25 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CTJMHURIYET 15 Birtndtesrtn 1937 Osmanlı Raspulîni Tarihî tefrika : 55 Yazan : M. Turhan Tan ( Şehir ve Memleket Haberleri Cinayet ve kaza ihtimali üzerinde tahkikat Vekâletten sorulan sualyapılıyor lere cevab hazırlanıyor Millî Sanayi Birliğinde dün öğleden evvel ve sonra muhtehf sanayi gruplan toplanarak kendi san'at şubelerinde fazla istihsalin tayini hakkında Vekâletten sorulan sualler üzennde görüşmüşlerdir. Evvelâ fanilâ sanayiı grupu toplan mıştır. Bundan sonra saat 1 1 de çorab sanayii grupu bir içtima yapmıştır. Bugün jarse ve yarın da telâ fabrıkatörleri tjplanacaktır. Pazartesi günü saat 10 da trikotajcılar ve saat 14 te havlu ve dokuma fabrikatörleri toplanacaktır. 1055 numaralı teşviki sanayi kanununa müzeyyel 2261 numaralı kanunun 3 ünca maddesinin A fıkrasmda fazla istihsalin ne suretle tayin ve tebbıt edıleceğine c'air olan nizamname sanayi sahasındaki mevzuatın en mühimlerini teşkil etmek tedir. Nizamname fazla istihsalin vas fım tarif etmemiş ve fakat teferruatlı bir surette unsurlannı nazan dıkkate alarak bu unsurlara göre karar verilmesi nıecburiyetini koymuştur. Bu nizamname sanayi üzerindeki devlet kontrolunun aldığı istikameti de gös termektedir. Fılhakika nizamname ile vazedilen kontrol bilhassa aşağıdaki noktalarda tebarüz etmiş bulunmaktadır: 1 Fılî inhisann tahaddüsüne mâni cîmak için kontrol. 2 Gayrimeşru rekabete karşı kontrol. 3 En iyi evsafta ve en ucuz ma mul hedefi kontrol. Sanayicilerin dünkü toplantısı Denizde bir cesed j Siyasî icmal Ingiltere Fransa spanya meselesinin umumî heyetini ve bahusus bu memleketteki ecnebi gönüllü muhariblerin geri alınması işini İtalyanın İngiltere ve Fransa ile müzakere ederek aralarmda hal ve tesviye etmelerini istiyen Londra ve Paris kabinelerine M. Mussolini'nin kat'î red cevabı vermesi Almanyanın Eendeki gayriaskerî mıntakaya ordularmı yü rütüp Versay muahedesini ve Lokarno misakını bozduğu zamana benziyen vahim bir vaziyet peyda etmiştir. İtalyanın arkasını Almanyaya vere rek İspanyadaki gönüllü kolordularını geri çekmiyeceğini ve İspanya işlerini İngiltere ve Fransa ile değil, bütün alâkadar devletlerle görüşerek halletmekten başka bir yol tutmıyacağını bildirerek meydan okuması karşısmda İtalvanın nezdinde yapılan son siyasî hareketin ilk müteşebbisi Fransanm, bu teşebbüs "akim kaldığı takdirde Katalonya hududundaki Valencia İspanyasma si * lâh ve gönüllü girmesine aid memnui yeti kaldırıp bu hükumeti Fransadan ve transit karadan gelecek yardımlarla kuvvetlendireceği yolunda yapmış ol duğu tehdidi ika ve tatbik eylemesi lâzım geliyordu. Fakat, Fransa teşebbüsünü îngiltere ile beraber yapıp bunun müzaheretini temin eylediği gibi tehdidini ikada dahi İngilterenin iştirak ve muavenetine muhtac bulunuyordu. İtalyanın cevabî notası alındıktan sonra Fransa. İngiltere nezdinde Londradaki büvük elçisl Corbin vasıtasile ihtisasatım bildirdi ve beraberce yürümeği istedi. Lâkin İngiltere, Renin isgali emri vakii karsısmda olduğu gibi İtalvanm notası önünde dahi sonu harb olacak su rette ileri gitmekten çekindi. Fransa, Katalonya hududunu açsa bile îngilte « renin ademi müdahale sisteminden fe rağat etmek ve Valencia'ya silâh ve gönüllü gönderilmesine aid İngilterede tatbik edilmekte bulunan memnuiyeti kaldırmak niyetinde olmadığını ihsas etmiştir. Ren meselesinde îngilterenin cebir ve siddet kullanmaktan imtina ederek işi istişare, müzakere, uzlaşma ve anlaşma yoluna dökmesine karsı Fransadaki sağ cenah matbuatı ateş püskürmüştü. Şimdi de Valencia hükumetine yardım taraftarı Fransadaki sol cenah matbuatı îngilterenin bu defa da ayni yolu tut masma karşı son derecede infial göstermektedir. Esasen İngiltere ademi müdahale sisteminin devamı taraftarı bulunuyordu. Sırf Fransanm zoru üzerine İtalyanın nezdindeki son teşebbüse iştirak etmişti. îtalyanın Almanvaya davanarak kat'î red cevabı vermesi ingilterenin eskl düşüncesini kuvvetlendirmiştir. Bu vaziyet karşısmda İngiltere tekrar ademi müdahale komitesinin toplanmasım ve İspanva işlerine ve bu arada gönüllü meselesine vazıyed eylemesini muvafık bulmuştur. Komite toplandıŞı zaman îtalya ile Almanya vaktile îngiltere ile Fransa nın teklif ettikleri ve Sovyet Rusyanın reddettiği sıra üzere îspanya işlerine bakılmasmda ısrar edeceklerdir. Bu sıraya göre ilk olarak General Franco * nun muharib devlet olmak hakkmm tanmması geliyor. Gönüllülerin geri alınması ikinci mesele bulunuyor. îngilterede muhalif mevkide bulunan amele partisi ve diğer muhalifler ve muvafıklardan da bir kısmı Valencia davasmı gütmekle beraber kahir ekseriveti teskil eden muhafazakârların büvük kütlesi ne îspanya meselesinden İtalyaya, ne de Çindeki harbden dolayı Japonyaya karşı hasmane bir vaziyet ahnmasma alevhtardır. Bunlar Avrupavı, Asyayı değil, sırf îngiliz İmparatorluğunun hakikî menfaatlerini gözleri 5nünde bulunduruyorlar. Başvekil Ne • ville Chamberlain dahi bu düşünceye tercüman olmaktadır. Bunun icin în * giltere, Avrupada müdahil değil, nâzim rolünden avrılmak istemediğini bir da « ha ihsas etmiştir. 5 II Eşya fiatlarında mühim tereffü var Vaziyeti alâkadar makamlar tetkik ediyor Deli İbrahim artık seviyor! Telli Hasekinin aşkı, Padişahı devlet işlerile değil, saray hâdiselerile bile alâkalanmaktan uzak tutuyordu Ben de, dedi, güvey olayım, eksiğinizi tamamlayım. Kızlar padişahm kendi oyunlanna kanşmasından dolayı sevinc duymakla beraber kımıldanamıyorlar, ellerini göğüslerine kavusturup saygılı bir sessizlik ta şıyorlardı. Deli ibrahim kolunu körpe gelinin omzuna atarak berikilere çıkıştı: Ne duruyorsunuz hasbalar. Şarkı nlasanıza! Ve onlan şevke getirmeği düşünerek kaba sesile bağırmağa başladı: Her akar su derin olmaz Kavak altı serin olmaz Evlenmenin çağı vardvr Küçük kızlar gelin olmaz Acemi halayıklar söylenene değil söyliyene bakıp mahzuz bir hayret geçirirlerken deli adam ciddileşti, Hümanın iki ellerini yakaladı: Kız, dedi, adın ne senin? Hüma efem! Güzel ad. Kim koydu bunu sana? Kalfam. Anlayışh kalfan varmış, iyî ad seçmiş. Ya yaşın kaç? Bilmem ki efem? Dur, onu da ben bulayım! Kızcağızı ayağa kaldırdı, kanşla boyunu ölçtü, dişlerini gözden geçirdi, göğsü üzerinde hesablar yürüttü: Eh, dedi, on üç, yahud on dört yaşın da varsın. Ve hem alıcı, hem bakıcı bir bakışla onu tepeden tırnağa kadar süzdükten sonra kuzuya ölüm müjdesi haykıran bir kurd narasile ihtirasmı böğürdü: Gelin olabilirsin demek. Düş kocanın önüne!.. Oyunlarının hakikat haline girdiğini gören kızlar hasedle kanşık bir şaşkın lıkla bakışırlarken o, baş döndürücü bir rüyanm hazzile sarhoşlıyan Hümayı koluna taktı, koğuştan çıkardı, dairesine doğru sürükleyip götürdü. Deli adamın Sıvastaki dünya güzelini unutuvermesi işte bu hâdise yüzündendi. Artık aklı fikri hep Hümada idi. Ona, ilk tesadüfteki gelinlik tellerinden dolayı «Telli Haseki» adını verdiği gibi isminin sonuna bir de «Şah» kelimesi ilâve etmişti, anasına ve öbür gözdelerine kendisincîen bahsederken «Telli Hasekim Hüma Şah» tabirini kullanıyordu. Bir zamanlar sütninenin şahsında memnu bir aşkın heyecanlannı arıyan ve gene bir zamanlar yedinci haseki Ermeni Şivekârın kalın ve uzun bedeninde ihti raslarına irtifa vermeğe uğraşan Deli İbrahim Hümanın çok körpe güzelliğindc hakikî bir aşk kaynağı bulmuştu. Çılgm bir tutkunlukla benliğini ona bağla mıştı. Artık seviyor ve sevmenm ne demek olduğunu anhyordu. Sütnineye âşık ol mak isterken smayıp da tahakkuk ettiremediği sevda haletleri şimdi bütün derinlikleri ve bütün genişliklerile tecelli ediyordu. Hümaya bakarken içine gerçekten bir uçma iştiyakı geüyor ve kızın elleri kendi elinde olduğu halde kanadlanduğmı zannederek heyecana kapılıyordu. Hüma Şah onun için yalmz bir kadın değildi, her şeydi. Musikiyi bu kızın sesinde anyor ve en güzel kokuyu gene bu körpe mahlukun terinde, nefesinde buluyordu. Inciye, zümrüde, elmasa artık bakmıyordu, kıymet vermiyordu. Çünkü Hüma Şahm dudaklarında dünyanm en zarif yakutlarını ve ağzında kürenin en nefis incilerini buluyordu. Hüma konuşurken daima gözlerini kapardı ve kız kendıne sokulup da: «Gözlerinizi açsanıza efem» diye yalvannca candan gelen bir sesle duygulannı söylerdi: ' Erimekten korkuyorum Hüma, erimekten. Sen konuşan bir güneşsin. Yü7Üne bakamıyorum, gözüm kamaşıyor. Bırak, seni yüreğimde seyredeyim, gö züm kapalıyken sesini duyup sarhoşla yım. Bu derin aşk onu devlet işlerile değil, saray hâdiselerile bile alâkalanmaktan uzak tutuyordu. Sadnazamı yalnız amber veya ıtrişahî getirtmek için hatırlardı. Bu sadık lala evini bir Bedesten dola bına çevirmişri. O dolabda kuş sütüne kadar herşey vardı ve saraydan şu gözde, bu gözde namına yahud Padişah adına uşaklar gelip biraz kılaptan, bir parça ıtrişahî, birkaç dirhem amber isteyince gayretli ve sadakatli vezir birkaç kangal kılaptan, koca koca şişeler içinde yüzer, iki yüzer miskal ıtrijahî, tutam tutam amber yollardı. Padişah bu alışverişten başka bir sebeble Sadrıazamını hatırlamadığı gibi anasile, öbür hasekilerle de meşgul olmuyordu. Halbuki Girid harbi yüzünden birçok dağdağalı hâdiseler vukua gelmişti. Zaten harb İstanbulan ihmali yü zünden iyi idare olunamıyordu, Ada nın yansı henüz Venediklilerin elinde bulunuyordu. Ayni za:nanda düşman, Dalmaçya hududunda ılerleme kabiliyeti göstermekteydi, birkaç kale zaptetmişti, fakat en acı nokta, deniz hakimiyetinin Venediklilere geçmesiyd'. Osmanlı do nanması pek çekingen davrandığmdan Akdeniz Boğazı kapanmak üzereydi. Sadnazam bu vaziyeti efendisinden saklıyordu. Onun da Giridi, Bosna sınınnı, Akdeniz durumunu merak edip sorduğu yoktu, kendi zevkile ve Telli Hasekisile meşgul oluyordu. Lâkin saray kadınlarından bir kısmının rekabete kalkışmaları harem ahenginı de bozdu, deli adamın bumu dibinde nahoş havalar esmeğe, tadsız sadalar belirmeğe başladı. Şekerpareler, Hubyarlar, Şekerbulular hemen hemen saç saça baş başa gelecekler gibiydi. Haremin bu hali tarih bakımından mühim olduğu gibi romanımızla da ilgili bulunduğundan bir nebze tafsil edece ğiz: Şekerpare, bir çılgınhk gecesinin bütün hazlanna ve elemlerine göğüs ger mek, dayanmak mukabili olarak Sadnazam yaptırttığı kocasını bir telhis imzalamaya, bir divan kurmıya ve bir valilik olsun satmıya muvaffak olamadan, hatta Knubbealtma gelemeden azlolunduğunu görünce çıldıracak kadar kızmış, densizlenmeğe başlamıştı. Hırçm kadın, bu işe Cıncinin burun soktuğunu tahmin etmi yerek bütün hmcmı Hubyar üzerinde kümelendiriyordu. Ahmed Paşanm Sadnazam olur olmaz kardeşi Ibrahimi ken dine kethüda sadaret müsteşan ve dahiliye nazan demektir seçmesi. arkasmdan da ona Hubyan alması üzer;ne mühür meselesinde bu kadının rol oynadığı şüphesi kalmadı, yeni gelin aleyhinde ağır dedikodular çıkarmıya girişti. Hubyar, Padişah tarafından ihsan olunan mükellef bir konakta oturmakla beraber hergün saraya geüyor, velinime tile görüşüyor ve onun çapkm kehmelerle dolu suallerine şuh nükttli cevablar vererek neş'elı bir nedim rolü oynuyordu. Şekerpare, işte bu gelişler ve gidişler sırasında uzaktan, yakmdan tarizlerde bulunduğu gibi Hubyann geceleri şarab içip sarhoş olduğunu, kccasile saraydan çıkma bir kadına yakışmıyacak şekilde eğlenceler tertib ettiğinı Padişaha da hsıldamıştı. Bir gece Telli Hasekinin dizine başını koyarak ve bütün mumlan söndürterek kendince hususî bir mehtab temaşasma dalan Deli Ibrahımin ayaklannı uvuştururken gene bu mevzua temas etti: Yeni ihrac mevsimine girerken, geçen seneye nazaran bu senenin geçen müd deti zarfında dahilî istihsal eşyasile gerek ihracat maddelerimiıın gerekse ithalât eşyasınm fiat hareketleri alâkadar ma kamlar tarafından tetkik olunmuştur. Bu tetkikat dahilî istihlâkin günlük ihtiyacını karşılıyan ve ticaret muvazenemizin esas;nı teşkıl eden bu maddeler üzerinde mühim fiat tebeddülleri olduğunu gös termiştir. Öğrendiğimize göre yapılan tetkikler geçen senenin vasatî toptan fiatına nazaran bu senenin geçen aylarmda ithalât maddeleri toptan fiatlarında yüzde 10 bir tereffü olduğunu göstermiştir. İhracat maddelerimizdekJ tereffü ise geçen seneye nazarn yüzde beştir. Bu senenin geçen aylan ithalât için en hareketli fakat ihracat bakmvndan ölü ay lardır. Dahilde istihsal ve ayni zamanda ıstihlâk edilen maddelerde ise yüzde 4 nisbetinde bir yükseliş mevcuddur. Gıda maddelerinde bu senenin başmdanberi yüzde 10 bir alçalma olmuşrur. FaBalkan Antantına mensub devletlerin kat geçen sene vasatisine nazaran gıda erkânıharbiye reisleri bu ayın sonunda maddelerinin toptan fiatlarında yüzde Ankarada toplanacaklardır. Öğrendiği 8 tereffü vardır. mize göre, bu toplantıya iştirak edecek Madenlerimiz geçen sene içinde kıyolan ve Yunan erkânıharbiye reisi General Papagos'un riyaseti altında bulunan metlendirilmiştir. Geçen seneye nazaran askerî heyet, ayın 22 sinde şehrimize ge toptan fiatlannda yüzdfi 15 bir tereffü lecektir. Heyete on Yunan gazetecisi de vardır. refakat etmektedir. Dün Fındıklıda Güzel San'atlar A kademisinin nhtımma yakın bir yerde, denizde bir erkek cesedi görülmüş, zabıtaya haber verilmiştir. Cesed denizden çıkanlmış, fakat ölünün hüviyeti tesbit edilememiştir. Üstünde iki pantalon, bir muşamba ceket bu lunmuştur. Muayene sonunda cesedin denizde en az on beş gün kadar kaldığı anlaşılmıştır. Cesed Morga kaldınlmıştır. Dün geç vakte kadar devam edfn tahkikat, henüz müsbet bir netice vermemiştir. Meçhul adamın bir cinayete kurban gidip gitmediği ancak bugün belli olabilecektir. Balkan Antantı askerî heyetleri Misafirleri karşılamak için hazırlıklara başlandı MÜTEFERRÎK Yeni beş liralıklar tedavüle çıkarıhyor Yeni beş liralık banknotlarm Merkez Bankası tarafından tebdiline bugünden ıtibaren başlanacaktır. Banka, tebdil işini yapmakla beraber, tediyelerini de yeni paralarla yaparak, yeni beş liralıkların piyasaya biran evvel çıkarılmasına çahşacaktır. Beş lirahklann tebdili için hükumetçe on senelik bir mühlet ko nulmuştur. Merhum Turgudun cenazesi Dün ölümünü yazdığımız Tıb Fakültesi son sınıf talebesinden Turgud özemin cenaze merasimi dün yapılmıştır Cenaze, Ünîversite ve sınıf arkadaş larının, kendisini sevenlerin elleri üzerinde Gureba hastanesinden kaldırıla • rak Beyazıd camisine getirilmiş ve namazı kılmdıktan sonra gene eller üzerinde Fatihe kadar götürülmüstür. Cenaze Fatihten otomobille nakledilerek Ediraekapıva götürülmüstür. Cenaze defnedildikten sonra sınıf arkadaşlanndan Vedid acıklı bir hitabe ile arkadaşının meziyetlerini ve ö lümünden duydukları teessürü anlat mıstır. Cenazede Tıb Fakültesi dekanı, do çentler ve birçok doktorlar bulunmuş tur. Kabzımalların istekleri Kabzımallar dün Ticaret Odasmda bir toplantı yaomışlardır. Bu toplantıda kabzımalların kumusyonculukla bir alâkası bulunup bulunmadığı tetkik olunmustur. Kabzımallar kumusvoncu olmadıklarında ısrar ederek vergilerin de buna pöre tarhedilmesinde ısrar et Padişahım, dedi, hem kendiniz gülmek, hem de güzel hasekinizi güldür misler ve Ticaret Odasmm, esaslı derdlerine taalluk eden bu i=te süratle haremek ister misiniz? ket etmesini istemişlerdır. O, baygm gözlerini Hüma Şahm yüECNERt MRH4Ffr.DE züne dıkerek deli deli çüldü ve onu da bu halile güldürdükten sonra sordu: Bir Alman rejisörü geldi Bir oyun mu düşündün? Alman Ufa filim müessesesi reı'isör Evet Padişahım! lerinden biri şehrimize gelmiştir. Pera Haydi yap o oyunu da gülelim palas oteline inen rejisöre, Berlinde ça Oyunu cariyen yapacak değilim. lışan maruf ressamlanmızdan Kenan refakat etmektedir. Hubyar yapacak! Alman reiisörün memleketimize yap Hubyar şimdi zıbarmıştır. Bizi natığı seyahatin Türkiyeden bir filim yılsıl güldürür? dızı secmekle alâkadar olduğu söylen Zıbarmamıştır Padi'ahım. Olsa olmektedir. sa çakır keyiftir. Henüz de şarab sofrası Dokuz Yunan gazetecisi başındadır. Bir adam gönderip onu gelirtelim, sarhoşluğunu seyredelim. Kim geliyor bilir nasıl sapıtacak, ne cevherler yumurtYunanistanın başlıca gazetelerini lıyacaktır. temsil eden dokuz Yunan gazetecisin Teklif deli adamın hoşuna gittiğin den mürekkeb bir Tıeyet bugün şehri den Sadnazam kethüdas: İbrahim Ağa mize gelecektir. Yunanlı meslektaşlarının konağına hemen bir bostancı gönde mız Yunan Başvekili General Metaksası İstanbulda karşılıyarak onunla berarildi, Hubyar hatun saraya davet olunber Ankarava gideceklerdir. du. Fakat İbrahim Ağa gerçekten sar hoştu. Kansının vakitsiz çağınlmasına Meşhur îçki Kralı şehrimizde İngilterenin meşhur İçki Krallarm kızdı, sofradan bir çanak alarak bostan cının başına fırlattı ve o başı birkaç ye dan M. Birkin beraberinde kızı, King adında diğer bir İngiliz kadmı ve M. rinden yaralayıp kan içinde bıraktı. Travers olduğu halde dün hususî tay Kuvvetli ve kudretli «idamlann köpekvaresile Yeşilköye gelmiştir. İçki Kralı lerine, eşeklerine, uşaklanna atılan da iki üç gün şehrimizde kaldıktan sonra yak, o hayvanlardan ve hizmetkârlardan Londraya dönecektir. ziyade efendilerinj incitir. Çünkü hazmolunamıyan ikballerin gururu ekseriya şa Zengin bir dilenci yakalandı şı olur ve hakikatler bu şaşılık yüzünden Bursa (Hususî) Burada üstü başı ters görülür. Bu sebeble îbrahim Ağa düzgünce bir kadm dilenirken yakalaağır bir suç işlemiş, bostancının şahsında narak Adliyeye getirilmiştir. Adliyede Padişahı yaralamış oluyordu. bu lüks dilencinin üstü aranmif ve cebinde (315) lira çıkmıştır. {Arkast var) Yugoslav askerî heyeri ayın 24 ünde, Rumen askerî heyeti de 26 teşrinievvelde Universite talebesi Ankaraİstanbula geleceklerdir. Misafir askerî ya heyet gönderiyor heyetler için şimdiden Perapalasta hu Fen ve Hukuk Fakültesinde dönen susî daireler hazırlanmışhr. talebeler Ankaraya birer heyet gönderKomsu ve müttefik devletlerin askerî meğe karar vermişlerdir. heyetleri, ayın 27 sinde Ankaraya gide Fen Fakültesinde bir » k e k ve bir kız cekler, Cumhuriyet bayramı şenliklerin olmak üzere gidecek heyet seçilmiştir. de hazır bulunacaklardır. Hukuk Fakültesinden üssü mizandan dönen, birinci sınıfta bir dersten dönen ŞEHtR tSLERl ve ikinci sınıftaki dönen ve bu sene ayrı bir sınıf Karaköy tramvay durağı birer heyet istiyen talebenin avrı ayrı seçecekleri zannedilmekteKaraköy meydanındaki üstü kapalı dir. tramvay durak yeri kaldırılarak mey Heyet, Ankaraya gönderdikleri isti dan genişletılmiş ve durak yeri bura danm pazartesive kadar cevabını bek dan kaldırıldıktan sonra da tramvay liyecek, gelmediği takdirde o akşam lar Köprünün Kadıköy iskelesi önün hareket edecektir. £& durmağa başl,amışlardır. Fakat,> evı™'üFakfilteTe> ve askerlik J velce tramvaylar Karaköyde durduk der»leri lan zaman buradan binen yolculardan Karaköv mmtakası bileti almdığı halde Fakültelerde ve yüksek okullarda şimdi Köprü üstünde binen yolculardan 937/938 yılı icin talebe kavdile beraber Eminönü mmtakası bileti almmakta Üniversite Talim taburunda da kapd dır. Bu vaziyet halkın şikâyetini mucib işine başlanmıştı. olduğu gibi Belediyece de gözönüne aAskerliğe hazırlık tedrisatı hüküm lınarak bu hususta şirket nezdinde te lerine göre, askerlik dersi, müfredat şebbüs yapılmıştır. Bundan başka, E programına dahil bulunduğundan Fa minönü meydanındaki üstü kapalı du külte ve yüksek okullarda okuyan ta rak yerinin de kaldırılarak Köprünün lebe (sakat, ağır sakat ve çürükler de bu cihetinin de genişletilmesine karar dahil) talim taburunda askerlik tedri satı görmeğe mecburdurlar. El arabaları tetkik ediliyor Talebenin sınıf geçmeleri askerlik Belediye tktısad müdürlüğü, seyyar dersinden alacakları notlara bağlıdır. satıcılık şeklinin değişmesile piyasaya Gerek subay, gerek er olarak askerliğiçıkan el arabaları üzerinde tetkikat ni yar>ap da yüksek tahsil gören talebe vapmağa başlamıştır. Piyasada nekadar askerlik tedrisatı görmekten muaf tuaraba mevcud olduğu ve bunlann tulacaklardır. ne tip bulunduğu tesbit olunacaktır. Tetkikat av sonuna kadar devam ede cek ve ondan sonra bunlara verilecek <=ekil tayin olunacaktır. ÜNtVERSÎTEDE Beynelmilel antropoloji kongresine davet Danimarka Kralmm himavesinde yakında Kopenhagda toplanacak olan beyVali ve Beledive reisi Muhiddin Üs nelmilel antropoloji ve anoloji kon tündağ bugün ttfaiye müdürlüğünde ît gresine memleketimizden İbnülemin faiye kursunun birinci de\Te mezunla Mahmud Kemal İnal davet edilmiştir. nna diploma tevzi edecek. bu münase Boşanan kadınlar soy adlarıbetle bir merasim vamlacaktır. ftfaiye mektebinde merasim Soy adı almış olan kadınların erkek lerinden ayrıldıklan takdirde mahke Nazilli pamuklu fabrikasınm küşad meye müracaatle taşıdıkları kocalarının resminden sonra şehrimize gelmiş olan soy adlarını değiştirerek kendilerine aySümer Bank Umum müdürü Nurullah rı bir soy adı alabilecekleri alâkadar lara tebliğ edilmiştir. Esad, dün akşam, Ankaraya gitmiştir. Sümer Bank Umumî muduru gıttı M I • I » nı değiştirebilecekler Muharrem Fevzt TOGAY Büyükderede bir gemi kurtarma istasyonu kuruldu BORSALARDA Frank yükseliyor Fransız frankı dünya borsaîarmda dün de yükselmekte devam etmiştir. Bu yükseliş az olmakla beraber malî mehafilde müsaid surette karşılanmaktadır. Ev^elki akşam Londra borsasmda bir İngiliz lirası karşılığı 147,79 da kapanan frank dün gene ayni fiatta açılmış ve sonra 147,62 ye kadar çıkmıştır. Buna mukabil Türk borcu tahvilleri dün düşmüştür. Dün 14.10 da açılan Türk borcu birinci tahvilleri 13,90 da kapanmıştır. Yeni istasyonun memur ve atölye bınaiarı Gemi Kurtarma şirketi, Büyükderede iskele civarında tahlisiye gemilerinin va zife aldıklan ve nöbet değiştirdikleri yerde yeniden büyük bir istasyon kurmuştur. îstasyon, modern üç binadan müteşekkildir. Birçok tesisatla mükemmel bir halde meydana getirilen binalarda tahlisiye motör ve tulumbalarının tamir atölyesi, malzeme ve tahlisiye alât ve edevatı depolan vardır. Aynca bir istasyon memurluğu binası inşa edilmiş, Sahilde 50 metrelik bir nhtım vücude getirilmiştir Vakıflar umum müdürlüğünden satm alman bu yeni tesisat yerlerine daha bir çok ilâveler yapılacak ve istasyon tak viye olunacaktır. Cum hu ri yet Nüshası 5 kuruştur. Abone şeraiti { ' Senelik Altı aylık Üç aylık Bir aylık re 1400 Kr. 750 400 150 l için 2700 Kr. 1450 » 800 t Yokhır
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear