01 Aralık 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5 Eylul 1937 CUMHURÎYET Yaş meyva ihracatını nasıl yapabiliriz? En ziyade ambalâja ehemmiyet verilmelidir Nefis meyvalarımızı yaş olarak ihrac edebildiğimiz gün bunlarm fiatları tam kıymetini bulacaktır Akdenizdeki korBelçikada malî buhran ve kabine sanlık hâdiseleri Muhalifler bütün gürültü ve nümayişlere rağmen ekalliyette kaldılar . (Baştarafı 1 inci sahifede) Akdeniz konferan&ına İtalya iştirak etmiyor Üzüm ayıklıyan işçi kızlar Izmir (Hususî) Başmuharririmizin, yaş sebze ve meyva ihracı mevzuu izerindeki yazısı, meyvacı ve sebzeci olan ve ayni zamanda bu teşebbüsü yakından takib etmekte bulunan mıntaka•nızda ehemmiyetle karşılanmıştır. Bu nakale üzerine ben de bir tetkik yaparak, paş ve taze sevkiyat üzerinde bugün görülen ve düşünülen işleri tesbit etmeği faydalı buldum. Üzüm Kurumu tarafından yapılan yaş üzüm ve kavun sevkiyatı, aşağı yukai, burada da günün mevzuudur. Sevk sabiliyetinde mahsul yetiştirmekten başıyarak ta şimalî Avrupada müstehlikin îline kadar onu götürebilmek arasmda •nuhtelif çetin, ciddî iş safhalan, tecrüaeler, itinalar istiyen bu iş, ilk ağızda, eDeyce üzücü ve düşündürücü neticeler vermemiş değildir. Çünkü profesör Bade ?ibi mütehassıslann nezaretine rağmen, neselâ ambalâj esnasında işçinin dikkatîizliği, istiflerin şekli ve saire gibi sebeber, sevkedilen mahsulün bir kısmını çü•übnekle neticelenmiştir. Bu hal, bilhas;a üzümde görülmüştür. Esasen kavun sevkiyatı, üzümden sonra başlamıştır. 3u mıntakanın rezakı üzümU, bağdan copanldıktan sonra azamî itina edilmek rt en fennî şekiller tatbik olunmak üzere hrac kabiliyetini tamamile haizdir. An:ak, mevcud tecrübenin kifayetsizliği bu şte çahşan işçinin henüz yetişmemiş olnası ve ayni zamanda davanın ehemmi/etini kavnyamamasıdır ki, derhal yük;ek ve iyi bir netice alınmasma imkân bıakmamıştır. Ehemmiyeti haiz olan diğer ıokta, ambalâj ve fennî usullerden hanapsinin tercihi lâzım geleceği cihetidir. Meselâ, bir Bulgar sistemi, bir de Arianrin sistemi vardır. Bulgar sisteminde ler kutunun üst köşelerinde dört tahta çiv'ı, onların altında yani mukabil köşelef inde de dörder tane delik bulunur ve Yaş üzüm sevkiyatına gelince, vaziyet, ler kutudaki bu tahta çiviler, kendi üsşimdilik ne bizi tatmin edebilir. Ne de e.üne isabet eden kutunun deliklerine sokulmak suretile istifi intizama alır ve sık sasen bu işi başarmağa çahşan müesseseet bu çiviler üzerinde kalır. Bundan baş mizi.. Ancak, kısa bir zamanda, alınan ia her kutu arasmda muayyen bir aralık tecrübelerle her safhada .bir iyilik başDulunur ve bu sayede, esasen ambalâjm gösterdiği, çalışmanın intizama girmekte jstü kapalı olmadığı için mahsul, bol bol olduğu muhakkaktır. Gerek Türk, gerek 4ava alır. Arjantin sisteminde ise, kutu rakib memleketler sevkiyatından alınan !ar tamamile kapalıdır ve birbiri üstüne neticeler, adım adım takib edilmektedir. yerleştirilir. îstif bir taraftan eğrilince taz Meselâ, Londrada Muhib; Baltık mmyils. kutulann kenanndan çekilip doğru takasında Halim Sabit gibi kıymetli ve iş bilir elemanlar, müstemirren bu işle işdan doğruya üzümün bulunduğu kısımtigal etmekte ve oradaki vaziyeti günü [ara inebilir. Bizde şimdi bu ikincisi tatgününe raporlarla Üzüm Kurumuna bil:>ik ediliyor. Ikinci fennî nokta, üzümün dirmektedirler. frigorifik tesisatla mı, yoksa vantilâsyonFakat yaş üzüm sevkiyatile de mesele [a mı muhafazası icab ettiğidir. Fazla soguğun, üzümü çatlattığını da iddia eden bitecek mi ve yahud bitebilir mi? [er vardır. Bugünkü vaziyete göre, halMaksad, mahsulü mutlak satmak, hem ine doğru gidilen ve kat'î tesbiti düşünü de kıymetlendirerek satmak olduğuna en noktalar bunlardır. Alâkadarlar, bu göre, hayır!. Yapılması icab eden birşey :ihetin muhakkak olarak ıslah edileceği daha vardır: le ve yaş üzüm sevkiyatının behemehal Şarabcılık. Daşanlacağına kanidirler. Bunu bütün Üzüm Kurumu faaliyetini bu sahaya •nemleketin samimiyetle ve alâka ile diie da teşmil etmiş, Halkapınardaki eski bira Jiğine şüphe edilemez. Çünkü bu hare fabrikasını kiralıyarak burada şarab icet, üzümü, yalnız kuru olarak sevk ve maline başlamıştır. Bu sene 500 bin kilo stihlâk etmek gibi muayyen ve avakibı kadar imalât yapılması muhtemeldir. •neçhul bir şekilden kurtarmak demektir. Maamafih, gelecek sene geniş mikyas *\ncak, yalnız rezakı değil, çekirdeksiz ta imalât ve ayni zamanda ihracat yapıizümün de ayni şekilde sarf ve sevki, bu lacaktır. Bu şarab, beyaz olacak ve îndişeye muvazi olarak durmaktadır. «Tariş» adını taşıyacaktır. Vleselâ, Londra piyasası, çekirdeksiz kuSalâhiyettarlann bana söylediklerine • üzümümüzü tanır, fakat bunun yaşmı göre, üzümün en iyi, en parlak u anımaz. Hatta, ecnebi piyasaların çoğu, mukadderatı, şarabcılıktadır. Meselâ, ^ezakıyı, yeşile yakın, tatsız olarak ye Fransanın birçok mıntakalan tamamile neğe alışmıştır. Bu sebebledir ki, Ege bağlıktır. Mühim yekunlar üzerinde istihnıntakasınm sarı, altın gibi renkli reza salât yaparlar. Fakat orada kuru üzüm cısını evvelâ «hastalıklı birşey olsa ge yoktur. Üzüm doğrudan doğruya kısek» mütaleası içinde, tereddüdle karşı men taze olarak kullanıhr, mütebakisi de amış, fakat üzümü yeyip de ondaki tadı şarab haline ifrağ edilir. ınlayınca hayret etmiştir. BaşmuharririTürkiyede istihsal edilen şarabın miknizin de dediği gibi, rakibimiz çoktur. tan 4 milyon hektolitredir. Bundan înVîeselâ, üzüm, onbir memleketin mah hisarlar Idaresinin aldığı rüsum, 250 .ulüdür ve hepsi de ihracat yapıyorlar. 300 bin lira kadar birşey tutar. Türkiye3ittabi, fazla kâr değil, normal netice de, insan başına düşen şarab senede 250 ılmak düsüncesinin hâkimiyeti şarttır. gramdır. •Ceza yapılan teşebbüste ısrar göstermek Halbuki yalnız Monpelye'de 13 milie bu mahsulün mukadderatı namına bir yon hektolitre şarab çıkanhr ve orada zarurettir. Taze olarak sevkiyat imkânı kolaylaştığı gün, mahsul kendiliğinden kıymet bulacaktır. Çünkü rekoltenin muayyen bir kısmı, bu suretle eritilecektir. Binaenaleyh, bugünkü teşebbüs üzerinde ısrarla durmak ve bir, iki yıl mümkün olduğu kadar az ziyan vererek maksada herhalde ulaşılmak gerektir. Buradaki alâkadarlar da ayni fikirdedirler ve gidilen yol da budur. Sırf bu çalışmayı tetkik için, Üzüm Kurumunun bütün tesisatını, yaş, kuru üzüm, incir, kavun hazırlama yerlerini, şekillerini, frigorifik müesseselerini, ambarlannı, imalâthanelerini gezdim. Kuru incir ve üzüm kısmında, memleketin en modern, en temiz, en intizamlı bir müessesesine kavuştuğumuza inanabiliriz. Ku rum, Ege mıntakasındaki on beş üzüm ve incir satış kooperatifinin kendi birlikleri kanahndan gelen mahsulünü işler ve sevkeder. Ortakların mahsulü, yavaş yavaş gelmektedir. Şimdiki gümrük binasının karşısmda, işçinin kıyafetinden, sıh hatinden, banyo ve saire ihtiyacmdan tutunuz; mahsulün nefaseti ve temiz işlenmesi için lâzım olan bütün tesisata kadar herşey, tamamile kompledir. Kırk bin liraya yepyeni ve Türkiyede emsali olmıyan bir makine kurulmuştur ki, üzümü yıkar, temizler ve kurutur. Bu ameliye, ayni makine üstünde ve ayni an içinde vuku buluyor. Mıntaka üzüm ve incir istihsalâtının dörtte biri buradan geçeeektir. Yani, bir taraftan müstahsil, satış kooperatifleri etrafında teşkilâtlandınlmak suretile gerek kredi, gerekse rasgele satış mecburiyetinden kurtanlmış olmak bakımından faydalandırılırken, bir de üzümü, inciri daha iyi işlemek, daha fazla mahrece bağlamak, hem de millî bir firma altında satmak gibi, çok mühim ve mahsul için hayatî bir iş de bu çatı altında başanlmıştır. Paris 4 (A.A.) Petit Journal gazetesi yazıyor: Belçikada kabine buhranı var. Bu buh «Denizlerin serbestisini term'ne ugraı ran, Van Zeeland Degrelle rekabetinin mak zamanı çoktan gelmiştir. Çünkü 7 yeni tezahürlerinden biridir. Hâdise, Bel temmuzdanberi Akdenizde taarruza uğ çika Millî Bankası hissedarlan heyeti u rıyan gemilerin sayısı 20 den eksik de mumiye içtimaında patlak vermiştir. ğildir.» 30 ağustosta, öğleden sonra toplanan Populaire gazetesi, yazıyor: Millî Banka hissedarlan, ruznamede ya«Fransa ile In^ilterenb Akdeniz konzılı maddeler arasmda bulunan bir tâdil feransı huzuruna müşterek tekliflerde meselesini de müzakere edeceklerdi. Bu çıkmalannı temenni etmek icab etmektetadılât banka nizamnamesinin bazı mad dir. Bu, muvaffakiyetin başlıca şartırdır. delerine müteallik olup, Millî Bankanm İtalya konferansı akamete uğratmak için sabık müdür muavini Van Zeeland'a hü' herşeyi yapacaktır. Fakat Fransa ile İncum vesilesi teşkil etmek üzere, matbuat giltere arasındaki politika birliği tamam tarafmdan yapılan bir takım neşriyat ü olunca diğer bütün devletler onlara iltizerine ortaya atılmış bulunuyordu. Baş hak edeceklerdir.» vekilin hasımları, onun, Başvekâlet ma Madam Genevieve Tabouis, Oeuvre kamını işgal ettikten sonra dahi, banka gazetesinde şöyle yazıyor: dan füzuli tahsisat aldığmı iddia etmek «Valansiya hükumeti Akdeniz konfetedirler. ransına çağırılmıyacağmdan haberdar eHissedaran heyeti umumiyesinde mev dılmiştır. Ingiltere hükumeti, Valansiya zuu bahsolan bu mesele çok hararetli mü yı davet ettıği takdirde İtalyanın muhaknakaşalara yol açmıştır. Van Zeeland'm kak surette red cevabı ile karşılaşacağını taraftarlan kendisini müdafaa yollu söz takdir etmiştir. Fakat İtalya hükumeti ler söylemişlerdir. bundan başka konferansa iştirak şartı olaIçtimadan az evvel, banka binasmın tak Franco'ya muhariblik hakkmın tanmönünde Rexist'lerden mürekkeb bir kala masını istiyecektir. İngiltere Hariciye balık toplanarak tezahürata başlamış ve Nezareti böyle bir şartı kat'iyyen kabul etmiyecektir. Herhalde Cenevrede söy lendiğine göre Akdeniz konferansı eylulün 15 ve 16 sında toplanacaktır. Hükumet az masraf yapmağa hazırlanıyor Muharebe uzadığı takdirde bu usul «müsadere» lerle basarılacak Japonya parasız harbedebilir mi ? Japon filosuBun yeni ve kuvvetli cüzütamlarından Ashigara kruvazörü ParisSoir gazetesi, ÇinJapon harbinin mali safhasını tetkike hasrettiği bir yazı da, paranm, harbin candamarı olduğu hakkındaki kanaati artık iflâs etmiş gibi göstererek, modern harblerin, para ile yapılamryacak kadar pahahya mal olduğunu, Harbi Umumide anlaşılan bu hakikatin, gene Harbi Umumide bulunan bir tediye şeklile uzlaştınJdığını ve bundan sonra, harb yapmak için fazla zengin bir devlet olmağa lüzum kalmadığını söylemektedir. Muharrir, Umumî Harbin, iktısad alimleri tarafından, üç aydan fazla devam edemiyeceği söylenmesine rağmen, dört seneden fazla sürdüğünü ha tırlatarak, bunun, harbden sonraki nakid iflâslarile neticelenen karşılıksız ihraclar ve dahilî istikrazlar sayesinde mümkün olduğunu anlattıktan sonra, Japonyanın bu dersten istifade ettiğini ilâve edıyor ve diyor ki: «Tokyoda, daha şîmdiden, bir sene, iki sene ve belki daha fazla sürmesi mümkün görülen harbe, Japonya şu şekilde hazırlanıyor görünmektedir. «Harb masrafı iki nevklir. Birincisi, dahilde yapılacak olan masraf, yenle ö denecektir. Diğer nevi masraflar, harice tediyesi icab edenlerdir ki, bunlar da, Amerikadan alınan petrolün, Malezyadan gelen kauçuğun ve Afrikadan ithal edi len bakırın bedelleridir. Bunlar, dolar, florin, İngiliz lirası ve altın olarak ödenir. Dahilî masraflann tediyesi kolaydır. Evrakı nakdiye ihracı suretile mflation usulünü tatbik etmek kâfıdir. Bankalar, gitgid« daha geniş mıkyasta devlet kon trolu altına girdığine göre, bankaların iştirakile yapılacak olan bu inflation işi gayet basittir. Ancak, yenin kıymeti, 1931 de esasen üçte iki nisbetinde azaltılmış olduğu için, bu defa yapılacak inflation'un, bu krymeti büsbütün düşürmemesini teminen, dev let kambiyo işini murakaba altına almak suretile muhtemel sukutu durdurmak teşebbüsündedir. diyesri için şu üç şekli tatbik etaıek teşebbüsündedir. Mevcud milyarlann musa « deresi; devlet hesabma yeni milyarlar ihdası; sermayelerin harice çıkmaması ve yen piyasasının ayni seviyeyi muhafaza etmesıi için bir kambiyo kontrolu tesisi. Haricî borclara gelince, harbden önce çok revacda olan haricî istikraz, bugün çok müşkül olduğundan, Japonya, beynelmilel tediyata tahsis etmek maksadile altın isrihsalâtmı artırmağa teşebbüs et mişrir. 1931 denberi, Kore.deki altm madeni, istihsalâtını % 72 nisbetinde artırmıştır. Bugün, takriben 40,000 kilo al« tın madeni çıkarıldığı söyleniyor. Fakat, ne bu altın, ne de resmî ban • kanm ihrac edeceği nakid harici borclann tamamen tesviyesine kâfi gelemez. Bu şerait karşısmda, Japonya, harice kabil olduğu kadar az borclanmağa ve kendi müteahhidhğini kendisi yapmağa karar vermiştir. Son seneler zarfında Japon endüstrileri son derece artmış, bilhassa, silâh, ce « pane, makine, kimyevî mevad ve demİT sanayii büyük bir inkişaf kazanmıştır. Bu vaziyet, Japonyanın harbe hazırlandığını ve kendi teslihatını kendi temin ettiğini gösteriyor. tngiliz torpitogunu nasyonalistler batırmamış Bolşevik Ispanyollann ademi müdahar İe komitesinm veya Milletler Cemiyeti polis tarafından güçlükle dağıtılabilmîş • tir. B.U arada, ikisi kadın olmak üzere konseyinin içtimaı arifesinde beynelmilel dört lcişJL revkif edilmiştir. Rexist'ler, ora 'havayı zohirlemeye çalışnnş olmalari' b»« dan borsa binası önüne gitmişler, binayı rinci cfefa vaki değildir. Tebliğde, nasyonafistlerin ^fiskay hü işgale teşebbüs etmişlerse de, orada da zabıtanm müdahalesi üzerine gürültü ya kumeti evrakı arasmda ecnebi vapurlantıştırılmış ve on altı kişi tevkif edilmiştir. na taarruz için verilmiş emirleri bulduk Millî Banka hissedarlan toplantısında, lan ilâve edilmektedir. Belçikada Ajan azasındaa Diren'in tevkifi Salamanca 4 (A.A.) Salamanca hükumeti matbuat bürosu tarafından neşredilen bir tebliğde, bir krsım ecnebi matbuatınm işaalan hilâfma olarak Havock adındaki îngiliz torpido muhribinin nas yonalist bir gemi tarafından taarruza uğramadığı, çünkü bu torpido muhribinin bir çok Ispanyollara karşı takib etmiş olduğu civanmerdane hattı hareketten dolayı Ispanyol nasyonalist partisinin büyük teveccühüne mazhar olduğu beyan edilmektedir. Başvekile gerek Degrelle tarafından, ge tngilterenin Roma elçiri Eden'le ren Âyandan Dieren tarafından çok şidtekrar görüştü detli hücumlarda bulunulmuşsa da, n« Londra 4 (A.A.) İngilterenin Roticede, muhalifler, 360 reye karşı 70 rey ma büyük elçisi Sir Eric Drummond, dün le ekalliyette kalmışlardır. Hariciye Nezaretine gelmiştir. Zanne Buna rağmen, Belçikada bugün «Mil dildiğine göre sefir îngiliz Italyan mülî Banka rezaleti» diye bir hâdise mevcud nasebetleri hakkmda tekrar Eden'le gö bulunmakta ve neticesi henüz bilinmiyen rüşmüştür. bir kabine buhranı hüküm sürmektedir. Nasyonalistler bir şehir daha Bilbao 4 (A.A.) Santander cep hesinin cenubu garbisindeki nasyonalist Lokarno 4 (A.A.) Halen îsviçrede kıt'alar Potes şehrini işgal etmişler ve bulunmakta olan Macaristan devlet Na halk tarafından şevkle kabul edilmişlerıbi Amiral Horty dün buraya gelmişti. dir. bizim 100 150, hatta 200 mislimiz nisbetinde şarab sarfolunur. Bizde, sofrada Londra 4 (Hususî) News Chrobir şarab terbiyesi ve itiyadı teessüs etme nicle gazetesi, İtalyanın îspanyaya küllimiştir. Salâhiyetli bir fen adamı bana yetli miktarda yeni asker göndermek ü dedi ki: zere bulunduğunu haber veriyor. Bu ga Vaktile, bundan birkaç sene evvel, zete, son Sicilya manevrası münasebetile bir Holanda heyeti gelerek înhisarlar silâh altına çağırılan İtalyan zabit ve askerlerinin terhis edilmediklerini ve bu Vekâletine şu suali sormuş: sevkedileceklerini Nekadar üzüm alırsınız ve bun günlerde İspanyaya haber vermektedir. Ayni gazeteye göre, dan nekadar şarab çıkar? Tetkikat yapılmış ve neticesi bildiril İtalya hükumeti sonbahardan evvel İspanyada kat'î neticeyi elde etmeğe karar miş. Heyet de şunu söylemiş: Bütün üzümünüzü şaraba tahvil edi vermiştir. niz, hepsini, her zaman için almağa haİngiltere, konferansa mühim zırım. tekliflerde bulunacak Teklifin güzelliği ve ehemmiyeti âşiLondra 4 (A.A.) «Press as Aiakârdır. Fakat bu işi başaracak büyük te tov» bildiriyor: sisat ve fabrika yoktu. Bugün de şarabİngiltere, Cenevrede toplanacak Ak cılık en emin vaziyettedir. O takdirde deniz konferansına çok mühim tekliflerde bağlardaki, imalâthanelerdeki bir yığın bulunacaktır. Teklifler, Hariciye Nezamasraf ortadan kalkacak ve meselâ, bu reti tarafından hazırlanmıştır. İngiliz yükgün kuruduğu vakit bir kiloyu bulan ve sek mehafili, bu tekliflere çok büyük e20 kuruşa, hatta daha aşağıya satılabilen hemmiyet atfetmektedir. Bu tekliflerin, üzüm, mutlak ve mutlak 30 kuruş gibi bir konferansa iştirak eden bütün devletlerin kıymet tutacaktır. Demek istemiyorum ki, kendi millî seyrisefainini himaye etmesinı kuru üzümcülük iptidaidır, kârlı değildir. intac edecek bir nevi birlikte çalışma sisHayır, fakat biz buna doğru gidersek, temi tesisini ileri sürmesi pek muhtemel hatta daha fazla bağ yetiştirsek bile ku dir. Diplomatik mehafil, bu konferansa ru üzümcülük kendiliğinden ortadan kal bir İtalyan delegesi gönderilmesine büyük kacaktır. Bu sistemin, ne yağmur, ne ehemmiyet atfetmektedir. Zira, İtalyan çamur, ne bozulma, ne rengi atma gibi iş birliği bazı fena şayialan bertaraf ettehlikeleri vardır. Tamamen salim birşey. meğe ziyadesile yardım eyliyecektir. Ce Haber aldığıma göre, Üzüm Kurumu, nevreye giden İngiliz heyetine riyaset eygelecek sene, birkaç milyon kilo şarab liyen Eden, Akdeniz konferansına bizzat iştirak edecektir. imal edecektir. Ayni zamanda taze üEğer İtalya da bu konferansa Kont züm sevkiyatını çekirdeksize de teşmil e liyecektir. Şimdiden her parti sevkiyatta, Ciano'yu gönderirse, iki devlet adahediye olarak, daha doğrusu tanıtmak mı arasında bir görüşme ve binnetice ln maksadile birer miktar da çekirdeksiz ü giliz İtalyan münasebetlerinin doğru • dan doğruya müzakeresi fırsatı doğmuş züm sevkine başlamıştır. olacaktır. O. R. G. Macar devlet Naibi Lokarnoda aldılar îtalya, lspanyaya asker gönderiyormuş Japonya, endüstriyel faaliyeti için zarurî olan iptidaî maddelerin hepsine sahib bulunmadığından, kendisinde olmıyanlan, Almanyayı ve Moskovayı nümune ittihaz ederek ersatzlarla temin ediyor. Hükumet, memleket dahilindeki bü tün servet membalarını kendi kontrolu altına alabilmek için zarurî olan salâhiyeti meclisten istihsal eder etmez, harbi kendi parasile değil, müsadere tarikile başarmanın yolunu bulmuş olacaktır. Haricî masraflar işinde, Japonyanın, dünyanın en büyük sun'î ipek müstahsili olması çok büyük fayda temin edebile • cektir. Günde bir milyon kilo gibi, Amerikayı bile geride bırakan bir miktarda istihsal ettiği sun'î ipeği ve bu ipekle vücude getirdiği kumaşlan, Avrupa piya • Ayni zamanda, yeni şirketler teşkili, sasında yok pahasma satacak olan Ja ihtiyat akçelerinin sermayeye kalbi, ye ponya, buna mukabil, silâh yapmak için niden sermaye celbi gibi iktısadî hareket muhtac olduğu nikeli ve bakırı pekâlâ teler de devlet müsaadesine bağlı olacağın darık edebilir. Bu sistem sayesinde, Avdan başka, bankaların, hükumetten hu rupa piyasalarında karışıklıklar bile tevsusî bir müsaade almadıkça 100,000 lid etmesi muhtemeldir. Buna da kimse* yenden fazla kredi açmaları ve altı ay nin bir şey demeğe hakkı olmaz. Çünkü, dan fazla vade vermeleri de menedile harb masrafmı karşıhyabilmek için, iktıcektir. sadî harbe başvurmak zaruretinde kaldı * Hulâsa, devlet, dahilî borclarının te ğını söyliyebilecektir. Zonguldakta 30 ağustos bayrcimı Zonguldakta yapılan 30 ağustos merasiminde erkânı ve ümera ile, resmi geçide iştirak eden amele gruplarından bir kısım.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear