23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Bahçekapu • Meydancık I ATA REFİK Mağazalannda: En son moda YÜNLÜ ve İPEKLİ KUMAŞLAR Tuhafiye Fanelâ Trikotaj ve sairenin en müntahab çe?idlerini bulacaksmız. Satis deposu: Yenipostane caddesî, ÎSTANBUL CAĞALOĞLU p ino/l I 1Tayyare piyangosu karşismda Zrki 0 Q D;^nn:ı^n,,n NO 3 8 1 6 Telgraf ve mektup adresi: Cumhuriyet, Istanbul . Posta fcutusu: tstanbui, No. 246 OUmd £0 DinnCIKailUn I 0 0 4 I Rıza mağazasi. Telefon: 20485. i: Teleton: Başmuharrir ve evi: 22366. Tahrir heyeti: 24298. Idare ve matbaa fasmlle Matbaacılık ve Nesrivat Sirketi. 24299 . 24290. yeti: 24298. Idare ve matbaa kısmlle Matbaacılık ve Neşrlyat Şirketi. 24299 24290. ^ um huriyetj Arnavutlukta ihtilâl mi çıktı? Hav yapmiyan, ütü tutan, çok dayanan en iyi desenli * ilk Türk Kumaşı Y Ü N İ Ş' dir. Türkiyemizde Duzgiin bir telefon Ağı kurmak için • Ankarada filânla konuşmak istiyorum. Açağı yukarı bir buçuk saat sonra. TürkYunan dostluğu Dedikodularla büyük dostluğu lekelemiyelim! Hâdiseye Kralın yaverlerinden biri sebeb o' Dostluğumuzu yanlış anlıyan ve anlatan muharrirlerden biri daha baştan aşağı hatalı bir yazı yazdı Cenevrede çıkan «Le Journal de Geneve» gazetesinde Evang Averoff imzalı ve cTürk Yunan dostluğu» serlevhalı bir yazıda, Türk Yu • nan dostluğunu istiyerek istemiyerek, bilerek bilmiyeeek hâlâ yan • lıs anlıyan ve anlatanların düsüncelerini görüyoruz. Makaleyi aynen alıyor ve mu taleamızı da altına ilâve ediyoruz: «Millî tarihlerinde Türkiye ve Yunanistan kadar birbirine zıd bulunmus milletler azdır. Bunun için Ege denizile birbirine komsu olan bu iki memleket arasındaki yakmlasma uluslararan yatısma tarihinde müstesna bir yer almıs bulun • maktadır. Bu yakuılasma yalnız iki mem leket arasında yapılmıs olan muahedelerde değil iki millet ruhiya • tında da tecelli etmesi itibarile daha ziyade ehemmiyet almaktadır. Yunanistan ricali Türklerden dost diye bahsetmek için her fırsattan istîfade etmi*Ierdir. Hatta bundan daha ziyade dikkate lâyık olan bir iıusıkı müs mükâfat «Cumhuriyet» büyük bir musiki müsabakası açıyor. Alaturka musikiyi bir tarafa bıraktıktan sonra elimizde kalan, halk türküleri ve oyunlanndan ibaret bir bölük musiki varlığıdır ki bütün karakter knceliklerile ulusaldır. Fakat simdiye kadar islenmemis, bütün millî benliğe yayılmanuş olduğu için iptidaidir, duygularımızı anlatamamaktadır. Bu duruşile de süphesiz Rus, ttalyan, Macar musikilerinden anla mlan manada millî sayılamaz. Yeni musikiyi yaratmağa çalışırken isteriz ki bu büyük ülküye gidisi bir seferbeclik haline ko • yalun. Müsabakamızın en büyük ülküsü zihinlerde hayalini yasattığımız ulusal musiki için bazı örnekler yakalayabilmektir. Ayni lamanda düsündük ki modern besteler yapabilmek için bilha»sa öz dille güfteler yoktur. Tesebbüse bir de güfte müsabakası ilâve ettik ve bu isi ön plâ^ ^ ^ ^ ^ Peki. beste müsabakası na aldık. Güfte ve beste müsabakamızın esaslan şunlard*ır: 1 Müsabaka 1 kânunusanî decı itibaren baslıyacaktır. 2 Müsabaka müddeti 3 aydır 3 Bunun bicİTici ayı güfte müsabakasına ayrılmıstır. Kânu> nusaninin on besine kadar şiir kabul edilecekth*. 4 Gönderilecek çiirler en az 8, en fazla 16 mıs>ra olmalıdır. Şairler istedikleri tarzı kuilanmakta serbesttirler. Ancak siirlerin bestelenmeğe müsaid olmaları sarttır. Şiirlerde mevzu da serbesttir. Ancak maksad millî eserler ortaya koymak olduğuna göre millî kaynaklardan mevzu almması ülkümüze uygun olacaktır. 5 Güfte için gönderilecek siirler 30 kânunusaniye kad"ar gazetemizde Ercümend Ekrem Talumin baskanlı ğında bir heyet tarafmdan tasnif ve nesredilecektir. {Arkast dorduncu sahifede) ^^^^^^^^^^^^••^^^^^•^^^^^^^^^^^î"^^^^^W *«* Hani filân numara bayan? Bir buçuk saat sonra demiştiniz, iki saat geçti. Araya çabuk konuşmalar karıştı da ondan gecikti. Şimdi ne vakit? Şimdi aşağı yukarı yarım saat, üç çeyrek sonra. Gene araya acele konuşmalar karışırsa? Ne yapayım, kanşabilir. Benim konuşacağım adam kımıldamadan hep olduğu yerde kalıp durmaz. Onun için vaz geçiyorum. Siliyorum öyle ise? Siliniz. Yalnız yazık bekliyerek geçirdiğim vakte. Kral Zogo yaoerlerile beraber Londra 27 (A.A.) Atinadan a\man yarıresmî bir telgrafa göre, Arnavudlukta bir ihtilâl çıkmıştır. Maamahh bu haber teyid edilme {Arkası dorduncu sahifede) Ankarada filân numara? Ankara telefon yollan bü • tün bozuk. Ne vakit açılabilir dersiniz? Bilemem. *** Yukanki konuşmaların en sonuncusu dün olmuştur. Diğerlerine gelince onlar daha buna benzer binbir çeşidi ile sık sık karşılaşılan hergünlük işlerdendir. Sırası öyle gelerek çabuk ve iyi kotıuşulduğu günler de olmuyor değil. Fakat bunlar azdır. Çoğu Ankara tstanbul telefonunu • kullanmak için epeyce beklemeğe katlanmak gerek olduğu yanındadır. Telefon •lındığında iyi konuşulamıyan zarrtanlar olduğurru da «nutmamalıdır. Telefon konuçması gibi bir kolaylığı kurduktan sonra onu en iyi biçimde işliyecek gibi düzenlememek gerçekten bü » yücek bir eksikliktir. Umudumuz odur ki değerli bayındırlık bakanımıza göre bu işin eksiğini gidermek hiç te çok zor olmıyacaktır. Uzak telefon yalnız Ankara ile İstanbul arasında değil, Eskişehir gibi, Bursa gibi, İzmir gibi başka sehirlerimiz için de kurulmuştur. Herkese kolaylıklar veren bu ileri uygurluk (medeniyet) işleri bir kere kuruldu mu insanların on lardan yararlıklar çıkarmağa koşmaları gecikmiyor. Ne yaparsmız ki bizde bu uzak telefonlarla konuşabilmek işi hiç te kolay yürüyememektedir. Posta ve telgraf kurumumuzun başka işlerinin çok iyi yürümekte olduğunu kıvancla söylemekten geri kalamayız. Posta ile gönderilenler vaktinde dasntılıyor. .Telgrafta en ileri çabukluğa özen veriliyor. Hele başınız sıkılıp ta bir yıldınm telgrafı verdiniz mi, bu sözleriniz gerçekten yıldınm ça bukluğile yerine götürülmekle birlikte götürülüp verildiği size de bildiriliyor. Bunların hepsi çok güzel. Yalnız telefonda eksiklikler var, ve öyle anlaşılıyor ki bu isin düğümü ancak telefon için kurulacak özel bir kablo ile çözülebilecek. Hele kablo yeraltı yapılabilirse diyecek söz kalmaz. O vakit konuşmalar var diye beklemeğe gereklik kalmıyacak, kablo içindeki tel savısmca konuşmalar birden olabilecektir. Gene o vakit ikide bir telefon yollan bozuk demekten de kurtulmuş olacağız. Çünkü yeraltı kablolan kolay kolay bozulmazlar. Onlarda konuşmalann ayna gibi duru ve parlak geçtiğini ise işte Avrupa telefonlarında hergün görüo duruyoruz. Acab böyle dörtbaşı bütün bir telefonu kurmak, öyle hakından gelemiyeceğimiz kadar ağır bir iş midir? Biz o düşüncede değiliz. Bizim inanımız odur ki telefon böyle en iyi biçiminde düzeltilirse konuşmalar şimdikinin en aşağı on katı, bilemedin beş altı katı çoğalacaktır. Demek olur ki telefon kendi si için, verilecek parayı kendi işile bile ödeyebilecektir. Eğer sıkı bir sayımla (hesabla) gözden geçirilirse bu işin yalnız kendi kendini Ankara »eyahatînin netlceleri Yartanlı muharrir tarafmdan garib bir iddiaya etas tatulan Yunan Nazm Pesmazoğla cihet te mekteblerde tarih tedrtsa • tının değîsmesi ve Türklerden düf(Arkası beştnci sahifede) Iranın seçeceği transit yolu Ecnebi gazetesinin neşriyatı tekzib ediliyor Fransız ve tn giliz hükumet leri tarafmdan yapılan teklif üzerine Iranın Suriyedeki Beyrut ve Filistindeki Hayfa limanla • rindan birinkı transit litnan olarak kullanmak üzere her iki limanda tecrübe ler yapmağa ka Iran Bajkonsolosu rar verdiğini bir Ferruh Han ecnebi gazetesinin is'arma atfen yazmıstık. {Arkası üçüncü sahifede) KENDt KENDtMİZİ TENKlD: Almanya, Avrupayı aldatıp oyalıyormuş! Bir Leh Generalı «Almanyanm sulhperverane beyanatı bir tabiye manevrasından ibarettir» diyor Varşpvadan bildiriliyor: Keodivne yeniden orduda bir bhonet •eriltnesi mevzuu bahsolan ve muhalif sağ cenab firkalarina mütemayü olmakla tanilan maruf Polonya G^nerallarindan Si • korski, Avrupnin bugünkü variyeti ve Polonyanın haricî siyasasi bakkinda Kuriyer Varsavski gazetesinde uzun bir makale neşretmistir. Hükumet mehafumin, General Si • korski üe Maresal Pilsudski arasında bir yakmlaşma hâsil olduğunu iddia etnrlerine rağmen, bu makale, Po • lonyanm haricî siyasasina karsi fid • detli bir tenkid mahiyelindedir. General Sikorski bu yazisinda ol dukça bedbin görünüyor vr Avrupa nin bugünkü vazîyetine göre, halkı fazla nikbinliçe kapilmaktan alıkoy mak istiyor. Onun rtkrntce, Cenevrede Sar isleri hakkmda verilen kararla, Macaristana karsi ahnan tedbirler, Avrupayı için için yiyen ihtîlâflart brtaraf etmemiştir. General Sikorskiye göre, Fransa 0e Almanyanm menfaat • leri o derece birbirine zitbr ki bu iki devletin nasil uzlasabflrcekleri bir rouamma halindedir. General makalesinde, diyor ki: Eroin kaçakçılarının muhakemesine başlandı Büyük kaçakçı şebekesinin mensublarından bir kısmı suçlarını itiraf ettiler, altısı tevkif olundu Emniyrt Mü « < dürlüğunün bun dan bir miiddet evvel meydana çikardığı büyük eroin kaçakçila n febekesine da hfl olanlarm mu hakem^sine dün gümrükte seki zmci ihtisas mah kemesinde baş landı. Mahkeme salo • nu ve koridorlar erkenden büyük bir kalabalık U rafmdan doldu • nılmuftu. Suç lular mahkemeye Meslek ahlâkına bir örnek (!) Evvelki gün Menemende Kubilây abidesini açan Cumhuriyet Halk Flrkasl Genel Yazganl Receb Pekerin verdiği söylevde bizim için beğenici ve beğendirici bir deyimle inkllâbcı yurddaşlarin teberrulaTinı topliyan Cumhuriyet gazetesinden ve abidenin ilk müteşebbisi Nadir Nadıden de bahsolunmuştu. Bu takdirkârlığa te çekkür etmek borcumuzdur, her nekadar bizim o işteki bağlmlz mutlaka böyle bir takdir beklemek gayesile aiâkadar değilse de. Fakat garib bir is olarak İstanbul gazeteleri arkadaşlanmlz Receb Pe kerin Anadolu Ajansı taraflndan tebliğ olunan nutkunu sansur ederek bize aid kelimeleri çizip çlkarmlşlar dır. Çok garib buldugumuz bu hareketi zamanın meslek ahlâklna bir nümune olarak kaydetmemek elimizde ol madı. Kubilây için bir abide yapllmasl lüzumunu o zaman Viyanada bulunan arkadaşlmiz Nadir Nadi ateşli bir mektubla bildirdikten sonra Cumhuriyet gazetesi onu eline alarak General Kâzım özalpin Başkanhğl altındaki komitenin nezaret ve hinımeti de inzi mam etmek suretile evvelki gunkü ta.hakkuk derecesine kadar ileri götür dü. Bunlar birer hakikattır Bize aid olunca hakikatlerin ne için çîzilip yok edilmek istenildiğini hayretle düşün mekten kendimizi alamadlk. Hakikat nasıl yok edilebilir ki o iş haline inkl lâb ederek işte en sonuncusu Menemen ovaslna hâkim bir tepede abideleşmiş te bulunmaktadır! Fakat biz bu hayretimizde çok devam etmedık. Çünkü Cumhuriyet ga zetesinin onuncu ylldönumdnü tes'id için idaremizin bahçesınde yükseltti ğimiz Gazi abidesinin açllmasındaki merasime de sureti mahsusada davet edilen bu arkadaşlardan, birinden ma ada kimsenin gelmediğini ve ertesi günkü gazetelerinde bir ikisi mus tesna bu mutlu hâdiseye dair tek kelime yazllmamlş bulunduğunu da ha brlamakta gecikmedik. Bunun bir rekabet gayreti neticesi olduğu meydandadır, fakat taalluk ettiği mevzular itibarile gayretin ne aşağllara duşürulmuş olduğunu tabiî herkea görüyor. Biz artık fazla söylemi yeceğiz. *• Kaçakçt şebekeri azcdanndan bazilart ra ilk defa Kemalin dinlenmesine başlandı. Kemal Dedi ki: « Bundan dokuz ay evvel askerdim. Apustol Kiryakidis ile Matmazd Frosso evime geldfler ve kayinbirade rim kamarot Ibrahimi sordular. tbra hiro seferde idi. Adreslerini birakıp gittiler. Bundan on beş gün evvel evde kanapenin altinda bir paket bul • dum. Paketin üstünde bir bas ve iki kollu ölüm isareti vardı, açtım, için • den beyaz bir toz çıktı. Tadma bak tim. Zehir gibi aci idi. Bunu aıkada şun ömere götürdüm. O da tadina baktı ve arkadaşı Mehmedin bundan anliyacağmı söyliyerek paketi benden aldı, Mehmrde götürdü. Mehmed paketi beş liraya satmiş ve ratarken ya • kalanmiş, benim bildiğim bu kadar.» Halbuki Kemalin polisteki ifadesi (Arkası iıçuncu sahifede) General Sikorski € Fransa, Almanyaya karşl hîçbir trcavüz niyeti beslememekle be • raber, daima müdafaa vaziyetindedir ve Versay muahrdesile bundan mün • (Arkası üçüncü sahîfede) Meclîs Reisi geldi General Kâzım Özalpin yeni seçim işleri ve kadınların saylavlığı hakkında beyanaü, gelmrğe başladıklan vakit hiç umul • madık bir hâdise ortalığı altüst etti. Eski polislerden ve suçlulardan Meh med birdenbire taşlarin üzerine düşerek bayıldı. Bütün uğraşmalara rağ men bir türlü ayılülamadı. O sirada krndisine telefon edilen polis nöbetçi doktoru geldi. Mehmed muayene edildi ve hastaneye kaldirilmasina lüzum görüldü. Muhakeme salonunda sırasüe K'mal, Tatar ömer, Mehmed, tbrahim, Yorgi, Foço, Mihal, Villi, Sara Frosso, Apostol Kiryakidis, Nazi Mestan, Münev • ver, Dimitri, Yorgi, Lâmbo. Mi'tiya di, Fofo, Minolya, Aleko, Kâmil sı • ralanmişlardı. Oğleden evvelki durusmada suçlu larrn hüviyetleri t'sbit edildi. öğleden sonraki celsede Müddeiunvjminin iddianamesi okunduktan son IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIllllllllllllllllllllllllllMüllllllllinilllUlllllllllltllllllllllillllllllllllMllllininllMIIIIIIIİMIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIlllH 27 ilkkânun Atatürk Atatürk Meclis Reisi Haydarpaşa istasyonunda trenden indihten tonra dürü ile «ehrimizde bulunan say Büyük Millet Meclisi Reisi Ge lavlar tarafmdan karsılanmıştır. neral Kâzım özalp dün Aokaradan General Kâzım özalp, Haydar şehrimize gelmis, Haydarpasa dura pasadan motörle Besiktaşa geçmis ğında Vali Muhiddin, İstanbul ve Dolmabahçe sarayındaki daireve merkez kumandanları, Vali ve {Arkası beşinct sahifede) Belediye reis muavinleri, PoIU mü ııımıtuımınıınmıııııııııııııııııımmıııııııııınıııııııııııııiHmııiHiınııııııııııııııııııiMiııııııııııı «mımııııııiHiıııııııııinııııııııııııııııı kez bu işe bu yönden özen verılodeyecegi değil, suya sabuna domesini diliyoruz kunmadan kendi kendini yap?".ağı bile. görülebilir sanıyoruz, ve biryUNVS NADÎ göklerden inip geldi, Bu, öbür miraçlardan bin kat daha güzeldi. Kurtarıcı elleri el değil demir eldi, Ana yurd günes gibi o elîerde yükseldi. * Dan yerleci kararmış. gözlcrimiz kan olmuş, Benzimiz yaprak gibi gözyaşla rile solmus, Mucizeler beklecken bağrı şim şekle dolmus Atatürk Ankaraya göklerdea inip geldi. * «Tur» un üstünde «Musa» yol sorarken Tanndan, «lsa> cun gözyaçından, kanındaa doğdu ak dan. Ankaraya yarınlara bir çağ etti armağan Bu, öbür miraçlardan bin kat daha güzeldi.. * Ana yurdu kemiren milyonlarca kurd dişi, Kırıldı bir vuruşta, us alamaz bu işi, O kadar değişimi nasıl yaptı bir kisi? Kurtancı elleri et değil demir eidı.. * Avrupa bir karanlık uçuruma kayarken, Bütün yollar korkulu, kamu yönler bir yarkecı, Bağrında hiç unmıyan bin bir yarası varken Ana yurd günes gibi o ellerde yükseldU Yahya Saim Ozanoğla
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear