Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET 16 Ikinciteşrln 1936 O akşam O akşam, küçük salonun bır tarafında, Charlotte Civreuze, masasının başmda, mektub yazıyordu. Georges Civreuze, şöminenin yanında oturmuş, sigarasını içerek gazete okuyordu; bir randevu kaçırdığı için, evine dönmüş ve yemekten sonra, kendi odasına çekilmeden evvel, bir saat kadar karısile oturmağı bir terbiye ve nezaket icabı telâkki etmişti. Karısı Charlotte evin sol kısmında annesile beraber oturuyordu. Bibliyoğrafya Yeni Türk Edebiyatı •FrĞdâric Boutetten şılaştı. Charlotte titriyordu, yanakları Ahmed Halid Kitabevi. îstanbul 1936 kıpkırmızı olmuştu, gözlerinde mutad olFiatı 50 kurus mıyan bir ışık parlıyordu. Georges karısmı hiç bu kadar canlı görmemişti. Bu eserin müellifi Vasfi Mahir Ko Charlotte, kocasının, mektublanna catürk, eserin mukaddemesinde Türk gösterdiği bu alâkaya şaşmış, fakat ayni edebiyatının Türklerin müslüman ol zamanda onlan okumasmı da bir müna madan evvelki edebiyat devresi; bunu sebetsizlik telâkki ettiği için müteessirdi: müteakib gelen islâm rengine boyanmış edebiyat devresi ve Yeni Türkiye Ede Onlan okudunuz mu? biyat devresi olmak üzere üç klâsik Georges hattı hareketini izaha lüzum devreye ayrıldığını, fakat bu devrele görmeden sadece: rin hakikî tahlilinin henüz yapılmadığı Evet, okudum, dedi. Himaye et nı, hele ikinci devre sonu ile üçüncü Mösyö ve Madam Civreuze on iki se tiklerirjiz ne kadar da çok! Acaba on devre başlangıcmın birbirine çok karışnedenberi evliydiler. O zaman Charlotte lara ne yazıyorsunuz ki size böyle mek tırıldığını: cDaha doğrusu siyasal, sosyirmi dört yaşında ve Georges ise otuz tub gönderiyorlar? yal ve tarihsel esaslara uymıyan yanlış yedi yaşındaydı. Georges muhteris, kaGeorgesu şaşırtan da buydu, bu asker bir şekilde tekrar edilegelmekte> oldunsı zengindi. Daha ilk günlerde arala mektublarının edasiydi. İşlek bir kalem ğunu söyledikten, Fuad Köprülünün rında geçimsizlik patlak vermişti, para den çıkmış mektubların yanında, güzel ikinci devreyi Tanzimata kadar getir yüzünden; zira Charlotte, neticesini an cümle yapmağa hevesli amele mektubları mesinin kabul edilmiyeceğini, bu dö nüm noktasının Cumhuriyet başlangıcı lamadan, kocasına, anasından babasın da vardı. Büsbütün cahil köylü mektubolduğunu öne sürüyor. dan duyduğu sözleri tekrarlamıştı. ları da çoktu, fakat hepsi samimiyetleri, Kitab bugüne kadar millî edebiyatm Georges Civreuze, karısmın sözlerini heyecanları ve her satırda bir fiskiye gibi ilk mübeşşirleri olarak tanılanlarm tahakaret telâkki ederek son derece müte fışkıran sevgi şelâlelerile birbirlerinin ay mamile bu sıfata lâyık olmadıklarına essir olmuş ve belki de kendiliğinden or niydi. Feleğin sillesini yemiş, hayatları da işaret ettikten sonra, edebiyat üze taya çıkan sebebden memnun, yenilmez ve kalbleri kırık olan bütün bu zavallılar rinde doğrudan doğruya büyük bir tebir kararla kansından uzaklaşmış, ve ev Charlotteun mektublanna büyük bir e sir yapmadığını kabul etmekle beraber, lenmeden evvelki hayatım yaşamağa baş hemmiyet ve kıymet veriyor ve ona tıp Şinasiyi ilk müjdeci olarak öne sürü lamıştı; bununla beraber işlerini ihmal kı bir arkadaşa, bir hemşireye yazar gibi yor. Ziya Paşayı «bazı fikirleri ve teketmemiş ve az zamanda zengin olmuştu. başlarına geleni, düşündüklerini, tecrübe tük eserlerile> bu sıraya geçiriyor. NaCharlotte ıstırab çekmiştise de, sesini lerini, felâketlerini, elemlerini, ümidleri mık Kemali <yeni cemiyetin olduğu kadar yeni edebiyatm da en canlı ve en çıkarmamıştı; herhalde kadere rıza gös ni anlatıyorlardı. Ve Charlotte her birikuvvetli müjdecisi» olarak kaydediyor. termiş ve kocasmın kendisini niçin böyle nin içtimaî mevkiine, tahsiline, anlayışı Namık Kemalin açtığı yolu genişlet ihmal ettiğini pek te anlamıyarak ne ko na, zekâsına göre cevablar yazıyor, on mek şerefini de Abdülhak Hâmide vericasına yaklaşmağı, ne de bir başka sev lan teselli etmesini, onlara ümid verme yor. sini, onlan eğlendirmesini biliyordu. gi aramağı düşünmüştü. Sami Paşazade Sezaiye, Ahmed Ve*** Georges bunun isbatını, kansının na fik Paşaya, Recai Zade Ekreme, Halid Saat dokuzdan biraz sonra, küçük tamam bıraktığı. mektubda buluyordu. Ziyaya ve nihayet Fikrete bu yoldaki salona bir uşak girdi: Bu sevgi dağıtan, bu cesaret veren, bu emeklerinin payını verdikten sonra Ah Madamın valdeleri kendilerini is neş'e aşılıyan samimî ve hararetli cümle med Haşimle Yahya Kemalde karar kılıyor. tiyorlar, dedi. leri yazan sahiden bu kuru ve soguk Mehmed Emin, Ömer Seyfeddin ve Charlotte, yazdığı mektubu natamam Charlotte muydu? Ve Georges, CharlotZiya Gökalp üç büyük öncü olarak üç bırakarak masasının başından kalktı ve tedan ahnması mümkün olan neş'e, itikısma ayrılıyor. Hece vezninin ilk şairdaima gazetesini okumakta berdevam o mad ve sempati yekununun kabarıkhğı leri olarak Celâl Sahir, Enis Behiç, Halan kocasına baktıktan sonra dışarı çıktı. karşısında hayretten donakalıyordu. Bu lid Fahri, Orhan Seyfi, Yusuf Ziya, FaCivreuze, her ne kadar kansının mevcu keşif Georges için bir sürpriz, bir heye ruk Nafiz, Kemaleddin Kâmi, Ali Mümdiyeti artık kendisini rahatsız etmiyordi can vesilesi olduğu kadar kendisine on taz gösteriliyor. se de, küçük bir ferahlık duydu. iki senedenberi yanında yaşıyan kansını Bundan sonraki bahisler hakkında ise Georges Charlotteu uzun müddet ego tanımadığını, onun hakkında çok yanlış serlevhalarından da tam bir fikir ediîzmin, dar kafalılığın, ve kalbsizliğin bir kanaat edindiğini de anlatıyordu. nebiliriz: Ömer Bedreddin ve yerli duygu, Necib Fazıl ve ruhun şiiri, Yedi timsali gibi görmüştü. Onun siyah saçları Georges, birdenbire, ilk mektubunun meş'ale ve meş'aleciler, Nazım Hikmet altında silik gibi duran yüz çizgilerinden tarihi 4 ay evvelini gösteren bir paketi ve serbest nazım, Hellenizm ve Salih nefret ediyordu. Onun zarafetsizliğinden, işaret ederek: Zeki, Kadm şairler, Nesir halinde şiiraşın derecede ev hanımlığından nefret e Niçin bu artık yazmıyor? dedi. ler. diyordu. Ondan ayrılmamıştısa buna seCharlotte yarım sesle: Bunu takib eden roman ve hikâye beb ilk zamanlarda işinin sekteye uğrabahsi bu vadideki bütün muharrirleri Öldürüldü, dedi. ması korkusuydu, bundan başka misafirÇok heyecanlıydı, mektubları koca almakta; hitabet ve konferans bahsinde lerini kabul etmek için, dayalı döşeli, sının elinden alarak yerine koydu. Arala Hamdullah Suphi ile Selim Sırrı anılderli toplu bir ev sahibi olmağı zarurî makta; tarih bahsinde Türk Tarihi Tetrında bir sükut hüküm sürüyordu. Fa addetmesiydi. Zamanla bu nefreti ve kik cemiyetile Fuad Köprülü öne sü kat hergünkü düşman sükutu değil.. rülmekte; Mustafa Nihadla İsmail Hadüşmanhğı azalmış ve Charlotte kendisi Ve Georges, birdenbire kendi kendi bibin eserine biraz ilişilmektedir. için bütün ehemmiyetini kaybetmişti. SiTenkid, musahabe, tetkik, hatırat ve garasını bitirmişti, koltuğundan kalkıp sile konuşuyormuş gibi, yavaşça: seyahat bahsinde de bu vadide eseri o Çok geç! dedi odasına çekümek üzereydi, birdenbire Charlotte masanın gözünü kilidlemiş lan bütün muharrirler zikredilmekte kansının mektublannı karıştırmak istedi, dir. masanın gözünü çekti, paket paket mek ti. Hiçbir şey söylemedi. Dudaklan tit Vasfi Mahir Kocatürk son söz olarak tublar.. Her paket ayrı bir elden çıkmış riyordu. Fakat kocasına bir bakış baktı yeni edebiyatta en çok yükselen nev'in tı, fakat bütün mektublar karısma hita ki bu bakış eğer hakikaten anlıyorduysa şiir olduğuna işaret ediyor ve bize: «Bubendi. Ayakta, okumağa başladı. Mek geç olmadığı, on iki senelerini kaybetme günkü edebiyatm şiirden başka nevi tublar kendisini sarmış olacak ki oturdu lerinin geriye kalan hayatlarını da kay leri de düne nigbetle çok mütekâmil ve hepsini gözden geçirdi, birkaç defa, betmeğe bir sebeb teşkil etmiyeceğini ve dir. Fakat bu nevilerin büyük zaferi ihtiyarlayıncaya, ölünciye kadar, yanya biraz daha ileridedir. Yeni edebiyatm düşünceli, durdu ve sonra tekrar oku mağa devam etti. Birdenbire arkasında na, basbaşa, dizdize saadete ermeğe bol umumî akışı yolunu bulmuştur. Yerli ve orijinal bir Türk romanmın, bir bol vakitleri olduğunu söylüyordu. hafif bir gürültü oldu. Türk tiyatrosunun Avrupaya uzanışı Çeviren: A h ! mektublarım!.. çok gecikmiyecektir.> müjdesini veri Civreuze başını çevirince kansile karCEVAD SADIK yor. Ereğli bez fabrikası Ç Bu aksamki program ) Bir buçuk ay sonra açılacak olan bu fabrika en ince patiskalar ve bezler işliyecektir L * Fabrikanın dahilinden îlk beş senelik sanayi programı mıza dahil bulu nan Konya Ereğ lisi mensucat fabrikası tamamile bit miş bir halde olup pek yakında Baş vekilimiz Ismet İnünü tarafından küşad resmi yapılacaktır. îstasyona muva Fabrikanın müdürü zi bir surette de Celâl Edige vam eden fabrika ve müştemilâtma aid binaları görünce büyük bir sevincle göğsüm kabardı ve fabrikayı gör mek için burada kalmağa karar ver dim. Hemen bir arabaya atlıyarak fabrikaya gittim. Günlerden cumar tesi olduğundan fabrikanın ziyaret günü imiş. Herkes gibi ben de kapıdan bir ziyaret varakası alarak fabrikayı gezmeğe başladım. Kapıdan içeri girer girmez, henüz ikmal edilmemiş bır cadde sizi müdiriyet binasmdan biraz uzakta bulunan fabrikaya götürüyor. İdare binası önünden geçerken kapıdaki bekçilerin terbiyeli avırları, binanın göze çarpan temizliği insanın derhal yüzünü güldürüyor. Fabrika binasına girdik. Uzun bir koridor üerinde evvelâ başmühendislik dairesi, kalemleri ve sonra karşılıkh sıra ile dokumahane, iplikhane, boyahane ilâ... kısımlar ve bu kısımlara dair mühen dislerle memurlara aid daireleri gez dik. Her taraf temiz, gezenlere nezaret eden hademe ve memurların hepsi çok nazik ve terbiyeli, kendilerine sorulan suallere güzel cevablar veriyorlar. Müdür Celâl Edige de bütün bunlara nezaret ediyor, ne yorulmak, ne üşenmek bilmez adam. Burada bir ziyaret iye bir şeyler anlatırken bakıyorsunuz, fabrikanın öteki ucunda gördüğü bir noksanı ıslah ve ikmal ettirmeğe uğra şıyor. Siz oraya doğru giderken, o sizden çok evvel oradan ayrılmış, başka bir daireye gitmiş, bir takım emirler veriyor. Bütün daireyi gezdıkten sonra henüz yapılmakta olan türbin dairesi ne ve nihayet muvakkat santral ismini verdikleri bir daireye girdik. Türbin dairesi henüz ikmal edilmediğinden buraya muazzam bir lokomobil kurulmuş, işletilmesi ve tecrübesile meşguller; başta müdür olduğu halde başmühen dis, diğer mühendisler buraya toplan mışlar, hepsi uğraşıyor ve çalışıyor.. Torbalıda asrî bir hapisane yapılacak İzmir (Hususî) Şehrimize akseden bir habere göre, Torbalı civarmda, modern ve büyük bir hapisane inşa edilecektir. Burası da İmralıda olduğu gibi, ziraî hapisane olarak kurulacak, geniş araziye sahib olacaktır. Mmtakanm çiftçi mahkumları buraya gönderilecek ve bu suretle diğer hapisane kadroları da ıslah edilmiş olacaktır. îzmirde polis müzesi açılacak îzmir (Hususî) Şehrimizde bir polis müzesi kurulacaktır. Burada manitacıların, tavcıların, sahtekârlarm, ka sa hırsızlarının, kaçakçıların kullandıkları alât, edevat, maymuncuklar, kilidler, demir eşya, çakı, sahte elmas, es rar ve mürekkebatı, morfin, eroin, kokain ve saire teşhir edilecektir. Şimdiden birçok eserler toplanmıştır. Bun lardan başka ayyaşlığa, kumarbazlığa aid tablolar da ısmarlanmıştır. Müte kâmil Avrupa polisinin müzeleri esas tutulacaktır. Polisin kıyafet tekâmülü, eski, yeni silâhlan da eşya ile tesbit olunacaktır. TAKSİMDE M A K S I M tiyatrosunda H A L K O P ER E T İ 18 ikinciteşrin çarşambadan itibaren Zozo Dalmas ve Fomakosun iştirakile P I P İ Ç A Büyük operetYeni kadroYeni bale Bugünden itibaren OSMANLI BANKASI ILÂN %3 faizli, 1911 ihraçlı Mısır Kredi Fonsiye tahvillerinin 1/12/1936 tarihinde yapılacak itfa çekiminde başa baş tediyesi tehlikesine karşı, Osmanh BanJfeası Galata merkezile Yenicami ve Beyoğlu şubeleri tarafından pek iyi şartlarla sigorta edileceği, mezkur tahviller hâmillerinin malumu olmak üzere ilân Ateşçi, koskoca makineye mütemadiolunur. yen kömür atmakta ve herkes lokomobilin işlemesini beklemekte, müdür de Bu akşam sabırsızlanmakta, herkes yorgun ve TURAN tiyatrosu Naşid. Halide, Fahri Üstad bestekâr Muhlis Sabahaddin birlikte Birinci defa Bu mevsimde gösterilen yeni 20 Kuruşla ŞIK SiNEMADA EHLİ SALİP MUHAREBELERİ Tamamen TÜRKÇE sözlü filmi Bugün ve yarın son olarak İSTANBUL: 12,30 plâkla Türk musikisi . 12,50 havadis 13,05 plâkla hafif müzik 13,25 muhtelif plâk nesriyatı 18,30 plâkla dans musikisi 13.30 çocuklara masal: I. Galib tarafından 20,00 Rifat ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları 20,30 Safiye ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları 21,00 orkestra22,00 plâkla sololar 22,30 havadis 23,00 son. VİYANA: 18,15 edebî yayın . 18,35 şarkılar ve opera parçaları 19,15 karışık yayın, haber ler, hava 20,25 polislerin zamanı 20,30 karısık yayın 22,05 musiki 23,15 haber» ler, hava 23,25 musiki 24,05 haberler 24,15 musikinin devamı 24,50 gramofon. BERLİN: 18,05 küçük konser 18,35 konuşma19,05 gramofon 20,05 eğlenceli hikâyeler 20,20 piyano musikisi 20,50 günün akisleri 21,05 haberler 21,15 gramofon 21,35 konser 23,05 haberler, spor ve saire 23,35 gece musikisi. BUDAPEŞTE: Viyolonsel ve piyano konseri 18,35 amele yayını . 19,05 Çingene orkestrası 19,20 konferans 20,20 dans musikisi21,20 konser 23,05 haberler 23.25 dans plâk ları 24,05 almanca haberler . 1,10 haberler. BÜKREŞ: bir manzara: İplikhane 18,20 gramofon 19,05 haberler, hava hepsinin yüzünde ya işlemezse ne ola ve saire 19,20 orkestra konseri 21,10 cak cümlesi okunuyor. Nihayet loko konferans 21,25 piyano konseri 22 mecmualara ve kitablara dair 22,10 şan konmobile yol verdiler. Makine gürültülü seri 22,35 hava, haberler, spor ve saire gürültülü çalışmağa başladı. Tabiî her 22.50 konser . 23,50 fransızca ve almanca kes memnun, bu memnuniyetini sakla haberler 24 son haberler. LONDRA: mıyan müdür, derhal orada bulunan 18,05 vasatî İngiltere istasyonu 20,35 memurlardan birine iki kuzu ve pirinç alarak amele için pişirtmesini, bir de karışık musiki yayını 21,05 haberler, hava ve saire 21,35 Aiglon piyesl 23,05 orüzüm hoşafı yaptırmasını ve msrafını kestra ve şan konseri 24,05 saat, haberkesesinden ödeyeceğini söyledi. ler, hava ve spor 24,30 dans orkestrası Bu daireden çıktık. Bu defa Adana 1.35 haberler ve saire 1,45 gramofon. PARİS [P. T. T.]: dan satın alınmış olan pamuk vagonla18,05 Org konseri 18,35 gramofon18,45 rının gelerek ambarın önüne yanaştığını haber alan müdür, o istikamete doğ musiki 19,05 orkestra konseri, konuş ruldu. Ben de peşini bırakmadım. Am ma 19.42 gramofon, konuşma 20,05 oda musikisi 20,35 havadis, haberler, nabara girdik. Ambarın dip tarafma pa va 22,05 kıraat 22,35 piyes . 24,35 habermuk balyaları istif edilmekte idi. Va ler ve saire. ROMA: gondan alınarak el arabasına yüklenen 18,20 karışık musikl . 18,55 hava, şiirler, balyayı bir amele istif yerine getirmekfaşizm haberleri 20.05 gramofon, spor, te ve orada bulunan altı amele de, gefransızca turizm haberleri 20.25 yabanlen balyayı kucaklıyarak diğerlerinin cı dillerde yayın . 21,10 haberler, hava ve yanına koymaktadır. Burada çok mü saire 21,35 fasizm haberleri 21,45 sen him bir şey öğrendim. Müdür, istif ye fonik konser 23 25 karışık yayın 24,05 rine gelen balyaları beklemekte olan haberler 24,20 dans orkestrası. altı ameleyi fazla ve lüzumsuz görerek dağıttı ve hepsinin birer araba alarak gelmelerini söyledi. Bütün amele hayret içinde, herkes balya naklile meşgul Bu gece nöbetçi olan eczaneler şunlarolursa, istifi kim yapacak? Nihayet ilk dır: îstanbul cihetindekiler: araba geldi, müdür bizzat arabayı alaAksarayda (Ziya Nuri), Alemdarda (Abrak ameleye tarif etti. Araba ile gelirken süratlice gelinerek getirilen balya dülkadir), Bakırköyünde (İstepan), Beyanm alt kısmile diğer balyalara hızlıca zıdda (Haydar), Eminönünde (Bensason), vurulduktan sonra araba, balyanm al Fenerde (Arif), Karagumrükte (Arif), Kütından çekilecek. Bu tarzda hareket edi çükpazarda (Hikmet Cemil), Samatyada lince filhakika gelen balya kendi ken (Erofilos), Şehremininde (Nâzım), Şeh dine istif oluyor. Bunu birkaç defa tek adebaşmda (Halil). Beyoğlu cihetindekiler: rar eden amele de bu suretle istifi öğGalatada (Yiçopulo), Hasköyde (Bar rendikten sonra mevcud amelenin vebut), Kasımpaşada (Vasıf), Merkez nahirimi tabiî altı defa arttı. Vakıâ amba yede (Matkoviç), (Vinikopulo), Şişlide rın içinde en son sistem mükemmel is(Pertev), Tak&imde (Kemal Rebül). tif makineleri var, var amma henüz Üsküdar, Kadıkoy ve Adalardakiler: tÜKbin dairesi çahşmadığmdan şimdilik Büyükadada (Merkez), Heybelide (Yu » bunlar kullanılamamaktadır. suf), Kadıköy, Pazaryolunda (Merkez), Ambar ve istif işini gördükten sonra Modada (Faik İskender), Üsküdar, Çarşıburadan ayrılırken müdürün yüzüne boyunda (Ömer Kenan). baktım, kıpkırmızı ve ter içinde idi. Fakat o, gördüğü işten memnundu. nema ile bunun arasmda dağlar kadar Gitti. Beni gezdiren hademeye daha fark vardı. neler var, diye sordum. Beni başka bir Böyle sineması, bahçeleri temiz bibinaya götürdü. Bu binanın altı kazino, naları ve sairesile şehri süsliyen, sonra memurların yemek salonu, eğlence soşehir ahalisine iş veren, san'at öğreten lonu, üstü misafirhane, bir tarafı da sive işsizlikten, sefaletten kurtaran bu nema. Kapıyı açtım, sinemaya girdim. fabrikanın Ereğliye gerek iktısad ve Doğrusu ya ummadığım bir şeyle kar gerek umran cihetlerinden nekadar şılaştım. Mükemmel, geniş ve temiz bir faydalı olduğunu söylemeği fazla gö • salon, her şeyi tamam; kaza vukuun rürüm. da çıkılacak müteaddid kapıları, yüz Ereğli fabrikasmda 300 tezgâh var. kişiden fazla alan bir balkonu, velhasıl Senevî takriben 5 milyon metro bez ve her türlü esbabı istirahati carrji bir si600 bin kilo iplik yapılacak ve bu mal nema. için 1,600,000 kilo pamuk sarfedilecek Burası haftada iki gün çalışır ve a tir. Bir posta ile işlendiği takdirde 800, melenin sinema ihtiyacını temin eder iki posta çalıştığı zaman 1400 amele ismiş. Fabrikaya gelirken gördüğüm si tihdam edilecektir. Yapılmakta olan türbin dairesinin elektrik kudreti 1700 kilovattır. En ince patiska, saten gibi ince bez çıkaracaktır. NOBETÇİ ECZANELER GUL FATMA, Operet i ptrde Operet pd Büyük orkestra M İ L L Î SİNEMADA Matineler: 2,30 4,30. Akşam 9 da başlar Cumhuriyet idaremizin beş senelik sanayi programına dahil bulunan bu fabrika, nihayet bir buçuk ay zarfında bütün inşaat ve tesisatı biterek faali • yete geçebilecektir. Az para ile büyük eğlence A. MERKÜR Ş A RK (Eski Ekler) sineması Yalnız 2 0 kuruşla Düğün Bilecik saylavı İbrahim Çolağın kızı Bayan Münevverle tenis şampiyonu muz mimar Sedad Erkin düğünleri, cumartesi günü saat beşte Tokatlıyan salonlarında yapılmıştır. îki ailenin mensublarile birçok dostlarınm hazır bu lunduğu bu kutlu düğünden sonra> yeni evliler, bal ayı seyahati yapmak üzere Avrupaya hareket etmişlerdir. Yeni kurulan aileye saadetler dU*riz. ŞİRLEY TEMPLEin ASİ Bugünden itibaren fevkalâde bir program gösteriyor En güzel ve en çok muvaffak olduğu KÜÇÜK filmile hem gülecek ve hem de ağlıyacaksınız. Ayrıca: Bu senenin yeni Paramount Jurnal ve renkli MtCKEY MATISE HARY BAURSİMONE SİMON JEAN PİERRE AUMONT tarafından ve SİYAH GÖZLER HÜCUM FİLOSU Jack Holt ve Mona Barri tarafından meraklı bir film KORKUSUZ KAPTAN Fransızca sözlü Metro Goldvyn Mayer Birinci sınıt EKSTRA SÜPERFiLM, baş rollerde: Dünyanın En Büyük Filmi İSTANBULA GELDİ KLARK GABLE CHARLES LAUGHTON FRANCHOT TONE TAHiTi adalannm 5 şehirinin yerli halkı ve TAHiTiLi 2 YERLi DÜNYA GÜZELi DIKKAT t Bu film MAMO ve MOVİTA görmemek, mfiddeti hayatuıızda hiçbir film görmemij olmakla müsavidir.