01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
r \ Hikâye Cumhurlyet Telefoncu kız • V Geçen sene fabrikanın satış işleri için İstanbul'a iniyordum. Trende bir arkadaş Moda'da dnize karşı hem ailelere otel, hem pansiyon gibi kullamlan bir yeri tavsiye «tti. Gittim.. Hakikaten güzel ve hem de ucuz.. Bir hatfa icin bir oda kiraladım.. Memnundum. İstan • bul'dan gelince doğru banyoya giriyor, yemeği dışarda yiyor, geç vakit gelip yahyordum. Nihayet isler hafta nihayetinde bitti. Cuma aksamı idi. Cumartesi sabaha Adapazan icin ilk trenle hare ket niyetile biraz erken odaraa çekil • d"m, sovunurken bitisik odada bir bebek î^amapa başladı. Tam yatağa eirivorclum. Bitisik odanın kaoısı açıldı, ha fif bir ayak sesi benim kapıya yaklastı ^ ve kapı vuruldu. Derhal ceketimi giye^ rek kapıyi açtım.. Sivahlar giyinmis genç * ve san vihelii bir kadın: Affedersiniz. Bitisik odada oturuyorum.. Simdi yavrum ağlıyor; dedi. Ben bu vakitsiz ziyaretten mütehayyir, biraz hasin bir sesle «evet efen dim; ağladığını işitiyoruni» dedim. Genç kadın benim sözlerimdeki huşunete dikkat etmeden devam etti: Aç ta onun icin ağlıyor. O**a b'raz süt almak için asaği iniyorum. Ben gelinciye kadar bir kaç dakika ona dikkat etmenizi rica icin geldim.» Sonra ha limdeki tereddüdü görerek derhal ilâve etti: «Rica ederim bu kadar bir iyiliği yapınız şimdi geleceğim. Ben zaten hayatımda hiç bir zaman bir kadın ricasına mukavemet edemedim. Arzuma rağmen o gelinciye kadar çocuğa dikkat edeceğimi vadet tim. Genç valde sür'atle merdivenlere doğru giderken ben de bu mevsimsiz gelen emanete bakmak için bitisik odaya girdim. Bu tahminen bîr buçuk yaslannda afacan bir yavru idi. Galiba da benden hoslandı, çünkü bana uzun bir nazarla baktıktan sonra ağlamayı kesti. Yatağin kenanna oturdum ve oynaması için elimi ellermin arasına bıraktım. Biraz elimle oynadı, parmaklanmı ufacık ağzına götürerek ısırmağa çalıştı ve yirmi d*kika sonra derin bir uykuya daldı.. Valdenin neden bu kadar geç kaldığım düşünmeğe basladım. Belki civardaki dükkânlarda bulamadı, Kadıköy'üne kadar indi diyordum. Elime bir kitap alıp bir koltuğa yerlestim.. Tabiî uyumu şun... Uyandığım zaman pencerden sabahın aydınJığt giriyordu. Gözlerimi silerek geceki vakavii hahrlamağa ça lıştım. Bebek bir elile, pembe battanıyeyi kenarından yakalamış hâlâ uyu yordu. Neden annesi hâlâ gebnedi?. Acaba çocuğu bırakarak kaçtı mı?. Böyle bir vaziyete düsen bir insan ne yapmah? Düsüncelerim çocuğun uyanıp yaygarayı basmasile nihayet buldu. Ona tekrar elimi verdim. Lâkin elim bu defa onu hiç alâkadar etmedi. Odama gittim. saat'mi ve zincirini getirdim, onlar da bir fayda vermedi. Kucağıma alarak odada dolastırdım. Ben dolaş • tırdıkça o yaygarayı artırdı. Birden gözüme telefon i'isti. Gerçi ben görme rniştim ama galiba aşaçıda telefona bakan bir hanım vardı. Cocuğu yatağa bıraktım ve telefonu elime aldım.. Hakikaten telefona bakan kız cevap verdi. Kendisine sordum: Rica ederim ağlıyan bir çocuğu susturmak için bir çare bilrr misiniz?» Gülerek: «Nasıl'bir çocuk» dedi. Tabiî ve basbayağı bir çocuk, benim bu hususta fazla malumahm yok, sizin var mı? Telefondan $en bir kahkaha sesi geldi. Kendisine isin biraz ciddî olduçunu »öyliverek vaziyeti muhtasaran anlat tim. Derhal yukarı geleceğini söyliyerek telefonu kesti ve derhal geldi. Siyah saçlı uzun boylu ve çok cazip bir kızdı. istanbul borsası kapamş tiatları 812932 NUKUT Londra New York Prrı«! Nnlano Brüksel Atıoa Cene\re •10,50 'f Lâkin o zaman öyle müskül bir vaziyet ı içinde onun güzelliğine hayran hayran bakacak deeUdim. Cocuğu benden almca rahatsızhğın aclık olduğunu kesfetti ve derhal beni takim pdilmîs süt almak icin d<sarı gönderdi. Bir taraftan çocuğun valdesinin ne olduğunu düsünüp ve telefoncu kızm sİDamlerini alırken bir taraftan da terkedilmis olan ve evvelce hiç görÜD tammadıîhm bir ço cukla böyle alâkadar olup başımı derde soktuşrum icin kendi kendirae kızıyor dum. Tabiî o giin treni kaçırdım. Te lefoncu kız aks»ma kadar herc kendi isine, hem cocuğa baktı ve beni de bir kaç defa süt, nisasta ve saire almak için dısan gönderdi. Aksamüstü onunla sanki senelerdenberi ahbaomısız gibi yekdieerjrnîze Meliha! Selim! Diye hitaba basladık. Tabiî otel sahibi çocuğun annesini buldurmak için polise müracaat etti ve mps'elevi bildirdi. Aksama kadar hiç hW kaber gelmedi. Gece otel sahibi, Mel'h* ve ben ar»mızda bir konfVrans akt^ttik. Otel sah'bi cocuğu derhal Dariilâcezeye göndermek taraftan idi. Meliha. annesinin srelece"'' '**fin"»alini i'e»"i sürdü. Ben suphesiz Meliha'mn fikrini müdafaa et»im. nedense Meliha i'e beraber çocuğa bu müsterek vasilikten pek hoslannr^a baslamıstım. Otel sahibi nihavet ben>m hâmilipimde devam etmekliğim sartile biraz da valdesin • den bir haftahk alacağına bir rehin olarak bir kaç giin için muvafakat etti. Ben fabrikaya hastalandığımı ve hareketimi bir kaç giin tehir ettiğimi telgrafla bi'dirdim. öbür hafta nihayetinde çocuğu sevmeğe baslamış, hatta benimsemîstim. Yumurcak ta vazivetten memnun bil hassa Meliha'mn ihtimamı altında kevfi ve sıhhati yerinde idi. Ben Meliha ile evlenerek onu da kendi çocuğumuz eibi kabul edip büyütmeği ve daha bir çok hayallere dalmıshm kî çocuğun annesi bir giin cıkageldi. Çok acıklı bir lisanla ve ağhyarak zaruret sebebile çocuğu terketmek Istediğini lâkin hasre tine dayanamıvarak gene geldiğini söyledi. sonra da bu sözlerile tam bir tezat teşkil eden bir hareketle otelcîye bütün hesabmı tesvive etti. Daha sonra çocukla beraber ufak tefek eşyalarım alarak çıktı gitti. Biz de bu kadarcık iaahah kâfi srörerek bu esrarengiz annenin arkasmdan bakakaldık. Ertesi giin uvanm çoc"k sesi işitme • vince çok tuhaf oldum. tcime derin bir hiizün cöktü. Kalktun. Her taraf sessiz idi. Müthis canım sıkıhyordu.. Burada kalamıyacağımı anladım. lâkih içimdekf sıkıntı o kadar tuhaftı ki nereye gitsem beni takip edece«*ini hissettim. Muhakkak bir cocuk mu lâzımdı.. Yalnız çocuk kâfi mi idi.. Meliha da beraber mi lâ Z'mdı. Bu karmakarısık sualleri kendî kendime t*»V>s,''ılnvıp dolaşırken pene srözüme telefon ili«tî. Elime a'dım. Meliha cevao verdi. Çocuğu susturmak için çare sorduğum avni ses ile.. « Rica ederim. Müthîs sıkıntı ve hüzün hisseden bîr adamın hüznünü gidermek için bir çare bilivor musımuz?.» O süphesiz ki eski mükâlemeyi ha tırladı ve gülerek sordu: « Nasd adam?» « Gayet tabiî ve alelâde görünür. Benim bu hu«usta fazla malumahm yok. Sizin var mı? Telefondan çok yavas bir ses rittim « belki vardır. Geliyorum..» Ve dsrhal geldi.. Onun bu hususta da bilgisi beni meftun etti. Şimdi karun olan Meliha'mn yalnız ağlıyan küçük çocuklan değil, can sıkıntısından çatlıyan büyük çocuklan da tedavi hususundaki vâsi malumatına hâlâ hayranım. *** 213 Memlekete çok faydalı işler gören bir müessese Bornuva Ziraat Enstitüsü ihracat eşyamız arasına yeni bir mahsul ilâve etti ılAinro Bu akşamki program İSTANBUL: 17 saz (Müşerref Hanım) 17,45 grano, fon konseri 18 keman (Niyazi Bey ve arkadaşlan) 19 orkestra 20 saz (Belııa Hanım) 20,30 hanımlar saz heyeti 2130 orkestra musikisi, ajans, porsa haberler! ve doğru saat. VİYANA: 19,30 havadısler 19,40 konser 22,05] havadisler 22,20 dans musikisi. 0 ıro 2 4 113 217 Sofva Amsterdam Prac Stockhotm 11.50 810 25 83 IîS ıır 24 85 T2İ Vıyara MaJrır Budjpcte Berlın Varşova Belgrat Moskova Altı Mecıdne .M 25 15 30 21 55 44 921 34,50 .'6 O7 c BERLİN: 18,25 hafif musikl 18,40 koro •] 19,15 musahabe 20,20 musahabe 21,10 havadisler 21,20 (cehennemi altm!) bir perdelik musikili piyes 22,20 havadisler « 24.05 konser. 17 t > .'0 50 24 23 58 48 922 55 245 LAYPZİG: 16.35 konser 17,35 kitap bahsd 18,08^ bir haykeltıraşın atelyesini ziyaret (konferans) 19^5 halk şarkıları 20.20 (Eckermaur) dört perdelik piyes 21,20 konferans 22,20 havadisler ve dans musikisi. Banknot Ç EK L Londri Ne» Vork Fan^ ı Brukicl Atına Cene» re Sof\i Amsterdam Hras: Stockholra Viyana Madnt Berlin Varşova Bud pe«te Bükre;. Beljrat Yokohama Moskova Açili? 690,0 0,470646 !S,06 o,l^5 3.40 P4 h628 2.4473 6S.6867 1,1715 !ö,9' 2,6537 3,9775 5,7825 1.9803 4,2054 3,5397 80,2837 35,1964 2.7925 BUDAPEŞTE : \ 18,05 konser 19,35 opera binasındak! temsilin nakli (Ren'in altmı L'or du Rhin) Wagner'in operası 22,05 havadiS'» ler: Tsigan musikisi ve dans havaları. BUKREŞ: 18,30 radyo orkestrası 19,45 gramofon « 20.05 ıüârmomk orkestra konseri. Bornom Ziraat tnstitüsü huşerat lâboratuvari delede Türk sabunundan ve Türkiye nebatî yağlanndan istifade *tmektedh*. Bornova Emraz ve Haşerat Enstitüsünün Ege mıntakasında gördüğü en mühim îslerden biri olmak üzere şunu gösteriyorlar: Şimdiye kadar yalnız Dalmaçya'da istihsal olunan (pire otu) kimyevi madde imal eden fabrikalarda kullanılan ve ilâç yapılan bir madde olduğu için kıymetli bir maddedir. Dalmaçya halkı bu maddeyi ihraç ederek nremleketlerine servet celbeylemektedirler. Bundan dolayı Dalmaçya'dan pire otu tohumunun harice ihracı şiddetle menedilmîstir. «Pire otu» nun tohumlarından bir miktar tedarik etmeğe muvaffak olan Bornova Enstitüsü bu tohumlan ekerek pire otunun Ege mıntakası dahilinde Dalmaçya'dan daha mükemmel bir tarzda yeticeğini isbat etmiş ve elde edilen tohumlan Ege mıntakası dahilinde yirmi iki kazaya dağıtmıştır. Gelen haberlere nazaran bu kazalardaki tecrübeler muvaffakiyetle neticelenmiştir. Pire otu bir def&ya mahsus ekllip on sene mutemaatynr mnuuı >».<« uir av battrr* Tımara ve sırya muhtaç olmaksızın yasar. Pire otu tohumunun beher kilosunu Almanya'daki kimyevi mevat fabrikaları 90 . 110 kurus ve saplarmı da 50 60 kuruşa satm almaktadırlar. Şu halde Ege mıntakast bu Enstitü sayesinde ihracat maddeleri arasında «pire otu» nu da mühim bir mahsul olarak ihraç edebilecektir. tki senelik kısa bir zaman zarf ında muvaffakiyetli işler başarmağa muvaffak olan bu ilim ve fen müessesemizi Filistin Ziraat Darülfünunu müderrislerinden Bodenheimer, Londra Kralı haşerat enstitüsü mütehassıslarından Profesör Worof ile bir çok Amerika'h ve Avrupa'lı doktor ve prof esörler takdir etmişler ve bazıları müessesemizde kalarak günlerce çahşmaktan zevk duymuşlardır. DOĞANOĞLU ESHAM Açılış t; Bankasi A. Şimendiferi Tramvay Terkos Balya Kaoanış 1ST1KRAZLAR Açilig lstikrazı Dahil! Sark çinıendıfen Duyunu Muv. Gumruk Saydı Mahi Bağdat Askeriye 4,70 55,25 Kananij Jzmîr 5 (Hu»usî) İncir, zeytinyağı, p* J muk ve daha bir çok mahsullerimizin kalitelerini ıslah, ağaç ve nebatlara anz olan hastalıklan izale, muzır hay vanları ve ha' s«ratı itlâf mak sadile Izmir Bornova Ziraat Enstttü MudÜrü haşemektebinde vü rat mütefıassm Nihat B. cude getirilen «Garbî Anadolu Haserat ve Emraz Mücadele Enstitüsü» iki senedenberi mütevazi bir surette çalısmakta, memleket zhaatine ve dolayısile ihracatına büyük faydalar temin eylemektedir. Bornova Ziraat mektebinin enstitüsünü ziyaret edenler memlekete pek nafi olan bu ilim ocağının gördüğü işl«r hakkında esaslı bir fikir edinmiş olurlar. Enstitünün esas itibarile iki lâburatuvart mevcuttur. Haserat ve tnurur hayvanlan lâburatuvarını, tahsilini Alm«nya'da ikmal eden değerli gençlerimizden Nihat Bey idare etmekte, bakteri ve mantari hastaIıklar liburatuvarında da Alman doktoru Her Schulz çalısmaktadır. Enstitü, Ege mıntakasında yetişen nef is incirlerimize arız olan incir kurtlarını imha için yaptığı bir çok tecrübelerde en kestirme ve en ucuz olmak üzere gazlama usulünü bulup çıkarmıştır. Bundan maada incir ağaçlarmın kök uyuzu denilen bir hastahktan dolayı kurumakta olduğu nazari dikkati celbetmiş ve ince tetkikler neticesind'e bu zararm kök uyuzu hastalığmdan ziyade bazı yerlerde hatalı garsiyat yapılmakta olmasından, bazı yerlerde de i nrat ve mantari hastalıklardan tevellüt ettiği anlasılmıs, çareler taharri»ine başlanmıstır. Bu sene yaz vakti tzmir Vilâyeti dahilindeki köy muallhnleri için açılan ziraî kurslar münasebetile Enstitünün hazırladığı yüzü mütecaviz böcek, kelebek ve muhtelif haşerat ve emraza müteallik kolleksiyonlar muallimlere tevzi edilmis ve hastalıklar, haş«rat ve emraz hakkında kendilerine muhtasar, müfit malumat verilmiştir. Köy muallimleri köyIerinde mevcut meyva ağaçlarına ve nebatlara arız olan hastalığın izalesine çalısacakları gibi Enstitü ile de muhabere ve temas edeceklerdir. Bornova Enstitüsü ayni zamanda Garbî Anadolu'daki on iki vilâyetin ziraat müdür ve memurlarile de mu* haberede bulunmaktadır. Her vilâyette ağaç ve nebatlara arız olan hastalıkların izalesi için müdürler ve ziraat memurları Enstitünün verdiği karara göre hareket etmektedirler. Enstitü, teshis ettiği ha&alıklara karsı yerli maddelerden iliç yapmakta ve bîr kısım haşeratla müca ROMA: 17,35 muhtelif musiki 20,50 Rospighi'' nm eserlerinden, orkestra ile konser. VARŞOVA: 17,05 polis orkestrası tarafından konser 18,05 hafif musiki 20,20 senfonik orkestra 23.05 hafif havalar. BELGRAT: 19,05 orkestra 20,05 şarkı konser! 20,35 tiyatro • 21,15 dans musikisi. PRAG: 15.35 sarkılar 20,35 konser 21,05 Kuar tet 21,35 şarkılar 22,20 orkestra. M O S K O V A : Stchelkovo 16,05 edebî neşriyat 17,15 konser • 18,35 konser 22,05 havadisler. Nişan Konya fırka kumandanîığindan ve Erkânı harbiye mirlivalığından miitekait Ali Rıza Pasanın kerimeleri İhsan Rıza Hanımla Posta ve telgraf müdürlerin • den miitekait Şükrü Beyin mahdumu Müeyyet Şükrü Beyin nişan raerasim » leri 8 birincikânun persembe aksamı Al Rıza Pasanın Yeniköy'd^eki yalılannda icra edilmistir. ^ • s..i 55,25 TAHVİLÂT Aç'li? Elektrik Şirketi Tramvay . Tünel Rıhtıın . Aoadohı (1) Anadolu (2) Anadolu (3) A. Mumessil Kapaniş İRTİHAL Ankara 8 (Telefonla) Anlcara Maüye tahakkuk memurlarından Rıza Bey zatürreeden vefat etmiştir. Kendisi sevilen bir adamdı. Allah rahmet eyle*ın. 37,60 3',60 39.40 37,60 37,60 39.4 0 Macaristan tötön alacak Ticaret Odasmın aldığı malumata göre bu sene Macaristan'da tütün zcriyah ihtiyaca kifayet edecek miktardan daha azdır, ve Macaristan hariçten mü • him miktarda tütün alacakhr. Oda tütünlerimizin Macaristan'da satılması îçin tetkikata başlamışhr. Foto Söreyya Foto, sinema v e tiyatro gazetesi olan Foto Süreyya'nın 19 uncu nüshası bir çok resimlerle müzeyyen olarak çıkmıştır. Bu nefis salon mecmuasım karilerimize hararetle tavsiye eyleuz. K AD IK 0 Y (Eski Hâle) sineması Mevsimin bir harikai san'atini din lemeğe seza ve bilhassa Ç1CAN or r kestrası ile nefis şarkılan ve kuvs etli mevzuu ile ptk fazh rağbet kazanan Kadıköv'de 1 SİNEMADA LCPE VF LEZ ve LA\VRENCE TİBBETT LirUlU|C91 IdilIU Tekrar tekrar gorülnjesi lâzım filminde en bü>ük muvaffdkivetler kazanivorlar. Ilâveten. Sahnede her akşam \e curaa cumartesi ve pazar 4,30 matinesinde meşhur ANİTA ve FRED SHRING triosu tarafından eksantrik numaralar ADALAR ŞARKISI Sivas Erzurum hattı Kütahya Balıkesir hattını însa eden Julyus Berger grupu ile diğer bazı mühim müesseselerin hükumete müracaat ederek Sivas Erzurum hattını inşaya talip olduklannı yazmışhk. Dün Julyus Berger grupunun sehrimizdeki şubesine müracaat e . derek tahkikat yaptık. Aldığımız cevaplar haberimizi teyit etti. Bu iş için, geçen pazartesi günü Ankara'ya giden Julyus Berger konsersiyomu umumî müdürü M. Fen Gemand ile Döyçe Bank müdürle • rinden M. Lobecht, Alman sanayi konsersiyomu müdürlerinden ve Krop fabrikaları erkânmdan M. Bambergler'den mürekkep heyet Ankara'da hükumete teklifatta bulunmuş ve inşaata ait şerait ve esas. lar üzerinde alâkadar makamata izahat vermiştir. Heyet bir iki güne kadar sehrimize avdet edecektîr. sözlü Bütün îstanbul halkı ya'nız bir şeyden bahsediyor. Sözlü, musikili ve şarkılı film. Müraessilesi: MAVİ TUNA Sesli, Sözlü, Şarkılı T R A D ER "TÜCCAR HORN,, H O RN BRiGiTTE HELM Cuma 2 4 6 Gece 9,30 da diğer günlerde: 2,30 4,30, gece 9,30 Herkes yalnız bu filmi görmek için MİLLÎ SİNEMAYA GAİP ÇOCUK "Paris Damlan Altında,, giydiği kasketi bir uğur telâkki ederek ondan ayrılmak iste mediği cihetle bu filimde de giymistir. F Tamamen UskOdar Hale sinemasında KüçüK daktifo KARtLERİMlZE Mumessili Meri Glori. İlâveten: HaIi hazır Dünya havadisler!. K 0ŞU Y0 R Bütün krallar ve hükumetler rüesası tarafından gorülduğunden bu fi ALBERT PREJfAN Filminde Filmler kralı Krallar filmi ismi verilmiştir. Matineier: 122,30 4,30 6,30 akşam 9,^0 da KOLAYLIK: Aylık abone Hususile vilâyetlerdekî bir çok karilerimiz gazetelerini munta • zaman kendi adreslerine alabil mek için bizden bazı kolaylıklar U temektedirler. Bu aziz karilerin arznlannı yerine getirmek üzere Cumhurjyet için aylık abone usulü ittihaz etmeğe karar verdik. Ay • lık abone bedeli yalnız MEKTEPLİ KIZLAR Rıhu okşayan bin ^üzeiiikler ... Yairız kadmlar ... Bir erkeğin gölgesi biie yoktur.. Diğer filrolerle kat'iyyen kıyas edılmez. Hiç bir san'at artisti yoktur.. BİR 100 GENÇ KIZ MEKTEPLİ 100 TALEBE Emsalsiz bir muvaffakiyetle KIZLAR ELHAMRA Rejisör: ERTUGRUL MUHSiN Yazan: NiZAMETTiN NAZiF MİLLET UYANIYOR v N 1 E L E K sinemalarında e MELEK'te 10,15 . 12,15 14,15 16.15 18,15 20,15. memieketirnizde vapılaa ilk muazzatn TÜRKÇE 150 kuruş... tan ibarettir ve tabiî peşin olarak gönderilmek Sâzımdır. Bu usul idarece fazla mesaiyi icap eden külfetli bir mesgale olduğu için abonelerinin inkıtaa uğramamasmı istiyen karilerhnizm \ paralarını idareye vaktinde yeti şecek veçhile döndermekt* devam etmeleri îktiza edecekHr. M A J İ K' te Bugün her ha!de gidip göreceginîz mustesna bir filmdîr. Saat 11 de tenziiâtlı fiatlaria matineler. Tcmsil edenler: Komik N A Ş İ T Bev ( Tıiki rolünde) E. R E H Z A T , FtRDl, EMİN BEÜG ÂT1F SMT. MAHMUT Bevlerie EMF.L RİZ\ ve KKVSER Hanım'ar Dikkat Her seans nihayetinde salon tahliye edıleceğinden seans başlannda gelinmesi ve 101214 seanslarının tercihi rica olunur. Matinelerde havadis gazetesi yokiurserbest kartlar bu filim için muteber değildir. , Matineler: ELHAMRA'da I0121416I830
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear