Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Jürklerle Süngü Süngüye No. 53 Nakili: A. DAVER Çanakkalede { Şehir ve Memleket Haberlerij Kadıköy iskelesi yeniden yapılıyor Bu işe yarım milyon lira tahsis edildî Unkapaaı köprüsü yerine kuru lacak Atatürk köprüsü parasundan bir miktartnm Galata köprüsündeki Haydarpasa • Kadıköy iskelesi • nin inşası için Akay idaresine ve • rilmesi hakkında geçen gün Büyük Millet Meclisinde bir lâyiha kabul edildiğini yazmıshk. Düne kadac henüz ne Belediyeye, ne de Akay i • daresine bu if hakkında bir tebligat yapıbnamıştır. İyi bir kaynaktan bildirildiğine göre Atatürk köprüsü parasından Akay idaresine verilecek miktar yanm milyon liraya baliğ olmaktadır, Akay idaresi bu paradan bir kısmil köprüdeki Haydarpasa • Kadtköy iskelesini yeni bastan yaptıracak tır. Yeni iskelenia projeleri yaptı • nlmış ve Ekonomî Bakanhğinca bir tanesi begenilmiştır. Bu projeye göre yeni iskele gene dubalar üzerinde tamamen beton ve iki kath olacakhr. Alt katta yolculann b«klemesine mahsus müteaddid salonlar, dükkârdar, ayrı ayn giris, çıkış mahalleri bulunacaktu*. Yeni iskelenin altlı üstlü iki çıkıs yeri olacaktır. İskelenin her iki tarafına yanaşacak olan vapurların yolcuları bu çıkıç yerlerinden doğrudan doğruya köprüye çıkacaklardır. Çünkü iskelenin üstünde de beton bir yol olacak, güverte yolculan me>.ıdivenden inmeye hacet kalma • dan bu yoldan doğru köprüye gideceklerdir. Bu suretle ghiş ve çıkış • ta izdihamm önü alınmrs oîacakhr. tnşaata birkaç aya kadac başlanacak ve yeni iskele altı ay içinde ikmal olunacaktm Akay idaresi bu yeni iskeleye bilet almayı kolaylastirmak için otomat% makineler koymayı da duşünmektedir. Siyasîicmal Fransa İtalya müzakere» leri niçin ilerliyemiyor?, ransa ile ltalyanın anlaç malan için iki taraf arasında yapılan konuşmaların bir türlü ilerlememesi Fransa Hariciye Nazırı Lavalin Roma seyahatinin geciktikçe gecikmesi iki devletin dış işlerini yürüten başlann yani Musolini ile Lavalin noktai nazarları arasındaki derin farktan ileri gelmektedfr. İki devlet adamının noktai nazarları arasın daki ayrılık yalnız çu veya bu işin, çu veya bu meselenin mahiyetine munhasır değildir. Anlaşmanırı ve yakınlasmanın usul ve tarzı hak kında da pek büyük fikir aynlıkları vardır. İki devletin hemen bir günde anlaşmalarına imkân olmadığı noktasında düşünceler birdir. Anlaşma ve yakınlaçma tedricî olacak. devrelere aynlacaktır. Lâkin içe hangi meseleden başlanacağı hususunda Musolini ile Lavalin telâkki ve düşünceleri tabantabana zıddır. Fransanın dış işlerini yürüten Laval İtalyanm herçeyden evvel Fransanın askerî müttefiki Yugoslavya ile uzlasmasını, iki devletin aralanndaki her türlü meseleler hakkında mutabık kalmalannı elzem görüyor. Bu çart ifa edilmedikçe Fransa Avrupada olsun Afrikada olsun aralanndaki meseleler üzerinde ttalyaya ne bir müsaadede bulunabilecek, ne de o nunla uzlaçabilecektir. Fransanın arzusu ilk is olarak Musolininin bir nutuk yahut bir beyanname ile Yugoslavyanın vahdet ve tamamiyetinin Avnıpa sulhunun bir temeli olduğunu kabul etmesidir. Bu suretle İtalya Macaristanın muahedelerin tadiline aid isteklerini müdafaadan vaz geçecektir. İtalya mezkur çartı, yani Fransa ile uzlaçmak için Adriyatik denizi, Balkan yarımadası ve Orta Avrupadaki her türlü iddia ve teçebbüslerinden büsbütün elçekmeği açık ve resmî bir lisanla kabul ettikten sonra uzlasmanın ikinci clevresine gelinecektir. Bu devrede Italv/» Avuaturva.. juıjtîkî*lînin alâkadar devletlerin istirak ede eeği umumî bir beyanname ile tanınmaaı için yardım edeceğine söz verecektir. Bu çart ifa edildikten sonra Şarkî Akdenizin vaziyeti hakkında müzakereler yapılacaktır. Fransanın düşüncesine göre bu saha hakkında İtalya, Türkiye, Yunanistan ve Yugoslavya arasında ilk çekli, mütekabil istişare olmak üzere bir anlaçma yapılacak, bu anlasma bir misakla tesbit edilecek tir. Paris gazetelerinin neçriyatına göre o zamana kadar bir TürkFransız misakı mevzuu bahsedil miyecektir. Ancak bu üç devre • ye aid işler bittikten sonra, Afrika meselelerine bakılacak ve Fransa yapabileceği müsaadeleri ve fedakârlıklan o zaman filiyat sahasına koyacaktır. Halbuki İtalya Fransa ile uyusmak için evvelâ Afrika meselele rinin hallini istiyor. Daha sonra Avusturya meselesinin üzerinde uyuçulmasını >e bundan sonra Ak deniz misakına bakılmasını, ltalyanın Yugoslavya ile uzlaçmast işinin ise en sona bırakılmasını arzu ediyor. Yani İtalya Fransanın göstereceği maddî ve müsbet menfaatleri temin etmedikçe Yugoslavya ile görüşmek ve fedakârlıklar yapmak istemiyor. Müzakere • ler de bu yüzden ilerliyemiyor. MUHARREM FEYZİ TOGAY General, yolda kolunu ileriye uzatıyor ve rast geldiğine «One arkaya bakmadan hücum ediniz!» emrini veriyordu! General d'Amade mektubunun sonunda Verdun muharebeleri müstesna olmak üzere bütün Büyük Harbde, Gelibolu muharebelerine benzer kanlı ve müthiş mücadeleler olmadığını kaydediyor. zumlu olmalarına ragmen, Kiıte ve Alçıtepe ele geçirilememiçti. @ır v Pasaport varidatı 8 milyon lira arttı mı? Anadolu Ajansı, evveiki gece Maliye Bakanlığından alıp gazetelere verdiği bir haberde 1934 malî yı lının ilk altı aylık tahtilât tutannı geçen yılın ayni devresile mukaye •eli olarak bıldiriyordu. Lis'ede pasaport tahsilâtı 1933 yılının ilk altı ayhğında 314,657 lira gösterildiği halde 1934 yılının ilk altı aylığın da 8.394,293 liradır. Yani 8 milyon liralık bir fazlalık var. Gerçi 1934 yılı mayısının sonlarında pasaport harcı 150 küsur kuruştan 25 liraya çıkarıldise de pasaport varidatmm gene 8 milyon lira gibi çok yüksek bir yekun tutmasına imkân yoktur. Çünkü hazineye pasaport harcın dan 8 milyon lira fazla para girebilmesi için, en az takrlben 335,000 kişinin 25 liralık pasnport alması lâzım gelir. Halbuki 1933 senesinin ilk »'tı ayında, yani pasaport har • ci 1 50 küsur kuruş iken elde edılen varidat yekununu bu 150 kurusa taksim edince takriben 203.000 kisinin pasaport almış o'ması lâiim gelmektedir. Harç i 50 kuruştan 25 liraya çıkanldığı halde altı ayda pasaport alanlann 200 binden 335 bine çıkması, bir misline yakın artması tabiatile imkanaızdır. Gerçi bu 335 bin ve 200 bin rakamlart bu istatistiğe değil, varidat miktarlan nın 150 kurusa ve 25 liraya taktiminden çıkarılmıştır. Pasaport ha«ı • lâtı rakamların^a vize harçlartmn da dahil olduğunu biliyoruz. Bina enaleyh yaptığımız taksim pasaport alanların miktarını gösteremez. Bu, böyle olmakla beraber bizim ysp • tığımız hesab, pasaport varidatnın altı ayda 8 milyon liralık bir fazla • lık temin edemiyeceğıni ve bu ra kamda bir yanlışhk olduğunu g"s • termeğe kifayet eder ve o hesab da bu maksadla yapılmıştır. Gazeteier de çıkan 8 milyon 314 bin liralık pasaport hasılâtınm doğru olup olmadığını ve eğer yanhsesa diğer rakamlarda da böyle yanlışlıklar olup olmadığını Pahalılığı yaratan sejjryar satıcılar! Portakalcılar sebebi burada buluyorlar Dünkü nüshamızda »ktıtat işleri BÜtunumuzda poctakal ticaretimiz için görülen yakın bh tehlikeye isaret etmis, bu meyanda portakalctlann dahilî piyasaya ucuz portakal vererek halka daha çok portakal yedkrmeleri lüzutnuna isaret et • miştik. Dün bu hususta bir yazıcımız Dörtyoldan portakal gettrip piya saya tevziatmı yapan portakal tüc can Hüseyin Avni ile görüsmüştür. Hüseyin Avni diyor ki: < Bu sene portakal pahah değit, bedava denilecek kadar ucuzdur. Şunu da derhal söyliyeyim ki bu sene Dörtyoldan portakal geti * ren tüccarlar hep zarar etmislerdir. Çünkü bu yıl Dörtyolda portakal az olduğundan bahçe sahipleri en yüksek fiatle ve büyük kirlar tem«ı ederek mahsullermi satmrslar, fakat müstehlik piyasa bu fiati kaldmnadığından tacirler ziyan etmislerdir. Portakallann tstanbul piyasasmdaki fiatten daha ucuza sahlmarrm ımkinı yoktur. «Cumhuriyet» te yanlan yakın tehlike birkaç senedir kendini hMsettiriyor. Portakal artık bir ihraç malı olmaktan çikmif, bir dahilî istihlâk matai haline gelmiştir. Fiatler de bu nisbette düş musrUr. Fakat birçok islerde pahalıhği yaratan seyyar saticı bunda da istediğini yapmaktadır.» Görülmemiş muharebeler General Hamilton 9 mayıs sabahı taarruzu tekrar etmedi ve şöyle bir beyanname nesretti: «General Hamilton, kıtaata şunu bildirmek arzusundadır ki RusJapon harbinin kanlı boğusmatannı ihtiva eden son tecrübelerinde bile kıtaatın bu son üç günde RÖSterdikleri kahramanlığın ve şecaatin daha büyüğünü görmemiştir. General, bütün kıtaatın gösterdikleri bu cesaret ve tahammülü kablo ile Lord Kiçnere bildirmiş ve derhal imdad kuvvetleri gönderilmesini istemiştir. Geçecek zaman zarfında Cast Loncashire fırkasınm mütebaki kısmı ihrac edilecek ve bu kuvvet, zaptı, bize bu kadar müfkülâta malolan mevzilerde vaziyetimizin ıslahma ve sebatımıza yardım etmeğe hazır olacak tır.» General d'Amade muharebe kumanda mevkiinde yatıp kalkı yor. Türk mermileri sık sık gene ralın kulağı dibinde vızıldıyor. Yazıcı çavuşu bir kurşunla ensesinden yaralandı. Yaşamıyacak gibi görünüyordu. Nitekim sonradan öldü. General, bu turetle resmen aynlmıs olduğu bir vazifede, son zamana kadar fedakârane sebatile herkese güzel bir vazife hissi örnegi veriyor..n " Takılıb kaldık ! „ Cenub cephesinde 6 mayıstd başlayıp üç gün devam eden taarruz hakkmda başka bir Fransız muharriri Fransız karargâhında bulunan %ax\ Ru şunları yazıyor: 7 mayıs günü günes batarken biten taarruz 8 mayıs günü taat 10,30 da üçüncü defa olarak tekrar baslamıştı. Taarruz inkisaf eîderken, dün akşam gelmiş ve j?eîieral d'Amade'e takdim edildik ten sonra yanımıza dönmüs olan bir mülâzim arkadaa,ımıza, gene ral muharebe meydanmı gösteren bir tavırla «görüyorsunuz takılıp kaldık.» demiatir. Filvaki olduğumuz yere çakılıp kalmıstık. Uç gündenberi kıtaatımız ilerledikleri nisbette daha kuvvetli tahkimata çatıyorlardı. Türkler, Müttefikin askerlerinin bu kadar pahalıya zapt, muhafa • ra ve tevsi etmekte olduklan arasinin gerisinde 25 niaandanberi geçen günlerden bilistifade, artık •ahildeki basit avcı siperlerine hiç te benzemiyen kuvvetli ve mühim tahkimat yapmışlardı. (Hangi münim ve kuvvetli tahkimat? O günlerde Türkün göğsünden ve süngüsünden başka tahkimat yoktu. A. D.) Taarruzun, kans kans araT\ zaptedilen üçüncü günü biterken General Hamilton, Ingiliz cephesinden umumî bir taarruza karar verdi ve General d'Amadedan da bu taarruza yardım edilmesini istedi. Bunun üzerine Fransız generah da ayni saatte umumt bir taarruz emretti. Saat 17,30 da tekmil eephemiz üzerinde, boru ve trampeta sesleri arasında hücum basladı. General da bizzat 5 mayıstanberi gece gündüz bulunduğu kumanda mevkünden çıkarak birinci hatta yürüdü. Yolda kolunu ileriye uzatıyor ve rasgeldiğine « One arkaya bakmadan hücum ediniz!» Emrini veriyordu. Üçü fngiliz biri Fransız dört zırhlı Seddilbahir kalesine sokularak Kerevizdere ve Alçıtepe sahalanna mermi yağdınyorlardı. Bombardıman simdiye kadar isittiğim dereceden kat knt fazla idi. Tüfek ve makineli tüfekler de bu cehennem) ahenge iştirak ediyorlardı. Fransızlar takriben 800 metre derinliğinde bir sahadaki iki avcı hattını süngü ile zaptettiler. Fakat beklenen Türk taarruzu saat 6,30 ile 7 arasında yapılarak kıtaatımızın kazancından merkezdeki kısmını geri aldı. Fakat tekrar bir mukabil taarruzla bu yerler istirdad edildiği gibi daha ileri gidilerek bir Türk mevzii zaDtedildi ve buna «Buşe rö^utu» adı verildi. Akşam olurken Kerevizdere önündeki plâtonun kısmi azamı elimizde bulunuyor idise de herhalde hepsi ele geçirilememişti. Kirteyi ve Alçıtepeyi almak için yapılan umumî taarruz, bu suretle üç gün nihayetinde Fransız cephesinde oldukça bir ilerleme ve îngiliz cephesinde mühim bir netice olmaksızm bitmişti. Pek lü füthatı dürüstisini kendi eb'&dı il • haznile mütenasib bulamıyordu. Onun içindir ki sairi izam, muax xam bir feyezanı deha ile kavaidi merzuai edebin bendlerini devir miş ve hiçbir suretle desatiri fesa • hat içinde hapsi belâğat etmeğe razı olamamıştır... Diyeceğinizi duyuyor gibiyim. Çabueak bize anlatacaksıniz ki böyle bir deyim, böyle bir anlatım bize (edebiyah cedide) yi (edebiyatı cedide) içinde de Cenabı an dirhr. Güzel! Ancak söyleyin ba na, ilkonce yazdığım parça ile bu •onuncunun arasrada büyük bir ayirdım var mı? Yoktur. Yabancı *öz kullanış, türkçe olmıyan dil köklerini, arayış, toplayış ba • kımmdan, vardır; hem de pek çok vardır; görüs, gösteris ve düsünüt yöndeminden. Bu çÖ7Üm • lemede, çahşmadan yılmaz bir bil«in gibi ilerlersek göreceğiz ki (edebiyab cedide) bize çaşılacak kadar yeni bir us ve duygu bayındırlıgı vermiftir. MÜTEFERRİK İkinci U. Müfettiş geldi Birinci mstrtaka umum müfettişi Hihni sehrimize gelmiş, <on Vali muavini Ali Rrzayı ziyaret etmistir. Hilmi memleketi olan Uzunköprüye gidip gelmiştir. Bir, iki gUne kadar vazifesine dönecektir. Bir Fransız onbaşısının duyguları Zabitleri bırakalım da, biraz da bir Fransız onbasısının duygu ve düşüncelerini yazalım. Bu onbaşı iyi ingilizce bilen bir edibdir ve 176 nct piyade alayına mensubdur. Bu alay General Bailloud kumandasmdaki ikinci Fransız fırkasına mensub olup 6 mayısta karaya çıkmıstı. Fransız onbaştsıni dinleyînîz: «Karaya çıkaf çıkmaz kumandan bizi topladı. Istanbula dogru basit bir askerî gezinti yapacağımız hakkındaki iddialarının yanlıs olduğunu itiraf etmek istemi yordu. Bizden beklediği ve istediği şeyleri kısaca hulâsa etti. Yapacağımız küçük bir yürüyüş esnasında tam ve kat'î bir sükut tavsiye etti, ne sigara, ne pipo içilecekti. Türklerin bunların ateşini görüp nişan almasından korkuluyordu. Bir arkadaçım kulağıma ?unları fısıldadı: Bu kadar ihtiyatkârlığa bakılırsa Türkler uzakta olmasa gerek. Galiba öyle... Görürüz bakaltm. Müstemleke alaylannın silâh çatılarına yaklaşıyoruz. 176 ncı alay mı? Evet! Tam zamanmda yetiştiniz. 4 mayısta Türkler azkaldı, bizi denize döküyorlardı beF Siz ne kadarsmız burada? Müstemleke alayı, zuhaflar, Senegalliler, 175 inci alay da var. Siz, bütün alay mı geldiniz? Bugün yalnız birinci tabur çıktı. Öteki iki tabur da arkamızdan geliyor. Burası berbad. ne yiyecek. ne içecek var. Deniz suyundan başka içecek şey yok. \Arkast rar] MALIYEDR Yetim. dul maaş işleri Yetim, dul ve mütekaid maaslan hakkında Maliye İşleri Bakanlığından Vilâyete şu tebligat gelmiftir: Tayinleri yerlerine aid olan maliye memurlarımn tekaüdlüklerin d*e veya ölümlerinde yapılacak hizmet cedvelleri mentub olduklan resmi makamca mühürlenerek tasdik olunacak ve r«*mî evrakilo birlikte Bakanl.^a gönderilecektir. Yetinu "le dullara maaş tahsi»! için ianzim edilecek hüviyet tahkik ihnühaberlerinin Belediye kurumu olan yerlerde belediyelerce tanzim ve tasdik edilmesi ve bu teşkilât bulunmıyan yerlecde muhtarlar veya ihttyar heyetlerince tanzir^ ve tasdik olunması lâzımdır. Bazılan Bakanlığa aid olan maliye memuTİan için yerleffince hizmet cedvellerinin tanzimtne lüzum yoktur. Yalnız sicil numaralan Bakanlığa bildîrilecektiır. Soruyoruz? 200 muhacır daha geldi Bulgaristandan dün fehrimtze 200 tnuhacir gelmiştir. Varnadan gelen malumata nasaran, orada bir va • purluk Türk muhacîri aoa yurda iiım L / '" Esrarlı bir iş Bir fabrikada dört parça yakıcı madde bulundu Kadm Birliginde toplantı KÜLTÜR İŞLERİ Aferin bu muallimlere tlkmekteblerde pazartesi günierî öğleden sonralan tedrisat yapılmamakta talebe gezmelere ve terbi yevî filimleri görmek üzere sinemalara götürülmektedir. Son zaman larda yapılan tetkiklerde bazı muallimlerin talebelerini terbiye ve içtimaiyatla hiç alâkası olmıyan filitnler gösteren sinemalara götür dükleri anlaşılmıştır. Kültür mü • dürlüğü bütün mekteblere gönder diği bir tamimde talebelerin ancak terbiye noktasmdan faideli bulunacak sinemalara götürü,lme$ini bil dirmiştir. Millet mekteblerine rağbet Bu sene millet mekteblerine fevkalâde rağbet gösterilmektedir. Şimdiye kadar mekteblere kaydolunup okumağa başhyan halkm adedi çok mühim bir yekun tutmaktadır. Diğer taraftan İstanbul Halkevi de yeniden türkçe dersleri verilmek üzere iki dershane açmıştır. Bu dershanelerde haftada iki gün üçer saat türkçe dersleri verilmektcdir. Aakarada bulunan Türk Kadm Birliği reisi Lâtife Bekir dün de lsDün Samatyada polis memurlan j tanbula gelmemiştir. DUn Lâtife Betarafından yeni bir hâdise meyd'a • kirin gelmemesine rağmen toplanan Kadm Birliği idare heyeti son günna çıkanlmiftn*. Vak'anm mahiyeti • lerin ıslerî üzerinde mesgul olmus • «udur: tur. Kadm Birliginm kaldrnlacağt Dün Kazlıçeşmede iplik fabrika h*kkmdaki rivayetler dünkü içti • smda kontrol memuru Çilinm elinmaın başhca mevzmmu teskil etde bal renginde kâğıtlar içinde, tut miştir. Toplantıda buluntfnlar bu hukala benzer bazı maddeler görülmüs, rusta hiçbir malumat sahibi olma • şüphe üzerine tetkikata giri^ibniştir. diklarmdan dün birlikte tam bir müphemiyet havası esiyordu. Bunun Neticede bunların barut hulâsa çin haberin aslvn soranlara da vazih sından yapılmıs dört parça yakıcı madde olduğu ve bu maddelerin na bh cevab verîlememiştir. Kadm Birllginden: sil bulunduğu araştınlınca, evvelki 19/12/934 gunemeçll gazeteıüade çıkan gün saat 18 le 19 arasmda fabrika yazınıza karşılıkta. nın halâçhane kısmuıda islenmek Ba$kanımı« Lâüfe Bekir, Ankaradan üzere işçiler tarafından açılnus olan henüz gelmeoüştlr. bir pamuk balyesmm içinden çiktığı Birllğin lâgvi hakkındaki meseleye geanlasılmıştır. Bu balyanın tahminen llnce, böyle blrşey heyeti ldare arasında iki ay evvel Adanadan geldiği, Sudor göru§ülmemİ5tir.» markasmı ta^ıdıgı, Adana pamuk ADLIYEDE fabrikası sahibi M. Cidoya aid yüz balyadan biri olduğu te»bit edil • miîtir. Lazari isminde bir çocuğa çar • Zabıta bu yakıcı maddelerin balparak yaralamakla suçlu şoför Hayyalar içine konmasım iyiye hamlet • rinin muhakemesi dün üçii>cü ceza memis ve iki ihtimal üzerinde tahkikatma başlamıştır. Bunlardan biri mahkemesinde bitmiçtir. üç ay hapfabrikaya karsı bir kasdi mahsustur. se konması, yüz lira ağır para ile cezalandinlması, Lazariye de 80 Diğeri bir komünist kundağı olabilira tazminat vermesi yerind'e görülleceği zannıdır. müstür. Polis tahkikatına ehemmiyetle devam etmektedir. Bir şoföre verilen ceza Dış İşleri Bakanı gitti Evvelki gün Atiaadan gelea Dts işleri Bakanı Tevfik Rüstü Aras, dün aksamki trenle Ankaraya hareket etmistir. Dı» İşleri Bakanuniz istasyonda Vali Muhiddin, muavini Ali Rıza, Emniyet müdürii Fehmi, Baylarla Merkez kumandanı General Fehmi, ıs«hrimizde bulunan meb'us arka • daflan tarafından uğutrlanmıstır. Bir polis müfrezesi selâmlama resmini ifa ediyordu. Tevfik Rüstü Aras kendisine ao • rulan suallere cevaben Avrupa ve Atinada gördüğü islerden dolayı pek memnun olduğunu söylemekle iktifa etmistir. Kendisinin Ankaraya muvasalatmdan sonra hükumetçe dı« siyaset hakkında Meclise bazı izahat verileceği tabrain olunuyor. Şehzadebaşı tramvay kazasının muhakemesi bitti Onun için aayin arkadasım, ne bugGnkü, ne de dünkü dili düzgün bir düzenle okuyup yazmamıs tek tük bilgi ve saygi yoksuluna kulak asmayınız. Ben böylelerin yayga • rasına uyarak acıklı ve ünsüz bir dik kafahhkla (edebiyatı cedide) alayına çıkmasım, gençliğin an ve ışıklı gönlüne yakıştırmam. Ona y&ŞEHIR ÎSLERİ kıştıracağım, ondan bekliyeceğlm iilkü T« bafarıs dilimizin o çağdaki bütün ürününü iyice ayıklamak, en Belediye tktısat müdürlüğü her »ıkı eleklerden geçirmek ve en enay neşredilmek üzere yeni bir bülgin kafa ve duyarlıkla anlamaktır. ten çıkarmağa baslamıstır. Her yanmı didik didik ederek o „ Bültende sehir iktısadiyatı her aya nun iyisini de kötüsünü de bu ulumahsus olmak üzere nesredilecek, •un çocuklann* anlatmak, Sğret havayici zaruriye tiatleri ve diğer mektir. Bunlar yapılmadıkça bile» eşyalara dair mükemmel malumat rek, bilmiyerek • en çoğu ikincisile • verilecektir. Bültenin ilk nü»hasi •oylenilen kuru söz döküntüleri çıkmıştır. değerli bir anlam vermez. Bunun olsa olsa gosterebileceği bir nesne vardır ki o da ortada daha su i?leri Belediye Iktısat müdüclüğünun gergince görecek çok kisi bulun • yaphğı bir istatistiğe göre son ay itnadığıdır. çinde İstanbulda yeniden 50 ev, 11 özel »evgileri «ize yeniden suna«partıman, 14 dükkân, 14 muhtelif rım genc arkad&f. bina inta çdjlmis. 307 binada da tamir ve ilâveler yapılmıatu. FAZIL AHMED AYKAÇ Havayici zaruriye bülteni Birkaç kurun evvel Şehzadeba • •mda bir otomobille bh tramvay çarpışmıs bir Îngiliz seyyah kadmı ölmüs, îki kişi de yaralanmıştı. Bu ism suçlulan soför Kegamla vatman Mehmed haklannda Ağırceza mahkemesinde yapılmakta olan duruşma dün bifcmiş, Müddeiumumî mu • avinlerinden Kâşif çarpısmaya yalnız Kegamın dikkatsizliği sebebi • yet verdiğmden bunun cezalandı • nlmasını, vatman Mehmedln ne suçu görülemediğinden beraetini istemiştir. Müdafaa başka bir gün yapılacaktır. ÜNİVERSİTEDE Inkılâb dersleri fnkılab Enstitüsünde derslere bu gün de devam edilecektir. Bugünkü dersi Fırka genel kâtibi Receb Peker verecektir. Porfesör Nissen geldi Bh* müddettenberi Romada bu lunan Tıp Fakültesi cerrahî profesörü Nissen avdet etmistir. Bir katil mahkum o'du Geçen sene Neset ismrnde biri yanında Nazmiye adlı bir kadutla Taksimden geçmekte iken yanlarına yanasan Bedros, Nazmiyeyi Ne> setin elinden almak istemiş, bu yüxden çıkan kavga sonunda da Neşet bıçakla Bedrosu öldürmüştü. Bu işîn muhakemesi dün Ağırceza mahkemesinde bitmiş, Nesetin 15 sene hapsine karar verilmisse de affi u ; tnumî ve yaşınm küçüklüğünden bu i ceza üç «en 9 aya indirilmistir» ' Cumhuriyet Nüshajj 5 KuruçtuT Yeni inşaat 6 ncı şube mildUrü geldi Bir müddettenberi Viyanada seyrüsefer işleri için tetkiklerde bu ? lunan Emniyet müdürlüğü 6 ncı sube müdürii Faik sehrimize gel miştir. Hazırladığı raporu yakında alâkadar makamlara yerecektir. şeraiti İ . j Türkiye 'v ı n *** Harfç Senelik 1400 K*. 1700 Kr. Altıayhk 7S0 1450 0ç aylık 40Q 60Û Bir ayhk V