28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhariyet 13 1930 MIKÂYELER Şairlik zamanımda Bu hikâyeyi bana Sacit anlattı: sin... Perşembeyi istasyonda gele Şaşacaksın, fakat bu bir ha cek bir trene intizar edenlerden kikattir. Meşhur maliyecilerden ve daha fazla bir sabırsızhkla bekliiktisadiyondan diye tanıdığın ben yordum... de gençken ve idadî talebesinden Yazı çıktı ve o gün arkadaşlariken şairdim. dan rasgeldiklerime derin bir iftiHatta mektepten çıkma zama har, nihayetsiz bir gururla bu müsmm yaklaşmıştı. Annem, babam tesna şiirimi gösteriyordum. hangi âli mektebe girmek istediğim Sanki tath bir rüyanın ipekli nühakkında bir karar vermekliğim vazişleri içinde yüzüyordum. için beni sıkıştırıp duruyorlardı. Sevmek, hiç bir mukabele bekAklım başımda yoktu ki kat'î lemeden ümitsiz ve bilinmeden, göbir cevap vereyim. İşim, gücüm rülmeden sevmek... Ne cazip hul«failâtün, mefailün!» Diye boyuna ya... Ne emsalsiz rüya... şiir yazmaktı. O zaman «Şahika» Fakat bu çok çabuk bir kâbus isminde bir mecmua çıkıyordu. oldu ve uyandığım zaman epeyce Haftanın bir kaç günü muhakkak sersemledim. onun «Babıali» deki idarehanesine Aradan bir hafta kadar geçmişuğramadan eve dönemezdim. ti. Geçmiş zaman, hatırımda deYalan, yanlış bir takım şeyler ğil, komşumuz Hüseyin Bey bize karalıyordum ve bunlar da gazete geldi. Bu mutat olmıyan bir ziyade çıkıyordu. retti. Çünkü babamla selâmlaşırFakat bir gün bir türlü son kafi lar amma öyle sıkı fıkı görüşmezyesini tutturamadığım bir «son lerdi. Yüreğim hop etti... Dur banet» yle uğraşırken hatırladım. kalım altından ne çıkacak... Kendi kendime: Selâmlık odasının kapısına ku İlhamım bol, diyordum, kari lağımı verdim, içeride geçen lâkırham geniş, hayallerim kuvvetli, dıları dinliyordum. ifade, eda cihetinden de bir noksaHüseyin Bey yüksek bir ses, hidnım yok... Yalnız bir şeyim eksik.. detli bir ahenkle: Sevgilim yok!... Rica ederim beyefendi, diyorÇünkü öteki arkadaşlarımın ya du , oğlunuzun terbiyesini verin... zılarının üstünde bana garip ve es Bir aydanberi kızım cumbada oturarlı gelen bazı ittihaflar çıkıyor ramaz oldu. Mahtum bey her saat du: her dakika karşısına geçip yapmaSevgili F... Ye... dığını bırakmıyordu. öyleyken seL. C. Hanımefendiye... simi çıkarmadım, yalnız Haver'e Çaresiz, arayıp tarıyacak, aşkile pençereden gözükmemesini tenbih yanıp tutuşacak bir dildade bula ettim. Lâkin iş bu kadarla kalsa caktım. gene neyse... O bir takım çapkınKarar vermek kolaydı amma tat lann çıkardıklarına şüphem olmıbikata geçmek biraz güçtü. yan «Şahika» mecmuasmın geçen Yarabbi benim için bir Leylâ, bir haftaki nüshasını Allah razı olsun Şirin, bir Zühre kim olabilirdi. ahbaplardan biri gösterdi... O ne Buldum, buldum, hem de pek kepazelik efendim... yakında... Komşumuz mütekait Oğlunuz, kızıma rezilâne bir şeHüseyin Beyin kızı Haver... Biraz kilde ilânı aşk ediyor. O maskarafazla esmerdi amma kuzgunî saçhklara haydi kendi imzasını at ları, siyah gözlerile pek civelek bir maktan çekinmiyor... Lâkin, ne şeydi... Yahu, o zamana kadar akdiye kızımm ismini, cismini karışlım nerdeydi... Bazan bahçeye bakan cumbada oturur el işi yapardı. tırıyor... Babamın hışmına uğramamak Akşamları mektepten geldikten için hemen evden kaçtım. Maamasonra pençreden ayrılamaz oldum. fih akşama da şiddetlice bir ıslaBaşımla, kaşımla, gözümle işatılma faslından kurtulamadım. retler etmeme rağmen o aldırmıO gün, bugün şairlik miî Tövbeyordu. Daha iyi ya... Şiirimi büsler tövbesi... O hızla mülkiyeye bütün aşkile yanıp tutuşarak yazgirdim... Görüyorsun ya şu dakidım. Ustüne de: kada şiirle alâkam şöyle dursun, Sevgili Haver^ciğime iki satır yazmaktan bile âcizim... İttihafını kondurdum. Ne kadar AHMET HİDAYET memnundum. Tasavvur edemez Yunan Ziraat nezareti tütünün Yunan hayatı iktisadiyesine olan mühim tesirlerini nazarı dikkate alarak tütün ziraat usullerinin ıslahına karar vermiş ve teklifi üzerine Yunan he^eti vükelâsı bataklık arazide tütün zer'ini meneylemiştir. Yunan tütün fabrika sahipleri de toplanarak tütün istihsalât ve istihlâkâtının ıslahı hakkında bazı kararlar ittihaz etmek üzere yakınYunan şarapları ve Fransa Yeni Fransız gümrük kanununun da bir içtima aktedeceklerdir. Liej sergisi kabulü hasebile Yunan şarapları Fransa'ya ithal edilmemekte olduBelçika'nın yüzüncü senei devriğundan Yunan hükumeti Fransa yei istiklâli münasebetile Liej şehhükumeti nezdinde teşebbüslerde rinde beynelmilel bir sanayi ve fübulunmuştur. Paris'teki Yunan se nun sergisi açılacaktır. Muazzam firi M. Politis'in ahiren M. Bri bir mahiyet almasına gayret edilen and'ı hini ziyaretinde Fransa hari bu sergiye otuzdan fazla millet işciye nazırı, Fransa'»iaki Yunan şa tirak edecektir. 50 hektar ihtiva rapları mes'elesinin memnuniyeti eden bir saha dahilinde madeniyat, mucip surette hal ve tesviye edilekimya ve elektrik sanayii, çinicüik ceğini vadetmiştir. ve camcılık, diğer bir şubede ziraî Yunanistan'da da iktisat mahsulât gösterilecektir. meclisi Bu sergi vesilesile büyük ve beyYunan hükumeti iktisadiyatını nelmilel kongreler aktedilecektir. Turizm, spor ve riyazatı bedeniyükseltmek üzere mühim tedbirler ye de sergi programına dahildir. almaktadır. Bu cümleden olarak Yunanistan tütün istihsal safhalaViyana panayırı rım yakından takip etmek ve ihra Önümüzdeki martm dokuzundan orcatı artırmağa matuf tedbirleri al tasına kadar devam etmek üzere Viyamak üzere bir iktisat meclisi âlisi na şehrinde büyük bir panayır açılacakmasnuat ve , teşkil ine karar vermiş ve bu bapta tır. Bu panayırda bütün mahsulâtı ziraiye nümuneleri gösterileItanzim olunan kanun projesi biz cektir. Otomobil ve motosikletler için zat Venizelos tarafından üç gün ayrı bir daire hazırlanmıştır. Panayırı evvel Yunan meb'usan meclisine ziyaret edecek olanların şimendifer ve vapur ücretlerinden tenzilât yapılacaktevdi edilmiştir. Konya Vilâyeti dahilinde fazla miktarda perdelik cicim kilimleri imal olunmaktadır. Bu kilimler için senede vasatî olarak 50,000 okka yün ipliği, 25,000 okka da kök Soya kullanılmakta ve mevaddı iptidaiye tamamen vilâyet dahüinden tedarik edilmektedir. Bu kilimleri imal eden tezgâhların miktarı 700800 arasındadır. Sokaklarda, caddelerde, mecralann, lâğımların binbir çeşit mikropla telvis ettiği topraklar arasında çalışan Kanalizasyon amslesi, bilhassa tifo tehlikesine maruzdurlar. Bu ameleye tifo aşısı yapılıp yapılmadığını anlamak istedik, çalışanlardan bir ikisine sorduk, hayır cevabını aldık. İstanbul'da bir tifo salgınına sebebiyet verecek olan bu hale, kanalizasyon şirketi lâkayit kalsa da Vilâyet ve Şehremaneti Sıhhiye müdürleri nasıl aldırış etmiyorlar? Amelenin hayatını ve şehrin sıiıhatini neden düşünmiyorlar? Amelenin sıhhatini kim düşünecek? KTISADI İktisadiyatımızın yükselmesi için «Cumhuriyet» in ötedenberi yaptığı mücahede malumdur. Bilhassa iktisadî seferberlik vesilesile vuku bulan neşriyat ehemmiyetle nazarı dikkati celbetmektedir. Fakat iktisadiyat sahasına dahil olup henüz ciddî surette tetkik edilmiverek tâli derecede ehemmiyeti haiz zannolunan öyle mes'eleler vardır ki bunları mevzuu bahsetmek ve ıslah ve tazminine bir an evvel himmet etmek millî bir vazife olacaktır. Evvel emirde şunu kaydetmek lâzım gelir ki millî hükumet ötedenberi iktisadiyatın büyük ehemmiyetini göz önüne alarak sair medenî memleketlerde mevcut teşkilâtı bizde de vücude getirmiye başlamış, yeni ticaret kanunları tanzim eylemiştir. Fakat iş bununla bitmiyor. Çünkü umumî iktisat hayatında başlıca rolü ifa eden ticaret, ziraat ve sanayi, ancak fertler ve hususî müesseseler tarafından yapılır ve ileri götürülür. Ticareti,sanayi ve ziraati yükseltmek için de medeniyeti hazıranın istilzam ettiği tarzda çalışmak bilgi ve ihtisasla mücehhez olmak ve bu sayede cihan rekabet sahasında muvaffak olmak iktiza eder. Bizde geçen fena idarelerin tesirile ilme ve fenne olduğu gibi ticarete ve sanayie mevki verilmemişti. Ticarete adeta hakaretle bakıldığı için pek mahdut kimseler iktisadî malumatlâ mücehhez olabilmişlerdir. Mekteplerde iktisadî dersler hiç mesabesinde idi. Ticaret hemen dükkâncılıVtan ibaret kalmıştı. Beynelmilel tfcarî mübadelelerde pek az millettaş tanınmıştı. Feyizli inkılâp sayesindedir ki ticaretin lüzumu ve ehemmiyeti, ticaretin bilgiye ve htisasa miistenit olduğu hakikati anlaşılmağa başlamış, ihtisas mekteplerine ve müesseselerine daha fazla ehemmiyet verilmiştir. Maalesef memleketin büyük ihtiyaçları karşısında elyevm mevcut iktisadî ilmî müesseseler, bik yüksek ve üç dört **\i ticaret mektebi kâfi olmadıkları gibi bunların da garpteki emsali derecesinde mütekâmil oldukları iddia edilemez. Binaenaleyh bence işe bilhassa iktisat mekteplerinden başlamak faideli ve iktisadî terbiyeye kuvvet vermek pratik bir iş olacaktır. Mümkün ise bütün vilâyetlerde ticaret mektepleri ve politeknikleri açılmalıdır. Bundan başka diğer mekteplerde de iktisadî derslere ve iktisadî terbiyeye daha büyük mevki verilmelidir. tlmî, iktisadî müesseseler için mütehassıs tedariki müşkül ise ticaret odalarına büyük vazifeler | KÜÇÜK HABERLET)) •iniöir osllerıl * İmtihan edilmiyen tercümanlar Simdiye kadar imtihan edilmemiş olan ercümanların imt'hanlarına bir haftaya kadar bişlanacaktır. Emanet bir imtihan hey'eti teşkil etmiştir. Iktisadiyatta bilgi terettüp etmektedir. İktisadî malumat ve terbiye temin ve tenmiye edildikten sonra ferdî ve millî tasarruf ta kolaylıkla temin edilebiIir. İnsanlar da beynelmilel iktisat hayatında mühim rol oynadıklarından mekteplerimizde Fransız'cadan mada İngilizce ve Almanca derslere daha ziyade ehemmiyet verilmeli ve bu derslerin cidden mütehassıs ve okudacağı lisana bihakkın vâkıf muallimlere tevdi edilmelidir. Şimdiki halde bilhassa ticaret mekteplermizde ecnebi lisanları miismir bir surette öğretilmektedir. Bilgisizliğimizin fecp.ati o kadar büyüktür ki bazı yerlerimizde bizzat şahidi olduğum veçhile ecnebi firmalarından bazı tüccarımıza gelen mektuplar lisana ademi vukuf hasebile aylarca okutulmamakta ve cevapsız kalmaktadır. Şunu da zikredeyim ki ilmî ve iktisadî müesseselerin tesisini hep hükumetten beklemek haksızlık olur. Başka memleketlerde ve meselâ Yunanistan gibi yerlerde mebzulen bulunan ticaret mektepleri politeknikler ve iktisadî teşekkülier umumiyetle hususî fert ve müesseselere aittir. Memleketimizde de Amerikan koleji derecesinde tâli millet müesseselerinin çoğalması şayanı temennidir. İktisadî, ilmî müesseselerden bphsederken iktisadî neşriyatı da unutmamalıdır. Gene esefle itiraf etmek lâzım gelir ki bizde okuma ve tetebbü zevki yok gibidir. İlmî ve bittabi iktisadî eserler revaç bulamıyor. Tek tük intişar eden eserlerin ücreti tab'iyesi bile çıkmıyor. Diğer taraftan memleketin muhtelif yerlerinde, bilhassa Ticaret odaları tarafından nesredilen gazete ve mecmualarda pek az istifadeli mevzulara tesadüf edilir. Mübalâğasız denilebilir 4ri*«cncbi ticaret odaları tarafından çıkarılan mecmualar daha faideli yainlar ihtiva ediyor. Matbuatımıza düşen mühim vazîfe hayatî bir maliyeti olan iktisadî mevzulara büyük ehemmiyet vermek ve bazı gazeteler tarafından evvelce yapılan masal neşriyatma hiç kıymet vermemektir. Masallar yerine iktisadî hayatta nasıl yetiştirildiğini izah eden ve her gün yenisi çıkan ecnebi eserler tercüme edüse idi vatana daha iyi hizmet edilmiş olurdu. Bence iktisadî neşriyatta, yükselmiş ve daha ziyade yükseltmiye azm etmiş olan dostumuz İtalya'da çıkan j,fLzeteleri nümune ittihaz edebiliriz. HALİL MİTHAT Zamanımız iktisadiyahnda bilgi ve ihti" Darülbedayi balosu Darülbedayi sas en mühim muvaffakiyet âmilleridir artistleri bir Darülbedayi balosu vermek uzere Vilâvete müracaat etmişlerdir. Bu suallere cevap isteriz Çamları kurtaralım Tırtıllara karşı petrolla umumî mücadele açmalı Fen fakiıltesi hayvanat müderrislerinden M. Hovas'ın mühim birjnakalesi Geçen senenin kışı fevkalâde olarak şiddetli ve sürekli oldu, lâkin soğuklar geçer geçmez sıcak birdenbire başladı ve binnetice ağaçlardaki tufeylî böcekler az tahribata maruz kaldılar; eğer kış hafif olsaydı ve arasıra, bilhassa sonuna doğru don yapsaydı bu tufeyliler aldanır ve daha fazla zayiata uğrarlardı. Binaenaleyh adaların çamlarını gemiren bu tırtıllar bir kaç misli çoğalmıştır; Burgaz'ın, Heybeli'nin, Büyükada'nın çamlarına bakarsanız her ağacın dallarının uçlarında beyaz ipekli bir keseye benziyen bir çok yuvalar görürsünüz, hava biaz iyileşince sarı tırtılların gezindiği müşahede edilir. İşte Akdeniz havzasının çamlarına arız olan en müthiş düşman bunlardır, eğer miktarı fazla olursa ki; bu sene pek müthiştir; ağaçların kuvvetlerini imha ve binnetice kurumasına sebep olurlar. Bu yağmurun, soğuğün koIayca nüfuz edemediği her yuva vasatî olarak yüz tırtılı havidir ki bunların gıdalan çam yapraklarıdır, bu tırtıllar tam sekiz ay geceleri yuvalarından çıkar ve bütün gün hazmedecekleri gıda ile sabahleyin avdet ederler. Mayısta bu tırtıllar yere inerler ve toprağa gömülerek yavaş yavaş kelebek haline geçerler ki temmuzda uçmağa başlarlar, beyaz, esmer renkli görünüşte zararsız zannolunan bu kelebekler çam dallarına konarak yumurtalarını bırakırlar ve eylulde yeni tırtıllar meydana çıkar ve yeni tertibat başlar. Eğer bir arıza bu felâketin önüne geçmezse her yu?a senede altmış yuva doğurur. İşte görülüyor ki bu müthiş hayvanlara karşı çamları müdafaa etmek kat'iyyen lâzımdır. Tırtılların en büyük zararı çamlara olmakla beraber insanlara da zarar verirler. Vücutlerini örten sarı tüyler sıcaklarda rüzgârların tesirile düşer ve insanın cildine dokunursa kaşıntı husule getirirler, bilhassa çocuklar bundan pek muztarip olurlar; her halde bu hayvanlarla mücadele elzemdir. Mücadele pek güç jpğildir. Uzun sırıklar üzerinde bulunan hususî bir aletle her yuvanın içine biraz petrol şırınga etmektir ve bu suretle tırtıllar ölürler, bir yuvaya iki defa petrol dökmemek ve petrollanmış yuva bırakmamak için ekseriya petrolu boya ile telvin ederler, daha basit olan çare bu yuvalan keserek çamlıktan uzak bir yerde imha etmektir ki bu ameliye sonbahardan ilkbahara kadar yapılabilir. Sıcaklar başladıktan sonra büyük fayda vermez. İmha ameliyesi umumî olmalıdır ve hususî evlerin bahçelerindeki ağaçlar da temizlenmelidir. Zira tırtılh ağaç gelecek seneye on temiz ağacı bulaştırır. Arzu edilir ki güzel İstanbul'un hiç te güç olmıyan ciddî bir mücadele ile bu sene pek vasi olan bu felâketten kurtarılsın. Fen Fakültesi hayvanat müderrislerinden " Türk vatandaşlıçı Türk vatandas!ı?ı b n u n u n u n şekli tatbiki hakkında Hir talimatname tanzim ve vilâyetlere tebli* edilmiştir. Birinci maddeye nazaran bir çocuk "rerek Türkivp'de srerek her hangi bir ecnebi memlekette doearsa do?sun doğ•luçu anda habası veya anası Türk vatan dnsı sıfatını baiz ise o cocuk Türk vatanrtpsıdır Cocue»ın anası ecnebi dahi olsa evlendikten sonra Türk tebaası addedileceeinden o oocuk gene Türktür. Türkiye'de r<«?mus v babaseı ile anası ecnebi olması hasebile ecnebi tebaasından bi'lunmuş olan çocuklara Türkive' de mukm isel^r sinni rüste vusnllerinden itibren üç sene zarfında Türk vatandaşhğını talep hakkı bahşedilmektedir. * Ford fabrikasında Tophanedekl Ford otomobil fTbr>kasının daha muntazam bir şekle 'frağı suretile günde elli otomobil çıkarılması takarrür etmiştir. Evvelki gün Ankara'ya giden Direktör Mr. Holens de fabrikada yapılacak olan yeni tadilât ve Türk işçiler kadrosu hakkında İktisat Vekâleti ile temasta bulunacaktır. * Vapurcular Birliği Vapurcular arasında teşkil edilen Birlik, nizamname si hazırlandıktan sonra mesaiye başlıyacaktır. Vupurcular birliği; gemileri ecnebi sigortalarından kurtarmak üzere bir sigorta şirketi de teşkil edecektir. * Hazin bir irtihal İstanbul Esnaf Bankası muamelât şefi Reşit Sami Bey müptelâ olduğu şarbon hastalığından rehayap olamıvarak henüz pek genç yaşmda, iki yavrusunu bırakarak, irtihali daribeka eylemiştir. Cenabıhak ailei kederdidesine sabrı cemil ihsan buyursun. * Tasarruf ceNmiyeti taahhütnamesi Millî Tasarruf cemiyeti devaire Millî Tasarruf cemiyetinin nizamnamesi ile taahhütnamesinden birer miktar göndermiştir. Taahhütname sureti şunlardır: Millî İktisat ve Tasarruf cemiyetinin muttali olduğum nizamnamesi ahkâmına tamamile riayet edeceğimi ve daima tercihen yerli malları kullanacağımı ve hükmüm geçenlere de kullandırtacğımı taahhüt ederim. * Sıhhiye Müsteşarı Sıhhiye Vekâleti Müsteşarı Hüsamettin Bey bugünlerde şehrimize gelecektir. * Karadenizde fırtına dindi Bir kaç fündenberi Karadenizde devam edrn fırtına dün durmuş ve Kavaklar'da kalan bazı vapurlarda yollarına devam etmişlerdir. * Ocak'ta verilen konser Dün gece Türk Ocağı'nda güzel bir konser verilmiştir. Kon«erde Mm. Hegey ile Mr. Andre ünghavari ve Mr. A. Braun tarafından "iyano ve keman ile Beethoven ve Ehopin'den parcalar çahnmıştır. Konser büyük bir alâka ile karşılanmıştır. * Sureyya balosu Kadıköy'ünde Süreyya Paşa sineması salonlarında bu ıkşam m e v i m i n en güzel maskeli balosu verilecektir. Konya cicimlerl Yunan *ütünlerini ıslah Borsada vaziyet Ticaret odasında Sterlin 7ürTlO32,5 Peynir ve yoğurt kuruşa kadar düştü Borsada dün, diğer günlere n n çok hararetli alım ve satım olmuş. oilbassa öğleden sonra Borsaya mühim miktarda İngiliz lirası arzedilmiş. ise de pek gevşek talip bulunmuştur. Bu suretle fiat tedrici surette düşa, düşe sabahleyin açılan İngiliz lirası akşam 1032,5 kuruşta kapanmıştır. İsviçre frangı da açıldığı 2,435 te l a panmıştır. Düyunu muvahhidenin son vaziyet üzerine düşmesi devam etmektedir. 154 te açılan ünifiye akşam 151,5 ta kapanmıştır. Bir muharririmizin Borsa vaziyeti umumiyesi hakkındaki sualine Nurullah Esat B. demştir ki: cevaben Afyonkarahisarı'nda 100 bin lira sermaye ile (Afyonkarahisarı köylüleri yardım sandığı) namı altında bir kredl müessesesi vücude getirilmiştir. Bu müessese yakında köylülere yardım etmiye başlıyacaktır. Bir kaç sene sonra sandığın sermayesi yarım milyon liraya iblâğ edilebilecektir. Bu sermaye evvelce de yazdığımız veç"hile köylünün sandık namına ektiği birer parça yerin mahsulunün satılmasından hasıl olmuştur. Diğer vilâyetlerimizde de ayni teşkilât vücııde getirilmesi cidden şayanı temeoınidir. AFyon'da mühim bir müessese tır. İzmir'e uğrayan vapurlar İzmir ticareti bahriye müdürlüğünün tanzim ettiği üç seneye ait istatistiklere göre 1927 senesinde 583 ü Türk, 278 i İtalyan 181 i İngiliz 43ü Felemenk 165 i Yunan, 43 ü Sovyet olmak üzere İzmir limanına ceman 2,868 vapur uğramıştır. 1928 senesinde bu miktar 3,027 ye baliğ olmuştur. İzmir limanına giren vapurlarm 952 si Türk, 253 ü İngiliz ve 238 i İtalyan idiler. Geçen 1929 senesinde 628 i Türk, 232 si İtalyan ve 216 sı İngiliz olmak üzere İzmir'e 2,912 vapur uğramıştır. Bu rakamlara göre 1929 senesinde İzmir limanınm faaliyeti evvelki seneden noksan idi. « Borsadaki son üç günlük temayüller; vaziyetin, daha müsait safhalara intikal etmek üzere olduğunun delilidir.» Diğer taraftan haber aldığımıza göre yolsuz kambiyo işlerinden dolayı haklarında tahkikat yapılan dört müessesedir. Bunlar hakkındaki Murakaba hey'eti kararı üç, dört güne kadar verilecektiıfl Yeni ihtiyaç liste ve talimatnamesi cumartesi gününden itibaren tatbik edilecektir HOVAS Balo için mütenevvi varyeteler ve süririzler hazırlanmıştır. Oda meclisi dün mutat içtimaını akBalo sabaha kadar devam edecektir. tetti. İkinci reis Necip Beyin bir ay me* C. H. Fırkasında konferans Şubazuniyeti kabul edildi. Bunun üzerine Litın on altıncı pazar günü akşam saat man şirketi müdürü Hamdi B.; bir çok dokuzda Cağaloflu'nda muhterem muarkadaşların meclise iştirak etmedikleallim İzzet Beyefnedi tarafından «Ayrini ve aylardanberi gözükmiyen arkadaşlar bulunduğunu söyledi ve meclis niştayn» nazarivesine dair bir konferans herkes gelenamına bu azanın nazan dikkatlerinin verilecektir. Kadın erkek celbi karargir oldu. Mecliste filhakika 11 bilir. * Posta ve telsraf kursunda Posta kişi bulunuyordu. ve Telgraf kursuna müdavim 12 kişinin İktisat Vekâletinin Millî İktisat ve Taimtihanları ahiren icra edilmiştir. sarruf cemiyeti hakkındaki tezkeresi okundu ve Odanın şahsiyeti maneviyeMuvaffak olan 10 kişi Ankara, Samsinin cemiyete dahil olduğu kabul edildi. sun ve Kayseri, Mersin gibi merkezlere Bundan sonra Odanın; mühim ihra 52 lira ücretle izam edilmiştir. cat mevadımızdan biri olan peynirleri* Halil Halit Bey hasta Darülfünun mizin son senelerde aldığı cok fena va müderrislerinden Halil Halit Bevin bir ziyeti ıslah hakkında hazırladıçı rapor aydanberi hasta oldugunu teessüfie haokundu. Bu raporda Ayrıca; 3 milyon ber aldık. Muhterem müderrise âcil şikilo hasılat 1 milyondan fazla kazanç falar temenni ederiz. temin eden Silivri yoğurtları da mevzuu * Şark san'atlan Şark Tezyinî san'bahsolunuyordu. Bunların zaptü rapt atlar mektebinden: Tezhip şark üslualtına alınması için İktisat Vekâletine bunda cilt, halı ve cini modelciliği, minarzı tasvip edildi. yatür, ebrî ve güzel yazı ve saire öğ^eMüteakıben Trakva tüccarlarının Sir tilmektdir. Ders serbesttir. Kayıt mnakeci istasyonuna vurut eden tüccarî em melâtı için: Cumartesi, pazartesi, perteanın sahil ve vesaiti nakliyeden pek şembe günleri saat 12 den 14 de kadar uzak yerde tahliyeye mecbur edilmesi mektep müdürlüğüne müracaat olunur. ve hiç olmazsa b malların sahile yakm bir yere kadar vagonla getirilmesi icin Mektep İstanbul hükumet konağı kııryaptıkları teşebbüsat görüşüldü. Vekâ binde Türk Tayyare cemiyeti karşısınlete yapılan istirhamatın tamamen ma dadır. kus ve mubalâgalı bir şekilde aksettiği * Gelecek seyyahlar Kappalonya anlaşıldı ve tekrar teşebbüsatta bulu vapuru ile pazar günü 250 Arjantin'li nulmak üzere keyfiyetin Liman komis seyyah gelecektir. Pazartesi günü de yonuna tevdiine karar ve celseye nihayet Homerik vapuru ile Amerika'lı bir seyverildi. yah kafilesi gelecektir. işi konuşuldu
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear