28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
7 Şubat 1930 Yunan güzeli Fuhusla mücadele Cumhuriyet İthalât beyannamesi zı büyük, gözleri fazla şehlâ, ke mikleri kalın, başı iri, omuzları geniş, kolları nisbeten ince, bakış* ları karanhk ve loş, teni prüzlü, çenesinin sağ taraf ında koskoca Bu tadilât Meclisin cıımar Dahiliye Vekâleti tarafındnn bir et beni taşıyan kız demekse, tesi günkü içtimamda hazırlanan talimatname Yunan güzelini seçen hakem heyemüzakere edilecek Başvekâlete verüdi ti haklıdır. Fotugrafına bakınız. Bu resim, Ankara 6 (Telefonla) B. M. Mec Ankara 6 Fuhuş ile ciddi surette aahndan ne kadar farkh ve ne kalisinin cumartesi günkü içtiraaında mücadeleye karar vermiş olan Dahiliye dar sahibinin aleyhine çekilraiş oVekili Şükrü Kaya Beyefendi, yeni ve gümrük kanununun bazı maddelerinin mühim bir karar ittihaz etmiş, ve buna lursa olsun, en fena bir makincnin tadili müzakere edilecektir. Bütçe Encüait, hazırlanan talimatname Başvekâ tesbit edebileceği bazı aşikâr kumeninin son tadilâtı şudur: lete takdim olunmuştur. surları aynen gösteriyor. Bu kız* İthalât beyannameleri taalluk ettiği Bu talimatnameye nazaran, bundan eşyanm tabi olduğu teklif ve resimlerin sonra umumhane acılması tamamile me cağıza Venüs'ün hafidesi diyebilir ve muayene neticesi terekküp edecek nedilmiştir.Büyük şehirlerde mevcut, ve misiniz? Jeneral Trikopis, kadim para cezalarının tediyesini icap ettirir her ne suretle olursa olsun, seddedilen Yunan kahramanı Aşil'e ne kadar bir taahhüt mahiyetindedir. Türkiye'ye umumhaneler bir daha açılmıyacaktır. benziyorsa, bu kız da Venüs'e o Kapanan bu gibi sefahat evlerinin kadar benziyor. ithali memnu olduğu cihetle hudut haricine iadesi lâzım gelen eşyadan beyan başka bir yerde de açılmasma müsaade Eğer spor görmüş vücut arandı edilmiyecektir. Küçük yerlerdeki umumnamede gösterilmiş olmak şartile resim haneler de derhal kapatılacaktır. ise Alman güzeli, zayıfhk arandı alınmaz. Umumhanelerden çıkan kadınların ise İngiliz güzeli, incelik arandı ise Türkiye'ye ithal edilmek üzere gümrü başka evlerde toplanmaları. birden faz Fransız güzeli, ateşli bir ihtiras ağe beyannamesi verilen eşyanın itha lasının ayni yerde ikamet etmeleri, so randı ise İspanyol güzeli, oynakhk linden sahibi vaz geçecek olursa bu eş kaklarda gezmeleri menedilecektir. Bu arandı ise Romanya güzeli, zara gibi kadmlarm. otellere, pansiyonlara ya gümrük müdür veya müfettişi dahil girmeleri de memnudur. Buna ait tall fet arandı ise Viyana güzeli, yalnız olmak üzere en az uç kişiden mürekkep matnamede, daha başka teferruat da cildin ve etin tatlılığı arandı ise bir heyet tarafından birer birer muaye tesbit edilmiştir. Macar güzeli intihap edilmeli idi. ne edilerek müsadereyi icap ettirmediği Umumhane, ve vesikalı fahişe usulü Hakemin ne aradığını ve bu Yuşabit olduktan sonra talebi kabul olu nün, memlekette fuhşa, ve zührevî hasnan dilberinde ne bulduğunu fonur. Muayene neJicesi para cezasını ieap talıklara mâni olmak şöyle dursun, bilâtografından anlamak imkânsızdır. ettirir bir hal görürse eşyanın iadesi kis, bunlarm sirayetinde âmil ve bulunFakat çoğu aramızda yetişen ve dukları yerlerde gençler üzerinde gayri paranın verilmesile kabildir. ahlâkî tesirler icra ettiğini nazarı dikka yedi batın ceddi Türk topraklarınMemurların harcırahları te alan Dahiliye Vekâletinin bu şayanı da tenebbüt eden bu güzelliği biz Ankara 6 (Telefonla) İzmir meb'u takdir kararı hiç şüphesiz memnuniyetle pek iyi tanınz. Fettanhğına ve işsu Münir Bey maaş kanununun ikinci karşılanacak, ve iyi neticeler vcrecektir. vesine diyeceğimiz yoktur. Beyoğmaddesine bir fıkra ilâvesini teklif etmiş lu âlemlerinde bu güzelliğin aşkıMeksika'da bir hadise ve bu teklif bütçe encümenince kabul na bir hayli kadeh kmlmış, hatta olunmuştur. Bo madde şudur: Ancak kan dökülmüştür. Adı batan Ta nakil, tahvil edilen memurlara harcırah tediye emri verilmeksizin memuriyetleri tavla'nın tarihi bu türlü macera tebdil edilemez. Şu kadar ki harcırahsız larla doludur. veya müstahak olduğu harcırahın bir Haydi hayırhsı... Bir asrî kıyakısmı ile gitmeği rızalarile kabul edenler fet altında yalnız vücudünü değil, bu hükümden müstesnadır. ırkının yakın mazisini de gizliyen îhsan Beyin masarifi bu işveİcâr ve fettan Katingoyu, güzelliğinden ziyade mehareti için muhakemesi M. Rııbio Reisicumhur ilân tebrik ederiz. öyle «Pragmatiste» Ankara 6 (Telefonla) Sabık Bahriye Vekili İhsan Beye masarifi muhake edildiği stadyumdan çıkar bir asırdayız ki, muvaffak olmak, ken yaralanmıştır mesinin tasfiyesi için icra vasıtasile teben hakikî kıymetleri sıfıra indiren ligat yapılmıştır. Meksiko 5 (A.A.) Bugün M. Rubio' amelî zekâlara güzelliği bile esir Adliyedeki komisyonlar nun reisicumhurluğu millî stadyumda ediyor. Ankara 6 (Telefonla) Temyiz rüe 50,000 kişinin huzurunda ilân edilmiştir. Şuna eminim ki Avrupa güzellik Yeni reisicumhurun tahlifi merasimi ile sasından terekküp eden tefrik ve tasfiye hakemine yalnız kürrei arzdan demüşarünileyhin irat etmiş olduğu nutuk ancak bır çeyreK saat surmuştur. BUtun ğil, Zührc'den, Merih't«n, Zuhalsefirler merasimde hazır bulunuyordu. . Akşap travers den ve öteki yıldızlardan da mu Meksiko 6 (A.A.) Yeni reisicumhur rahhaslar iştirak etseydiler, bizim Ankara 6 (Telefonla) Nafıa Vekili ile Devlet demir yollan U. M. memleket M. Rubio'ya bir delikanlı tarafından atı Kraliçe mutlaka birinci olurdu. te ahşap travers fabrikası inşası için lan 6 kurşundan biri ait çenesini kıra Çünkü, o, Avrupa değil, kâinat güKurşun müştereken tetkikatta bulunmaktadır rak sağ yanına saplanmıştır. çıkarılmıştır. M. Portez Gil mecruhun zelidir. lar. PEYAMİ SAFA sıhhî vaziyetinde henüz endişe edilecek GümriikkanunundaBiitçe Kapanan umumhaneler encümeninin tadilâtı bir daha açılamıyacak İlân mes'elesinden çıkan münakaEğer Avrupa güzeli demek, ağ şa ıztırap verici bir safhaya girdi Bazı teklifler karşısında kaldık Ceneral Trikopis AşiVe ne kadar benziyorsa bu kız da meşhur Vemıs'e o kadar benziyor!r "Yaldız,, dan vaz geçelim mi? [HEM RESIMLI ROMAN TEFRIKAMIZ: 10 NALINA MIHINA Yeni Reisicumhur bir genç tarafından yaralandı Sağlık zabıtası /»nkara 6 (Telefonla) tktisat Veki)' ;n de dahil olduğu sağlık müşavere heyeti tarafından tetkik edilen sağlık zabıtası nizamnamesi Şurayi Devlete gönderilmiştir. Seylâpzedelere yardım Ankara 6 (Telefonla) Kayseri'nin Sarıoğlan ve Akkışla nahiyelerindeki bazı köylerde seylâp ve doludan müteessir olan bazı evlere 50 şer ve kısmen harap olanlara Hilâliahmer'ce 25 er lira yardım edilmiştir. Hilâliahmer kongreleri Ankara 6 (Telefonla) 15 kânunusaniden itibaren her kaz?da toplanan Hilâliahmer kongreleri yeni intihap neticelerini merkezi umumiye bildirmeğe başlamışlardır. 50 ye yakın kaza netice edecek yi bildirmiştir. 15 şubatta da RilâliahTahran 4 Meşhur İran muharriri mer vilâyet kongreleri toplanmağa başAhmet Kâzım'ın«Şafakı Sürh»gazetesinhyacaktır. Hilâliahmer Merkezi umumisi de, yazdığı bir makalede tran'a da Lâtin bir buçuk ay sonra Yenişehir'deki yeni harflerinin kabulünü tavsiye etmiştir. binasına taşınacaktır. Makale İran'da büyük bir alâka uyanDarüİfünun bütçesi dırmıştır. Ahmet Kâzım bir Alfabe de vücude Ankara 6 (Telefon) Maarif Vekâleti darülfünunun 930 bütçesinin tet getirmiştir. Lâtin haflerinin kabul edilkikatını bitirmiştir. Bütçe, Vekiller he mesi çok muhtemeldir. yetine sevkedilmiştir. Yangın ve dolu yüzünden Darülfunımda yapılacak ıslahat proAtina 6 (A.A.) Simam ve Amorgo jesi Maarif Vekili tarafından tetkik edi adalarında yağmur ve dolu yüzünden liyor. Netice hakkında ketumiyet muha büyük hasarat olmuş, bir kaç ev yıkılfaza ediliyor. mıştır. Tefrika numarası: 59 Bombay 5 (A.A.) Şimendifer ameleslnln dün başlamış olan grevi devam ediyor. Maamafih, vaziyette salâh husule gelmiş olduğu söyleniyor. Bu grev, şimendiferciler sindikası tarafından tertip edilmiştir. Bombay 6 (A.A.) Great tndian Peninsular demiryollar kumpanyası işçilerinden grev ilân etmiş olanlara cumartesi gününe kadar işe başlamadıkları takdirde yerlerine başka amele alınacağı bildirilmiştir. Grevcilerin miktarı artmış ve şehir dahilinde tren seferleri az 1929 mahkumları çok intizamsızlığa uğramış olduğundan Ankara 6 (Telefonla) Adliye Vekâvaziyettekl vahamet hafif surette artıleti 1929 senesindeki mahkumin için bir mıştır. Kızıl bayrak ismindeki müfritler grafik hazırlamaktadır. birliğinin reisi de dahil olduğu halde muIran da yeni harfleri kabul harriklerden iki kişi tevkif edilmiştir. bir şey olmadığım söylemiştir. Diğer bir takım kimseler de mecruhun bir haftaya kadar ayağa kalkabileceğini söyllyorlar. Reisicumhur otomobilinde bulunanlardan kendisine ne kurşun ve ne de cam parçalarından hiç bir tane bile isabet etmiyen yegâne şahıs müşarünileyhin küçük kızıdır. Mutaarnz, kendi içtihadı ile hareket etmiş olduğunu beyan etmiş ve fakat Vasconcelos davasına muzahir ve muhip olduğunu gizlememiştir. 7 kişi daha tevkif edilmiştir. Hükumet, her türlü ihtimallere karşı hazır bulunmaktadır. Bombay'da amele grevi Moskova 6 (A.A.) Kiyefte toplanan bir hey'eti tahkikîye Okrayna kilisesi başpeskoposu ve bir çok peskoposlann Sovyet aleyhindeki mukabil ihtilâl cemiyetlerile teşriki mesai ettiklerini esefle müşahede eylemiş ve kilisenin tasfiyesine karar vermiştir. Kilise reisi Grauseviski istifası hakkında neşreylediği bir beyannamede on sene evvel kilise teşkilâtına Sovyet aleyhindeki mücadeleye devam için iştirak ettiğini ve kilise müdüranının ekseriyetle Sovyetlere alehtar bulunduğunu teyit eylemiştir. lanacaktır. Yeni tıraş oldum, ter, cildimi yakıyor! Ağır ağır, istasyona varmışlardı. Vamık Behçet, istasyon binasının önünde, bir aşağı bir yukarı dolaşıyordu. Arkadaşlarını görünce, kollarını yanına şarkıtıp: Oh! Dedi. Nihayet teşrif buyurulabildi. Turhan Tahir, futursuz bir tavurla sordu: Sen, işleri bitirdin mi? Vamık Behçet, gülümsüyordu: Sorar mısın? Hem üstelik bir de «surpriz» hazırladım. Hüsrev Hakkı, lâkayıttı: Kim bilir, gene ne tuhaflık yapmışsmdır! Sen, istediğin kadar alay et. Turhan Tahir araya girmişti: Vamık, burada tek basımıza hareket etmekliğimiz doğru değil... Ne yaptığımızı, yapacağımızı, yapmak istediğimizi heplmiz bllmeliyiz. Ne «surprise» hazırladm? Sık bir buket! Naim Naei. Turhan Tahir alkışladılar: Bravo! Boyle bir «galanteri» isterdi, doğrusu! Okrayna kilisesi Bolşevik aleyhtarı imiş Bütün tahminler hilâfına, Paristeki güzellik müsabakasında bi rinciliği Yunan güzeli kazandı; o Yunan güzeli ki Atina'da halk onun Kraliçeliğini ıslıkla karşılamış, ona rey veren jüri heyetinin Hatanın, savabın kimde ve nerde I lerini f imabaat hiç bir ceridei mil reisi, Atina şehremini bir güzel daolduğunu araştıracak değiliz. Vazi1 liyemiz neşretmemeli ve ceridei yak yemişti. Kraliçeye ıslık çalanyet şudur: Aka Gündüz'ün daktilo aliyelerinde neşrine mübaşeret o lar, şimdi onun yirmi milîetin güilânı mes'elesinden çıkan münaka lunan (Yaldız) unvanlı romanın zeli arasında birinci çıkması üzeşa ıztırap verici bir safhaya girdi. devamı dercinden sarf ı nazar olun rine, kim bilir ne kadar mahcup ve Tenkit edenlef den sonra müda malıdır. Hususatı maruzayı ahlâkı pişman olmuşlardır. Atina Şehremini ise, o dayak faa edenlerin mektuplarını almağa umumiye namına efkârı âmmeye ları yediğinden dolayı, kim bilir, başladık. Dün gelenleri de yazdık neşrü ilân eyleriz muhterem efenne kadar müftehir ve yediği datan sonra ne olursa olsun bu çirkin dim. yaklarm bu suretle intikamı alınbahsi kapıyacağız. Yalnız bir nokta dığına da kim bilir ne derece memvar ki bizi tereddüde sevkediyor. nundurlar. ', Edebiyat birliğinden: Bir kaç imzalı bir mektupta hem Atina ahalisinin ıslıkla ve bizim ilân bahsinin kapanması, hem de Aka Gündüz Beyin henüz bir «Voyvo!» modası oraya da gittıse romanın terkedilmesi teklif edil tefrikası inti&ar eden (Yaldız) atlı «Voyvo!» larla güzelliğini tah':ir mektedir. Gerçe (Yaldız) romanı yeni romanından bahsetmeğe seettiği bir kızm, Paris'te birinci cl, ile ilân mes'elesi arasında hiç bir bep ve mahal yoksa da bu romanın ması ya Atina'hların, yahut ta haalâka ve münasebet yoktur. Fakat intişarı yüzünden vukua gelen müikisi de bir elden çıktıği için karış essir hadise birliğimizin nazarı dik kem heyetinin zevksizliğine delâ let eder. tırıhyor. kat ve teessürünü şiddetle celbetYaldız romanından vaz miştir. Edebiyat bhliği, kendisine Dün, biz, Yunan güzelinin biringeçelim mi? mensup olan bir arkadaşın bu tarz ciliği kazanmış olmasından bahseGazetemiz iki üç gündenberi da bif ilân neşredişini hiddet ve derken bizin deryadil Vartan Ef. kendine sorduğu bu suale kat'î bir nefretle karşılamakla beraber ken söze karıştı: cevap aramakla meşguldür. İki disini aza bulunduğu birlik aile« Hey çocuklar, ne üziilüp dacephe arasında kaldık.Birinde ede sinden derhal istifaya davet eder. ruyorsunuz! Yunan güzeli , pek o * bî, orijinal bir roman var, diğerinkadar yabancı sayılmaz! Anası de* ** de birdenbire patlak veren bir ahğilse bile büyük anası, mutlaka beh< Hüseyin Rahmi Bey üstabamızın veya büyük babamıztn lâk mes'elesi... ahpabıdır.» Bunun hangisini tercih edelim. dımızın mektubıı: Aka Gündüz'ü ahlâkî neşriyat Yunanistan'a karşı olan merİlk bakımda ikinciyi bırakıp birinmes'elelerinde çok ve acı tecrübebutiyetlerini her vesile ile gösterciyi tercih etmek var. Fakat birbirine o kadar girift oldu ki bizce ler görmüş bir dost sıfatile müda mekten zevkalan, hatta bunu bir ikisini birden terketmek şimdilik en faa etmek isterim. Mahut ilân mes' vazife telâkki eden İstanbul Rummüraccab hareketlerden görünü elesinio edebiyat ve romanla bir a ları arasında dolaşan bir şayiaya lâkası yoktur. O, başlı başına husu göre, Yunan güzeli İzmir'li veya yor. Fener'li imiş! Yunan Güzellik KraBu işe kat'î bir netice vermek az sî ve şahsî bir iştir. Hücumlarda liçesi, eski Yunanistanlıların «Türk fevrî hislerin saik olduğunu zannemindeyiz. Yalnız muhterem karitohumu» dedikleri Türkiye'den lerimizden rica ederiz, bir ahlâk diyorum. Medenî matbuatta izdi gitme Rum'lardan olmasa da, Momes'elesini tenkit ederken yazının vaç ilânlarından akla hayale gelmi ra'h olsa Vartan Ef. nin gene hakve üslubun nezahatine son derece yen her türlüsüne tesadüf olunmu kı var, değil mi? dikkat edelim. Ayni zamanda bu yor mu? * Aka Gündüz, güzel bir daktilo aricamızı mukabele edenlere de teş* * ! mil etmek mecburiyetindeyiz. Çün rıyorum demeseydi de «peşin para Mektepler ve yangın kü bizde sık sık görülmüştür, pek ile bir eşek adam arıyorum» diye Feyziati lisesi yangını bahafiften başlıyan matbuat münaka ilân etmiş olsaydı «Hayır efendim na bir noktayı hatırlattı . şaları pek ağır neticelere varmış insanların arasında hiç eşek yok Bu ahşap konakta leylî tatır. tur» diye protesto eden çıkacak lebe^de vardı. Beş on dakika Dün büyük bir şairimiz bu ilân mıydı? Matbuatla alâkası olmı içinde ateş konağı sarchğı halde mes'elesi hakkında fikirlerini şu yanların muharrir hukukuna teca Allah muhafaza etti de cocukların zarif sekilde söylediler: vüzle monarşi kurmak istemeleri hepsi sağ ve salim kurtuldular. * Hassas bir edip veya şairin işte böyle cıvık bir anarşı tevlit eLeylî talebeden tanıdığım kifc güzel bir kız araması kadar günah der. Eski bir muharririn başkasına çük bir kız, uykudan uyandmhp olmıyan bir sevap yoktur. Yalnız zararı olmıyan bir kaprisine, mes ta dısarı çıkarılırken alevlerin dehgüzeli, güzel tarzda aramak şarttır. leğine ait her hangi bir trüküne şeti karşısında duyduğu korkuyu Büyük bir edibimiz de orada bu müdahale etmek doğru değildir. O anlatırken yüreğim titredi. Avrulunuyordu. Sualimize şu cevabı ver ilânlar başka türlü de yazılabilirdi. pa ve Amerika'da mektep yangınJ diler: Yazmamış, olabilir, bu kendi hak İarında yanan veya ezilen çocuk Bu hususta hiç bir şey söyliye kıdır. Dostumun müteessir olma lar aklıma geldi. Sonra bizim leylî mem. Sadece bildiklerimi söylive masını tavsiye ve bu vesile ile mu ve neharî mekteplerde, bir yangın vukuunda çocuklara nasıl ve nereyim: habbetlerimi teyit ederim efendim. den çıkacaklarını öğretmek için Dikmen'in havası, suyu, bağları HÜSEYİN RAHMİ talim yapılıp yapılmadığmı düşün*, * çok güzeldir. ** düm. i Böyle mütalealar, f ikirler her zaEğer, Feyziati yangını müthiş bir Biraz tuhaf bir teklif: man her sütunda yer bulabilir. (Vakit) refikimizde (Seyyah) facia olmadısa bunu AUaVn lutfu^ Fakat ötede maruf san'atkârımız | imzasile nefis yazılar yazan Hakkı na medyunuz. Neyzen Tevfik Bey bize Aka'yı Bu yangından ibret alal • • * • • , mekmüdafaa ve münakkitlerine hücum Suha Bey arkadaşımız da şu mek teplerde yangınları söndürecek eder bir manzume getirip okumuş tubu göndermiştir: tedbirleri ittihaz ve çocuklara ara «Onlar birer ilân değildir. Onlar tur ki baştan başa bir şaheserdi. sıra yangından kurtulma talimleri Ne yazık ki hiç bir zaman, hiç bir okuyanların göz bebeklerinden iç yaptıralım. sütunda bir saniyelik yer bulamıya lerde fazilet çarpan kalplere burula burkula giren kızıl derecei cak bir şaheser.. hararette birer tirbişundur. Her *• Mütekaitler teaviin derne satırı asabımın her telinden kor Emrazı ziihreviye müsaplan kunç ve mühlik bir engerek yılanı Ankara 6 (Telefnla) Emrazı zühreğinden: gibi geçti. Yirmi beş senedenberi viye müsaplarının cebren muayeneye (Bu mektubu bazı satırlarını, tanıdığım bu arkadaşımı mümkün sevkleri ve imtina edenler eğer ecnebi^ cümlelerini tamamen çıkararak ya olsaydı bizzat tedavi ettiriridim, tebaadan iseler hudut haricine çıkarılması Sıhhiye Vekâletince tanıim edilzıyoruz.) çünkü mes'ele bir sakatı dımağ te miştir. ... Bu efendinin badema yazara zahürünü gösteriyor. Onu affedeKost'un yeni bir teşebbüsü ğı hiç bir eserini okumamağa ve evParis 6 (A.A.) Tayyareci Costes ile lerimize sokmamağa karar verdiği bilmemiz için elimizde bir asabiye Codos İstre'e gitmişlerdir. Yakmda bln, mizi alenen arz ve beyan ile ber müteha«sısının tedaviye muhtaçtır kilogramlık bir hamule ile cihan sür'at veçhi zir teklifatı dermeyan etme diyen raporu bulunmahdır ve bunu müddet ve mesafe rekorlarmı kırmağa mize müsaade buyurulmasını rica teklif ediyorum.» teşebbüs etmek üzere buradan havalaeyleriz. Şöyle ki bu efendinin eserHAKKI SUHA nacaklardır. Hüsrev Hakkı, itiraz etti: Ben, o fikirde değilim! Vamık Behçet, bu itiraza kızmıştı: Neden küçük bey? Kaç tane buket yaptırdın? Bir tane! Kaç kişi gelecek? Altı! Peki, buketi kime vereceksin? Hepsi, birbirinin yüzüne baktılar: Bu, mes'ele hakikaten! Kaş yaparken göz çıkarmış olacağız! Birini memnun edeceğiz, beşini darıltacağız! Daha ilk gününden, bu, pek büyük bir gaf olur. Tamir edilmez, affedilmez, bir gaf! Vamık Behçet, bir müddet cevap vermedi, itirazların arkası kesilmesini bekledi: Daha bir itirazınız var mı? Başka ne söyliyelim? Kâfi değil mi? Hayır, beyler... Ben, düşünerek hareket edeceğim. Buketi Fatma'nın annesine vereceğim! Naim Naci, Turhan Tahir, Hüsrev Hakkı, alıklaşmışlardı: Bu, olabilir! Gördünüz mü ya? Buket nerede? Elimin hararetile bozulmasın diye, tütüncüye bıraktım. İstasyonda, trenin gelmek üzere olduğunu anlatan kaynasmalar başlamıştı. İstasyon memuru dısarı çıkmış, hamallar «alesta» duruyorlardı. Tren, perdeleri zincir gibi bir birine takılı uzun, titrek düdükler öttürerek homurdana homurdana geliyordu. Vamık Behçet, tütüncünün barakasına koştu, buketi aldı, arkadaşlarının yanına geldi. Tren, ağır ağır istasyona girip, durdu. Vagon kapıları açılmadan evvel, dört arkadaş, pencerelere baktılar. Ortadaki birinci mevki vagonun pencerelerinde Nuran'ın, Sabbek'in, Fatma'nın, Dürdane'nin, Nezahat Hanımın başlarını görmüşlerdi. Telâşla, o tarafa seğirttiler. Genç kızlar ellerini sallıyarak, hafif çığlıklarla onları selâmlıyorlar. Delikanlüar da, ayni heyecanla mukabele ettiler. Kondoktör, vagonun kapısmı açmıstı, Nezahat Hanım, hoppa bir sıçrayışla yere atladı, Turhan Tahir'in yardım için uzanan elini hararetle sıktı: Bonjur, beyefendi! Bonjur, hanımefendi! Nezahat Hanım, Naim Naci'ye, Hüsrev Hakkı'ya iltifat eder, ellerini sıkarken, Turhan Tahir de genç kızların inmele*, rine yardım ediyordu. Nezahat HanınM dan sonra Dürdane inmişti, onu Sabbek$ Nuran, Fatma takip ettiler. • Vamık Behçet, çiçek buketini, Nezahet' Hanıma uzatmıştı: Kabulünü rica ederim hanımefendi. Sefa geldiniz! Nezahat Hanım, yüzü bir gelin gibi kızararak teşekkür etti: Mersi beyefendi! Ne kadar naziksiniz!.. Estafurullah hanımefendi. Turhan Tahir, Fatma'nın elini tutarken sordu: Ayfer Hanım, teşrif etmediler mi? Hayır efendim, yarın gelecekler! Haldun, nerede? Haldun Nedret, pencereden başmı çıkarmıştı: Monşer, durup soracaçma, gel de yardım et. Bagajları çıkaralım. Vagona hücum eden hammallar, pencereden küçük bavulları, el çantalarmı birer birer çıkarıyorlardı. Haldun, Turhan Tahir'e, bir bilet verdi: Mabadi var Yunan güzeli! Bana da vız gelir...' Turhan Tahir, kaşlarını kaldırmış, şimmi oynar gibi omuzlarını titretiyordu: Beni, ötedenberi çekemiyen köy delikanlıları vardı, artık onlar, çıldırırIar. Evvelce «kamp»ı, doğrudan doğruya spor için, antrenman için düşünmüştük. Lâkin işin şekli değişti. Hüsrev Hakkı, gözlerini hayretle açmıştı: Ne o, monşer! Spordan vaz mı geçiyoruz? O, kabil mi? Yalnız programı genişletecek. başka numaralar ilâve edeceğiz. Haftanın muayyen gecelerinde , dans ve eğlence... Tabii, arada «distraksiyon» da lâMahmut Yesari zım! öbürleri, orta halliye benziyorlar. Ruhun, asabın sükunü selâmeti namına... Hepsi de janti... Naim Naci, saatine baktı: Köyde, dehşetli bir dedikodu başh Biraz ağır gidelim, daha erken... yacak... Turhan Tahir sordu: Naim Naci, elini sallıyordu: Kesildi ml? Onu, hiç sorma... Turhan, sen, bu Hayır, monser! Kan ter içinde karanın yerlisi olduğun için dedikoduları lacağız. Saclarımın briyantini bozuldu. duyarsın. ki"eci bir halde, yapış vapış oldu.. Sanki metelik verlrim de Hüsrev Hakkı da itiraf etti:
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear