26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 Birincikânun 1937 CUMHIJRÎYET Yolsuzluk iddialarına Vali cevab veriyor Son neşriyatta ismi sık sık mevzuu bahsedilen Sabur Sami bir dava daha açtı tBaftaraft 1 tnct tahifeüe\ Dava ve muhakemenin vâsıl olduğu bir noktada, mahkeme mezarlığın boş, ve metruk olan kısmile üzerine bina inşa edilen ve akara kalbedilen veya bunun için hazırlanan kısımlannı birbirinden ayırdı, bu suretle meselenin rengi ve akıbeti artık aşağı yukan taayyün etmişti. Davacı mütevelli heyeti bu sırada sulh istedi. Bu mevzuda Belediyeye muhasım olabilecek ve her dava bittikçe yenisini tazeliyebilecek mevkide bulunan Ermeni ekalliyetlerinin de bu sulh arzusuna mu vafakatleri inzımam etti. Muamele bütün vuzuh ve şümulile kanunî mercilerden bütün safhalarını geçirdi ve sulha kanunen merci olan umumî meclis uzun tet kiklerden sonra karar verdi. Bu sulh mevzuunda mahkemenin metruk ve sa hibsiz olarak Belediyeye aidiyetini ka bul ettiği mezarlık aksamından hiçbiri yoktur. Sulh mevzuu, üzerine inşaat yapılmış, mezarlıktan çıkanlıp mülke ve akara tahvil edilmiş kısımlardır ki Evkaf Idaresile Belediye arasında ayni mahiyetteki ihtilâflar dahi mahkemece olsun, hakemler marifetile olsun, hep ayni şekilde ve ayni esaslar dahilinde halledil miştir. Bu sulh işinde Belediyeye muha tab olanlar arasında Bay Sabur Sami yoktur. Ve Belediye kendisile bu işe dair hiçbir muamele yapmamıştır. Belediye ile sulh yapan heyetin hükmî şahsiyeti: Ermeni Gregoryan cemaati Üçhoran kilisesi mütevelli heyetidir. Bu şahsiyet na mına kanunî salâhiyetle hareket edenler de: Doktor Andre Vahram, Karabet Gülibulyan, Yervanl Yusufyan, Mığır dıç Ütücüyan, Leon Sürenyan, Artin Keçeciyan, Melik Kazarosyandır. 2 Belediye işlerinde bir müddet tenberi çok nüfuzlu.bir adam rolü oynadığı söylenen Recai Nüzhet Baban'ın Prost plânının Fenere aid kısımlannı altı ay evvelinden bildiğini gösterecek surette hareket ettiğine ve bundan da Belediye Reisinin muateb olması lâzım geleceğine dair olan fıkraya gelince: Prost plânının Fenerbaijçeye ^Jtaalluk eden kısmı çpk ewel umumî meclis,e arzedilmiş ye orada milletin gazü vgjıkri önünde müzakere edilerek 2 4 / 1 1 / 936 da, yani bundan on üç ay evvel tasdik edilmiş ve kanunun emri mucibince Nafıa Vekâletince onaylanarak son ve kat'î şeklini almışhr. Şehir Meclisi müzakereleri günü gününe gazetelere geçmiş, ve on üç aydanberi işin gizli kapaklı yeri kal mamıştır. Bundan sonra yapı ve yollar kanununun 3 üncü maddesi hükümlerine uyularak bütün fennî vesıkaları ve plân larile birlikte vatandaşlara ilân edilmiş olduğu gibi, bazı gazeteler de, bunu plânlarile birlikte aynen sahifelerine geçir miştir. Bu hakikati böylece gösterdikten sonra, Umumî Mecliste, matbuat ve efkân umumiye muvacehesinde müzakere ve tasdik ve ayrıca da halka ilân edilen bir plânı herhangi bir kimsenin öğrenmemesi için Belediye ve Vilâyetin bir tedbir alması mı istenmektedir? Verilen izahattan anlaşılacağma göre, Recai Nüzhet gazetenin dediği bu işi altı ay evvel öğrenmişse çok geç kalmıştır. Belediye işlerinde bir müddettenberi çok nüfuzlu bir adam olduğu neşredilen Recai Nüzhetin bu nüfuzunun hangi işlerde ve ne suretle tecelli ettiğini Tan gazetesinin tenvir etmesi arzuya şayandır.» Cüce Simon Gece, korku yüzünden bir adamı yaraladı Istanbulun en kısa boylulanndan olan Simon, evvelki gece Beyoğlunda Nane sokağındaki evine girerken arkasmda bir ayak sesi duymuş, derhal belinden tabancasını çıkararak bağırmıştır: « Hey. Kimdir o?» Meçhul adam bu sözlere şöyle cevab vermiştir: « Zararsız bir adam!» Simon son zamanlarda tayyare bileti sattığı için cebinde bir hayli para bulunduğunu düşünmüş ve meçhul adamı hırsız zannederek derhal tabancasının tetiğini çekmiştir. Çıkan kurşun adamın boynundan girerek arka tarafından çıkmış tır. Silâh sesi üzerine devriye polisler yetişerek Simonu yakalamışlardır. Yaralanan adamın Şile muhafaza memuru Hayri olduğu ve yanlışlıkla bu eve girdiği anlaşılmıştır. Yaralı tedavi altına alınmıştır. Suriye Başvekili Ankarada merasimle istikbal edildi {Bastaraft ı inci sahlfeâe) cumhur köşküne giderek defteri mahsusu imzalamış ve müteakıben Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Arası. Başvekil Celâl Bayan ve M. M. Meclisi Reisi Abdülhalik Rendayı ziyaret etmiştir. Saat 12,30 da Hariciye Vekili misa fir Başvekile iadei ziyarette bulunmuş ve B. M. Meclisi Reisi Abdülhalik Renda ile Başvekil Celâl Bayar da kart bırak mak suretile ziyareti iade etmişlerdir. Ekselâns Cemil Mürdüm öğle yemeğini hususî olarak Ankarapalasta yemişler dir. Saat 20.30 da Hariciye Vekili Rüştü Aras tarafından Ankarapalasta misafir Başvekil şerefine bir akşam yemeği verilmiştir. Parti Grupanda Hatay görüşüldü meselesi Japon donanması Kanton açıklarında Amerikan muhrib ve hava filoları harekete hazır bulunuyorlar (Ba$tarafı l inci tahifede) yan etmiştir. Muhalefet lideri binbaşı Atlee münakaşayı açarak şu beyanatta bulunmuştur: < Umumî siyasî vaziyet hakkında haricde her tarafta büyük endişeler vardır. Umumî sulha yardım etmemesi bakımmdan İtalyanın Milletler Cemiye tinden aynlması bizi müteessir edemez. Mutaarnz devletler demokratlara karşı misli görülmemiş bir propaganda yapmaktadırlar. Hükumetin bu meseleyi ehemmiyetle nazarı itibara alması lâzımdır. Müstemleke meselesine gelince; bu mesele, diplomatik pazarlıklarla halledilemez. Bu itibarla hükumetin pazar lığa girişmesi doğru değildir.> Başvekil M. Chamberlain hükumet namına cevab vererek demiştir ki: < Evvelce de söylediğim gibi haricî siyasetimiz hakkında şimdilik münakaşa yapmak doğru değildir. Lord Hali fax'la M. Hitler arasında cereyan eden müzakere değil, konuşmadan ibaretti. Demokrasiye karşı yapılan propagandalara gelince, hükumet bu meseleyi lâyık olduğu ehemmivetle nazan itibara almış bulunmaktadır. Uzakşark hadisesinde Japonya üıtilâfınm muslihane bir surette halli için en ufak bir gayret bile sarfetmedi. Brük sel konferansmm akamete duçar olması Japonyanm Uzakşark ihtilâfıni .sulh yolile değil. cebir vasıtasile halletmek istediğini ispat etmiştir. > Liberallerin lideri M. Arshibald Sinclair de şunlan söylemiştir: € Uzakşark meselesini haî îçln hu • kumet Brüksel siyasetine devam etmek hususunda son bir teşebbüs daha yapmalıdır.» ne hareket etmiştir. Diğer taraftan Japon donanmasının Canton civarında tecemmu ettiği haber verilmektedir. Adli safha Otobüs dedikodusu tahkikatına el koyan Müddeiumumilik makamı, bu işi en kısa voldan ncticelendirmek üzere, faali yetine devam etmektedir. Dün de bir çok kimselerin malumatma müracaat edil miştir. Evvelki akşama kadar, bu mesele et rafında açılan davalann altıya baliğ olduğunu kaydetmiştik. Otobüs dedikodu sunu takiben diğer bir takrm işlere de ismi kanştınlmış olan Sabur Sami; aleyhinde neşriyat yapan Tan gazetesi baş muharriri aleyhine dün bir dava daha tahrik etmiştir. Böylece, bu mesele ile alâkalı davalann adedi yediyi bulmuştur. Recai Nüzhetin hakaret iddiasüe ga zete başmuharrir aleyhine açtığı dava nın rüyeti, ayın 28 inci gününe kalmıştır. Müddeiumumiliğin gene bu gazete basmuharriri aleyhin: resen açmış olduğu [Bajtarafi 1 tnct sahtfedel davanın görülmesine de ayni günde, bi Hitlerci fırkanın muvaffakiyeti rinci asliye ceza mahkemesinde başlanaBükre$ 21 (A.A.) înrihabatın nicaktır. haî neticeleri malum olmamakla beraber Mülkiye müfettişleri tetkiklere liberal hükumet partisinin, 1933 intihabadevam ediyorlar tı esnasında olduğu gibi müsaid bir vazr Otobüs işini tetkikle meşgul bulunan yette bulunmamasına rağmen ekseriyeti Mülkiye müfettişleri mesailerine devam muhafaza edeceği tahmin edilmektedir. etmekte ve evrak üzerindeki tetkikatı bir Muhalif millî köylü partisi vaziyetini an evvel birirerek tahkikat safhasına geç muhafaza etmektedir. mek için çalışmaktadırlar. Maamafih deHitler taraftan olan «herşey vatan vam eden bu yoldaki tetkikatın bir müd için» partisi reylerin yüzde 20 sini kazandet daha süreceği anlaşılmaktadır. Çün mak suretile parlak bir muvaffakijete nakü tahkikat safhasına geçtikten sonra ifa il olmuştur. delerine müracaat edilecek kimseleri dinEyaletlerde hâdiseler liyebilmek için ilk tahkikatın esash bir neBükreş 21 (A.A.) Intihabatın ilk ticesini almak lâzım gelmektedir. Mü neticeleri, liberallerin, reylerin yüzde fettişler dün Belediye Varidat müdürü kırktan fazlasile hâkfm olduklannı ve Neşeti davet ederek kendisinden tekrar millî çiftçilere vâsi mikyasta galebe çal malumat aldıklan gib<" otobüs seferlerine makta bulunduklannı göstermektedir. aid bazı muamelâttan dolayı Seyrüsefer Eyaletlerde kanh hâdiseler olmuştur. şubesinden de icab eden malumatı iste iki kişi ölmüş, birçok kişi yaralanmışbr. mişlerdir. Birçok kişi tevkif edilmiştir. Şikâyetçi otobüs sahiblerinden bir kısBükreş 21 (A.A.) Rador ajansı mı dün Belediyeye giderek Mülkiye mü bildiriyor: fettişlerine müracaat etmiş; ve ifadeleri Meb'usan intihabatmin neticeleri haknin alınmasmı istemişlerdir. Fakat işaret kında bu sabah saat 10 a kadar Dahiliettiğimiz gibi henüz evrak üzerindeki tet ye Nezaretine gelen malumata göre, hükikat bitip tahkikat safhası açılmadığın kumet partisi olan radikaller bütün reydan otobüsçülerin bu taleBTeri yefme geti lerin takriben yüzde 42 sini kazanmıştn\ rilememiştir. Bununla beraber yapılan bu Bu suretle ana yasa mucibince sülüsanı müracaat reddedilmiş de değîftri?? Şimdi ekseriyeti temin etmiş oluyor. Radikallerki mesai bitip ifadeler alınmağa başla den sonra köylü partisi ve müfrit sağcı yınca bunların da malumatlan toplana lar gelmektedir. caktır. hâdisesinde uzaktan yakrndan en kiiçük Yeni iddialar blr alâka ve münasebetim varsa her lsnadı Otobüs îşini ortaya atan gazete bir iki kabui ediyorum, aksi takdirde müıterilerin gündür Belediyeye aid diğer bazı yol bu vaziyeti kabul etmeleri lâzım gelir. Arasıra tesadüf ettigim ve fakat 15 günsuzluklara daha temas etmektedir. Lâ dür yuziinü görmedlgim Recai Nüzhetin kin; bugün Belediye dairesinde çalışan kızının yanıma daktilo olarak alındıgı da iki müfettiş yalnız otobüs işinin tetkik ve sureti kat'iyede yalandır. Bayer hâdisesi hakikaten mürettebse tahkikine memur edilmiş olmalan itibarile Yalmanm bunu blr tarafa mal etmek için ancak bu çerçeve dairesinde çalışmakta çırpınması karşısmda insan hakkile şüpdırlar. Eğer otobüs meselesinde olduğu heye düşüyor. Bu mektubumun muhterem gazetenizle gibi Vali ve Belediye Reisi Muhiddin neşrini rica ederim.» Üstündağ diğer işler için de tahkikat taRecai Babanın tavzihi lebinde bulunur ve yahud Vekâlet buna Recai Babandan da şu mektubu aldık: lüzum görürse müfettişler ancak o zaman «Otobüs işleri hakkında sütunlarca yazı başka işler hakkında da harekete geçe yazmakta olan gazetelerden birinin bugünkü (dünkü) nüshasında üçüncü maskeli aceklerdir. damın Bay Sabur Samiye aid olduğuna dair münderic yazıda gene benim ismimden ve Sabur Saminin bir mektubu Sabur Samiden dün şu mektubu aldık: çocuğumun Sabur Saminin yazıhaneslnde «Ahmed Yalmanla hesabımızı yakında daktilo olduğundan bahsedilmektedir. ÇoCumhuriyet mahkemelerl huzurunda gö cuklarımdan hiçbiri herhangl bir yazıharecegiz. Onun için iftlralanna cevab ver nede çalışmamaktadırlar. Bay Sabur Saminin yazıhanesinin nerede bulunduğunu miyorum. Yalnız bugünkü gazetesinde çok bayağı dahi bilmezler. Kızım yalnız evde kendl yeni bir iftirada bulunuyor ki bunu cevab ev ve el işlerile meşguldür. Ailemin çocuklarıma haricde iş yaptırtmadıklarına bu sız bırakmak istemedim: Guya dişçi Bayer meseleslni ben tertib gazetenin başmuharirinin en yakm aile ettirmişim. İsmini, cLsmini asla tanımadı dostu Bay Cevadı işhad edlyonım. Lutfen ğım, yüzünü hiç görmediğim dişçi Bayer tavzihini rica ederim.> Beynelmilel hâdiselerdeıt çekiniyorlar , Tokyo 21 (A.A.) Bazı mehafil, Ja ponyanın bütün Chantung'un fethini istihdaf edecek askerî bir hareketin pek yakında vaki olmasmdan bahsetmek tedirler. Japon mehafili, beynelmilel yeni hâdiselere meydan vermemek için ecnebi menfaatini himaye etmek kaygusun dadır. Çinlilerin muvaffakiyeti Şanghay 21 (A.A.) Hankeu'dan bildirildiğine göre, Nankinden ricat et * mekte olan 20 bin kadar Çin askeri Uhu'nun şarkmda 18 inci Japon piyade fırkasını arkadan bastırmıştır. Bunu haber alan ve Uhu'nun garbinde bulu nan Çin kuvvetleri de derhal taarruza iştirak etmiştir. Muharebe Çin kuvvetlerinin lehine olarak devam ediyor. Rumen intihabatı Ankara 21 (A.A.) C. H. P. Grupu bugün 2112937 öğleden sonra An taJya meb'usu Dr. Cemal Tuncanın reisIiğinde toplandı. Son günlerde Balkanlan alâkadar e den siyasî seyahatler hakkında ve Hataym son safhalanna dair sorulan suallere Hariciye Vekili Dr. Tevfik Rüştü Aras uzun ve etraflı izahat verdi. Bu beyanat Grupça tasvib olundu. Japonlar asker ihrac ediyor tskendemnda serbest mtntaka hakkında yapılan tetkikat Iskenderun (Hususî) Iskenderun limanında kurulacak Türk serbest mıntakası için tetkikatta bulunan Türk liman heyetinin faaliyeti ilerlemektedir. Geçen hafta Yüce Komiserlikle te masta bulunmak üzere Beyruta gitmiş olan heyet azasından Süreyya Beyruttan şehrimize gelmiş ve burada tetkikatına başlamıştır. Süreyya şehrimizin iktısadî vaziyetini inceliyecek ve memleketimizin bellibaşh tacirlerile görüşecek, ithalât, ihracat hakkında malumat alacak ve ziraî mahsulât hakkında istatistikler toplıya caktır. Bu incelemelerin bir hafta kadar sürmesi muhtemeldir. Hankeu 21 (A.A.) Yan resmî Çia Saotangpao gazetesinin verdiği habere göre, Japonlar dün Bias körfezine on bin kadar asker çıkarmışlardır. Japonlar Hongkong ile Kanton ara « • sındaki demiryolunu keserek Çinin în« j giliz topraklarile olan münakalâtını d»"*durmak istiyorlar. Çine karft yeni tiyasei Londra 21 (Hususi) Japon kaMnesî bugünkü toplantısında hükumetin Çi ne karşı takib edeoeği yeni siyaseti müttehiden tasvib etmiştir. Matbuata akisler İtalyanın fikirleri dinlenilseydi! Roma 21 (A.A.) Giornale d'îtalia gazetesinde Virginio Gayda Çinlilerin, Brüksel ve Nankin'deki îtalyan mü messillerinin taysiyesi veçhile, doğru dan doğruya Japonlarla müzakereye başlamaları lâzım geldiğini yazmaktadır. Gayda diyor ki: «îtalyan fikirleri dinlenmiş oîsaydı,! Çin harbi çoktan bitmiş olurdu. Mareşal Şan Kay Şek'in beyanatı Çinin imkânlarına tevafuk etmemektedir. Çin sahilleri Japonlar tarafından kontrol edilmektedir. Çinin ordulan dağılmıştır ve kendisi malî güçlükler içindedir. Çin, delice bir mukavemet göstermesf için teşçi ediliyor, fakat herkes onu yalnız bırakıyor.» M. Eden'in beyemah Londra 21 (AA.) M. Eden Avam Kamarasında müzakeratı kapatırken ezcümle şu beyanatta bulunmuştur: « Bazı mahfillerde, tngiliz hükumetinin Almanya ile müstemleke meselesinde diğer müstemleke devletlerine zarar verecek bir muamele esasına dayanan bir tarzı hal bulmak niyetinde ol duğu hakkında iddialar mevcud oldu ğumı gördüm. îngiliz hükumeti bu neviden her hangi bir teklif ileri sür memiş olduğu gibi her hangi bir teklifi de teşci etmemiştir. Avrupa zorluklarını Avrupada diğer devletlerin zararına olarak halline de çalışıyor değiliz.> Mahkum olan Usbactlar Antakya 21 (Hususî) Usbacılardan Zeki Arsuzi ve arkadaşları Mehmed Ali Rızka, Nedim Berk, son hâdiseler ddayısile mahkemeye verilmişlerdi. Alhşar aya mahkum olmuşlardır. Bunlar mahkumiyet müddetlerini muhtelif nahiyelerde ikamet etmek suretile geçirecekÇinde vaziyet lerdir. Bir nevi faşist teşkilâtı yaphklan ithamile Fransız memurlan Zeki ArsuziEcnebiler ne olacak? den başka diğer bir takım Usbacılan da Londra 21 (A.A.) Ingiltere hüku • mahkemeye vermişlerdir. metl, Hankeoudakl ecnebilerin akıbe tile şiddetle alâkadar olmaktadır. Bu Frannz memttrları aşiretlere rada bin kadar îngiliz tebaasile birçok silâh dağıttyor Amerikalı ve Avrupalı vardır. Haleb21 (A.A.) Bazi aşiretlere Her millete mensub birçok gemiler Fransız memurlan tarafından silâh dağı nehrin üstünde toplanmışlardır. Şehirtılmasına devam ediliyor. Bu arada, Alâ deki ecnebi menfaatleri pek mühimdir. eddin ve Kethomlu aşiretlerine binlerce Bazı devletler Çinin Hankeou'deki imtiyazlarım kendisine iade etmişlerse silâh verilmiştir. de bu şehirde henüz mühim bir Fransız Parasız halk musiki dersleri imtiyazı mevcuddur. Eminönü Halkevlnden: 1 İkincüânun 938 başmdan itlbaren Evimizde (parasız halk musiki dersleri) ne başlanacaktır. 2 Bu dersler: Solfej, koro, keman, plyano, viyolonsel, alto ve bas derslerinden ibarettir. 3 Bu derslerden herhangl birine devam etmek arzu edenler Cağaloğlunda merkez binamıza gelerek büroda kayıdlarını yaptırıp bu husustakl şartlarımızı ögrenebillrler. , gelen bir erkek sirhası tahayyül etmeğe' koyuldu. Bingsheim'a vardığı zaman gün kararıyordu. Gökyüzü, kalay gibi soğuk bir perlaklıkta idi. Göl, buz rutmuştu. Doris, biraz araşhrdıktan sonra doktorun ev'ni buldu. Bu ev ve sokak, ancak rüyada görebileceği neviden garib şeylerdi. Burada herşey ufaktı, onun tasavvur edebildiğinden çok fazla ufaktı. Beyaz tahta par nıaklıklara dayanarak bahçeye baktı. Evin içinde bir lâmba yanıyor, kırmızı bir abajurun altından, ılık ve san bir ziya neşrediyordu. Lâmba, bir masanın üs tünde yanıyordu. Aile efradı, yemek için, masanın etrafına toplandılar. His siyata kapılmak için, bu manzara iyı bir f:rsattı; fakat Doris bunu yapmadı. Orada, evin içinde hüküm süren sessizliğe, huzura durgunluğa ve ıssızlığd bak:yor, dudağının kenarında bir kıvrmtı peyda oluyordu. Kendi kendine: «bu benim har cım değil» diye düşündü. îlk rasgeldıği trene atladı ve trupun temsil vermek üzere gittiği Mayence şehrine hareket etti. Bir müddettenberi, programda ismi Dorina Rossi diye geçiyordu Linden, trupun kozmopolit mahiyetini tebarüz ettirmekten, hatta mübalâğalandırmaktan hoşlanırdı. Trenler ve oteller, artistlerin karmakanşık konuştuklan almanca, rusça, fransızca, Italyanca ile, hatta Azur'un konuştuğu, anlaşılmaz Danimarka lisan Frannz gazetelerine gore... Paris 21 (Hususî) Republique gazetesi, Uzakşark hâdiselerinden her halde Japonyaya karşı koymak için bir Sovyet * İngiliz yakınlığı ve Avrupada îngiliz nüfuzunun azaîmasma mâni olmak için de îngiltere ile Fransa arasında daha sıkı bir ittifak çıkacağmı yaz maktadır. Bu gazete, Nankin bombar * dımanınm Avrupada pek mühim akisler bırakacağını ilâve eylemektedir. Petit Journal diyor ki: «Fransa, eğer îngiltere isterse, îngîrJapon fabrikalart hâlâ yamyor terenin müttefiki ve eski dostu sıfatile Hankeu 21 (A.A.) Tsingtao'dan ge müdahale edecek ve îngiliz deniz kuvlen haberlere göre, Japon fabrikalan vetlerinin kısmı küllisi Uzakşarka gi hâlâ yanmaktadır. Yangın gitgide ge der gitmez Akdenizde statuquo'yu munişliyor. Şehir açıklarında 16 Japon hafaza etmek vazifesini üstüne alacakharb gemisi görülmüştür. Liman tama tır.» mile kapatılmış olup Çin kıtaatı tab Temps da Uzakşarka Akdenizden bir yalarda mevzi almışlardır. îngiliz filosu gönderildiği takdirde Japon donanması Canton civartnda Fransanm Akdenizde daha ağır bir vaLondra 21 (Hususî) Beş Japon nak zife yüklenmesi için Londra ile Paris liye gemisi bugün on bir bin Japon as arasında istişareler yapıldığı hakkında kerini hâmilen Şanghay'dan cenubî Çi dolaşan şayialara inanmamaktadır. idi ve Linden'in karşısında, ikisi de nasyonalist bir belediye reisile bir muavin vardı. Burası çok rüzgârlı bir memleketti ve riizgâr, daima şimali şarkiden, bir kaç yüz kilometro ötedeki denizden, buz gibi soğuk esiyordu. Doris, göğsündeki şiddetli aciyi teferar duymağa baslamıştı. Nevyork'un, şiddetli kuru soğuğunu ve Milâno'nun donuk havasmı hatırhyor, ikisine de hasret çekiyordu. Kendini, hiç bir yerde, Almanyadaki kadar yabancı hissetmemişti. Doris'in ciğerile, boğazile ve kalbile mücadele halinde geçirdiği, Alman ol duğunu hizmetçisine ihsas etmemeğe çalışnğı ve Aleksandr Kişmiryof dan kaçındığı haftalar zarfmda, Linden, operada ıslahatla meşgul olmuştu. Bazı aktörleri tekaüde sevkediyor, yeni aktörler tutu yor, her şeyi değiştiriyordu. Doris, onun arkasında bir düşman sürüsü peyda olduğunu görüyor ve bu delice gidişini be ğenmiyordu. Handel'in Sezar ve Borjiyasi ile temsillere başladılar. Parlak ve umulmadık bir muvaffakiyet kazanıldı. Temsilden sonra, Doris sahnenin ön tarafmda du ıup alkış toplarken, şuuruna tamamen sahib değildi. Nezleli olmasma rağmen Sdhneye çıkmış, Delmonte'den öğrendiği ttknik sayesmde şarkısını söylemisti. (Arfcası var) meşhur oldu. Linden kültür cemiyetinin daveti üzerine verdiği bir konferansta: «Operada yaptığı ıslahat» tan bahsetti. Alman şivesile fasih fransızca konuşuyordu. Otelde, gazeteciler şerefine bir çay verdi ve ikinci sınıf bir yıldız gibi, Çevıren: Xazan: Doris'i yanma aldı. Onunla, «ben keşHamdi VAROCLU Vicki BAUM fettim» diye öğünüyordu. Yalan da de52 ğildi. Bu iş bitti, dedi. Göreceksin ki ka muştu. Oradan Cenevreye gittiler, üniversiteçıp gidecektir. Yarm hepimiz eli böğrünBiraz geride kaldıklan zaman, Alek de oyun verdiler; Berne'e gittiler, küçük de kalacağız, otelden nasıl çıkacağımızı sandr ona: bir tiyatroda oynadılar. Hududu geçti bilemiyeceğiz. Elektrikçiler de canımıza Beraber gideriz, demişti, yüzük iki ler, Fribourg'da temsil verdiler. Doris, okuyacaklar. Çünkü paralan verilmedi. bilet parasma yeter. ilk defa olarak tekrar Alman toprağına Aleksandr: Doris, bunu hiçbir zaman unutmıya ayak basmış bulunuyordu, fakat her şey Benim bir yüzüğüm vardı, duru cağını düşündü ve bir hafta sonra unuttu. ona yabancı geliyordu. Almanca konuş yor, dedi. Rehine koyup tren biletimi ala Fakat, o gece, ikisinin de tahmin ettiği mak için bile zahmet çekiyordu. bilirim. kadar ümidsizlik içinde geçmedi. Yolda Bir şehirden diğerine giderlerken üç bir kestaneciden bir külâh kestane aldılar, gün boş vakit bulmuş ve Linden'den izin Terp sordu: otele birlikte gittiler. Bilet mi? Neresi için? istemişti. Ertesi sabah, gazetelerde, hiç bekleAleksandr mağrur ve muhteşem bir Linden hayretle sordu: nilmiyen tenkidler intişar etti. Öğleye tavırla cevab verdi: Ne için izin istiyorsun? Yapacak hiçbir şey kalmayınca, doğru Linden gözüktü ve heyecanlı bir Memleketime, Bingsheım'a gitmek sesle, o akşam ikinci temsilin verileceâini ıstiyorum. gidilecek yer daima Paristir. baslamıştı. Üç Terp, sadece homurdandı. Aleksandr, söyledi. Muvaffakiyet Linden'in canı sıkılmış gibi göründü. gizlice Doris'in elini sıktı. îkisinin eli de, gün sonra Zurich'de her ağızda onlann Seni Amerikalı zannediyordum, şarkının heyecanile hâlâ titriyordu. Tem ismi dolaşıyordu. Linden, koltuklarını dedi, sil esnasında, Aleksandr, arkasında mu kabartarak dolasıyor «benim muvaffakiDoris, trene bindiği zaman, onun bu kavvadan zırhı olduğu halde Doris'in yetim, benim Handelim, benim aktörle hayretıni ve hoşnudsuzluğunu düşünerim, benim tertibim...» deyip duruyor rek için için güldj. Sonra, alaca karanhkelinden tutup tahta götürmüştü. Doris, eli mukavva zırhlı Sezar'ın tit du. ta, tabiat, kış akşamını karşılamıya hazırriyen. terli elini tutarken, ona karşı geTrup, Belediye tiyatrosunda üç akşam lanarak sısten örtüye bürünürken, o, memçici, fakat şiddetli bir merhampf duve verdiği parlak temsilden s.onra ı Icketini ziyarete kendisils birlikte, elele Iarile çin çin ötüyordu. Küçük şehirler halkı, bu kadar beynelmilellik karşısında hayret ve hayranhk duyuyordu. Almanlık Almanyada bir hususiyet ifade etmediğinden, Linden, Doris'ı Italyanlaştır mış, meşhur Delmonte'nin talebesi Dorina Rossi diye tanıtmışh. Doris, erkekleri, onlardan elde ettiği istifadelerle ölçmeğe a~ lışmıştı. Doktor Sardi'den kazandığı şey, kızıl saçlan, nefsine karşı biraz itimad ve icabı kadar pişkinlik olmuştu. Linden ise, ona, şimdi sahib olduğu stili, ilk muvaffakiyetini ve ismini kazandırmış bu iunuyordu. İlkbaharda, Linden'e, iyi bir operaya sahib yarım milyon nüfuslu küçük bir şimal şehrinin tiyatro direktörlüğü teklif edıldi. Linden, truptaki artistlerden çoğunun ümid etmediği bir dürüstî gösterdi. Bunların çoğunu tiyatrosun/i aldı, eski mugannilerin mukavelelerini feshetti, prima donna'yı azletti, onun yerine Dorina Rossi'yi geçirdi. Doris küçük bir apartıman ve bir hizmetçi tutru. Bu hizmetçi ile almanca konuşmak, önceleri ona büyük bir eğlence olmuştu; sonra sonra, bu, büyük bir cehid haline geldi. Linden, kendisini îtalyan gibi göstermesini ona sureti kat'iyede emretmiş ve ancak bu şartla mukavele yapmıştı. Kendisi, bilâkis, Almanlığını alabildiğine ilân ediyordu. Bulundukları şehir halkı, milliyete son derece kuvvetle bağlı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear