25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET 12 Eylul 1936 Duymadıklarımız ve bllmediklerlmlz Büyük boks maçları Romanya şampiyonu Toderesko, ya'rın Taksim stadyomunda ilk maçmı Kiryako ile yapacak Duvarcılıkla vakit geçiren eski nazır NE ALA MEMLEKET! Müsevi Gold Şmit mekteGüzel bir hareket Galatasaraylı Melih ve On birinci Berlin Olimpiyadları arifesinde spor hayaümızda göriilen canlılık boks şubesinde de hissedilmiş ve Tepe başındaki Asrî sinemada yapılan Yu goslavya şampiyonile Galatasaraylı Melihin maçı büyük bir rağbet kazanmıştı. Memleket boksunun başında bulunanlar, daha doğrusu boksumuza yeni bir hamle vermek istiyenler, Galatasaraylı Melıhle karşılaştırmak üzere Romanya yan orta sıklet şampiyon namzedi Teo doriskuyu şehrimize davet etmişlerdir. Melihle Romanyalının maçı bu hafta yapılacakken Galatasaraylı boksörümü zün idmanlarında uğradığı arızalar yü zünden bu maçın bir hafta sonraya tehiri zarureti hasıl olmuştur. Maçın tehir edılışine bir türlü razı olmıyan Romanyah boksör yann için muhakkak bir maç yapmak için ısrarda bulunmuştur. Bu ısrar üzerine kendisini buraya davet edenler Romanyah boksöre lstanbulda Melih sıkletinde başka bok sörler bulunduğu ve bunlarla maç yap mak mümkün olduğunu, ancak kendisi nin mağlubiyetile neticelenecek bir maçtan sonra öbür pazar gününe Melihle karşılaşmak hakkını kaybedeceğini söy lemişlerdir. Romanyah boksör Melihten gayri birisile yapacağı maçı kazanacağından o kadar emin bir haldedir ki ör^nizatör lerin teklifini kabul etmiş ve'mağlub olduğu takdirde Melihle dövüşmek hakkınin kaybedilmesine razı olmuştur. Bu vaziyet karşısında da Romanyah boksöre kaçşı yumruğunun şiddetile ve maruz kaldığı darbelere mukavemetile meşhur Kiryakonun dövüştürülmesi ka rarlaştırılmıştır. Yapılan bütün teklifleri mukabil şartlara bile lüzum görmeden yani kendisine adamakıllı güvenerek kabul eden Ro manyah ile Kiryakonun maçı yarın Taksim stadyomunda yapılacaktır. Herkeste bir merak vardır. Kimi tavuk, hindi, at besler, kimi sebze çiçek, ağac yetiş • tirir. Kimi dedikodu sever, kimi ka fes arkasından kom şu kapısını gözet ler. Hulâsa, iş zamanı haricinde, her kes bir türlü vakit geçırır. Mesaiden artan vaktini yorucu işlere hasreden, eğlenip dinleneceği yerde daha ziyade yorulan insanlar da çoktur. Eski İngiliz Nazırlanndan VVinston Churchill işte bunlardan biridir. Siyaset sahasında büyük şöhrete sa hib olan Churchill, 1895 senesinde Kübada İspanyol kıtaatında hizmet ede cek spor meraklısı, Hındistanda harbe girecek kadar sergüzeşt âşıkı, Boerlere karşı açılan harbe iştirak edecek kadar Romanyalt Toderesko vatanperver olduğunu göstermiş; yazremid, Ayvalık arasmda yapılan birinci dığı yazılarla kaleminin, çizdiği tablo müsabakanın verdiği büyük muvaffaki larla fırçasının kudretini ispat etmiş bir yetten kolayca anlaşıldığına göre muh şahsiyettir. elif merkezler etrafına toplanarak ya Hayatı faaliyet kelimesile hulâsa eMİacak olan şehir müsabakalan bizde denlerden biri olan Churchill, tatil zatletizme hız verecek en kuvvetli ilâc manını geçirdiği malikânesinde kendine bir eğlence bulmuştur. Sabık Nazır, ır. Uşakta yapılacak beş şehir müsaba lâhik muhafazakâr meb'usun yorgun ;ası önümüzdeki mayısın 19 uncu günü luk dinlendırmek için bulduğu bu eğ lence duvarcılıktır. Bahçesinin etrafına >üyük bir merasimle yapılacaktır. İlk müsabakayı yapacak olan Uşak kendi elıle çevirdiği duvara, duvarcı )u müsabakalar için lâzım olan pistle bü ustaları parmak ısırıyorlar. ün hazırlığı üzerine aldığından müsabaSeleflerinin başladığını o aların çok kolay bir şekilde tertib edi tamamlamış! leceğine hiç şüphe yoktur. Kabahat sahıbi Atletizm kampına Bursadan nin tayıni kadar zor bir iş yoktur. çağırılan atlet Görünüşte yüzde Bursa (Hususî) Burada yapılan yüz suçlu zannedıeş şehir arası atletizm müsabakalarında len bir kimse, subüyük bir muvaffakiyet kazanan Bur çun ne şeraıt dahisanın Acar îdman Yurdu kulübü atlet linde işlendıği bilerinden Nâzımın millî takım kampında raz derınce araştı çahşması Atletizm Federasyonunca ta rılırsa, ekseriya akarrür etmiş ve Federasyon Reisi sıl suçun bir baş tarafından Vildan Âşir kendisini îstanbula çağırmış kası işlendiği meydana tır. Kabahat öYedinci Balkan oyunları için çıkar. mi, öldürende mi sözü pek DTJŞUlende fevkalâde hazırlıklar na söylenmemiştir. Şu vak'a, kabahatin Atina (Hususî) Yunan spor teş olende olduğunu gösteren kuvvetli bir kilâtının ricası üzerine Yuaaı^Kralı î misajdiır. r < ^fÜ kinct Jorj Yedinci Barkim ^Oyraılannı himayesi altına almağı kabjtıl ' etmiştir. Kral, Korfu adasından gelerek açılış merasiminde bulunacaktır. Maarif Nezareti Yedinci Balkan O unlannda birinci gelenlere verilmek ü zere çok kıymetli üç kupa hazırlamıştır. Atina Belediyesi de sporculara hedi yeler verecektir. Balkan Oyunlannın devam ettiği müddetçe Atina şehri geceleri envir edilecektir. Yunan Spor Fderasyonu Balkan O yunları münasebetile Olimpiyada şenlik er yapılmasma karar vermiştir. Bu şen iklerde Balkan devletleri mümessilleri, Balkan atletizm gruplan bulunacaktır. Şenlikler eylulün 28 inden 30 una kadar devam edecektir. Bu şenliklere Olimpiyad oyunlan heyetinden başka hükumet tarafından birçok nazırlar iştirak edeceklerdir. Şenliklerde Başvekilin de bulunması muhtemeldir. Atina Belediyesi Yedinci Balkan Oyunlarına iştirak edecek atletlerin şerefine Olimpiyaya bir tenezzüh treni kaldıracaktır. Tren eylulün 28 inci pazartesi günü hareket edecek, 29 uncu akşamı avdet edecektir. Trenin geçtiği istasyonlar belediyeleri tarafından atletlere ikramlarda bulunulacaktır. bufürirnuştur. Hırdavatçıyı öldüren, karısıdır. Kadın zabıtaya bızzat müracaat ederek teslım olmuş ve kocasım, ahlâksızlığma ta hammül edemediği için öldürdüğünü söylemiştir. Zabıtanın yaptığı tahkikat, bu iddi anın doğruluğundan başka daha bir sürü hakikati meydana koymuştur. Bu kadın, hırdavatçının dördüncü karısı imış. İlk karısı, Barberi, geçim sizliği, kabalığı, terbiyesizliği yüzünden zehirlemiş; ikinci karısı, hırdavatçıya, ayni sebeblerle rovelver sıkmış, üçüncü karısı, bu ıslahı imkânsız k&canın üs • tüne bıçakla hücum etmiş, nihayet dördüncüsü seleflerinin başladığı işi ta mamlamıştır. 6 kuruşa ekmek, 20 kuruşa peynir, 15 e de zeytinin kilosu! bi Maarife devrediliyor Musevi Gold Şimit mektebinin tale besizlik yüzünden tatili tedrisat ettiğini yazmıştık. Bu mektebin talebeleri civar" daki Mui^vi mekteblerile resmî mekteblere dağıldığından bina tamamile boş kalmıştır. Haber aldığımıza göre Musevi Eskinazi cemiyeti bu mekteb binasmın apartıman veyahud ev gibi kullanılmasınm doğru olmadığını ve bu binadan gene mekteb olarak istifade edilmesinin, memleket maarifi namına gayet güzel bir hareket olacağını düşünerek binanın Maarife devrini kararlaştırmıştır. Filhakika bu mekteb binası vaktile Gold Şimit is minde bir sahibi hayır tarafından, mekteb olarak inşa ettirilmiş ve 60 seneden " beri ancak bu vadide istifade edilmiştir. Bina, gerek inşaatı itibarile, gerekse taksımat ve bahçesi itibarile mekteb içm gayet elverişlidir. Esasen Galata, Tünel, Şişhane Karakolu civarında ilkmekteb'er ve ortamekteb için bu kadar müsaid bir bina bulunmadığından Musevi Eskinazi cemiyetinin bu hususta verdiği karar, hakikaten takdire değer. Musevi yuıddaşlanmız, böyle bir hareketle memleket kültürü hakkmda büyük bir sempati besladiklerini isbat fetmiş oluyorlar. Yalnız Musevi kız mektebi binası tamir edileceğinden bu tamirat bitinceye kadar kız mektebi bu mektebde tedrisıt yapacak, tamirattan sonra Gold Şimit binası maarife d«vredilecektir. Tahtakalede, silindir şapka ile beraber bir kat elbise 6 liraya satılıyor, 40 paraya kundura boyatılıp, 5 kuruşa tiyatroya giriliyor! Tahtakalede hayattan manzaralar Geçen gün bu sahifelerdeki penceresinin köşesinden üstad Turhan Tan şöyle diyordu: «Vaktile Ticaret Odası muntazaman, Belediye de arasıra mukayeseli bir geçim <etveli neşrederdi ve bizim boğazımız, sırtımız için sarfettiğimiz yahud sarfına mecbur olduğumuz paranın çoğalıp azalış nisbetini gene bize öğretirdi. Ucuzluk kemalini bulmuş ta cetvellerin neşredilmesine artık lüzum mu kalmamıştır?» Bu fıkrayı okuduktan sonra bir hayli düşündüm ve garib bir hisle, pahahlığından şikâyet ettiğimjz Istanbulun en ucuz semtini, en ucuz köşesini arayıp bulmak merakına düştüm. Bu merakla şehri bucak bucak dolaştım, nihayet işte Tahta^calede duruyorum. Vakıâ sebzenin yok pah sebil gibi dagıtıldıği, yemişın eşe dosta peskeş çekildiği, etin her keseye elverişli bir nesne halini aldığı mahalleler görmedim değil. Fakat benim aradığım; (her şeyin, bütün ihtiyacların ucuz temin edilebildiği yer) di. işte, döne dolaşa, Tahtakalede bunun için duruyorum. Sorarım size, Istanbulun neresinde kunduranızı kırk paraya boyatabilirsi niz? Fincancılardan inerken, Tahtakale hududuna ayak atar atmaz, fırçalarile önlerindeki kutularında trampete çalan boyacılar avaz avaz bağırışarak bizi karşıladılar: Ağabey altmış para... Ayna gibi parlatmazsam para verme... İki adım ötede, ayağındaki sarapurya yavrularını uzatan hammal çekişe çekişe pazarhk ediyordu: Dört metelik veririm... îşine gelirse... Ellî para ver... Halis Fransız boyası... Ingüiz cilâsı... tekinin eşiğinde söğüşçü, berikinin önünde köfteci, balıkçı... Buyurun, yeyin, tıkabasa, gücünüzün yettiği, gözünüzün kestirebildiği, midenizin alabildiği kadar yeyin... Ve kesenizi hiç düşünmeyin, ondan çıkacak olan topu topu beş kuruş tur. Bir yağ kokusu sızıyor... Çiğ yağ, yanmış yağ, pişmiş yağ.. Içimden gelen bir karartı, gözlerimde ağırlaşıyor... Sanki yolunu şaşırmış bir tayyarede, bir yağ bulutu içindeyim... Yağmur yağdı da böyle oldu..Peynirin kilosu yirmi kuruşa... Tüccan iflâs etti babam...Zeytinin kilosu on beşe!.. Bizim şaşkm şaşkın bakındığımızı gören'aksâicalfı bir TahtakaleK, semtinlh ucuidnğüntl''roz koırtJtrrmârnak îitiyen bit eda ile kulağıma fısıldıyor: Inanma... Ne yağmurdan, ne de iflâstan... Oldumolası burası ucuzluktur.. Ve bir karpuz arabasının başındaki kalabalığı göstererek ilâve ediyor: Nah.. Şu Tekirdağlara bak... Bunları sen Eminönünde on kuruşa zor alırsm, hele şu Kırkağaçlar... Sızin Beyoğlundaki tokatatan mı, nedir, işte orada bunlann dilimini bilmem on kuruşa yiyebilir misin? Biz, burada altmış parayı bayıldık mı... Hele lokantadan yedi buçuğa bir tabak güveç, üç kuruşa da yarım kilo ekmek aldın mı... Yedi silsilen yirmi dört saat, pehlivan ensesine yapışmış sülük gibi şişer... Vapuı navlunları Acentalar, navlun ücretlerini indirtneği kabul etti Şimal limanlarile limanlanmız arasında vapur seferleri yapan ve en büyük müşterilerimiz bulunan bu memleketlere giden mallanmızın navlunlannı yüksel ten vapur kumpanyalannın vaziyetleri üzerinde görüşülmek üzere Türkofiste bir toplantı yapılmıştır. Bu toplantıda kumpanyaların acentalarile ihracat tacirlerimiz bulunmuştur. Çok uzun süren ve hararetli olan bu iç » timada, acentalar, yapılan ve miktan bazı maddelerde yüzde 40 a kadar yükselen uaarau. ek^ej maddeler için indir * nieğe muvaiakat etmişlerdir Acentalar diğer bir kısım maddelerin navlunlannı indirmeği kendi salâhiyetleri dahilinde görmediklerinden bunlan merkezlerinden sormak için müsaade istemişlerdir. Pa zartesi gününe kadar cevab gelirse o gün tekrar toplanılacaktır. Bursanın kurtuluş bayramı Anadolu Idman Yurdunun spor bayramı Kendi saha ve muhitlerinde mütevazıane fakat esaslı bir surette çalışan Ana doluhisar Idman Yurdu, bugün ve yann devam etmek üzere bir idman bayramı tertib etmiştir. Bugünkü idman hareketleri denize, yarınkiler ise kara s'porlanna aynlmış tır. Bugün 12 metro murabbaı şarpi ya nşile umuma açık olmak üzere padelbot yarışları vardır. Akşama da Yurdun bahçesinde bir gardenparti verilecektir. Yarınki müsabakalar arasında atle tizm, futbol maçlarile eğlenceli numara lar da vardır. Atletlerimiz bugün tecrübe koşuları yapacaklar Yedinci Balkan Oyunlarına iştirak e decek olan atletlerimiz arasında bugün son tec/übe müsabakalan yapılacaktır. On iki gündenberi kampta hazırlanmak ta olan atletlerimiz son yaptıklan idman larda ümid verici neticeler elde ettikle rinden bugün yapılacak müsabakalarda iyi dereceler beklendiği gibi son seçme olması itibarile de bu yarışa ayn bir kıymet verilmektedir. Merkezî Avrupa kupası Haziran ayı içinde başlıyan merkezi Avrupa kupası maçlannda finale kalan Çekoslovakyanın Sparta, Avusturyanın da Viyenna takımlan ilk maçlarını 45 bin seyirci önünde Viyanada oynamış lardır. Bütün oyun imtidadınca fevkalâde güzel birer oyun çıkanp seyircileri adeta teshir eden finalist takımlar gol yapa • mamışlar ve maç 0 0 beraberlikle neticelenmiştir. Bugünkü müsabakalar: Birinci devrede Vienna daha hâkim 100 ve yüksek, 110 mania, uzun atla ma, 400 metro, 1500 ve disk, 800 v oynamış fakat Çek kalecisi Kleuanekin sink, 400 maniadır. fevkalâde oyunu karşısında gol yapa Müsabakalara saat üçte Fenerbahç mamıştır. stadmda başlanacaktır. İkinci devrede vaziyet aksi olmuş Atletizm Federasyonunun Spartalılar daha hâkim oynamışlarsa da onlar da Vienna kalecisi Soerin fedakâr meşkur faaliyeti oyunu karşısında gol yapamamışlardır. îstanbul, Ankara ve İzmire inhisar e Ayni takımlar ikinci karşılaşmalarını den atletizm hareketini memleketin he: Pragda yapacaklardır. Spartalılann ken köşesine yaymak ve bu suretle atleti di yurdlannda ve sahalarında oynana sporlan lâyık olduğu bir şekilde kökleş cak bu maçı kazanıp kupaya üçüncü detirmeğe çalışan Atletizm Federasyonu fa isimlerini yazdıracakları kuvvetle tahbeş şehir arasında yaptığı müsabakalan min edilmektedir. ikincisini merkezi Uşak olmak üzere Af yon, Kütahya, Denizli, Manisa şehirler 1500 dünya rökordmeni son yarışını yapacak arasında yapmağa karar vermiştir. Merkezi Bursa olarak Balıkesir, Ed metro koşarak 3.47.8 gibi fevkalâde bir derece ile dünya rökoru elde eden Yenr zelândlı Savelok 3 teşrinievvelde Amerikada son koşusunu yapacaktır. Amerika Atletizm Federasyonu tarafından davet edilen Yenizelândalı atler, son müsabakasını bir mil koşarak ya' pacaktır. Bu yarışa bir mil dünya rökord Helâl para bir kurıişum var... meni ve Berlinde 1500 metro ikincisi oNazh nazlı uzaklaşırken, boyacı seslan Amerikah Koningam ile Kanadaiı zenci Edvard ve birçok tanınmış şampi lendi: Haydi gel... Akşarri pazan... yonlar iştirak edecektir. Onü sulanmış, duvar dibleri taflanlarIngilterede lik maçları la süslenmiş, radyosu çınçm öten semtin İngiltere profesyonel lik maçları bü en lüks kahvesinde ne içerseniz için 3 tün memlekette büyük bir hararetle de kuruş!.. Köşebaşına yığılmış küfelerin önün vam etmektedir. de sıtma görmemiş sesler biribirini kovaŞimdiye kadar her takım üç müsabaka lıyor: yapmıştır. Geçen senenin yedincisi Man Ekmek 6 kuruşa... Hâs ekmek!.. cster dört puvanla başta gitmektedir. BiKarşısında, caddenin ortasına yerleş rinci likte dokuz takım ayni puvanla bir tirilmiş bir koca tepsi üstünde, su börekbirini takib etmektedir. çinin sıvah kolu otomatik bir kiyotin giArsenal üç puvanla on altıncı vazi bi durmadan isliyor. yettedir Arsenal son yaptığı maçta Ve baklava börekle karınlannı doyu32,000 seyirci önünde Hadersfildle sıfır rabilmek refahma ermiş bahtiyarlar bir sıfıra berabere kalmıştır. Geçen senenin ondan, bir ötekinden tarttınp duruyor birincisi Sanderland 4 puvanla yedinci lar. vaziyettedir. Neye almasmlar ki, hem de, Tahtaka Berlinden Tokyoya yaya olarak giden atlet 11 inci Olimpiyadda birincilik kazanan Alman atletlerinden Ronald Rass 1940 ta Tokyoda yapılan Olimpiyad oyunlarına iştirak etmek üzere yaya olarak Japonyaya gitmeğe karar vermiş ve Almanyadan yola çıkarak dün şehrimize gelmiştir. 27 yaşlannda bulunan Alman sporcusu, Türkiyeden geçerek îran, Efganistan, Hindistan, Çin yolile TokOn birinci Berlin Olimpiyadında 1500 yoya gidecektir. lenin o meşhur baklavası, kilosu kırk kuruşa, suböreği ise, sudan ucuz, yirmiye. Fakat şakın bana; «Bunlan bu kadar ucuza mal edebilmenin sır ve hikmeti ne olsa gerek?» diye sormaym... Ben d bir hayli soruşturdum, amma, bir türlü sadra şifa verecek bir cevab alamadım. Bakın, şuracıkta çömelmiş çocuk ta, sütlâcm kâsesini yüz paraya veriyor. Limonun, Hind kuması gibi bulunmaz bir meta olduğu bu rçünlerde, burada limonatanın bardağı bir kuruşa! Şu hanın kapısına sığınmış pilâvcı, Bursa (Hususî) Şehrimizin kurtuluş bayramını tes'id için yapılan bütün hazırlıklar bitmiştir. Bu sene bayram fevkalâde tezahüratla kutlulana caktır. Şehir şimdıden donatılmış ve bayrama hazırlanmış bulunuyor. Kurtuluş günü şerefine Belediyemiz ordu zabitanına Çelikpalasta bir ziya fet verecek ve bütün askere helva ye direcektir. Çelikpalastaki ziyafeti bir garden parti takib edecektir. Bu, gardenparti Ihtiyar, içinden çıkılmaz bir muam manın kördüğümünü çözer gibi gururla yalnız davetli zevata mahsustur. hükmü veriyor: si sana yedi liraya olur... Eh... Hoş görmeli... Haydan geSes çıkarmayışıma kızmadı: len huya gider... Bizim gibi sabah ka Haydi altı papel ver... Güle güranlığından akşam ezanına kadar sırb le giy... nızda yük, iki büklüm. kazanrnıyorsunuz Galiba elimi bile sürmeyişim biraz güki, paranın değerini bilesiniz... cune gitti. Arkamdan sesi geliyor: Koca muktesid Celâl Muhtardan yıl Beş te çok mu... Dörde ne derlarla ders almış vehmini veren ihtiyar, sin?... Ucuz mal göz çıkanr değil mi?... hâlâ anlamıyan gözlerle bakışımı affet Git te, sade şapkasını Beyoğlundan on miyen sinirli bir hareketle kollannı hava beşe al öyle ise... ya kaldırdi: Burada sokak nerede bitiyor, ev nere Hey evlâd... Bir mandagözü için de başlıyor, kestirebilmek güç... adam öldürüyorlar... Haberin yok mu Yangınyerlerine, karpuz kabuklarile senin?.. Burada yirmibeş kuruşa dört nü döşenmiş viranelere öbek öbek perişan fuslu aile geçindiren babalar var... Sen insanlar, renkleri solmuş, derileri yan kimin evini soruyorsun... mış mecalsiz kadmlar çömelmisler, ya » Suçlu gibi ilerliyorum. yıhnışlar, serilmişler, akşam safası sürüÖnünde mısır pişirilen küçücük bir şı yorlar... Çocuklar, eşinen tavuklarla, kedi, köracı dükkânımn bir kenarına da yazı mapek yavrularile koyun koyuna, kucak kukinesi kurulmuş...'15 kuruşa çarşaf cağa oynaşıyorlar... istidalar yazıyor. Ucuz nesnelerin sihrini, kerametini Mızralch îlmihalden (Âşıkane Mekbu fersiz gözlerde seziyorum. tublar) a kadar her çeşid kitabların di Gözlerim sağı, solu, önü, arkayı kolzildiği rafların bir köşesine de boy boy luyor. gramofon plâkları yerleştirilmiş... Evet burada her şey var... Üste başa, On kuruşa bir plâk!.. yiyeceğe, içeceğe aid her şey... Ve bu Beride eski pabuclar, terlikler, şapkalar, pantalonlar, caketler. hatta yakalık her şey ucuz... Ancak bu ucuzluğun tılsımı nedir?.... lar ve kravatlar... , ' AAheste aheste parmaklannı kır bıyık Bunu kime sormah, kimden öğrenmeli?... Bir bahçeli seddin kapısında ecişbü larından ayıran» gözleri'hnl fınl dönen cüş yazılarla süslü, koskoca ilânlar var... adam, başının ucundaki kurşunî bir takımı çekerek nadide birşal gösterir gibı Bunlann kâğıdlannı koparmağa çabalıönüme serdi, ve ceketin vakasmdaki ipek yan keçi yavrularını kovalıyarak, yalınayak bir çocuk, avazı çıktığı kadar bali sarı seridi isaret ederek r ğınyor: Maldan anlarsan; iyi bak, dedi Bu gece Kan kalesi... Dram, kokumaşı da. bickisi de, dikişi de ...Hatta medi 3 perde... Ayrıca raks, dans, ütüsü de Londranın... Ve öteki raftan panl parıl bir silindir varyete, monolog, zeybek... Duhuliye beş kuruş!... sapka cıkararak ilâve etti: KANDEM1R Bu da Habigdir... Alıcı isen, hep
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear