Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
amy belgeselinin öğretikleri Cannes Film Festivali’nde ilk kez gösterilen Amy Winehouse belgeseli yakında vizyona girecek. 2011’de henüz 27 yaşındayken hayatını kaybeden şarkıcı hakkında bu ilmde öğreneceğimiz çok şey var. BaBa filmden rahatsız Ailesi, özellikle babası Mitch Winehouse belgeselle ilgili hiç de iyi konuşmuyor. “Belgesel orada olmayan insanların çarpıtmaları ve yarı gerçeklerden ibaret” diyen baba, ilmde son derece merhametsiz, zor günlerinde Amy’nin yanında olmayan ve para odaklı biri olarak görünüyor. Amy’nin rehabilitasyona ihtiyacı olduğu ortadayken buna izin verilmediğini, kendini iyi hissetmediği zamanlarda ise konser vermeye zorladığını yine belgeselden öğreniyoruz. Ünlü sanatçının bulimia rahatsızlığının ilk dönemlerinde ailesinin hastalığa dair işaretleri görmezden geldiğini de... Gerçekten eğlenceliymiş Belgeselde, Amy’nin Mallorca’da İspanyol taklidi yaptığı bir bölüm var. Kameradaki hali, gerçekten insanın yakınındakilerin bileceği rahatlık ve samimiyete. Özel bir video ama eğlenceli yanlarını görmek de iyi bir şey. Blake’i Gerçekten sevmiş Blake Fielder’la gerçekten fırtınalı bir ilişki yaşadıklarını biliyoruz. Back to Black (Siyaha Dönüş) şarkısını Blake’e geri döndüğünde yazdığını da. Haliyle, Blake’i ilmde pek de iyi bir insan gibi görmemiz mümkün değil. Rehabilitasyon merkezinde çalışanlardan biri, Blake’in oraya gelip Amy’yi tekrar uyuşturucu kullanmaya teşvik etiğini ve sanatçının parasını uyuşturucu almak için harcadığını anlatıyor. Yine de Amy’nin Blake’e ne kadar düşkün olduğunu ve vazgeçemediğini anlıyoruz. Filmde ilk kez gördüğümüz kayıtlardan biri, Amy’nin Blake diye el yazısıyla kağıtlara yazdığı, yanına da kalpler koyduğu görüntüler. değişmeye hazırmış Hayatının sonuna kadar pek çok performansında Amy’yi sarhoş görmüştük. Film aracılığıyla, Amy’nin aslında çıkmaya zorlandığı konserlerin monotonluğundan kurtulmasının tek yolunun alkol olduğunu anlıyoruz. Ayrıca Tony Bennet’le çalışmaya başladıktan sonra caza olan tutkusunu yeniden keşfetiğini ve hiphop ve cazı birleştiren bir çalışma için hazır olduğunu öğreniyoruz. şöhretle ilGisi Bile yokmuş Ünsüzken, küçük şehirlerde verdiği konserler sırasında izleyiciler gibi tuvalet sırasına girermiş. O zamanlar, şöhretle nasıl başa çıkacağını bilmediğini söylemiş. “Pek ünlü olacağımı da sanmıyorum aslında. Üstesinden gelebilir miyim bilmiyorum, herhalde deliririm.” Ummadığı ölçüde ünlendiği zamanda da, şöhreti anlamsız ve saçma olarak tanımlıyor. Terry Richardson’la yaptıkları fotoğraf çekimini yarıda bırakıp Blake’le tuvalete kapanıyor. Ve sürekli “Ben sadece müzikle ilgilenmek istiyorum” diyor. 31 MAYIS 2015 5