Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Litle Red Bus The Ice Dragon China Jam Island of Thorns Linea Continua River+of+Eden Bir festival daha ne kadar niş olabilir? Dağ Filmleri Festivali’nin adını duyunca insanın verdiği ilk tepki başlıktaki gibi olabiliyor. Düşünsenize, memlekette kültürsanat alanında içerik üretmek, içeriği kitlelerle buluşturmak bu denli zorken sadece Dağ Filmleri gösterme iddiasındaki bir festivalin hayata geçmesi fantezi değilse nedir? Ama hayır, 10 yıldır Dağ Filmleri ismini taşıyan bir festivalimiz var ve gelinen noktada o artık aslında bir doğa sporu festivali. Dağ Filmleri Festivali’nin yolculuğu bundan 13 yıl öncesinde başlıyor. 2002’de Doğa Aktivite Grubu Derneği çatısı altında bir grup, Birleşmiş Milletler’in o yılı Dağlar Yılı olarak kabul etmesinin böyle bir festival için güzel bir fırsat olacağına kanaat getiriyor. Festival için hazırlıklar başlıyor fakat ekonomik kriz nedeniyle sponsor bulunamayınca proje 2006 yılına sarkıyor. İnsan neden böyle bir festival düzenlemek ister? Her şeyden önce festivalin öncüleri pek tabii ki dağcılık sporuyla uğraşan insanlar. Bu sporla ilgili bir ilm, hata iyi bir çeviri kitap bile bulamadıklarından dolayı böyle bir organizasyona girişmeye karar veriyorlar. 2002’den bu yana organizasyonda yer alan Festival Koordinatörü Murat Yılmaz internetin yaygınlaşmasıyla yurtdışı kaynaklara erişmeye başladıklarını ve dünyada bu alanda ciddi bir üretim olduğunu gördüklerini söylüyor. “Bir de baktık ki” diyor Yılmaz, “İtalya’nın Trento kentinde 1952 yılında Dağ Filmleri Festivali düzenlenmiş örneğin. Ondan fazla 22 ülkede devam eden festivallar var. Cesaretimiz artı, biz de bir festival düzenlersek çektiğimiz sıkıntıları bizden sonrakiler yaşamaz diye düşündük. Öyle de oldu. Festivalimiz 10. yılında 50’ye yakın ilmin gösterildiği, yarışmaları, sergileri, söyleşileriyle Türkiye’nin en büyük doğa etkinliği haline geldi.” Evet, bugün gelinen noktada Dağ Filmleri Festivali, dağ ilmlerinin gösteriminden ibaret bir organizasyon değil. Yamaç paraşütü, rating, sky diving, yelken, kayak gibi doğa sporları da festivalin içerik üretiği ve sergilediği alanlar arasında. Böyle olunca seyirci kitlesi de değişmiş durumda. Başlangıçta sadece dağcılar ilgi gösterirken artık her türden doğa sporunun tutkunu festivali takip ediyor. Festival on yıl boyunca çeşitli değişimlere de uğramış tabii. Üçüncü yıldan itibaren Doğa Filmleri Yarışması düzenlenmeye başlanmış. Genç sinemacıları bu alana yönlendirmek amacıyla üniversitelere özel yarışmalar düzenlenmiş. Amatör video üretimi ve fotoğraf 300+ Geride kalan dokuz yılda festivalde gösterilen ilm sayısı. 10 Bin Bu yıl beklenen izleyici sayısı. sanatını özendirmek için her yıl ‘ÇekGetir’ adı altında bir başka yarışma düzenlenir olmuş. Bunun dışında lokasyonda da değişikliklere gidilmiş. Başlangıçta sadece İstanbul’da ilm gösterimleri yapılırken önce Ankara ardından da İzmir devreye girmiş. Bu illere bu yıl Bursa da dahil olmuş. Önümüzdeki yıl Kayseri, Erzurum ve Niğde’nin de organizasyon kapsamına alınması planlanıyor. SİNEMA üç Film Evden Uzakta: Tıp öğrencisi Brolin’in doğduğu yer olan Uganda’dan çıkacak ilk Kış Olimpiyatları sporcusu olma isteğinin hikayesi. 30 Nisan Perşembe, 19:30, Atlas Sineması. Buzulların Peşinde: Kahraman bir foto muhabirinin karbondioksit salınımının arttığı dünyamıza umut getirmeyi kendine görev edinmesinin öyküsü. 26 Nisan Pazar, 15:00, Atlas Sineması. Sıradışı insanlar: Filmde üç sporcunun, Halvor Angvik, Guillaume Nery ve Gerhard Gulewicz’in kendi alanlarında en iyi olma yolundaki çabalarına şahit oluyoruz. 25 Nisan Cumartesi, 15:00, Atlas Sineması. *Biletler için www.biletino.com 19 NİSAN 2015 HOBİ GECELERİ Bu yıl farklı bir etkinlik daha var: Hobi Geceleri. Amaç, aynı spora ilgi duyan insanları buluşturmak. Bu nedenle dağcılık, koşu, kayak, bisiklet, gezginler, su dünyası başlığındaki gecelerde bu sporların meraklıları buluşacak, tanışacak. İlgililere duyurulur! Bundan sonra hedef ne? İki temel hedef var: Festivali genişleterek dağ kentleri ve kayak merkezlerine taşımak. Ve İran gibi dağları ve doğa sporlarını seven ülkelere organizasyonu ihraç etmek. 55 Bin 9 yılda festivale katılan kişi sayısı. Eray Özer