Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
15 Şobat 1930 Cumhuriyet SON TELGRAFLAR PAUAIAfg Sardenya'da Barselona'da TEFRIKAMIZ: 19 CECELEPI Vezneciler'den giriniz ve Şehzadebaşında, gağa sola bakarak yürüyünüz, her on on beş adımda ya bir tathcı, yahutta bir mahalleBir çok nehirler taşb Talebe sivil valinin bici dükkânına raslıyacaksınız. Ben bir yere çıkmıyorum, debir çok kasabalar 48 saat zarfında Lokantalar, ahçılar, hele bütün kö di. S. Hanım beni bir gün görmeğe su altında kaldı şe başlannı çeviren fıstıkçılar da gelebilir mi? Meselâ bir cuma güazledilmesini istiyor kahveler, ga nü. Baş başa iki satır konuşmak ihRoma 13 (A.A.) Bir fırtina Perpinyan 14 (A.A.) Barselon'dan başka. Çaycılar, tiyacındayım. bozacılar, şıracılar da ve bir kısmı met dalgası dolayısile | bildirildiğine göre 11 şubatta talebe ile zinolar, Bunu kuvvetle bilmemekle beraSardenya'nın her tarafmda feye bir takım eşhas arasmda vukua gelen bunlardan daha az değil. Tiyatro ber : müsademede 5 talebe yaralanmıştır. zanlar vukua gelmiştir. Rio Moga Talebe, sivil vali 48 saat zarfında azle ve sinemalann içindeki yiyecek Hay hay! dedim. Niçin gelro nehri Terralba şehrinin bütün dilmediği takdirde grev ilân edeceklerini ve içecek satıcılarını da ilâve mesin? aşağı mahallelerini istilâ etmiştir. ilân eylenjişlerdir. Güzel daktilo Umur'un bu tekliederseniz, bu caddede, her gece Bir çok evler yıkılmıştır. Rios Bat Madrit 14 (A.A.) Fabra ajansının lifini tereddütsüz kabul etti. istihlâk ettiği bur a tule ve Mannu nehirleri birdenbire 10,45 te neşretmiş olduğu bir tebliğe na halkın Ne konuştular, ne oldu bilmiyozaran Sagunto'da husule gelen hadisetaşarak bütün köprüleri alıp gö ler bazı ecnebi matbuatının istihbarı hi cubur, sizi hayretlere düşürür. üç rum. Yalnız genç kız avdette bana türmüş, mahsulâtı tahrip etmiş, ev lâfına olarak pek okadar mühim değil beş tanesi istisna edilirse, içinde uğradı. Sormadan gözlerine bakleri yıkmış ve bir çok kasabîarın dir. Sagunto, Valans Vilâyetine tabi yenip içilmiyen bir tek dükkân tım. Anladı ve bakmadan söyledi: ve payıtahta iki kilometre mesafede kâ bulamazsınız. etraf ile alâkasını kesmiştir. Sular, Gayet sade, gayet gürültüsüz in ve 10 bin kadar nüfusa sahip ufak bir Artabax ve Lansu kasabalarını olacak. mevkidir. Burada askerî kuvvet mevcut Demek ki, ramazan gecelerinde, tahrip etmiş ve bir kaç metre kesa olmayıp, yalnız ufak bir andarma karaBen de anladım ve güldüm: o civar halkı için eğlenmek, bolca fetinde lâhkiyat bırakmıştır. Yol kolu vardır. Son günlerde ameleden Düğününüz mü? lar seylâbe haline gelmiştir. Faşist bir gTup beleddiye dairesine giderek Pri bir iftardan sonra habire tath, sütmilisti seferber edilmiş olup setler mo de Rivera'nın bir resmini indirmiş lü şeyler, fıstık, leblebi gibi kuru Bunda unutacak ne var? vücude getirmekte ahalinin tahli ler ve belediye reisine cumhuriyetin i yemişler yemek ve sayısız çay, Evlenme memurluğundan beş on lâân edilmiş olduğunu söyledikten sonyesine çahşmakta, demir yolları rahiç bir hadise vukuuna meydan ver kahve, gazoz, şira, boza, Iimonata kişi çıktık. Yangın yerindeki 1tünın istikametini tebdil etmektedir. meden daçılmışlardır. Hadiseye büyük çük süslü evlerine götürdük. Rakıbir ehemmiyet atfedilmemektdir. Valans içmektir. Tevekkeli bazı yeraişlere ya kurabiye, pilâva viski kattık. Hasarat son derece mühimdir. eyaletinin İspanya'nın sair aksamile o «eğlencelik» demiyorlar! Geç kalmadan dağıldık. Evime gelan münasebat ve münakaleatı ve keza M. Venizelos'ıın Türk Tiyatrolar ve sinemalar bitinci lirken düşünüyordum: Patırtıh bir telefon muhaberatı kesilmemiştir. do8tluğuna itimadı ye kadar devam eden bu fasılasız ahlâk mes'elesi ile başhyan romaJaponya ve tahdidi teslihat Ankara 14 M. Venizelos.'un son beLondra 13 (A.A.) Japon hey'eti yiyip içmeden sonra caddeyi simit nımın bu kısmı ne kadar patırtısız /anatı miinasebetile salâhiyettar bir zat murahhasası hattı hareketi hakkında gaçiler bastırıyor. Halkın çoğunun e bir hayat mes'elesi ile bitti... demiştir ld: zeteiere beyanatta bu.'unmuş'nr. Japonya, Acaba, hakikaten bitti mi? cM. Venlzelos Türk dostlujhma itimat 1933 tarihine kadar hiç bir büyük harp linde birer simit. Tabiî eve gidince Hayat, nasıl dolduğu belli olmıetmekle memleketine en büyük iyiliği gemisi inşa etmemeğe araadedir. Japonya, bunun üstüne mükemmel bir sahur yan engin atlas denizlerine benzer, etmiştir.» büyük harp gemileri hacminm 35 bin yemeği yiyenler de yok değil! hiç biter mi? tondan 25 bin tona indirilmesine ve bn Mükellefiyeti sınaiye Allah afiyet versin! Fakat bu Esmer Zadenin ölümünden dogemilerin 11 pusluk toplarla techiz edillâyihası mesine ve bnnların kullanılması müddeti kadar şeyi nasıl ğan bu yeni hayatlara, hayatımızhazmediyorlar? Ankara 14 Yeni mükellefiyeti sınai nin temdit olnnmasına taraitardır. Jada çok rast gelmek ihtimali vardır. ye kanun lâyihası, esaslı tadilâtla, Şura ponya, tahtelbahirlerin istimali hususun O herbiri havan eli kadar büyük Yaşatıcı ölülerden biri olan Esmer yi Devletten Başvekâlete gönderildi; bu da sıkı bir nizamname vücude getirilmesi tulumba tathları, o koyu nişasta zadenin bu daktilo işindeki sırrını için teşriki mesaiye hazırdır. Hacimler günlerde meclise arzedilecektir. hakkında Japonya bugünkfi mikdarm ip mamulâtı, o tuzlu, kavruk, herbiri da öğreneceğim, fakat bir ahlâk Maarîf müsteşarhğı kası taraftandır. bir tutuşmuş çıra parçası gibi mi mes'elesine meydan vermeden... Ankara 14 (Telefonla ) Maarif Müsdeye inen yemişler, o su haline Romanın sonunda bir hadise Almanya'da komünistler teşarlıfına Talim ve Terbiye Jîeisi Emin Berlin 13 (A.A.) Almanya'daki koBeyin tayini kafileşmiştir. gelmiş mermer gibi ağır bozalar, Bu romanın burada bitmiyeceği münist tahrikâtı devam etmektedir. Otomobillere binmiş olduklan halde Darras bir avuç halkın hazım cıhazlanna hakındaki tahminim doğru çıktı. lran sefiri (Epçelettin Ferih) imzalı bir mekAnkara 14 (Telefonla ) Bugfinkfi tren tadt civarına gelen 200 I;adar müfrit ko nasıl sığıyor? münist Ruselsheim fabrikasını istilâ ettup aldım. îmzadaki cıvık züppele lran Sefiri Ankara'ya gelmiştir. Ben bu muammayi halletmek mişler ve ameleyl greve teşvik eylemişliğe bakılırsa bunun müstaar olduAnkara da soğuklar lerdir. 100 kadar amele bn harekete işiçin ora eczanelerinden birine ğu hemen anlaşılır. Ankara 14 (Telefonla) Ankara'da şiddetli soğuklar başlamıştır. Dun gece tirak ve yerlerinde kalan diğer ameleyl girip sordum: Bu Epçelettin Ferih bana karşı tethiş etmişlerdir. Zabıta, fabrikayı sarsabaha karşı hararet 13,5 di. mış aralarından ikisi meb'us olan tahri Ramazanda en çok sâttığınız yavan ve sahte bir kaç şaklabanhk Bursa ftrka müfettışi kâtçıları tevkif etmiş ve fabrikayı rau ilâçlar hangileridir? söz rüşveti falân verdikten sonra IfcrsTı î4'{Hnsusî) Fırka Mflfettlşi vakkaten kapamışlardır. diyor ki: Eczacı, anlayışlı bir tebessünıle Cemal Bey Balıkesir'deki teftişinden bnRusya ve Romanya cevap verdi: «... Siz düne kadar sadece dakgün avdet etmiştir. Mnsa Bndapeşte 12 (Hususl) Romanya tilo S. Hanımın vak'asını roman Karbunat ve müshil. Maçka'daki Of felâketzedeleri hukumetinin tekzibine rağmen Besarabbürüyerek neşrettiniz. Trabzon 14 Of felâketzedelermden ya'da vaziyetin çok karışık oldnğn haber SERVER BEDİ rengine Halbuki bunun daha hakikî bir iç Maçka'ya yerleştirilenler memleketlerine almm "Mr. Besarabya komonistleri Sovyüzü vardır. dönmeğe başlamışiardır. Of'lulara mısır yet hü.umetine iltihak lehinde nümayişler Psara'da zelzele tevzi edillyor. Psara 14 (AJV.) Zezele devam etyapıyorlar. Vitornl gazetesi komünistlerle Esmer zade gibi meşhur cimrilemektedir. polis arasmda müsademeler olduğunu yare taş çıkaran bir ihtiyarın her Trabzon'da kar dindi Trabzon 14 Kar dinmiştir, güncş aç zıyor. bir daktilo kızın böyle servet Trakya'da hangi Vaziyet çok gergin olduğnndan bir çok mıştır. Bu vaziyet fındık mahsulii için sayılacak bir para vasiyet etmesi * Cehennem oyunuEdirne'de ramabankalar ve büyük tüccar paralarmı Bükpek iyidir. her halde ne faziletinin sahlanmareş'e nakletmiş'.erdir. Her dakika bir zanda cehennem adlı bir oyun çıkmış Müskirat müdürünün seyahati vak'a çıkmasmdan korkulduğu için Ro Cazip bir aile eğlencesi olan ba oyun, sından ne de insaniyet fikrindedir. İzmir 14 Müskirat umum müdürü manya hükîmeti şiddetli tedbirler alıyor. Esmer zadeyi sizin kadar tanıyoşlmdJye kadar oyun oynamamış adamAsun Bey Manisa'ya gitmiş ve bağcüık Rus Karadeniz filosnnnn manevrası ve lar tarafından bile oynanmıştır. Son rum. hakkında tahkikatta bulunmuştur. Âsım Dinyester hudadunda Rus askerlerinin Bilhassa daktilo S. Hanıraı, kenBey, Istanbul'da bir likör, Izmir'de ikl toplanması Bükreş'te büyük bir ehemmi günlerde bunun paralı bir şekle girdiği ve aile oyunu halinden çıktığı görülmesi disihden daha iyi biliyorum. müskirat, Dlyaribekir'de bir ispirto ve yetle karşılanm ş!ır Bükreş'ten Besarabüzerlne Polis idaresi tarafından meneEsmer zadenin yeğenim dediği rakı fabrikası ve Manisa'da da bir teksif ya'ya asker gönderiliyor. dilmiştir. Ali Bey, ne yeğenidir ne hatta u«stasyonu yapılacagını söylemiştir. Primo dö Rivera kazanç zak akrabası. Bahrî sanayiin vaziyeti Edtrre'd: Londra 13 (A. A.) Daily Telgraf vergisini vermemis Esmer zadenin hayatında hiç * Kundakçılar Edirne dahilinde gazetesi bahıi sanayiin flmitsiz vaziyeti Madrit 13 (A.A.) Belediye meclisi â Burgaz'ın Müsellim köyünden deli Şerif esrarengizlikte yoktur. ne nznn bir makale tahsis etmektedir zasından birisi mezkur meclisin maliye o£lu Kâmil ve iki arkadaşı Ferhat oğlu Şüphesiz biîirsiniz ki o biraz Mezkur gazete, Amerikan hnbubat müs encümeni muvacehesinde vaktile kendi Ahmed'in samanlığına kundak koyarak manyak, daha doğrusu müthiş bir tahsillerile Avrupa nn fabrikaları ara sine bir ev iştirası toplanmış olan 3 mil 12 baş manda ve kara sı?ır havvanı ile visyö idi. Gayritabiî ve gayriahgındaki mücadele dolayısile Amerika'dan yon 900 bin peçetaya ait kazanç verşi üç öküz ahırı, bir samanhğı kâmilen vakavdetlerinde nakledilecek mal bulamıyan sini vermemiş olduğundan dolayı, M. mıslardır. lâkî vasıflar aslını teşkil ederdi. bir çok gemilerin işsiz kalmakta oldu Primo dö Rivera'yı ittiham etmiştir. Binaenaleyh vaziyet şudur: EsVak'adan iki gece evvel de Ahmet ağa ğnnu yazmaktadır. mer zade vaktile Ali'nin annesini kahveden evine dönerken yoluna pusn Jandark mektep gemisi Gümrük tarifeleri lehinde nmurai sukur?rak üzerine tabanca ile ates edilaldatmış, ocağını yıkmış, sonra Arette tahrikât icra edilmekte olduğu ve SaintNazaire 14 (A.A.) Jandark is mişti. li'nin devamlı tehdit ve tasallutu bu tahrikâtın haîk üzerinde icrayi tesir mindeki yeni mektep gemisi denize indieylemekte ve onn mubayaatta bulnnmak rilmiştir. K^ra^eniz havalisinde üzerine zahiren ve korkusundan tan men'etmekte bnlnndnğn kaydedilmek* Bir sui istimal ihbari IrmakEreğ yeğenliğe kabul etmiştir. Hanoi isyanı tedir. li hattınm ikinci kısmındfi bir sui istiAldanan o kadın ne oldu? Hanoi 14 (A.A.) Dün muhtelif mın mal yapıldiffi i"hbar edilmisMr. Tahkikat Yahudi'lere karşı boykotaj takalarda komünist teşkilâtma mensup İşte hakikî romanın can alacak Kudüs 14 (A.A.) Yahudi'lere karşı birçok kimseler ve bu arada sui kasit neticesinde bunun doğru olmadışı anla ncktası buradadır. yapılmakta olan boykotaj mücadelesi yapmağa mahsus bombaları hâmil bir sîlmıstır. O kadın sefil bir hayat yaşıyor Manisa hastanesi Filistin'in her tarafında zaiflemiştir. şahıs tevkif edilmiştir. Gerek Fransız ve ve oğlu tarafından kabul edilmiManisa memleket hastanesinin yatak Çünkü bizzat Arap'lar bundan müte gerek yerli ahali soçuk kanlılığını muhavor. mevcudü 65 ten 80 e iblâpedilmistir. essir olmağa başladıklarını anlamışlar faza etmek+edir. Tefrika numarası: 66 hat Hanunın önünde yerlere kadar i Ah, çok bilmiş! filen Haldnn Nedret'i, parmağmın gizNezahat Hanım, Haldun Nedret'in dali bir işaretile gösterdi: vetine itizar etmişti: Sus.. Sus... Müsaade ediniz, Haldun Bey! Bu Ne var? gece, ilk defa hatırımzı kırmadım. kâfi! Nszo. yoruldu. galiba? Haldun'un Ögrneyim, o zaman, sizi bıktırırun. ! lavetini kabul edecek mi? Neden merak ediyorsun? Sabbek, Nuran'a göz kırptı: Merak edilmivecek gibi mi? Bu ak Bak, öğrenmefe niyet etmiş! m, Turhan Tahir'den bir iki mezür Fokstrot bittikten sonra, Haldun Ned^rendi. Biraz evvel. ısrarımızla şöyle ret, koştu, plâğı değiştirdi: ir döndu. Hâlâ. havesi var mi, yok mu? «Tango Arjantin» ! Nuran mentfilini ağzma götürdü, için Naim Naci, Sabbeğ'in önünde durmuşin gülmeğe başladı: tn: Ne zalimsin, Sabiş! Vadinizi hatırlatabilir miyim, mat Kurnaz kadın: Gulünc olmağı iste mamzel Sabiş? îez elbette... Peki ama, bu, senin Naim Naci'den Sabbek, boyun kırıp ayağa kalktı. Dansta, Naim Naci, Sabbeğ'in tatlı teık durman için bir sebep defil ki! Fokstrotta uzun boylu konuşama bessümlerle söyledigi sözleri dinliyordu: • . Hem nazarı dikkati celbeder, bilhas Evet, efendim... Şüphesiz... Kabil Nezo'nun, anladın mı? İlk tangoyu ml? ...Mükemmel!... Bakınız, Naim Bey, bir teklifim var. a vadettim. Ozaman açacağım. Emrediniz! Sabbek gulerek bakıyordu, Nuran, arj.daşımn eline bir fiske vurdu: Dans bitikten sonra. sizinle bir nu Çok müthiş feyezanlâr oldu Talebe tarafından yapılan nümayîş Nasıl eğieniyorlar? ULAK 'rMEJTELEfl Muharriri: Aka Gündüz O biçare kadını, Esmer zade, daktilo S. için feda etmiştir. Daktilo S. henüz on üç yaşında iken ve bize komşu otururlarken Esmer zadenin pençesine düştü. Yeniîmez ihtirası bu masum kızı da mağlup etti. . Kızın hapisaneden geçen aylarda çıkmış bir akrabası vardır ki evvelce kızla nişanîanmıştı. 0nun tehdidi bu vasiyeti hazırlatnnştır. Fakat Esmer zade bu tehditten gene intikamını aldı. Başka birisi ile evIenmesi şartı ile bu serveti bıraktı. İşte aziz üstat, romanın bu kısmını da henüz acemi olan kalemirnle ben yazdım. Eğer bana bir saatinizi lutfederseniz,müsveddeleri takdim edeyim, okuyunuz, icap eden yerlerini kıymetli görüş ve yazışınızla tashih ediniz. Bu suretle himmet ve delâIetinizle ben de matbuat âlemine girmiş olurum. Ricalarımın kabulü takdirinde ebedî minnettarınız olacağım.» Mektup işte bu. Acemi bir kari, acemi bir muharrir, acemi bir gazeteci bu mektup münderecatını gayet tabiî kabul eder ve meraklı bir ikinci roman gibi lezzetle okur, memnuniyetle neşreder. Fakat... Fakat şöyle biraz tecrübeli bir gözün bakışı, mektubun iç yüzündeki cifeyi hemen görür. Epçelettin Ferih denilen bu sefilin bütün dedikleri her harfine kadar yalan ye müretteptir. Ortada tevzi olunmuş mühim bir servet var. Bu bir masum kızla bir masum yeğene verilmiştir. Ondan nasıl istifade etmeli? tşte Epçelettk V hedefi! Ben telâş edeceğim. Kızcağız, uydurma bir hikâye yüzünden endişeye düşecek ve yeni ocağının bozulması tehlikesine karşı titriyecek. Ali, feci bir aile rezaleti altında iftiraya uğramış olduğunu isbat edememek ıztırabı ile kıvranacak. Ben tavassut edeceğim. Mürettep hikâyeyi neşrettirmemek için zavalh kız, aldığının bir çoğunu ve Ali belki nısfını vermeğe razı olacak. Bu da bir ahlâk mes'elesidir. Kimseye zaran dokunmadan ölen bir adamın hakkında en şeni iftirayı etmek.. Buda onların mes'elesi.. Masım ve tertemiz bir kızın ölümünden sonrasını bile lekelemek.. Buda onların mes'elesi.. Namuslu bir delikanlının yirmi sene evvel ölen annesini sokaklara çıkarmak.. Bu da onların mes'elesi... Ve hepsi ayrı ayrı bir ahlâk mes'elesi! Hayatın bunca maskara faziletlerini görmüş, tanımışındır, fakat bu derecesini işitmemiştim. Üstat Hüseyin Rahmi'nin romanındaki (Utanmaz adam) bunun yanında zemzemle yıkanıp şartlanmış... Bu mes'eleyi bir adliye ve bir hapisane ile halletmeği düşündüm. Fakat o zaman bunu ağızlarda intişar eden bir roman haline ben sokardım. Umur'a çıtlatsam müthiş bir neticeye sebep olacağım. Namuslara taarruz edenlerin nasihatle yola gelmiyeceşi malum. Bitmedi Tanıdıklarımdan. • Bir Salâh Cimcoz Bey tanırım ki ben En zarif nükteyi mizahı bilir İsterse turnayı vurur gözünden Fakat can acıtmaz günahı bilir Ne eksik, ne fazla, ne de çok nznn Tamdır her ölçüsü kesirsiz mevzun Herkesin şekline başına nygun Keslp giydirdiği külâhı bUir * Çizmeden bir defa çıkmaz ynkan Kurum satmaz asla onun kantan Bir bakışta anlar maksadı yan Gözdeki manayi nigâhı bilir Pek sever bîlirim şair Nedimi Mesti nazı anar koklar nesiml Hülâsa ona bir vecde geldi ml Yürekten çekilmiş her ahı bilir * Birkaç defa derviş. oldu devranda Mürada ermedi kaldı meydanda Çfleyl doldurdu sonra zindanda Beklr Ağa denilen dergâhı bilir * Hapisane, zindan, yeraltı, mahzen H09 görür hepsinl koca centilmen tşte ba sebepten, işte bu yüzâen Malta'yı saadet penahı bilir I Hergün oğle üstü uykudan kaTkar Sabahı görmeği mahşere saklar Fakat böyle bile olsa ne zarar O ruhunda açan sabahı bilir Gâve, ben onunla oldum kördöğflm Ayınrsa ancak ayırır ölüm Sevdiğim insanlar için gönlüm Şüphesiz evvelâ Salâhı bilir GÂVEİ ZAL1M Bu günkü hava KandUli Rasatanesinden verilen malumata göre, tazyik dün saat 7 de ve 14 te 773 tü. Dün hararet azaml 6 ve asgari 1 derece idl Rüzgar, dün azami sür'ati saniyede 7 metre olarak poyrazdan ve hafif esmlştnir . Bugün rüzgâr mütehavvfl esecek, hava yan bulutlu ve yarı açık olacaktır.; kar yoktur. Kar dindi! 13 şubatta şiddetli kıs başladığım haber veren balıkçınm kerameti, bir tesadüf eseri olarak çıktı, çıktı ama bn hal çok sürmedi. Dün hava öğleye kadar biraz bulutlu geçti ve akşama doğru güneş açtı. Hava da, mevsime göre, şikâyet edilecek kadar soğuk değildi. Karadeniz'de evvelki günkü tipinln durduğu ve vapurların yollarına devama başladıklan bildiriliyor. Denizde leülhamit kaza olmamıştır. Buzlar arasmda kalan ve kurtarılarak limanımıza gelen tkbal vapurundan sonra Lutfiye vapurunun battığı şayi olmuşsa da, bu rivayet teeyyüt etmemiş ve liman idaresince de tekzip edilmistir. Yemen teşkilâtı askeriyesirü ıslaha memur zabitler Berut'tan bildirildiğine göre, ahiren Suriye'li 30 zabit, Yemen teşkilâtı askeriyesini ıslah için Yemen'e gitmiştir. Bunlar Türk ordusunda çalışmış zabitlerdir. riem ziyaret hem tıcaret HER TÜRK Yeni ANKARA'yı görrneli! Onun için Millî Sanayi Numune Sergisini Zivaret e t ! Nezahat Hanım, her geçen saatten, her geçen dakikadan istifadeden başka bir şey düşünmiyordu. Biliyor, hem çok acı olarak biliyordu ki geçen saatler, dakikalar, bir daha geri gelmezler. Geçen her saniye, hayati için bir kayıp, bir ziyandı. Yaş kırkın içinde bocaladığı zamanlar, hayatın bir zerre anibe, ziyana tahammülü yoktur! Onun iyi, veya kötüyü, güzel veya çirkini düşünecek vakti yoktu. Tesadüf, kucagına hangi goncayı atarsa, minnetle göğsüne takacaktı. Bu geniş görüş, bu geniş düşünüş, onn, büsbütün pervasız etmişti. tlk günler, «kamp m etrafma dolan halktan şikâyet ederken, artık umursamıyordu, gözlerinl yummuş, kulaklarmı tıkamıştı. Bazan genç kızlarm biraz hayretle bakışlarına irkilir gibi oluyor, toplanıyor, fakat çok geçmiyor, adam sende! Diyordu. • Mabadi vaa 20 NİSAN 1930 Matımut Yesar Gramofon, bir fokstrota başlamıs* Nuran, Sabbeğ'e sokuldu: Sabiş, demindenberi dikkat edi\ rum, Naim Naci'den uzakta duruyorsuNeye karar vermiştin? Yoksa, gene caydm? Sabbek, dansa kaldırmak için Cidden şık, enfes! mara yapalım. DeğU mi? Çok nefis olur. Nasıl numara? Ne harikülâde buluşlarınız var. Bunu, mahsus söylemedim. Siz, heSabbek, bir hayali öper gibi güldü: men deniz kenarma gider, sandah deni Evvelâ şaşıracaklar... Lâkin sonra, ze indirirsiniz. ne kızacaklar! Aman ne kızacaklar! Naim Naci alâkadar olmuştu: Evet. Evet... Sonra? Naim Naci, kaşlarmın arası buruşarak Danslarda, numaralarda kazanan düşündü: lar, sandalla mehtap gezintisi yapmıya Bir şey var... Benim, sahile indiğimi tabiî farkedecekler! Sormaları bir şey caklar mi? değil, sudan bir cevap bulurum. Gözet Evet, yapacaklar! tşte, asıl bn son numarayı hazfet lerierse? tutmuştu. Ekrem Besim'i rengi her an mekle, numara yapmıs olacağız! Anlamadım, meselâ ne gibi? değişen bir gölge gibi, buğu gibi, alev gibi Siz, kayığı denize indirir, iple bag sarnuştı. Onun gözlerine, başka renk, larsınız. Tekrar dans basladığı zaman, başka ışık göstermiyordu. Seven, ve ben, deniz kenarma koşarım! Kürekleri sevdiğini takdirle karışık bir hava içinhazırlarım. Siz son numara! Diye bağ de hissettiren kadın, kalpierin anahtarır ve hemen bana yetişirsiniz. Ötekiler, rını ele geçirmiş demektir. Eğer, bu sırişi bilmedikleri için, tabiî şaşırır, dansı bırakırlar. Onların şaşkınlığından isti rı, bu nükteyi ögreten bir mektep olsayfade ederiz. Siz sandala atlarsınız ve he dı, Fatma'nm bilgisi, seziş, anlayış kuvveti, kabiliyeti daha fazla derinleşemezmen açılırız. Anlatabildim mi? di! Naim Naci tereddüt içinde gibi idi: