25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 18 Yklnrife«rtn 1<M8 Ingiliz Italyan anlaşması mühim iyi karşılandı Şükrü Saracoğlu, haricî Hariciye Vekilimiz beyanatta bulundu Ankara muhabirini kabul ederek Fransız matbuatına isal edilmek üzere aşağıdaki beyanatta bulunmuştur; « Yeni kabinenin bugün ittifakla almış olduğu itimad reyini henüz almadığı sıralardaki muhteriz davranmak mecburiyetinden şimdi azade bulunu yorum. Sizi şahsan kabul etmekle bir zevk duyuyorum. Türkivenin haricî siyaseti, Türkiye Cumhuriyetinin ilk günlerindenberi de ğişmemiş olmasına binaen bu siyasct hakkmda beyanatta bulunmak, fikrimce, lüzumsuz ise de bu hususta teyiden beyan etmek arzusundayım. Esasen uzun sen«lerdenbcri mütead did defalar vekâleten Hariciyenin başında bulundum ve sizi de Başvekilim Celâl Bayarın Büyük Millet Meclisi heyeti umumiyesi tarafından albşlanan kat'î beyanatından birkaç dakika sonra kabul etmiş bulunuyorum. Başvekil, şu beyanatta bulunmujtur: « Milletimiz 15 senedenberi tecrü' be cdilen Kemalizm rejiminin kendisine verdiği huzur ve tükun içerisinde çalış mak ve kuvcetlenmek istiyor. Milti hududları dahilinde mes'ud olmak emeft'ndedir. Bizim haricî siyasetimizdeki: Dahilde sulh, haricde sulh düsturunun ifadesi ancak bu suretle tefsir olunabilir. Esast milletlen gelmiştir ve Büyük Şef tarafından ifade edilmi$ür. Haıicı siyaselimizde değişecek hiçbir şpy yoktur. Anlaşmalarımıza, dostlukla vm'za. ittifaklarımıza bütün sadakati • mizle baîhyız. Bunları büuük bir azimle yüriilecefiiz. Bu sada, size olduğu kadar b'îtün dosllarımıza ve müilefiklerimize de bir ilimad ve muhabbet sedastdır.» Görüyorsunuz ki bu sözler, başkaca rruıtalealar ilâvesine hacet bırakmıyacak dsrecede açıktır ve bu sözlerin her yerde ve herkes tarafından dinlenilrp anlaşıla ca^mı ümid etmek isterim. Maamafih mademki Fransız efkârı umumiyesin« hitab ediyorum, şunu ilâve etmek isterim ki, Fransa ile Türkiye arasındaki münasebatın iki memleketin yüksek menfaatlerile hemahenk olması için elimden geleni yapacağım. Vatan daşlarınıza iki memleket arasındaki ticarî, iktısadî ve malî münasebetlerin mahsus dereced* genis.lemesini fevkalâde temenni etmekte ve temenniye şayan bul makta oldugumu da söyleyiniz.» Roma 17 (a.a.) Söylendiğine göre Kont Ciano, iki memleket arasında ileride bir işbirliği vücude getirilmesi ımkânlarını araştırmak üzere yakında Londraya gidecektir. imkânmı derpiş etmektedirler. Bu mak sadla Kont Ciano'nun bir ziyarette bu lunması muhtemel görülmektedir. Hali hazırda bu ziyaretin muhakkak olduğuna delâlet edecek ortada hiçbir şey yoktur. Fakat pek yakm bir atide bu ziyaretin vukuu ihtimali kuvvetlidir. Fransa ile Italyanın mümasil bir itilâf akdine mu vaffak olacağı Londrada ümid edilmek tedir. Bu mesele, ihtimal Çemberlayn'le Lord Halifaks arasında önümüzdeki hafta içinde Pariste görüşülecektir. Önümüzdeki sene başlangıcında în giltere ile îtalya, askerî sahada haberler teatisi için tertibat almaktadırlar.» Londra'da yapılan görüşmeler P KTA ATI îngiltere Kralı, iadei Italyan Hariciye Nazırı, ileride bir iş birliği ziyaret için Bükreş'e izah ediyor Ankara 17 (a.a.) Şükrü Saracoğ vücude getirmek için yakında Londra'ya gidecek gidecek lu, Agence Economique et Financier'in Londra, 17 (a.a.) İyi malumat almakta olan mehafilde öğrenildiğine göre Kral Karolun Çemberlayn ile mülâkatının mevzuu Romanyanın îngiltereye yapmakta olduğu ihracatı bilhassa petrol ve hububat ihracatım arttırmak meselesi teşkil etmiştir. Romanya Kralı, bugün bu hususta Hariciye Nezaretinde, ziyaret esnasında Lord Halifaks ile de görüşecektir. BASUR MEMELERiNi CERAHATLANMIŞ FiSTüLLER ve HER TüRLU ILTIHABLARI TEDAVi EDER. Karışık ve nasıl yapıldığı belli olmıyan bayat I çocuk gıdalarile yavrunuzun sıhhatini tehlikeye koyarsınız. Times gazetesinin yazdığına göre îngiliz ttalyan itilâfının tekemmül etmesi iki millet arasındaki münasebetlerin mü temadiyen halâsa doğru gittiğine bir delil teşkil etmektedir. Allahın yarattığı gibi saf ve tabiî hububattan yapılmış VVindsor Dükü îngiltereye yerleşiyor Paris 17 (a.a.) Dük de Windsor'a yakın olan mahfillerde dün akşam söylendiğine göre mumaileeyhin memlekete avdeti için yapılan görüşmeler mü said bir neticeye bağlanmak üreredir. Dük ve Düşes de Wmdsor, gelecek şubatta İngiltereye avdet ederek Belvedere şatosuna yerleşeceklerdir. Balkan turizm kongresi Atina 17 (a.a.) Atina ajansı bildiriyor: Balkanlararası turirm konferansına Yunan efkârı umumiyesi büyük bir alâka göstermektedri. Gazeteler, konferansın açıhş müna sebetile teati edilen nutuklara büyük bir erıemmiyet vermekte ve konferans mesaisinin bir hafta süreceğini yazmaktadır. Şimdi Italya ile Fransa arasında ayni şekilde bir itilâf imza edilmesi imkânı hasil olmuştur. tngiliz nazırlarmın gelecek hafta Parisi ziyaretleri esnasında Fransız nazıria Alman gazetelerine göre rile bu meseleyi görüşeceklerine ihtimal Berlin 17 (a.a.) A l m a n matbuatı, verilmektedir. Times gazetesi başmakalesinde îngil îngiliz îtalyan anlaşmasmın mer'iyete terenin şarkî Afrikanm geniş bir sahasm girmesi hâdisesine büyük bir alâka gösda Italyan İmparatorluğunun mevcudi termektedir. Berliner Lokal Anzeiger diyor ki: yetini tanıdığım kaydetmektedir. «îtalyada bu hâdise bihakkm kutlu Ingiliz gazetelerinin mütaleaları lanıyor. Bu anlaşma Mussolini'nin azknLondra 17 (a.a.) Ingiliz Italyan kâr ve dürüst siyasetinin yeni bir muvafitilâflannın mer'iyete ginmesi hakkında fakiyetidir. Bu münasebetle Almanya tefsirlerde bulunan Daily Telegraph gadost milleti ve onun şefini samimiyetle zetesi, bu itilâfların Roma Berlin Tok tebrik eder.» yo mümessillerinin ruhunu değiştirmediBerliner Tageblatt diyor ki: ğini ve Milletler Cemiyetine hiçbir veç «Bugün îngilizler arasında vaktile hile bağlı olmadığını kaydetmektedir. Milletler Cemiyetine müracaat keyfiyetiBu gazete, Italyanın haricî siyasetinde ni ancak îngiltere ve îtalya împarator bir değişiklik olmıyacağını fakat iki memlukları arasındaki mukarenet tehir ettir leket arasında şimdi yeni bir teşriki mesai mis, olduğunu anlıyanlar pek çoktur. Bu devresinin açıldığını ilâve etmektedir. mukarenet dün bir hakikat olmuştur. EDaily Express gazetesi, îtalyan tnden'in faşist aleyhtan siyasetinin Fransagiliz itilâflannın inkişafı Avrupada sü yı Akdenizde çok kötü bir vaziyete dükun ve asayişin teminine doğru bir devşürmüş olduğunu herhalde bizzat Fran reye yol açacağını kaydetmekte ve Al sızlar da idrak etmişlerdir. îngilterenin manyanın Yahudilere karşı bazı tedbirler tevessül ettiği tasfiye ifi Fransaya Akdeittihaz ettiği bahanesile îngilterede sol nizde kaybettirdiğini biraz güç ve geç cenah partileri tarafından Almanya aleytelâfi ettirecektir.» hinde yapılan hücumlarm bu sükun ve Fransız gazetelerine göre asayişin tahakkukunu geciktirmesi doğru Paris 17 (a.a.) J o u r gazetesinde olmıyacağını tebarüz ettirmektedir. Pietri jöyle yazıyor: tngiliz matbuatının neşriyatı Paris«Dün îngiliz îtalyan anlaşmasını te nasıl tefsir ediliyor? meriyete koymakla îngiliz Başvekili Paris 17 (a.a.) Havas Ajansı Çemberlayn en müstacel işe tevessül et Londradan istihbar ediyor: miş oluyor. îngiltere Akdeniz hakkında Bugünkü îngiliz gazetelerinde îngilizteminat almıştır. Italyan itilâfının mer'iyet mevkiine gir îngiltere Hindistan yolunu emniyet almesine müteallik hususî neşriyat yoktur. tına almış ve Arab dünyasında gerginli Bu mesele hakkında gazetelerde serdedilmiş olan mütaleaların ihtirazlı olması ğin kısmen izalesini elde etmiştir. Yakmmanidar telâkki edilmektedir. Bu müta şarkta artık serbest kalan îngiltere bazı leaların Başvekilin siyasetini tasvib et haberlere bakılırsa mecburî askerlik hizmekle maruf bulunan Taymis gazetesi metine bir başlangıc olmak üzere «millî gibi büyük bir organ tarafından serdedil defter usulünü ihdasa koyulmuştur. îngiltere Avrupa kıt'asında da işten el mesi de dikkate şayan görültnektedir. çekmiş değildir. Londra hükumeti Av Taymis ilâve ediyor: rupanın henüz serbest olan mıntakasmı «îngiliz îtalyan itilâfı üzerine kuru malî ve iktısadî olarak ele almağa çalışalabilecek bina için mükemmel bir temelcak ve bu mıntakayı kabil olabildiği kadir. Malumdur ki bu itilâfın akdi, domindar genişletmeğe çahşacaktır.» yonlar ve kendileri için Akdenizin ser Müstemlekeler meselesi bestisine çok hususî bir ehemmiyet veren Londra 17 (a.a.) Avam Kamara • îngiliz fhüstemlekeleri tarafından çok iyi karşılanmıştır. Bizzat bir deniz ve kara smda Müstemlekât Nazırı Macdonald, devleti olan îtalya, dünyanın en büyük Tangannıe valisine hükumetin manda altında bulunan araziden hiçbirini terdeniz devleti ve berrî Avrupanın en büketmeği derpiş etmediğini bildirmeğe yük devletile iyi münasebetlerde bulun Başvekil tarafından memur edildiğini maktan ibaret olan an'anevî hattı hareke bevan etmiş ve şiddetle alkışlanmıştır. tini tekrar takibe başlamıştır. Maliye Nazırı Sir John Simon da hüDiğer taraftan ayni gazetenin diplo kumetin müstemleke meselesini umumî masi muhabiri itilâfın meriyet mevkiine sureti tesviyenin bir cüzü addetmeğe girmesinin âcil neticeleri ne olacağı hak devam ettiğini söylemiştir. Mısır Kralının bir kızı oldu kında tahminlerde buluntnaktadır: «Londradaki İngiliz ve Italyan diploKahire 17 (a.a.) Mısır Kraliçesi masi mehafili, daha sıkı bir teşriki mesai Feride, bir kız çocuk doğurmuştur. Nuriye, hemen sizi görmek istediğıni söylemiş: «Git, bak, demiş; kamarasına geldiği zaman bana haber getir. Çok mi>him, dersinl. Saat kaç olursa olsun, nnıt'aka görmek istiyorum. Yalnız başkalarına belli etme... Hiç kimse duymasın!... Yalnız ken söyle...» diye üst üste tenbih etmiş. Çantasından bir lira çıkarmış, onu d ı Nurinin eline sıkıştırmış. Aman, ne yazık!. Neydi acaba?. Ne söyliyecekti?. Belki de zavallıyı kurtarırdık. Sonra ne olmuş?.. Ondan sonra yavrucağı bir daha gören olmamış. Yalnız, saat on bire doğru Bedriye Satvet güverteye çıkmış, onları Adnanla konuşurken görmü}, bunu siz de biliyorsunuz. Belki de Adnanın yanına yalnız gitmek istemiyordu. Bana haber verecekti: «Beraber gidelim» diyecekti. Yahud belki de bizim bilmediğimiz büsbütün ba;ka birşey vardı. Bundan da anlajılıyor ki Bedriye Satvet, Fitnatın fırtmadan korkacağını düşünüp de yalnız onun için kızcağızı aramaya çıkmamış. Aralarında ne olmuşsa olmuş, kimbilir ne konuşmuşlar, baksanıza, kavga eder gibi bağırışıyorlarmış diyorsunuz. İşte onun için telâş etmiş, gece yarısı yatağından kalkmış, gü Bükreş matbuatının neşriyatı Bükreş, 17 (a.a.) Romen matbuatı Kral Karolun siyasetine aid sayfalar dolusu malumat vermekte ve hükümdarın bu seyahatinin İngiliz hükumet merkezinde uyandırdığı alâkadan bahsetmektedir. Hususî muhabirler bu seyahatin siyasî cephesi hakkında tefsirlerde bulunarak îngiltere ile Romanya arasında müşterek menfaatler mevcud olduğunu ve iki memleketin ayni sulh idealini takib ettiğini tebarüz ettirmektedirler. Gazeteler, ayni zamanda îngilterenin Romanyanın iktısadî servetini kıymetlendirmeğe büyük mikyasta yardım edeceğine dair Londra gazetelerinde çıkan makaleleri iktibas etmektedirler. Yarı resmî Roumania gazetesinin hususî muhabirinden aldığı bir habere göre mühim bir siyasî şahsiyet Kral Karol'un seyahatinin yalnız îngiltere ile Romanya için değil, bütün Avrupa için mühim neticeler vereceğini beyan etmşitir. Ingiliz Kralı gelecek sene Bükrese gelecek Londra, 17 (a.a.) Daily Herald gazetesinin Bükreş muhabiri, Romanya Kralı Karol'un îngiltereyi ziyaretini îngiltere Kralının 1939 baharında iade edeceğini haber vermektedir. îngiliz Kral ve Kraliçesi, bir harb gemisile seyahat ve avdetlerinde îstanbulda tevakkuf edeceklerdir. Yugoslavya matbuatının netsriyatı Belgrad,. 17 (a.a.) Gazeteler, îngiltere ile îtalya arasında tekrar teessüs eden dostane münasebetlere geniş bir yer ayırmakta ve bu hâdisenin Avrupada bir sulh ve emniyet âmili olması temennisini izhar etmektedirler. Hasan özlü unlarını Çocuklarınıza yedirinlz. En yüksek evsafa malik olduğu gibi itlbarlle dünyada mevcud çocuk gıdalarının en mUkemmelldir. Amerikan ittihadı kongresi Buenos Aires 17 (a.a.) Hariciye Nazırı Cantilo, gelecek Panamerikan iman konferansında Arjantin tarafın dan teklıf edüecek programın aşağıda ki noktalara istinad ettiğini bildirmiştir: 1 Amerika memleketleri arasındaki tesanüdün daima takviyesine çalış mak. 2 Askerî itilâflan reddetmek. 3 Bir Amerika Milletler Cemiye tinin ve Amerika memlekelteri arasında bir adalet divanmın ihdasına mâni olmak. 4 Lapaz konferansında tesbit edilen mütekabil istışare itilâfile iktifa etmek. Vitamin Kalori Gıda Mercimek, Türlü, Buğday, Bezelya, Mısır, Pirinc, Yulaf, Patates, îrmik, Badem, Çavdar Özü Unlarını Çocuklarınıza Yediriniz. Meraklandınız mı ? Hiddetlendiniz mi? Korktunuz mu ? Alman Fransız yakınlaşması Paris 17 (a.a.) Petit Journal, Francois Poncet, Fransa ile Almanyanm müşterek bir beyanname neşretmeleri için zemin hazırlamış ve hatta bır misak projesi vücude getirmiş olduğu için yakında bir Fransız Alman mukave lesinin akdine muhtemel nazarile ba kılabileceğini yazmaktadır. verteye uğramış... Keşki Bedriye Salvete sorsak, ne imiş acaba konuştukları?... Belki böylelikle bir ipucu bulunurdu. Fehmi sormuş. Onun anlattığına bakılırsa Bedriye: «Ah, o gece boş bulundum. Ferihanın ne demek istediğini anlayamadım. Akhma büsbütün başka birşey geldi. Boşuna yere zavallı kızcağızdan şüphelendim!.» diye dövünüyormuş. Feriha, guya yabancı bir adamla tanışmış. Gece yemekten sonra onunla buluşacağın; söylemiş: «Haşmetin, madem ki, işi var. Ben de burada yalnız bafima, sıkıntıdan çatlıyorum. Çıkıp hava alacağım.» demiş. O gece, fırtmadan ortalık birbirine geçiyordu. Bir genc kızm yalnız başına y*bancı bir erkekle güvertede dolaşması, Bedriye Satvete pek çirkin görünmüş. Anlaşılan işte onun için atışmışlar I... Feriha, çok sinirli imiş, ne derseniz diyiniz, canım ne isterse onu yaparım, demiş kamaradan fırlamış. Nurinin işittiği gürültü de bu olacak, işte... Peki, kim imiş gece yarısı buluşacağı adam?. Haşmeti kuşkulandırmamak için bunu ne Bedriye sormuş, ne de Feriha kendiliğinden söylemiş. Fakat ö'dükten sonra çantasından çıkan mektubdan anhyoruz ki z,avallı kız, başka bir erkekle ahnız. Bütün sınir buhranlarınızı yatıştınr. Baygınlığınız, ç.arpıntmız, teessürünuz geçer, derhal ferahlarsınız. Yirmi senedir Nevrol Cemal'i kullanmıyan sevmiyen yoktur. Evlerinizde mutlaka bulundurunuz. Yalnız ismine henzivenler vardır. ( N e v r o l ) kelimesine ve ( C e m a l ) ismine dikkat edinız. gönlünü eğlendirmek için gitmemiş, Adnanm tuzağına düşmüş. Dayısım zehirleyen ad«mı bulmak için yalnız başına güverteye çıkmış. Buraya kadar, ne ise... Fakat onlar konuşurken Haşmet de yanlarında imiş. Mademki bu kızı seviyordu, nişanlısının gece yarısı başka bir erkekle buluşacağını duyduktan sonra nasıl oluyor da aldırmıyor; işte bunu anlamıyorum. Canım, bunu da o kadar gözünüzde büyütmeyiniz. Biliyorsunuz ki, zavallınm işleri başından aşmış, Hacı Hüsameddinin hesablarını çıkanyor. Bir yandan da Bedriye Satvetin yanından aynlamıyor. Evet amma gene o gece sizinle başbaşa, saatlerce salonda oturdu. Demek ki istediği zaman, pekâlâ vakit bulabiliyormuş!... Gene mi bu?. Bir duyan olsa kıskandığınızı sanacak!. Onu mu kıskanacağım?. Nesini?.. Yalan mı söylüyorum?. Sizinle oturacağına nişanlısının yanına gidemez miydi?.. Onu yalnız bırakmaması daha doğru olmaz mıydı?... Canım artık o kadarmı da çok görmeyiniz. Ferihanın söylediklerine darılmıştır. Hele böyle başka birisile güvertede dolaşmasına gücenmiştir. Ona nispet benim yanıma geldi. Sevişen insanlar arada bir böyle kendilerini naza çekmezler mi?. Aşkolsun, doğrusu... Bu herif günün birinde daha büyük bir suç işleyecek olsa sizden iyi bir avukat bulamaz!... Şükrü Paşayı biraz kızdırmak istedimS Dedim ya, Haşmet yakışıkh bir genc... Vapurdaki kadınlann hepsî onun gözüne bakıyor, siz de bunun için çekemiyorsunuz!... îster istemez îşi o da alaya döktü: Benden daha yakışıkh. benden daha genc değil ya... Nesini çekemiyecekmişmı?... Şükrü Paşa, arada bir öyle bulanık sözler söylüyor ki pek kötü yürekli bir adam sanırsınız. En sonunda bana dcğru sokuldu. Dişlerinin arasmdan: Şaka değil, diye fısıldadı. Siz kadınlar, böyle elma yanaklı, kiraz dudaklı, kaytan bıyıklı gencleri beğeniyorsunuz. Bedriye Satvete de sorsaniz o da sizin gibi, ikide birde, kocasinın yosmakaHbinden yana çıkıyor; ona hiç toz kondurmuyor. Kendisi de pek öyle dumanı üstürıde denecek kadar genc değil amma hâlâ güzel kadm..< (Arkati tar) 20 NEVROL CEMAL damla U Tfe» TİN A Tefrika No,46 V KEMAL RAGtB Durunuz da anlatayım. Bedriye Satvetin, Ferihanın, Haşmetin kamaralarına Nuri bakıyor. O gece saat sekize doğru kamaranm önünden geçerken bir gürültü duymuş; hemen hemen kavgaya benziyen bir gürültü... îçeride bağıra bağıra konuşuyorlarmış. Sonra birden bire kapı açılmış, Feriha dışarıya fırlamış. Çıkarken: «Ne olursa olsun, yapacağımı ben biliriml. Kim ne söylerse söylesin!.» diye bağınyormuş. Nuri duymuj. Kızcağız, oradan çıkınca doğru kendi kamarasına girmiş. Kapıyı içeriden kapamış. Arası yarım saat kadar geçmiş. Zil çalınmış. Kamarot içeriye girdiği zaman Ferihayı pek perişan bir halde bulmuş. Sanki ağlıyormuş gibi, sesi de boğuk boğuk çıkıyormuş. Nakleden: Evet, size gizlice bir haber göndermiş!. Bana, hiç kimse gelip söylemedi. Aksilik orada ya, zaten... Sizi bulsalardı, belki de kızcağız ölümden kurtulurdu. O gece saat dokuza doğru kamarotu çağırmış, onunla haber göndermiş. Peki amma, kamarot neden gelip bana söylemedi?. îşte buna kızdıtn, doğrusu... Nuri, kamaranıza gelmiş, sizi buIamamıs. Biliyor musunuz, ben salonda idim. Oraya neden gelmemiş?. Orada da bulamamış olacak... Nasıl olur>.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear