümde sıcaklığını his Uludağ yolcusu oldukları belliydi. mancayı Fransız aksanile görüştügü söyGenc krz, elindeki sandviçten arasıra bu iki ray arasmda bir santimetrelik bir settiğim keskin nefesi anlatılması güç inhiraf yapmadan koşuyordum; sanki, delice bir sevinci ifade ediyordu. Kapka küçük kırpmtılar koparıp havaya fırlatı lenirdi. Çünkü tahsil gördüğü mektebde bu iki ray vücudüme ayni cezb kuvvetile ra duvarlardan hiçbir ışık sızmıyordu, yor, yanındaki delikanlı da, tepelerinde dahna fransızca dilinden birinci mükâfagece bütün dehşetile hüküm sürüyordu. çrrpinarak, ucuşarak, lokmacıklan hava tı alırdı. Annesi, babası onun hayatını tesir ediyordu. Christiane Mardayne Zarrfan zaman, renkli küreler korku Artık hiçbir şey görmüyordum. Güçlük da kapışan çılguı martı sürüsünden ens musikiye hasretmesini istiyorlardı. Bir tesadüf tiyatroya intisab etmesine sebebile nefes ahyordum. Fakat, süratimi mu tantaneler avlamağa çalışryordu. dan büyümüş gözlerile bana bakryor, ve onları reddetmek mecburiyetinde kaldım. yol kenanna dizilmiş olan telgraf direk hafaza ediyordum. Önümde gölgemi akBir adma da yalancı bahar dediğimiz yet verdi. Büyük bir artist ajanı onu pi Fakat pişman değilim. Çünkü Amerikaleri beni yutacakmış gibi görünüyorlardı. setmiş görmcdikçe, içimde müphem de bu, yazdan çalmma veya kalma günde, yanoda şarkı söylerken dinlemisti. Der da küçük artistlerin birden parladıkları Uzanmış kollan andıran sinyaller, beni olsa bir kurtuluş ümidi besliyordum. masmavi gök, bir kadife kadaT yumu hal angaje etti ve kendisine «Madam görüldüğü gibi, birçok büyük san'atkârSonunda, uzaklaşan gökgürültüleri gi şak ve önümüzde masmavi deniz, bir SansGenes» operetile «San Zeybek», durdurmağa niyetlenmişlerdi, sanrrsmız. larm fena filimlerde oynamağa mecbur «Eski kurd!» filimlerintle mühim roller Ortalık karardıkça, uzaklıklar beni da bi, seslerin azaldıgmı farkettim. Ovanm girzel çocuk kadar neş'eli idi. edilerek kredilerini düşürdükleri de vaha fazla sıkmak için yaklaşıyorlardı: açık havasına gene kavuşmuştum. Bu döEtrafda adım adım brriken seyircilere temin etti. kidir. Benim ikinci sımfa dahil olmryaBütün arz beni bu trene teslim etmek is nemeçte lokomotif beni gözden kaybet hiç de aldırış, etmiyen ve aralannda güChristiane Mardayne mesleğinde na ca^ım ne malumdu?. tiği için, yavaşlamıs. olacak, diye düşün lüşe konuşa işlerine devam eden bu genc sıl yükseldiğini bana bizzat şöyle anlattiyordu. Bakın, Christiane ne makul kadm!. Daha tiz, daha kat'î ve hemen kula düm. çifte yavaş yavaş sdkulmaktan kendimi tı: Onun akıl ve zekâsının yüksekliği, bizde O zaman, durdum; arkama bakmağa alamadım. ğımm dibinde çalan bir düdük süratimi Benim asıl meşhur olmamı temin de filimlerile epeyce şöhıet kazanmış oartırdı. Makinist benim önde koştuğumu cesaret ettkn. Aman yarabbi!.. Parlak Genc amatörün elinde rolfilm üzerine eden maruf rejisör Max Reinhardt'dır. lan Viyanalı aktör Hermann Thimig'i görmüyor muydu?... Belki, bu bir tek koskocaman bir cismin üstünde iki gözün 6 X 6 boyumda negatiffer veren reflek Edouard Bourdet'den tercüme edilmiş yolun uzadığı ovanm tenhalığmdan emin parladıgını, ve üstüme atılmağa hazır törlü tiplerden bir makine vardı. Mesafe olan «Cinsi lâtif!» te pek çok alkışlan kendisine bendederek onun zevcesi ol olduğu için, şimendifer hattına bakmak landığını gördüm. Bu manzara bütün kontrolünü telemetre usulile yapan ma dmı. Sonra Bernard Shavv'ın birçok mayı temin etmesile de sabittir. Her lüzumunu hissetmiyordu... O halde, dü vücudüm üzerinde bir elektrik kamçısı kine tipleri umumiyet itibarile daha pra eserlerini temsil ettrm. Grill Tarzer'in mann'la bir opereti temsil ederlerken tanıştılar. Aktör onu evvelâ yetiştirilecek düğü keyfinden mi çalıyordu?... Korku tesiri yaptı. Bana yetişmemesi için ititik olduğu için, buzlu cam kaidesine gö facialarmda rol aldtm. Beni tiyatroda bir talebe gibi yanma aWı, biraz sonra ile kamçılanarak, kosuyor, durmadan ko raf edeyim ki, ümidsizlikle tekrar koşre yapılmış olan bu makineler bana pek sık sık seyretmiş olan G. W . Pabst şuyordum; heyecanımdan kuvvet alaTak, mağa başladım. Bir hamlede kaybctti «5anghay'da bir facia» kordelâsının da güzelliği, cazibesile birlikte nezaketio kadar sempatik görünmezler. mütemadiyen artan bir süratle ve acayib ğim mesafeyi kazandım. Kendimi onun mümessilleri arasına katılmamı istedi. O ne ve tahsiline hayran olarak kendisile elinden kurtaracağımdan emindim. Koş Yan kontrjur bir istikamette dolaşan rada bir gece «ğlence yerinde numara evlendi. bir koşu ile karanlıkların her an benden marhlar, en cazft> inhmalarla süzülürken, uzaklaşan kucağına kendimi atmak için tum, delice bir süratle koştum, kulakia yapan bir Rus artistini yaratmakhgım Christiane Mardayne şimdi yeni fi rımda sessizlikler hâkim oluncıya, gök arasıra objektifin yanm metreye kadar kararlaştırıldı. koşuyordum. limler yapmağa, yeni ufuklar fethetme,akmmdan srynldıklan bile oluyordu. Lokomotif, korkunc bir gürültü ile top gürültülerine benzer sesler tamamen haO siTada Holivud'dan da birçok tek ğe hazırlanıyor, muvaffak olacagında Buzlu cam üzerindeki yardımcı luptan rağı sıyıran bir obüs gibi arkamdan ko fifliyinciye kadar koştum. Yalnız o zaIifler almıştım. Bu rolü oynamak için hiç şüphe yok! ne mesafe kontroluna, ne de sahne idaşuyordu. Düdükleri kulağımda, bazan man, sevincden ve yorgunluktan sarhoş resin* imkân olmadığı kararmı veren kahkaha, bazan da bir ejderin tehdid olarak balastın üstüne düşüverdrm: Vügenc fotograf avcısı, kısa birşey söyledikferyadlan gibi çınhyordu. Karanlık, ıs cudüm turşuya dönmüştü. Allahım, o ne müthiş manzara idi!.. ten sonra, ornzunelaki kayak demetini arsız, fakat göze görünmiyen binlerce kadasma vererek, belinde asılı duTan kümahluku göğsünde uyutan ovada müte Tren beni yere düşmüş görünce, tekrar çük sehpasmı çıkardı; makinesinin refmadiyen ağır vagonların sesi, islimin hı üstüme atıldı. Fakat, bütün uzuvlarım T^r G. W . Pabst'in çevirmek üzere •^ Fransız komigi Max Dearly ile lektör kapağını da kapaytp, cebbden çışrrtısı, lokomotifin homurtusu, rayların yere çivilenmiş gibi kımıldamağa takatCharpin ve Jean Tissier «Büyük hamle» oldugu «Mukaddes kanun» filminin müyeknasak gürültüsü duyuluyor. Raylar, ları olmadıgı için, bu defa hareketsiz, ve kardığı küçük bir sporvizörü üzerine iliş isminde bir kordelâ vücude getirecekler kâlemelerini Fransanın meşhur mizah sanki bütün bu yolculuk esnasmda sırtla kendimi talihin cilvesine terkederek, ol tirdi. muharriri Tristan Bernard'm yazması dir. Şimdi başlıkh seSpa üzerinde havaya nnda tasıdıklan yükün ağırhğından şi dugum yerde kaldım. Evvelâ, üstüme sı•Jr Aktör Henri Garat ayni zamanda kararlaşürılmıştır. cak birşeylerin aktıgmı, sonra da başımm kalkmış olan makinenin uzun deklanşörü filim amili olmaya karar vermiştir. Ya kâyet ediyormuş gibi inliyorlardı. TAT Fransız rejisörü Pierre Colombier Nekadar zaman koştum? Bilmiyo koptuğunu hissettim. Tam bu sırada, eliflde ve bir gözü d« \irözde bekliye kında senaryosunu Fransız muharriri «Maksada esir» isminde bir filim hazırrek, kremayer üzerinden galiba bir burum. Artık, bacaklanmda takat kalma korkunc bir sesle uyandım. Yves Mirandes'in yazmış. oldugu «Bin lamaktadır. Bu kordelânın mevzuunun mışti. Yuvarlak ay, sonu bir türlü gelDeniz kenarında bir kaya üstüne çdk metreye ayar ettiği mesafeye tesa dokuz yüz otuz dokuz!» namında bir bir kısmı Nevyork'ta, bir kısmı da bir düf eden sahneleri zaptetmeğe başladı. miyen rayları parlahyor, ve ıssız ovayı uzanmışım. Güne? ensemi yakıyormuş. transatlantikte geçecektir. kordelâ yapacaktır. Arkadaşı, ekmek parçalarmı biraz insanı daha çok ürküten solgun bir örtü Çeviren: "İt Tanınmış Fransız aktörü Louis *İC Greta Garbo'nun başrolünü oynadaha hesabh bir şekilde fırlataTak martı makta oldugu «Ninoşka» filmini çevir Jouvet «Kuyumcular çarşısı» filminde ile örtüyordu. Yorgunluğum arttıkça, ŞERİF HULÛSİ ,an ob]Vktif istikametirte ve bir buçuk mekte olan meşhur rejisör Ernest Lu başrolü oynıyacaktır. metre üzerine rasıgetirmeğe yardım edi bitsch bu kordelâyı bitirdikten sonra •jf Fransız edibi Sthendal'ın «kırmızı yordu. başrolünü Margaret Sullavan'ın temsil ve siyah» ismindeki eseri filme çekilecek Doğru6U, bu süje içîn bundan daha ettigi bir filim vücude getirecektir. ve bu kordelâda başrolü Marie Bell oyuyçun b'n taktik olamazdı. Maamafih, •^ Fernand Gravey ile Elvire Popes nıyacaktır. iahnenin yan kontrjur vaziyetine göre, co'nun yapacaklan «3ahane cadde» filfe Clark Gable, bir müddettenberi bu kadar seyyal ve cevval bir süjeyi bu minin rejisörlüğünü Abel Ganc yapa heves ettiği fotograf çekme merakından derece yakm mesafeden tutmak için, caktır. vazgeçmij ve fotograf makinesile bütün renc kız elindeki sandviçten kendi his•^T Fransız edibi Paul Morand'ın levazımaünı yok pahasma elden çıkar .esini de tamamen harcadiktan ve ora Lewis ve İrene isanindeki romanmdan mıştır. Buna sebeb bin metreye yakın cıkta satm aldığı iki simidi de paralayıp iktibas olunarak vücude getirilecek fi Peliküllük reskn aldığı halde banyo nehavaya ektikten sonra, ancak bir defa limde başrolün Carole Lombard tara ticesi filmin baştanaşağı boş çıkmış ol deklanşörün sesini işitebildim. fından oynarrması kararlaştmlmıştır. 5 a " masıdır. Meğer, dalgın Clark vaktile Filtvakika, genc ve azimkâr avcı, ya yed artist Amerikadan aynlamazsa o za objektifi korumak için mağazada konan nm saate yakın vizörünün arkasına ya man bu rol Edwige Feuillev'e tevdi o mukavva parçasını çıkarmayı unutmuş, pîş*k bekledikten sonra, adesesinin tam lunacaktrr. bunun neticesi bu iş de başma gelmiştir. bir buçuk metre öraünde uçan bir simit •İf Şimdi Amerikada filim çevirmek •Jc Vaktile öldürülnıüş olan Sırb okımasma uzanan marb gagasmı bul Kraliçesi Draga'nın hayatı yeniden fil te olan sevknli Macar artisti Franciska mus, ve.. vunrruşru. me alınacak ve kordelânın ismi «Taht Gaal on üç çocuklu bir ana babamn en Karacabey (Hususî) Karacabey Çocuk Esirgeme Kurumu, buradaki sonuncu evlâdı oldugunu söylemiştir. yoksul çocuklara faydalı yardomlar yapmaktadır. Bu defa elli çocuğa elbise N.G. hayali» olacaktrr. Yakın mesafelerin idaresi Yeni bir artist: Chrisfiane Mardayne Viyanalı genc kız, Pariste Çin hayatını tasvir eden bir filimde bir Rus şantözü rolü ile birden bire yükseldi SıNEMA RADVO u akşamki program J Türklye Radyodifüzyon Postaları DALGA UZTJNLUĞU 1639 m. 183 Kcs. 120 Kw. T. A. Q. 19,74 m. 15195 Kcs. 20 Kw T. A. P. 31.70 m. 9465 Kcs 20 Kw. 12,30 Program 12,35 Türk müziği (Pl) 13.00 Memleket saat âyarı, ajans, meteorolojl iıaberleri. 13,10 14 Müzik (haflf üvertürl«r ve fanteziler (Pl) 18,30 Program18,35 Türk müzigi, halk havaları. 19,00 Konuşma. 19,15: Türk müziği (Fasıl heyeti: Bestenigâr saba faslı) 20,00: Ajans, meteoroloji haberleri, ziraat borsası (fiat) 20 15 Türk müziği (Klâsik program) 21,00 Memleket saat âyan. 21,00 Konuşma. 21,15: Esham, tahvilât, kambiyo nukud borsası (flat) 21,30 Müzik (Oda müziği). 22,00 Müzik (küçuk orkestra. Şef: Neclb Aşkm). 21,00 Müzik (cazband Pl) 23,45.24 Son ajans haberleri ve yarınki program. Opera ve operetler 21,05 Belgrad: Bir opera temsili. 22,05 Brüksel (484620): Küçük Düfc (operet). 22,05 Italya (I lncl grup 421713): Çareviç (operet). Büyük konserler Prag I: Orkestra konsen. Londra (Natıonal): Orkestra konseri. 17,50 Belgrad: Orkestra konseri. 20,35 Sofya: Senfonik konser. 21,05 Laybah: Orkestra konserl. 21,35 Strasburg: Orkestra konserl. 22,05 Londra (342877): Orkestra kon> seri. 16,20 17,0ö Oda musikileri Italya (Birinci grup 421713)3 Seçme havalar. 22,15 Laybah: Muhtelif havalar. 23,05 Paris (P. T. T.): Muhtelif parçalar. 24,25 Londra (National): Mozart'ın o^ serleri. 18,20 Muhtelif 18,50 19,05 konserler Belgrad: Vıyolonsel konserL Bruksel (322932): Piyano kon « seri. 20,50 Brüksel (484620): Piyano kon seri. 21,05 Prag I I : Piyano konseri. 22,05 Paris (P. T. T.): Piyano konserl. 24 05 Peşte I : Çingene orkestrası. NÖBETÇİ ECZANELER Bu gece şehrimizin muhtelif semtlerindeki nobetçi eczaneler şunlardır: Lstanbul ciheti: Eminönünde (M«hmed Kâzım), Alem darda (Arif Neset), Kumkapıda (Haydar), Kuçukpazarda (Hıkmet), Eyubde (Arif Beşer), Fatihte (Emılyadi), Bakırköyde (lstanbul) eczaneleri. Beyoğlu clhetl: Tunelde (Matkoviç), Yuksekkaiaırımda (Vingopulo), Galatada Topçular caddesinde (Yiçopulo), İstiklâl caddesinde (Kemal Rebül), Şişli Osmanbeyde (Perbev), Beşiktasta ıVidin), Kasımpaşada (Vasıf), Hasköyde (Barbud) eczaneleri. Üsküdar Ahmediye caddesinde (Ahme diye), Sarıyerde (Asaf), Kadıköy Haydarpaşa Rıhtım caddesinde (Kadıköy), Hey beliadada (Şinasi Rıza) eczaneleri. BP B tırl (Sökede deve güreşleri j ( Karacabeyde sevindirilen çocuklar J tevzi edılmiş ve kendilerine sıcak yemek vermek temin olunmuştur. Gcnderdiğim resim sevindirilen yavruları yemek sofrasında göstermektedir. YENÎ ESERLER îllustrirte Zeitung Almanyarun Leipzig şehrinde çık makta olan bu mecmuanın şubat nüshası zengin mündericat ve çok güzel resimlerle intişar etmiştir. Bu niishada bilhassa denizciliğe ve güzel san'atlara aid fajmetli resimler vardır. Agâh İzzetin vaktile (Davuldan İlhamlar) başlığı altında intisar eden fıkralardan vücude gelen ve özlu sözler isminı taşıyan bu kıymetli ıkitab dörduncu Ğeîa. olarak ba£ilmıştır. •^^^^••^ CAIARıNA BUKArO ve MAklA JAC.BINI itelyanın en güzsl ve en mükemmel musikisinin iştirakile ıie beraber yara'.'k'arı TITO SCHIPPA'nın Büyük aşlc, ihtras ve n usıki ıılminde Oiuduju nefis şarkıları dmliyeceUs niz. taîyamn en güzel sesli erkecgî ^^ m mmm Filim artistleri nasıl eğleniyorlar ? BEN0EN MES'UD KİM VAR? Pek yakmda sinemas' nda özlü Sözler Söke (Hususî) T. H. Kurumu menfaatine her sene yapılmaa mutad olan deve güreşlerine başlanmı§tır. Havanın çok güzel olması spor ve eğlence hayaü durgun olan Sökeye heyecanlı bir gün yaşatmıştır. Civar kaza, nahiye ve köylerden en meşhur pehlivan develer gelerek büyük bir kalabalığm önünde güreşmiş, birinci, ikinci ve üçüncü gelerek derece alan develere Hava Kurumu tarafından nakdî mükâfat ve halılar verilmiştir. Bu güreşlerden T. H. Kurumuna masraflar çıktıktan sonra 300 liraya yakm bir kâr kalmıştır. Gönderdiğim resim, galib gelen ve hediye kazanan develerden birini göstermektedir. Kömürle zehirlendiler Elmadağı caddesinde Fonikağa apartımanının kapacısı Mığırdıçla kansı Kosyadi, kömürle zehirlenmişlerdir. îkisi de Sürp Agob hastanesine yatırılmışlardır. Çamaşır yıkarken... Mehmedpaşa yokuşundaki Özbekler tekkesinde oturan Osman kızı Ayşe de dün evinde çamaşır yrkamakta iken mangalda bulunan iyi yanmamış kö mürle zehirlenmiş, Haseki hastanesine yatırılmıştır. Beşiktaş S U A D PARK sinemasında Sinema meraklıtarının bekledikleri en heyecanlı film T i B E T E S R A R I 27 kısım tekmilı b'rden Akşam tam saat 8,30 da başlar. Teieton . 43143 Askere, memura, kadına, erkeğe, talebeye yazılmış 1939 yılının en son, en güzel, en tasnifli adabı muaşeret kitabıdır. Müellifi Süheylâ Muzalfer nıuaîereti ayrı ayrı kısımlar halinde tetkik edlp, milli, ferdi, cem'î, beynelmilel ve idari olmak üzere kitabcıklara tafcslm etmiştir. Herbese lâzım bu eser, İnkılâb Kltabevi tarafından fevkalâde nefls bir şekilde tab olunmuştur. Eserin büyüklüğüne ve güzelliğine rağ men cildsizi 50, cikillsi 75 ıkuruşa aatılmaktadır. , Amerikab aktör Lee Tracy ve karısı SaintMoritzde kış sporlan yaparlarken. Modern Adabı Muaşeret
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear