23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Camharîyet 9 Temmuz 1934 ı n Üniversite asistanlarmın maaşları Edebi roman 48 Yazan: MUAZZEZ TAHSIN Emine niçin gîtmiyor? Gözlerinde \ ki bu acayip roana ne? Emine senin kiiçiik Feriha nasıl? Onu bugünler biraz yadırga dım.. Anneroe bıraktım, biliyorsun. Doğru, zavallı Emineciğim, gökten başımıza düşen bu hasta artık iyi leşip gitse de biz de rahat etsek. Evimiz altüst oldu. Emine sözümü dinlemiyor gibiydi. Yanuna geldi. Birdenbire denize ahlmağa karar veren insanlann gözlerindeki panlb ile yüzüme bakarak söyledi: Ferihacığım.. Sana birşey söy liyeceğim, Kaç gündür söyleroek is • tediğim halde üziilürsön diye birşey diyemiyordum. Hasta bir iki gündür senı soruyor: « Tehlikede olduğum vakit hammefendiyi görüyorum sanıyordum. Acaba ateşin fazlalığından bana hayal mi görünüyordu yoksa? Kaç gündür kendileri göriinmedi. Rahatsu olma smlar. Benim yüzümden hastalanddar, diye pek üzülüyorum.» Bu »özlerdeki gizli manayı ben an • ladun Ferihacığım. Sakın bana danl ma! Seni nekadar sevdiğimi bilirsin. Hayatmı birgün bana açtığını unutmus gibi bir halin var. Yoksa seni gücen • dirdim mi? Gergin sinirlerim, Eminenm samimî sözleri karşısmda, sıcakta kalan bir kemanın telleri gibi kopuverdiler. Onun omzuna basımı dayadım. Gözyaşlanm arasmda: Emine artık o, gitsin, buralardan uzaklaşsın. Çok lavaDıyım, sinirlerim artık bundan fazlasmı kaldıramıyor. Ferihacığım, seni görmüyorum mu sonıyorsun? Senin için nekadar üzül • düğümU bilemezsin. Fakat o biçare adama da yüreğim dayanmıyor. Bir aydan fazladır gece gündüz onun yanmdayım. Nekadar gizlemeğe çalıssa gene ısbrabını görüyorum. Emineyi ellerimle ittim: Hayır, bana ondan bahsetme! Seni bundan menederim... O benim için artık ölmüştür, bunu iyice bil! O iyfleştiği gün bu yerlerden çıkıp gide cektir ve beni bir daha görmesi kabil değildir. Görmüyor musun? Yatağın dan kalkar, pencereye yaklaşır korkusile kaç gündür avluya bile indigim yok. llk ve son defa olarak sana söy lüyorum Emine.. Bir daha bana ondan bahsetmiyeceksin. tyüesmesi için ne Iâzunsa yaparsın. îşte o kadar! Beni so rarsa, İstanbula gitti dersin. Bir daha sormaz. Bak, yalan diye başladığım bu söz birdenbire içime yattı. Yarın sabah, on bes gün için tstanbula gideceğim. Ben döndüğüm vakit o da iyileşmiş, gitmiş olacak... Annemle babam, çiftliği en güzel günlerinde bırakıp geldiğim için sas blar: Tam bahar... Bizse sana bir sürpr» yapıp bir iki gün için oraya gelecektik. Aman Allahım, karar verip hemen geldiğim ne iyi olmuş! Annero babam ne derlerdi? Refiği benim evimde görünce ne gibi şüphelere düserlerdi? Beni düşmüş bir kız sanarak nefret eder • lerdi belkü İstanbula geldim. Bir zamanlar sevdiğim bu yerler beni boğuyor. Tekrar kaçmak, yalmz yuvama dönmek isti yordum. Kendimi zincirlerle bağlamı j sım gibi maddî bir ısbrabım var. Bu { acıdan kaçmak için arkadaslanmı arayorum. Dün Behice geldi ı Ferihacığım sana havadislerim var. Nermin, ihtiyar bir yağ tüccarile Avrupaya gitti. Buna kaçta desem da* ha doğru olur. Çünkü malı mülkii tii • kendikten sonra eşyalarını satmağa gelen alacaklılardan kurtulmak için önü ne ilk gelen zengin adanu yakaladı ve onu uzaklara sürükledL Dünya ne tuhafhr... Bu havadis, birkaç ay evvel beni belki alâkadar ederdi. Bugün tamamile lâkayt bırakı yor. Behice, bun'a' bırak. Başka şeyden konuşahm. Yahut ta konuşmıya lrm, bir smemaya gidelim, seninle birseyler yapalım... tstiyor musun? Hayretle yüzüme bakü. Beraber «• nemaya gittik. Filimde de evvelâ birbirini seven, sonra vazgeçip sevmiyen bir çift vardı. Bu sevda denilen sey ne gülünç! Emineden mektup aldun: «Hasta iyilesti gibi birşey... Bugün güneşte avluya çıktı. Bir iki saat kol tukta oturup istirahat etti, tavuklara yem vererek eğlendi, sonra Meh medi yanma çağırdı, onunla uzun uzun konuştu, derslerini sordu. Gaze teyi ona okutup kendisi dinledi. Akşam, büyük bir havadis çiftliği titretti: Köylülerin kendisine yaphğı iyilik lere karşüık olmak üzere doktor Refik Bey kendilerine bir mektep hediye e • dip Istanbuldan bir hoca getirtecek miş! Ferihacığım, bu da senin sayen de oluyor. Sen geleli çiftliğimize uğur getirdin. Artık bundan sonra çocuklanmız eahOlikten kurtulup adam ola • caklar. Köyümüz bayram gününden daha büyük şenlik yapıyor. Davullar dövüp kuzu çeviriyoruz. Hasta bir hafta sonra gideceğini söyledi. Sen ne vakit geleceksin ?J» (Birind »ahifeden mabat) rnalan meselesile de meşgul olacağı söylenmektedir. Doçentler, Ankaraya gönderdik leri murahhaslardan gelecek cevabı beklemeğe karar vermisler ve o za mana kadar istifa etmemeği muvafık görerek sadece müşterek bir teglrafla, ihtiyaçlannı Vekâlete arzetmişlerdir. Yerli Mallar Pazarları Pazarlar, halktan büyük rağbet gördüğü için tevsi ve adetleri de tezyit ediliyor Fransız îngîlîz müzakereleri (Birinci »ahifeden mabat) tngüiz müzakerelerinm mahiyetî şSy * u hulâsa ediliyordu: M. Bartunun ziyareti mühim bir slyasî hâdise olmakla beraber muhalif işçi fırkasmuı iddia ettiği gibi yeni bir siyasî vesikanın imzasmı istihdaf etme> mektedir. Bu mülâkatlar, Avrupada her yeni müşkülât çıktığı vakit Fransa ve tngüterenin aralannda istişarede bulunmak ve birbirlerine yaklaşmak te> mayüllermi ifade eder. Birmingham 8 (A.A.) Birmingharoda söz söylüyen M. Neville Çemberlâyn, ezcümle demiştir ki: * Fransız Hariciye Nazınnm tn • gfltereye seyahatinin, tngiltereyi Avrupada yeni bir Htifaka sokmakla alâkadar olduğuna ve bu niyetle yapıldığı • na halkı inandırmak içm gayret sar feylediğmi görüyorum. Bu iddialarda hiçbir hskikat olmadığını söylemeği faz la bulurum. Hiçbir yeni ittifaka gire cek ve sulh için yaphğımız gayretleri gevşetecek değiliz. Londra 8 (A.A.) Fransa Hari • cîye Nazın M. Bartunun seyahati hakkuıda mütalea yürüten «Sunday Ti • mess, tngüterenin, yann başhyacak olan müzakerelerde, yeni tanhhüdata gi" rişmiyeceğini bPdJrmektedir. tngiltere yeni ittifaklar yapmıyacak ve emniyete müteallik yeni taahhüdata girişmiyecektir. tngiltere bu hu • susta Lokamo muahedesi taahhüdatile iktifa edecektir. Salâhiyettar bir zatın söyledikleri Üniversite erkânından bir zat dün bir muharririmize şunlan söylemiştir: « Doçentler Üniversite Rektör lüğiine veya kâtibiumumiliğine resmi bir müracaat yapmamışlar ve doğru • dan doğruya Vekâletle temasa gelraislerdir. Üniversite kadrosunda 102 doçentlik vardır. Fakat bunun mühim bir kısmı münhaldir. Münhaller arasında maası 55 lira olan doçentlikler de mev * cuttur. Vekâletin, alâkadarlardan kı demleri en ziyade müsait bulunanlara bu münhallerin maaslannı vermek su • retile aylıklannı 55 liraya çıkarması mümkündür. Vekâletin meseleyi tet kik etmesi de bunun yapılacağını gös teriyor. Fakat bütün doçentlerin isteklen'ni tattnin ehnek imkânı yoktur. Çünkü bütçe bunu yapmağa müsait değildir; tahsisat azdır. B'lhassa liseler de 25 lira aylıkla çalışırken Üniversi • teye 35 lira ile tayin edilen doçent • lerin simdiki vaziyeüermi beğenmemeleri şayanı hayrettir. Bütün doçentlere istediklerini verebilmek için mevcut kanunu değiştirmek lâzımdır. Doçentler, maaslaruıın artırılmasma baslıca sebep olarak parasızlık yüzünden ilmî neşriyatı takip edemedikleri • ni ileri sürüyorlar. Halbuki artık bu itiraza mahal kalmamıştır. Zira Univer s'te, kitap ihtiyacını tamamen temm etmek üzere faaliyete geçmis, ecnebi memleketlerden siparislere baflamış • hr. Doçentler, ilmî mesailermi bu ld taplar üzerinde yapabileceklerinden aynca kitap getirtmek suretile masrafa girmeleri lüzumsuzdur. Yeni ders senesine kadar kitap siparisleri tamamlanacaktır. Doçentlerden kıdemlilerin, mülga Darülfünundan üniversiteye geçerken 165 lira tutan 55 liralık aslî maaşı ka • bul ettiklerine göre, şimdi 2 0 0 lira istemelerine sebep yoktur. Türk profesörleri ancak bu kadar para alabüiyorIar. Maaşı maktu ücrete tebdil etmek te gene kanun meselesidir ve Heyeti Vekîle kararile herhangi bir surette ma • aşlan artırmak cihetine gidilemez.» Doçentler namoıa Ankarada Vekâ • Ietle temas eden doçent Niyazi Müstak Beyin teşebbüsleri kısmen kabul edi • lerek az maaslı doçentlerden kıdem îtâbarile en ziyade müsait muhtemeldir. bulunanlann çok maaşlannın 55 liraya çıkanlmas» fitanbul Bahçekapıdaki ! I 1 | Yuvama döndiim. Refik gitmiş. Bana verilmek üzere Emineye yöyle bir mektup bnakmıs: « Feriha, mademki benden kaçacaktm, niçin beni kurtardın? Böyle yasa • mak ölümden daha mı kolay?» Eminenin yaşlı gözlerini görmemesi için gözlerimi kapayarak bu mektubu yırttım, parçalaruu rüzgâra savurdum. Haydi bakahm Emine Hanım, bu son günleri unutalım artık, eski haya • tımıza dönelim. Talâta söyle, Ceylâm hazırlasın. Gezmeğe gideceğim. Bu geceden itibaren de herkes yerine dönmelL Çalısaca • ğun, rahatsız olmak istemem. Emine gitti, ben de soyundum, yı kandım, erkek elbiselerimi giydim. Güzel Ceylân, aylar var sabırsızlanıyordun değü mi? tkimiz de birbi • rimizin hasretini çekiyorduk. Artık bundan sonra tembellik yok! Hergün dağlara tırmanacağız. Ceylân kişnedi. Sevinçle boynunu omzuma dayadı. Snrbnı okşadım ve beraber uçtuk. Eve döndüğüm zaman eskiden olduğu gibi yemek iştiham yoktu.. Yor gundum.. Başım ağnyordu. Hemen yatağıma girdim. Çalışmağa başlamadan evvel romanımı tekrar okudum. «Gülen» çok fazla neşeli bir kız. Bu derece neşeli ve mes'ut olmak gü • Iünç! Yeni baştan yazılanmda deği • siklikler yapmalıyım. Onun bu aykm neşesi canımı sıkıyor doğrusu.. Biraz daha tabiî olmasını, bazı bazı, hayatta herkesin yaptığı gibi, gözyaşı dökmesmi istiyorum. (Mabadi var) Sümer Banka bağlı fabrikalarm mamulâtını satmak için AnkaıHa, tstanbul, Beyoğlu ve Samsunda açılmış olan Yerli Mallar Pazarlannın faaliyetlerini artırmak ve bu ma ğazalara kalk için daha faydalı bir şekil vermek üzere yeni teskilât yapılmıstır. Evvelce, fabrikalara merbut olan bu büyük satış müesseseleri simdi doğrud'an doğruya bankaya rapte dilmis ve idareleri için bir müdürlük teşkil edilmistir. Yerli Mallar pazarlan müdürlü • ğüne bankanın kâtibi umumisi Baha Bey getirilmistir. Bu pazarların daha mütekâmil bir hale gelmesi için esaslı tedbir • ler almmaktadır. Beykoz fabrikasınm gayet sağlam ve Türkiyede nümune olacak de • recede mütekâmil olan mamulâtını daha ziyade tanıtmak ve bütün halk tabakalan arasmda yaymak maksadile tstanbulun muhtelif semt lerinde satış yerleri açılması mu • karrerdir. Bir aya kadar faaliyete geçecek olan bu satış mahallermde çok ucuz halk kunduralan da bulundu rulacaktır. Beyoğlunda, yerli mallara rağbetin umumilesmesinde büyGk bir rolü olan Yerli Mallar Pazan şubesi, Renişletilerek yerll mallann daimî bir sei'Pfisi baline getirilecektir. Kadıköy ve Üsküdar taraflannda da birer yerli mallar pazan açilması içîn müracaatler vardır. Bu mmtakalarm ibtîvacım tat min etmek muvafık pöriilmekle beraber ticarî verim noktasmd'an tetkikat yamimaVtadır. Etütler mns Yerli Ma llar pazarvun hariçten gortmüşu bet netice verince derhal tatbikata geçilecektir. Yerli Mallar pazarlannı Izmire va Anadolunun diğer mühim iktısat mmtakalarma teşmil etmek tetkik mevzuları arasmdadır. Halkın, yerli mallara karşı rağbeti, birkaç sene evvelisine naza • ran, çok fazlalaşmıştır. Bilhassa Sümer Bank Yerli Mallar pazarları, herkese hem çesit, hem de fiat itibarîle aldatılmıyacağı kanaatini verdiği için halkm pek ziyade rağbettne mazhar olmak • tadrrlar. Kesif halk tabakalanndan gelen hvt emniyet ve itrmadı artırmağa bilhassa dikkat edilecektir. Filvaki, Yerli Mallar pazarları, halkm sağlam, ncuz, güzel esya ihtiyaclarım tatmm etmeği şiar edınmi"tir. Piyasa fiatlermi daima takip eden bu pazarların Idaresi, sağlamlığa, ucuzluğa ve ayni zamanda zarafete de ehemmiyet vermektedir. Bu hassasiyet, halkm emniyte ve rağbetile karşılanmaktadır. Pa • zarlarda, muayyen ve mutedil bir kâr nisbetî vard«r. Zaten devlet müessesesi olduklanndan pazarlara ihtikânn. fazla kânn girmesine imkân yoktur. Esas prensip şudur: En iyi malı en ucuza satmak 1 önümüzdeki mevshnd'e halk a arzedilecek Hereke kumasları gayet müstesna renk ve ceşitlerden înti • hap edilmistir. Bunlann mühim bir kısrmmn sahs mhisan yalniz Yerli Mallar pazarlarma verilmistir. Beykoz fabrikasında yapılan Klks ve ekstra kadın kundurasi tipi çok bulnriu)«rur. Trakyadan gelen Yahudiler (Birinci »ahifeden mabat) Faik, başmüsavir Şükrü Beylerle rciükrye müfettişi Şefik, Emniyet müşaviri Osman ve Cumhuriyet HaTk Fırkası reisi Akmcıoğhı tbrahim Beyler tarafm • dan tstikbal edilmiş, şehk methalbide de rüesayı memurin, Lelediye reisi, muhtelif halk ve esn*f teşekkülleri, mektepliler, asker, Jandarma ve poiis tarafmdan karşılainnıştır. Dahiliye Vekfli Bey kendisin* sebir namına hoş geldimz diyen Belediye Reisi Ekrem Be ye ve karşılayıcılara ayn ayn teşekkür ettikten sonra otomobiline bmerek doğruca Beledlyeye gitmîştir. Şehir baştanbaşa bayraklarla donatılmış ve müte addit taklaria süslennn'ştir. Güzerglhı doldurfn on binlerce halk Dahiliye Vekilrm candan selâmlamıs ve dakîka larca devam eden «Yaşasm Gazi» ni dalaıfle Gazi Hazretlerine ve inkıiâp ülküsüne olan bağlılıklannı bir kere daha izhar eylemişlerdir. Felemenkte isyan (Blrinci »ahifeden mabat) riyat yapmış ve bircok vesîkalar elde etmiştir. Saat ikide her tarafta asayiş yeniden teessüs etmis bulumryordu. Hastanelerde daha 24 kisi tedavi altında bulunmaktadır. Amsterdam 8 (A.A.) Başvekil M. Colijinin, son kanşıklıklann sebebi telâkkî edilen komünist fırkasını feshetmek için meclisten fevkalâde saiahiyetler istiyeceği bildirilr'ektedir. ADLtYEDE Sarraf Menteşin katli davası Geçen sene Şişlide sarraf Menteş E» fendiyi öldürmekle suçlu Zihninin mu hakemesine dün de Ağureza mahke • mesinde devam edilmiş ve va talik olunmuştur. maznunun yaşınm soruhnasma karar verüerek da Trakyaya giden mülkiye müfettişleri tstanbul mıntakası Mülkiye mufettişlerinden Faik, Sabri, tsmail Hakkı ve Muhtar Beyler Yahudi lerin yerlerini terkle İstanbula gelmeleri meselesini tahkik için Trakyaya gibnişlerdir. Bunlardan Faik Bey Tekirdağında, Muhtar Bey Lüleburgazda, Sabri, tsmail akkı Beyler Tekirdağında Dahiliye Vekâleti Mülkiye Başmüfettişi tbrahim Sabri Beyle müfettiş Orhan Sami Bey de Edirnede tahkikatla meşgul olacaklardrr. Trakyadan şehrimize gelen Ya hudi vatandaşlarm mühim bir kıs • mının endişe ve tereddütleri tamamen zail olmuştur. Bunlardan 15 aile dün Konvansiyonelle Edirne ve Kırklareline hareket etmişlerdir. Henüz yerlerine dönmiyen yüzlerce Yahudi, hareket lerini ayın on üçünde Trakyaya gidecek olan ucuz fiatli tenezzüh tre: nine tehir etmişlerdir. Dün sârkeci bilet gişelerine mü racaat eden Trakyalı Musevilerin çokluğu bilhassa göze çarpmakta idi. Bunlarm hepsi ayın on üçündeki tenezzüh treni için bilet almışlardır. Diğer trenleırle bu tenezzüh ka tan arasındaki ücret farki 3,5 liradır. Şark Demiryolîan, hu vazîyet kar şısında tenezüh treninin vagonlarıni artırmağa karar vermistir. Afistanlar da itiraz ediyorlar Diğer taraftan öğrendiğmîze göre, Üniversitede mevcut 72 asistan da maaşlannın artınlması için Vekâlet nez • dinde teşbebüsatta bulnnmağa hazır lanmaktadnlar. Asistanlar, fakültelerde kendi aralannda yapbklan hususî toplanblarda, bu yolda harekete geç • mek için, doçentlerin teşebbüslerinin neticesini beklemeğe karar vermisler • dir. Asistanlardan bazılan, Üniversite kâtibiumumiliğine müracaat ederek maaslannın azlığından bahsebnişlerdir. Para kaçırmak isteyen Fettah tevkif edildi Bundan birkaç gün evvel ayakkabısınra içine koyduğu üç yüz yirmi lirayı Türk parasmı koruma kanununa mu halif olarak ecnebi memleketine kaçırmağa tesebbüs ederken yakalanan Fettah dün istintak hâkimliğine tevdi olunmus ve hakkında tevkif karan verilmişth*. Şddet'i tedblrler alındı Amsterdam 8 (A.A.) Amt terdam belediye reisi, askerî ve zabıtaya, ihtara lüznm gönneksizin silâhmı kullanmak emrini vermiş • tir. Dolaşılmasi memnu sokaklarda gezen kinueler öldürülmek tehlikesine maruzdur. Belediye Reisi, iğtişasatın dtrr ması lâzım geldiğinl söylemiştir. Şimdiki kargaşalıklann komünist ve müstakil sosyalist f ırkalann tahrikâtı neticesi olduğu tebeyyün ettiği takdirde bu fırkalar feshe dilecektir. Nenboo garnizonunun iki hemen Amsterdama lunmaktadırlar. mıza ve muhtelif mektepîerde ilâveten ders almamıza mâni teşkil etmiyece ğ:nden şimdikinden fazla allimleri arasmda, bizim gibi kazanmak sabah miimkün olacaktu*. Orta tedrisat mu • tan akşama kadar bir müesseseye kendilerini vakfetmedikleri halde 150 lira kazananlar vardır. Halbuki Üniversite asistanlanmn başka iş yapmalarına müsaade edilmemektedir. Bilhassa Tıp ve Fen asistanIan bu vaziyetten en ziyade mutazamr olduklanndan itiraz edenlerin ön safında bulunmaktadırlar. tadırlar.» Zaten asistanlann ekserisi, bu fakültelerde çalısmak • hareket alayı et Asistanların bir muharririmize söyledikleri.. Dün bu asistanlar, kendilerile görü • sen bir muharririmize jımlan söylemislerdir: « Asistanlar, bütün vakitlerini hariçte Üniversiteye tahsis etmek ve dıklan için çok müşkül ler. Ekserisinfn aldığı aslî maaş 25 liradan ibarettir. Ancak iki ecnebi lisan biIenlere 30 lira verilmektedir. Halbu ki barem mucibince böyle ecnebi lisanlara vâkıf bulunanlara 35 lira verilmesi lâzımdır. Doçentlerin maaş hakkındaki müra caatleri neticelendikten sonra biz de resmen teşebbüsatta bulunacağız. ( Askerlik Işleri 934 tenesinin tütün ikramiyeleri dağthlıyor Kadıköy Askerlik şubesinden: 1 Kadıköy Askerlik şubesinde ka yitli harp malulü zablt ve neferlerle şe. hlt yetimlerinin 934 senesl lnhlsar ikramiyesinln tevziatma 11 temmuz 934 tarlhlne tesadüf eden çarşamba gününden itibaren başlanacaktır. 2 Tevzi günîeri cumartesl, pazartesl, çarşamba günleridir. Tevzîat geçen se ne olduğu gibi kaymakamlıkta yapıla caktır. 3 Tevziatta maaş cüzdanı, resm! senedinin bulunması esastır. 4 Tevzi günlerinden bir gün evvel şubedensıra numarası alınacaktır. Bsşiktaş Askerlik şubesinden: Malul zabitan ve efratla şehit yetim lerinin 934 senesi tütün ikramiyelerine 10/7/934 salı gününden itibaren başla . nacaktır. Tevziat pazartesi, salı günleri dir. Mezkur günlsrde öğleden sonra is tlhkak sahiplehnin Beş'ktas Malmüdürlü. ğüne müracaatleri icap etmektedir. Malatya Hilâl Dikiş Yurdunun bu seneki mezunları baska bir iş yapmamak kaydile alm • vaziyettedir • mek üzere kışlalarmda hazır bu . Himayeietfaün Kır balosu Himayeietfal cemiyeti Kadıköy şubesi tarafınd'an Büyük Millet Meo Iisi Reisi Kâim Paşa Hazretleri nin himayelerinde (19 temmuz 934) tarihine tesadüf eden perşembe günii akşamı Suadiye Plâj ka • zinosu bahçelerinde bir kır bolusu tertip edilmiştiır. Bu müsamere Kadıköyün hayırperver hanım ve beylerinden mürekkep tertip heyeti taraiından idare olunan mevsimm en nezih balosu olacaktır. Davetliler için Köprüden saat 21,45 te ve Suadiyeden sabah saat 4 te gidiş ve gelişte Kad'ıköyüne uğrıyarak bu • susî vapur temin edilmistir. Dikif yardtmdan me zun olan hammlar Malatya «Hususî» Burada gaküşat resmi yapılmıştrr. Sergi her yet güzel çalışan Hilâl biçki ve digün yüzlerce kadın ve erkek tarakiş yurdu imtihanlannı bitirmistir. fından ziyaret edilmektedir. Bu sene on iki hanım kız yurttan Buradaki merkez ilktnektepleri mezun olmuş, diploma almıştır. Imde ders «enesi sonu münasebetile kendi tıhan sonunda, yurtta güzel bir sergi bkıalarında güzel sergiler açmış • tertip edilmiş ve vali bey tarafından lardır. Fakat biz, istifa etmek niyetinde değiliz. Sadece, maaşlarımızın 35 liraya çıkarılmak hususundaki isteğimizin kabul edilmediği takdirde orta deceğiz. Vakıâ orta tedrisat ğından alacağımız para çok Fakat bu hocalık, hariçte iş tedrisat hocalı değildir. bulma • muall'mliğine naklolunmanuzı rica e • I â Diş Tab bi Mehmet Muammer Kad'köy, Moda caddesi 56 fotofrathane tttisalinde numara, I
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear