Catalog

CUMHURİYET 21 Ikincikânun 1936 Dünün Gend Anlatıyor Sermed Muhtar Alus Hâl genişletiliyor 935 in 10 ayı içinde dıs ticaretimiz Müvazene lehimizde devam etmektedir Yeni paviyonlar için tahsîsat konacak Belediye, kavun, karpuz, patates, soğan ve sarımsağı da Hale almak için yeni yeni paviyonlar yapmağa karar vermiştır. Bu maddelere tahsis edilece* paviyonlann ınşası, yapılan keşif netıcesinde 60 bin liraya mal olacağı anlaşılmıştır. Bu paranın bir defada bütçeye konularak sarfı münasib görülmediğinden bu seneki bütçeye yalnız yirmi bin, gelecek seneki bütçeye de kırk bin lira konulmak suretile yapılması münasib görülmüştür. Hale alınacak kavun, karpuz, yalnız Anadolu cihetinden gelecek rra'lardır. İnşasına karar verilmiş bulunan paviyonlar bitmiş olsa bile Trakyadan gelecek olan kavun, karpuzların eski denberi olduğu gibi Sirkecideki pav;yonlarda satılması muvafık görülmüştür. Bir senelik bir tecrübe, sebze ve yemilerin Halde satılmasile piyasada bir intızam ve dürüstî temin ettiği gibi gerek müstahsili, gerekse müstehliki lüzumsuz ve ekseriyetle her iki tarafın da aldan masına yol açan bir takım vasıtalardan kurtardığı anlaşıldığından yavas yavaç bütün yas ve kuru sebzeler, yemişler ve diğer yiyecek maddeleri Hale ahnac^k ve böylelıkle Hal, bir nevi sebze, yerriş ve havayici zaruriye borsası haline gelmiş olacaktır. Yakın maziden 48 Şöhret, bunlan anlatıp dururken Ahfesin keçisi gibi boyuna baş sallıyor, (Etme!.. Deme Allah aşkına!.. Vay canına!..) gibi hayretler gösterıyordum amma kendi hesabıma, bu martavalların bırine inanmamıştım. Hepsının baştan aşağı düzen olduğu ağzından akivordu. Apukurya gecelerinde, başına şapka gıyıp Konkordiya, Odeon tıyatroları ba lolarma gitmış, locanın kuytu bir tarafından curcunayı seyretmiş bir iki hanımı duymustum. Bunlarınkisi de ayniydi. İşi başından tasarlayıp îstanbuldan bu kı hkta geldikleri, foyayı meydana çıkarınca bu uydurma ağızlan kuHandıkları muhakkaktı... Orası da bize lâzım de ğil a... maceralar Cenub Kutbunda kaybolan tayyareciler Kutba gönderilen tahlisiye gemisi iki aydanberi akıbetlerinden hiçbir haber alınamıyan tayyarecilerden birini buldugunu bildiriyor kadınlar?.. Ne cehennemde o kepaze kadınlar?... Ulan çıkar onları mcyda na!.. Şark, şark, şark!... Pat, küt!.. Çat, çut!... Şamar, yumruk, tekme, sopa sesleri ve gene avazlar: Cevab versene be ıtoğlu it!... Çıkar kadınlan, din ve devlet haini, ırz ve namus düsmanı alçak!... Senin leşini yere sermeyım de kımin sereyim? Bak, sarhos taklidi de yapıycr.. Savulun yanımdan, keratanın derısmı yüzeceğim, o kad'nları ele geçireceğirn! Gene miithis bir pataküte. Arkadan acı acı yaygaralar: Bizim kabahat yok, bizi oldurme pasam. Padısah basi için bırak bizi kayŞöhret, Badiye fena halde k'zıyor, kabahati hep ona buluyor, bana diyordu makam bey!.. Aman, aman, aman!.. ^ andım vre, yandım, yandım!... ki: Sız de yakınırrızda oturuyordu ruz, gördünüz. Evvelâ kendini uda vernvş, dünyayı gözü görmü\or, bir kade'n bile içnvyor, bas:nı çev~ip bize bi'e bir kelime söylpm.'yordu. P m u k Cemil micîir, ne haltt'r, nasıl o mirasyec'i dalka vukîark, calgılarla önür^üz^ ge'd;. c'erhal bızımki te^s pers oldu. Bu, c?ka mı satıyor, dıye öfkelpndı. Genc değıl m:. belki de kıskandı. Aıdınd^n o kundurar; VasJâki hınzırı, önürr.iİ7c1n ceçıp d,k dık bakmağa ba«!a"!nca, büsbüHin kam ba^'na hücum etti. İrti i<~ti, çileden cktı. İfakat dedıği kadn da araya karı M\ordu: Ovle ya, kabahat herj biz;m Necrnide. Eu çarD'ntıIa", celmemhe sebeb o'an, burr.urnuzdan fıtıl fıt'l ge'ıren hep o. E T bastaki ote'r'e yerimizi büe peylerri^tık. İk'miz, erkercec'k odamıza çekiIID yarın sabah şafak söl:msd=n Ayostafanosa dörecek, kazinocuva teslim ettiSımız çar.=af|an giyecek, i!k trenle evı mize gıdecektık. Türkofis on beş günde, ekonomik enfoımasyon bültenı isimli bir mecmua çıkarmağa başlamıştır. İlk sayısında birçok faydalı malumat vardır. Dış tıcaretımıze dair aşağıdaki tafsilâtı oradan iktibas ediyoruz: İstatistik Umum Müdürlüğü tarafm dan hazırlanan istatistıklere nazaran memleketimizin ilkteşrin 1935 ayı zaıfmda ithalâtı 7.203.709 ve ihracatı 14.630.994 liradır. 1934 yılının ayni aymda ıthalâtımız 7.026.807, ihracahmız ise 14.856.491 lira idi. Bu rakamlara göre 1935 yılı ilkteşrin ayı içinde ıhracatımız ithalâtımızı bir misli geçmiş ve ti caret muvazenemiz 7.427.285 lıralık aktif bir soldla lehimize kapanmıştır. Aşağıdaki tablo son beş yıllık dı? tiCıyak cıyak kadın feryadlan, çocuk caretımızın ılkteşnn ayları zarfındaki feıyadları; sılle, muşta, tekme, sopa ses durumunu göstermektedir. ieri \t gene çığl'.klar: Nikonun, kansı 1935 1934 1933 nın, çocuklarınm va\ey!âsı. (1000 Türk liras ıolarak) 14 631 Artık şusu busu yoktu. Mesele apaİhracat 14 856 5 17 723 sikârdı. A.leksi habısı Ayastafanosa kc7 203.7 İthalât 7 026 8 3 359 ŞUD ışı telgrafla Bakırköy kaymakam'na ihracat 7 427.3 bildirdı. Zorba henf te pohsleri, zaptije7 829,7 14.364 fazlası leri yanına katıp dörtnala soluğu bura1982 1931 da aldı. 1 ihracat 13 847 4.050,7 Kaymakam boğazını yırtıyordu: 10 364,2 İthalât 6 311 Komiser, şimdi yol 'başlannı tut m İhracat tur; köyden dışarı kuş uçurtma. Kaçan 7 536 3.686,5 fazlası bir gö'ge gördun mii sür beygiri üstüne; Bu tablonun tetkıkından anlaşılacağı k'm olursa olsun hayvanın altına al:p ciğne!... Muavin, yanına iki kişi al; ta veçhile son yılların ilkteşrin aylan içinde bancaJan çekin; meyhaneleri baştanasa ihracatımız ithalâtımızı daima tecaviu etğı tarayın!.. Hüseyın Çavuş, sen de iki mış ve bunun neticesi olarak ticaret muzaptiye ile otelleri, bir bir evleri ayıkla vazenemizde lehimize aktif bir sold kayŞiiphelendığiniz kadını, yakalar yakala dedilmiştir. maz bana getirin!.. Aleksi, sen yanım 1934 ve 1935 yıllannın ilk on ayı dan ayrıİTia... Bu gece o alçak kadın'ar içindeki ithalât ve ihracatımızın kıymetmutlaka bulunacak; bulunmazsa bu kö leri aşağıdaki tabloda gösterilmiştir. 1935 1934 yü ateşe vereceğim!.. ithalât ihracat İthalât İhracat (1000 Türk lirası olarak) İ kânun Şubat Mart Nısan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylul B.teşrin 6 358 2 7 518 4 5 803.0 6 382 6 10 290 9 7 033.9 8 536,1 8 095 9 7 876.5 7.203,7 9 210,2 4 961,7 4 429,6 4 948 5 4.884,7 3 798,3 6 086,7 9.754,1 14 631,0 6.702 8 125,5 5 523,7 5.639,4 4 790,9 8.710,4 6.771,2 7 621,1 7 026.8 6 412,7 4 078,7 5 525,8 3 934 9 4 605,5 3 851,3 4 854,6 6 917,8 10 392.9 14 856,5 Kayib İngiliz gazetelerinin verdikleri ma lumata göre üç gün evvel Cenub kut bunun uçsuz bucaksız ıssızlıklarından alınan bir telsiz haberi bu kutbu ha • vadan kesfe çıkan Amerikalı Lincoln Ellsuvorth ve Londrah ' pilot HallickKenyonun berhayat olmalan ihtimal lerini kuvvetlendirmektedir. Bunlar dan iki avdanberi hiçbir haber alına mıyor, hayatlarından ümid kosilmis bulunuyordu. Rakib oldukları Polar Star adlı tavyarenin şimdiye kadar vaziyetleri tesbit olunmamış buz tabakaiarına çarparak parçalandığı tahmin olun maktaydı. Gaib tayyarecileri aramak üzere yola çıkan Discovery II adlı tahlisiye gemisinden üç gün evvel alınan telsiz haberi şudur: cOn beş ıkincikânun öğleden sonra saat sekizde vapurumuz salimen Bay of Whalese vasıl oldu. Tayyare ile yapılan keşif neticesin de Little America nam mahalde tek bir adamla bir makine görüldü.» Telsizde tayyare kelimesinden sonra açılamıyan bir kelime vardır ki bunu haber tekrarlanmadıkça öğrenmek mümkün olamıyacaktır. tayyare POLtSTE ARKADAŞ SAKASININ SONU Tahtakalede Telefon sokağında Alibey apartımanında oturan Mehmed Ali ile Küçükpazarda Mekteb sokağında 36 sayıh evde oturan İsmail dün Kerestecilerde Cemilin kahvesine gitmişler ve orada oturarak öteden beriden konuş mağa başlamıslardır. Bu sırada îsmail Mehmed Aliden bir lira para istemiş. İsmail de vermiştir. Fakat bu iki ahbab bir lirayı şakadan «istemem» «al camm» «almıyacağım» diye birbirlerine verip alırlarken aralarında kavga çıkmış ve iş dayağa dökülmüştür. Arkadaşmdan davak yediğini gören İsmail hemen bıçağını çıkarmış ve Mehmed Aliyi bacaklarından yaralamıştır. Yaralı tedavi altına alınmıs ve suçlu yakalanmıstır. TRAMVAY ÇARPTI Galatada oturan Yakomina adında bir kadın, dün sabah Bevoğluna öte beri almağa çıkmış ve elinde paketler olduğu halde tam Galatasaray civannda Mısır apartımanı önünde caddenin bir tarafından karşıya geçmek isterken 159 sayıh vatmanın idaresindeki Şişli Tünel tram vayı kendisine çarpmış ve zavallı ağır surette yaralanmıştır. Kadın hemen Beyoğlu hastanesine kaldırılmış, vat man hakkmda tahkikata baslanmıştır. SOKACA DÜŞEREK YARALAN DI İslâm kızı Fatma namında bir kadın dün akşam evlerinin üst katın daki halânm penceresini kapatırken muvazenesini kaybederek sokağa düşmüş ve tehlikeli surette yaralanmıştır. Yaralı can kurtaran otomobilile Haseki hastanesine kaldırılmıştır. İŞKEMBEDEN ZEHİRLENDt Necmiye isminde bir kadın dün Balıkpazarında bir işkembeciden işkembe ve baş almış. evinde pişirip yemiştir. Aradan biraz geçince kadmcağız san cılar içinde kıvranmağa başlamış ve ic* embeden zehirlendiği anlaşılmıştır. Necmiyenin bağırtıları üzerine sıhhat memurlan 3'etişmiş ve kadını tedavi ederek hayatmı kurtarmışlardır. BÜYÜKADADA BİR YANGIN BAŞLANGICI Evvelki gün saat 12,37 de Büvükadada vapur iskelesi üzerindeki C. H. P binasında içinde bulunan spor kulübüne aid odada yangın çıkmış, etraftan vaktinde yetişenler tarafından önüne geçilmiştir. Yapılan tahkikatta bu odanm altında bulunan soba borusunun yangına sebeb olduğu anlaşıl mıstır. üzere Londraya giden İktısad Vekâleti Müsteşan Faik Kurdoğlu dün sabahki ekspresle şehrimize gelmiş ve bazı temaslardan sonra akşam Ankaraya gitmiştir. Türk İspanyolt icaret anlaşması bu aym başından itibaren mevkii meriyete girmiştir. Her iki anlaşmanın müddeti de iki yıldır. Anlaşmaların şimdiye kadar malum olmıyan ve teferrüata müteallik bulunan metni tasdik edilerek dün alâ kadarlara bildirilmiştir. Anlaşmaya ayrıca bir imza protokolu ile 14 mektub ilişik bulunmaktadır. Bız böyle konuşup dururken, Aya Bayıraşağı epeyce inmişiz, Nıkcnun tafanos yolundan tapatap, tapatap, ta meyhanesinden uzaklamışız zannediyorpatap at na!ı sesîerı; hem de beş altı bey dum. Meğerse, masa'Iarda olduğu gibi, gır ava:». g'd.e gide arpa boyu kadar yer gıtm 5iz. B.rden iıkıldim. Bu, hiç hayra aij.re; Arbede, burnumuzun dıbinde. de.M Hendekteki kadınlar bitık haldcydi Kadr'nrı ^?ne korkıraldı. (Eyvah ler. Bu dereceye gelmekte haksız da delar clsıV.. Ath polisier, zaptıyeler ye sildiler. Meyhaneler, oteller, evler taranlıvor gDİ'ba?) diye titreşmefe ba^îdlar. dıktan sonra etraftaki tarlalara ve kırlaBenim ılh akl'raa ge'en bapl^a noü'.yd' ra sıra gelecektı. Mehtab olmasa gece O sıra'arc'a Mız^r.cı Murad Bey A% karanlığında bir kenara sinmek ve göze rupaya ycni kacms. Islanbulun ıçı kasıp göriinmemek mümkün. Halbuki gbktckı l.is'p ka\ru!uyor. Hafiyeler torafindn ay da ınadına o kadar parlak ki... Sakgizliclcn gızhye bir JöntürL takıbatid.r lanmanm imkânı yok; yakalanmak il<ligıöıyor. Medreseler, tekkeier bas'lrjor mali yüzdeyüz. evler aıcşMnlıycr; bir sürü kimseler yaŞu eirdabdan kurtulmanın yolu... Kakalanıp yskalanıp götürülüyor; lantuııu famı iki elımın arasma aldım; dıişiinmebo^luycr'ar. ğe bas'adım. Bırden, aklıma bir fikir Içıme bu kuku girdı. Acaba k^ya geldi: şüpheli biri mi geldi de yakapaça etmcğc Bunlan erkek kıyafetine, daha iyisi se^irtti'er. Kadınlara: avcı kıyafetine sckmak. Tarlaların ara ' Çoci'k olrıayın yahu .. Yoi decılmi bu, ath da gecer, araba da geçer. smdan dolanıp Safra köyü yoluna çık Bu yollar av mevsiminde sabaha kadar tık mı kurtulduk gitti. Zira KaMarya isler!.. Füân dıyor, bir taraftan da ku ile Safra köyü arasında gıdıp gelen avlak kabartıvordum. At ayaaı sesleri yak cılar gece sündıiz eksık değıldir. Uzak tan göze ilissek bıle tüfekleri, zağarlan, laştıkça yaklasıyor. Kadınlar: \''allahı bu gelenler zabıta adam görünce, kıyafete de bakmca şüphelen lan; polisler, zaptiyeler. Aleksi kâfir. mezler; bizi de avcı sanırlar. mutlaka karakola haber verdi. Bizi araBir defa köye varalım, ötesi kolay. mağa çıktılar, yakalıyacaklar! diye ağ Bu saatte kahveler boştur. Avcılar er laşarak hendeğın içir.e büzüldüler. ken kalkmak için erken yatar ve kahveye Çok gecmeden, Nıkonun meyhanesi gitmez. Kahvecinin birini uyandırırım. tarafından bir kıyamettir koptu. Muthiş (Vidos köyünden geliyoruz. Bu gece bir bashrtı ortahğı çınlatıyor, gecenin burada geceliyeceğiz!) derim. Uyku sessizliğınden, söylenenlerin hepsi ayan sersemi herif yanımdakilerin kadın ol beyan duyuluyordu: )" duğunu anlamaz bile... Katır oğlu katır, nerede yanındaki (Arhası var) Ellsworth ve arkadaşı Dundee ada . sından 24 bırıncıteşrinde uçmuşlardı. Bunlar Boss denizinde Amiral Byrdin üssülharekesi olan Little Americaya kadar olan 1300 millik mesafeyi Cerıub kutbu üzermden ve bir hamlede uçm^k için üçüncü bir teşebbüs yapmaktaydılar. Uçuşlarından sekiz saat sonra mev kilerini radyo ile haber verirken en yakın karadan üç yüz mil uzakta bu lunduklarını söylemişlerdi. Bu haber şu sekildeydi: «Yolumuza devam ediyoruz. Hava şartlan müsaiddir. Herşev yolundadır * Bu haberden sonra sükut. Tayyare cilerin yirmi saatlik benzinleri, beş haftalık yiyecekleri vardı. Ellsworth ve arkadaşını kurtarmağa giden Discovery II sefinesinde Avus tralva hükumeti tarafından verilen ve buzlu arazide iş görebilmek tertibatım havi iki keşif tayyaresi vardır . İngiliz gazeteleri, Diseoverv II adlı tahlisive gemisi kaptanı mülâzim Hıllden alınan telsizin bir kelimesi okunamadığından dolayı fazla ümide düsül memesini tavsiye etmektedırler. Maa mafih hepsi de çok ümidvar bir lisan kullanıyorlar. 5.726,3 11 140,6 Staviski işinin tasfiyesi Mahkumiyet kararlarından biri zayıf görülerek o da beraete çevrilmiş! Yukarıdaki tablo tetkık edildiği tak dirde 1935 yılının ilk on ayı içinde ithalâtımızm 10.290.901 lira ile mayısta ve ihracatımızın ise 14.630.994 lira ile ilkteşrinde azamî> haddını bulduğu gb'rülür. 1934 yılının ayni devresi içinde İ3£ ithalâtımız mayısta 11.140.562 ve ihracatımız ilkteşrinde 14.856.500 lira ile en yüksek haddini bulmuştur. Bu vaziyete nazaran ithalât ve ihra catımızın azamî hadlerinı buldukları aylar zarfında dış ticaretimiz kıymet itibarile 1935 yılında 1934 yılına nisbede azalmış, fakat bu azalış keyfiyeti itha lât ve ihracatımızda ayni derecede vâki olmamış ve ithalâtımız ihracatımıza nis beten daralmıştır. Fılhakika ithalâtımı zın azalış nisbeti rc 8,2, ihracatımızın azalış nisbeti ise ^c 1,5 olarak kaydedilmiştir. 1935 yılının ilk on ayı Jçinde yabancı memleketlere en az satış yaptığımız ay temmuz ayı olmuştur. Bu ay zarfındaki ihracatımızın kıymeti 3.798.344 lira tutmuştur. Son beş sene içinde ithalât ve ihracatımızın 10 aylık durumu kıymet itibarile mukayeseli olarak aşağıdaki tabloda gösterilmiştir. ^ İhracat fazlası Yıl İthalât İhracat İthalât fazlası (Milyon Türk lirası olarak) 1931 111,53 96,68 14.85 1932 71.13 77,44 '+ 6,31 1933 61,37 70,28 + 8,91 1934 72,05 €5,43 6,67 1935 72,10 68,43 6,67 Bu tablonun da gösterdiği gibi 1931 yılının ilk on ayında 14,85 milyon pa sif bir sold bırakan ticaret muvazenemiz, 1932 de 6,31 ve 1933 te 8.91 lira ile lehimize kapandıktan sonra 1934 te gçne pasif bir durum göstermiş ve bu sene de 6.62 ve 1935 senesinde de 6,67 li ralık bir açık vermiştir. Halbuki 193134 devresinin yıllık ticaret muvazenelerine bakarsak, dış ticaretimizin daima lehimize olduğunu görürüz. Bu da, ihracatımızın bilhassa senenin son aylarında diğer aylara nisbetle daima artmakta ve ss ne sonunda ticaret muvazenemizin ak tif bir soldla kapanmakta olduğunu gösterm^Ictedir. Jüri heyetinin meşhur kararını verdiği müzakere salonu Staviski rezaleti davasının nihayet maznunlardan 1 1 kışinin beraeti ve 9 kişinin mahkumiyetile neticelendiği malumdur. Son gelen Fransız gazetelerinde okunduğuna göre jüri heyetinin tetkik etmek ve cevab vermek mecburıyetınde bulunduğu listede bin dokuz yüz elli altı sual yazılı olduğu için, heyetin vazifesi çok uzun sürecekti. Müzakere esnasında jüri azasının haricle temas etmemesi de usul ve teamül iktızası olduğundan, he yet perşembe günü sabahı, kendisine tahsis 'edilen salona çekilerek müzakereye başladığından itibaren kapıya nöbetçiler ıkame edilmiştir. Jüri azası o günü ve o geceyi müzakere salonunda geçirmişler, adliye sarayı lokantasından gönderilen yemekleri ye mişler ve gene ayni salonda kendileri için hazırlanan karyolalara yatarak geceyi geçırmışlerdır. Heyet, müzakere neticesinde verdiği kararı ertesi gün saat dokuzda mahkemeye arzettiği zaman, on kişinin beraetine, on kişinin mahkumiyetine hüküm verdiği görülmüştür. Halbuki mahkumiyet ka rarlarından bir tanesi zayıf görüldüğü için tashih edilerek o karar da beraete tahvil olunmuştur. Gördeste yeni ve güzel bir köprü yapıldı Trikotajcılar haklı görüldü Yeni yapılan köprünün göriiniişü Gördes (Özel) Valimiz Murad ranköprü, son zamanlarda tehlıkeli bir Germenin kazamızın ihtiyaclarına verdiği ehemmiyet Gördeslileri çok sevindir mektedir. Kaza merkezinde bir ilkmekteb vardır. Fakat ihtiyaca kâfi gelmemektedir. Keyfıyet Valiye bildiriimiş, Vali de kaymakam Muhsin Gökkayaya bu işi nasıl başaracağını bildiren bir direktif vermiştir. şekil almıştı. Nihayet yıktınlmış ve yenisi yapılmıştır. Bu suretle köylümüzün, şehir ve Salihli ile olan irtibatlan temin edilmiştir. Kaza merkezinde, Parti himayesinde olmak üzere ath spor ve avcı kulübleri kurulmuştur. Ath sporun, şimdilık, 31 azası vardır. Hepsi de iyi binicidir. Avcı kulübü de her pazar günü, toplu şekilde Şehir kenarında Kumçayı üzerinde av eğlenceleri ve gezintileri tertib etmekti Hükumet konağile şehri bağlıyan Vi tedir. Ulusal Endüstri Birliği başkanı Vasıf; trikotaj sanayii muamele vergisi kanununun mamul mallara gösterdiği ko laylıktan istifade edemedikleri için bunu düzeltmek üzere Ankaraya gitmişti. Vasıf dün şehrimize dönmüştür. İktısad Vekâleti Birliğin ve trikotaj cıların bu husustaki noktai nazarlannı yerinde bulmuş ve diğer sanayi şubeleri bir defa muamele vergisi verirken tri kotaj sanayiinin iki defa vergiye tâbi tur îspanyada Türk İspanyol yeni tica tulmasını sebebsiz görmüştür. Bu vazi} eret ve klering anlaşmasını imzaladıktan tin düzeltilmesi için Heyeti Vekileden sonra bazı endüstriyel etüdler yapmak bir karar cıkarılacaktır. Iktısad Müsteşan geldi Karardan sonra Madam Staviski avukatile beraber~»