17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Serdar Ortaç Hande Yener Yaz geliyor, tehlikenin farkında mısınız? Havalar ısındı, mutat yaz şarkıları geçit töreni de başladı doğal olarak… Evet, sahnede yine o bildiğimiz isimler var. Geçtiğimiz gün, evde bağırarak telefonla konuşmaya çalıştığım bir dostum, Metin Şentürk’ün Ay’dan duyulacak derecede yüksek sesle “Görmezden gelmeyin!” diye bağırdığı sırada bir “Yuh!” nidası kopartı: “Ben burada telefonu uzaklaştırdım kulağımdan. Bu nasıl gürültü? Mitingde misin sen, diye soracağım ama mitinge gidecek olsan da özellikle Metin Şentürk’ünkini tercih edeceğini pek tahmin etmiyorum.” Metin Şentürk, İstanbul 2. Bölge’den bağımsız milletvekili adayı malumunuz ve propaganda aracı bizim oralarda turlamayı seviyor. “Aklımı kaçırmak üzereyim” dedim, “Biri gidiyor öbürü geliyor. Kafamın içindeki düşünceleri duyamaz oldum be!” O sırada, muhtemelen bir diskoluk ekipmanla donatılmış otomobilin biri evin önüne park eti. Gülşen’in ismiyle müsemma şarkısı Bangır Bangır’ı, bangır bangır çalarak… “Yavrum kaldır kollarını, teslim ol etrafın sarılı / Sabret af çıksın sana ben öptürcem bu evin yollarını / Bunlar iyi günler sana ben göstercem kıvrak oyunlarımı” sözlerini hatın öbür ucundan dinleyen dostum; “Bu hangi parti be?” diye sordu: “Evden almaya geldiler seni galiba. Avukat lazım mı?” 14 YAZ POP önce The Times’da Are We Too Old for Pop Music? (Pop Müzik İçin Çok Mu Yaşlıyız) başlıklı bir makale vardı. Özetle, gençlerin müzik ilahlarının peşinde koştuğu, ileri yaşlardaysa, müziğe daha ziyade moral takviyesi şeklinde yaklaşıldığı savını öne sürüyordu. Müzik platformu Spotify’ın yaptığı bir araştırma 34 yaşına kadar dinleyicilerin, genel akımdan olabildiğince uzak müzikler dinlediğini koymuş ortaya. 34’ten sonraysa, iş tuhaf bir hâl alıyor, dinleyiciler, 42’de bu durumun şahikasına ulaşmak suretiyle, 20’lerinde dinledikleri kıvamda, popüler müziğe sarıyormuş. Spotify bu durumun “bir müzikal orta yaş krizi” olup olmadığının merakında araştırmalarını sürdüredursun, hâli pür melâlimi izah açısından, 43 yaşında olduğumu söyleyeyim, kai gelecektir sanırım. Benim derdim, gönlüme göre bir pop parçası bulamamak olabilir. Hele ki konunun içinden bir bilmem ne mix ya da remix’i geçiyorsa, ses izolasyon sistemi olan bir cennet hayal etmeye başlıyorum. Oysa istiyorum yani, birkaç senedir, yaz gibi yaz yaşamamış olabiliriz ama hiç değilse, yaz gibi tınısın... 17 MAYIS 2015 “Bu particilerin partisinden adayımız Gülşen” dedim. “O meşum tabirle 2015 yazına damgasını vuracak parçasını çığırıyor. Bu duyduğun, seçimler geçince de geçmeyecek yani. Temmuzu var, ağustosu var...” Anladığım kadarıyla, Gülşen, bu yazın Büyük Birader’i olarak konuyu kapatmış. Sokağa çıkıyorsanız, şurda ya da burada, illa ki yakalanıyorsunuz, kaçarınız yok. Ki sokağa çıkmasanız da yakalanıyorsunuz. Bitecrübe sabit. Bakmayın, mayısı yarıladığımız halde başımızı yağmurdan kaldıramıyor olmamıza, memleketin pop semalarında güneş çoktan açtı. Serdar Ortaç olsun, Ferhat Göçer olsun, Hande Yener olsun, Demet Akalın olsun, Gülben Ergen olsun, yaza damgasını vuracak eserlerini teker teker eteklerinden döküyorlar. Geçtiğimiz gün, omlet yaparken, Ferhat Göçer’in Yıllarım Giti (Kendimle Yüzleştim) isimli hüzünlendirsin mi, gerdan mı kırdırsın bilemeyen müstesna eserini şuursuzca terennüm etiğimi fark edip hangi ara sözlerini ezberlemiş olabildiğim konusunda hayrete gark oldum misal. Bu satırların kaleme alındığı sırada da fonda Hande Yener’in Sebastian’ı çalıyor. Memleketin pop semalarında güneş çoktan açtı. Serdar Ortaç olsun, Ferhat Göçer olsun, Hande Yener olsun, Demet Akalın olsun, Gülben Ergen olsun, yaza damgasını vuracak eserlerini teker teker eteklerinden döküyorlar. Erotik ilm izlediği ortaya çıkınca sosyolojik araştırma yapıyordum tonundan çalan Zekeriya Beyaz taktiklerine sığınmayacağım; birkaç kere dinledim, dinledikçe dinleyesi geliyor insanın. İşportacılarda çalan, cıstaktan sözün duyulmadığı düzenlemelerden değil en azından. Bu aralar depresyon kuyularında ipsiz kalmış olduğum için, iyi geldi laylomu. Prozac gibi şarkı valla. Hande Yener’in manitasına, uşağı olduğunu tahmin etiğimiz Sebastian aracılığıyla posta koyma durumu nedir diye sormayacaksınız. Pop bu, maksat gönüller şen olsun. Nitekim onlar da aranjmanlarıyla gurur duyuyor olsalar gerek ki, şarkı Volga Tamöz t. (featuring) Hande Yener şeklinde sunuluyor. Şu ana kadarki lakırdılardan, pop müziği snobe etiğim gibi bir intiba uyanıyorsa, sümme haşa derim. Bilakis. Tam da popçu çağımdayım üstelik. 10 gün kadar Ebru Çapa @ebrucapa
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle