19 Kasım 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

HER YER GEZİ RUHU Bize sormadı ama kışlayı yapamadı Gezi Parkı’na yapılması planlanan Topçu Kışlası ve AVM için dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan "Size mi soracağım?" demişti. Sormadı sahiden ama sormadığı sorusuna bir cevap aldı. O Topçu Kışlası, Taksim’e yapılamadı. Hele AVM’nin bir daha adı bile anılmadı. Danıştay, Taksim’e yönelik bütün imar projelerini iptal eti. Geçtiğimiz yılın ekim ayında Büyükşehir Belediyesi 20152019 yılı Stratejik Planı’nda Topçu Kışlası’nın ismini geçirdi belki ama arkası gelmedi. Hata o kadar ki, yine geçtiğimiz kasımda Gezi Parkı yanındaki otobüs durağının iki metre geriye çekilmesi için başlatılan çalışma bile anında gösterilen tepki üzerine iptal edildi. Bağzı şeyler iyiye gidiyor. Kesin bilgi Bundan iki yıl önce "üçbeş ağacı" korumaya çalışan "birkaç çocuğun" üzerine zabıtalarını, iş makinelerini gönderdiler. Teferruat sayılacak bir meseleyi hallediyorlardı kendilerince. İstanbul’un kalbindeki bir parka kışlalarını, AVM’lerini dikme yolunda basit bir ayrıntının icabına bakıyorlardı. Öyle olmadı. Ne Gezi Parkı’na kışla dikilebildi ne de kışlanın içine AVM. Aksine, Türkiye’de toplumsal muhalefet tarihinde görülmemiş büyüklükte bir ateşin itili tutuştu. 20’lerini sürmekte olan ve apolitik sanılan bir kuşaktan politikanın dik âlâsını öğrendik. Mizahın nasıl da politikanın dili olabileceğini gördük. Dayanışmanın günlük pratikte eskitilmiş, içi boş bir kelime olmadığını hatırladık. Ve o günden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Gezi Direnişi benzersiz bir tecrü Eray be olarak sivil muhalefetin kendisine yeni Özer @erayozer bir dil, yeni bir üslup geliştirmesinde geniş bir yol açtı. Sokağımıza dikilmeye çalışılan baz istasyonundan tutun da köyümüze kurulması planlanan HES’e, şehrimizde hayata geçirilmeye çalışılan kentsel dönüşüm projelerine kadar artık neye nasıl itiraz edeceğimizi, kiminle nasıl dayanışacağımızı bilir olduk. Kayıp bir çocuğu aramak için, eşini kaybetmiş bir madencinin yardımına koşmak için, grevdeki bir işçinin yanında durmak için Gezi’yi referans aldık. Gezi Direnişi esnasında kaybettiğimiz çocukların aileleri arasındaki yardımlaşma ve destek hepimize çok şey öğretti. Bugün Gezi Direnişi’nin ikinci yıldönümü. Bunca mağduriyet ve haksızlık içerisinde böyle söyleyince tuhaf gelebilir ama bir an durup son iki yılda Gezi sayesinde kazandıklarımıza bir bakınca hak vereceksiniz: Bağzı şeyler iyiye gidiyor. Her yer forum her yer savunma Kuzey Ormanları Savunması, İstanbul Kent Savunması, Beyoğlu Kent Savunması, Bakırköy Kent Savunması, Beşiktaş Kent Savunması, Bursa Kent Savunması, Validebağ Savunması, Gümüşlük Forumu, Abbasağa Forumu, Yoğurtçu Parkı Forumu, Bozcaada Forumu... Liste uzar gider. Gezi’nin ardından Türkiye’nin her yerinde çevre hassasiyetlerini, hak ihlallerini ele alan, haksızlıklara anında tepki gösteren sivil inisiyatiler kuruldu, pek çoğu bugün hâlâ itirazlarını sürdürüyor. En son Beşiktaş Belediyesi Abbasağa Parkı’na çay bahçesi için dozerleri parka sokmaya kalkınca halk direndi. Belediye Başkanı Murat Hazinedar "Her şeyi halka sorsam iş yapamam" dese de çay bahçesine başlayamadı. Hepsi sembol, aileleri örnek Gezi’de gaz işeklerine, polis kurşununa, tekmelere hedef olarak hayatını kaybedenler birer sembole dönüştü. Berkin Elvan’ın cenazesine katılanların ortaya koyduğu manzaranın benzerini en son Hrant Dink’i kaybetiğimizde görmüştük. Ali İsmail Korkmaz’ın duruşmaları için Türkiye’nin dört bir yanından otobüsler kaldırıldı, uzak şehirlerden yüzlerce kişi Korkmaz ailesine destek vermek için mahkeme kapısındaydı. Ethem Sarısülük davasında polis memuruna verilen düşük cezaya on binler tepki gösterdi. Abdullah Cömert, Mehmet Ayvalıtaş, Ahmet Atakan, Medeni Yıldırım... Hepsi Gezi’nin güzel çocukları olarak akıllara kazındı. Sadece onlar değil, ailelerinin birbirlerine verdiği destek, gösterdiği dayanışma herkese örnek oldu. Şimdi kısa hayatında mükemmel insanlık örnekleri veren Ali İsmail Korkmaz'ın idealleri, adını taşıyan vakıla daha da yayılıyor. Gezi Parkı LGBTİ’siz mümkün değil artık LGBTİ artık her yerde. Gezi Direnişi öncesine göre çok daha renkli, dinamik ve cesur. Bugün artık etkinlik ve protesto alanı cinsel kimlik tartışmalarıyla kısıtlı değil. Sendika yürüyüşünde, emekliye destek mitinginde, mağdur bir siyasi partiyle dayanışmada LGBTİ bayrağını görmek artık çok doğal. Gezi’den bu yana LGBTİ aktivistlerini eylemlerde görmek isteyenlerin, görünce sevinenlerin, varlıklarını yadırgamayanların sayısı da artı. Antikapitalist Müslümanlar’la tanışıldı Sokak itarı Gezi’nin kazanımlarından biri de tepki gösterilenin dini tercihler değil, yaşam tarzına müdahale olduğunun net bir biçimde ortaya konulmasıydı. Direnenler arasında Müslümanlar da vardı. Türkiye, Gezi ile birlikte Antikapitalist Müslümanlar’ı tanıdı. Gezi’de kandil kutlandı, sokak itarları yapıldı, parkta Cuma namazı kılındı. Bağımsız haber Önce sosyal medya haberin kaynağı oldu. Sonra sosyal medyayı çok iyi kullanan bağımsız haber portalları güçlü bir biçimde hayatımıza girdi. T24 güçlenerek devam ederken Diken benzer bir kulvarda yer aldı. Ötekilerin Postası, 140journos, Dokuz8Haber gibi portallar her türlü eylemden anında haberdar olmamızı sağladı. LGBT yürüyüşü 12 31 MAYIS 2015
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle