25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
26 Ikincikânun 1936 CUMHURİYET ASKERLİK BAHİSLERİ Dilsizler Cemiyeti Kral Corcun ölümü ve yeni Bir sene zarfında Kralın tahta çıkışından întıbalar İstanbula ne kadar gemi Modern ordulaı ın mühim Geniş bir çalışma ve seyyah geldi Kral Corc son nefesini teslim etmezden biraz evvel sevgili atı «Jock» u son defa görmek istemiş, bu arzusu yerine getirilerek at Sandringham şatosunun avlusuna getirilmiştir. Kral Corc atın avluya getirildiği kendisine haber verilince camdan bakıp onu görebilmesi için yatağın pencereye yaklaştırılmasını gözlerile işaret etmiş, fakat o ağır vaziyette bu işin yapılafhıyacağını bilen maiyeti sükut etmekten başka birşey yapamamışlardır. Belediye turizm şubesi bu sene istanbula vapur ve şimendiferlerle gelen seyyahlann miktannı gösterir bir istatistik yapmıştır. Bu istatistiğe nazaran 1935 senesi kânunusaninin otuzuna kadar 11 i Alman, 13 ü İngiliz, 1 i Felemenk, 3 ü Italyan, 19 u Bulgar, 1 i Fransız, 2 si Norveç, 1 i Sırb, 1 i Yunan ve 1 i de Polonya bandırasmı taşımak şartile 54 büyük seyyah vapuru gelmiştir. Ayni müddet zarfında bu vapurlarla 2574 ü Amerikah, 3644 ü Alman, 591 i Fransız, 1 1 3 ü Holandalı, 3395 i Ingiliz, 1072 si Avusturyalı, 13 ü Litvan yalı, 77 si Kanadalı, 534 ü îsviçreli, 44 ü Ispanyalı, 159 u Isveçli, 4 ü Bre zilyalı, 62 si Belçikalı, 19 u Yunanlı, 11 i Filistinli, 4 ü Balayalı, 5 i Suriyeli, 1061 i Polonyalı, 8 i Mısırlı, 1 i Eudanlı, 1492 si Çekoslovakyah, 9 u îrlandah, 22 si Danzigli, 1607 si ttalyalı, 79 u Danimarkalı, 4 ü Norveçli, 1 i Venezüellâlı, 2 si Sen Salvadorlu, 5 i Nansenli, 9 u Hindli, 424 ü Macaristanlı, 5 i Litvanyalı, 53 ü Yugoslavyalı, 4 ü Finlandiyalı, 2 si Estonyalı, 3 ü Japonyah, 7 si Arjantinli, 25 i Romanyalı, 1 i Perolu, 1 i Şilili, 6 sı Avustralyah, 94 ü Bulgaryalı, 3 ü Cenubî Afrıkalı, 9 u Rusyah, 7 si Kubalı, 1 i İranlı, 1 i Çinli, 6 sı Portekizli, 1 i Uruguaylı olmak üzere 17,280 seyyah gelmiştir. Bunlardan gayri muhtelif tarihlerde münferid olarak trenlerle gelen seyyah lann miktan da 9615 kişidir. Bu itibarla bir sene içinde îstanbula gelen seyyahlann miktan 26895 kişiyi buluyor. Bunlann ekserisi bir günden fazla durmamışlardır. bir taarruz silâhı: Tank programı hazırladı Büyük Harbde, 1916 senesinde İngilizlerin icad ettiği tank, şimdi çok terakki etti; alev saçan tanklar bile yapıldı Dilsizler, sağırlar ve körler kongresi geçenlerde toplanarak birçok gürültülerden sonra bir karar veremeden dağılmıştı. Kongre ile anlaşmanın imkânsızlığı karşısında idare heyeti bir hal çaresi düşünmüş ve ekseriyetin arzusu üzerine bundan sonra umumî heyet toplamamağa karar vermiştir. Dün toplanan 'fdare heyetinde, müessis Süleyman Gök istifa etmek istemiş, fakat azalar bunu kabul etmemişlerdir. Bunun üzerine tekrar iş bölümü yapılmış ve Süleyman Gök diğer vilâyetlerdeki şubeleri de himaye etmek maksadile u mumî reis seçilmiştir. İstanbul merkezi reisliğine Medeni, umumî kâtibliğe Kâzım, muhasebeciliğe İbrahim Duymaz, idare müdürlüğüne de Hamdi seçilmişlerdir. Dilsizler yeniden bir çalışma programı hazırlamıslardır. Buna göre cemiyet merkezi Ankaraya kaldırılacak, Partinin himayesi istenecek, dilsiz kız ve erkekler evlendirilecek, bir kütübhane kurulacak, haftahk bir mecmua çıkanlacak, haftada üç saat gece dersleri verilecek, san'at sahibi olmıvan dilsizler için bir boyacı dükTürk ordusunun hafif tankları bir geçid resminde kânı açılarak kendilerine iş bulunacak ve Büyük harbde, İngilizlerin icad et On gün sonra, 25 eylul 1916 da bir cahşamıyacaklar için takvim, muhtıra ve tikleri ve tank ismini verdıkleri zırhlı hü tek Ingiliz tangı, arkasında iki bölük picum arabaları, modern ordulann en e yade olduğu halde hücum etmiş ve 1500 saslı sılâhlanndan bırı olmuştur. Artık metroluk siperi düşmandan temizlediğı tanksız bir ordu için, muvaffakiyetli bir gibi, Almanlardan ölüler ve yaralılar hataarruz yapmak imkânı kalmamıştır. ric olmak üzere, 8 zabit ve 362 nefer eÇünkü makinelitüfek yuvalannı, tanksız sir almıştı. Bu tankm zayiatı 5 kişiden ibaretti. Tank muharebelerinin bu saf çiğneyıp geçmenin imkânı yokrur. Esasen tanklann icadına da, makineli halan Somme meydan muharebesinin ditüfekler sebeb olmuştur. Makinelitüfek, ğer günlerinde vuku bulan müthiş kıtal hücum eden kıt'aları, başak biçen orak lerle ne büyük bir tezad teşkil etmekte gibi yerlere serdiği için, İngilizler insan idi. vücudünün mukavemet edemediği bu müthiş sılâha karşı, yeni bir silâh bulmağı düşündüler ve tankları icad etriler. Garibdır ki Almanlar, ingilizlerin bu icadını tam zamamnda öğrendikleri halde, istifade etmesmi bılememışlerdır. Ingilterenin eski Bahriye Nazırı Çurçilin «Dünya Buhranı» adh kitabında anlattığına göre, ilk tanklar, müteveffa Kral Corcun, Lord Kiçnerin ve diğer salâhiyettar kimselerin önünde Hatfield Parkta tecrübe edilmişti. Lord Kıçner, tanklann işe yarıyacağından şüphe edıyordu. Ingiliz Başkumandanhk karar gâhı, bu yeni silâha karşı vasat derecede bir emniyet ve itimad besfiyordu.' Bu yeni silâhtan elli tanesinin gizlice yapılması ve düşman istihbaratını aldatmak için bunlara su hazinesi demek olan tank isminın verılmesi kararlaştırıldı. Yapılan 50 tank, hem tecrübe, hem de efradı talim ve terbiye edilmek üzere, 1916 se nesinde Fransaya gönderildıler. Tanklar, birinci Somme meydan muharebesi sıra sında, Ingiliz cephesi gensıne gelmişler dı. Orada tecrübeleri yapılırken bunların, siperleri gayet kolaylıkla geçtikleri ve her türlü maniaları ve makinelitüfek yuvalannı oyuncak gibi ezdıkleri görüldu. Ingiliz generalleri yeni silâhın müthiş kudretmı anlamışlardı. O zamana kadar tanklara karşı gevşek davranan Ingiliz Başkumandanhk karargâhı, bunları hemen Somme meydan muharebesinde kullanmağa kalkıştı. Çurçihn vicdanı, bu müthiş sırnn, neticesi meşkuk ve mah dud bir hareket esnasmda düşmana öğ retilmesine bit türlü razı olmuyordu. O zaman, kendi siyasî rakıbi ve hasmı olan Başvekil Askitten bir mülâkat istedi. Mülâkat esnasmda, kabine reisi, Çurçilin delillerini o kadar sabır ve sükunetle dinlemişti ki, Çurçil onu ikna ettiğini san mıştı. Askitin, Çurçil tarafmdan ikna edilip edilmediği malum değilse de onun fikrine iştirak etmediği muhakkaktır. Çünkü 15 eylul 1916 günü, ilk tanklar, o zamanki resmî tebliğin dediği gibi «büyük zırhlı arabalar» garb cephesindeki muharebelere iştirak ettiler. Çurçil, Başvekile mümkün olduğu kadar fazla miktarda tank kullanılmasmı ve hemen arkalarından çok kuvvetli pi yade kollannın hücuma sürülmesini tavsiye etmisti. Fakat onun fikrine kulak asılmadı. îkişer ikişer veya üçer üçer gruplara aynlmış olan bir kısım tanklara, hedef olarak Almanlann mukavemet mer kezleri gösterilmişti. Diğer bir kısmı da hi'susî vazifelerde münferiden kullanıldı. O zaman Fransada bulunan 59 tanktan 49 tanesi muharebeye iştirak ettiler. Iç lerinden 31 tanesi Alman sıperlerıni aş mağa muvaffak olmustu. O zaman zırhlı hücum arabaları, henüz müptedi ve mürettebat ta işin acemisi olmakla beraber, harbde, yeni bir unsurun meydana çıktığı derakab anlaşılmıştı. Tanklar, muharebe meydanında ilk göründükleri gün, bunlardan bir tanesi, Ingiliz piyadesinin makinelitüfek ateşleri ve telörgüleri karşısında durmağa mecbur olduğunu görünce, düşman siperini çiğneyip arkasına geçmiştı. Bu tank siperdeki 300 kişiyi teslim olmağa mecbur etmiş ve kendısı hıç zayiata uğramamıştı. Nerede bir tank hedefine vâsıl olduysa, oradaki Almanlar şaşırıp kalmış, ya kaçmışlar, yahud da teslim olmuslardı. Bu makinelerden bazılan Alman hatlan içinde çok ilerlemiş ve hasara ugrı yarak Almanlann eline düşmüştü. AI manların, istemeden elde ettikleri bu küçük muvaffakiyet, onlara büyük bir sırn fşa etmişti. Eğer, bu sırdan istifade et menin yolunu bulsalardı 1917 de, dünyanın altını üstüne gerirecek kadar büyük bir zafer kazanacaklan muhakkaktı. Fakat düşmanları hesabına, büyük bir talih eseri olarak, Alman büyük erkânıharbi•esinin, hatta Ludendorfun o keskin gözeri bir takım eski düşünce ve kanaatlerle karardı. Almanlar, bu yeni hücum arabalarının kudret ve ehemmiyetini an Iryamadılar ve tesadüfün kendilerine temin ettiği büyük fırsattan istifade etmehin yolunu bılemediler. Halbuki Alman büyük erkânıharbiyesi, harbin akıbetini tayin edecek olan yeni bir makinenın plânlannı kendisine teklif edecek adama, .Tiemnunıvetle mılyonlar vermeğe hazırdı. Fakat, Almanlar esrarengiz İngiliz tanklarının bir tanesmi ellerıne geçirdıkleri zaman, kimse bunun kıymetini takdir edemedi ve bu çok kıymetli örnek muharebe meydanında bırakıldı. Sandringham şatosunun kapısında toplanan küçük, büyük o civar halkı Kral ııı ölüm haberini büyük bir teessür içinde almışlar ve derhal onun istirahati ruhu için dua etmeğe başlamışlardır. Bir istifa îzmir (Özel) Eski Valimiz ve şimdıki Trakya Genel Müfettişi General Kâzım Diriğin refikaları Maide Kâzım Dirik, İz mırde vilâyet umumî meclisi azalığmda bulunuyordu. Fakat Izmırden aynlmış bulunması hasebıle, bu azalıktan isti etmiş ve bir telgrafKâzım îzmir valılığıne keyfiyeti haber vermiştir. Yerine Sabire Yunus gelecektir. Sabire Yunus, ayni zamanda C. H. P . vilâyet idare heyeti azasıdır. Dilsizıer Cemiyeti başkanı, bir aza ile görüşüyor saire çıkanlacak ve müsamereler verile • cektir. Halkımızın bu bikes yurddaşlannm yapmak istedikleri yardımlara ilgi eös termesini dileriz. Şekib Aslan, Trablus Emiri oluyormuş! Şamdan verHetr bir habere göre îtal'1' yaniar Emir Şekib Aslanı Trablusgarb emirliğine tayin edeceklermiş. Böyle birseye inanmak güç olmakla beraber Şekib Aslanın bir zamandanberi îtalya hesabına calıstısı bilinmektedir. Müteveffa Kral Corc son dakikalannı yaşamakta olduğu anda halk SaintPauls kilisesi kapısında onun sıhhî vaziyetine dair haberler yazılan levha önünde teessür ve heyecanla bekleşiyordu. Ölüm haberi duyulunca kapının önündeki bu kalabalık dağılmış herkes kilisenin ıçerisine girip dua etmeğe koyulmuştur. îngiltere Dahiliye Nazırı John Simons ve eski Başvekil Makdonald da Kral Corcun ölmek üzere olduğu bir sırada Sandringham şatosunda akdedilen Saltanat Meclisine iştirak için şatoya gelmişlerdir. Resimde iki devlet adamını trenden çıkıp şatoya gitmek üzere otomobile binerlerken görüyorsunuz. Somada ağaclar meyva vermeğe başladı Soma (Özel) Havalann bu mıntakada fevkalâde denecek kadar iyi gitmesi yüzünden ağaclar çiçek açmış ve hatta badem ve erikler meyva bağlamağa başlamışlardır. Soma öğretmenleri bu güzel havalardan istifade ederek hafta tatillerini köylere gezinti tertib ederek geçirmektedir ler. Bu hafta Avdan köyüne gidip orada konuklıyanlar bu geziden fevkalâde memnun kalmışlar ve önümüzdeki hafta da Turhala köyüne gitmeğe karar vermişler ve bu gezmeğe Izmir kız muallim mektebi direktörü Mustafa Rahmi Balaban' da davet etmişlerdir. Ağa Hanın gümüş bayramı Ödemişte feci bir cinayet Ödemis (Özel) Kazanlı köyü civannda hendek içinde balta ile parça lanmış bir cesed görülmüştü. Hâdisenın esrar perdesi kaldırılmıştır: Maktul, Hasan Alidir ve evlidir. Buna rağmen deveci Hüseynin kızmı iste miş, bittabi reddedilmiştir. Bu yüzden aralarında kavga çıkmıştır. Kızın babası Hüseyinle eniştesi Arif oğlu Hüseyin, kavga esnasmda ve kendi evlerinde Hasan Aliyi balta ile öldürmüş, cesedini gece vakti köyden dısarı çıkararak hendeğe atmışlardır. Tahkikatı yapan zabıta ve adliye, hendekten itibaren köye kadar giden kan damlalarını takib etmiş ve bu suretle katilleri meydana çıkanp yakalamıstır. Müteveffa Kralın cenazesi Londraya getirildiği atılan toplarla bu suretle selâmlanmıştır. zaman şehrin kalelerinden Ingiliz kanunu esasisine tevfikan Kral Sekizinci Edwardın hükümdarlığı SaintJames sarayında Ingilterenin en büyük ricalinden 300 kişinin teşkil ettiği bir saltanat meclisi huzurunda ilân edilmiştir. Yukarıda Başvekil Baldvvini saraya girerken görüyorsunuz. Kral 8 inci Edvvardın Londrada SaintJames sarayında hükümdarlığını ilân edecek olan saltanat meclisine iştirak için Sandrighamdan payitahta tayyare ile gittiği malumdur. Yukarıki resim yeni Kral tayyare karargâhına giderken otomobilde alınmıştır. îzmir (Özel) Şehrimizde 17 18 vaşlannda genc bir kız, korkunç bir ölüm tehlikesi atlatmıştır. Bu kız, Urla Müddeiumumisinin evlâdlığı Nacivedir. Gazete almak için Karatastaki evlerinden çıkmış ve tramvay yolunun orta sından yürümeğe baslamıştır. Vatman Ali idaresindeki araba da arkasından yetişmiş ve çan çalarak kızm çekilmesi için işaret vermiştir. Naciye endişe ve acele ile voldan çekilmek isterken. iskarpinin ökçesi, rayların arasına sıkışmıştır. Naciye yere düşmüş ve kurtul mağa çahşırken araba kendisine çarp mıştır. Fakat vatman vaziyete hâkim olarak bir taraftan derhal iskaraları indirmekle beraber diğer taraftan arabayı durdurmuştur. Araba, Naoiyeyi bir kaç metro sürüklemiş, fakat iskaraların r tam zamamnda indirilmesi saj esinde kendisine hiçbir şey olmamıştır. Yal nız bacağında hafif bir arıza vardır. Göriinür görünmez kaza Bombay Ağa Hanın 25 inci gü • müş bayramı burada görülmemiş essiz törenle kutlulanmıştır. Törende 5 milyon kisi bulunmus, bugünün şerefine fakirlere (Almanların tankın kıymetini, muha 25 bin altın lira daeılmıshr. I •• rebe meydanındaki acı tecrübelerine rağmen, anlamamış oldukları iddiası pek te Bükreş ve Hayfada birer sergi açılacak akla mülâyim gelmiyor. Nıtekim Ludendorf hatıratında tankın kıymetini takdir Izmir (Özel) Bükreş ve Hayfaetmekle beraber, Alman harb sanayiinin daki Türkofis mümessilliklerimiz mah büyük miktarda tank yapacak iktidarda sullerimiz için birer sergi açacaklardır. olmadığını, çünkü top, cepane, makineli Buralarda teşhir için İzmirden nümunc l üfek ve diğer harb levazımı yapmakla ler gönderilecektir. meşgul olduğunu iddia etmektedir. Harbde, Almanyanın tank yapmadığı ve İnbi borulan vardır. Tankın içine ya bengilizlerden iğtinam edilen mahdud tankzin, yahud ham petrol veya yağ konul ları tamir edip onlan kullandığı muhak makta, bir makine vasıtasile bu madde kaktır. Fakat bunun tankın kıymetini takdaimî bir tazyik albnda bulunmakta ve dir etmemekten mi, yoksa hakikaten Lualev saçan borular, tankın içinden istenidendurfun dediği gibi çok miktarda tank len tarafa çevrilmektedir. yapmak imkânını bulamamaktan mı ileri Bu yeni tanklann siper harblerinde çok geldiğini kat'iyetle tayin etmek kabil demüessir olacağı muhakkaktır. Çünkü 100 ğüdir.) metrodan fazla mesafeden sönmez alev 1916 eylulündenberi tanklarda büyük püsküren bu tanklann hücumuna uğrıyan değişiklikler olmuş, eski büyük ve çok piyadenin ne hale ğeleceğini düşününüz. ağır zırhlı arabalann yerine şimdi, küçük Alev saçan tanklann zırhı, ağır topçufakat daha seri tanklar kaim olmuştur. dan başka toplann mermilerine mukaveMakinelitüfek veya küçük seri ateşli top met edecek kalınlıktadır. Bu sayede, düşlarla mücehhez olan, dimdik denilecek man sıperlerine korkmadan sokulabile yamaçlardan yukan tırmanan veya aşağı cektir. Bu tank şöyle muharebe edecektir. inen tank, modern ordulann en mühim Önde tayyareler, düşman topçusunun taarruzî silâhlanndan biri olmuştur. Bu mevzilerini keşfederek onlan bombalar gidişle denizde dretnotlar, büyük kruva la veya ağırtopçu ile susturacak, sonra zörler, küçük krovazörler, muhribler ol tanklar ilerliyecektir. Tanklann arkasınduğu gibi karada da çeşid çeşid büyük da piyade bölükleri yürüyecektir. Bu Iükte tanklar göreceğimiz ve tanklar ara piyade bölüklerinin efrad ve zabitlerine smda musademelere şahid olacağımız mu hararete ve rüzgârın üzerlerine savura hakkaktır. cağı alev damlalanna mukavemet eden başlıklar ve kostümler giydirilecektir. İ*** Son zam'anlarda bir de alev saçıcı talyanlar, ateşe karşı asbeste denilen amtank yapılmıştır ki bu tank düşmam kül yant cinsınden yanmaz maddeden yapıledecek kudrette olmasa dahi müthiş bir mış elbiseleri tecrübe etmişlerdir. manevî tesir husule getirecek mahiyette dır. Büyük harbde Almanlann kullan dıkları Flammenwerfer yani alev saçıcı makineler, şimdi çok daha tekâmül ettirilerek tanklara bindirilmiştir. Büyük Harbin alev makineleri bir neferin sır tında taşıyabileceği içi benzin dolu tu lumbalardı. Bizim seyyar sucu ve şerbetçıler gibi bu benzin kutusunu arkasında taşıyan nefer, aletm içindeki benzini tazyik vasıtasile alev halinde 50 metro uzağa fırlatıyordu. Alev saçıcı tanklar da ayni prensipe tevfikan yapılmıştır. Yalnız top ve makinelitüfek yerine fıskiye giBütün bir düşman siper hattını temizlemek için 12 tank kâfi görülmektedir. Alev saçıcı tanklardan yalnız siper muharebelerinde değil, köylerde vuku bulan sokak muharebelerinde, blokhavzlardan düşmam çıkarmakta, düşman top çusunu saklıyan ormanlan yakmakta da istifade edilebilir. Bu çeşid tanklar için benzin çok hafif addedilmekte, ham petrol ve yahud kerosen istimali düşünül mektedir. Hulâsa, hangi çeşıdı olursa olsun, tank cok esaslı bir taarruz silâhı olmuştur. A. D.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear