24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
79 Suba* Cumhuriyet '(TUI 23 [Ifl İAİ NALINA MIHINA sIÂ| Muhterem «Vakit» refikimiz 1 İnşiliz gazetesinde Mübeccel 1 mık Hanımın Paris'teki müsaba] ya girmediği hakkında bir fı| görmüş, hemen buna inanarak ş nen dercetmiş!... j Bu, bana Nasrettin Hocanın fıkrasını hatırlattı. Gerçi Nasrettin Hocanın fîkra rından istifade imtiyazı, babe başka bir arkadaşın kalemine tef edilmiş ise de, Hocanın fıkrası mes'elede o kadar yerinde düşfr ki yazmaktan nefsimi menedej dim. a Adamın biri bir gün gelmiş, f ca merhumun eşeğini muvakkal istemiş, Hoca da «Eşek burada y> işe gitti» demiş, fakat tam bu es: da eşek anırmağa başlamış... M kebi istiyen adam, Nasrettin Ho ya: Eşek ahırda hocam, bak h rıyor, sesini işitmiyor znusun, miş! Hazırcevap Hoca da, şu cevi vermiş: Benim sözüme inanmıyon da eşşeğin sözüne mi inanıyorst Aziz refikimiz de Mübeccel ] nımın müsabakaya girdiğine d Le Journal gazetesinin ve bia yazdıklarımıza inanmıyor da 1B liz mecmuasmın sözüne inanıyı B. M. Meclisinde Itiiâf projesi Müzakere ed lecek Atina'cîa mes'ele yeni İâyihalar tetkik ediliyor Meclisi u •• unî aza arınaEn z yade tetkik edien veri>ece'< hakkı huzur iş ıki taraf mübadiine kedar olacak ? erinin emlâk dir Boş lâf yer>ne sıkı kontrol! Evvelki gece Haydarpaşa Pendik Ranliyö hattında bir tren kazası olmuş ve tren Kartal ile Pendik arasında gitmekte iken lokomotifin arkasındaki ikinci vagonun dingili kırılarak tekerleğı fırlamış, içinde yolcu bulunmıyan vagon hattan çıkarak yuvirlanmış. parçalan' mıştır. Diğer vagonlardi bulunan yolcular eavet tabiî olarak heyecana, telâşa düşmüşler. baygmlıklar geçirmişlerdir. Bu kazadan kimlerin mes'ul olduğu henüz malum olmadığını söyliyen baş müfettiş diyor ki: « Gizli kalmış bir imal hatası dolayisile zayıf olan dinçil kırılmış ve dereyman olmuştur. Diğer yedi vagon tehlikeve maruz kalmamıştır. Esasen vakit geç olduğu icin trende yolcu yoktu ve bazı I/L4K5 Mııharriri: Aka Gündüz Bize inanmayıp ta •, Evet tastamam üç veya dört ku mümkün olduğu kadar sıklaştırru köfte... Tastamam nlduğu malıdım. şundan biliyordum ki henüz O zamanlarda bir takım münaAnkara 18 (Telefonla) İdarei umuekmekten bir lokma koparılsebetsiz senfonik konserler verirAtina 18 (Hususî) M. Venizemiyei vilâyet kanununda yapılan tadimıştı. Üç dört kuru köftenin lerdi. Münasebetsiz olduğunu söyIos'un riyaseti altında dün Türk lâta göre, meclisi umumilerce kabul edit e t k l k edllmi yamnda biraz beyaz peynir lemekten maksadım, biz henüz An*" len vilâyet bütçeleri Vilâyet tarafmdan t l r « Yapılan müzakerat ve tesbit eve onun yanında bir tek elma du kara konuşması ile Sepetçioğlu haDahiliye Vekâletine irsal olunacaktır. ruyordu. Dört köfte, bir tutam pey vaları, arasında parmak şaklatırBütçeler, Maarif, Sıhhiye Vekâletleri 'dilen noktai nazarlar hakkında nir, bir elma... Benim güzel dakti ken aramıza karaçalı gibi (Bethumümessillerinden mürekkep bir l » m b W î ketumiyet muhafaza edilıneklo kızım işte bunları yiyordu. fen) adında sağır, sinirli, geçimyonda tetkik edildikten sonra Heyeti Vetedır. Har. encumenı buçıin (dün) siz, münasebetsiz, bilmem hangi İçim sızladı. Bu da insandı, hem kilece verilecek karar Reisicumhurun devirde yaşamış bir bestekârı ve içtima ederek hükumetin izahatmj tasdikine iktiran ettikten sonra tatbik vagonlar boştu Kırılmağı mucip o insanların en güzeli, en çalışkanı senfonilerini soktulardı. olunur. ve noktai nazarlarını dinliyecek lan ve hiç memul olmıyan zayıf nokta idi, bunun da üç köfte ve bir elmaHepimiz gidiyorduk. Lâf olsun Komisyonun mesaisi ihzariHir. İhtilâf tir. En ziyade mevzuu tetkik olan tekerleğin iç tarafında olduğu için mu dan başka gıdalara ihtivacı vardı. lı hususat İcra Vekilleri Heyetinin nihaî mes'ele iki taraf mübadillerinin aycnede görülrr.emiş olduşunu ve orta Yazık daktilo kızı! Dedim içim diye. kararına iktiran eder. Bu tadilât MecliHepimiz tath tatlı dinliyorduk. da bir mes'uliyet olmadığını zanndivo den; sen müreffeh, mes'ut olmalısin perşembe günkü içtimaında müzake emlâki mes'elesidir. Bu mes'ele hakkında mahsup muamelesi ka ruz. Her halde bu şekUde bir kaza pek sm, senin hakkındır bu. Bütün bun Kimse, anlamadı demesin diye. re edilecektir. Hepimiz esneye esneye çıkıyornadiren olan bir hadisedir. Hat ve tren l»r birer «'^sek sür'atile zihnimFırka müfettişi ve Muğla meb'usu Ali bul edilmemektedir. Bununla beraduk. den geçti. Kız başını çevirİD beni Nazmi Beyin teklifine göre meclisi umu ber bu mes'elenin itilâf neticesini 1er tamimen emnivet'i bir haldedir.» Fakat konserler moda olmuştu, Gazetelere büvük bir so|uk kanlılıkla görünce hemen bir gazete parçası mi azalarına müzakere müddetince yev bertaraf etmek mahiyetinde olmauydurma bir burjuva sosyetesinde miye bea liradan on liraya kadar muhas dığı temin edilmektedir. Mübadil bu sözleri söyliyen basmüfettiş Bev di ile sofrasm' kapattı ve kıpkırmızı ?er yedi vaçonun tehlikeye maruz kal oldu. Fakirliğinden utanmıştı. Ben böyle modalara riayet etmek lâsesat şe şehrî 8000 kuruş üzerinden haremlâkinin takdiri hususnnun muh mr>ması sırf bir talih c e r i olduîunu, cırah verilir. zımdır, dediler, biz de amenna ditelit komisyona tevdii iltizam o ortida hc ba!d»k me«'"liveti mucln bir »örmemezlikten geldim ve dedim Vilâyet encümeni azalarına, meclisi yip devama başladık. umumî karaı ile sehrî 75 liradan 150 li j lunmaktadır. Şu kadar var ki tak t"3dise bulundjîunu vr bu gibi müessif ki: Mademki bir moda idi, mutlaka Affedersiniz, rahatsız ettim. raya kalar tahsisat verilir. Meclisi umu dir muamelâtı muayyen ve mahclt 'azalara bir daha r"»vdan bır^ık'lrmbu güzel kız da bir gün olsun ora Estağfunıllah, bir emriniz mi ya gidecekti. Artık ben, her cuma milercetayin ve takdir olunacak muhas bir müddet zarfında yapılmak lâ ması için d'^er va<ronHrîn tekerleklerisesat mıktarı dahiliyece tasdik olunur. nin ic taraflsrındi zayıf nokta olup ol var efendim? zımdır. Itaşın bire taşın sıralara, koltuklara Noter'ik kanununun tadili encümende Müdür Beyefendiye bir kitap jbak bire bak! madığının muavene edMereğini söyleAnkara sefiri M. Polihronyadis'e bitti. Perşembeye Mecliste müzakere eNihayet bir konsere geldi. verilecek kat'î ve nihaî talimat bu «evdi isabet etmiş, vazifesini yapmış o ?etirece?imi söylemiştim, kitabı dilecektır. bulamadım, bugün de biraz fazla lurdu. Kraliçeler grevi! 1 Noterük kanununun 9 uncu maddesi gün (dün) Har. encümeni tarafmİşte hayatımın en mes'ut, en üDfvrilen vaçoida v>lcu olsaydı kaza isim var, bankaları dolaşacağım, şu surefle tadil edilmiştir: Dünkü nüshamızda elbette oî dan tesbit edilecek mukarrerattan ıın net'cesi sünhesİT pe'î feci olacaktı. îutfen kendilerine söyler misiniz, mitli, en ferah günü! Noterlik istiyenlerin liyakatlileri aramuşsunuzdur. Paris'te kraliçeler Acaba •'r"srıüfettiş Bey o zaman ne bu kitabı yarın getirebileceğim.. sonra verilecektir. Beni görmedi. Gitti en ön kolsında hlkimlik sınıfında en çok hizmeti kaç saat devam eden bir grev y. vuracaklardı. tuklardan birine oturdu. Emredersiniz efendim. geçenleı bu hizmette müsavi iseler bil \M. FokaS paZOT gÜMİ mışlar. Şimdiye kadar çeşit ç« fiil müstahdem bulunanlar diğerleriııe ve Muhtelit mübadele komisyonu c Onun icin: Rîz, her fniıe^sif hartîseflpn Aşk insanı kör, sersem edermiş.. Teşekkür ederim. grevler görmüştük. Şimdi ilk d < imtihaıiı ehliyetnameyi haiz olanlara bitaraf azası dün aralarında top onra bövle kuru ve manasız sözler sövÇıkarken dayanamadım sordum: Yalan vallahi! leneoejine .bu hat üzerinde cok ciddî kraliçeler grevi de gördük. Acı tercih elilir. ı ı A i » L ıi • * Aşk, bilâkis insanın zekâsını ö ğ l e tatiline çıkmıyorsunuz, bu grevde hangi kraliçe önayak lanarak Ankara ya seyahatlerı et tedbirîer ahrmilı. =ıkı tetkikler yanıl evde heklemezler mi? şeytanhğını artırıyor. Ne yapayım milı ve en küçük bir taTpnın dahi mes'afında görüşmüşlerdir. M. Fokas'ın Benim evim yoktur efendim, da yanındaki boş koltuğa otura du da arkadaşlarım ayaklandu i ı pazar günü Atina'dan avdeti bek ulü inn>T> b"! ın" rak şiddetle cezalan pansiyonda otururum. dersiniz? dmlmaîıdır, diyoruz. yım diye bir dakika bile düşünmelenmektedir. ı w • • r% Ya, aileniz falân.. dim. Yavaşça kalktım, dışarıya çıkD Müsakkafat tahriri Hiç kimsem yoktur efendim. tım. Şöyle bir dolaştıktan sonra o ru ^e^ı m r Ankara 18 (Telefonla) Ankara 18 (Telefonla) Lâdik, îstanbul'da filân mı? tekrar içeriye girdim ve yeni gelOsmanlı Bankası direktörü abat, îskilip, Ereğli, Mardin, Bur Hayır efendim, bütün dünya miş tavrı takınarak kendime yer da hiç kimsem yoktur efendim. M. Soıbiye bııgün Maliye Ve dur, Ürküp mıntakalarında icra earamağa başladım. Ta.. En ön sı Niste yüz elliliklerder} L Sesinin hüznü icime bir alev makili ile gb'riiştü. dilmekte olan müsakkafat tahriri raya gittim, yüzümü gelize dönyii şiddetile aktı. Demek bu kimsemail hakkıyı yaralıyac Mülâkattan sonra M . Sor' bitmiştir. siz güzel daktilo ayda aldığı elli düm ve yer aradığımı anlatır jestbiye Uzekkiır edilen mevat Mehmet Sabr.nin Ticaret muahedeleri lira ile yaşıyordu. Yirmi lira oda lerle dört etrafıma bakınmağa başM Va'ko mart sonunda j hakkmda ketumiyet ibraz et Ankara 18 (Telefonla) Avusturya kirası verse geriye otuzdan eksik ladım. muhakemesi İ ti. Bununla beraber Devlet ile muvakkat ticaret muahedesinin ma Tevtik Rüştü P. e iadei bir şey kahyordu. Onunla da yiye Derken öter'le göz göze geldim. Birer tebessümle selâmlaştık. Yüz ellilik listeye dahil oLnl Bankası ile istikraz mesaili vıs iptidasına kadar, tran'Ia ise nlsan İT>cek, i.çecek, giyecek ve yaşadığını zi/ret edec k Bitmedi dan esbak Gümülcine meb'usu I etrafııda teklifatta bulıın tidasına kadar temdidi takarrür etmiştir zannedecek. Zavallı kız! Sen buna •nııııtırııırıulllliiiıiHuıı : mail Hakki, 11 teşrinisani 1928i Budapeste 17 (A.A.) Har ci lâ^ık değilsin... duğu muhakkak addedilye nazırı M. Valko Tevfik Rüştü rihinde Nis'te Mehmet Sabri i Demek ki benim banka mektupmektedir. Beyin Peşte'ye vaki olan ziyaretini ları eski tesirinden fazla bir tesir minde biri tarafından katil kas| M . Sorbiye'nin yarıri (bııCi'tçilerle hukumet iade için martm ilk g^inlerinde Anyaralanmıştır. Mehmet Sabri, V j gösterecek. Anladım vaziveti. Yakara'ya gitmek tasavvurundad'r. gün ) tstanbul'a db'nmesi tuvar caddesinden geçmekte o) kuvvrtl°ri arasında Uzun z=?.ma.ndanberi besîenen bu jkaladım artık. Ne olur? Böyle güİsmail Hakkı'nın üzerine iki eî muhtemeldir. müsadeTie er arzunun tahakkukuna muhtelif hâ \ zel bir kıza ayda yüz lira sarfetteş etmiş, kurşunlardan biri İsa disat mâni olmuştur. M. Valko'nun sem, iki odalı derli tcplu bir yer Saraçanedeki Mün'r paşa il Hakkı'ya, diğeri de oradan g! Atina 18 (Hususî) Sofya'dan çelen Ankara'ya r i d e c ş i tarih henüz tutsam günaha mı girerim? mekte olan Macar mühendisi Ankara 18 (Telefonla) Türk müstacel teleraflara nazaran ciftoiler kat'î olarak t<sbi^ edümemiştir. konağı mek*ep ittihaz Aldolberg Hercgzeg'e ve Mm.Dc Zaten o da kimsesizliğini şairalüğü takkir maddesinden dolayı hükumet kuvvetlerile müsademede bu Hususile müsarünileyh şark tami ne bir ifade ile söylemişti, burdan ediîmiştir isminde bir kadına isabetle her i hakkında takibat icra eden Hro lunmuşlardır. Bir çok y.erlerde devam e rat mes'elelerinin haîli müzakere da istidlâl ediyorum ki biraz tusini yaralamıştır. Ahiren Mehı Paris'te den bu müsademeler tehlikeli bir ma lerini idare için elv°vm nika gazetesi neşriyatının tahkir Feci bir yanğın neticesinde yatukluk etmemiş olsam da açılmak Sabri'nin Nis'te muhakemes hiyet almaktadır. Her iki taraftan müte bulunmaîz^fd'r. Bu müzakerat damahiyetinde görülmemesi hasebile addit maktul ve nıecruh olduğu bildiril ha bir müddet devam edecektir. cesaretini göstersem, çabuk değil mn güzide irfan ocağımız Feyz'a başlanmıştır. Mehmet Sabri, m; f beraatine karar verildiğinden tek mektedir. Ancak bu müzakeratın hitam'nda se mantoların, ipek ropların, atlas ! !'r;'n tekrar acılacağını rnemnuni kemede siyasî esbaptan do dır ki M. Valko Ankara seyahatine iskarpinlerin yüzü yumuşak ve pa vetle haber a'dık. Dün mektep ida | İsmail Hakkı'nın üzerine ateş rar neşriyata başlıyabileceğine ve ait ka^'î oro^ramı tesbit edecfktîr. ranın yüzü sıcaktır. r»»si f3" ?azetemize şu tebliği gön ğini söylemiş ve avukatları Türk vatandaşhğına talip olan 450 ÎJot: Paris içtim^i devam etmekHanri Tores ve M. Lina, Sabri'i Artık kararımı vermiştim. Bu dermistir: müslümanın vatandaş kütüğune te olduğundan mukarrer ziyaretin zavallı, kimsesiz güzel kızı kurtakuvvei akliyesine malik olmadıj Fevziati lisesî müdnr^ü^ürd^n : kaydedilmesine Heyeti Vekilece 21 şubat 1930 cuma günü martın son haftasına kalacağı öğracaktım. Ayda yüz, haydi haydi ...Subatın 22 inci cumartesi çünü beyan ederek muayenesini ta karar verilmiştir. saat onda Kadıköy'de Süreyyüz elli ben versem, elli de kendi »nekten Sa^açanebası'nda Münür etmişlerdir. Müddeiumumî bu Beş seneden ziyade ağır hapi ıs ya sineması salonunda yapıtaleayı kabul ettiğinden muha aylığı, iki yüz eder. Ne olacak? Paşa konağında yeniden açılacakrieın ziva et n< . t.Caıet cezasma mahkum olanların mahme maznunun muayenesi için tt lacak biiyük içtimaa sen de hER TÜRK Haftada çok çok üç gece giderim. tır. curiyeti kanuniye altında bulunduMuallimlerimizîe levlî ve neharî edilmiştir. gel. Yeni ANK*RAyı eörmelî! Hem ben aşkımı tatmin etmiş olurularak emvalinin idaresinde vasi Onun için Bu içtimada kadm, erkek ! rum, hem o hayatını daha geniş bir umum talebenin mezkur günde satayini mecburiyetinin tahtı hükme prog^am Meclisi Umıımî Fırka grı ferahla geciımiş olur. Bahusus ben at sekiz buçukta mutat her vatandaş bulunacaktır. ahnmasına lüzum olmadığı Temyiz Vilâyet Meclisi Umumisi Fı Millî Iktisat ve Tasarrııf Millî S n a y Nümune erşrisini de biraz yüzüne bakılır bir adam veçhile derslere başlamak üzere grubu heyeti umumiyesince karargir olperşembe günü saat 3 te budım. Her halde onunla tenhada yeni mektep binasında hazır cemiyeti Ziv r«»t p» ' lanacaktır. konuşmalıdım ve bu tesadüfleri muştur. Osman'ı Bankasnın teklifatı Mac r Haricye Naz r geliyor Bir yüz ellilik Bulgaristan'da Feyziati Cumrtesi günü tekrar açılıyor Hey'etî Vekilede Vataodaş! 20 N I S A N 1930 leırıka numarası : 70 Mahmut Yesan Her sene, yaz tatillerinde ne ile vakit geçirirdiniz? Adalar'a Yakacık'a giderdik. Zannedersem, siz, kır hayatını tercih ediyorsunuz? Fakat emin olunuz, deniz eğlenceleri, sporu daha zevklidir. Denize alışan ömrünün sonuna kader o I nun nostaljisini çeker. Zevklerinizi aşağı yukarı anlıyorum, Hüsrev Bey! Siz, her şeyden evvel, denizcisiniz. Bravo, Nuran Hanftn, iyi keşfettiniz! O halde, neden bahriyeli olmadınız? Hüsrev Hakkı, cebinden piposunu çıkarmış, dişlerinin arasına geçirmişti: Annem, babam istemedi. Doktorlar da, sıhhatim için, muzırdır. dediler. Bahriye mektebi, çok sıkıdır. Fakat buna rağmen, benim deniz aşkım. sönmedi. Nuran, tatlı tatlı guldu: Ne güzel söylediniz! Deniz aşkım! Bütün ihtirasımı ifade etmiyor mu? Ediyor. Lâkin ben, bundan başka bir mana daha çıkardım. Hüsrev Hakkı, gözlerini kırpıştırdı: Ne gibi mana çıkardınız? Deniz aşkım, demekle başka aşklarınız olduğunu da hissettiriyorsunuz. Mükemmel! Çok doğru bir hüküm! Nuran, gözlerini sazdu, dudaklarını ağır ağır kımıldattı: Başka ne aşklarınız var? Genç adam, Nuran'ın yüzüne baktı, cevap vermedi.^ Bu sualle, saygısızlık etmiş oluyorum! Hayır, Nuran Hanım... Beni, nasıl diyeyim, sasırtmış oluyorsunuz. Sizin gibi, nezih, kibar bir çenç hanıma. vereceğim cevabı, çok düşünmekliğim icap ediyor. Küçük heveslerimi, bir aşk, bir ihtiras farzettnek, biraz saflıktır. Şüphesiz, Hüsrev Bey! Sporu severim! Sonra? Bilmem! Nasıl olur? Neye ısrarla soruvorsunuz? Hayır, ısrar etmiyorum; arkadaslar arasında bu kadar samimivet olamaz mı? Hakkımda yanlış fikir beslemenizi istemem, Hüsrev Bey ! Ben gayet acık fikirli bir kızımdır. Arkadaşlıkta erkek ve kadm ayırt etmem. Bıiffün, Sabiş, nasıl t«"i'm Mkadaşımsa, siz de öyle arkadaşımsınız. Hüsrev Hakkı, eğilmişti, memnun gü cuğusunuz! «Etiket» i atmamızı, siz tavsiye etlümsedi: Teveccühünüze teşekkürler ede miştiniz ! Pardon, Hüsrev! ... Senli benli orim. lalım. Nuran, reddediyor gibi doğruldu: Şüphesiz, Nora! Teveccüh, iltifat. bunlar basma kaNuran, kulaklarının ateş gibi yanmaHalbuki ben. arkadaşlığımızda tam bir lıp şeyler... Daha doğrusu, sahtelik ... sından, yüzünün de kızarıp penbeieştiğine hükmediyordu. Tevil etmek istedi: samimiyet istiyorum. Başım ne fena aerıyor! Haklısmız, Nuran Hanım ! Bir asprin alsanız? Hayır... «Etiket»i de bırakahm. Siz de bana arkadaşlanm gibi, sadece Fazla almak iste*nivorum ... «Nora» deyiniz. Hüsrev Hakkı, kalkar gibi davranmış Peki, Nora ! ... tı. Nuran mâni oldu: Bırak, rica ederim. Konuşuyoruz ... Mersi ... Göz göze gelmemişlerdi. sessiz sessiz Evet, ne diyord'im. Sabiş'le Dnra ile, Ayfer'le, Fatma ile nasıl arkadaşsam, sigülüştüler. Nuran içini çekti: ' zinle de öyle arkadaşım! ... Yalnız buraSiz böyle bir arkadaşhğa imkân da bir mes'ele var: Kadınlık ve erkeklik! görebilir misiniz? Bir misal olmak üzere sölivorum. Siz be Neden imkân olmasın? ni sevebilirsiniz ve bunu. acıkça itiraf Bir çokları bunu tehlikeli görüyor edersiniz. Ren buna kât'iyyen gütenlar da ... mem, darılmam. açık acık söylerim. HaHüsrev Hakkı, piposunu agzmdan çı yır Hüsrev, seni sevmiyorum, dersin Buna da sen gucenmezsin ...Ve yahut; kardı, başını yana çevirerek tükürdü: <ıl evet derim. seni sevivorum, seninle Dar düşünceli insanlara göre. tabiî hayatımı birleştirebilirim! Bu ccvabı tehlikelidir. Bravo, Hüsrev Bey, tam asrın ço vermekle, nazarında adileşmiş, kuçül müş olmam, sanırım.! Bilâkis, tam, alâmeriken bir duğunu isbat edersin. Değil mi? £sıl tehlike. acık knnusmatnak Nedir o. horozdan L^n, utanan. lan nısırık mahalle kızları? ... «Kam e^rafma doluyor, uzaktan bizleri kn ediyorlar. Sen de bunlara ehemmiyet veri lakırdısını mı ediyorsun? Onlra acıyorum. Nuran eüîe deniz kenannı göste D?Mzdekilerin çığhkları biraz hafi m s şti. Galiba yorr'dular. Kac saat oldu? Daha da yoruiı sııılar mı? Fakat, biliyor musun Hüsrev? hayatı arayacağız? j Şimdi, bu nereden aklına geldi?] Denize, guneşe, ağaclara baktı kasvetli kış günleri, gözümün önünde 1 Mriverdi. 3 Kışı sevm*1» mi«in? | Nesini seveyün? ! Mabadi var,
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear