Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
>l4Bırıncikânun TELGRAF MABERLERI Tütünlerimiz ve Almanya Bin derdden biri Aleyhimizdeki Klering açığı için Almanya ile doğrudan doğruya anlaşmalıyız undan elli yıl evvel, Istanbula gelen bir frenk seyyahı, buradan memleketine döndüğü zaman, Osmanlı imparatorluğunun payitahtından bahsederken, sehrin iki hususiyetini zikrederdi: Sokak köpeklerile dilencileri.. Köpekleri, cahil halkın husumetine göğüs gererek, eski Şehre» minlerinden, değerli bir operatörümüz, Hayırsızadaya sürmek suretile bizleri bu pis hayvanlardan kurtardı. O gün bugündür, tektük sokağa düşen köpekler, Belediyenin takibinden kurtulamıyarak, itlâf olunuyor. Gelgelelim, dilencilerden bir türlü kurtulamıyoruz. Ortada, dilenciliği yasak eden bir nizamname, koskoca bir Darülâceze, serserilik nizamnamesi, ceza kanununun hükümleri, dünyanın en mü* kemmellerinden biri olmak üzere söhret almış bir zabıta, zengin bütçeli bir de belediye olduğu halde, bu yaramızı bir türlü unmak mümkün olamıyor. Dilenciliği büsbütün yasak etmeğe kalkışmak doğru değildır. Hatta belki de gayriinsanî bir hareket olur. Gerçekten fakir, muhtac bir adamın, eşinden yardım dilemek tabiî ve sosyal bir hakkıdır. Gücü yettiği halde böylelerine el uzatmıyan insanlar da herkesin ayıblamasına maruzdurlar. Lâkin, dikkat ederseniz, İstanbul sokaklarında, dilencilik, gerçek bir yoksulluğun tabiî neticesi olmaktan çıkmış, bir san'at halini almıştır. Öyle bir san'at ki, odası, loncası, usul ve âdetleri, yasası bile olduğunu, bundan birkaç ay evvel, akşam gazetelerinden birinde, kalem arkadaşlanmdan biri, uzun ve ciddî tetkiklere istinaden yazmıştı. Cak değerli zabıtamızm, bu arkadaşın ortaya koymua olduğu hakikatleri bilmemesine imkân tasavvur edemem. O halde, bu yara, niçin kökünden tedavi edilemiyor? Son günlerde, ramazan müna«ebetile, bazılarımızda nükseden dinî duy^uları, merhamet hislerini, ahıret hazırlamak endişelerini istismara kalkışan gene bir yığın dilenci türedi. Deniz müzakereleri liigüizlerîn müzakeratı tehire karar verdikleri teeyyüd etti, Amerikalılar harekete hazırlanıyorlar Londra 13 (A.A.) Deniz me selelerinde iki aylık bır görü?meden sonra, İngiliz ve Amerikan noktai nazarlan asla deşrişmemiştir ve başlangıçta olduğu gibi, uzlaşmak istidadı da yoktur. Amerikan heyetile temas halinde bulunanlar Vaşington muahedesinin Japonya tarafından feshini beklemeksizin İngilteıe hükunıetinin müzakereieri tehir etmek karannı aldığını söylüyorlar. Şu halde Tokyo hükumetinin ln£İliz teklifine vereceği cevabla yeni bir vaziyet hasıl olmadığı takdirde Amerikan heyeti önümüzdeki cum3rtesi günü veya en geç önümüzdeki hafta zarfında Londrayı terketmeğe karar vermiştir. Gene ayni kinv se'er de Japon murahhaslariie İngiliz mümessilleri arastndaki gö rüşmelerin üç taraflı müzakere'erin yeniden başlamasını hazırla mak üzere devam edeceği intıbaı vardır. Londra 13 (A.A.> Bu sabah M. Norman Davis, M. MakdonaH ile kısaca görüşmüştür. Bu görüçme esnasında M. Makdonald, ka binenin tehir karannı teyid etmiştir. Zannedildiğine göre, perşembe günü görüçmelere son verilecek tir. Japonlar ne diyorlar? Tokyo 13 (A.A.) Resmî mehafilde söylendiğine göre, Londra görüşmelerine devam etmeği istemekle beraber, Japonya tehire mümanaat etmiyecektir. Fakat bu tehirin gayrimuayyen olması kaydolunuyor. Japonya, müzaker^'ere ne zaman başlanabileceçi nin tayin edilmesini istemektedir. Resmî mehafil, İnçiltere ile bîrleşik Amerika, konferansı tehir etmekle Japonyanm deniz müsavatı talebine dokünabileceklerini ü mid ediyorlarsa bunda aldanacaklarnı söylemektedir. Bir taraftan da Vasinerton muahedesinin feshi metni süratle hazır'anmaktadır. Gazete'ere göre, Japonya aym 20 veva 22 sînde bu hususta kat'î bir tedbir almıs olacaktır. HFM NALINA M1HINA Kadın asker olabilir mi? u, yalnız bizde değil her yerde düşünülen ve konuşulan bir meseledir. Japon erkânıharbiyesinin yaptığı tetkik lere göre, askerlik bakımından kadının meziyetîeri çunlarmış: Kadınlar, erkcklerden daha iyi ni sancıdırlar. Nakil vasıtalannı sevk ve idarede • bilhassa Uyyarecilikte daha mahir olabilirler. Her nevi muhabere, sifre ve desif rede erkeklere nisbetle çok daha yan • lıssız ve seridirler. Erkeklerden daha fedakârdırlar* yani hayatiarım hiç düsünmeden ve kolaylıkla feda edebilirler. Daha fazla itaatkârdırlar. Her nevi emri ve sözü daha çabuk anlarlar. Kendilerine verilen vazifeyi daha çabuk yaparlar. Herhangi bir mekanizmayi, erkek • lere nisbetle, daha çabuk kavrarlar. Hafızaları daha kuvvetlidir. Bu iti barla kendilerine söylenen şeyleri yan» lıssız olarak hafızalannda daha uzun müddet saklıyabilirler. Daha çabuk tesir ve telkin altında kaldıklanndan kendilerini heyecana getirmek daha kolaydır. ölümü erkeklerden daha çabuk ka» bul ederler. Teslim olmaktan daha çok çekinir ler. Daha hafif ve ufak olduklanndan nakilleri daha kolaydır!. Daha az yemek yerleri. Yüz erkek askerin yediği yemekle yüz elli kadın doyabilir. iyi meziyetler ama cephede askerlik etmek için kâfi değil. Çünkü cepheye giden askerde asıl aranılan meziyetler; kuvvetli, muka' vemetli, cesur, çevik, sokukkanh, göğüs göğüse çarpışmalarda, süngü muharebelerinde çok katı yürekli olmaktır. İşe biraz da saka katarsak kadının, asker olabilmesi için, karanlıktan, hayaletten ve fareden korkmaması gerektir. Kadın ve erkeklerden kanşık alaylar yapmak, harbi önceden kaybetmek demek olacağı için, yalnız kadınlardan mürekkeb olacak olan alayların karşısına düşmanın erkek alaylan düştü mü, iş gene çetinlesir, daha doğrusu ça tallasır. Onun için kadın, asker oimalı, fakat geri hizmetlerinde kullanılmalıdır. 1 Bu memleket her yıl 20 miJyon kilo Türk tütünü harcıyabilir Dresden: 9/12/1934 Okurlarımız, tütünlerimizin dıs pazarlardaki sürümü için gazete • mizde yazdıklaınmızı, unutmamvs lardır, sanırız. Türkiye ve Almanya arasmdaki klering açığı kabardıkça bunun daha büyük bir özenle (dikkatle) bizi düsündüreceğini y» inde bir is gibi görmek gerektir. AN manya bize, ülkemizden sat:<n aldığından daha çok sanayi ürünü (mahsulü) göndermi&tir. Bulgareli ile Yunaneli ise, alabildikldrine, Almanyaya kendi ürünlerini (mah • sullerini) göndermişlerdir. Alman» yanın Bulgarlara, Yunanlılara karsı olan klering alacğını biz mi ödeyecegiz? Almanya, Bulgar ve Yunan ürünlerine karsı kapılarını arrdına dek açarken, bizim ellerimiz böğ rümüzde kalmıştır. Büyük Türk ozanı (sairi) Namık Kemal sana yardım gerekse, bu yalnız kend'ın • den (yani senden) gelebilir, dzr» Biz, kendi kendimize yardım ede bilariz. Bunun yolunu da gene kendimiz bulabilüriz. Almanlar, açığı kapatmak için, bizden, portakal, yiin, daha bilmem ne, alacaklarmış. Bunlar milyonlar açığım kapatacak nesneler değildır. Dts pazarlarda Tikk alacağını şisiren, istatist&lere göz gezdirelân, hep tütün olmuştur. Türk sanayi programı gerçekle;tikçe pamuğu • muzu, yünümüzü, v. s., biz kullanacağız .Böyle olunca biz ne ya • pacağız? Alacağımız ne»neleri na•ıl ödeyeeeğiz? Bir gez düsünelim. Bugünün bir de yarını vardır. Bizim hesabımız, yalnız bir klering yılı için olnvamahdır. Böyle yapar • sak bütün uluslararası (beynelmi* lel) alışverişimizi en kötü temel • ler üzerine kuemus olraaz mıyız? Bunun en kestirme yolunu simdiden bultnalıyız. Klering, yeryüzünün normal düzeni yerine gelmdye değin bütün budunlarar ası ahsveri;inin temeli kalacaktır, Alısveris düzeninin bize artık gülümseyeceği günü ise, fimdilik, kimse kestiremez ve bi • lemez. Bunu da acık yürekle söy lemelryiz. da şaşılacak bir nesne var mıdır? Fakat soruyoruz: Bu, bizim için bir ülkü müdür? Türkiyenin kilo metro sayımı ile bütün Bulgar ve Yunan toprakları genisliğinde tü • tün ekilecek çok değerli yerleri varken, Bulgarlardan daha az ürün yetistirmesi ve bımu elden çı« karacak bir sürüm yeri bulamatnası bizi üzecek bir nesne değil midir? Yunanhlar bir yılda Almanyaya tam 17,000,000 kilo tütün gönder • diler ve bizim tütünlerimizin iki kat değerile sattılar. Soruyoruz i Bütün Balkan ülkeleri büyüklüğünde ve on sekiz milyonluk Türkiye, bir yılda, Almanyaya kaç milyon kilo tütün göndermistir? Alman • lar Türkiyede tütün yoktnuş gibi Yugoslavyadan ve Romanyadan bile tütün satın alıyorlar. Türk tütünleri fabrikalarm eşiğini güç lükle asabiliyor. O da bu tütünlere Bulgar ve Yunan adı verilirse.. Fakat burada bütün yürek açıklığile söyliyelim ki bu suç özkanh Almanların değildır. Almanyada Türk tütününün büyük bir adı ve sam olmasaydı çesid çesid fabrikalar kutularını Türk ayyıldızile süslemezlerdi. Kutuların üzetrineTÜRK TÜTÜNÜ yazısı yazılmazdı. Imdi, Alman fabrikalan neden çok az TUrk tütünü kullanıyorlar? Bunu anlamak istiyorsak, bes altı yıl • danberi sakahmızı kimin eline kaptırdığıntızı düsünmeliyiz. Yıllarca bekledik ve bize verilen sözlerin kocaman bir sıfırdan baska bir nesne olmadığım gördük. Biz tütün tarlalarımızi bile yan yarıya söktük. Gene verilen sözün tutulmıyacağından iskillenmedik. Artık bu kör inanısa en ufak bir yer kalmamıstır. Kendi isimizi kendimiz görmeliyiz. Ve Almanya ile doğrudan doğruya anlaşmalıyız. Romanya ve Yugoslavya tütünü satın alabilen Almanya her yıl 20,000,000 kilo Türk tütünü harcayabilir. Biz bunu conditio sine qua non (bîri • cik itilâf sartı) olarak Almanyaya bildirebiliriz. Ruhanî kisve meselesi ">""i>'iımnuııiNinıııııııifiııi!niııııııraıiHinnnıımımıı>< « Arnavutlukta neler oluyor? Atina 13 (Gece yansı, tele'on • Ia) Mevsuk menabiden a ınan haberlere göre Arnavutluğun dahilf vaziyeti kansmaktadır. Pek çok bü| yük rütbeli zabitler hükumete karsı muhalif bir c p h e almıslardır. Bımlann bir îhtilâl hazırlamakta olduk larmı söyliyenler vardır. Hükumetin degişecegi sayialan da dolasmak • tadır. Yunan Ba*vekilinîn Venizeîosa cevabı Atina 13 (Geceyansı telefon • Ia) Başvekil, Venizelosun hü • kumetin dini kisveler meselesi hakkındaki siyasetini tenkid eder yollu beyanatına cevab vererek demis • tir ki: « M. Venizelos beyanatmm memlekete zarar vereceğini asla düsünmeden aklına geleni söyle mektedir. Hükumetin dinî kisve meselesi için güttüğü siyaseti tenkid ediyor. Bundan evvelce haberdar olmamızın icab ettiğini söylüyor. Papazların bugünkü kıyafet • leri sayanı bürmet olmakla beraber dinî bir mecburiyete istinad etmemektedir. Mesele böyle iken ne yapmalı idik? Bunun için Türkiye iie münasebatımızı bozmalı mı idik? Türkiye bize evvelden haber ver • memiş diye münazaa mı çıkarmalı idik?» Arnavutluk ajannmn bir tebliğit Tiran 13 (A.A.) Arnavutluk ajansı büdiriyor: Devricane ve Lazarati kasabalan ahalisi arasmda otlak kavgası var • dı. Ergeri mahkrmesi, Dcvricaue ahalisi lebinde bir hiiküm verdiğinden Lazarati ahalisi . bu karardan memnun olmıyarak • eskisi gibi otlaklardan istifade etmek tesebbü • sünde bulunmuslardır. Bunun üze • rine jandarma, mahkeme 'tarannı tamamen tatbik ettirmek için mü • dahale etmiştir. Bu hâdise hakkm • daki diğer bütün haberler ve mütalealar yanlıshr. îktısad Bakanı Bugün Ankaradan Kayseriye hareket ediyor Kestirileceği haberine maarifçiler şaşıyor Ankara 13 (Telefonla) Iktıs?d Bakanı Celâl Bayar yarın Kayseride yapılmakta olan pa muklu mensucat fabrikası inşaatını gezmek üzere Kayseriye gide cektir. İktısat Bakanına Sümer Bank Umumî müdürü NuruIIah Esad refakat edecektir. Talebenîn saçları Ankara 13 (Telefonla) is tanbul gazetelerinden bazılaıın • da mekteb talebelerinin saçlarının iki numara makine ile kesileceği hakkında Kültür Bakanlığınm mekteblere bir tamim yaptığı yazılmakta idi. Bakanhğın salâhiyetIi makamlan bu havadism nereden çıktığına hayret ettiklerini söylemektedirler. Lise'erin imtihanları Ankara 13 (Telefonla) Ortamekteblerle liselerin imtihan tarzlanm değiştiren talimâtnanıe bir komisyon tarafından bir daha gözden geçirildi. Yakında mek teblere tebliğ edilecektir. Edebiyat konrsyonu işe başladı Ankara 13 (Telefonla) Bu gün Kültür tsleri Bakanlığmda Bakanın baskanlığmda evvelce yazdığımız gibi bir edebiyat komisyonu toplanmış, edebiyatımızın yeni dille alacağı sekil ve yeni tedris pro gramlan hakkmda görüsmeler ol muştur. Toplantı pazara tekrarla • nacaktır. Maliye msmuriarı arasında Ankara 13 (Telefonla) Kırşehir yilâyeti tahsil müfettisi Cemal, İstanbul tahsil başmemurluğuna, maliye muhasebei umumiye tasfiye kalemi birinci mümeyyiz muhasibliğine mezkur kalemden Şahver, Izrnir defterdarlığı mümeyyizliğine İstanbul levazım âmirliği muhasebeciliği ?efi Hasan, petrol arama muhasibliğine posta başmümeyyizi Mustafa, İçel ma'; müdürlüğüne Tekirdağdan Ali Hilmi, Darende malmüdürlüğüne Köksün malmüdürü Mansur, Coruh malmüdürlüğüne terfian Hopadan Tevfik, Beşiktaş kazası malmüdürlüğüne Fatihten Ragıb, buraya eski İstanbul defterdarlığı nıemurlarından Hulusi tayin edilmişlerdir. Birinci Umumî Müfettiş Ankara 13 (Telefonla) İstanbulda bulunan birinci müfettisi umumî Hilmi birkaç güne kadar Ankaraya gelecek ve buradan Diyarbekire gidecektir. Izmir Valisi Ankara 13 (Telefonla) îzroiı* Valisi General Kâzm burada te maslama devam etmektedir. General Kizım bilhassa Emlâk Bankası isile m«sguldür. Kültür bakanlıgı teşkilâtında yapıiacak tadilât Ankara 13 (Telefonla) Kültür Bakanlıgı için yapılmakta olan teşkilât lâyihasına göre bakanhkta bir güzel san'atler müdürlüğü ihdas olunacağı ve talim ve terbiye heyetinin kaldırılacağı söylenmektedir. Anadoluda şiddedli soguklar Kayserİ 13 (A.A.) Şiddetlİ soğuk başlamıstır. Uç gündenberi soguklar sıfır altı 12 dereceyi bulmuftur. Çankırı 13 (A.A.) Dört be* gündür süren kuru ayaz ekini dur» durmuştur. Soguklar sıfırdan asağı 78 e kadar inmiştir. Gece baslıyan kar az yagmıssa da havanın detini kırmısbr. Yunanlılardan 17,000,000 kilo satm alan Almanya daha 3 milyoa kilo satın alarak bizden her yıl 20 milBiz onun için her yazımızd'a, buyon kilo almak yolu ile yıllardan • nu düsünerek, gün geçirmeden Alortadan manya ile doğrudan doğruya bir an beri süren bir haksızlıği kaldırmıs olur. Bundan her iki lasma yolu bulunmasını istemiştik. Erkekler silâh altına alınınca Böyle bir Böyle bir anlasma yolu bulundu mu, budun hayır görebilir. tarla süren kadın, levazım ve müanlasma ekim sırası gelmeden, kış bütün güçlükler her iki ulus için orhimmat fabrika'^jında çalışan kaAksamlan geç vakit, matbaageçmeden yapılmahdnr. Çünkü: tadan kalkmıs olutr. Değerce (kıy> dın, İstiklâl Harbinde olduğu gibi Böyle bir anlasma gectkirse, biz dan çıkıp ta, hükumet konağının snetçe) en başta geldiği için, bix, tarlalarımızı gene eskisi gibi az ecepane taşıyan kadın, zaten hep pek yakınmdeki dar yokuştan aşatujtünlerimizi ileriye sürmüstük. keriz ve Almanyaya tütün yetistiaskerdir. Askerlikte, herkes bede* ğıya inerken, daima rasladığım, Yurddan aldığımız yazılarda oyuremeyiz. Türk toprağı 40 milyon da nî kabiliyetine göre bir sınıfa vekaldırımm üzerinde bağdaş kur muzun (fikrimizin) bir görüşme ve verebilir, 60 milyon da... Biliyoruz rilir. Kadının bedenî kabiliyeti de mus, çarşaflı kadınlann, gelip gekonu^ma alanı (sahası ve mevzuu) ki lnhisar İdaresinin toplamıs ol • cephe gerisinde çalışmağa müsaid* çenlerin peşine musallat ettikleri olduğunu anlamakla seviniyoruz. duğu bir komisyon tütün ekimini dir. O da orada vatanına hizmet eküçücük çocuklan ötekinden beriFakat bize yazanlar soruyorlar: daraltmıştı. Komisyonun bazı üyeder. Kadının asker olması, geri « Yazdtklannız oy (fikir) okinden ondalıkla kiraladıklarını, leri (azalan), tütün isini yalnız bir hizmetleri için, sulh zamanında, larah doğru. Fakat bizde, artık, tuvaktile zabıta hizmetinde buluntiryaki gibi düşünmüslerdi. Çün tun stoklart yok. Almaniar, bizden talim ve terbiye görmesi demektir. mus bir dostum söyledi. kü onların bazılan uluslararası tütutun İBterlerse ne yapacağtz? Siz Bunu da mekteblerde, fabrikalar • tün pazarının ne olduğunu söyle Dilenciliğin bu türlüsü, ufacık buna bilmediğin'z için yanlt? düsüda yapmak mümkündür. böyle bile bilmiyorlardı. Halbuki çocuklan da avuc açmağa ahştırnüyorsunuz. Bize atok gösterin de asıl beğenilmiyen topraklarda AI Yannm harbi, çarpısan milletler dığı için, kanun nazannda iki kat dediğinizi yerine getirelim^ manların aradığı tütünlerin bolbol için bir ölüm ve yaşama savaşıdır. cürüm sayılır. Bu sözlerin yaroı doğru ise ge J yetisebileceğini de göz önünde tut« Kadm da, erkek gibi, vazifesini yaCürümleri menetmekle mükelriye kalaoı yarısı da çok yanlıştır. malıyız. Zararın neresinden dönüpacaktır. lef olan makamlann bununla ciddî Evet, bizde stoklar kalmamıs gibilürse kazanç oradan başlar. dir. Tütün stokları olmayınca da ve esaslı surette mücadele etmeleBiz yıllarca bekledik, Şimdi ise böyle işler yapıîmaz. Fakat bir gez ri lâzımdır. klering açığından pek açık anlı • (kere) düsünelim. Altı yıl önce biz yoruz ki Almanyadaki sürüm yerDiğer taraftan, bu hususta yurdne ölçüde tütün yetiştiriyorduk, lerimiz çok, hem pek çok daral • daşlara da düşen bir vazife vardır aimdi ise kaç kilo tütün eld"e ediyomıştır. Nerde o Berlinden gönderiki ona da biz itina edersek, iş koruz? Biz ekimimizi her yıl alen yağh ve ballı istatistikler? Halaylaşır. zalta azalta yirnri milyonlara ni ya biz Almanyaya karsı geniş doğru düstük. Ba^ka. ülkeler Bizler de sadaka verirken, verölçüde aktif idik? Biz bu istatistikise bizim sürüm yerlerimizi paylaşmek ihtiyaanı duyarken muhakeler in yıllardanberi uydurma oldutılar ve kapıstılar, köyleri şenlendi, ğunu gezetemizde söylüyorduk. me etmeli, şuurlu davranmahyız. işleri tıkırına girdi. Dıs pazarlarda Klering anlasması olduktan sonra Kesemizden sadaka namile çıkaeski yerimizi kazanmadıkça ne köy gerçeklik bütün acısile anlaşılmıs cak parayı böyle profesyonel dilerimizin yüzü güler, ne de klering oluyor. Türk yurdunun yüksek e • lencilere değil, gerçekten muhtac açığı kapanabilir. Bunu bir yalvaç konomi sıyasasmı «afirtan bu istaolanlara, kendi bucaklannda, ağız bitiği (peygamber kitabı) gibi bil tastikleri bize gönderenler kimleraçmadan, el uzatmadan, mütevekmeliyiz. Tütün baska ürünler gibi Londra 13 (A.A.) M. Musolidi? Şimdi biz bu Türk yurduna karkilâne yardım bel'iyenlere hasretdeğildır. tpekli giyenler, halı sa nmin yeni b:V takım siyasal proiesı kaygısızhk gösterenleri öğren meliyiz. tm alanlar azalabilir. Fakat tütün leri olduğu haberleruıi alan Deyli Hemek istiyoruz. Böyle uydurma istaiyi günde de kötü günde de içilir. rald gazetfsi, Duçenin Şark misakı yetistiklerle bizi saşırtmıs ve yüksek Böylelerini nerede • lalım? De• Her yıl da tütün içenlerin sayısı arrine altı devletin bir misak teşki « yurd ekonomisini incitmis olanlart meyin.. ıstanbul me t«»blerinde tar. Demek oluyor ki tütünün her lini teklif ed'eceğini ve bu misaka biz suçsuz mu sayacağız? Olan olacı acına okuyan 7000 ;une yurd gün alıcısı vardır. Değeri azalsa da dörtler misakmı imza etmis olan muştur. Fakat, artık tam bir güre yavrusu var!. harcanışı boyuna artıyor ve bun devletlerle LehUtan ve Sovyet Rus(enerji) ile yapacağımızı gün ge • dan ötürü azalan değerle harcanıs Ereumend Ekrem TALU yanin dahil olacağını yazmaktadır. ç:rmeden yapmalıyız. Türk ozanı arasında, aşağı yukarı, bir denkîik Namık Kemal gibi diyeceğiz. Bize Bu gazeteye göre, M. Lavalin ya(muvazene) ortaya çıkmış oluyor. yalnız kendimiz yardım edebiliriz. kında Romaya yapaca^ı seyahat esAlmanyadaki zengin sürüm yeri nasında duçe, yalnız Fransız ItalAf. NERMt Muğla 13 (A.A.) Şimdiye ka • mizi hangi ellerin yıktığını ve bo yan anlaştnanndan bahsermekîei dar vilâyet içinde tütün kalmamı» gi • yuna yikmakta olduğunu Türkiyede kalmıyacak, orta Avrupaya aid bir bidir. tskartalar da satın almmakta • bilmiyen kalmamıstır. Bunu yıkan takım projeler de teklif edecektir. Ankara 13 (A.A.) Trakya dır. Bunlar yirmi knrustan almmaktaeller, Türkiyedeki Alman sürüm muhacirlerinin en acil ihtiyaçları • dır. yerini de yıkmış sayılabilir. Onun na sarfedilmek üzere Trakya umu7 Ramazan 13S3 için Türkiye de, Almanya da bu çemî müfettisi Dr. tbrahim Tali emCuma 14 Birincikânun 1934 tin ise temelli bir düzen vermek rine Hilâliahmerce yeniden ve telTiran 13 (A.A.) Türkiye el • ülküsü ile pek güzel anlaşabilirler. Ezani Vasati ; graf havalesile bugün 3000 lira çisi Bay Yakub Kadri, dün itimat12,50 j Isnaak Bizim bugün tütünlerimiz yok de gönderilmistir. $»31 namesini mutad merasimle Krala necek bir kerteye (dereceye) in Güaeş X37 7*B takdim etmiştir. misse buna biz sevindiğimiz gibi Oğle 12,8 7^7 üzülmeliyiz de.. Düsünelim, bir gez.. 9^8 1 Ikindi «4,28 | Biz geçen yıl ne yetistirdik? Bul • Alevi, dumanı ve tehlikeli kogarlarm, Yunanlıların tütün ürün Akşam I 12 1*^1 kusu yoktur. Her dakikada hiz • leri bizden çok.. Hem pek çok... Atina 13 Türkiye Dıs BakaI«,2O 139 mete amadedir. Sarfiyatı saatte : Yatsı Her yıl alıcılannı elden kaçıraa nının cumartesi günü buraya gei • ı flkeler ürünlerini azaltırlar. Bun • İ 1,5 ilâ 3 kumş kadardır. mesi beklenmektedir. Şark misakı yerine altılar misakı M. Musolini fikrini açmak için M. Lavali bekliyormuş Muglada tütün kalmadı TraKyadakı muhrcirlere yardım Tiran Elçimız Dışbakanımız Atinada bekleniyor " ELFKTRİK üfüsü KULLAHINZ