28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 29 Mart 1937 Millî küme maçlarında dün alınan neticeler Fenerbahçe Gencler Birliğini yendi, Beşiktaş Doğansporla berabere kaldı [Baştarafı l ınci sahifese] Duymadıklarımız ve bilmediklerimlz Aşağıdaki habe ri okuyunca, kıya met alâmetleri de diğimiz şeylerden birini okuyorun zannettim. Sizi d. benim kadar hay rete düşürecek olan •*~ naoer ışıe: Amerika Cumhurreisi, bir Zenciyi, Virginia eyaleti federal mahkemesine hâkim nasbetmiş. Zencilerin, Amerikada nekadar hakir görüldükleri malumdur. Renklerinin bizlere benzememesinden baska hiçbir kusuru olmıyan bu siyah Adem oğullarını Amerıkalüar insan yerine koymadıkları için, Roosevelfin bu hareketi adeta ihtilâlcuyane telâkki edilmiştir. Amerika tarihinde, bir Zencinin hâkim oluşuna ilk defa tesadüf ediliyor. Gerçi, Şikago'da, Nevyork'ta, Columbia'da Zen cilerden sulh hâkimi yok değildir. Fakat bunlar münhasıran sulh hâkimidir ve sade Zenci mahallelerindeki Zencileri muhakeme edebilirler. Çok değerli bir avukat olan yeni hâkimin, mahkemesine aza tayin edildiği Virginia'da da ahalinin ekseriyetini Zenciler teşkil ederse de, Zenci hâkimin hakkı kazası bunlara münhasır değil, beyazlara da şamildır. Bir Zencinin, ancak suçlu sıfatile kapısından girebileceği bir mahkemeye, aza olması, hem de kendisini insandan saymıyan beyazların karşısında adaleti temsil etmesi Zencinin Amerikadaki mevkii düşünülürse Amerikan yeniliklerinin bir şaheseri sayümağa sezadır. dan birkaçı son dakikada kulüb heyeti idaresinin verdiği bir disiplin kararma itiraz ederek sahaya çıkhkları halde oyun oynamaktan imtina ettiler. Bunlann yerlerine getirilenler iskarpinle sahaya çıkıp kulüblerinin renklerini ve şereflerini ko rumak istediler ve bunda hayli de mu vaffak oldular. Oyun uzun müddet 3 3 beraberlikle cereyan ettikten sonra Bey kozlular arka arkaya üç gol atarak maçı 6 3 kazandılar. Zenci hâki' Bir tetkik seyahatinin intıbaları Tayyaıe inşaatında büyük terakkiler Takib tayyarelerinin sür'ati 500 km. ya çıktı; ağır bomba tayyareleri ise 355 km. hızla uçuyorlar 2 1] Maç Yeni stadın bütün tribünlerini dolduran on yedi bin kişiye yakın kesif bir seyirci kalabalıgı karşısında yapıldı. Millî Miidafaa, Adliye, Gümrük ve İnhisarlar Vekilleri oyunun başından itibaren Başvekil İsmet İnönü de ikinci devre başlangıcında localarına gelerek Ankara ve Istanbulun iki güzide takımının karşı laşmasında bulundular. Hakem, İzmirden sırf bu maçın idaresi için getirilen Mustafa idi. Gencler Birliği takıtnı kalede Rahim olmak üzere İhsan, Halid Keşfi, Hasan, KadriSelim, Nıyazı, Rasim, Salâhaddın, Ih san. Fenerbahçe de: Hüsameddin Yaşar, Lebib Mehmed Reşad, Angelidis, Cevad Şaban, Esad, Bülend, Naci, Fık ret şeklinde yerlerini aldılar. Ilk dakikalar Gencler Birliğinin biraz daha atılgan ve Fenerin de durgun oyunile geçti. Beşinci dakikada Fenerlilerin toplu bir hücumu görüldü. Bu akından Bülendin ayağına getirilen top çok güzel bir vuruşla Gencler Birliği ağlanna takıldı. Bu golden sonra oyunun şekli birdenbire ve tamamen değişti. Daha beşinci dakikada mağlub vazıyete düşmüş olan Gencler Birhği takımı birbiri üzerine hücumlara girişti. Bütün Fener takımı bu andan itibaren kendi nısıf sahası içine sürülmüş vaziyetteydi. Top, Fener kalesi önünde mütemadi zikzaklarla dolaştı, durdu. Gencler Birliğinin behemehal bir sayı çıkarmak azmile canlı ve atılgan oyunu bu akınlan kesmek için yapılan bazı hatalı hareketlerin çoğalmasına da sebebiyet verdi. Hakem dörtte üçü Fener aleyhine olmak üzere sık sık oyunu kesmeğe ve ceza vermeğe mecbur kalıyordu. Gencler Birliği takımı Fener müdafaasmı tamamen sarsmıştı ki, muhacimle rinden İhsan sağdan çekilen bir frikıkten istifade ile ve anî bir şütle beraberlik sayısmı temin etti. Bu sayı, oyunu daha çok kızıştırdı. Fenerliler aleyhine verilen cezalar daha sıklaştı. Hatta bu arada hakem gene Fener aleyhine verdiği bir cezanın tatbikından evvel topu kasden saha dışma atan Fenerli oyuncuyu topu atbğı yerden bizzat gicKp getirmeğe mec bur etti. Gencler Birliğinin tazyik ve hakimiyeti gittikçe büyüyerek devre sonuna kadar devam etti. Fakat gol olmadı. ikinci devTe başında oyun şeklinin değijtiği, Fenerlilerin hâkim bir vaziyet temin ettiği görüldü. Bunu daha ziyade hemen devrenin ilk dakikasmda Gencler Birliği kalesine atılmış ola nikinci gol de takviye etti. Bu gole Fenerli Angelidisin aşağıyukarı kırk yardadan kaleye gön derdiği bir şandel ve bu şandele muka bil Gencler Birliği kalecisinin şayanı hayret dıkkatsizliği sebeb oldu. Artık Fenerliler daha iyi çalışmakta .dıler. Buna mukabil Gencler Birliği o yuncularının hiç olmazsa beraberliğj te min için sayı fırsatı araştırdıkları da görülmekteydi. Fakat bütün çalışmalar neiicesiz kaldı. Fenerliler Fıkreti ortaya alarak derlitoplu hücumlarla Gencler Birliği kalesi önünde sık sık görünmekte idiler. Bu hücumlann birinde Şaban tamamen boş kalmış olan Gencler Birliği kalesi önünde yüzde yüz bir fırsatı da kaçırdı ve maç Fenerin bu devrede çıkardı Beşiktaşla berabere kaîan Doğanspor takımı geçmesi ve hakemin sert oyunu bahane ederek Enveri dışan çıkarması Beşiktaş takımını dokuz kişiye indirmişti. Bu yüzden dakikalar geçtikçe Beşiktaş daha ziyade bir müdafaa oyununa dönmek mecburiyetinde kaldı. Doğanspor da iki açığının tecrübesizliği yüzünden başka gol çıkaramadı ve maç bu netice ile bitti. Akşamüzeri îzmir Spor Kurumu Be Beşiktaş, Doğansporla şiktaş şerefine İzmirpalasta bir ziyafet berabere kaldı verdi. Beşiktaşlılar yann vapurla îstan İzmir 28 (Hususî muhabirimizden) bula döneceklerdir. Beşiktaş takımı bugün ikinci maçını DoTürkiye kros koşusunda Anğansporla yaptı ve 11 e berabere kaldı. karalılar birinci, Istanbul Düne nisbetle daha heyecanlı bir hava içinde ve daha teknik bir şekilde cere üçüncü oldu yan eden maç, seyircileri hakkile tatmin Ankara 28 (Telefonla) Türkiye etmiştir. birinci kros şampiyonası bugün binlerce Beşiktaş takımı: Mehmed Ali Faruk, seyirci önünde ve aln bin metroluk çetin Taci Fuad, Enver, Feyzi Eşref, Re bir mesafe üzerinde yapıldı. Buna atle fet, Hüsnü, Rıdvan, Hayati. tızm federasyonunun hazırladığı kış ça Doğanspor da: Mehmed Adnan, lışma programmı en iyi tatbik eden altı İhsan Nurullah, Hakkı, İsmail, Şeref, spor mıntakasmın atletleri iştirak ettiler. Ömer, Fuad, Halid, Mehmed Vkürtck Kum, hendek, çimen gıbi arızalı yerdizilmişlerdi. lerden geçen atletlerin koşuyu çok iyi bir İlk vuruşu Beşiktaş yaptı ve oyun îz derece ile bitirdikleri görüldü. Neticede mir kalesine aktı. Doğanspor bu akını Ankaradan Şevki 22 dakika 18 saniye, ancak kornerle durdurabıldı. Fakat Be 4 5 ile birinci, Kocaelinden Ibrahim 22 şiktaşhlar bundan istifade edemediler, dakika, 22 1/5 ile ikinci, Ankaradan İstop avuta gitti. Dakikalar geçtikçe İstan mail 23 dakika 6 2/5 ile üçüncü geldi bul takımının sahaya alışmış olduğu ve ler. düne nisbetle daha düzkün oynadığı göUmumî tasnifte Ankara 8 puvanla rülüyordu. # birinci, Kocaeli 16 puvanla ikinci, antre5 inci dakikadan sonra İzmirliler haki nör Luiz'in yetiştirdiği Istanbul atletleri miyeti ellerine aldılar. Bilhassa Fuadın 22 puvanla üçüncü, Balıkesir 42 puvanla gayretile inkişaf eden hücumlar Beşik dördüncü oldular. taş için cidden tehlikeli oluyordu. 10 unizmirliler aralannda Türkiye şampi cu dakikada Fuadın sıkı bir şütü Meh yonu ve Balkan ikincisi Rıza Maksud da med Alinin elinde kaldı. Fakat Fuadın bulunduğu halde atletlerinden birinin mübir dakika sonra iyi bir vaziyette Beşik sabakayı bitirememesi yüzünden derece taşa çektiği anî şüt golle neticelendi. alamadılar. Bursa da ayni sebebden tasBu golden sonra Beşiktaşlılar oyun nife ithal edilmedi. tarzlarını değiştirdiler ve havadan oynaKoşunun sonunda Başvekilimiz Ismet mağa başladılar. Doğanspor da golün İnönü sahaya inerek kazanan takıma şilşevkile daha güzel pynamağa başladı di bizzat verdiler. ğmdan oyun çok zevkli bir şekil aldı. îz8 kulüb arasında yapılan mirlilerin akınlarını canla başla oynıyan maçlar Faruk muvaffakiyetle kesiyor ve gol yapılmasına imkân vermıyordu. Fakat Millî küme haricinde kalan sekiz ku23 üncü dakikadaki bir iskası az daha lübün tertib ettıkleri karşılaşmalara dün Beşiktaş aleyhinde ikinci bir gole mal o Şeref stadında başlandı. lacaktı. Birinci oyunda Süleymaniyeliler 2 1 32 nci dakikada hakimiyet gene Be galıb vaziyetteyken Anadolulular oyunun şiktaşa geçti. Hsünü ayağına geçen bir bitmesine beş dakika kala hakeme ıtiraz fırsatı kaçırdıktan sonra 37 nci dakikada ederek sahadan çekildiler. Oyuna mü Rıdvan kale ösünde topu göğüsle içeri dahale eden Anadolulu genclerle hakem attı. Böylelikle beraberlıği temin etmiş Ahmed Adem arasındaki münakaşa oldu ve devre bu şekilde bitti. cürmü meşhud mahkemesine intikal et İkinci devre de aynı hız ve heyetanla mek üzereyken tavassut edenlerin delâ • geçti. Vakit vakit her iki taraf gol fırsat letile mesele örtbas edildi. larile karşılaştılar. Fakat 22 nci dakikaİkinci oyunu Topkapı ile Beykoz tada Hüsnünün yaralanan Tacinin yerine kımları oynadılar. Topkapılı oyuncularğı hâkim bir oyunla 21 Gencler Birliğinin aleyhine neticelendi. Karş.ılaş.mayı heyeti umumiye itiba rile tavsif için Gencler Birliğinin daha canla başla, Fenerlilerin ise daha usta lıkla oynadıkları söylenebiîir. Fenerbahçe takımı bu akşam idarecilerile birlikte Istanbula hareket etti. En modern harb tayyarelerinden üç nümune [Birlnd resim: Pransızlarm Devoitine513 tipindeki avcı tayyaresi, süratl saatte 600 kilometro çıktığı azamî irtıfa 11400 metro İkinci resim: Fransızların Farman220 tipindeki 19 tonluk ağır bomba tayyaresi, sürati 325 kilometro, faaliyet sahası 2,500 kilometro üçüncü resim: Italyanların Savoia79 sistemindekl 14 tonluk ağır bombardıman tayyaresi, sürati 355 kilometro, faaliyet sahası 2500 kilometro] Birinci makalemizde zikrettiğimiz giBu sebeble bir kere de tayyarelerin bi, Almanlar tayyare enstitülerini ve a sürat, musademe ve imha kabiliyetleri» ğır bombardıman tayyareleri gıbi hu ni artırmak hususunda neler yapıldığım susî teçhizatı yetiştiren fabrikalarmı gözden geçirelim: gezdirmek hususunda son derece titiz Tayyare motörlerinin kudret, taham» davrandıkları için İngılizlerın, Italyan mül ve hafiflikleri, hareket intizamlan ların ve bilhassa iki buçuk sene mukad hususunda son senelerde elde edilen dem uzun müddet hava enstitülerinde. yüksek neticeler sayesinde, tayyarele* fabrikalarmda çalışarak yüksek vukuf rin süratleri, kudretleri, yükselme kabi» ve ıhtısaslarından müstefid olabildiğim liyetleri pek ziyade artmıştır. Büyük Fransızların bu nevi inşaatına nisbetle Harb esnasında keşif ve takıb tayyarele» mukayeseli bir fikir edinmemiz müm rinde azamî süratleri saatte 200 kılokün olamadı. metroyu ve faaliyet daireleri ise 300 ki« Buradaki ateşin faaliyeti müşahede e lometroyu geçmezken bugün takıb tayderken şimdi o memleketlerde de ha yareleri 500 kilometroyu mütecaviz süryatî bir mesele şeklini almış olan tayya atlerle 1000 kılometroya yakın bir faare inşaatına ayni azim ve iştiyakla sa liyet dairesi dahılmde se\Tüsefer kabirılarak belki harikalar yaratmağa ça liyeti göstermektedirler. Bırtkaç misal lışıldığı nazarımda tecessüm etti. zikredelim: Fransızların Devoitine 513 tipindeki takib tayyaresi 5 dakika zarFransızlar on milyon franklık ye fında 4000 ve 16 dakikada da 11,400 metni dahih istikrazlarının mühim bir roya yükselmek ve 4000 metro irtifada kısmmı tayyare ve gene tayyare saatte 500 kilometro katedebilmek kainşa etmeğe hasredecekler. Ayni mak biliyetindedir. îngilizlerin Hawker ti« sada yüz milyonlarca lira tahsis e pindeki bu nevi tayyareleri ayni irtifaa den İngilizler, parlamentolanndaki res erişememekle beraber 525 kilometro» mî beyanata göre, mevcud tayyare kuv luk bir sürate maliktirler. Ağır bom» vetlerini iki sene zarfmda üç misline bardıman tayyareltrine gelince: Italifrağa çalışacaklardır. Italya, Amerika yanların Savoia 79 tipindeki ve 14 ton ve saire gibi yüksek sanayi sahibi mil sikletindeki tayyareleri 7,500 metroya letler siyasî maksadlarını tatmin veya yükselmek ve 2J>00 kilometroluk bir familli mevcudiyetlerini sıyanet için her aliyet dairesi dahilinde saatte 355 kilometro katetmek suretile 2000 kilo siklefedakârlığı göze aldırarak bütçelerine tindeki bombardıman yükünü intihab milyarlar koyuyorlar. Ve bu silâhlanma ettiği hedeflere atabilirler. Resimleriyarısmda geri kalmamağa çalışıyorlar. mizden birisi Fransızların Farman 220 Büyük smaî memleketlerin şimdiki tipindeki gece bombardıman tayyaresimevcudlarını kısa bir zaman içinde 15 ni gösterivor. 18,700 kılogram sikletinilâ 20 bin ve daha ziyade yükselterek deki bu devasa tayyare 4000 kilogram muazzam tayyare orduları haline ifrağ bomba taşıyarak 8000 metroya yükseletmeğe azmetmiş olduklan görülüyor. mek ve 2.500 kilometroluk bir faaliyet dairesi dahilinde 325 kilometroluk bir Bu zikrettiklerimiz meselenin yalnız süratle seyrüsefer etmek kabiliyetini kemiyet itibarile bir görünüşüdür. haizdir. Bu kudretteki bir tavyarenin Halbuki tayyare kuvvetlerinin hakikî îstanbuldan hareket ettiğmi farzederölçüsünü verebılecek kemiyetler değil, sek 4 saat zarfında Kars şehrine vâsıl keyfiyetlerdır. Bir filonun teşkilâtma olabileceği gibi orada tevakkuf etmeksizin ceman yedi buçuk saat sonra tekgiren tek bir tayyare mevcudün bazan rar İstanbula avdet eder. Taşıdığı bomyirmi, otuz tayyaresine bedel kıymetli balarm bazıları 800 kilo sikletindedir. bir rükün teşkil edebüir. İşte bir gazete makalesinin mahdud 1] Birinci yazı 24 mart tarihli sayımız çerçevesine sığdırabildiğimiz şu birkaç dadır. misal her hangi bir siyasî sebeble cidal meydanma atılabilecek tayyare ku\vetdeğil mi?... Bir de bugünkü haline bak... lerinin ordulara, âlemi insaniyete ika Ne alçaksın sen... edebilecekleri mazarratlarm bir ölçüIhtiyar paşa kanapeye gömülmüş, ce sünü verebilir. Mühendis vab bile vermiyerek sigarasmın duman larını seyrediyordu. Kadın bu halden tbrahim Ayad büsbütün çıldırdı. Sesini biraz daha yükselterek haykırdı: Ben sana ne vermedim? Senin için bir katil bile oldum, hem de koca katili. Evet... Onu öldüren sensin. Fakat sana yol açan, yani zavalh paşanın ölümünü hazırlıyan benim, ben olmasaydım, ben sana yol göstermeseydim sen onu öldüremiyecektin. Asıl katil benim. Fakat bunu kimin için yapüm?.. Senin mel'un iğfallerine kapılarak senin için... Paşayı öldür dük, beraber öldürdük. Sen onun ismini aldın. Sihirbazlığın sayesinde onun şahsını bile taklid ettin. Bugün hâlâ seni görenler merhum paşadan farkedemiyor lar. Maaşını, malını, mülkünü, şöhretini, haysiyetini elde ettin. Beni elde ettin. Ben hiçbirşey »öyliyemiyerek senin esirin oldum. Bu sırada paşanın öteki karısmdan olan kızını da gaspettin. Götür dün. Onu ne yaptın? Bılmiyorum... Bu da ayrı.... (Arkası var) Eyüble Hilâlin maçı azçok iki müsavi kuvvetteki takımın karşılaşması oldu ğundan heyecanlı oldu. Neticede daha iyi oynıyan Eyüblüler maçı 2 0 kazandılar. Günün son oyunu Istanbulsporla Ve fa takımlan arasında oynanacaktı. Ve falılann îzmit seyahati bu maçın tehir edilmesine sebeb oldu. Bunun yerine Istanbulsporla muhtelit bir takım karşılaştı, neticede İstanbulspor 6 0 galib ge'di. Vefa birinci takım oyunculanndan Muhteşem, Gazi ve iki Hüseyinlerin kuIüblerinden istifa ettikleri ve millî kü meye dahil Istanbul kulüblerinden birine girmek üzere müracaatte bulunduklan hakkında ortada bir şayia dolasmaktadır. Taksim stadyomunda yapılan maçlar Paskalya münasebetile Taksim stadyomunda tertib edilen maçlar da çok büyük bir kalabalık huzurunda oynandı. Neticede Şişli küçükleri Kumkapı kü çüklerini 2 0 , Fs«yau Galatasporu 20, Arnavudköy Kurtuluşu 5 3 , Pera da Şişliyi 3 1 yendiler. Ankarada yapılan bisiklet müsabakası Ankara 28 (Telefonla) Acemi ler arasındaki bisiklet yanşi Taşhanla Etimes'ud arasında bugün yapıldı. Gü vençspordan Nuri Kuş bir saat beş da kika 45 saniyede birinci, ayni kulübden Yakub da dört dakika farkla ikinci g*ldi. Sert bir ses: Hayır, dedi, artık gitmiyeceğim. Muhakkak artık sizinle beraber yaşıya cagım. Borclarınızm hepsi verilir. Kadın nemli gözlerini kaldırarak, şüpheli bir halde: İnanayım mı? Canın isterse. Üç, dört dakika ikisi de birşey konuşmadılar. Bu sükut kadmın teessürünü o derece artırdı ki artık sabredemedi ve coştu. Görmüyor musun? dedi. Beni te min etmeğe, bana karşı yalan söyliyerek, teessürümü tadile bile artık lüzum görmüyorsun. Ne alçaklık bu... Ben sana ha yatımı verdim. On sekiz sene evvel gencdim, güzeldim, zengindim. Kocam bir paşa idi. Ben refah içinde yaşıyordum. Hizmetçilerim, ahçılarım, konağım, ara bam, herşeyim vardı. Sana rasgeldiğim zaman, daha doğrusu sen bir şeytan gibi benim etrafımda dolaşarak karşıma çıktığın zaman kocamı, bugün ismini aldığın zavalh adamı da çıldırasıya seviyordum. Fakat bir şeytan gibi bütün benliğime hulul ettin. O zaman beni başının tacı edi yordun. Bana dünyayı vereceğini, haya tını fedaya hazır olduğunu söylüyordun, fKöşe minderinin esrarı Zabıta romanı : 84 ^ ^ « ^ Dedi. Hizmetçi tabaklannı hazırlayınDiyerek çekildi, gitti. Sonra kan koca cıya kadar paşa bir sigara yaktı ve muh kalkıp salona geçtiler. Ahmed Fikri Paşa teriz, hatta endişeli bir tavırla yerine o kahvesini içerken: turup çorbasını içen hanıma müstehziya Bu küçük kızı artık başından sav mayı düşünmüyor musun Nesime? Beni gördüğünüze memnun olmaDiye sordu. Yaşlıca kadın istirhamkâr •iınız galiba... gözlerini kocasına çevirdi: Dedi. Müsaade ediniz de bir o benimle Kadın başını kaldırdı: beraber kalsm. Ne ahçı, ne uşak hiç kim• Niçin böyle söylüyorsunuz? se kalmadı. Yalnız §u hizmetçi kız her Halinizden öyle anlıyorum. işimi görürüyor. Bir de evlâdlığım olan Neclâ... Bana can yold^şı, arkadaş herHizmetçi sofrada yeni yeri hazırla şey odur. nuştı. Paşa: Kendisine aylık vermediğinize göre Bu akşam trenden çıküm; doğru buraya geliyorum. Şu birkaç aylık has kalmasınde beis yok. Fakat artık büyü retin bu garib tezahüriine hayret ediyo meğe başladı. Aramızda bulunması mahrum. Böyle oiacağını bilseydim biraz do zurlu olmaz mı? aşır, karnımı doyurur, öyle gelirdim. Kadın başını önüne eğdi: Hanımefendi yanındaki küçük kızın Merak etmeyiniz! rostosunu vererek kocasına acı acı baktı. Demekle iktifa etti ve sözü değiştire Gene cevab vermedi. rek sordu: Yemek bu garib sükut içinde geçti. Nasıl oldu da bizi hatırladınız? Evvelâ küçük kız kalktı. Seyahatteydim... Allah rahathk versin! Sizin uzun seyahatlere çıkmadığıne: nızı biliyorum. Hergün bir yerde dolaşı yor, hatta civanmıza kadar geliyorsunuz. Fakat bize uğramak aklınızdan bile geçmiyor. Aç mıyız? Susuz muyuz? Nasıl geçiniyoruz? Bunu hiç düşünmüyorsu nuz. Henüz bana muhtac olmadığından eminim Nesime... Hâlâ elimde bir çok mücevtar ve para olduğunu mu sanıyorsunuz? Hay ret.. Bütün yediğimiz içtiğimiz jeyleri borca ahyoruz. İki aydır apartımanın kirasmı da veremedik. Ihtiyar paşa bir lâhza durdu. Sakalını sıvadı: Merak etmeyiniz, öderiz hepsini... Dedi. Birdenbire yaşlı kadmın gözleri yaşarmıştı. Küçük mendılini çıkararak bu yaşları silmeğe çalışırken Paşa biraz asabî: Oderim dedim. Artık teessüre lüzum var mı? Sizin buna benzer vaidlerinizi çok işittim. İnanamıyorum. Bugün geldiniz, bu ateşle, biraz sonra buradan gittikten sonra gene herşeyi unutacak ve haftalar, aylar sonra geldiğıniz zaman bana gene hiçbir sözünüz yokmuş gibi hareket edeceksiniz. Bursa tütüncülerinin şikâyeti Bursa (Hususî) Son günlerde şehrimizdeki tütün müstahsillerinden bazıları ve bilhassa köylü müstahsiller bana gelerek derd yanmıya başladılar. Müstahsiller, tütünlerinin, ellerinden yok pahasına denecek kadar ucuz bir fiatla almmak istendığinden bahsetmektedirler. Yalnız İnhisarlar idaresile Amerikan Geri Tabako kumpanyasının her hangı bir fırsattan istifade etmiye kalkışmıyarak normal bir fiatla müstahsilden tütün almıya devam ettiklerini söylemektedirler. Diğer tüccarlarm ise avans, çul, eiîıo» net ambarı gibi türlü vesilelerden istifade etmek istedıklermi, fakat bu vaziyet karşısında zürraın zarar ettiğini bildirmektedirler. İnhisarlar idaresinin nâzımlık yapmasma rağmen ahcıların bu hattı hareketleri müstahsillerimiz üzerinde fena tesir yapmıştır. Alâkadar makamlarm vaziyete müdahale etmeleri temenni olunmaktadır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear