Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TEK BİR ŞEYİ KALMADI Eşyalarınızdan vazgeçip onları imha edebilir misiniz? Ne kadarına gider eliniz? Hepsine? İngiliz sanatçı Michael Landy tüketim toplumuna karşı tepkisini, 2001 yılında Break Down/Çöküş adlı eseriyle verdi. Landy, pasaportundan doğum sertiikasına, kitaplarından giysilerine, sanat eserlerinden Saab marka otomobiline kadar, üç yılda arşivini tuttuğu 7 bin 227 kalem eşyasını sistematik bir şekilde imha etti. Londra’daki Oxford Caddesi'nde, eski bir mağazada gerçekleşen imha için 10 işçi çalıştı ve Landy’nin her şeyini kaybettiği sergisini 45 bin kişi izledi. YAŞAM İnternetten satış danışmanı Graham Hill: Sahip olduklarım bana sahip olmuştu. Tüketmek için aldıklarım beni tüketiyordu. Evim ve içindeki her şey, asla başvurmadığım bir işin yeni patronuydu. olarak, deneyimlemeye çağırıyor. “Materyalist değil, experientialist yani deneyimci olun” diyor. Yaşama anlam yüklemek için dünya malının yerine tecrübeyi koyuyor. Bir yeni çit ayakkabı yerine arkadaşlarla bir yemek; bir saat yerine, bir tatil belki de… BİZİ BİZ YAPAN DÜNYA MALI DEĞİL, TECRÜBE Cornell Üniversitesi psikoloji bölümünden Travis J. Carter ve Thomas Gilovich’in yayınladığı makaleye göre, sahip olduğumuz "şey"leri ne kadar seversek sevelim, gerçekten birer parçamız değiller. Bizi tanımlayan onlar değil, tecrübeler. Deneyimlerimizin toplamından oluşuyoruz; yaptıklarımızın getirdiği erdemleri bir araya toplayarak bir özgeçmiş oluşturur gibi, deneyimlerimizle kendi inşaatımıza bir tuğla daha koyuyoruz. Carter ve Gilovich 10 yıldan uzun süredir tecrübeler ve sahip olduğumuz "şey"ler aracılığıyla gelen mutluluk üzerine çalışmalar yapıyorlar. Ve profesörler bir şey yapmanın, neden bir şeye sahip olmaktan daha fazla keyif verdiğine dair üç temel neden sıralıyor: Deneyimler kimliğimizin bir parçasına dönüşür; diğerleriyle sosyal bağlantıyı teşvik eder; bir başkasının sahip olduklarını düşünürken hissedebileceğimiz kıskançlık, gıpta gibi duyguları tetiklemez. Zira tecrübeler daha az karşılaştırılabilir şeyler. Tecrübe, gücendiren sosyal mukayeselere daha az konu oluyor, karşılaştırmaya maruz kalsanız bile sonuç daha az sarsıyor. “Örneğin yeni bir düz ekran televizyon aldınız. Benim evime geldiniz ve benimki sizinkinden daha büyük, görüntü daha net. Hayal kırıklığına uğrarsınız. Bir diğer yandan farz edelim, tatile Karayipler’e gitiniz. Benim de aynı yere tatile gitiğimi öğreniyorsunuz, üstüne üstlük benim tatilim sizinkinden daha iyiye benziyor. Bu da rahatsız edici olabilir, fakat bir diğer örnek kadar değil. Zira anılarınız aracılığıyla Karayip’lerle kendinize has bir bağlantınız var. Ve sizin özgün deneyiminiz bu anlamda benimkiyle kıyas götürmüyor.” VOLVO’SUNU SATAN BİLGE Graham Hill, 90’lı yıllarda internette satış danışmanlığı veren şirketi aracılığıyla, bir ömür boyu kaza Fransız fotoğraf sanatçısı Alain Delorme'nin Şangay'da gerçekleştirdiği Totem adlı işleri metaryalist dünyanın saçmalağına gönderme yapan fotoğraf serisinden oluşuyor. namayacağını düşündüğü kadar çok parayı, 30 yaşından önce kazandı. Seatle’da 335 m²’lik bir ev satın aldı. Evi dayayıp döşemek için yeterli zamanı olmadığından, bir alışveriş danışmanıyla anlaştı. “Devasa evimi elektronik aletler, teçhizatlar, teknolojik aygıtlarla doldurdum. Kapıda bir turbo şarjlı Volvo otomobil. İşteki başarım ve bu sayede satın aldıklarım önce alışılmışın dışında şeylerdi, sonra normalleşti. Teorik olarak kalitesi yükselmesi gereken, teri etmesi gereken yaşantım, nedense bana kendimi daha iyi hissetirmiyordu. Hata eskisinden daha huzursuzdum. 30’una gelmeden herkesin başına böylesi bir talih kuşu konmaz, bu yüzden koşullarım belki sıra dışıydı; ama dünya malıyla ilişkim herkesinkiyle aynıydı: Sahip olduklarım bana sahip olmuştu. Tüketmek için aldıklarım beni tüketiyordu. Evim ve içindeki her şey, asla başvurmadığım bir işin yeni patronuydu.” Graham Hill bugün 40 m²’lik bir stüdyoda yaşıyor. Evinde dört kişi uyuyabiliyor, 12 kişilik davet verebiliyor. Altı adet gömleği var. Kitap sayısı ise eskisinin yüzde 10’u. Bu arınma 15 yılda gerçekleşmiş. Sürdürülebilirlik ilkesini benimseyen doğa dostu tasarım sitesi treehugger.com’un kurucusu olarak, ihtiyacı olandan fazla kaynak tükemediği için mutlu. Hill değişen yaşam stilini iki yıl önce New York Times’da anlatı. Living With Less. A Lot Less / ‘Daha Azla, Çok Daha Azla Yaşamak.’ başlıklı yazısı, 2013 yılının en çok okunan ve paylaşılan makaleleri arasındaydı. “Daha azına sahibim, daha keyiliyim.” diyor Hill. “Alanım küçük, yaşamım büyük.” 9 KOMPULSIF SATIN ALMA Psikiyatri literatüründe oniomania olarak geçen kompulsif satın alma, bir eşya yığınıyla sonuçlanabilir ama her olağanüstü yığının sebebi kompulsif satın alma değil. Alışverişin, stres ve anksiyeteyi azaltmanın bir yolu olarak kullanıldığı, satın almanın kişinin kontrolü dışına çıktığı oniomania, birçok psikiyatrik bozuklukta olduğu gibi, gelişimsel, kültürel, genetik ya da nörobiyolojik sebeplerle oluşabilen bir çeşit dürtü bozukluğu. 31 MAYIS 2015