Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
9 İkincitesrin 1936 CUMHURİYET «Bizde kitab yazmak ve bastırmak, kâr şöyle dursun bir ev için adeta yıkım sayılacak bir külfettir» NİÇİN KİTAB OKUNMUYOR? Çocuklarımızı Türk Alman harb ölülerinin mektebine verelim kemikleri dün gömüldü Dr. Mazhar Osman kabaYapılan törene Türk askerleri, Emdenin hati kitabcılarda buluyor! mürettebatı ve Alman kolonisi iştirak etti ^ İBaştarafı l inci sahifedel 1 2 3 1 1 4 5 6 1 7 8 9 10 • • Türk mekteblerine verelim.» • • Aram Aslanyanın bu teklifi tasvib ve takdirle alkışlandı. • • Bundan sonra hatib sözüne devamla • R dedi ki: « Hâlâ mı azlık haklanndan istifa• de etmek iddiasında olanlar var? Türk kanunları bize azamî haklan vermiyor • mu? • Mütefekkir, doktor, profesör, gazeteBu topraklarda azamî hürriyeti görü Soldan sağa: ci, müelhf, nihayet... hatta tâbi Mazhaı yoruz. Fakat buna mukabele edemiyo 1 Tayyareden kendini atanm açtığı Osmanm bu bahiste hemen hemen e • şemsiye, fııllere gelen bir sual edatı. 2 j ruz. Bir tek doğru yol vardır: Atatürkün Açmaktan bir fııl, harb. 3 Zıbarmaktan mindim ki söyliyecek bir hayli sözü, hem aydınlattığı yol. Her Türk vatandaşı iemır, yanardağın fırlattığı şey. 4 Iyiyi de olgun sözü bulunacakatır. ] çin bu yolda yürümek bir borcdur.» kotuyu ayırd etmeğe yarıyan kuvvet, dikGecenin sükuna gömülmüş bir saatinBundan sonra cemiyet reisi heyeti idakatlı bakma. 5 Tıkamaktan emır. 6 Kurumlu, arabca «baba». 7 Her zaman içtide başbaşa kalıp ta onu dınlemeğe başlarenin gayeye süratle varmak için iyi çağımiz şey, farzedilerek soylenen şey. 8 > yınca, tahminimde hiç te aldanmamış ollışamadığından istifa ettiklerini bildirdi Pratık, vasıta. 9 Boş lâkırdı, yakılmakduğumu anladım. ve yeni idare heyetinin seçilmesini istedi. tan emır. 10 Inadcı bir hayvan, Fransada bir şehir. Bu mesele beni senelerdenberi alâKongreye Karakin reis ve Leon Yu Yukarıdan aşağıya: kadar ediyor. van ikinci reis seçildiler. Ve reis kısa bir 1 Tatil gunu, bir başka gun. 2 KaDiye söze başlıyan tanınmış profesör, nutuk söyliyerek azaya teşekkür etti. palının aksl, haftanın bir diğer gunü. 3 fıkirlerini, düşüncelerini anlatmağa ko Bağlılık, İzmirin eski kabadayılan. 4 . FaYapılan idare heyeti seçiminde gene sıla. 5 Şiirlerin her satırınm sonunda yuldu: David Yılmaz ve Aram Aslanyanın daokunuşu birbirine benziyen kelime veya Alman askerlerinin kemikleri Alman mezarlığına taşımyor «Muhakkak ki, bu, içtimaî bir hashil olduğu bir heyet işbaştna getirilerek heceler. 6 Merkez, dalamaktan emir, be[Baştarafı 1 mct sahifede] ' lan Türk askerleri, ve bunlar meyanın yaz 7 Şans, ıızak. 8 Hâdıse, kaslarla talıktır. Onun için çaresini bütün müte apılacak işler hakkında teşebbüs sala ~ Profesör Mazhar Osman ıiyeti idare heyetine verildi. fekkirlerin birlikte düşünmeleri, beraber Çanakkale harb sahasınm muhtelif da en ilk safta Türk milletini kurtaran ve saçın arası. 9 Bir renk, evveldenberi mevcud olan. 10 Mesguliyet, subay. bulmaları lâzımdır. erlerinden toplanan 50 Alman askeri kendisine mahsus eşsiz meziyetleri kendi Evvelki bulmacamn halledilmif şekli « Memlekette azçok okumuş yaz 15 kilo kurşun çalmışlar Her hastalıkta olduğu gibi, bunun da mışlardan olduğumuz halde bizim de ne in kemikleri üzerleri siyah örtülerle ve sini yeni kurulan devletin resikârına ge 1 2 3 4 görünürde bir, fakat birçok ta yardımcı kadar noksanlarımız olduğunu her dakiAbdurrahman ve Ibrahim adında iki Alman bayraklarile sarılı sandıklara ko tiren Atatürk, Türkiye vatanımn topra « 7 8 9 10 1 sebeblen vardır. Bunlardan birine ehem a görür, müteessir olurum. arkadaş ellerinde bulunan 15 kilo kur ulmuştu. ğını kırılmaz ve eğilmez bir cesaret ve 1 miyet verip diğerlerini ihmal etmek doğ Meselâ, Avrupaya gidişimde her sey unu Divanyolunda bir lebfebiciye sat2 U|S|U L • K AİZİAİN Önde Türk askerî mızıkası vardı. Bukahramanlıkla müdafaa etmişlerdi. Kendi ru olamaz. Bana geliyor kı, bu hastalı yaha benzemek için Luvr sarayını, P i mak isterlerken yaklanmışlardır. Ya Emden kruvazörünün bandosu takib memleketlerinin bu müdafilerinin yanın 3 R AİKİI NlatlP i ğın en büyük sebebi okuma yazma bile nakotekleri gezerim. O milyonlar değen pılan tahkikatta İbrahim ve Abdurrah diyordu. Arkada da 50 sandığı taşıyan da Alman askerleri en sadık bir ittifak 4 A Y • M A|B •|H A K nimizin azlığıdır. Bunu idrak ettiğimiz abloların önünde bir resmigeçid yapa manın bu kurşunlan Ayasofya mahze Alman bahriyelıleri geliyordu. Sandığı rabıtasile ayni cesaret ve istihkarı mevtle 5 T|A R|A K|B C • içindir ki harflerimizi değiştirerek, lisa rım. Fakat, işte açık söylüyorum, o, her ninden çaldıkları tesbit edılmiştir. Suç6 R A N A • L|A|L I K nımızı sadeleştirerek, herkesin okuyup Avrupalıyı saatlerce gaşyeden müstesna ular hakkında kanunî takibata başlananlıyabileceği bir hale sokuyoruz. Bu san'at eserlerinden nekadar anladığımı • İ 7 PİA S • R mıştır. yolda yürüdkçe elbette günden güne o tiraf etmekten şimdi bile utanıyorum. K|A ŞlllM A K U 8 kuyanlarımız artacaktır. Büyük kilise mimarileri, heykeller de 9 P A R A|» •|K|A S • Bir tavzih Ikinci sebeb, çocuklarımıza okuma bana pek az şey söylüyor. Musiki için 1 AİZİEJR i • 0 24 birinciteşrin 936 tarihli Cumhurizevkini küçük yaştan başlıyarak aşılaya de hemen hemen o derece bahtsızız. ret gazetesinin 2 nci sahifesinin 3 üncü ( mayışımızdır. Avrupada ve bütün medeAvrupada hatta bir opereti tekrar tek ütununda 88 sabıkası olan bir yankenî memleketlerde, söylemeğe hacet var ar görmiyen, onun musikisini ezberle sici başlığı altındaki yazıda 89 uncu Haritacılar mecmuası mı ki, bir adamin en büyük zevki oku miyene rasgelmek güçtür. Biz bu zevke /ak'asım yapan Yaşarın eski Mst. Mv. maktır. Harita Genel Direktorluğunce uç ayda bir de alışamadık. lcumandanlarından Zihni Paşanın oğlu çıkarılan bu mecmuarun birinciteşrin 1936 Bizde ise, okuyanlann çoğu, bunu bir Size garib bir misal söyliyeyim: Pa olduğu yazılıdır. Erkek olarak ne hakisayısı çıkmıştır. Kıymetli fennî yazıları a. zahmet ve yük telâkki ederler.» rasında General Abdnrrahman Aygunun riste Mogador operetinde yer bulabilmek ri ve nede manevî evlâdım yoktur. Bir Kahvelerimizden birer yudum daha Mezopotamyada doğup oradan Mısıra ve ltibas ve yanlışlığa meydan kalmamak çin dört gün evvelinden müracaate mecYunanistana geçen Türk riyazi bilglnlerialdıktan sonra, muhatabım, son cümlesibur olmuştum. Ayni oyun beş yüz ge üzere bu cihetin muhterem gazetenizle nin cihan haritacılığındakl tesiratma bir ni bir misalle tevsik etmeği faydalı bulasrihini dıler, saygılarımı sunarım. cedir... Evet beş yüz gecedir, her gece bakış ve Pirî Relsin Amerika haritasındaki du: yazıları bilhassa dikkate şayandır. HariErzurum Mst. Mv. K. Tğg. oynanıyormuş... Gittiğim gece de tiyat« Pek çoklannı bilirim ki, bana, tacılık ve tarih meraklılarma tavsiye edeZihni Toydemir roda yer yoktu. İstanbula avdetimden bir Türk askerlerinin safları arasında kemiklerin mezarlara nakli ri2. sinirlerindeki rahatsızlıklardan şikâyet emüddet sonra bu oyunun Beyoğlundakı aşıyan Alman askerlerinin etrafı silâh ve herbirisi diğerini teşvik ederek ve bederek geldikleri vakit en mühim sebeb oFransız tiyatrosunda bir ecnebi trup taannı matem alâmeti olarak namlularının heri diğerine rekabet ederek ayni gaye ilarak (fikir meşguliyetini) ileri sürerler. dırlar. rafından verildiğini duydum. Beyoğlu Halkevinde muallimler ucu aşağı gelmek üzere omuzlarına tak çin kendi son kuvvet ve cesaretlerini sarf Halbuki otuz üç seneye varan hekimînsanlara mahsus faniliğin sîzden geri mış olan askerlerimizle kuşatılmıştı. Da suretile harbetmişlerdi. Ne kahramanlık! Senelerce Avrupada oturmuş musiki liğim çjflasında okumaktan bir kişinin biiçin kurs bıraktığını, sizi dindarane bir hürmetle ha arkada Alman kolonisi ve diğer da İşte bugün yaptığımız bu ulvî merasim le hasta* olduğunu görmeaım'. Bu sö ve edebîyattan pek iyi afflyWWIrkadüşünerek, kemali sadakatle tahtı muha Beyoğlu Halkevinden; retliler vardı. Alay mızıkanın çaldığı ma onlar içindir. daşım bu tiyatroya gitmişler. Bana dedizümde asla mubalâğa yoktur. Isteklilcrin çoğalması dolayıslle Evimlzfazamıza alıyoruz. Heyecanı kalble, meem havasile yavaş yavaş iskeleden yazOlümlerile vazifelerine karşı sadakat Çoklan, bu (fikir meşguliyetini) de ler ki: «Oyunun esası güzel amma, ak de türkçe oğretmek için yeni bir kur daha zarlıklann en güzelinin sinesinde sakladr ık Alman sefaretanesi bahçesine ve ora ve cesaretlerini tahtim eden bu fedakârlar şöyle ifade ederler: «Okumagı çok sevi törler beşinci, onuncu dereceden şeyler açtık. ğı sizlerin üzerinizden, ölmüş muharible dan da 10 dakikahk bir mesafebe bulu bu seneye kadar savaşlarının ve ölümlerr olacak. Hiç iyisi bize gelir mi?» Yazılma 10/11/936 da başlar, 20/11/936 rimizin dinlendikleri dünyanın her tara yjbrum. Gazeteyi ilk sahifesinden, ilân nan mezarlığa kadar gitti. Burada kısa nin şahidi, ve Türkiye evlâdlarile ve onErtesi akşam bir misafirimle tiyetroya da biter. fına saçılmış milyonlarca mezarlara ba lannın nihayetine kadar okuyorum. O Yazılmak Istiyenlerln nüfus tezkerelerikıyoruz. Kalbimiz onlann vatanları için nun için sinirlerime zafiyet geldi». Bu gitmiştim. Aktörler Parisin Mogador ti le Evımızın Tepebaşındaki merkez kura hayatlarını feda etmesinden mahmulü zihniyet, daha farklı bir surette en müte yatrosunda gördüğüm o meşhur birinci ğına gelmeleri. şükrandır. Bu mevldden düşüncelerimizi fekkir geçinenlerimizde de vardır. Hal sınıf aktörlerdi. Bunlan isimlerile, şahısebediyen kalması lâzım gelen ve onun ilarile tanıyordum. Tabiî tiyatro da boş yambaşında oturduğum halde, benim bibuki baş zaten boş durmaz. Dedikodu çin kendilerini feda ettikleri Almanyaya ile, manasız oyunlarla, tembel tembel tu.» le haberim olmuyor. tevcih ederiz.» dalga geçmekle vakit öldüreceğine, me Ve gülümsiyerek fikrini hulâsa etti: Bu hususta en büyük kabahat kitab denî adamın boş vaktinde yapacağı iş, Korgeneral Ali Fuadın nutku « Umumî kültür meselesi... Her cılarımızdadır. Meselâ bizde kitab yazsadece okumaktır... Sefir nutkunu bitirdikten sonra Türk sahada, edebiyatta da, musikide de, fen mak ve bastırmak, kâr şöyle dursun bir ve Alman millî marşları çalındı ve arkaev için adeta yıkım sayılacak bir külfetOkumak, ve spor. de de ayni illetle malulüz.. Çünkü okusmdan İstanbul Kumandan Vekili KorBirisi fikri, öteki vücudü kuvvetlendi muyoruz. Münevver tabakamız bile oku tir. Sizin kafanızda otuz kırk senede hageneral Ali Fuad şunları söyledi: rir. Her ikisi de sıhhî terbiyedir. ma zevkini adamakıllı tatmamıştır. Bu zırlanmış bir irfan hamulesi var. Birçok «Aziz ölüler, Biz/le de okumagı sevda ve itiyad ha rada tenkidleri de gözden geçirelim: kitabları da kanştırarak bu hamuleyi, line getirmek lâzımdır. Bir evde lâmba, Kitablrımız karilerce beğenilmiyor, fay geceli gündüzlü sâyinizle büyütüyor, bir Sizi İstanbul kıtaatı kumandanı namıeser yazıyorsunuz. Klişesine, kâğıdına, karyola, çatal bıçak nasıl lâzımsa kitab dalı görülmüyor, diyenler bulunabilir. na sevgi ve saygı ile selâmlarım. Çanakkaleyi, Türk vatanımn kapısmı müda ve gazetenin de öyle bir medeniyet ve Ben bunu da kabul edemiyeceğim. Çün tab'ına avuc dolusu para veriyor, iki üç faa için Türk silâh arkadaşlarile yanyahayat lâzimesi olduğunu herkes anlama kü bizimkileri okumıyanlar, başkalarını defa bizzat tashihlerine bakıyorsunuz. na, omuzomuza döğüşürken ölen bu kahlı ve okuma hevesi artmahdır. Bu husus da hatta çok iyi lisan bildikleri halde Nihayet bin emekle kitab meydana çıkı yor. Işte o zaman, kitabınızı satacak kiraman Alman askerlerinin hatırasını tata mekteblerimizde talebenin basında bu okumuyorlar ve bunlann nazarında li Kemikleri havi sandıklar mezarlara indirilirken tabcı sizden koyduğunuz fiatın dörtte ziz ederim. Çanakkale muharebesi Umulunanlann yardımı büyük olacaktır. Ta san, ancak bir salonda bılgıclık satmak bir dinî ayin yapıldıktan sonra 50 san ların Alman silâh arkadaşlarile beraber, birini ister. Buna mukabil de zahmet elebeye ağızdan alacaklan dersle iktifa için işe yarıyan bir nesnedir. dık Mareşal Fon der Golç Paşanın me askerlik vazifesine sadık olarak taarruzda mî Harbin seyrini, tarihin seyrini çeldi. derek kitabınızı camekânlarına koyarlar. Umumî Harbin sayılmaz muharebeleri, etmemelerini telkin ederek, bir bahsi kiSonra; lisanımızın güçlüğü ortaya atı Ne uzunuzadıya ilâna, ne de müşteri zarının yanında hazırlanan yere konul bulunan ve toprak üstünde düşmanken ö dramları içinde bir şahika gibi yükselen tab karıştırarak kendi kendilerine etüd du. lümde dost olan hasım muhariblerini de lıyor. Bu da doğru değil. Bahusus şimdi bulmağa çalışırlar. Masrafma ve zahmeyenilmemiş ve yenilmez Çanakkalede etme yollarını ve kütübhanelerde calışma Alman Büyük elçisinin nutku sinesine almış toprakta gömülü idiler. hiç doğru değil. Çünkü dilimiz çok sade tine kat'iyyen iştirak etmedikleri halde yüz bine yakın Türk askerinin kanile suve araştırma zevkini verebilmeliyiz. Evvelâ Emden kruvazörü subaylarınTürkiyenin her tarafında kahramanlık leşmiştir. yalnız camekânlannda bulundurmalan lanan Çanakkale topraklannda cesur Dikkat ediyorum ki, bütün genclik, dan bir genc zabitle Almanya Büyük ölümünü Türklerle yanyana ihraz eden Alman askerlerinin kanı da aktı. ilim öğrenmek istiyenlerimiz, adeta zah Bakınız, almanca; satırlar dolusu için sizden fiatın yüzde yirmi beşini alır Elçisi birer nutuk söylediler. Alman muhariblerile Çanakkale ölüleri cümlelerle mukatta yazıldığı halde yüz lar. Sonra da siz matbaaya, kâğıda, her Çanakkalede akan bu Alman kanı metsizce, ağızdan kapmak, ve not tut Alman Büyük Elçisinin söylediği nu mizi bugün birleştiriyorsak bunlann Türk yana parayı peşin verdiğiniz halde, ki iki ordu arasındaki silâh ve kan arkadaşmak usulünü tercih ediyorlar. Vakıâ lerce milyon halkm beğendiği ve kitab tabcıdan bölükbörçük ve pek güçlükl tuk şudur: kardeşlerile olan rabıtası her zaman için bunda amil olan birçok sebebler var: larını kapışa kapışa okuduğu bir dildir. « Sözlerime başlamadan evvel hu ayrılmıyacak bir tarzda baki kalacaktır. lığını mühürledi. Karargâhı ebedilerine para alabilirsiniz. Bu, elbette yazana Pahalıhk derlerse, o da doğru değil teşyi ettiğimiz bu ölüler, silâh ve kan Meselâ elde klâsik kitablar yok. Sonra zurlarile bu merasime şeref veren muhteyevmî gazeteler ve mecmualarımız he yeis veren bir haldir. Bunlar ebedî istirahatlerini, evveldenberi arkadaşhğınin bir sembolüdür. lisan bilmiyorlar. Bu suretle okuma zevrem Korgenerale ve Türk heyetine gerk olduğu gibi, Türk memleketinde, fakat Bu ölüler diğer bir Boğazın bu ki öğrenmek istiyenlerde bile iptidaî bir men hemen Avrupadakilerin fiatınadır, Bir de Avrupadaki kitabcılan düşü hükumetim namma ve gerek bizzat arzı Fennî ve edebî kitablarımız ise Avrupa nün. Orada böyle bir kitab çıktı mı uzun ayni zamanda, bugün düşüncelerile sev güzel sahillerinde diğer bir Türk kalesihalde kalıyor. İşte bu, en büyük derdleteşekkürü bir vecibe bilirim. dakilerden nisbet kabul etmiyecek dere uzadıya neşriyat yapılır, bununla da ik rimizden biridir.» Bu tabutlar önünde nazar, bundan diklerini arıyan kendi Alman vatanında nin hemen yanında Türk kurmaymın olsa, okurlar m cede ucuzdur. tifa etmezler; kataloglar, broşürler basa yirmi sene evveline rücu ediyor. O dev geri bıraktıklarının nazarlanna daha ya eski muallimi Mareşal Fon der Goîçun Acaba kitab bol Orada yüz liraya satılan bir kitab yüz rak dünyanın her yanına dağıtırlar. Hat dersiniz? rede muhariblerin en iyi evsafını haiz o " km olarak Alman toprağında bulmakta mezarı yanında yattıklan müddetçe Albinlerce okuyucu buluyor da, burada o ta sormaksızın, tanınmış adreslere yol man Türk arkadaşhğınin aziz hatırası Değerli muhatabım, bu sualimin cevanun tercümesi hem de dediğim gibi pek larlar. Bu adreslerin bir kısmı kitabı iad< da Türk askerlerinin kalbinde payidar bını, tecrübelerinde buluyor: ucuza satıldığı halde on kişi okumuyor.» etse bile büyük bir kısmı alıkor, satın a olacaktır. « Evet, birçok yeni yeni kitabların Bir lâhza düsünen profesör, derdin bi lır.» Aziz ölüler, ebedî karargâhınızda sitelif ve tercüme edildiğini, zahmet edilebaşka tarafına dokunuyor: zin için ebedî saadet dilerim.» Arada en tatlı bahislerle bezenen vı rek basıldığını görüyoruz. İtiraf etmek « Belki kusurlarımız da vardır. Fa iki saatten fazla süren bu görüşmemiz Bundan sonra Alman kolonisi namılâzımdır ki henüz bunlar hiç birimizin kat onlan bu meselede o kadar büyüt nihayet, değerli profesörün şu sözlerile na Dr. Guges bir nutuk söyledi ve geti zevk ve tecessüsünü gicıklıyamıyor. Hatrilen çelenkler mezarların üzerlerine kota parasız, hediye edildiği halde bile ka meğe değmez sanırım. Meselâ tabıları sona erdi: nuldu ve mızıka tekrar Türk ve Alman mız o kadar güzel değildir. Sonra tashih « Vakıâ Harbi Umumidenberi rıştınp okumuyoruz. Vaktimiz yok, diyomarslarını çaldı. ruz, beni alâkadar etmiyen bir mevzu hataları tadsızlık verecek derecededir kuma zevkinin dünyada azaldığından Merasimden sonra Alman ölülerinin diyoruz. Bir bahane bulup bir kenara a Kariin okurken böyle bir imlâ hatasına temasta bulunduğumuz Avrupalı müte mezarlanna birçok çelenkler konmuştur. fikrinin ilişmesi elbette bir can sıkıntıs fekkirlerin çoğu da acı acı şikâyet edi tıyoruz. Halbuki bu asırda bir ihtısas daBu çelenkler arasında Harb Akademisihilinde fikri daraltmaktan ziyade umumî verir. Bununla beraber, bu, ancak oku yorlar. nin de bir çelengi vardı. Fakat onların şikâyetlerile bizimki a kültürle genişletmek matlubdur. Onun mamak için bir mazeret olabilir. Yoksa Merasime Türk ve Alman askerlerile içindir ki Üniversiteden ziyade lise tah okuyacak adam bu kusurları hoş görür. rasında pek büyük bir fark vardır. Alman kolonisi ve Alman mektebi taleFakat.... En büyük kusurumuz neşri Biz, bu içtimaî hastalığımızı bir mem siline ehemmiyet vermek gerektir. Umu besi tarafından yapılan bir resmigeçidle yatımızı propaganda, reklâm etmeyişi leket meselesi yaparak, mütefekkirlerimi mî malumat sahibi olduktan sonra husus' nihayet verildi. Törene iştirak edenler zin, biran evvel bir çare bulmak için, et bir sahada yürümek daha verimli olur.» mizdir. Defin töreninin sonunda yapılan resmigeçidde Sirketi Hayriyenin 71 numaralı vapurile Babıali caddesindeki camekânlard rafmda toplanmasını temin etmeliyiz.» Burada, profesör, bir başka misall şehre döndüler. Alman bahriyelilerinin geçişi KANDEM1R gördüğüm o güzel kitabların çıktığından vaziyeti izah etti: 1 a m SlÜfR Al HTİ •TTTLÎEİ •ls M|A Nla AIZİI •JNLLŞ YENİ ESERLER (Çaprılar, konferanslar, kongreler) •3