Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET POJ? Wîndsor Dükü Kardeşile bozuştuğu haberlerinin aslı yok İhracat meselesi Son siyasî vaziyetler Borsayı biraz karıştırdı Yeni ihracat mcvsimi başmda husule gelen değişiklikler ve dünya siyasî vukuatının tabiî neticeleri piyasada mühım addedüebilecek bazı fiat tahavvülleri husule getirmiş ve bu yüzden maalesefuzağı göremiyen tüccarlar zarar görmeğe başlamışlardır. Bundan bir müddet evvel Italyadan geniş siparişler yapüması ve daha büyük siparişler de yapılacağının şayi olması bazı ihracat evlerinin temelini celbetmişti. O vakit bu firmalar derhal Anadoludan mal toplamağa başlamışlar ve bu yüzden müstahsilin fiatları bir hayli yükselmesine de ehemmiyet vermiyerek stoklarını çoğaltmağa gayret göstermişlerdi. Bu arada Almanya ile yeni ticaret anlaşması müzakerelerinin intac edilmiş olması daha bazı tüccarlara da hız vermiş ve bir taraftan stoklar kabarırken diğer taraftan bir kısım ihrac eşyası üzerinden iç piyasa fiatları da yükseldikçe yükselmişti. Fakat, dünya siyasî gidişinin aldığı veçhe dolayısile Akdeniz işinde Italya nın vaziyetinin nezaket kesbetmesi ehemmiyetli siparişleri bir müddet için durdurmuş ve diğer taraftan Alman anlaşma sından evvel yapılan üç taraflı protokolun piyasada iyice anlaşılamamış olması birdenbire bir durgunluk doğurmuştur. Bunun neticesi olarak fiatlan yükseltilen mallarda tabiî bir sukut görülmüştür. Italya için evvelce 4 kuruş 5 paraya alman yulaf 3,27 kuruşa, Almanya için 4,10 kuruştan toplanan arpa 3,27 kuruşa, 4,30 kuruştan alman bakla 4,05 kuruşa, 8,30 kuruştan alman kuşyemi 7,30 kuruşa inmiştir. Türk sporu tedennidemi? Açıldı açılah iştirak etmekte olduğu muz Balkan oyunlarmın sekizincisi de evvelki gün Bükreşte mutad merasimle ve takımımızın dördüncülüğile kapanmış bulumıyor. Türk atkt takımının Bükreşte 26 puvanla dördüncülüğe düşmüş olması haddizannda hayretle karşılanacak bir hâdise değildir. Geçen sene Atinada ancak 2 puvan fazlasile gene dördüncü olmuştuk. Yalnız 1933 te Atinada 61 puvanla Ro manya ile beraber üçüncülüğe kadar çıkmış olan takımımızın 1934 müstesna (bu yıl Zağrebde 21 puvan gibi müthiş bir sukuta uğramıştık) 1935 oyunlartnda ve îstanbulda 76 puvan aldığını düşünecek olursak 1936 ve 1937 vaziyetlerinin arzu edilen ve erişilmesi kabil olan neticeler den uzak olduğunu kabul etmek lâzınv gelir. Borsadaki esham gibi hergün değilse bile seneden seneye tedenni şeklinde göze çarpan atletizmdeki gerilemenin se beblerini araştırmadan evvel, müsabakalardaki umumî vaziyetimizi gözden geçirmek faydah olacakhı. Atletlerimiz Bükreşte iştirak ertikleri 21 müsabakadan yüksek atlamada ve 400 metroda ikincilik, gülle, 400 mânia, Balkan bayrağında üçüncülük, 4 x 1 0 0 , 4 X 4 0 0 ve 5,000 metrolarda da dör düncülük, 100, 1,500 vc disk atmada da beşincilik almış bulunuyorlar. Şurası da şayanı kayiddir ki iki ikin cilik, üç üçüncülük, üç dördüncülük ve üç beşincilik alan tabmımız bu arada dört yeni Türkiye rökoru tesis etmiştir. Bu izahla da anlaşılmış oluyor ki puvan temevvüçlerinin bu işte rakiblere nazaran kat'î bir rol oynamamakla beraber bizim için daha ziyade tasnifde üçüncü gelmek meselssi ehemmiyetlidir. Bükreş oyunlannda üzerlerine en ümid bağladığnnız atletlerimizden gülleci îrfanla, üç adımcı Pulat ve 110 m«tro mania koşucumuz Faikın kendilerinden beklemekte olduğumuz dereceleri yapa mamış olmaları hakikaten üzülünecek bir meseledir. Toplu olarak yapılan müsa bakalarda bir takıma dahil olan atlet lerden bazılan şu veya bu sebeble formlarından düşmüş olabilirler amma bun ların hep birden ayni akıbete uğramaları bir gayritabiilik addedılmek lâzımgelir. Bir aylık kamp müddetinde çok sıkı bir idmana tâbi tutulan atletlerımizin bozuk derecelerine mukabil, tesadüfen kamp haricinde kalarak kendi kendine çalışan Melihin bize yenı bir Türkiye rökoru hediye edecek kadar iş görmesi kamptakilerin zorluktan yıprandıklarını, yani surentraine olduklarını; idmanı daha gevşek tutanlarm ise tasarruf ettikleri kuvveti daha güzel ve yerinde sarfetmif olmalanna canlı bir misaldir. Biz kampı müthiş bir idmana boğmak ve az çok ihmal ile geçen 11 ayın idmanını bir ay gibi kısa bir müddet içine sıkıştırmayı itiyad edinmiş bulunuyoruz. Halbuki kamp 11 ay zarfında atletin idmanma son bir retüş ve yorulmadan formunu muhafaza etmek vasıtasmdan başka bir şey değildir. Amerikalı mütehass<slar «antrenmanda kuvvetin dörtte üçünü yana koy ki, tasarruf ettiğin bu kuvveti müsabakada sarfetmeğe imkân olsun» derler. Bunun içindir ki fcam kendilerinden iş bekleneceği sırada Receb, Galıb, Faik ve Pulat gibi belli başlı atletlerimiz sönük ve silik bir mevcudiyet gösterdiler. Gülleci Irfanın ise kafilede hem atlet hem idareci olarak vazife aldığını duyduğu muz için Ingilterede her zaman ruttuğu dereceyi bu yüzden kaybettiğini sanıyo ruz. Çünkü atletizm çok ince ölçüye tâbi bir iştir. Atletin âsabı üzerinde en ufak heyecan omı d«recesinden düşürmekte asla teahhur etmez. Diğerleri için idman tarzmdaki Irfan için de idarecilikle atletliği mezcetmek gibi batalar yüzünden hasıl olan Bükreş vaziyeti, kapıldığımız hatalarm birin cisi değildir. NÜZHET ABBAS KANSIZUK benizsizlik ida yegane deva kanl ihy a eden ÇTns\r En mnntahip eübba tarafmdan tertip edilmiştir. d l i V U r 14 E>lur 1S37 Norasteni, zaflyet T« Chloros* , PARÛ Bolvadin Şarbaylığından: (22800) lira bedeli keşifli yetmişer beygir takatında buhar lokomobilll kazamız elektrik tesisatı 20 gün müddetle kapalı zarf usulile 10/9/1937 tarihinden itibaren eksiltmiye konulmuştur. 1 İhale 30 eylul 1937 perşembe günü saat 16 da Belediye Encümeninde yapılacaktır. 2 Talibler ıhale saatinden evvel % 7,5 muvakkat teminat parası (1710) lirayı ya nakten veya muteber bir banka mektubile teklif mektubunu Belediye Encümeni liyasetine vermeleri şarttır. 3 Eksiltmiye iştirak eden müteahhidlerin bu gibi elektrik tesisi iş lerini muvaffakiyetle başardıklarma dair ehliyet vesikalarını ibraz etmeleri şarttır. 4 Nafıa Vekâletinden musaddak elektrik ve tesisatı fennî şartname ve proiesi Belediyemizde mevcut olduğundan bu hususta izahat almak isti yen talibler hergün Belediyeye müracaatle öğrenebilirler. 5 MateahhiJd ihaleyi müteakib muvakkat teminat parasını % 15 e iblâğa ve hususî ve umumî ve fennî şartname hakkmda noter mukavele senedi vereceği ve bilumum masarifi sairesinin müteahhide aid olduğu ilân olunur. (6144) Eskişehir Hava Okulları Komutanlığından: Hava okulları kayid ve kabul müddetinin eylul 1937 sonuna kadar uzatıldığı ilân olunur. (6073)" Daktilo aranıyor Türkçe, fransızca ve almanca bilen bir daktiloya ihtiyac vardır. Hüviyet, referans ve istenecek ücret miktarı gösterilerek mektubla müracaat olunur. tstanbul potsa kutusu 189. Beşiktaşta 22 No. Eski Silivri Pazarı bakkaliye dükkânının muntazam şık mobilyası vitrinlerüe 3 güne kadar pazarlıkla satılıktır. Ayni dükkâna müracaat. Daktilo aranıyor Mükemmel türkçe v€ fransızcaya vâkıf ve bihakkın tahrir ve tekellüme muktedir daktilografiyi iyi bilir Türk ve Müslüman bir bayana ihtiyac olduğundan, bu şeraiti haiz olanlann mektubla Beyoğlu posta kutusu 2248 e müracaat etmeleri rica olunur. Millî güreş takımımız tzmire gitti Beşinci Balkan güreş şampiyonasına iştirak edecek millî güreş takımımız dün akşam Bandırma yolıle tzmire hareket etmiştir. Millî takım: 56 da Ke nan, 61 de Yaşar, 66 da Yusuf Aslan, 72 de Ankarah Hüseyin, 79 da Mersinli Ahmed, 87 de Mustafa, ağırda Çoban Mehmedden müteşekkildir. Kafileye hakem olarak giden eski güreş ajanı îsmail Hakkı başkanlık etmektedir. Rumen ve Yugoslav güreş takımları da bu sabah şehrimize gelecekler ve akşam İzmire hareket edeceklerdir. Spor işlerile Vali meşgul oluyor Spor işleri idaresinin mahallî vi lâyetlere verilmesi üzerine İstanbulda da Vali Muhiddin Üstündağ bu işle meşgul olmağa başlamıştır. Muhiddin Üstündağ şimdilik muhtelif kulüblerle temas ederek vaziyete nüfuz etmekle meşguldür. Lik maçları başlıyor Windsor Dükü, kansile beraber Macaristanda ve Macar kıyafetile Dün şehrimize gelen Daily Express gazetesi, Windsor Dükü ile kardeşi Kent Dükü arasında bir dargınlık çıktığına dair Amerika matbuatında intişar eden dedıkodulara bir cevab teşkil eden şu malumatı vermektedir: Böyle bir dargınlık mevzuubahs değildir. Kent Dükü ve karısı, Windsor Dükünü eylulde ziyaret etmeği tasavvur eylemişti. Fakat Dalmaçya sahillerindeki yat seyahatlerinin biraz uzunca sürmesi bu ziyareti 6 eylule bırakmağa sebeb olmuştu. O anda Kent Dükü ^ardeşinin Macaristana hareket etmekte olduğunu bılmediğinden ziyaretini tehir ettiğini telgrafla bildirmişri. Bu arada Windsor Dük ve Düşesi plânlarını değiştirmiş ve 6 eylulde Macaristana hareket etmeğe karar vermişlerdi. Halbuki Kent Dükünün telgrafı gelince hareketlerini tehir etmek imkânı olmadığından Kent Dükü kansına bir telgraf çekerek ziyaretlerini başka bir tarihe bırakmalarını rica etmişlerdi. İşte suitefsire uğnyan Dükün bu telgrafı imiş. Dük bundan kardeşine danldığı manası çıkanlacağım zannetmiyormuş. Mobilya satışı Bolvadin Şarbaylığından: (4000) lira bedeli keşifli kazamız yetmişer beygir kuvvetinde iki buhar lokomobilli elektrik santral binası 20 gün müddetle açık eksiltmiye konul • muştur. Eksıltme 10/9/1937 den başlar. 1 İhale 30 eylul 1937 perşembe günü saat 14 te Belediye Encümeninde yapılacaktır. 2 Talibler ihale saatinden evvel % 7,5 teminatı muvakkate parası (300) lirayı ya nakten veya muteber bir banka mektubu ile tediye ve ehliyet vesikasını ibraz etmeleri şarttır. 3 Elektrik santralı binası Belediyemizde mevcut fennî ve hususî şartname ve plânı mucibince yapılacaktır. 4 Müteahhid ihaleyi müteakip muvakkat teminat parasını % 15 e iblâğ ve noterden mukavele senedini yaptırmağa mecburdur. Bu hususta fazla izahat almak istiyenlerin hergün Bolvadin Belediye Riyasetine müracaatleri ilân olunur. (6145) Avrupa ve Amerikada tütün mütehassısı olacaklar înhisarlar idaresi tarafından, tütün mütehassısı yetişmek üzere Avrupa ve Amerikaya gönderilecek gencler için açılan müsabaka imtihanına, ekserisi tütün eksperi olan birçok gene talib olmuştur. İdarede teşekkül eden bir heyet, talib olan genclerin vaziyetlerini tetkik etmektedir. Hüviyeti anlaşıldı Yeni mevsim futbol lik maçlan ilk teşrinin birinci haftası başlıyacaktır. Bu seneki maçlar eskiden olduğu gibi mevcud on iki kulüb arasmda yapıla caktır. Maçlar bir devreli olacak, birin Ticaret Odası el arabası işile Tekirdağmda kupa maçları ciden dördüncüye kadar derece alan meşgul değilmiş Tekirdağ (Hususî) Yılmazspor Te dört kulüb millî küme maçları için ayİstanbul Ticaret Odasının, yük taşıkirdağsporla değil, Halksporla finale nlacaktır. mağa mahsus el arabaları meselesini kalmış ve bu maç bazı sebebler dola Geçen sene otomatik bir şekilde döryısile yapılmamış, Yılmaz hükmen ga düncünün geri kalan sekiz kulüble yer tetkık etmekte olduğu yazılmıştı. Dün lib sayılmıştır. değiştirmesi kararlaştırılmışsa da, bu Ticaret Odasmdan aldığımız bir mekVehab lzmirden ayrılıyor kulübler arasmda resmî müsabaka ya tubda, odanm böyle bir işle meşgul olpılmadığından bu sene yer değiştirme madığı bildirilmektedir. İzmir (Hususî) Fransadan dönen kaidesi tatbik edilmiyecektir. eski Aaltaylı Vehab, mensub bulundu Takımlar arasmda büyük kuvvet Romanya ve Bulgaristandan ğu Alsancak kulübünün lısans mesele farkı nazarı dikkate almdığından gelegöçmen nakliyatı sinde vaki teşebbüsüne, mmtakanm vercek sene dördüncü ile sekiz kulüb biRomanya ve Bulgaristandan göçmen diği «merkeze müracaat edüıiz» şeklin rincisi terfi maçı yapmak suretile yer nakliyatı devam ediyor. Nazım ve Hi deki cevabdan müteessir olarak lzmıri değiştirmiş olacaklardır. sar vapurları Varna ve köstenceye her terke karar vermiştir. İstanbul ve Millî küme maçları için Ankaradan on beş günde bir sefer yaparak orada ya Ankara kulüblerinden birine girece beş, îzmirden de beş kulüb lik maçı toplanan ırktaslarımızı ana yurda ta ğini, o kulüblerin kendisine bir lisans te yapacaklar, bunların birinci ve ikinci şımaktadırlar. Bu mevsime müretteb omin edeceklerini umduğunu söylemekte leri millî kümeye aynlacaklardır. lan 25 bin göçmenden şimdiye kadar dir. Millî küme haricinde kalan sekiz ku 15 bini taşınmıştır. Geri kalan 10,000 Vehab, Fransadan, aldığı tecrübeleY, lüb de bir devrelik maçlardan sonra a göçmenin taşınmasma da ikinciteşrin yaptığı ihtısasla İzmire nafi olmak için talette kalmamaları için millî kümeye ayının sonuna kadar devam edilecek geldiğini, fakat hâlâ kulübcülük zihnı ayrılan dört kulübün millî maça giren tir. yetlerinin ve bazı kaprislerin İzmire hâ oyuncularından haric birer takımları Gelecek ırktaşlarımızdan 5 bin tanekim olması yüzünden buna imkân bula gene on iki kulüb halinde bir devreli si Trakyanın Sılivri ve Çorlu taraf maç yapacaklardır. larına iskân edilecektir. madığını ilâve etmektedir. Evvelki gece Meserret oteline yat mak üzere gelen, fakat vaziyetinden şüphe edilmesi üzerine heyecanlı bir takibden sonTa polisler tarafmdan ya kalanan Almanın, hüviyeti anlaşılmıştır. Bu adam, Alman bandıralı Tinos vapuru tayfalanndan Veysut HerbertDaily Express'in verdiği bir habere tir. Herbert, bulunduğu vapuru kaçır göre iki kardeş yakın bir tarihte buluşa mış olduğundan o gece serbet bulun caklardır. mak için otelde yatmak istediği anla şılmıştır. Safranboluda bir inhisar kaçakçısı yakalandı Safranbolu (Hususî) Kasabada tütün ve av malzemesi bayiliği yapan. bakkal Ali Gani oğlunun dükkânmda kaçak mevad satıldığım anlıyan înhisarlar memuru Tahsin Demirci, gösterilen muhalefete rağmen hemen ara mağa başlamış, ve kaçak mevadda tesadüi edildikçe Alinin asabiyet ve buhran geçirdiğini gören memur durma dan yaptığı dört saatlik uzun ve ince bir aramada otuz aded çakmak taşı, bir mekanizmalı çakmak, 290 gram afyon, 17 mavzer fişeği, on tane büyük kama bıçağı ve tahminen 1/4 nisbetinde di namit bulmuştur. Musadere olunan bu mallar idareye kaldınlarak bakkalın satış ruhsat tez kereleri iptal ve bir taraftan evrakı Cumhuriyet Müddeiumumiliğine ve rilmiştir. Yapılan ilk duruşmada hâdi sede satış kasdi görüldüğünden muha kemesinin mevkufen cereyanına karar verilmiş ve bayi Ali tevkif edilmiştir. yorum sana! Bu müdahale eden adam, miralay Von Pennvvitz'di. Sarhoş korktu ve kolunu çekerek Sybil'in başını serbest bıraktı: 5u işe de bak! Eğlenmek de yasak yahu!... Diye mırıldanarak koridor istikametinde yürüdü, kayboldu. Bir daha meydana çıkmadı. Bu çekişme çok kısa sürdüğü için, miralayın yakmında oturanlardan başka hiç kimsenin nazan dikkatini celbetmemişti. Esasen, perde arası, orkestra bir askerî marş çalmağa başladığı için, müşteriler, pürneş'e, bir ağızdan ayni havayı tutturmuşlar, orkestraya refakat ediyorlardı. Sybil, kendisini mütecavizin elinden kurtaran bu kibar erkeğe, minnettar bir tebessümle bakü. Locasında hâlâ ayakta duran miralay eğildi ve: Eskişehir Memleket Hastanesi Baştabibliğinden: Hastanemizin 195,270 kuruş muhammen bedelli, 128 kalem ecza ve tıbbî malzeme ıhtiyacı 20/9/1937 pazartesi günü saat on beşe kadar açık eksilt miys konmuştur. Liste İstanbul Sıhhat Müdürlüğünde, ve Eskişehir Memleket Hastanesi Baştabibliğinde görülebilir. İste.klilerin usulüne göre Vilâyet Encümenine müracaatleri. (606O) SEHER VAKTİ Maurice Dekobra O akşam «Beyaz Papağan» barı ğne atılsa yere düşmiyecek kadar kalajahktı. Sybil'in sırası, allıpullu operet esvablarile sahneye çıkan bir Alman subetinden sonra geliyordu. Sözde, Boğazinde bir paşanın yalısını temsil eden bir ] ekor ortasmda, Rimsky Korsakoff'un ehrâzadından alınmi| havalarla yaptığı ans, uzun uzun alkışlandı. Sybil, programm ilk kısmmm sonuncu umarası olan dansını bitirdıkten sonra, eyircileri, üstüste birkaç defa selâmlanak mecburiyetinde kaldı. Neş'eli neş'eli ^ülüyor, seyircilerin, dansını begenmiş olmalarından dolayı memnun ve mes'ud görünüyordu. Hakikatte, sevincinin asıl sebebi, bir locada yalnız başına oturan, ve kendisini alkışlamağa herkesten evvel atılan bir adamın, gözüne ilişmiş olmasıydı. Sybil, bu tek başına oturan adamın miralay Pennvvitz olduğunu anlamış, daha doğrusu keşfetmişti. Bu mütehakkim bakışlı, ellilik şık zabit, sımsıkı üniYazan: Tam, koridora giden üç basamak merdiveni çıkacağı dakikada, vestonlu bir adam, kendisine biraz şiddetlice çarptı ve özür dilemek ister gibi, gene kadını oÇeviren: muzlanndan yakalıyarak öpmeğe teşebbüs etti. Sybil, kendini müdafaa etmek i1 7 Hamdi Varoğlu çin insiyakî bir hareketle geriledi. forması içinde dümdüz vücudilc, bu aKendine sarhoş süsü veren ve neş'eli dam, Viyana ve Budapeşte arasmda görünen bu adam, Sybil'in boynuna sanice kalbleri esir eden Pennvvitz'den, 24 rıldı. numaralı ajanın tarif ettiği miralay dan Ah! Belkis... diye mmldandı.. başkası olamazdı. Ne güzelsin... «Bağdad Şenliği» danSybil, dans ederken, bu zabitin, hiçsın hoşuma gitti... Gel seni öpeyim canıbir jesti gözden kaçırmamak için, kendimm içi... sine bir dürbünle baktığmı farketmişti. Sybil geriledi ve bu münasebetsiz heŞimdi, 24 numaralı ajanın verdiği talirifi iterek uzaklaştırmağa çalıştı. Fakat, matı harfiyyen yerine getirmeğe çahşmak icab ediyordu. «Bağdad 5cnliği» dansı beriki, kadının yakasını bırakmıyordu. biter bitmez, orkestranın arkasından do Başını kolunun arasına kıstırdı ve zorla laşarak kulise gitmeyip, kendisini bir bek öpmek için ona doğru eğildi. Tam makliyen varmış gibi, salona geçmesi aralann sadına ereceği sıradaydı ki, önünde bulundukları locadan, birisi ayağa kalktı. da kararlaştınlmıştı. Kolunu uzattı, bu kaba herifi yakasm Sybil, kapılan açık localann boyunca, dan tuttu, emir vermeğe alışmı? sert ve masalara sürtünerek geçti ve vukuunu önbarid bir sesle: ceden hesabladıklan hâdiseye intizara Matmazeli rahat bırak! dedi. Bubaşladı. Hâlâ «bravo!» diye haykıran radan da arabanı çek. Yoksa polis çamüşterilere tebessümle mukabele ediyordu. Miralay Von Pennwitz'in önünden ğınnm. N e . . . Ne demek efendim?..* geçtiği sırada, onun, kendisini gizlice alkı^ladığını görmemezliğe geldi. Daha duruyor! Defol şuradan di Sybil, uzaklaşır gibi yaptı. Pennwitz, elini dansözün çıplak koluna dokundurarak dedi ki: Rica ederim... Bu kadar çabuk gitmeyiniz, matmazel... Bu ufak heyecanı gidermek için size bir kadeh şampanya ikram etmeme müsaade buyurur musunuz ? Sybil tereddüd etti: Sizi rahatsız etmek istemem miralay... Müsaade ediniz de gideyim... Rica ederim matmazel. Kalbiniz hâlâ çarpıyor. Hissediyorum. Heyecanınızı dindirmek ihtiyacmdasınız. Bu akşam yapyalnızım. Birkaç dakika bana arkadaşlık etmiş olacaksınız... Sybil, locaya girdi. Memnuniyetini belli etmemek için kendisini adeta zorluyordu. Düşünmeli ki, bizzat Pennvvitz onu davet etmiş, onunla tanışmak iste mişti. Bundan daha mükemmel bir tanış Matmazel, dedi, müdahalemî ma ma vasıtası bulunabilir miydi? Hasmı ile zur görünüz. Fakat, kaba bir adamın, görüşmek, temas etmek için bundan daha güzel bir kadını incitmesine tahammülüm güzel, daha tabiî bir s.ekil tasavvur edilebilir miydi? yoktur. lerdi. Miralay, Sybil'in kadehini doldur» muş ve kendi kadehini, onun jerefine iç» mek için kaldırmıştı: Güzelliğinizin şerefine, Matmazel Mahmud... Bu akşamki büyük muvaffakiyetinizin şerefine... Mes'ud tesadüfü* müzün şerefine! Sybil, kadehini kaldırdı ve mukabele etti: Miralay... Generallığa terfi etmeniz temennisile içiyorum.., Pennvvitz bir kahkaha arb. Tek gozlüğünü çıkardı, parmağını dudaklarına götürerek: Matmazel, dedi, bu akşam, harbde olduğumuzu unutalım; askerlerin, çavuşların, mareşalların mevcudiyetîni düşünmiyelim... Ve, Viyana an'anesi mucibince, aşk, şarab ve kadm düşünelim, onlan terennüm edelim... Amma, siz bizim an'anelerimizi bilmezsiniz. Zira, yanılmıyorsam, sizd« biraz jarklıhk var değil mi? Yan şarklı sayılınm, miralay. Annem Türktü. Bir garblı ile evlenmişti. Yani, ırk kokteyli gibi birşeyim. Cin ve Sybil, miralayin yanîna, çîçeklerle vermut kanşık... Hatta, daha doğrusu, Size çok mînnettarim, miralay... Bu adam nereden peyda oldu anlıyama süslü masanm başına oturdu. Numaralar vermut yerine, bizim millî içkimiz olan dım... Size tekrar tekrar teşekkür ede tekrar başhyordu. Salonun ışıkları sön "akıyı koymak daha doğru olur. dürülmüştü. Rahat rahat komışaK'ecfk (Arfcası var)