28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURlYET 15 Birincîteşrin 1937 KUçük : hikâye j Rüva Meşhur bir piyanist şehrimize geliyor RADVO Marco Polo'nun sevgilisi Norveçli güzel Sigrîd Gurie, Gary Cooper'in yeni filminde başkadın rolünü oynamaktadır Ç Bu aksamki program J ISTANBUL: 12,30 plâkla Türk musikisl 12,50 havadLs 13,05 muhtelif plâk neşriyatı 14,00 SON 18,30 plâkla dans mıısikisi 19,00 viyolon solo: Seyfeddin Asal tarafmdan 19,30 radyofonik dram: A. F. 20,00 Ali Bulbül tajafından Türk musikisl ve halk şarkıları 20,30 Omer Rıza tarafından arabca söylev 20,45 Nedime ve arkadaşlan tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları, (Saat ayarı) 21,15 Şan orkestra refakatile: Feriha Tevfik tarafmdan 21,45 ORKESTRA 22,15 Ajans ve Borsa haberleri ve ertesi günün programı 22,30 plâkla sololar, opera ve operet parçaları 23,00 SON. VİYANA: 18,20 KONSER 19 spor, seyahat ve saire 20,30 ŞAN VE MUSIKI 21,05 piyes, karışık yayın, haberler 23,25 musiki. BERLIN: 18,05 EV MUSİKİSİ 18,35 röportaj 20,05 haberler 20,15 EĞLENCELİ MUSİKİ21,05 günün akisleri 21,15 seyahat, hava spor ve saire 23,35 DANS HAVALARI VI EĞLENCELİ MUSİKİ. PEŞTE: 18,05 KONSER 18 55 spor 19,05 Pİ « YANO KONSERI 19,35 konîerans 20,0! ÇINGENE ORKESTRASI VE ŞAN 21,0! edebî gece, gramofon, haberler 24,10 cazband takımı 1,10 son haberler. BÜKREŞ: 19,05 ORKESTRA KONSERİ 20,20 konferans 20,40 OPERA YAYINI: FİGA RCNUN İZDİVACI 23,50 haberler. BELGRAD: 19,05 SENPONİK KONSER 20,35 ulusal yayın, haberler, Zagreb'den nakil, kome di 22,05 MUHTELİF ŞARKILAR 23,03 haberler, gramofon. LONDRA: 17,50 SENFONİK KONSER 19,05 ço cuklarm zamanı 20,05 MUSİKİ 20.4C PİYANO KONSERİ 21,05 haberler, hava ve saire 21.35 KORO KONSERİ 22,05 ORKESTRA KONSERİ 23,05 röportaj 23,50 PİYANO 24,05 karışık yayın 24,30 DANS ORKESTRASI 1,35 hava, haberler, kıraat. PARİS [P.T.T.lf 18,05 karışık yayın 20,05 PİYANO KONSERİ, ŞARKILAR 20,35 gramofon, ha berler, konuşma 22,35 KONSER 24,35 haberler, gramofon, hava. ROMA: 18.20 ŞAN KONSERİ 18,55 karışık yayın 19.55 KARIŞIK MUSİKİ 21,05 MUSİKİ 22,05 OPERAKOMİK YAYINI, istlrahat esnasında haberler, sonra DANS MUSİKİSİ. istirahatlerde hava. haberler. eski Elzi idi, eski güzel İngiliz kızıydı. İhtiyar adam, birkaç dakika, sonsuz bir zevk ve heyecana, kaybolan, hiçe giden ömrünün öcünü alıyor gibi bir hisse kapıldı. Evet, bundan daha basit birşey olamazdı. Kendini Elzi'ye tanıtacak, ondan af dileyecekti. Eski, çok eski bir günahm, bu eski sevgili tarafından affedileceğine şüphe etmiyordu. Sonra, işinden istifa edecek, kansmı boşayacak, Elzi'yi alıp gidecekti. Onu geçindirecek kadar parası vardı. Bu tasavvurlarda o kadar ileri gitmişti ki, hayatının hüsranlarını, talihsizliğini artık yenmiş gibi, gayriihtiyarî, sessizce gülmeğe başlamıştı. Sonra, başını çevirip yanmdaki kadına bakmağa bile lüzum görmeden, hafif bir sesle: Elzi! diye seslendi. Kadın, yan hayret, yan endişe ile, ihtiyann hitab ettiği kimseyi arar gibi, etrafına bakındı. M. Houry, daha içten gelen bir sesle tekrar etti: Elzi! Bu sefer, kadın, ihtiyann hiç kimseye hitab etmediğini anladı. Yerinden kalk tı, ona yaklaştı, eğildi ve: Rahatsız mısınız mösyö? Size yardım edebilir miyim? M. Houry'nin yüreğine birdenbire, müthiş bir inkisarı hayal düştü. Silkindi; güçlükle kendini topladı ve boğuk bir O akşam, M. Houry, her zamankin sesle: den daha yorgun, daha bezgin, daha Hayır... Hayır.... dedi, zahmet etmeyustu. Belki de sonbaharın, yaprakla meyin... Affedersiniz madam... şey... rün döken, ihtiyar vücudleri ürperten, gün ya görüyordjm. düzü geceye erkenden kavuşturan o Tahta sıraya dayanarak ayaga kalktı; mağmum mevsimin bunda dahli vardı. şapkasını çıkararak kadını selâmladı ve M. Houry, o akşam, hayatını her za karanlıklara daldı. mankinden daha ağır, daha manasız bir Nasıl oldu da bu kadını Elzi'ye yük gibi görüyordu. Ah! Şimdiki aklı ol benzettim, diye düşünüyordu. Ben onu saydı, o zaman, o genclik çağında hiç tekrar bulmağa lâyık bir adam mıyım evlenir, başını bu derde sokar mıydı? sanki?... Ah! Bilseydi... Birkaç dakika sonra, caddede nöbet Yolunun üzerinde tesadüf ettiği bir bekliyen polis memuru, iki kat olmuş, tahta sıraya oturdu. Kafasınm içinde bir bütün vücudü zangır zangır titriyen bir hayal âlemi canlanmağa başlamıştı. ihtiyan, koluna girmiş, yürütmeğe çalıjıKendıni, birdenbire bekârlığa kavuşmuş, yordu. evlilik cehenneminden uzaklaşmış, so Bu, Thomas ve şürekâsı tîcarethanesi murtkan kansının huzurundan kurtul müdür muavinlerinden M. Houry idi. muş farzediyor, açık denizlerde, sonsuz Genclik çağlanna kadar uzun... çok u ufuklara doğru, serazad bir hayata doğzun bir seyahate çıkmış, oradan, acı muru atıldiğını tahayyül ediyordu. Bu ha kadderâtrtıa, sarsak adımlarla avdet ediyal bir iki saniye sürdü ve geçti. M. yordu. Houry'nin gözü, arkasında yanan elek Çeviren: trik ampuliinün ışığile yere uzanan bir HAMDl VAROGLÜ gölgeye, kendi gölgesine takılmıştı. Bu düşük omuzlu, sırtı eğik ihtiyar adam gölgesi onu, daldığı tatlı hulyadan ça bucak ayırmağa kâfi gelmişti. O akşam, M. Houry, işinden çıktığı zaman, içinde, sebebini bilmediği bir sıkmtı duyuyordu. Thomas ve şürekâsı ticarethanesinde çalışıyordu ve her akşam işten çıktıktan sonra, evine yaya gitmeği âdet edinmişti. Sebebini soranlara: Bu kadarcık da yürümezsem ol maz, diyordu, hamlaşınm. Hakikatte, eve yaya gidişinin, sıhhî endişelerden daha başka bir sebebi vardı. Fakat, M. Houry evdeki kansının somurtkan suratile kabil olduğu kadar geç karşılaşmak için bu nakil vasıtasını tercih ettiğini başkalanna itiraf edemez di. O felâket anını imkân nîsbetinde uzatmak için, ticarethanenin kapısından çıktıktan sonra, sağa sola bakına bakma, piyasa eder gıbi aheste bir yüriiyüşle, caddelerden, bahçelerden, meydanlar dan geçer; rasgeldiği mağazalann vit rinleri b'nünde bir hayli vakit geçirir; yol üstünde birikmiş kalabalığa tesadüf ederse durur; arasına sokulur, gürültü mayna oluncıya kadar bekler; tekrar yola düzülürdü. Her akşamki bu seyahatinin en sıkıntılı tarafı, evin merdivenlerini tırmanmağa başladığı heyecanlı dakikalardı. Evde avdetini bekliyen cadalozun nemrud yüzü, daha sokak kapısm dan itibaren gözlerinin önünde belirir, elini ayağmı keser, çarpıntısını artırır, nefesini tıkardı. SARAY sinemasında tarafından İhtiyar, birdenbire, yanıbaşında bir ö'ksürük işitti. Tahta sıraya otururken, orada, kendinden evvel gelip oturmuş başka birisi daha bulunduğuna dikkat etmemişti. Oksürüğü işitince başını çevirdi, baktı; orada, yanıbaşında bir kadın oturuyordu. FCalkıp gitmek için davrandı ve tam o sırada, kadın, ona baktı. Tahta sıranm arka tarafmdaki elektrik ampulü nün ışığı, bu yabancı kadın çehresini, yandan tamamile aydınlatıyordu. Gözgöze geldikleri anda, M. Houry, bağırmamak için kendini zor zaptetti. Bu çehreyi tanımış, ismi, birdenbire hafızasında canlanmıştı. «EIzi!» diye haykıracak oldu. Evet, bu gözler, bu beyzî çehre, bir zamanlar, onun hayatında en büyük yeri işgal eden, ona en büyük aşkı ilham eden Elzi'nin yüzüydü. M. Houry, onu ilk tanıdığı zaman, yirmi beş yaşında bir gencdi ve bugün, büyük mevkilerinden birini işgal ettiği ticarethanede ufak bir memurdu. EIzi de, Londra ticarethanelerinden birinin, Pa risteki şubesine kâtiblikle gönderilmiş, genc bir İngiliz kızıydı. tlk tesadüfte birbirlerini beğenmişler, sevişmişlerdi. Ev leneceklerdi. Yalnız, M. Houry'nin vaziyetinde bir değişiklik, bir terfi bekli yorlardı. Bu arada, EIzi, Londradaki ticarethanenin Paris şubesinde yaptığı stajı bitirmiş, İngiltereye dönmüştü. Bir müddet mektublaşmışlardı. Sonra, M. Houry, ticarethane sahiblerinden birinin, M. Thoma'sm kızile tanışmış, kızın hoşuna gitmiş ve sırf para hatın için, sırf istikbal hatın için onunla evlenmiş, Elziyi unutmuştu. Bu alçakhğı nasıl irtikâb ettiğine şimdi şaşıyordu. Senelerdenberi, karısmın elinden çektikleri, o namerdce hareketini,, lâyık olduğu şekilde cezalandırmıştı. M. Houry, Elzi'nin, Londradan gönderdiği mektublan, o mektublann ihtiva ettiği sitemleri, feryadları şimdi tekrar dan okur gibi oluyordu. Biçare kızcağız, onun sükutu karşısmda, nihayet işi anlamış, son bir veda mektubu yazdıktan sonra susmuştu. O zamandanberi M. Houry^, bir daha onun adını işitmemişti. İşte şimdi, ayni sıradağ yanyana oturuyorlardı. Bu çehre, eski Elzi idi; gerçi otuz yaş ihtiyarlamıştı; fakat ne ehem miyeti vardı! Gözler, gene o gözlerdi ve Elzi, bugün, yani otuz sene sonra, gene 20 Birinciteşrin çarşamba saat 21 de Münir Nureddin MUTENEVVi ve zenıjin pro ? ram MEVSiMiN İLK BUYUK K O NS E R i VATANDAŞ! ALKAZAR 2 filim birden SiNEMASINA 1 Yurdumuzun bekçisi kahraman Mehmedciklerin son Trakya manevralannı GiT içinden gelen sevincle alkışla, durmadan alkışla ıı • • • *• I Amerikadaki sinema şirketleri muhakkak ki reklâmı çok severler. Buna rağmen Gary Cooper'in yeni filmi «Marco Polo'nun Maceraları» nda kendisine partönerlik edecek yeni genc artist Mis Gurie için hemen hemen hiç publicite yapılmamıştır. Sankı böyle bir aktrıs Amerikaya gelmemiş gibi şimdiye kadar bu iş sükutla geçiştirilmiştir. Mensub olduğu şirketin direktör ve idare meclis reislerine soracak olursanız bu sükutu niçin ihtiyar ettiklerini pek de izah edemiyorlar. Memnuniyetle haber aldığımıza göre Fakat anlaşüıyor ki İsveçli yıldız Grebeynelmilel bir şb'hreti haiz piyanist Lune ta'nm esrarengizliğini komşu bir devletin Urgon pek yakında şehrimize gelecek ve tebaası olan Norveçli Mis Gurie'ye de Fransız Tiyatrosunda konser verecektlr. vermek istiyorlar. Onlara nazaran Mis Gurie aslen naIstanbul halkınm ötedenberi tanıdığı ve sılsa öyle kalacaktır. Ne saçlarmı boyıyarağbet gb'sterdiği bu maruf piyanistin konser vereceği haberi musiki meraklılannca cak, ne takma kirpikler takacak, ne dudaklarına kırmızılık sürecek, ne de birçok hiç şüphesiz sevincle karşılanacaktır. artistlerin devam etmekte olduklan gece Gülhane hastanesinde para eğlence yerlerine gidecek.. Oteldeki odasında hizmetçisile yalnız başına yaşıya8iz muayene günleri cak, mümkün olduğu kadar az insanla teGülhane Askerî Tababet Tatbikat mek mas edecek, hele bilhassa yeni şahsiyetteb ve kliniği 937 938 senesi derslerine 15/ lerle tanışmıyacak.. Diğer taraftan ken10/937 cuma gunu başlıyacaktır. disine ne tiyatro, ne de ingilizce dersleMuhtelif şubelenn poliklinık gün ve saat cetveli aşağıda yazoldığı gibidir. Bu iaatler ri verilmiyecek.. Çünkü yabancı aksanızarfmda muracaat eden butün hastalar pa nı kaybetmemesi ve tabiiliğinden ayrılrasız muayene ve tedavi olunurlar. maması lâzım.. Poliklinik muracaat saatleri 9 11, muBirçok gazeteciler resimlerini almak ayene saatleri 11 13 e kadardır. için şirkete muracaat ettikleri zaman önDahili hastalıklar: Salı, cuma günlerL lerine ancak yarım düzine fotograf kon Prof. Süreyya ve Prof. Abdülkadir. Haricl hastalıklar: Pazartesi, perşembe muş, onlar da kaparun elinde kalmıştır. günleri. Prof. M. Kemal ve Prof. Murad. Evet, bu hareketlerile şirket ona kâfi Göz hastalıkları; Çarşamba, cuma. Prcf. derecede esrarengizlik vermiş bulunuyor. Niyazl Gözcü Lâkin bir an geliyor ki gün görmez paAsabıye hastalıkları: Çarşamba, cumartedişahın kızı gibi kıskanılan artistle müsi. Prof. Nâzım Şakir. ; Flziyoterapi hastalıkları: Pazartesi, per lâkat edilmeğe müsaade ediliyor ve b rşembe. Prof. Nüzhet Şakir. çok Amerikalı gazeteciler bu iş K "\\Kadın hastalıkları: Salı, perşembe. Prof. nlıyor.. All Esad. Muharrirler bu yen! yıldızın huzurunKulak hastalıklan: Pazartesi, cumartesi. da birden şaşınyorlar. Şimdiye kadar birProf. Sani Yaver. Cild ve zührevî hastalıklar: Çarşamba, çok sun'î pozlar görmege alışık oldukları cuma. Prof. Burhan Remzi. için karşılarmdaki bu tabiilik önünde hayİdraryoiu hastalıkları: Salı, cumartesi. rete düşüyorlar. Prof. Fuad Kâmil. Bu ne fazla güzel, ne de çîrkin bir kadın.. Boyu orta, kestane rengi saçlar. ÖLÜM Pek az makyaj yapmış.. Pek sade giyiniyor, biraz da mahcub.. Fakat söze başNizamiye 38 incı liva kumandanlı lirthğı, fVele tebessüm ettiği vakit etrafmğından mütekaid da herşey adeta şenleniyor, çiçekleşiyor... ve Umum MütekaMis Gurie'ye evvelâ bazı filimlerde idini askeriye ce ikinci derecede roller de oynatıldı. «Ormiyeti veznedan duya Veda!», «Viyana îçtimaı», «Fas!» emekli Tuğbay Abkordelâlannda.. Birincide hafifmeşreb dülhamid Kültür bir kadını, ikincide yüksek tabakaya men14/10/937 perşem sub bir bayanı, üçüncüde de aşk için be günü vefat et çıldıran genc bir kızı temsil etti. miştir. Cenazesi Şimdi «Marco Polo'nun Maceraları» 15/10/937 cuma günü Fatihte Sarıgüzeldeki evinden kal nda Çinli kızı oynıyacak. Hiç şüphesiz dırılarak Fatih camisinde öğle vakti rolü daha canlı bir şahsiyet olduğu için namazı kılmdıktan sonra Edirnekapı fazla muvaffak olacak! Fakat anlaşıh mezarlığma defnedilecektir. Tanıyanla yor ki filim amillerinin arzu ettikleri tann gelmeleri rica olunur. biilik vaziyeri devam edemiyecek.. Çünkü Mis Gurie Çinli olmak için tabiatile Teşekkür müthiş bir makyaj yapmak mecburiyetinKızları Vecahatle oğulları İsfendiya de kalacak! Sigrid Gurie, Norveçte Oslo'da doğrın nişan törenlerini bizzat yahut mektub veya telyazısile, kutlulamak nezaket muştur. Orası Sonja Henie'nin de vatave lutfunda bulunan akraba ve dostla nıdır. Ailesi zengin olduğu için çok iyi rüe çocuklarınm arkadaşlarına, ayrı ayrı teşekküre imkân bulamıyan Rifat Barlas ve Esad Kadaster aileleri, bu ilânı teşekkür yazısı olarak kabul ey lemelerini, kendilerinden dilerler. Sigrid Gurie bir terbiye aldı ve güzel bir tahsil gördü. San'atın her şubesini, bilhassa musikiyi tetkik etti. İnşad usullerini de öğrendi. Tam dört lisanı yanlışsız konuşuyor. Altı yaşmdanberi aktris olmak heve sindeydi. Fakat annesi, babası bu fikri pek hoş bulmadılar. Ailesi onu ressam yapmak istiyordu. Mis Gurie tiyatro derslerine aid tahsilini bir an bile kesmedi. Bir aralık Brüksel'e gitti. Oradaki tiyatro mektebini bitirdi. Dönünce de Norveçte fevkalâde bir temsilde, «Kralm Kalbi» piyesinde başrolü oynadı. Bugün mensub olduğu sinema şirketinin bir nıümessili orada gösterdiği meharetten o kadar mütehassis oldu ki hemen kendisini Holivud'a davet etti. Işte Sigrid Gurie bugün işgal ettiği yüksek mevkie böyle çıktı. ( Bir iki satırla. ) NOBETÇI ECZANELER Mary Pickford figüran SEN DE GÖR HACI MURAT Önümüzdeki pazartesi akşamından itibaren: iraesine başlanacak olan Mary Pickford Paratnount stüd yolarından birinde «Lutfen Bu Yoldan!» filmini çevirmekte olan ko cası Budy Rogers'yi ziyaret et miş, o sırada orada buluna Paramount şirketinin reisi «Adolphe Zukor» Mary Pickford'a bir figüran rolü teklif etmiş, bu suretle Budy'sinden gündüzkü meş guliyetleri esnasında da aynlmamasını temin edeceğini söylemiştir. Bu fikir Mary'nin de hoşuna gitmiş, evvelce bir rol oynıyarak milyonlar ka zanmağa alışmış olmasına rağmen bu figüranlıktan aldığı 8 dolar 25 çenti memnuniyetle kabul etmiştir. •jç îrene Dunne ile kocası doktor Francis Griffin sekiz ay evvel küçük bir evlâdlık almışlar ve adını Mary Frances Grifpin koymuşlardır. Çocuk bugün on Çocuk Hastalıkları Mutehassısı dokuz aylık olmuş, babalığı ve anneliği, çocuk hırsızlarından kendisini korumak Tetkik seyahatinden avdetle hastalaiçin iki hususî polis memuru tutmuşlardır. rını Beyoğlunda Dandriya pasajındaki Irene Dunne evlâdhğınm artist olmasını kat'iyven istememekte, ya evlenip aile ka muayenehanesinde kabule başlamıştır. dını olmasını, yahud başka bir işe girmeERTUĞRUL SADİ TEK Bu gece sini arzu eylemektedir. (PANGALTI TAN) sinemasında (Erkekler (40) ından sonra azarlar Yeni vodvil ve revü Yarın gece (Aksarayda) Yeni tiyatronun açılışı Bu gece şehrimizin muhtelif semtlerlndeki nobetçi eczaneler junlardır; Beyoğlu ciheti: Şişli (Asım), Takslm (Kürkçiyan), Beyoğlu (Zafiropulos), İstiklâl caddesl (Galata&aray), Tunel (Matkoviç), YeniyolFındıklı (MiLstafa Nail), Kasımpaşa (Müey yed), Hasköy (Aseo), Beşiktaş (Süleyman Reeeb), Sarıyer (Osman), Yeniköy, Emir gân, Rumelihisar, Bebek, Arnavudköy ve Ortaköy eczaneleri. Lstanbul ciheti: Eminönü (Beşir Kemal), Fatih Vezne ^ ciler (Üniversite), Karagümrük (All Ke mal), Bakırköy (Hilâl), Aksaray (Ktem Pertev), Fener Balat (Hüsameddin), Beyazıd (Asadoryan), Küçükpazar (Necati), Samatya Kocamustafapaşa (Rıdvan), Alemdar (All Rıza), Şehreminl Topkapı (Nâ zım). Usküdar (İmrahur), Kadıköy Söğüdlu caddesl (Hulusi Osman), İskele caddesi (Saadet), Heybeli (Halk), Büyükada (Halk). Doktor J. CARACO 2 • S A K A R Y A sinemasında VEFAT Eski maliye memurlarından Istepan Tüfekçiyan eşi Bayan Agavni Tüfekçiyan uzun ve ıstırabh bir hastahktan sonra vefat etmiştir. Cenaze merasimi 16 birinciteşrin 937 cumartesi günü saat 14 te Beyoğlu Balıkpazarı Ermeni kilisesinde icra kılmacaktır. olum golgesı Baş rollerde : BRUCE GABOT ve JOSEPHE GALLEIA VALS DALGASI GiNGER ROGERS • FRED ASTAİRE filminde sonsuz alkışlarla karşılanacaklardır. 3 Arizona çeteleri KEN MAYNARD Bugünden itibaren A S R I Sinemada biiyiik gangsterler filmi Teşekkür Anamızın karnında büyüyen kor kunc bir derdi ameliyat yaparak hayatını bizlere kazandıran Malatya Doğum evinin kadın hastalıkları mutehassısı Etem Seçikne alenen minnettarlığımızı sunar ve müessese ebelerine de ayrıca teşekkürler ederü:. Malatya Iskân kâtibi Tevfik Tortum KORKUSUZ KAPTAN CHARLES LAUGTON ve KLARK GABLE tarafından şayanı hayret film Sinemanm en büyük artistieri, en güzel filminde : LA DAM O KAMELYA Görülmemiş muvaffakiyetlerle İPEK MELEK ve izmirde ELHAMRA m m SENENİN İLK HAKiKî BUYUK ŞAHESERİ ^ ^^mm Sinemalarında gösteriliyor. Işıklar Sönünce ELiSA LANDi ve FRED ASTAiRE tarafından oynanmış YVAiN'in güzel operet filmi. TU K K Bugünden itibaren iki büyük film birden Beyaz Zambak Fransızca Bir jjenç kadının meraklı ask macerası Çifte Kumrular Son TEKDÜGME sfzin İçin düşünen bir âyar otomatijjidır Şarkı, Neş'e Kahkaha KAY FRANCiS RiCARDO CORTEZ ilk Fransızca filmi LİLİAN HARVEY HENRi GARAT Fransııca moda sevisme asrî venilik fevkalâde nes'eli film PHILIP5 MARTHA EGGERTH in SARAY KONSERİ En büyük şaheseri yakında TÜRK sinemasında
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear